Kenya’nın Cumhuriyet Günü Ankara Gölbaşı KÖŞK tesislerinde verilen bir resepsiyonla kutlandı.
Gölbaşı Köşk tesislerindeki resepsiyona, Kenya’nın Ankara Büyükelçisi Leonard NGEYWA BOIYO ve eşi Veronica NGEYWA ev sahipliği yaptı.
Kenya Cumhuriyet Günü resepsiyonunda Türkiye’yi Dışişleri Bakanlığı Doğu ve Güney Afrika Genel Müdürü Elif ÇOMOĞLU ÜLGEN temsil etti.
Resepsiyonda, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan ülkelerden Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu da yer aldı.
Kenya Milli Gün resepsiyonu Kenya ve Türk Milli Marşlarının seslendirilmesiyle başladı.
Gölbaşı Köşk tesislerindeki resepsiyonda, ilk konuşmacı olarak kürsüye Kenya’nın Ankara Büyükelçisi Leonard NGEYWA BOIYO geldi.
Kenya’nın Ankara Büyükelçisi Leonard BOIYO konuşmasına, davetlileri aralarında görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı.
Büyükelçi BOIYO, 2023 yılının pek çok ülke ve halkı için çok zor geçtiğini, Türkiye’nin yıkıcı bir deprem yaşadığını, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarının devam ettiğini hatırlatarak, İsrail-Filistin krizinin Gazze’deki sivil halkın ve Hamas saldırılarında sevdiklerini kaybeden veya rehin alınanların büyük acılar çekmesine sebep olduğunu söyledi.
Kenya ‘nın Ankara Büyükelçisi Leonard NGEYWA BOIYO, konuşmasına konukları aralarında görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı.
Büyükelçi Boiyo şunları söyledi.; Bugün burada Cumhuriyet (JAMHURI) günümüzü kutlamak için bize katılmak üzere ağırlamaktan mutluluk duyuyorum.
Bu arada Büyükelçi Boiyo, resepsiyonun düzenlenmesine katkıda bulunan sponsorlara ve Kenya Büyükelçilik çalışanlarına da teşekkür etti.
Kenya’nın Ankara Büyükelçisi Leonard NGEYWA BOIYO, daha sonra konuşmasına şu şekilde devam etti; “Bugün Kenya’nın 12 Aralık 1963’te kazandığı bağımsızlığın 60’ıncı yıldönümünü anıyoruz. Yüzüncü yılını iki aydan kısa bir süre önce dolduran Türkiye Cumhuriyeti kırk yıl daha yaşlı. Yaş farkımıza rağmen samimi kardeşlik ilişkiniz, işbirliğiniz ve desteğiniz için teşekkür ederiz. Mustafa Kemal ATATÜRK ve yurttaşlarının başarıyla yürüttüğü bağımsızlık, egemenlik ve onur ve haysiyet mücadelesi, Kenya dahil Afrika’daki özgürlük mücadelesine ilham kaynağı oldu. Çok daha sonra, 1980’lerin sonlarından 1990’lara kadar daha geniş bir demokratik alan, anayasacılık ve hukukun üstünlüğü için yapılan ajitasyon sırasında Kenya’nın reform hareketinin liderleri JÖN TÜRKLERDEN İLHAM aldılar ve bu tarihe kadar bu terim Kenya’nın siyasi sözlüğüne derinden yerleşmiş durumda. Türkiye Yüzyıl’ına doğru ilerlerken sizinle güçlü bir ortaklık kurmayı sabırsızlıkla bekliyoruz. Ancak bu dönü. noktalarını kutlarken bile, bu yıl 6 Şubat’ta yaşanan YÜZYILIN DEPREMİNİN yarattığı yıkımı büyük bir üzüntüyle anıyoruz. Büyük can kayıpları, yaralanmalar, yerinden edilmeler ve sosyo-ekonomik yıkımlar karşısında taziyelerimizi sürdürürken, Türkiye halkının direncini alkışlıyor ve Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep ve Hatay ve Kahramanmaraş’ın iyi olması için dua ediyor ve Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’nın yeniden güçlü bir şekilde yükselerek ve TÜRKİYE YÜZYILI’nın başarısına büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Altmış yıl önce Kenya; amansız protestolar, silahlı mücadeleler, konferanslar ve uzlaşmaların ardından bağımsız ve egemen bir devlet olarak uluslar topluluğuna katıldı. Kurucu babalarımız, kapsayıcı misyonlarını, Yoksulluk, Cehalet ve Hastalıktan oluşan “KUTSAL OLMAYAN ÜÇLÜYLE mücadele etmek olarak özetlediler. Bu açıklama yeni bağımsızlığını kazanan ulusun önündeki devasa zorlukları yeterince basitleştirmedi. Bunun yerine, tüm Kenyalıların birleşmesi ve ulus inşasına katkıda bulunması için bir eylem çağrısıydı.
