Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli’de toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Türkiye’yi sağlık alanında sadece kendi vatandaşlarına hizmet etmekle kalmayıp küresel bir cazibe merkezi hâline dönüştürmekte kararlıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kocaeli Şehir Hastanesi ve Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında vatandaşları selamlayarak şehir hastanesi ile diğer yatırımların kente, ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Bay bay Kemal, sen hayatında böyle hastane gördün mü? Senin SSK Genel Müdürü olduğun zaman hastanelerimizin hâli ortadaydı” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum gazeteci Savaş Ay’ın o dönemde hastanelerde yaptığı programlara dikkati çekti.
Söz konusu dönemde hastaların hastanelerde rehin kaldığına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Hatırlıyorsunuz değil mi? Kimdi o zaman SSK’nın başında? Bay bay Kemal. Ya bunlara bu vatan teslim edilir mi? Affedersiniz beş koyunu güdemeyecek olanlara bu vatan teslim edilebilir mi? Hele hele az önce Önder (Aksakal) Bey’in ifade ettiği gibi kardeşlerim, Kandil’e bu ülke teslim edilir mi? Terör örgütüne bu ülke teslim edilir mi? İşte dün Diyarbakır’daydım. Diyarbakır’da, orada vatandaşlarımızın bize yakarışlarını gördüm. Ne dediler biliyor musunuz? ‘Başkanım ne olur bizi bunların eline bırakmayın’. Ya siz bizi bırakmadıktan sonra biz sizi bırakır mıyız? Biz bunların ne menem olduğunu biliyoruz. Ve Kandil bizim Diyarbakır annelerimizin yavrularını kaçırdı mı? Hatta Diyarbakır’da, bu şimdi Edirne’de olan bir Selo var ya, kardeşlerim 51 Kürt kardeşimizi bunlar öldürdü mü? Hatta bu gençlerin üzerinden arabayla geçtiler, bunları bu şekilde öldürdüler. Onlar da Kürt’tü, hani siz Kürtlere kadir kıymet biçiyordunuz, ne oldu? Kardeşlerim bunların derdi Kürt filan değil. Biz Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Gürcü’süyle, Abaza’sıyla, Boşnak’ıyla tüm kardeşlerimizi yaratılanı severiz Yaradan’dan ötürü anlayışıyla seviyoruz. Bizde ayrım yok, bizde bölücülük yok.”
“ÜLKEMİZİN TÜM BÜYÜK ŞEHİRLERİNİ ŞEHİR HASTANELERİYLE DONATIYORUZ”
Deprem izolatörlü modern inşaatıyla her türlü imkâna ve birikime sahip olan bin 218 yatak kapasiteli Kocaeli Şehir Hastanesi ile iftihar ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin zenginlerine “Artık hastalarınızı Cleveland’a göndermeyin. İşte Cleveland burada. Doktorsa elhamdülillah doktorlarımız da onlardan geri değil” diye seslendi.
Kocaeli Şehir Hastanesinin modern binası ve personeliyle muhteşem bir hastane olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah ülkemizin tüm büyük şehirlerini bunun gibi şehir hastaneleriyle donatıyoruz. Şimdi sırada İzmir var, İzmir’i de inşallah bayram öncesi yetiştirmeye çalışacağız. Orayı da açacağız. Bakınız, İstanbul’da Çam ve Sakura muhteşem bir hastane. 45 günde, o Kovid’in olduğu dönemde biz ne yaptık, Atatürk Havalimanı’na tuttuk Murat Dilmener Hastanesini yaptık, 45 günde. Feriha Öz Hastanesini Anadolu Yakası’nda yine 45 günde yaptık. Niye? Benim insanıma bu yakışır da onun için” ifadesini kullandı.
“SALGIN VE DEPREM DÖNEMLERİNDE BU HASTANELERİN NE KADAR HAYATİ ÖNEME SAHİP OLDUĞUNU HEP BERABER GÖRDÜK”
Türkiye’yi sağlık alanında sadece kendi vatandaşlarına hizmet etmekle kalmayıp küresel bir cazibe merkezi hâline dönüştürmekte kararlı olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın vatandaşlarımız sağlık hizmetleri için nereyi tercih ediyor, ülkesini tercih ediyor. Aynı şekilde yabancıların ülkemize olan ilgisi de giderek artıyor. Sağlık alanında kurduğumuz örnek altyapının, yaptığımız sistem reformunun, hâlen güçlendirmeyi sürdürdüğümüz insan gücünün kıymetini milletimiz gayet iyi biliyor. Buna karşılık muhalefet her gün yeni bir yalan ve iftira ile bu hizmetlere, bu eserlere saldırmayı sürdürüyor. Geçtiğimiz haftalarda Hatay’da inşasına başladığımız hastanenin temelinden bir fotoğraf karesiyle kendi aklınca bizi ters köşe yapmak isteyen bir kendini bilmez vardı. İşte o hastane var ya inşallah 1-1,5 ay içinde hizmete girecek. Bakalım dalgasını geçtikleri temelin üzerinde yükselen hastane açıldığında bunu yapanlar çıkıp milletimizden özür dileme onurunu gösterebilecek mi? Biliyorsunuz CHP Genel Başkanı’nın kariyerinin önemli bir bölümü de şehir hastaneleriyle uğraşmakla geçti. Salgın ve deprem dönemlerinde bu hastanelerin ne kadar hayati öneme sahip olduğunu hep beraber gördük.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yükünün altından devletinin gücü, kurumlarının kapasitesi ve insanlarının fedakârlığı sayesinde ayağa kalktığını vurgulayarak, “Sanıyorlar ki bu işler kendi kendine oluyor, kendi kendine yürüyor. Türkiye’nin 21 yılda elde ettiği demokrasi ve kalkınma kazanımlarına bakarak esip gürlüyorlar. Hâlbuki bu ülkede eser bırakmak, hizmet etmek öyle her babayiğidin harcı değildir. Şayet öyle olsaydı bizden önceki on yıllar boyunca Türkiye eser ve hizmet hasreti çekmezdi. Geçtiğimiz 20 yıla sığdırdığımız asırlık yatırımlar daha öncesinden yapılır, bugün Türkiye bambaşka bir yerde olurdu. Fakat eski Türkiye’nin düzeni buna uygun değildi. Arada rahmetli Menderes ve Özal gibi gayret sahibi liderler çıkmış olsa da düzen, ülkemizin geri bırakılması, milletimizin baskı ve zulümle potansiyelinden uzak tutulması üzerine kuruluydu. Biz işte bu köhne düzeni değiştirdik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin emanetini yere düşürmemek, mazlumların umutlarını diri tutmak için 21 yıldır her gün bu mücadeleyi verdiklerini anlatarak, “Unutmayın kaderin üstündeki kadere olan imanımızla önümüze çıkan hiçbir engele, kurulan hiçbir tuzağa, maruz kaldığımız hiçbir saldırıya aldırmadan yürüdük. Ne diyor şair; ‘Yürüyeceksin/ Millet yürüyecek arkandan/ Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan.’ Bu inançla gözümüzü hedeflerimizden bir an bile ayırmadık” dedi.
