Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 22. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “Milletimize olan minnet borcumuzu hep daha çok çalışarak, daha fazla hizmet ederek ödedik. Aklınıza gelen her başlıkta ülkemizi ayağına takılan zincirlerinden kurtardık” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium’da düzenlenen AK Parti 22. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı. Programa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine parti teşkilatını, gençleri, 81 ilin tamamını, tüm vatandaşları, milletin huzuru için sınırlar içinde ve dışında cansiperane görev yapan tüm güvenlik güçlerini selamlayarak başladı.
AK Parti olarak, bugün gerçekten büyük bir gurur ve heyecan yaşadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak şiarıyla 22 yıl önce çıktığımız kutlu yolda, bir kilometre taşını daha bugün geride bırakıyoruz” diye konuştu.
Milletin umudu olarak yine milletin sinesinden, 14 Ağustos 2001’de doğan AK Parti’nin, bu sene 22’nci yaşını kutladığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Partimizin 22’nci gurur yılında, bu vesileyle bir kez daha kuruluşundan itibaren AK Parti kademelerinde görev almış, AK Parti’ye gönül vermiş, AK Parti davasını savunmuş tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Bu 22 yıllık süreçte teşkilatlarımızın her kademesinden kardeşlerimizden nicelerini toprağa verdik. Kimi eceliyle vefat etti. Kimi de AK Parti’nin taşıdığı dava sancağını yüceltmek için koştururken, bölücü terör örgütünün kalleş saldırılarında şehit düştü. Kimi de tabii afetlerin kurbanı oldu. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum, mekânları cennet olsun. Rabbim inşallah ebedi âlemde sevgililer sevgilisi Peygamberimizin o kutlu sancağı altında buluşmayı bizlere nasip etsin. En son, 6 Şubat depremlerinde Adıyaman Milletvekilimiz Yakup Taş; eşi, torunları, kardeşi, yeğenleriyle birlikte hayatını kaybetti. Daha geçen hafta Ankara Ayaş Belediye Başkanımız Burhan Demirbaş’ı ebediyete uğurladık. Ahirete irtihal eden tüm yol arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyor, Rabbim mekânlarını cennet eylesin diyorum.”
Bugünlere, milletin duası yanında ailesinden, işinden, mesaisinden, gerektiğinde sağlığından fedakârlık yaparak samimiyetle çalışan, koşan, koşturan dava erlerinin çabalarıyla geldiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizde ve dünyanın dört bir yanında AK Parti’nin başarısı için tam 22 senedir dua eden ve ter döken herkesten Allah razı olsun diyorum. Şu anda bu salonda bulunan siz kardeşlerim başta olmak üzere, partimiz çatısı altında Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet eden yol ve dava arkadaşlarımın her birine şükranlarımı sunuyorum. Rabbime, şahsıma sizler gibi yiğit, sizler gibi vefalı ve samimi yol arkadaşları bahşettiği için sonsuz hamdediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin 22’nci kuruluş yıl dönümünün ülkeye ve tüm AK Parti teşkilatlarına hayırlı olmasını diledi.
“GENÇLERİMİZİN ÇOĞU, ZİHİNLERİNDE O ESKİ TÜRKİYE’Yİ MAALESEF CANLANDIRAMIYOR”
AK Parti iktidarlarında dünyaya gelenlerin, partinin kuruluş döneminde Türkiye’nin nasıl bir tabloyla karşı karşıya olduğunu bilmediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz 22 yıl öncesinden bahsettiğimizde, gençlerimizin çoğu, zihinlerinde o eski Türkiye’yi maalesef canlandıramıyor” diye konuştu.
AK Parti öncesi Türkiye’yi, Abdürrahim Karakoç’un Anadolu şiiriyle nasıl anlattığına bakılmasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şiirden dizeler okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Evet, 28 Şubat’ın millî iradenin üzerinden silindir gibi geçtiği, 2001 krizinin etkilerinin tüm toplumda hissedildiği, işçinin, esnafın, iş dünyasının geleceğini göremediği bir iklimde partimizin kuruluşunu ilan ettik. AK Parti, umutsuzluğun, belirsizliğin ve yasakların adeta karabasan gibi çöktüğü Türkiye’ye tıpkı bir güneş gibi doğmuş, umudun adı olmuştur. Kuruluşumuzun üzerinden bir buçuk sene bile geçmeden, milletimizin AK Parti’yi iktidara taşımasının, ülkeyi yönetme görevini vermesinin, geleceğini AK Parti’li kadrolara emanet etmesinin sebebi, işte budur. Milletimiz bize ve partimize güven duymuş, AK Parti ve AK Parti’li kadrolar da Allah’a hamdolsun, bu güvene hiçbir zaman gölge düşürmemiştir. AK Parti’yle birlikte siyaset tabii rotasını bulmuş, Türkiye’de, merkezinde daha fazla demokrasinin, daha fazla özgürlüklerin, daha fazla ekonomik kalkınmanın olduğu yeni bir dönem başlamıştır.”
