Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başakşehir-Çam ve Sakura Şehir Hastanesi-Kayaşehir Metro Hattı Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Metro istasyonlarımızın tasarımını özgün bir anlayışla gerçekleştirdik. İstanbul’umuza sadece bir ulaşım altyapısı değil, aynı zamanda sembol mekânlar da kazandırmak istedik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kayaşehir Metro İstasyonu’nda düzenlenen Başakşehir-Çam ve Sakura Şehir Hastanesi-Kayaşehir Metro Hattı Açılış Töreni’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında, İstanbul’un önemli bir meselesini daha çözmek için burada olduklarını kaydederek uzunluğu 6,2 kilometreyi bulan metro hattının ülkeye, şehre, ilçeye ve millete hayırlı olmasını diledi.
Metro hattının İstanbul’a kazandırılmasında emeği geçen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nu ve ekibini tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüklenici firmaları, mühendisinden işçisine emeği geçen herkesi canıgönülden kutladığını ifade etti.
İstanbul’u yer altından ve üstünden demir ağlarla örme vizyonlarını adım adım hayata geçirdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Her fırsatta altını çizerek ifade ediyorum. Biz İstanbul’a ve İstanbullulara aşığız. Biz bu aziz şehri kalbimizin tüm hücreleriyle seviyoruz. Böylesine derin bir muhabbetle bağlı olduğumuz İstanbul’u -kimse kusura bakmasın- birilerinin ihtiraslarına kurban edemeyiz. Fatih’in emaneti olan bu güzel şehrin günbegün karanlığa sürüklenmesine seyirci kalamayız. Evimiz, yuvamız, göz bebeğimiz olan İstanbul’a karşı sorumluluklarımızın gereğini yerine getirmekten kimse bizi alıkoyamaz. Havasını birlikte soluduğumuz, güzelliğini birlikte seyrettiğimiz, güneşinin sıcaklığına birlikte uyandığımız İstanbullu hemşehrilerimize mahcup olamayız.”
Bu anlayışla nerede bir eksik, sıkıntı, acil ihtiyaç varsa müdahale ettiklerini, gereken neyse yapmaktan çekinmediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ulaştırma Bakanlığımız, asıl sorumlusu becerip işi devam ettiremediği için, bu metro hattını maalesef Büyükşehir Belediyesi yapmadığı için devraldı. Bakın 3 yılı geçti. Bu Büyükşehir Belediyesi ne yazık ki İstanbul’a evet bir çivi dahi çakamadı. Tabii buna asıl dersi ben inanıyorum ki 2024’te verecek İstanbul ama şimdi 14 Mayıs’ta parlamento seçimlerinde bunlara dersi verecek” ifadelerini kullandı.
“METRO HATTIMIZLA BÖLGENİN ÖNEMLİ BİR İHTİYACINI GİDERİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu metro hattı devralındığında fiziki ilerleme oranının yüzde 5 olduğunu aktararak, “Yani kazılmış 100 metrelik tünel ve 4’te biri ancak biten viyadük dışında ortada hiçbir şey yoktu. Gece gündüz demeden çalışarak 24 ay içinde metro hattını açılışa hazır hâle getirdik. Hattımızın test ve devreye alma işlerini de başarıyla tamamladık. Bugün de sizlerin hizmetine vermenin gururunu yaşıyoruz. Biraz sonra beraber bineceğiz” dedi.
Metro istasyonlarının tasarımını özgün bir anlayışla gerçekleştirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstanbul’umuza sadece bir ulaşım altyapısı değil, aynı zamanda sembol mekânlar da kazandırmak istedik. Çam ve Sakura Şehir Hastanesi istasyonunda Çam ve Sakura’yla birlikte tüm şehir hastanelerimizi tanıtan özel atrium inşa ettik. Kayaşehir istasyonumuzda ışıklarıyla ahşap görünümü veren kaplamasıyla yer altında bekleyen yolculara sıcak bir atmosfer sunduk. Estetik özellikleri yanında metro hattımızla bölgenin önemli bir ihtiyacını da gideriyoruz. Kent merkezi ile Çam ve Sakura Şehir Hastanesi arasında artık ulaşım daha hızlı, ekonomik ve güvenli olacaktır. Biliyorsunuz Çam ve Sakura Şehir Hastanesi açılacağı zaman oranın yolunu da asıl sorumlusu yapmadığı için yani Büyükşehir yapmadığı için biz inşa etmiştik. Bu metro hattımızı diğer toplu taşıma modlarıyla entegre ederek, İstanbul Havalimanı dahil birçok yere kolayca ulaşılabilmesini sağladık. Artık beklemek, trafikte vakit kaybetmek zorunda kalmayacaksınız. Başakşehir, size bu yakışır da onun için.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayaşehir-Mahmutbey arasının 20 dakikada, Metrokent-Bakırköy arasının 29, Metrokent-İstanbul Havalimanı arasının 24, Çam ve Sakura Şehir Hastanesi-Bakırköy arasının da 23 dakikada gidilebileceğini söyledi.
