Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Kıbrıs Türklerinin gayretlerine rağmen, yarım asırdan fazla bir süre, Rum tarafının uzlaşmaz ve maksimalist yaklaşımları nedeniyle heba edildi. Kimsenin bir elli sene daha kaybetmeye tahammülü yoktur. Kıbrıs Türklerinin müktesep hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi, bizler için olmazsa olmazdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinin yüzde 86 katılımla gerçekleştiğini, bunun dünyada “istisna” denilecek bir demokrasi şöleni olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerin Türkiye ve Türk milletine yakışır bir şekilde gerçekleştiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aziz milletimizin teveccühüyle cumhurbaşkanı sıfatıyla 5 sene daha ülkeme hizmet etme görevini üstlenmiş bulunuyorum. Göreve başlamamızın ardından ilk yurt dışı ziyaretimi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yaparak bu geleneğimizi devam ettirmiş bulunuyoruz. Buradan da Azerbaycan’a geçeceğim, bu da bizim geleneğimizin bir diğer adımıdır. Bu gece Azerbaycan’dayım, orada görüşmelerimizi yapıp yarın Ankara’ya döneceğiz” ifadelerini kullandı.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’ın şahsında 3 Haziran’da düzenlenen Göreve Başlama Töreni’ne katılanlara teşekkür eden, Tatar çiftinin, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre’nin, Başbakan Ünal Üstel’in törende yer almasından duyduğu mutluluğu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de şahsına, eşi Emine Erdoğan’a ve Türkiye heyetine gösterilen hüsnükabulden ötürü KKTC makamlarına şükranlarını sundu.
“KIBRIS MESELESİNDE TÜRK TARAFI HER ZAMAN YAPICI VE SONUÇ ODAKLI TUTUM BENİMSEMİŞTİR”
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile yaptıkları görüşmelerde, gündemlerindeki tüm konuları ayrıntılarıyla ele aldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunların içerisinde şüphesiz ki elektrik sorunuyla ilgili Türkiye’den kablo yoluyla Kuzey Kıbrıs’a elektrik naklinin sağlanması en önemli adımımız olacaktır. Bununla artık Kuzey Kıbrıs’ta elektrik kesintileri gibi bir sorun kalmayacaktır. Kıbrıs meselesi ve Doğu Akdeniz’e ilişkin mevcut durumu değerlendirdik. Kıbrıs meselesinde Türk tarafı her zaman yapıcı ve sonuç odaklı tutum benimsemiştir. Ada’nın kadim ve asli unsuru Kıbrıs Türklerinin haklı talepleri açık ve nettir. Kıbrıs Türkü asla azınlık olmamıştır, olmayacaktır. Bu gerçekleri görmezden gelenler, Ada’nın tek egemeni olma hayalleriyle avunmayı sürdürüyor. Bu kesimlere, artık saplantılarını bir kenara bırakmalarını ve Ada’nın gerçekleriyle yüzleşmelerini tavsiye ediyorum.”
