Ankara Oran Semtinde yer alan Türk Japon Vakfı, Atatürk’ün 85’inci ölüm yıl dönümünde Atatürk, Türk Devrimi ve Dünya (1923-1938) Konulu bir konferans düzenledi.
Konferansta, Ulu Önder Atatürk, ölümünün 85’inci yıl dönümünde Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Neşe ÖZDEN, ATATÜRK, TÜRK DEVRİMİ ve DÜNYA konulu bir sunum yaptı.
Konferansta, kısa adı JADKAM olan Japon Dili ve Kültürünü Araştırma Uygulama Eğitim Merkezi tarafından Atatürk’ün özlü sözlerinden hazırlanmış bir videonun da tanıtımı yapıldı.
Konferans, Türk Japon Vakfı Başkanı Prof. Dr. Nejat Bora SAYAN’ın açılış konuşmasıyla başladı.
Prof. Dr. Nejat Bora SAYAN, konuşmasında şunları söyledi; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Yüce Önder Atatürk’ümüzü ölümsüzlüğünün 85’inci yılında saygı sevgi ve minnetle anmak için bugün buradayız. Hepinize hoşgeldiniz demek istiyorum. Bugünkü konuşmacımız Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi öğretim üyesi değerli hocam Prof.Dr Neşe Özden. İnanıyorum ki hocam bugün bizlere Yüce Önderimizin bir çok bilmediğimiz özelliklerinden bahsedecek. Ben zamanınızı daha fazla almadan hocamı kürsüye davet ediyorum.
Ankara Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neşe Özden, konuşmasına Türklerin dünya tarihinde oynadığı önemli rolü vurgulayarak Türklerin yer almadığı bir Dünya ve Avrupa tarihi tasavvur edilemez.” diyerek sözlerine başladı.
ÖZDEN, 1920’lerden itibaren her yirmi yılda, yirmi yeni devletin kurulduğunun altını çizerek sözlerine şöyle devam etti; “Bu devletler, mandatörlükle yönetilen tam bağımsız olamayan devletlerdi. Türkiye Cumhuriyetinin ilanı edilişi bu sebeple çok değerlidir. Çünkü Cumhuriyetimiz hiçbir zaman manda ve himayeyi kabul etmemiştir.”
Prof. Dr. Neşe ÖZDEN, 1933 yılındaki üniversite reformundan sonra Darülfünun yerine kurulan İstanbul Üniversitesinin ikinci Rektörü Ord. Prof. Dr. Cemil Bilsel’in devletlerin hakimiyetine göre bölünüşünü “müstakil veya hakim devletler”, “yarı müstakil ve yarı hakim devletler”, “mahmi devlet”, “müstemlekeci himaye”, “vasal ve tabi devlet”, “Mısır’ın internasyonel durumu” olarak sıraladığını söyledi.
Bilgi ve Teknoloji Çağında “Modernizim, Sömürgecilik”, “Yeni sömürgecilik”, “Soğuk Savaş”, Postmodernizm” kavramlarına ve ülkelerin durumlarına dikkati çeken ÖZDEN, daha sonra şu şekilde konuştu; “2001 yılından sonraki dönem üçüncü milenyumdur. Artık yeni “Bilgi ve Bilgi Teknolojileri Çağı” başladı. Bilginin kendisi artık bilim dalı oldu. Eskiden bilim ve teknoloji yeterliydi. Bugün Cumhuriyetimizin kuruluş dinamiğini anlatırken “Bilim ve Teknoloji Çağında Atatürk mandacılık fikrini kabul etmedi” diyoruz. Artık milli egemenliğin dinamiklerinin içerisine yapay zeka, big data, uydular, yazılımlar da girdi. Hatta “bilgi ve bilgi teknolojileri” demiyorlar artık buna iletişimi ekleyip bilişim çağı diyorlar. Yani iletişim de önemli. Bir haberle ülkenin imajını bir günde sarsabilirler. O nedenle bugün Atatürk’ün ilkelerinin yaşayabilmesi için çağı yakalamak zorundayız. O bağımsızlığı tam bağımsız olarak yaşatabilmek için dünyayı dört gözle görmemiz gerekecek. Dünya tarihini olaylar silsilesiyle anlatamayız. Geçmiştir bunlar ve artık olgusal olarak bakmak zorundayız. Ne oluyor şimdi? Atatürk ilkeleri neden önemli? Bunu vurgularken geçmiş ve günümüze bakmamız lazım.”