“ESERLERİMİZLE VE HİZMETLERİMİZLE KONUŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Böylece Bakanlığımızın tamamlayıp şehrimizin hizmetine sunduğu metro hattı uzunluğunu 130 kilometrenin de üzerine çıkarıyoruz. Birileri inşaatı başlamış metro hatlarına -biliyorsunuz ne yapıyorlar- beton döküyorlar beton. Bakanlığımız ise toplam 55,7 kilometre uzunluğundaki beş metro hattında çalışmalarını sürdürüyor. İstanbul’un raylı sistem ağı, şu an açılan projeyle 325,5 kilometreye ulaştı. Yapımı devam eden projelerimiz bittiğinde bu rakam 380 kilometrenin üzerine çıkacak. İstanbul raylı sistem ağının yüzde 50’den fazlasını Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız şehrimize kazandırmış olacak.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimileri sadece laf yapar, kimileri de işte böyle iş yapar iş. Hizmet yapar. Biz laf üstüne laf koyanlardan değil, hep taş üstüne taş koyanlardan olduk. Bu şehrin omuzlarımıza yüklediği sorumluluğun hakkını vermeye çalıştık. Farklı hevesler peşinde koşmak yerine tüm enerjimizi ve mesaimizi İstanbul’a ve İstanbullulara hizmet etmek aldı. Biz bu şehre aşığız. Biz bu şehrin dertlisiyiz. İnşallah bundan sonra da eserlerimizle ve hizmetlerimizle koşmaya, konuşmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların artık uğurlamaya hazırlandıkları Ramazan-ı Şeriflerini tebrik ederek, Allah’tan tuttukları oruçları, yaptıkları ibadetleri, okudukları hatimleri katında kabul etmesini, kendilerini ramazana kavuşturduğu gibi sağlıkla, afiyetle Ramazan Bayramı’na da kavuşturmasını diledi.
Ramazanın yardımlaşma ve dayanışma ayı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedî azaptan kurtuluş olan bu mübarek ayı artık ortaladıklarını, sonuna doğru yola çıktıklarını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bereketli bir ramazan yaşadıklarını aktararak, “Birileri seccadelerin üstüne ayakkabıyla basabilir. Ne yapalım, bunları da iyi tanımak lazım. Kıblesi Kabe olmayanın artık seccadesi nereye bakar bilemem” dedi.
Ramazanı, “Tüm Müslümanların vahdetinin sembolü, oruçla, namazla, zikirle gönülleri arındırma mevsimi” olarak tanımlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece bereketiyle değil aynı zamanda sevinciyle de geldiğini ifade etti.
Ancak bu sene deprem afeti sebebiyle ramazanı biraz buruk yaşadıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayatını kaybeden 50 binin üzerindeki vatandaşın acısının hâlâ taze olduğunu, kalplerinin bir yarısı buradaysa diğer yarısının da deprem bölgesinde olduğunu vurguladı. Vefat edenlere Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, onların şehitler safında, sevgililer sevgilisi Hazreti Peygamber’e komşu olduklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedeleri asla unutmadıklarını ve ihmal etmediklerini belirterek, şöyle devam etti: “Şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmak için devletimizin tüm imkânlarını seferber etmiş durumdayız. Bir taraftan enkazları kaldırırken, diğer taraftan konutlarımızın yapımına hızla başladık. Şimdiden 78 bin konut ve köy evinin yapım süreci başladı. Bunlardan 42 bininin temelini attık. Bu sayılar her gün daha da yükseliyor. Deprem bölgesinde toplamda 650 bin konut ve köy evi yapacağız. İnşallah bir yıl içinde 319 bin konut ve köy evini bitirip, hak sahiplerine teslim edeceğiz. Şimdiye kadar yaşadığımız afetlerin tamamında bunu yaptık. Evi yanan, su altında kalan, deprem sebebiyle evleri, iş yerleri yıkılan tüm kardeşlerimizi yeni yuvalarına kısa sürede kavuşturduk. Van’dan Malatya’ya, Elazığ’dan İzmir’e kadar geçmişte afetle sarsılmış şehirlerimizde yaşayan insanlarımız bize dua ediyor, ‘Allah razı olsun.’ diyor. 6 Şubat depremlerinin vurduğu 11 ilimizdeki 14 milyon vatandaşımızın da inşallah dualarını alacağız. Buradan iddiayla söylüyorum; Türkiye’de böylesine büyük bir afetin altından kalkabilecek, bizim dışımızda hiçbir iktidar ve ittifak olmamıştır. Elini vicdanına koyan her bir vatandaşımız bu gerçeği kabul edecektir.”