Milleti hor gören elitist anlayış yerine, millete hizmetkârlık yapmayı şeref payesi bilen bir dünya görüşünü ülkede hâkim kıldıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz milletimize efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geldik” ifadelerini kullandı.
Salondaki gençlerin tezahüratları üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sevgili gençler ben de aşığım size” karşılığını verdi.
Hak ve hürriyetler noktasında vesayetçilerin bıraktığı enkazı temizleyerek, demokrasinin standartlarını yükselttiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sözüne, ahdine ve kavline sadık bir dava hareketi olarak, özümüze ve değerlerimize daima sahip çıktık. Mayamızı atan, hamurumuzu yoğuran, kumaşımızı dokuyan, destek ve duasıyla en zor günlerimizde dağ gibi yanımızda duran aziz milletimize asla ihanet etmedik, asla hürmetsizlik göstermedik” dedi.
“DENEMEDİKLERİ YOL KALMADI”
“Akrebin kıskacında sınandığımız 22 yıllık dönemde içeriden ve dışarıdan bizi yıkmak için denemedikleri yol kalmadı” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, nice ihanetlere maruz kaldıklarını, nice saldırılara göğüs gerdiklerini, nice badireler atlattıklarını, nice engelin, zorluğun, sıkıntının üstesinden geldiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Karanlık cinayetlerden Cumhuriyet mitinglerine, medya provokasyonlarından kapatma davasına, 367 garabetinden 17-25 Aralık girişimine, Gezi olaylarından 15 Temmuz kanlı darbe teşebbüsüne, her çeşidinden terör saldırılarından ekonomik tuzaklara kadar bir siyasi hareketin belki de asırlar boyunca karşılaşmayacağı sayıda hainliği, vandallığı, hukuksuzluğu, biz sadece 22 yılda yaşadık, gördük. Neyle karşılaşırsak karşılaşalım, her zaman Allah’a dayandık, saye sarıldık, hikmetine ram olduk. ‘Yol varsa budur bilmiyoruz başka çıkar yol’ dedik.”
Millete olan minnet borçlarını hep daha çok çalışarak, daha fazla koşturarak, daha fazla hizmet ederek ödediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, akıllara gelen her başlıkta ülkeyi ayağına takılan zincirlerinden kurtardıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile ilk defa, doğrudan milletin tercihiyle sivil irade eliyle yönetim sistemini değiştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye’nin 81 vilayetinin tamamına, 922 ilçemizin her birine, beldelerden köylere kadar 780 bin kilometrekarenin her karışını eser ve hizmetlerimizle nakış nakış işledik. Eğitimde, sağlıkta, adalette, güvenlikte, ulaşımda, sanayide, ekonomide, tarımda, hasılı hayatın her alanında bizden önce yapılan hizmetlerin katbekat fazlasını iktidarlarımız dönemine sığdırmayı başardık. Merhum Mehmet Akif’in, milletimizin 3 asırlık özlemlerine tercüman olduğu şu hayalinin mimarı AK Parti olmuştur; Sayısız mektep açılmış; kadın, erkek okuyor; işliyor fabrikalar, yerli kumaşlar dokuyor. Gece gündüz basıyor millete nafi asar; adeta matbaalar bir uyumaz hizmetkâr. Mülkü baştanbaşa imar edecek şirketler; halkın irşadına hadim yeni cemiyetler, durmayıp iş buluyor, gösteriyor, uğraşıyor; gemiler sahile boydan boya servet taşıyor. Akif’in dile getirdiği o yerli üretimi, başta savunma sanayii olmak üzere her alanda gerçeğe dönüştüren kadro işte buradadır, bu salondadır. Bizlere bu şerefi bahşeden Rabbimize hamdediyoruz. Son 22 yılda girdiğimiz 17 seçimin tamamında bizden destek ve duasını esirgemeyen aziz milletimize teşekkür ediyoruz. Partimizin başarılarına en az bizim kadar sevinen gönül coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimize şükranlarımızı sunuyoruz.”
“TARİHÎ NİTELİKLE SAYISIZ REFORMA İMZA ATTIK”
AK Parti olarak, Türk siyasetinin son 22 yılına yön verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karşılaştığımız engellere rağmen tarihî nitelikle sayısız reforma imza attık. Yıllardır kendi öz yurdunda parya olarak görülen toplum kesimlerini, bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı hâline getirdik. Demokrasimizin standardını yükselttik, vesayeti gerilettik. İmkânsız denilen pek çok başarıyı ülkemizin kazanç hanesine gururla yazdırdık” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 yıllık siyasi yolculuklarında kalibre ve kalitelerine uygun bir muhalefet bulamadıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü : “Her şeyi değiştirdik fakat ülkemizin ana muhalefet partisini, tek parti faşizminin boyunduruğundan bir türlü kurtaramadık. Halka rağmen halkçı bu zihniyet mensuplarına millete saygı duymayı, millî iradeye hürmet göstermeyi öğretemedik. 22 yıllık sürede tam 17 kez sandıkta bizimle yarıştılar. Yani ortalama 1,5 yılda bir siyaset arenasında karşımıza çıktılar. Her defasında milletten okkalı bir tokat yediler. Milleti hafife almanın, millî iradeyi aşağılamanın, sandığın meşruiyetini sorgulamanın bedelini seçimleri kaybederek ödediler.”