Her güne bunları yapmakla başladıklarını, her geceyi bu mücadele ile bitirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yeni bir mücadelenin içinde olduklarına değinerek, bu mücadelenin 14 Mayıs’ta Türkiye Yüzyılı’nın müjdesini millete, dostlara ve tüm insanlığa verme mücadelesi olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, attıkları her adımda olduğu gibi Türkiye Yüzyılı vizyonunun da önüne türlü türlü engeller çıkartmak için çalışıldığını belirtti.
“ÜLKEYE VE MİLLETE HERHANGİ BİR VAATLERİ BULUNMUYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ne yaptılar bunlar, bu muhalefet? 7’li bir masa kurdular. Kumar masası. Yetmedi PKK’sından FETÖ’süne tüm terör örgütleriyle anlaştılar. O da yetmedi, emperyalistlerin ve tefecilerin desteğini aldılar. Dikkat ederseniz, bu koalisyonda her şey var. Ne ararsan bulunur, derde devadan gayrı. Ama milletin kendisi yok. Vizyon zaten yok. Program deseniz bunların aklı o kadarına zaten ermez. Proje diye ortaya koydukları şeylerin de yarısı yalan, yarısı yanlış konular. Bir kısmı da bizim zaten yaptığımız işler. Bunların yaptığı bir şey yok. Ne eğitimde ne sağlıkta ne adalette ne emniyette ne ulaşımda ne tarımda ne diplomaside ne uluslararası münasebetlerde bunların yaptığı bir şey yok. Dolayısıyla bunların ülkeye ve millete herhangi bir vaatleri bulunmuyor. Tek yapacakları iş ortaklarının altlarına birer cumhurbaşkanı yardımcılığı koltuğu çekmek, mavi boncuk dağıttıkları herkese bakanlık vermek. Kamudan atılan teröristleri yeniden devlete doldurmak. Hazineyi, tam takır edip ülkeyi yeniden işçi, memur ve emekli maaşı ödeyemez hâle getirmek. Bunlar geçmişte bunu yaptılar, hatırlayın. Bunları ödeyebilmek için Türkiye’yi tekrar ne yaptılar bunlar, eski hazinenin başındakiyle beraber işte şu anda bir sözcüleri var ya birlikte otelde kapalı kapılar arkasında IMF’le görüştüler.”
“Peki biz ne yaptık?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şu anda bu masanın etrafında olanlardan bir tanesi benim bir zamanlar bakanımdı. Hatırlıyorsunuz değil mi? Şimdi Davos’ta oturduk, IMF’nin başındakiyle konuşuyoruz. O şimdi 6’lı masanın etrafında olan kişi de o zaman benim bakanım. Dedim ki ben IMF’nin başındaki o zata, ‘Bak.’ dedim, ‘İkide bir Türkiye’ye adamlar gönderiyorsunuz. Türkiye’yi ben yönetiyorum. Siz değil. Siz taksitlerinizi almaya geliyor musunuz? Geliyorsunuz. Taksitinizi alıyor musunuz? Alıyorsunuz.’ 2013’e kadar devam ettik ve 2013’te bu ödemeyi bitirdik, IMF’yi Türkiye’den defettik ama CHP’ye sorarsan ne diyor? ‘IMF’le oturup konuşmak lazım.’ Ya o sizin işiniz. İşte 6’lı Masa. Rabbim size zaten bu fırsatı vermeyecek de. Biz IMF’yle değil, biz kendi kendimize yeteriz ve 23,5 milyar dolar olan IMF borcunu 2013’te sıfırladık. Bitti. O zaman Merkez Bankamızın rezervi de 27,5 milyar dolardı. Şimdi hamdolsun, 100 milyar doların üzerine Merkez Bankasının rezervi çıktı ve gümbür gümbür gidiyoruz. Başbakanlığım döneminde bir ara 135 milyar doların üzerine de Merkez Bankasının rezervi çıkmıştı. Şimdi yine onu yakalayacağız. Hiç endişeniz olmasın. Yaparsa Cumhur İttifakı yapar, hiç endişe etmeyin.”