“Nasıl at binenin kılıç kuşananınsa imar ve ihya da bizim işimizdir. Bu işi biz biliriz. Yıllarca bunu ispatladık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “TOKİ vasıtasıyla yaptığımız 1 milyon 200 bin konut bunun ispatıdır. Ulaştırmada 6 bin 100 kilometreden alıp 28 bin kilometre ilaveye çıkardığımız bölünmüş yollar bunun ispatıdır. Sayısını 26’dan alıp 31 ilaveyle 57’ye yükselttiğimiz havalimanları bunun ispatıdır. Sıfırdan ülkemize kazandırdığımız toplam 30 bin 197 yataklı 21 şehir hastanesi bunun ispatıdır. Çam Sakura bunun ispatıdır. Murat Dilmener bunun ispatıdır. Feriha Öz bunun ispatıdır. Laf değil, icraat icraat. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Çanakkale 1915 Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, Marmaray, Avrasya Tüneli, sayması saatler sürecek daha nice eser, yatırım ve hizmet bunun ispatıdır.”
“YERLİ VE MİLLÎ ELEKTRİKLİ ARACIMIZ TOGG’U ÜLKEMİZE KAZANDIRDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yetmez. İşte en son millî gururumuz Togg’un da teslimatlarını başlattık. Bay bay Kemal ne diyordu? ‘Hani bunun fabrikası?’ Dalga geçiyordu. Bay bay Kemal, fabrikasının adresini vereyim sana; Gemlik’te. Eğer Gemlik’e şöyle bir uğrayabilirsen, fabrikayı da görürsün. Ne dedi; ‘Peki bunları kime satacaksınız?’ Bizi topa tuttular. ‘Yapamazsınız, üretemezsiniz.’ diyerek önümüzü kesmeye çalıştılar. Yaptık. 177 bin talep oldu. Daha 1 ayda 177 bin talep. Akla, ahlaka, vicdana sığmayan nice iftira attıkları yerli ve millî elektrikli aracımız Togg’u hamdolsun ülkemize kazandırdık. Türkiye böylece sektörün en iyileriyle rekabet edebilecek çapta bir otomobile, onlarla yarışabilecek güçte bir markaya sahip oldu” diye konuştu.
Yollarda görülmeye başlanan Togg’a yakında dünyanın diğer ülkelerinde de rastlanacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bak, Azerbaycan Cumhurbaşkanı, değerli kardeşim İlham Aliyev’e bir tane gönderdik. Şimdi bir tane de Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev kardeşimize gönderiyoruz. Daha sırada var, inşallah diğerlerine de göndereceğiz. 60 yıllık bir hayalin eseri olan Togg’u, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun da simgelerinden biri hâline getirdik. Rahmetli Erbakan Hoca’mızın biliyorsunuz Devrim otomobili vardı. Biz ise şimdi devrin otomobilini yaptık, devrin otomobilini. İnşallah bu yatırımlar, bütünüyle İHA’lar, SİHA’lar, Akıncılar, bakın arka arkaya savunma sanayinde bunlar da geliyor mu? Geliyor. Şimdi pazartesi günü inşallah uçak gemimizi devreye alıyoruz ve Silahlı Kuvvetlerimize inşallah teslim ediyoruz. Durmak yok, yola devam.”
Yarın Pendik’te olacaklarını, orada da açılışları olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Durmak yok, yola devam. Dedik ya birileri laf, biz ise iş yaparız, iş” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet, kendi aralarında her gün yeni bir kriz yaşayan bir 7’li koalisyon var. Bu 8 de olabilir, 9 da olabilir. Şimdi 4 tane yavru hepsi CHP’nin yanında yer aldılar. Ama biz milletimizle buradayız” değerlendirmesini yaptı.