Muhalefet partilerinin yaşadıkları onca hezimete ve seçim yenilgisine rağmen bir kez olsun hatalarından ibret almadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bir kez olsun ‘Biz nerede yanlış yaptık’ sorusunu kendilerine sormadılar. Bir kez olsun, kendi yanlışları dolayısıyla milleti suçlama alışkanlıklarını terk etmediler. Dün, vatandaşı ‘gerici, yobaz, takunyalı, makarnacı, göbeğini kaşıyan adam, bidon kafalı’ diye aşağılıyorlardı. Bugün de ‘kırsal kesim’ diyerek tahkir ediyorlar. Dün, açık oy gizli tasnifle millî irade hırsızlığı yapıyorlardı, bugün de sandığın meşruiyetini tartışmaya açarak aynı faşizmi sergiliyorlar. Dün, iktidara giden yolu vesayetçilerin himmetinde arıyorlardı, bugün de terör örgütleriyle iş birliği yapmakta görüyorlar. Nereye dayanıyorlar, Kandil’e. Kandil’den gelecek desteğe dayanarak seçim kazanacaklarını zannediyorlardı. Ne oldu? Oldu mu? 14’ünde oldu mu? 28’inde oldu mu? Olmadı, olmaz. Bu millet asla bu yanlışlara, bu teröre ve teröristlere yüz vermeyecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin her seçim sonrasında, içindeki sandık ve millî irade nefretini kusmaktan geri durmadığını belirterek, “Velhasıl, yıllar geçiyor, ülke değişiyor, dünya değişiyor, köprülerin altından çok sular akıyor hatta eski çamlar bardak oluyor ama CHP’nin faşist kodları asla değişmiyor. Kılıçdaroğlu ve avanesinin, milletin tercihlerine karşı hazımsızlıklarında zerre kadar iyileşme olmuyor” dedi.
“SÖZÜNÜN ERİ OLMADI”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun girdiği 13 seçimin 13’ünü de kaybettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Her seçim öncesinde çeşitli oy oranları vererek şayet bunları alamazsa istifa edeceğini, CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturmayacağını söyledi ama hiçbir zaman sözünün eri olmadı, onurluca geri çekilmeyi dahi beceremedi. Bunu yapmadığı gibi, başta kendi seçmeni olmak üzere vatandaşın aklıyla alay etmeye devam etti. Daha 3 ay önce, 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde yaşadığı ağır hezimete rağmen hâlen çıkıp milletten özür dilemiyor, kendini hesaba çekmiyor, hatalarıyla yüzleşmiyor. Kapalı kapılar ardında, terör örgütünün siyasi uzantıları dâhil, kimlere ne sözler verdiğini, neleri taahhüt ettiğini açıklamıyor. Çok açık ve net söylüyorum, Kılıçdaroğlu ve CHP’li oligarkların bu pişkinlikleri, bu arsızlıkları en fazla Gazi’nin hürmetine CHP’ye oy veren vatandaşlarımızı rahatsız etmektedir. Toplumun belli kesimlerinde hayal kırıklığı giderek büyümekte, bunların aymazlıklarından dolayı umutsuzluk yaygınlaşmaktadır. Siyasete olan güveni de zedeleyen bu durum, açık söylüyorum, demokrasimiz için de risk oluşturmaktadır.”
“DAVETİM 85 MİLYONUN HER BİR FERDİNEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde farklı tercihlerde bulunmuş tüm vatandaşlara çağrıda bulunarak şunları söyledi: “Türkiye’nin tüm renklerini, tüm zenginliklerini temsil kabiliyetini haiz parti, AK Parti’dir. AK Parti bir Türkiye partisidir, 85 milyonun tamamının partisidir. Üye sayısı itibarıyla ülkemizin en büyük siyasi hareketiyiz. Bizim nazarımızda, her insan bir cihandır. Hangi kökene, hayat tarzına, kültüre, gelire, statüye sahip olursa olsun, tüm vatandaşlarımız değerlidir, hürmete ve hizmete layıktır. Kalbi Türkiye için atan herkese kapımız da gönlümüz de sonuna kadar açıktır.”