“BURASI BİR HUKUK DEVLETİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin, yaptıkları yatırımlar ve sağladıkları istihdamla ülkenin büyümesine katkıda bulunanları huzursuz ettiğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, cumhurbaşkanlığında yapacaklarının bunlardan ibaret olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi çıkıp buna itiraz edecekler. Oysa bunların hepsi de kendilerinin söylediği işler. Ya bu kadar 10-11 tane büyükşehir belediyeniz var. Acaba ne yapıyorlar? Yaptıkları bir şey var mı? İstanbul’da yaptıkları bir şey var mı? Ankara’da yaptıkları bir şey var mı? İzmir’de yaptıkları bir şey var mı? Yapamazlar. Yaparsa Cumhur İttifakı yapar” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millet İttifakı’nın “Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Sürecinin Yol Haritası” başlıklı metnine işaret ederek, şunları kaydetti: “Şimdi bunlar bir şey yapıyorlar. Nedir o? ‘Her ortağa bir cumhurbaşkanı yardımcılığı vereceğiz.’ diye kendileri söylemedi mi? Daha şimdiden her gittiği yerde bakanlık dağıtmaya kendisi başlamadı mı? FETÖ’cülere ve PKK’lılara ‘Sizi devlete geri alacağız.’ diye kendileri söz vermedi mi? Düşünebiliyor musunuz? Burası bir hukuk devleti. Selo’yu çıkaracaklarmış. Çocuk katilini çıkaracaklarmış. Benim milletim, bu çocuk katilini dışarı çıkarma sözü verenlerle beraber olur mu? Bu Selo’yla beraber olur mu?”
14 Mayıs seçimlerine 28 gün kaldığını anımsatarak, “Durmak yok” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bay bay Kemal, ‘Yurt dışından 300 milyar dolar getireceğim.’ diyerek ülkeyi tefecilere kendisi pazarlamıyor mu? Ya sen devlet yönetmek nedir bilmezsin ya, anlamazsın ya… Kim sana bu sözü veriyor? Sen hangi makamdasın da şu anda tefeciler sana böyle bir parayı vereceğinin sözünü veriyor? Dünyada böyle bir şey var mı? Ya biz devlet yönetiyoruz devlet. 20 yıldır elhamdülillah bu devleti yönettik, yönetiyoruz. Peki sen bakkal dükkanı bile yönetmedin ya. Bu tefeciler 2 gün sonra alacakları için devletin gelirlerine el koyunca, işçi, memur ve emekli maaşlarını kim ödeyecek? Geçmişte öyle olmadı mı? Memurların maaşını ödeyemez hâle gelmediler mi? Yatırımcılar köşelerine çekildiğinde yeni teknoloji ve üretim tesislerini kim kuracak? Oralarda çalışmak için sabırsızlanan gençlerimize istihdamı kim sağlayacak? Bu listeyi uzatmak mümkün. Ama mesele, 14 Mayıs’ta milletimizin hangi siyaset dilini ve hangi siyasetçi modelini tercih edeceğidir. Bir yanda bizim eser ve hizmet siyasetimiz var, diğer yanda bay bay Kemal’in yalan, iftira ve yıkım siyaseti var. Bir tarafta ilkeler ve mefkûreler birlikteliği olan Cumhur İttifakı var, diğer tarafta tamamen proje mahsulü 7 ortaklı bir kumar masası var.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar milletin ferasetine, irfanına, dirayetine hep güvendiklerini, hiç de hayal kırıklığına uğramadıklarını belirterek, “14 Mayıs’ta da milletimizin en doğrusunu yapacağına yürekten inanıyorum” dedi.
“Şimdi burada öyle bir ses verin ki Körfez’in dört bir yanından duymayan kalmasın. Hazır mıyız?” diyerek katılımcılara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kocaeli, 14 Mayıs’ta çocuklarımızın geleceğine sahip çıkıyor muyuz? Kocaeli, 14 Mayıs’ta 21 yıllık kazanımlarımızı daha da ileri taşıyor muyuz? Kocaeli, 14 Mayıs’ta Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘Bismillah’ diyor muyuz? Kocaeli, 14 Mayıs’ta Türkiye Yüzyılı için doğru adımlarla yola devam diyor muyuz? Rabbim hepinizden razı olsun” ifadelerini kullandı.
“TOPLAMDA 2,3 MİLYAR LİRALIK YATIRIMI ŞEHRE KAZANDIRDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün şehir hastanesiyle birlikte kurumların ve belediyelerin tamamladığı çok sayıda yatırımın da açılışını yaptıklarını, eğitimde, sağlıkta, sosyal hizmetlerde şehre kazandırdıkları eserlerin resmî açılışını gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin yatırım tutarı 1,7 milyar lirayı geçen 40 farklı projesinin resmî açılışını yaptıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca belediyenin hâlen yapımı süren yaklaşık 4 milyar liralık yatırımının daha olduğunu, onların da en kısa sürede hizmet vereceklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Körfez temizliği, Kartepe teleferiği, millet bahçesi, Gebze-Darıca metro hattı, tramvay hattı ve altyapı projelerinden oluşan bu yatırımları yakından takip ettiklerini dile getirdi.
Yine bugün Başiskele, Darıca, Derince, Dilovası, Gebze, Gölcük, Kartepe ve Körfez belediyelerinin yatırımlarını da hizmete açtıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece şehir hastanesi hariç diğer kurumlar ve belediyelerle birlikte toplamda 2,3 milyar liralık bir yatırımı şehre kazandırdıklarını belirtti.