“ADA’DAKİ KARDEŞLERİMİZİN HUZUR VE GÜVENLİĞİ BİZİM HUZUR VE GÜVENLİĞİMİZ DEMEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıbrıs Türklerinin gayretlerine rağmen yarım asırdan fazla bir süre, Rum tarafının uzlaşmaz ve maksimalist yaklaşımları nedeniyle heba edildi. Kimsenin bir 50 sene daha kaybetmeye tahammülü yoktur. Kıbrıs Türklerinin müktesep hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi, bizler için olmazsa olmazdır. Müzakere masasına geri dönülecekse bunun yolu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmasından geçmektedir. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın Cenevre’deki son gayriresmî toplantıda ortaya koyduğu, bizim de desteklediğimiz gerçekçi ve sonuç odaklı vizyon esasen bundan ibarettir” diye ekledi.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile Kıbrıs meselesinin Doğu Akdeniz boyutunu da ele aldıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak ve çıkarlarını kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle Kıbrıs Adası ve etrafındaki hidrokarbon kaynaklarının hakça paylaşımı için Kıbrıs Türk tarafının sunduğu somut önerilerin hâlâ masada olduğunu hatırlatmak istiyorum. Doğu Akdeniz’i ilgilendiren konularda bölgesel konferans düzenlenmesi yönünde yaptığım öneri de maalesef karşılık bulmadı” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, atılan vizyoner adımların karşılıksız bırakıldığını belirterek, şunları kaydetti: “Buna rağmen garantör ülke olarak her zaman diyaloğa öncelik verdik. Ada’da ve bölgedeki dengelerin hilafına anlamsız silahlanma faaliyetlerine girişenler, bu teşebbüslerin getireceği riskleri iyice hesaplamalıdır. Ada’daki kardeşlerimizin huzur ve güvenliği bizim huzur ve güvenliğimiz demektir. Ana vatan olarak tüm imkân ve kabiliyetlerimizle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yanındayız. Samimi çözüm çabalarına desteğimizi sürdürürken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yönelik katkılarımızı da devam ettireceğiz. Buradaki vatandaşlarımızın, Türkiye’deki vatandaşlarımızla eşit şartlarda kamudan sağlık hizmeti almasını sağlayacağız.”
“TÜRKİYE’DEN GETİRDİĞİMİZ SUYU, KISA SÜRE İÇERİSİNDE TARIMSAL SULAMA AMACIYLA ÜRETİCİLERİMİZİN İSTİFADESİNE SUNACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Derinya Bölgesi’nde bin 192 sosyal konutun inşasına yakında başlıyoruz. Çift yönlü elektrik iletim kablosunun imalat ve döşenmesi önceliklerimiz arasındadır. Ulaşım alanında, Kuzey Kıbrıs’ta bugüne kadar toplam 630 kilometre ana yol yaptık. Toplam 62 kilometre uzunluğunda 5 ayrı yol projemizin inşası sürüyor. Türkiye’den getirdiğimiz suyu, kısa süre içerisinde tarımsal sulama amacıyla üreticilerimizin istifadesine sunacağız. Lefkoşa 500 yataklı Devlet Hastanesi’nin ihalesine de yakında çıkıyoruz. Buna dair çalışmaların eşgüdümünü yardımcım Cevdet Bey yürütecek. Bu düşüncelerle Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, tüm Kıbrıs Türkü kardeşlerime misafirperverlikleri için tekrar teşekkür ediyorum. Bugünkü toplantılarımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ı, havalimanındaki eksikliklerin süratle giderilmesi için KKTC’ye göndereceğini de bildirerek, “20 Temmuz’da buraya inmeyi planlıyorum. 20 Temmuz’da görüşmek üzere sizlere iyi günler diliyorum” dedi.
KKTC CUMHURBAŞKANI TATAR: “KIBRIS TÜRK HALKI EGEMENLİK HAKKIYLA, VAROLUŞ MÜCADELESİYLE HER ZAMAN TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE UYUM İÇERİSİNDEDİR”
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’da açıklamasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçimini kazanmasının ardından ilk ziyaretini KKTC’ye yapmasının önemini vurgulayarak, “Mazlum milletlere ve Türk dünyasına sahip çıkacak bir anlayışınızın bütün dünyaya bu mesajın verilmesiyle şu anda biz de umutlanıyoruz” diye konuştu.
“Sizlerin öncülüğünde son 21 yılda ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti büyük bir değişim ve dönüşüm gerçekleştirmiştir” ifadelerini kullanan KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta çok acılar çekildiğini ve çok badireler atlatıldığını hatırlattı.
Hâlen farklı oyunlarla ve entrikalarla ana vatan Türkiye ile KKTC arasında nifak tohumları sokulmaya çalışıldığını, KKTC’yi içeriden bölme ve Türkiye ile ilişkilerin gelişmesine engel olmaya çalışanlar olduğunu belirten KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, “13’üncü Cumhurbaşkanı olarak aramızda bulunmanız bize güç vermektedir” diye konuştu.