Prof. Dr. ÖZDEN, “Mutlakıyet”, “meşrutiyet” ve “cumhuriyet” olmak üzere üç rejim çeşidi bulunduğunu hatırlatarak Atatürk’ün demokrasi, sosyalizm, teokrasi ve parti-devlet şeklindeki sistem çeşitlerinden demokrasiyi benimsediğini söyledi.
Prof. Dr. Neşe ÖZDEN’in sunumunun akabinde Türk Japon Vakfı Başkanı Prof. Dr. Nejat Bora SAYAN, kendisine günün anısına bir plaket ve bir buket çiçek takdim etti.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, e-ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli “proaktif denetim” yaklaşımını hayata geçireceklerini belirterek, “Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak.” dedi.
Bakan Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılımıyla Ticaret Bakanlığı’nda düzenlenen Ürün Güvenliği Haftası Açılış Konferansı’nda konuştu.
Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğinin, yalnızca teknik ve idari bir konu değil, güçlü, kapsayıcı ve güncel mevzuatın günlük hayata yön verdiği bir alan olduğunu söyledi.
Bu alanda sadece kamu kurumlarının değil, özel sektörün ve tüketicilerin de etkin rolünün bulunduğuna dikkati çeken Bolat, güvenli ve mevzuata uygun üretim yapan firmaların emeğinin karşılığını alabildiği, kuralları ihlal edenlere ise gerekli müdahalenin uygulandığı ve tüketicilerin gönül rahatlığıyla alışveriş yapabildikleri yapıyı oluşturmanın temel sorumlulukları olduğunu anlattı.
Bakan Bolat, Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi’nin (TAREKS) devreye alındığı 2011’den bu yana ithalatta toplam 49 milyar sanayi ürününün denetlendiğini, uygunsuz bulunan 424 milyon ürünün ülkeye girişinin engellendiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Bugüne kadar tarım ürünlerinde 31 milyar ürün ticari kalite standartlarına uygunluk açısından denetlenmiş ve yapılan denetimler dış pazarlarda Türk malı imajının korunması hedefimize doğrudan katkı sağlamıştır. Bu denetimlere ek olarak, iç piyasada yerli ve ithal tüm ürünlere yönelik 2009’dan bu yana yapılan denetimlerde 708 milyon adet uygunsuz ürün bulunmuştur. Yapay zeka destekli yeni sistemlerimizle, hem denetim kapasitemizi artırıyor hem de kaynaklarımızı daha verimli kullanarak daha hızlı, hedefe odaklı ve önleyici denetimler gerçekleştiriyoruz.”
“TAREKS’i baştan sona yeniliyoruz”
Ürün Güvenliği Haftası’nın bu yılki konusunu “e-Ticaret Ürün Güvenliği” olarak belirlediklerini dile getiren Bolat, vatandaşların güvenle alışveriş yapabilmeleri için sadece mevzuatla değil, altyapı ve denetim sistemleriyle de kendilerini sürekli yenilediklerini söyledi.
Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğini doğrudan güçlendirecek bazı yeniliklere dair de şu bilgileri verdi:
“Ürün güvenliği denetimlerinin dijital kalbi konumundaki TAREKS’i baştan sona yeniliyoruz. Sistem kurulduğu günden bu yana sayısız başarıya imza attı. Ancak zamanla sistemin yenilenmesi zorunlu hale geldi. Yapay zekanın üretim süreçlerine dahil olduğu bu yeni dönemde, ithalat denetimleri sistemimizde, uygunsuz ürünlerin piyasaya arzını engelleme misyonumuzu dijital dönüşüm hedefleriyle harmanlayarak yapay zeka destekli yeni bir yapı tasarladık. Yeni sistemimizde, yapay zeka tabanlı, skor bazlı bir risk analizi modeline geçtik.”
Yeni yapıyla riskli ürün getiren firmalar üzerinde daha çok yoğunlaşılmasını, bu sayede güvenli ve yasalara uygun ürün ithal eden firmaların haksız rekabetten daha iyi korunmalarını sağlayacaklarını dile getiren Bolat, hedef odaklı denetim gerçekleştirip denetimlerde daha yüksek oranda uygunsuzluk tespit etmeyi ve böylece denetim kaynaklarını daha etkin kullanmayı amaçladıklarını ifade etti.