Kocaeli’ye kazandırdıklarının bunlardan ibaret olmadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Son 20 yılda şehrimize bugünün rakamlarıyla 150 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık. Eğitimde 12 bin 877 yeni derslik inşa ettik. Gebze Teknik Üniversitesini faaliyete geçirdik. Gençlik ve sporda 17 bin 296 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. 56 spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 4 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta toplamda 2 bin 822 yataklı 20 hastane dâhil 89 sağlık tesisi kazandırdık. Şehir hastanemizi de bugün resmen hizmete açıyoruz. Çevre ve şehircilikte TOKİ kanalıyla Kocaeli’de sosyal konut, deprem konutu ve kentsel dönüşüm kapsamında toplam 25 bin konut projesini hayata geçirdik. Kentsel dönüşümle 13 bin bağımsız bölümü yeniledik. İlk Evim projemizle Kocaeli’ye 5 bin 200 sosyal konut yapacağız. İlk Arsa projemizle bin 500 konutluk arsa vereceğiz. İlk İş Yerim projemizle de 450 sanayi dükkanı inşa edeceğiz. Kocaeli’de toplam büyüklüğü yaklaşık 4 milyon metrekare olan 14 millet bahçesi projemiz bulunuyor. Bunlardan 6’sını tamamlayıp hizmetinize sunduk. 4’ünün yapımı, 4’ünün projelendirme çalışmaları devam ediyor. Ulaştırmada -bakın burası çok önemli- 151 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafesini toplamda 374 kilometreye çıkardık. Avrupa’yı Asya ile buluşturan şehrimize İstanbul-İzmir Otoyolu’nu, Osmangazi Köprüsü’nü, Kuzey Marmara Otoyolu’nu kim yaptı? Yaparsa Cumhur İttifakı yapar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli’yi yüksek hızlı tren hatlarının merkezi hâline getirdiklerini söyledi.
Yapımı devam eden projeler tamamlandığında Kocaeli’nin ülkenin dört bir tarafına demir ağlarla bağlanmış olacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gebze-Halkalı banliyö tren hattını tamamlayarak Gebze’yi Marmaray’la Boğaz’ın altından geçip Halkalı’yla buluşturduklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gebze-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı-Halkalı Yüksek Hızlı Tren projesini de hayata geçireceklerini dile getirdi.
Yapımı devam eden Gebze-Darıca metro hattını Marmaray’a ve Sabiha Gökçen metro hattına entegre edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şehir Hastanesi tramvay hattını da bu yıl içinde bitirmeyi hedeflediklerini söyledi.
“HİZMETLERİMİZ ANLATMAKLA BİTMİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarım ve ormanda Kocaeli’ye 2 baraj, 4 gölet, 3 sulama tesisi, 10 taşkın koruma tesisi, 5 hidroelektrik santrali inşa ettiklerini, 27 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtıklarını, Kocaelili çiftçilere toplam 650 milyon lira tutarında tarımsal destek verdiklerini kaydetti.
Sanayi ve teknolojide 6 yeni organize sanayi bölgesi, bir endüstri bölgesi, 4 teknopark, 130 araştırma geliştirme merkezi ve 16 tasarım merkezi kurduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enerjide yaklaşık 765 bin doğal gaz abonesi olan ilimiz nüfusunun bugün yüzde 93’ü doğal gazdan faydalanıyor. Nereden nereye? Görüyorsunuz. Ne kadar özetlersek özetleyelim hizmetlerimiz anlatmakla bitmiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bundan yaklaşık 8 ay önce Kocaeli’ye geldiğimde sizlere, ‘Sandık başına giderken lütfen karşınıza çıkan adaylara şu gözle bir bakın.’ demiştim. ‘Bu isimlerden hangisi ülkenin sorunlarını çözebilir?’ diye sormuştum. ‘Bu isimlerden hangisi ülkeyi bölgesel ve küresel mücadelelerden başarıyla çıkartabilir?’ diye sormuştum. ‘Bu isimlerden hangisi evlatlarımıza daha iyi bir Türkiye, daha iyi bir gelecek bırakmamızı…’ İşte seçimin arifesinde cumhurbaşkanı adayı olarak şu anda karşınızdayım. Cumhur İttifakı’nın milletvekilleri olarak karşınızdayız.”
Şimdi aynı soruları yine sorduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu soruyu sadece size değil, milletimizin tamamına soruyorum. Kardeşlerim, işte adaylar, işte başarılar, işte vizyonlar, işte sandık, işte Cumhuriyetimizin yeni asrına adını verdiğimiz Türkiye Yüzyılı’nı kime emanet edersiniz? Gözünüzün nuru evlatlarınızın istikbalini kime emanet edersiniz? Hayallerinizi hayata geçirmek için ülkenin yönetimini kime teslim edersiniz? Ülkenizin siyasi, ekonomik, askerî, diplomatik gücüyle dünyada hak ettiği yeri alması için kime güvenirsiniz? Lütfen bu soruların cevabını aklınıza ve vicdanınıza danışarak verin, kararınızı ondan sonra belirleyin.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı vizyonunun sadece lafla olmadığını ispatladıklarını ifade ederek, şöyle konuştu: “TOGG’u gördünüz değil mi? Beğendiniz mi? TCG Anadolu’yu gördünüz değil mi? Nasıl buldunuz? İHA’ları beğendiniz mi? SİHA’ları beğendiniz mi? Akıncı’yı beğendiniz mi? Kızılelma’yı beğendiniz mi? Gümbür gümbür gidiyoruz. Daha da yapacağız. Daha güzellerini yapacağız. Çünkü bu millete bunlar yakışır. Onun için bu seçim, Türkiye’ye 21 yıldır eser ve hizmet üretenlerle, 21 yıldır laftan başka hiçbir icraatları olmayanların seçimidir. Ülkeyi yönettiğimiz sürece kimi alanlarda belki eksiklerimiz olabilir, hatalarımız olabilir. Hepsine de eyvallah. Ama ülkemizin kalkınması, büyümesi, gelişmesi için gece gündüz çalıştığımızı kimse inkâr edemez. Şimdi hazır mısınız? Öyle bir haykıralım ki ekranları başında izleyenler bunu duysun. Şöyle kaldıralım ellerimizi. Şu muhteşem kalabalığı görünce… Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Burada olduğu gibi kardeş olacağız. Milletimizin güvenliği, huzuru, refahı için canımızı dişimize takarak mücadele ettiğimizi evelallah kimse görmezden gelemez.”