AK Parti çatısı altında, yüreğinde millet ve memleket sevdası olan herkese yer olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Davetim 85 milyonun her bir ferdinedir. Sadece seçmenine değil, hiçbir ayrım yapmadan 85 milyonun tamamına saygı duyan, hesap veren, cesaretle hesap sorabileceğiniz bir parti ve ittifak arıyorsanız, gelin siz de AK Parti ve Cumhur İttifakı’na katılın. Yarın neredeyiz, yarın Ahlat’tayız, öbür gün Malazgirt’teyiz ve Cumhur İttifakı olarak inşallah ecdadımızın Anadolu’da çıktığı yolda biz iri oluyoruz, diri oluyoruz hep birlikte Türkiye oluyoruz. Size sürekli dayatmalarda bulunulmasından, her seçim öncesinde ‘Tıpış tıpış oy vereceksiniz’ denilmesinden, tepkilerinizin kibir kulelerine ulaşmamasından rahatsızsanız, gelin siz de AK Parti ailesinin üyesi olun. ‘Hayat tarzı’ diyerek size korku salıp, koltuklarını korumaya çalışanlara, gelin hep beraber esaslı bir ders verelim. Neşet Ertaş, ‘Size karşı haddi aşan, hududu geçen, küstahlaşanları altın olsa kesenizde, bal olsa kâsenizde tutmayın’ diyor. Gelin, bizler de milleti kandırmaktan utanmayan, milletin tercihlerine saygı duymayan, bu kifayetsiz muhterisleri siyasette tutmayalım. Eski Türkiye’nin bakiyesi bu arkaik ekibi, hep birlikte emekliye sevk etmeye hazır mıyız? Siyaset ve bu millet bunlardan çok çekti.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 ve 28 Mayıs seçim sonuçlarının, sadece Türkiye Yüzyılı’na değil, aynı zamanda Cumhuriyet’in 100’üncü yılına yakışır bir muhalefet pratiğinin oluşması için çok önemli bir fırsat sunduğuna inandığının altını çizerek, “Türkiye’nin, siyaset mühendisliği ürünü kurgulardan kurtulup, yerli ve millî eksende siyaset yapan bir muhalefete kavuşması, en büyük dileğimizdir. Toplumumuzun farklı kesimlerinden yükselen değişim taleplerinin böyle bir yeniliğe vesile olmasını temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Gençlere vaatleri olan Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmekte kararlı olduklarını, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında ülkeye birinci sınıf demokrasi, birinci sınıf ekonomi ve birinci sınıf gelecek yakıştığına inandıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığımızın ustalık döneminde inşallah her açıdan daha müreffeh, daha güvenli, daha itibarlı, daha güçlü ve huzurlu bir Türkiye’yi inşa ederek, milletimize olan sözümüzü yerine getireceğiz” şeklinde konuştu.
“HAKTAN, ADALETTEN VE DOĞRULUKTAN ASLA SAPMAYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gönüller yapmak için çıktıkları yolda, 22 yıldır olduğu gibi yine gönüller kazanarak mücadelelerine devam edeceklerini belirterek şunları söyledi: “Polemik yapmayacağız. Bahane aramayacağız. İstismar peşinde koşmayacağız. Önümüze çıkan engellere aldırmayacağız. Muhalefetin yalanlarına teslim olmayacağız. Haktan, adaletten ve doğruluktan asla sapmayacağız. Kibri, böbürlenmeyi kapımıza kesinlikle yaklaştırmayacağız. Vatandaşa tepeden bakanlardan asla olmayacağız. Birbirimizi sadece Allah için seveceğiz. Milletimizin bize olan güveninin sarsılmasına izin vermeyeceğiz. Yaşadığımız onca saldırıya rağmen parti olarak hâlen dimdik ayaktaysak, bunu milletimizle kurduğumuz güçlü gönül bağına ve kendi aramızda tesis ettiğimiz şu muhabbet iklimine borçluyuz. 2024’e giden süreçte bu hasletlerimize çok sıkı sahip çıkmamız gerekiyor. Şunu unutmayalım, 7 ay sonra başta İstanbul ve Ankara olmak üzere yerel yönetim seçimlerinde zafere koşmaya var mıyız? Çok çalışacağız, çok gayret edeceğiz. Ana kademe, kadın kolları ve gençler kapı kapı dolaşacağız. İşte İstanbul’un hâli ortada, Ankara’nın hâli ortada, İzmir’i zaten konuşmama gerek yok. Mersin ortada, Adana ortada. İşte buraları pırıl pırıl yeniden sahiplerine kazandırmak için çok çalışacağız. Mayıs seçimlerinde millî irade nasıl her oyunu bozduysa 2024 Mart ayında yapılacak mahalli idareler seçimlerinde de millet yine geleceğine el koyacaktır.”
Milletin, “muhalefetin beceriksiz yönetimleri elinde yıllarını kaybeden şehirleri gerçek belediyecilikle buluşturacağını” ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu süreçte tüm dava arkadaşlarımdan beklentim şudur: Karamsarlık zehrinin toplumumuzda yayılmasına asla fırsat vermeyin. Gençleri, kendi dipsiz karanlıklarına çekmek isteyen müflis siyasetçilerin insafına lütfen terk etmeyin. Hanım kardeşlerimizin AK Parti’nin bugünlere gelmesindeki emeklerini unutamayız. Kadınlarımızın gündemi neyse Türkiye’nin hakiki gündemi de odur. Kadınlara kulak vermeyi, onların hatırını gözetmeyi, taleplerini, dualarını almayı asla ihmal etmeyin” diye konuştu.