Ticaret Bakanı Bolat, yeni TAREKS’in sadece daha akıllı değil, aynı zamanda daha kolaylaştırıcı olduğuna dikkati çekerek, eskiden noter kanalları ve fiziksel belgeler üzerinden yürütülen firmaların TAREKS üzerinden yetkilendirme sürecinin, MERSİS, ESBİS ve KPS entegrasyonları sayesinde dijitalleştiğine işaret etti.
Bir diğer yeniliğin ise yeniden yapılandırılarak ihracatçıların kullanımına sunulan “Ticarette Teknik Engeller Platformu” olduğunu bildiren Bolat, yeni platformla artık ihracatçıların, tüm ülkelerde mevcut olan teknik engellere ve o ülke pazarlarına girişte talep edilen belge ve bilgilere tek elden ulaşabileceklerini anlattı.
Bakan Bolat, söz konusu platform sayesinde, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi ülkelerin ürünlere ilişkin mevzuatlarında yapmayı öngördükleri değişiklik ve düzenlemeleri, henüz planlama aşamasında iken ihracatçılarla paylaşabileceklerini belirterek, bu sayede, ihracatçıların sahada daha fazla yer alabileceklerini ve hedef pazarların tüm süreçlerine daha güçlü etki edebileceklerini bildirdi.
“Yapay zeka temelli proaktif denetim yaklaşımını hayata geçiriyoruz”
Öte yandan, e-ticarette de yeni bir denetim dönemini başlatacaklarını kaydeden Bolat, “e-Ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli ‘proaktif denetim’ yaklaşımını hayata geçiriyoruz. Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak. Adil rekabetin teminatı etkin denetimdir.” diye konuştu.
Her gün binlerce ürünün, fiziksel mağazalar yerine çevrim içi platformlar üzerinden evlere ulaştırıldığını dile getiren Bolat, bu doğrultuda, e-ticarette ürün güvenliğini temin etmek amacıyla, kapsamlı ve güçlü mevzuat altyapısı oluşturduklarının altını çizdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, yeni mevzuatla, vatandaşların çevrim içi alışverişlerini güven içinde yapabilmeleri için satış ilanlarında açıklık ve sorumluluğun esas alındığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Düzenlemeyle, yurt dışı kaynaklı internet sitelerinden doğrudan ülkemize satışa sunulan ürünler için Türkiye’de yerleşik bir iktisadi işletmeci bulunması zorunlu hale getirildi. e-Ticaret platformlarının ‘ürün güvenliği temas noktası’ belirlemesi zorunlu tutulmuştur. Bakanlık olarak bu mevzuatın etkin şekilde hayata geçirilmesini sağlamak için Avrupa Birliği (AB) destekli bir proje başlattık. Projeyle internet üzerinden satılan güvensiz ve mevzuata aykırı ürünleri tespit edebilmek için yapay zeka destekli bir tarama yazılımı geliştirdik, sistemle platformlardaki riskli içeriklere hızlı ve proaktif müdahale imkanı oluşturmayı hedefliyoruz.”
“Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmemize yardımcı olacak”
AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilcinskas da son zamanlarda yapay zeka ve dijital çözümlerin oldukça önemli hale gelmeye başladığını belirterek, hem AB’de hem de Türkiye’de e-ticaret hacminin kayda değer artışlar yaşadığını ifade etti.
Bu artışın tüketici güvenliği ve siber güvenlik gibi hususları gündeme getirdiğini bildiren Vilcinskas, “Gelecekte artan rekabet gücü, dijital çözümlerin benimsenmesi, araştırma, inovasyon ve güvenli ürünler alanında AB’nin desteğine güvenebilirsiniz. Bu haftanın ve projenin, harika işbirliğini geliştirmemize, ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmemize yardımcı olacağını umuyorum.”dedi.
Ticaret Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Hakkı Karabörklü de uluslararası ticaretin hem anahtarının, hem de kilidinin ürün güvenliği olduğuna dikkati çekerek, ürün güvenliğinin can, mal ve çevrenin korunması, verimliliğin sağlanması ile haksız rekabetin önlenmesi gibi fonksiyonlarıyla sürdürülebilir kalkınma bakımından büyük önem oluşturduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir Büyükelçisi Boumediene Guennad’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Guennad, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Büyükelçisi İlkhom Khaydarov’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Khaydarov, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.