Şimdi Kadir Gecesi ile müşerref olunduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim Kadir Gecemizi âlem-i İslam’ın ve ülkemizin hakkında hayırlara vesile eylesin. Arkasından Ramazan Bayramı’yla müşerref oluyoruz. Rabbim Ramazan Bayramı’nı da bayram gibi kutlamayı bizlere nasip etsin. Ardından 14 Mayıs geliyor. 14 Mayıs’ı da inşallah bayram gibi kutlamayı bizlere nasip etsin. Durmak yok” temennisinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törenin ardından beraberindekilerle hastaneye girerek incelemelerde bulundu.
Bangladeş Halk Cumhuriyeti’nden Bağımsızlık Günü ve Bangalore yılı resepsiyonu.
Bangladeş Halk Cumhuriyeti’nin Bağımsızlık ve Milli Gününün 54’inci, Bangladeş ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 51’inci yıldönümü ile 1432 Bengal Yeni Yılı Ankara’da kutlandı.
Bangladeş’in Ankara Büyükelçiliği’nce, Milli Gün dolayısıyla Ankara Divan otelde bir resepsiyon düzenlendi.
Bangladeş’in Ankara Büyükelçisi Amanul Haq ile Eşi Hanımefenfi Runa Mahzabeen AHMED, Divan oteldeki resepsiyona ev sahipliği yaptı.
Bangladeş Milli Günü resepsiyonunda Türkiye’yi Sağlık Bakanı Kemal MEMİŞOĞLU temsil etti.
Bangladeş Milli Gün resepsiyonunda, Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, Büyükelçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu da hazır bulundu.
Eski Başbakan yardımcısı ve TBMM Başkanı Bülent ARINÇ da resepsiyona katıldı.
Bangladeş Milli Gün resepsiyonu iki ülkenin Milli marşlarının seslendirilmesiyle başladı.
Milli marşların seslendirilmesinin hemen ardından kürsüye ilk olarak Bangladeş’in Ankara Büyükelçisi Ekselansları Amanul Haq geldi.
Bangladeş’in Ankara Büyükelçisi Ekselansları Amanul Haq konuşmasında, şunları kaydetti:
Bayanlar ve Baylar, iyi akşamlar ve hepinize çok sıcak bir hoşgeldiniz.
Burada bulunmaktan büyük bir gurur ve derin bir sevinç duyuyorum. Bağımsızlığın 54. yıldönümü ve ulusal gün. Aslında 26 Mart’tayız ama o Ramazan ayına rast geliyordu. Bu yüzden bugün kutluyoruz, 1971’de bu günde büyük ulusumuz özgürlüğe doğru ilk adımını attı.
Uzun ve sert bir bağımsızlık mücadelesinin başlangıcını işaret eden bir andı. Halkımızın gücü, cesareti ve kendi kaderlerini tayin etmeleri için durmaksızın mücadelenin sembolüdür, Bu ay, ulus Bengali Yeni Yıl’ının başlangıcını kutladı. Bugün, sizinle birlikte Bengal’de Yeni Yıl’ı da kutluyoruz.
Ulusal bir tarihimiz yok, bu fırsatı değerlendirerek içten dileklerimi iletmek istiyorum. Selamlar ve barış, refah ve mutluluk için en iyi dileklerimle, Yeni Yılın başlangıcında, Bengal Yeni Yılı’nın Bangladeş’teki en renkli yıl olduğunu belirtmeliyim.
Bu fırsatta, sarsılmaz destekleri için Türkiye hükümetine ve halkına içten teşekkürlerimi iletmek istiyorum.
Dostluk ve misafirperverlik, Türk halkının Bangladeş ile dayanışması, özellikle zor zamanlarda. Gerçekten paha biçilemezdi. Ayrıca bugün burada bulunan tüm konuklarımıza varlığınızla bizi onurlandırdığınız için derin takdirlerimi sunmak istiyorum, bu kutlamaya katılımınız uluslarımız arasındaki boyutu güçlendiriyor.
Sonuç olarak, hepinizi bana katılmaya davet ediyorum. Bangladeş’in refahı ve ilerlemesi, çiffçiler arasındaki sevgi dolu dostluğa ve barış, adalet ve işbirliğinin paylaşılan değerlerine. Teşekkür ediyorum. Supernova’nın uzun sıcak aile günleri ve ebedi bir dostluğumla birlikte olması gerekir.
Çok teşekkür ederim.
Bangladeş Büyükelçisi Amanul Haq’ın konuşmasının hemen akabinde kürsüye Sağlık Bakanı Kemal MEMİŞOĞLU geldi.
Bangladeş’in Ankara Divan Oteldeki resepsiyonununda Türkiye’yi temsil eden Sağlık Bakanı Bakanı Kemal MEMİŞOĞLU da konuşmasında şunları söyledi: “Değerli dostlar, ülkelerimiz arasındaki sağlık alanında var olan ilişkilerin geliştirilmesi ve derinleşmesinin önem arz ettiğine inanıyorum. Sağlık alanındaki ilişkilerimiz daha geniş ve işbirliği potansiyeline sahiptir. Bu anlamda 2010 yılında imzalanan iş birliği anlaşması önem arz etmektedir.
Bakanlığımız, insani yardım çalışmalarına aktif katkı sunmaktadır. Türk sahra hastanesi hastalara sağlık hizmeti sunmaktadır. Bu büyük insani kültür paylaşımında, ülkelerimiz arasındaki dayanışmanın somut örneğini teşkil etmektedir.