Deprem bölgesindeki vatandaşlara yalnız olmadıklarını hissettirmenin son derece önemli olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Her fırsatta depremzedelerimizin kapısını çalmayı, hâlini hatırını sormayı lütfen bırakmayın. Dedik ki çadırda yaşayan depremzede kalmayacak ve artık çadır kalmadı bütün çadırlardaki depremzedelerimizi konteyner kentlere yerleştirdik. Artık insanlarımızın derdine ortak olmak her zaman olduğu gibi önceliğimizdir. Yaşadığımız sıkıntıların geçici olduğunu Türkiye’nin bu zorlukların üstesinden gelecek imkâna ve kapasiteye sahip olduğunu insanlarımıza çok iyi anlatalım. Bunları yaparsak 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde olduğu gibi 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde de kazanan yine hep birlikte Türkiye olacak, Türkiye Yüzyılı olacak, gerçek belediyecilik olacak. Kucaklayıcı, kuşatıcı, saygılı, mütevazı ve her kalbe dokunan bir anlayışla siyasi faaliyetlerinizi devem ettirmenizi bekliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından eşi Emine Erdoğan ile birlikte sahneye çıkarak, programa katılan sanatçılarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ nin açıldığı ve Türk Milletinin egemenliğini ilan ettiği tarihtir.
Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz’ Mustafa Kemal Atatürk.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1924’te 23 Nisan gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929 tarihinde Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiş ve bu tarihten itibaren 23 Nisan yurt sathında Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır. Çocuklara armağan edilen tek evrensel bayram olma özelliği taşıyan 23 Nisan, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin onlara güveninin göstergesidir. Atatürk, dünya tarihinde çocuklara bayram armağan eden tek liderdir.
UNESCO’nun 1979 yılını “Dünya Çocuk Yılı” olarak ilan etmesiyle, bu bayram dünya çocuklarıyla bir arada, büyük bir coşku ve heyecanla kutlanmaktadır. Dünya barışı adına, geleceğin büyükleri ve yöneticileri olan çocukların bu gün vesilesiyle bir araya gelmeleri, çocukça bir masumiyetle birbirleriyle kucaklaşmaları bizim için gurur kaynağı olmuştur.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, gelecek nesillere verdiği önemi şu sözleriyle ifade etmektedir; “Küçük hanımlar, Küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” Sözleriyle çocuklarımızın geleceğin umudu ve mimarı olduklarını belirtmiştir.
“Çocuklar bu ülkenin temeli, yarının umududur. Onlara göstereceğimiz sevgi, geleceğe yapılmış en değerli yatırımdır.” 23 Nisan bayramınız kutlu olsun!
Bangladeş Halk Cumhuriyeti’nden Bağımsızlık Günü ve Bangalore yılı resepsiyonu.
Bangladeş Halk Cumhuriyeti’nin Bağımsızlık ve Milli Gününün 54’inci, Bangladeş ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 51’inci yıldönümü ile 1432 Bengal Yeni Yılı Ankara’da kutlandı.
Bangladeş’in Ankara Büyükelçiliği’nce, Milli Gün dolayısıyla Ankara Divan otelde bir resepsiyon düzenlendi.
Bangladeş’in Ankara Büyükelçisi Amanul Haq ile Eşi Hanımefenfi Runa Mahzabeen AHMED, Divan oteldeki resepsiyona ev sahipliği yaptı.
Bangladeş Milli Günü resepsiyonunda Türkiye’yi Sağlık Bakanı Kemal MEMİŞOĞLU temsil etti.
Bangladeş Milli Gün resepsiyonunda, Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, Büyükelçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu da hazır bulundu.
Eski Başbakan yardımcısı ve TBMM Başkanı Bülent ARINÇ da resepsiyona katıldı.
Bangladeş Milli Gün resepsiyonu iki ülkenin Milli marşlarının seslendirilmesiyle başladı.
Milli marşların seslendirilmesinin hemen ardından kürsüye ilk olarak Bangladeş’in Ankara Büyükelçisi Ekselansları Amanul Haq geldi.
Bangladeş’in Ankara Büyükelçisi Ekselansları Amanul Haq konuşmasında, şunları kaydetti:
Bayanlar ve Baylar, iyi akşamlar ve hepinize çok sıcak bir hoşgeldiniz.
Burada bulunmaktan büyük bir gurur ve derin bir sevinç duyuyorum. Bağımsızlığın 54. yıldönümü ve ulusal gün. Aslında 26 Mart’tayız ama o Ramazan ayına rast geliyordu. Bu yüzden bugün kutluyoruz, 1971’de bu günde büyük ulusumuz özgürlüğe doğru ilk adımını attı.
Uzun ve sert bir bağımsızlık mücadelesinin başlangıcını işaret eden bir andı. Halkımızın gücü, cesareti ve kendi kaderlerini tayin etmeleri için durmaksızın mücadelenin sembolüdür, Bu ay, ulus Bengali Yeni Yıl’ının başlangıcını kutladı. Bugün, sizinle birlikte Bengal’de Yeni Yıl’ı da kutluyoruz.