Kıbrıs Türklerinin çok aşamalardan geçtiğini hatırlatan KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, bölgede taraflar arasındaki ilk görüşmenin 3 Haziran 1968’de yapıldığını ancak bu görüşmelerin 55 yıl boşa çıktığını çünkü diğer tarafın eşitlik temelinde anlaşmaya inanmadığını söyledi.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, “Bizleri onların boyunduruğu ve esareti altından, bizleri adadan temizlemek için yapılan bütün girişimleri sayenizde, ana vatan desteğiyle, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın buradaki şanlı direnişiyle o günleri hamdolsun hep atlattık. Şimdi gelinen noktada biz, sizlerin desteğiyle yeni siyaseti sonuna kadar sürdürmenin azim ve kararlılığı içindeyiz” ifadelerini kullandı.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Mavi Vatan’da, Doğu Akdeniz’de küresel gelişmelere bağlı olarak jeostratejik ve jeopolitik açıdan Kıbrıs’ın öneminin hep belirtildiğine işaret ederek, “Şu anda gelinen noktada özellikle Ukrayna-Rusya savaşından sonra sizlerin liderliğinde, yine birtakım ciddi anlamda küresel dengelerin değişmeye başladığı bu noktada, Mavi Vatan ve KKTC’nin önemi o kadar da artmıştır diye değerlendiriyoruz” dedi.
Konuya ilişkin KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, “Dolayısıyla Mavi Vatan şu anda emin ellerdedir. Kıbrıs Türk halkı egemenlik hakkıyla, varoluş mücadelesiyle her zaman ana vatan Türkiye Cumhuriyeti’yle uyum içerisindedir” ifadesini kullandı.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, müzakere süreçlerine ilişkin de, “Bizim arkamızda dünya devi bir Türkiye Cumhuriyeti var. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nın söyledikleri var. Yeni siyaset, millî siyaset, egemen eşitlik temelinde ve eşit statü kabulüyle ancak bir müzakere durumu olabilir. Bu noktadan da geri dönüş asla olmamalı diye düşünüyorum. Kıbrıs’ın konjonktürü, jeostratejik ve jeopolitik Mavi Vatan’da şartlar da çok değişmiştir. Bölgesel dengelerin yanında küresel dengeler çok değişmiştir. KKTC’nin değeri ve statüsü de artmıştır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, açıklamalarının ardından soruları cevapladı.
“BİZİM YOL HARİTAMIZ ZATEN BELLİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerde ılımlı bir hava bulunduğu, seçim zaferinin ardından tebrik için arayan liderlerden birinin de eski Yunanistan Başbakanı ve Yeni Demokrasi Partisi Lideri Kiryakos Miçotakis olduğunun hatırlatılmasının ardından, “Bu bağlamda baktığımızda yeni dönemde Doğu Akdeniz’deki, Ege’deki sorunların çözümüne ilişkin Türkiye’nin bir yol haritası olacak mı? Ankara-Atina hattında bir masa kurulursa Türkiye’nin bu masaya oturması için bir ön şartı olur mu?” sorusunu şöyle cebapladı: “Bizim yol haritamız zaten belli. Bu yol haritası btatar
arış üzerine endekslenmiştir. Zira bu denizlerde barıştan başka çıkış yolu yoktur ve barışı eğer engellemek isteyenler olursa o zaman farklı proje uygulamasına geçmek zorunda kalırız. Biz istiyoruz ki bu tür önümüze engeller çıkarılmasın ve Ege Denizi bir barış denizi olarak dünyaya mesajını versin.”
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, e-ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli “proaktif denetim” yaklaşımını hayata geçireceklerini belirterek, “Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak.” dedi.