Sözlerimi sonlandırırken, BANGAL yılı ve bağımsızlık günü vesilesiyle en içten dileklerimi sunuyor, Bangladeş’in, barış, refah ve huzuruna verdiğimiz katkı her zaman önceliğimiz olmaya devam edecektir. Bangladeş milli gününü kutluyor, hepinize teşekkür ediyorum.”
Konuşmalardan sonra resepsiyon için özel olarak hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Pasta kesiminin ardından davetlilere Bangladeş ve Türk mutfağından özenle hazırlanmış yemekler ikram edildi.
Resepsiyon, davetlilerin Büyükelçi Amanul HAQ ve Askeri Ataşe Iftequr RAHMAN ile hatıra fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Konuşmalar ve pasta kesiminden sonra Bangladeş Milli Günü resepsiyonu folklor ve müzik ekibinin gösterisiyle devam etti.
Bangladeş Milli Günü dolayısıyla Ankara’da verilen resepsiyondaki konuşmaların ve dans ve müzik gösterisİnin akabinde davetlilere Türk ve Bangladeş mutfağından lezzetli yemeklerin ikramı yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A Hizmete Alma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜRKSAT Gölbaşı Yerleşkesi’nde düzenlenen TÜRKSAT 6A Hizmete Alma Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A’nın, 9 Temmuz 2024’te uzaya fırlatıldığını, ilk test yayınının ise 17 Şubat’ta yapıldığını belirtti.
Tüm süreçlerin sorunsuz ve sıkıntısız bir şekilde tamamlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A’nın ülke ve millet için hayırlı olmasını diledi.
Tasarımından üretimine, nakliyesinden uzaya fırlatılmasına, yörüngeye oturtulmasından test aşamasına kadar projenin başarıyla ilerletilmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, projeye destek olan ve uzay sanayisine gönül vermiş tüm personeli tebrik etti.
En az 15 yıl hizmet verecek TÜRKSAT 6A ile birlikte TÜRKSAT’ın işlettiği haberleşme uydularının sayısının altıya, uzaydaki uyduların toplam mevcudunun da 10’a yükseldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yer sabit özelliği taşıyan yeni haberleşme uydusunun televizyon yayıncılığı başta olmak üzere acil durum haberleşmesi hizmetlerini de geniş bir kapsama alanında sunacağını söyledi.
Kesintisiz televizyon yayıncılığı açısından kritik önem taşıyan TÜRKSAT 6A ile televizyon yayını yapılan uyduların artık yedeklenebileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzay iletişim ve haberleşme sektörleri için atılmış çok büyük bir adım olan TÜRKSAT 6A uydusunun ülke ve millet için hayır getirmesini temenni etti.
Özellikle haberleşme uyduları gibi teknolojilerin dışa bağımlı olmadan üretilmesinin millî güvenlik açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi. Yeni haberleşme uydumuz, yerli ve millî teknoloji üretme hedefimiz doğrultusunda 20 yıla yayılan titiz, yoğun ve meşakkatli bir çalışmanın ürünüdür.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu noktaya gelmenin kolay olmadığını belirterek, hayata geçirilen teknoloji transfer programıyla 3A, 4A ve 4B uydularının üretiminde TÜRKSAT mühendislerinin de yer almasını sağladıklarını anımsattı.
Devamında 5A ve 5B uydularının yapımında 12 mühendisi tasarım, üretim ve test başlıkları süreçlerine doğrudan dâhil ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllara sâri bu çalışmalar ve tecrübelerle uzay teknolojileri alanında pek çok kritik eşiğin aşıldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece en yüksek yerlilik oranına sahip TÜRKSAT 6A uydusunu üretme imkân, yetenek ve tecrübesine sahip olunduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapamayız’ diyenlere inat, ‘Biz yaparız, hatta daha iyisini yaparız’ dedik. Karamsarlık aşılayanlara, kendi ülkesinden, kendi milletinden umudunu kesenlere asla kulak asmadık. Yani yılmadan, yorulmadan, inanç, sabır ve azimle çalışarak bugünlere kadar hamdolsun alnımızın akıyla geldik. Bugünkü başarı, lafa her başladıklarında ‘Bizden bir şey olmaz’ diyerek gençlere umutsuzluk aşılayan eşik zihniyete indirilmiş ağır bir darbedir” diye konuştu.
Mühendislere ve Türkiye’nin uzaydaki varlığına güç katanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıldır olduğu gibi önce hayalleri hedeflere sonra da hedefleri gerçeklere dönüştürmeye devam edeceklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve millî haberleşme uydusu ile TÜRKSAT’ın hizmet verdiği alanın, Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya’yı da kapsayacak şekilde daha da genişleyeceğini belirterek, “Uydularımızın dünya genelinde ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyara yükselecek” ifadelerini kullandı.
Teknoloji transferi ve tecrübe kazanımı sayesinde Türkiye’nin artık uydu ve bileşenlerinin tasarım ve üretiminde önemli bir pazar payına sahip olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, devrim niteliğindeki bu projeyle, yerli ve millî bir haberleşme uydusu platformuna sahip olunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana paydaşların yanı sıra alt yüklenicilerle birlikte uydu üretim ekosistemi kurarak, birçok kurum ve kuruluşun uzay sanayisine katkı vermesini sağladıklarını kaydederek, şöyle konuştu: “Tüm aşamalarda aktif roller üstlenen onlarca mühendis ve personelimizle birlikte uydu ve uzay teknolojileri için insan kaynağı yetiştirmiş olduk. Proje paydaşlarının geliştirdiği ekipmanlarla uluslararası ölçekte rekabet edebilme düzeyine eriştik. İhracat kapasitemizi daha da güçlendirdik. SpaceX ile ortak çalışmalar yürütme yanında fırlatma süreci de TÜRKSAT tarafından yönetildi. Dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasını yani 5 milyarlık bir nüfusu ihtiva eden kapsama alanıyla uzay çalışmaları ve uydu yayıncılığında parmakla gösterilen ülkeler arasına girdik.”