Ulusal bir tarihimiz yok, bu fırsatı değerlendirerek içten dileklerimi iletmek istiyorum. Selamlar ve barış, refah ve mutluluk için en iyi dileklerimle, Yeni Yılın başlangıcında, Bengal Yeni Yılı’nın Bangladeş’teki en renkli yıl olduğunu belirtmeliyim.
Bu fırsatta, sarsılmaz destekleri için Türkiye hükümetine ve halkına içten teşekkürlerimi iletmek istiyorum.
Dostluk ve misafirperverlik, Türk halkının Bangladeş ile dayanışması, özellikle zor zamanlarda. Gerçekten paha biçilemezdi. Ayrıca bugün burada bulunan tüm konuklarımıza varlığınızla bizi onurlandırdığınız için derin takdirlerimi sunmak istiyorum, bu kutlamaya katılımınız uluslarımız arasındaki boyutu güçlendiriyor.
Sonuç olarak, hepinizi bana katılmaya davet ediyorum. Bangladeş’in refahı ve ilerlemesi, çiffçiler arasındaki sevgi dolu dostluğa ve barış, adalet ve işbirliğinin paylaşılan değerlerine. Teşekkür ediyorum. Supernova’nın uzun sıcak aile günleri ve ebedi bir dostluğumla birlikte olması gerekir.
Çok teşekkür ederim.
Bangladeş Büyükelçisi Amanul Haq’ın konuşmasının hemen akabinde kürsüye Sağlık Bakanı Kemal MEMİŞOĞLU geldi.
Bangladeş’in Ankara Divan Oteldeki resepsiyonununda Türkiye’yi temsil eden Sağlık Bakanı Bakanı Kemal MEMİŞOĞLU da konuşmasında şunları söyledi: “Değerli dostlar, ülkelerimiz arasındaki sağlık alanında var olan ilişkilerin geliştirilmesi ve derinleşmesinin önem arz ettiğine inanıyorum. Sağlık alanındaki ilişkilerimiz daha geniş ve işbirliği potansiyeline sahiptir. Bu anlamda 2010 yılında imzalanan iş birliği anlaşması önem arz etmektedir.
Bakanlığımız, insani yardım çalışmalarına aktif katkı sunmaktadır. Türk sahra hastanesi hastalara sağlık hizmeti sunmaktadır. Bu büyük insani kültür paylaşımında, ülkelerimiz arasındaki dayanışmanın somut örneğini teşkil etmektedir.
Sözlerimi sonlandırırken, BANGAL yılı ve bağımsızlık günü vesilesiyle en içten dileklerimi sunuyor, Bangladeş’in, barış, refah ve huzuruna verdiğimiz katkı her zaman önceliğimiz olmaya devam edecektir. Bangladeş milli gününü kutluyor, hepinize teşekkür ediyorum.”
Konuşmalardan sonra resepsiyon için özel olarak hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Pasta kesiminin ardından davetlilere Bangladeş ve Türk mutfağından özenle hazırlanmış yemekler ikram edildi.
Resepsiyon, davetlilerin Büyükelçi Amanul HAQ ve Askeri Ataşe Iftequr RAHMAN ile hatıra fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Konuşmalar ve pasta kesiminden sonra Bangladeş Milli Günü resepsiyonu folklor ve müzik ekibinin gösterisiyle devam etti.
Bangladeş Milli Günü dolayısıyla Ankara’da verilen resepsiyondaki konuşmaların ve dans ve müzik gösterisİnin akabinde davetlilere Türk ve Bangladeş mutfağından lezzetli yemeklerin ikramı yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A Hizmete Alma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜRKSAT Gölbaşı Yerleşkesi’nde düzenlenen TÜRKSAT 6A Hizmete Alma Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A’nın, 9 Temmuz 2024’te uzaya fırlatıldığını, ilk test yayınının ise 17 Şubat’ta yapıldığını belirtti.
Tüm süreçlerin sorunsuz ve sıkıntısız bir şekilde tamamlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A’nın ülke ve millet için hayırlı olmasını diledi.
Tasarımından üretimine, nakliyesinden uzaya fırlatılmasına, yörüngeye oturtulmasından test aşamasına kadar projenin başarıyla ilerletilmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, projeye destek olan ve uzay sanayisine gönül vermiş tüm personeli tebrik etti.
En az 15 yıl hizmet verecek TÜRKSAT 6A ile birlikte TÜRKSAT’ın işlettiği haberleşme uydularının sayısının altıya, uzaydaki uyduların toplam mevcudunun da 10’a yükseldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yer sabit özelliği taşıyan yeni haberleşme uydusunun televizyon yayıncılığı başta olmak üzere acil durum haberleşmesi hizmetlerini de geniş bir kapsama alanında sunacağını söyledi.
Kesintisiz televizyon yayıncılığı açısından kritik önem taşıyan TÜRKSAT 6A ile televizyon yayını yapılan uyduların artık yedeklenebileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzay iletişim ve haberleşme sektörleri için atılmış çok büyük bir adım olan TÜRKSAT 6A uydusunun ülke ve millet için hayır getirmesini temenni etti.