Seçime 35 gün kaldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, durmadıklarını, kapı kapı dolaştıklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sandıkları patlatmaya var mıyız? Cumhur İttifakı olarak, gümbür gümbür iktidara yürümeye var mıyız?” sorusunu yönelterek “Evet” cevabını aldığı vatandaşlarla , “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız” sözlerini tekrarladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdiden Kadir Gecesi’nin, Ramazan Bayramı’nın mübarek olmasını dileyerek, “İnşallah 14 Mayıs Türkiye için, ülkem için ayrı bir bayram olsun” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışın ardından beraberindekilerle metronun ilk sürüşünü gerçekleştirerek Kayaşehir Merkez durağından Şehir Hastanesi durağına geldi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, e-ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli “proaktif denetim” yaklaşımını hayata geçireceklerini belirterek, “Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak.” dedi.
Bakan Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılımıyla Ticaret Bakanlığı’nda düzenlenen Ürün Güvenliği Haftası Açılış Konferansı’nda konuştu.
Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğinin, yalnızca teknik ve idari bir konu değil, güçlü, kapsayıcı ve güncel mevzuatın günlük hayata yön verdiği bir alan olduğunu söyledi.
Bu alanda sadece kamu kurumlarının değil, özel sektörün ve tüketicilerin de etkin rolünün bulunduğuna dikkati çeken Bolat, güvenli ve mevzuata uygun üretim yapan firmaların emeğinin karşılığını alabildiği, kuralları ihlal edenlere ise gerekli müdahalenin uygulandığı ve tüketicilerin gönül rahatlığıyla alışveriş yapabildikleri yapıyı oluşturmanın temel sorumlulukları olduğunu anlattı.
Bakan Bolat, Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi’nin (TAREKS) devreye alındığı 2011’den bu yana ithalatta toplam 49 milyar sanayi ürününün denetlendiğini, uygunsuz bulunan 424 milyon ürünün ülkeye girişinin engellendiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Bugüne kadar tarım ürünlerinde 31 milyar ürün ticari kalite standartlarına uygunluk açısından denetlenmiş ve yapılan denetimler dış pazarlarda Türk malı imajının korunması hedefimize doğrudan katkı sağlamıştır. Bu denetimlere ek olarak, iç piyasada yerli ve ithal tüm ürünlere yönelik 2009’dan bu yana yapılan denetimlerde 708 milyon adet uygunsuz ürün bulunmuştur. Yapay zeka destekli yeni sistemlerimizle, hem denetim kapasitemizi artırıyor hem de kaynaklarımızı daha verimli kullanarak daha hızlı, hedefe odaklı ve önleyici denetimler gerçekleştiriyoruz.”
“TAREKS’i baştan sona yeniliyoruz”
Ürün Güvenliği Haftası’nın bu yılki konusunu “e-Ticaret Ürün Güvenliği” olarak belirlediklerini dile getiren Bolat, vatandaşların güvenle alışveriş yapabilmeleri için sadece mevzuatla değil, altyapı ve denetim sistemleriyle de kendilerini sürekli yenilediklerini söyledi.
Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğini doğrudan güçlendirecek bazı yeniliklere dair de şu bilgileri verdi:
“Ürün güvenliği denetimlerinin dijital kalbi konumundaki TAREKS’i baştan sona yeniliyoruz. Sistem kurulduğu günden bu yana sayısız başarıya imza attı. Ancak zamanla sistemin yenilenmesi zorunlu hale geldi. Yapay zekanın üretim süreçlerine dahil olduğu bu yeni dönemde, ithalat denetimleri sistemimizde, uygunsuz ürünlerin piyasaya arzını engelleme misyonumuzu dijital dönüşüm hedefleriyle harmanlayarak yapay zeka destekli yeni bir yapı tasarladık. Yeni sistemimizde, yapay zeka tabanlı, skor bazlı bir risk analizi modeline geçtik.”
Yeni yapıyla riskli ürün getiren firmalar üzerinde daha çok yoğunlaşılmasını, bu sayede güvenli ve yasalara uygun ürün ithal eden firmaların haksız rekabetten daha iyi korunmalarını sağlayacaklarını dile getiren Bolat, hedef odaklı denetim gerçekleştirip denetimlerde daha yüksek oranda uygunsuzluk tespit etmeyi ve böylece denetim kaynaklarını daha etkin kullanmayı amaçladıklarını ifade etti.