Elde edilen bu kazanım ve etkinliklerle millî uydu markası oluşturma ve millî uzay şirketi kurulması noktasında önemli bir fırsatın yakalandığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecekteki ay ve derin uzay görevleri, haberleşme uyduları ve takım uydu projelerinin hayata geçirilmesinde de yine bu birikimden istifade edeceğiz” dedi.
Çıtayı sürekli yukarıya çıkartarak hedeflere ulaşacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyadaki gelişmelere baktığımızda şu gerçeği hepimiz görmekteyiz, Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmaktadır. Küresel sistemde hak ettiğimiz yere gelmeye çok yakınız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiç kimsenin bu fırsatı heba etmesine izin veremeyeceklerini vurgulayarak, daha önce dünyada benzer değişimler olurken, Türkiye’nin kendi iç çekişmeleriyle meşgul olduğunu anımsattı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilimsel ve teknolojik ilerlemeler yaşanırken biz millet olarak enerjimizi gereksiz, faydasız, boş tartışmalarla harcadık. Türkiye’nin dışarıyla ilgilenmemesi için her şey yapıldı, her şey denendi. Mezhep, köken, görüş farklılıkları üzerinden bizi iç meselelerimizle meşgul ederek, Türkiye’yi küresel rekabette minder dışına itmeyi başardılar. Bizimle aynı ligde olan ülkeler, teknolojide birbirleriyle kıran kırana bir yarış içindeyken, hatırlayın bu ülkenin gündemi, başörtüsüydü, sakaldı, sarıktı, çarşaftı, irtica idi, yeşil sermayeydi. Kendilerine bir iç düşman ürettiler ve Türkiye’yi o iç düşmanla oyaladılar. Peki, sonuçta ne oldu? Türkiye kaybetti, millet kaybetti. Eller koşar adım ilerlerken, biz yıllarca yerimizde saydık. Rakiplerimizle aramızdaki mesafenin açılmasına engel olamadık. Ekonomide, demokraside, dış politikada, toplumsal barış ve huzurda çok ağır faturalar ödemek zorunda kaldık.”
“TÜRKİYE’NİN İSMİ, BÖLGESİNİN BİR KUTUP BAŞI OLARAK HER PLATFORMDA DAHA FAZLA ZİKREDİLİYOR”
Bugün de dünyanın büyük bir dönüşümün arifesinde olduğunu, gümrük tarifeleri restleşmeleri ile küresel ticaretin kurallarının kökten değiştiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut krizlerin çözülemediği gibi her gün yeni bir gerilime uyanıldığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası sistemin, Gazze’deki soykırımla birlikte itibarını iyice kaybettiğine işaret ederek, şunları kaydetti: “Batı dünyası ve kurumları eski etkinliğini tamamen yitirmiş durumda. Yapay zekâ teknolojilerinin nereye varacağını kimse kestiremiyor. Yani eski sistem hızla yıkılırken, yerine ne konacağını tam olarak kimse kestiremiyor. Türkiye’nin ismi, bölgesinin bir kutup başı olarak her platformda daha fazla zikrediliyor. Ama böylesi kritik bir dönemde bakıyorsunuz, ana muhalefet partisi eliyle Türkiye tekrar tartışmaların, eski kavgaların içine çekilmek isteniyor. Ülkemize geçmişte bedel ödetmiş bayat senaryolar yine bu çevrelerin figüranlığında tekrar tedavüle konulmaya çalışılıyor. Sokaklarımızın terörize edilmesinden, Türkiye’nin Batıya ve batılı medya kuruluşlarına pervasızca şikâyet edilmesine, üniversite ve lise gençliğinin kışkırtılmasından, boykot çağrılarıyla ülke ekonomisine zarar verilmesine kadar tüm tuşlara aynı anda basılıyor.
Son olarak gerilim ve istismar siyasetlerine Gazze soykırımını alet ettiler. 50 bin masum katledilirken, ‘bize ne Filistin’den’ diyerek tam 18 aydır sustukları, topraklarını savunan Filistinli direnişçilere ‘terörist’ iftirası attıkları bir insani trajediden siyasi rant sağlamaya çalıştılar. Şunu açık ve net söylemek isterim, oyuncular değişmiş olsa da oynanan oyunun aynı olduğunu biz biliyoruz. Milletimiz de ne yapılmaya çalışıldığının gayet farkında. Dolayısıyla ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, arzu ettikleri kaos ve kargaşa ortamını bir türlü oluşturamıyorlar. Hükûmet olarak biz de hizmet ve eser siyasetimizden kopmayarak onların tuzağına düşmüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Türkiye’nin en stratejik projelerinden biri olan Silvan Sulama Tüneli’nin kazılarına başlayarak neticeyi aldıklarını anımsattı.
“TARİHÎ BİR BAŞARI HİKÂYESİNE ŞAHİTLİK EDİYORUZ”
Yine geçen hafta İstanbul Havalimanı’nda eş zamanlı üçlü bağımsız pist dönemini başlattıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Amerika’dan sonra bu uygulamayı hayata geçiren ikinci ülke olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin “oraya uçak inmez” dediği havalimanına artık aynı anda üç uçağın inip kalktığına dikkati çekerek, “Bugün de hamdolsun TÜRKSAT 6A’yı devreye alıyoruz. Bundan 31 yıl önce TÜRKSAT 1B uydusu ile başlayan uzay maceramızı çok daha yüksek bir düzeye eriştirmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz. İnançla, azimle, emekle her cümlesi bilgi, tecrübe ve alın teriyle yazılmış tarihî bir başarı hikâyesine hep birlikte şahitlik ediyoruz.”