Bakan Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılımıyla Ticaret Bakanlığı’nda düzenlenen Ürün Güvenliği Haftası Açılış Konferansı’nda konuştu.
Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğinin, yalnızca teknik ve idari bir konu değil, güçlü, kapsayıcı ve güncel mevzuatın günlük hayata yön verdiği bir alan olduğunu söyledi.
Bu alanda sadece kamu kurumlarının değil, özel sektörün ve tüketicilerin de etkin rolünün bulunduğuna dikkati çeken Bolat, güvenli ve mevzuata uygun üretim yapan firmaların emeğinin karşılığını alabildiği, kuralları ihlal edenlere ise gerekli müdahalenin uygulandığı ve tüketicilerin gönül rahatlığıyla alışveriş yapabildikleri yapıyı oluşturmanın temel sorumlulukları olduğunu anlattı.
Bakan Bolat, Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi’nin (TAREKS) devreye alındığı 2011’den bu yana ithalatta toplam 49 milyar sanayi ürününün denetlendiğini, uygunsuz bulunan 424 milyon ürünün ülkeye girişinin engellendiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Bugüne kadar tarım ürünlerinde 31 milyar ürün ticari kalite standartlarına uygunluk açısından denetlenmiş ve yapılan denetimler dış pazarlarda Türk malı imajının korunması hedefimize doğrudan katkı sağlamıştır. Bu denetimlere ek olarak, iç piyasada yerli ve ithal tüm ürünlere yönelik 2009’dan bu yana yapılan denetimlerde 708 milyon adet uygunsuz ürün bulunmuştur. Yapay zeka destekli yeni sistemlerimizle, hem denetim kapasitemizi artırıyor hem de kaynaklarımızı daha verimli kullanarak daha hızlı, hedefe odaklı ve önleyici denetimler gerçekleştiriyoruz.”
“TAREKS’i baştan sona yeniliyoruz”
Ürün Güvenliği Haftası’nın bu yılki konusunu “e-Ticaret Ürün Güvenliği” olarak belirlediklerini dile getiren Bolat, vatandaşların güvenle alışveriş yapabilmeleri için sadece mevzuatla değil, altyapı ve denetim sistemleriyle de kendilerini sürekli yenilediklerini söyledi.
Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğini doğrudan güçlendirecek bazı yeniliklere dair de şu bilgileri verdi:
“Ürün güvenliği denetimlerinin dijital kalbi konumundaki TAREKS’i baştan sona yeniliyoruz. Sistem kurulduğu günden bu yana sayısız başarıya imza attı. Ancak zamanla sistemin yenilenmesi zorunlu hale geldi. Yapay zekanın üretim süreçlerine dahil olduğu bu yeni dönemde, ithalat denetimleri sistemimizde, uygunsuz ürünlerin piyasaya arzını engelleme misyonumuzu dijital dönüşüm hedefleriyle harmanlayarak yapay zeka destekli yeni bir yapı tasarladık. Yeni sistemimizde, yapay zeka tabanlı, skor bazlı bir risk analizi modeline geçtik.”
Yeni yapıyla riskli ürün getiren firmalar üzerinde daha çok yoğunlaşılmasını, bu sayede güvenli ve yasalara uygun ürün ithal eden firmaların haksız rekabetten daha iyi korunmalarını sağlayacaklarını dile getiren Bolat, hedef odaklı denetim gerçekleştirip denetimlerde daha yüksek oranda uygunsuzluk tespit etmeyi ve böylece denetim kaynaklarını daha etkin kullanmayı amaçladıklarını ifade etti.
Ticaret Bakanı Bolat, yeni TAREKS’in sadece daha akıllı değil, aynı zamanda daha kolaylaştırıcı olduğuna dikkati çekerek, eskiden noter kanalları ve fiziksel belgeler üzerinden yürütülen firmaların TAREKS üzerinden yetkilendirme sürecinin, MERSİS, ESBİS ve KPS entegrasyonları sayesinde dijitalleştiğine işaret etti.