Ticaret Bakanı Bolat, yeni TAREKS’in sadece daha akıllı değil, aynı zamanda daha kolaylaştırıcı olduğuna dikkati çekerek, eskiden noter kanalları ve fiziksel belgeler üzerinden yürütülen firmaların TAREKS üzerinden yetkilendirme sürecinin, MERSİS, ESBİS ve KPS entegrasyonları sayesinde dijitalleştiğine işaret etti.
Bir diğer yeniliğin ise yeniden yapılandırılarak ihracatçıların kullanımına sunulan “Ticarette Teknik Engeller Platformu” olduğunu bildiren Bolat, yeni platformla artık ihracatçıların, tüm ülkelerde mevcut olan teknik engellere ve o ülke pazarlarına girişte talep edilen belge ve bilgilere tek elden ulaşabileceklerini anlattı.
Bakan Bolat, söz konusu platform sayesinde, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi ülkelerin ürünlere ilişkin mevzuatlarında yapmayı öngördükleri değişiklik ve düzenlemeleri, henüz planlama aşamasında iken ihracatçılarla paylaşabileceklerini belirterek, bu sayede, ihracatçıların sahada daha fazla yer alabileceklerini ve hedef pazarların tüm süreçlerine daha güçlü etki edebileceklerini bildirdi.
“Yapay zeka temelli proaktif denetim yaklaşımını hayata geçiriyoruz”
Öte yandan, e-ticarette de yeni bir denetim dönemini başlatacaklarını kaydeden Bolat, “e-Ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli ‘proaktif denetim’ yaklaşımını hayata geçiriyoruz. Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak. Adil rekabetin teminatı etkin denetimdir.” diye konuştu.
Her gün binlerce ürünün, fiziksel mağazalar yerine çevrim içi platformlar üzerinden evlere ulaştırıldığını dile getiren Bolat, bu doğrultuda, e-ticarette ürün güvenliğini temin etmek amacıyla, kapsamlı ve güçlü mevzuat altyapısı oluşturduklarının altını çizdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, yeni mevzuatla, vatandaşların çevrim içi alışverişlerini güven içinde yapabilmeleri için satış ilanlarında açıklık ve sorumluluğun esas alındığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Düzenlemeyle, yurt dışı kaynaklı internet sitelerinden doğrudan ülkemize satışa sunulan ürünler için Türkiye’de yerleşik bir iktisadi işletmeci bulunması zorunlu hale getirildi. e-Ticaret platformlarının ‘ürün güvenliği temas noktası’ belirlemesi zorunlu tutulmuştur. Bakanlık olarak bu mevzuatın etkin şekilde hayata geçirilmesini sağlamak için Avrupa Birliği (AB) destekli bir proje başlattık. Projeyle internet üzerinden satılan güvensiz ve mevzuata aykırı ürünleri tespit edebilmek için yapay zeka destekli bir tarama yazılımı geliştirdik, sistemle platformlardaki riskli içeriklere hızlı ve proaktif müdahale imkanı oluşturmayı hedefliyoruz.”
“Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmemize yardımcı olacak”
AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilcinskas da son zamanlarda yapay zeka ve dijital çözümlerin oldukça önemli hale gelmeye başladığını belirterek, hem AB’de hem de Türkiye’de e-ticaret hacminin kayda değer artışlar yaşadığını ifade etti.
Bu artışın tüketici güvenliği ve siber güvenlik gibi hususları gündeme getirdiğini bildiren Vilcinskas, “Gelecekte artan rekabet gücü, dijital çözümlerin benimsenmesi, araştırma, inovasyon ve güvenli ürünler alanında AB’nin desteğine güvenebilirsiniz. Bu haftanın ve projenin, harika işbirliğini geliştirmemize, ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmemize yardımcı olacağını umuyorum.”dedi.
Ticaret Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Hakkı Karabörklü de uluslararası ticaretin hem anahtarının, hem de kilidinin ürün güvenliği olduğuna dikkati çekerek, ürün güvenliğinin can, mal ve çevrenin korunması, verimliliğin sağlanması ile haksız rekabetin önlenmesi gibi fonksiyonlarıyla sürdürülebilir kalkınma bakımından büyük önem oluşturduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir Büyükelçisi Boumediene Guennad’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Guennad, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Büyükelçisi İlkhom Khaydarov’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Khaydarov, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.