Projede yer alan kurumlarla, mühendislerle, çalışanlarla ne kadar iftihar edilse az olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bütün bunlar, inşa edilmekte olan Türkiye Yüzyılı’nın müjdeleridir. Allah’ın izniyle çok daha iyi yerlerde olacağız. Gençlerimize güçlü, müreffeh ve itibarlı bir Türkiye teslim edeceğiz. Milletimizin desteğiyle çıktığımız bu yolda Rabbim hepimize yardımcı olsun. Bizi daha nice başarılara ulaştırsın diyorum. Bu vesileyle 15 Temmuz hain darbe girişiminde FETÖ’cü teröristler tarafından burada şehit edilen Ahmet Özsoy ve Ali Karslı kardeşlerime Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. İlk yerli ve millî haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’nın bir kez daha ülkemiz ve milletimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Projede emeği, katkısı, alın teri ve fikir teri olan tüm kardeşlerimi kutluyorum.”
İran’ın Ankara Büyükelçiliği’nce 46’ıncı İran Ordu Günü resepsiyonu gerçekleştirildi.
İran Silahlı Kuvvetleri’nin kuruluş yıldönümü olan 46’uncı Ordu Günü, Ankara Divan Otelde düzenlenen resepsiyonla kutlandı.
Resepsiyona, Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, Elçilik görevlileri ile seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
Resepsiyona, İran’ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Hasan Habibullahzade ve Askeri Ataşe Tuğgeneral Toraj Zeinoddin ev sahipliği yaptı.
Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Kemal Yeni’de resepsiyonda Türkiye’yi temsil etti ve bir konuşma yaptı.
Resepsiyon, İran ve Türk Milli marşlarının seslendirilmesiyle başladı.
Her iki ülkenin milli marşlarının seslegskendirilmedinden sonra kürsüye ilk konuşmacı olarak İran’ın Askeri Ataşesi Tuğgeneral Toraj ZEINODDIN geldi.
İran’ın Askeri Ataşesi Tuğgeneral Zeinoddin, İran ordusunun uluslararası yaptırımlara rağmen savunma kabiliyetini artırmaya devam ettiğini belirtti.
Tuğgeneral ZEINODDIN, İran Ordusunun kara, hava ve deniz sınırlarını başarıyla koruduğuna vurgu yaparak savunma diplomasisinin de güçlendiğine de değindi.
İran Askeri Ataşesi Zeinoddin Türkiye ile İran arasındaki askeri ve savunma işbirliğinin de istikrarlı biçimde devam ettiğine atıfta bulunarak, “İki ülke silahlı kuvvetleri, ortak tehditlere karşı benzer bir bakış açısıyla hareket ediyor. Bu da sınır güvenliğinden bölgesel istikrara kadar birçok alanda etkin bir işbirliğini beraberinde getiriyor” şeklinde konuştu.
İran’ın Türkiye’yi bölgedeki en güvenilir komşularından biri olarak gördüğünü de dile getirsen Tuğgeneral Zeinoddin, iki ülke sınırlarının uzun yıllardır barış ve dostluk temelli korunduğunu kaydetti.
Teseosiyonda Tuğgeneral Toraj ZEINODDIN’den sonra kürsüye gelen Büyükelçi Habibullahzade ise Türkiye ve İran arasında köklü bir geçmişe dayanan ilişkilerin her alanda geliştiğiniifade etti. İli ülke arasında Kültür, Turizm, Ekonomi ve Ticatet alanlarında önemli mesafeler katedildiğini söyleyen Habibullahzade, iki ülke arasında çok yönlü işbirliğinin geliştirilmesi için kararlı bir vizyona sahip olduklarını da ifade etti.
Konuşmasında sözü Filistin halkına getiren Habibullahzade, İsrail’in Gazze’deki saldırılarını kınayarak, “Vicdan sahibi tüm dünya halklarının bu zulme karşı birlik içinde olması gerekir” şeklinde konuştu.
İran’ın kitle imha silahlarına karşı olduğunu bir kez daha dile getiren Büyükelçi Habibibullahzade, diyaloğa ve müzakereye açık ve barışçıl çözümler için her zaman hazır olduklarına da işaret etti. Habibibullahzadeh, konuşmasını “YAŞASIN MİLLETLERARASI DOSTLUK, YAŞADI İRAN-TÜRKİYE KARDEŞLİĞİ sözleriyle sona erdirdi.
Resepsiyonda, son konuşmayı için kürsüye gelen Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Kemal Yeni ise Türkiye ile İran arasındaki sınırın yaklaşık 400 yıldır değişmediğine değinerek. bunun iki ülke arasındaki istikrarlı ve güçlü bağların bir göstergesi olduğunu belirtti. Atatürk döneminden bu yana İran ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişerek sürdüğünü belirten Orgeneral Yeni, “Karşılıklı saygı ve iyi komşuluk ilkeleri çerçevesinde ilişkilerimiz her geçen gün daha da sağlamlaşıyor” şeklinde konuştu.
İran ordusunu ve halkını Ordu Günü dolayısıyla kutlayan Kemal Yeni, Türkiye-İran dostluğunun ve işbirliğinin gelecek dönemde daha da pekişeceğine olan inancını da ifade etti.
Konuşmalardan sonra resepsiyon için özel olarak hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Pasta kesiminin ardından davetlilere İran ve Türk mutfağından yiyecekler ikram edildi.
Resepsiyon, davetlilerin Büyükelçi Habibullahzade ve Askeri Ataşe ZEINUDDUN ile hatıra fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.