Özellikle haberleşme uyduları gibi teknolojilerin dışa bağımlı olmadan üretilmesinin millî güvenlik açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi. Yeni haberleşme uydumuz, yerli ve millî teknoloji üretme hedefimiz doğrultusunda 20 yıla yayılan titiz, yoğun ve meşakkatli bir çalışmanın ürünüdür.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu noktaya gelmenin kolay olmadığını belirterek, hayata geçirilen teknoloji transfer programıyla 3A, 4A ve 4B uydularının üretiminde TÜRKSAT mühendislerinin de yer almasını sağladıklarını anımsattı.
Devamında 5A ve 5B uydularının yapımında 12 mühendisi tasarım, üretim ve test başlıkları süreçlerine doğrudan dâhil ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllara sâri bu çalışmalar ve tecrübelerle uzay teknolojileri alanında pek çok kritik eşiğin aşıldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece en yüksek yerlilik oranına sahip TÜRKSAT 6A uydusunu üretme imkân, yetenek ve tecrübesine sahip olunduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapamayız’ diyenlere inat, ‘Biz yaparız, hatta daha iyisini yaparız’ dedik. Karamsarlık aşılayanlara, kendi ülkesinden, kendi milletinden umudunu kesenlere asla kulak asmadık. Yani yılmadan, yorulmadan, inanç, sabır ve azimle çalışarak bugünlere kadar hamdolsun alnımızın akıyla geldik. Bugünkü başarı, lafa her başladıklarında ‘Bizden bir şey olmaz’ diyerek gençlere umutsuzluk aşılayan eşik zihniyete indirilmiş ağır bir darbedir” diye konuştu.
Mühendislere ve Türkiye’nin uzaydaki varlığına güç katanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıldır olduğu gibi önce hayalleri hedeflere sonra da hedefleri gerçeklere dönüştürmeye devam edeceklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve millî haberleşme uydusu ile TÜRKSAT’ın hizmet verdiği alanın, Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya’yı da kapsayacak şekilde daha da genişleyeceğini belirterek, “Uydularımızın dünya genelinde ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyara yükselecek” ifadelerini kullandı.
Teknoloji transferi ve tecrübe kazanımı sayesinde Türkiye’nin artık uydu ve bileşenlerinin tasarım ve üretiminde önemli bir pazar payına sahip olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, devrim niteliğindeki bu projeyle, yerli ve millî bir haberleşme uydusu platformuna sahip olunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana paydaşların yanı sıra alt yüklenicilerle birlikte uydu üretim ekosistemi kurarak, birçok kurum ve kuruluşun uzay sanayisine katkı vermesini sağladıklarını kaydederek, şöyle konuştu: “Tüm aşamalarda aktif roller üstlenen onlarca mühendis ve personelimizle birlikte uydu ve uzay teknolojileri için insan kaynağı yetiştirmiş olduk. Proje paydaşlarının geliştirdiği ekipmanlarla uluslararası ölçekte rekabet edebilme düzeyine eriştik. İhracat kapasitemizi daha da güçlendirdik. SpaceX ile ortak çalışmalar yürütme yanında fırlatma süreci de TÜRKSAT tarafından yönetildi. Dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasını yani 5 milyarlık bir nüfusu ihtiva eden kapsama alanıyla uzay çalışmaları ve uydu yayıncılığında parmakla gösterilen ülkeler arasına girdik.”
Elde edilen bu kazanım ve etkinliklerle millî uydu markası oluşturma ve millî uzay şirketi kurulması noktasında önemli bir fırsatın yakalandığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecekteki ay ve derin uzay görevleri, haberleşme uyduları ve takım uydu projelerinin hayata geçirilmesinde de yine bu birikimden istifade edeceğiz” dedi.
Çıtayı sürekli yukarıya çıkartarak hedeflere ulaşacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyadaki gelişmelere baktığımızda şu gerçeği hepimiz görmekteyiz, Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmaktadır. Küresel sistemde hak ettiğimiz yere gelmeye çok yakınız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiç kimsenin bu fırsatı heba etmesine izin veremeyeceklerini vurgulayarak, daha önce dünyada benzer değişimler olurken, Türkiye’nin kendi iç çekişmeleriyle meşgul olduğunu anımsattı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilimsel ve teknolojik ilerlemeler yaşanırken biz millet olarak enerjimizi gereksiz, faydasız, boş tartışmalarla harcadık. Türkiye’nin dışarıyla ilgilenmemesi için her şey yapıldı, her şey denendi. Mezhep, köken, görüş farklılıkları üzerinden bizi iç meselelerimizle meşgul ederek, Türkiye’yi küresel rekabette minder dışına itmeyi başardılar. Bizimle aynı ligde olan ülkeler, teknolojide birbirleriyle kıran kırana bir yarış içindeyken, hatırlayın bu ülkenin gündemi, başörtüsüydü, sakaldı, sarıktı, çarşaftı, irtica idi, yeşil sermayeydi. Kendilerine bir iç düşman ürettiler ve Türkiye’yi o iç düşmanla oyaladılar. Peki, sonuçta ne oldu? Türkiye kaybetti, millet kaybetti. Eller koşar adım ilerlerken, biz yıllarca yerimizde saydık. Rakiplerimizle aramızdaki mesafenin açılmasına engel olamadık. Ekonomide, demokraside, dış politikada, toplumsal barış ve huzurda çok ağır faturalar ödemek zorunda kaldık.”