Bir diğer yeniliğin ise yeniden yapılandırılarak ihracatçıların kullanımına sunulan “Ticarette Teknik Engeller Platformu” olduğunu bildiren Bolat, yeni platformla artık ihracatçıların, tüm ülkelerde mevcut olan teknik engellere ve o ülke pazarlarına girişte talep edilen belge ve bilgilere tek elden ulaşabileceklerini anlattı.
Bakan Bolat, söz konusu platform sayesinde, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi ülkelerin ürünlere ilişkin mevzuatlarında yapmayı öngördükleri değişiklik ve düzenlemeleri, henüz planlama aşamasında iken ihracatçılarla paylaşabileceklerini belirterek, bu sayede, ihracatçıların sahada daha fazla yer alabileceklerini ve hedef pazarların tüm süreçlerine daha güçlü etki edebileceklerini bildirdi.
“Yapay zeka temelli proaktif denetim yaklaşımını hayata geçiriyoruz”
Öte yandan, e-ticarette de yeni bir denetim dönemini başlatacaklarını kaydeden Bolat, “e-Ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli ‘proaktif denetim’ yaklaşımını hayata geçiriyoruz. Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak. Adil rekabetin teminatı etkin denetimdir.” diye konuştu.
Her gün binlerce ürünün, fiziksel mağazalar yerine çevrim içi platformlar üzerinden evlere ulaştırıldığını dile getiren Bolat, bu doğrultuda, e-ticarette ürün güvenliğini temin etmek amacıyla, kapsamlı ve güçlü mevzuat altyapısı oluşturduklarının altını çizdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, yeni mevzuatla, vatandaşların çevrim içi alışverişlerini güven içinde yapabilmeleri için satış ilanlarında açıklık ve sorumluluğun esas alındığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Düzenlemeyle, yurt dışı kaynaklı internet sitelerinden doğrudan ülkemize satışa sunulan ürünler için Türkiye’de yerleşik bir iktisadi işletmeci bulunması zorunlu hale getirildi. e-Ticaret platformlarının ‘ürün güvenliği temas noktası’ belirlemesi zorunlu tutulmuştur. Bakanlık olarak bu mevzuatın etkin şekilde hayata geçirilmesini sağlamak için Avrupa Birliği (AB) destekli bir proje başlattık. Projeyle internet üzerinden satılan güvensiz ve mevzuata aykırı ürünleri tespit edebilmek için yapay zeka destekli bir tarama yazılımı geliştirdik, sistemle platformlardaki riskli içeriklere hızlı ve proaktif müdahale imkanı oluşturmayı hedefliyoruz.”
“Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmemize yardımcı olacak”
AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilcinskas da son zamanlarda yapay zeka ve dijital çözümlerin oldukça önemli hale gelmeye başladığını belirterek, hem AB’de hem de Türkiye’de e-ticaret hacminin kayda değer artışlar yaşadığını ifade etti.
Bu artışın tüketici güvenliği ve siber güvenlik gibi hususları gündeme getirdiğini bildiren Vilcinskas, “Gelecekte artan rekabet gücü, dijital çözümlerin benimsenmesi, araştırma, inovasyon ve güvenli ürünler alanında AB’nin desteğine güvenebilirsiniz. Bu haftanın ve projenin, harika işbirliğini geliştirmemize, ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmemize yardımcı olacağını umuyorum.”dedi.
Ticaret Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Hakkı Karabörklü de uluslararası ticaretin hem anahtarının, hem de kilidinin ürün güvenliği olduğuna dikkati çekerek, ürün güvenliğinin can, mal ve çevrenin korunması, verimliliğin sağlanması ile haksız rekabetin önlenmesi gibi fonksiyonlarıyla sürdürülebilir kalkınma bakımından büyük önem oluşturduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir Büyükelçisi Boumediene Guennad’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Guennad, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Büyükelçisi İlkhom Khaydarov’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Khaydarov, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.