“TÜRKİYE’NİN İSMİ, BÖLGESİNİN BİR KUTUP BAŞI OLARAK HER PLATFORMDA DAHA FAZLA ZİKREDİLİYOR”
Bugün de dünyanın büyük bir dönüşümün arifesinde olduğunu, gümrük tarifeleri restleşmeleri ile küresel ticaretin kurallarının kökten değiştiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut krizlerin çözülemediği gibi her gün yeni bir gerilime uyanıldığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası sistemin, Gazze’deki soykırımla birlikte itibarını iyice kaybettiğine işaret ederek, şunları kaydetti: “Batı dünyası ve kurumları eski etkinliğini tamamen yitirmiş durumda. Yapay zekâ teknolojilerinin nereye varacağını kimse kestiremiyor. Yani eski sistem hızla yıkılırken, yerine ne konacağını tam olarak kimse kestiremiyor. Türkiye’nin ismi, bölgesinin bir kutup başı olarak her platformda daha fazla zikrediliyor. Ama böylesi kritik bir dönemde bakıyorsunuz, ana muhalefet partisi eliyle Türkiye tekrar tartışmaların, eski kavgaların içine çekilmek isteniyor. Ülkemize geçmişte bedel ödetmiş bayat senaryolar yine bu çevrelerin figüranlığında tekrar tedavüle konulmaya çalışılıyor. Sokaklarımızın terörize edilmesinden, Türkiye’nin Batıya ve batılı medya kuruluşlarına pervasızca şikâyet edilmesine, üniversite ve lise gençliğinin kışkırtılmasından, boykot çağrılarıyla ülke ekonomisine zarar verilmesine kadar tüm tuşlara aynı anda basılıyor.
Son olarak gerilim ve istismar siyasetlerine Gazze soykırımını alet ettiler. 50 bin masum katledilirken, ‘bize ne Filistin’den’ diyerek tam 18 aydır sustukları, topraklarını savunan Filistinli direnişçilere ‘terörist’ iftirası attıkları bir insani trajediden siyasi rant sağlamaya çalıştılar. Şunu açık ve net söylemek isterim, oyuncular değişmiş olsa da oynanan oyunun aynı olduğunu biz biliyoruz. Milletimiz de ne yapılmaya çalışıldığının gayet farkında. Dolayısıyla ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, arzu ettikleri kaos ve kargaşa ortamını bir türlü oluşturamıyorlar. Hükûmet olarak biz de hizmet ve eser siyasetimizden kopmayarak onların tuzağına düşmüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Türkiye’nin en stratejik projelerinden biri olan Silvan Sulama Tüneli’nin kazılarına başlayarak neticeyi aldıklarını anımsattı.
“TARİHÎ BİR BAŞARI HİKÂYESİNE ŞAHİTLİK EDİYORUZ”
Yine geçen hafta İstanbul Havalimanı’nda eş zamanlı üçlü bağımsız pist dönemini başlattıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Amerika’dan sonra bu uygulamayı hayata geçiren ikinci ülke olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin “oraya uçak inmez” dediği havalimanına artık aynı anda üç uçağın inip kalktığına dikkati çekerek, “Bugün de hamdolsun TÜRKSAT 6A’yı devreye alıyoruz. Bundan 31 yıl önce TÜRKSAT 1B uydusu ile başlayan uzay maceramızı çok daha yüksek bir düzeye eriştirmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz. İnançla, azimle, emekle her cümlesi bilgi, tecrübe ve alın teriyle yazılmış tarihî bir başarı hikâyesine hep birlikte şahitlik ediyoruz.”
Projede yer alan kurumlarla, mühendislerle, çalışanlarla ne kadar iftihar edilse az olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bütün bunlar, inşa edilmekte olan Türkiye Yüzyılı’nın müjdeleridir. Allah’ın izniyle çok daha iyi yerlerde olacağız. Gençlerimize güçlü, müreffeh ve itibarlı bir Türkiye teslim edeceğiz. Milletimizin desteğiyle çıktığımız bu yolda Rabbim hepimize yardımcı olsun. Bizi daha nice başarılara ulaştırsın diyorum. Bu vesileyle 15 Temmuz hain darbe girişiminde FETÖ’cü teröristler tarafından burada şehit edilen Ahmet Özsoy ve Ali Karslı kardeşlerime Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. İlk yerli ve millî haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’nın bir kez daha ülkemiz ve milletimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Projede emeği, katkısı, alın teri ve fikir teri olan tüm kardeşlerimi kutluyorum.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.