Son 60 yıldır Kenya, bilinçli, barışçıl, istikrarlı, uyumlu, sağlıklı ve müreffeh bir ulus yaratmaya yönelik odaklanmış ve kalibre edilmiş adımlar atıyor. Sürekli olarak ulusal vizyonun yeniden yönlendirilmesinde siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel kurumları amaca uygun hale getirmek için mühendislik yapıyor. Yetki devri ilkesi, karar alma sürecini ve kaynakları merkezi olmayan bir hale getirerek yönetimi, planlamayı ve hizmetleri halka yaklaştırıyor ve kaynakların ülke genelinde daha adil bir şekilde dağılmasını sağlıyor.
Cumhurbaşkanı William RUTO’nun öncülüğünde KENYA, (AŞAĞIDAN YUKARIYA EKONOMİ DÖNÜŞÜM GÜNDEMİ-BETA) aracılığıyla insanları ekonomik olarak güçlendirmeye odaklandı. Bu yaklaşım tarım, mikro küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler), konut ve yerleşim, sağlık hizmetleri, dijital otoyol ve yaratıcı ekonomiye vurgu yaparak iş yaratmayı, küçük işletmeleri desteklemeyi ve yaşam maliyetlerini düşürmeyi gerektirir. Kenya, 2030 yılına kadar vatandaşlarına yüksek yaşam kalitesi sağlayan, sanayileşen, orta gelirli bir ülke olmayı hedeflemektedir. Bu amaçla, önemli sosyo-ekonomik reformlar ve yatırımlar gerçekleştirerek kendisini bölgesel bir merkez, Doğu ve Orta Afrika’ya açılan bir kapı haline getirmiştir. Kenya çeşitli sektörlerde yatırım için sağlam bir ortam sunmaktadır. Nüfusunun yüzde 70’den fazlasının internet erişimi olmasıyla Afrika’daki en yüksek internet erişim oranlarından birine sahiptir. Kenya 5 yüz milyondan fazla kişiden oluşan birleşik bir pazarla Doğu Afrika Topluluğu’nun-EAC, Doğu ve Güney Afrika Ortak Pazarı’nın-COMESA ayrılmaz bir üyesidir. Afrika içi ticaretin güçlü bir savunucusu ve aslında AFRİKA KITASAL SERBEST TİCARET BÖLGESİ’ne-AfCFTA pilot uygulama yapan ülkelerden biri. Serbest ticareti ilerlettiğimiz müddetçe vizesiz bir ülke olma yolunda ilerliyoruz. Kenya, ARABULUCULUK, ÇATIŞMA ÇÖZÜMÜ, BARIŞI KORUMA ve İNSANI MİSYONLAR ARACILIĞIYLA BÖLGESEL ve ULUSLARARASI İLİŞKİLERE olumlu katkıda bulunuyor. Yıllar geçtikçe KALICI BARIŞ ve GÜVENLİĞE ulaşmak için bu yetenekleri diğer zorlukların yanı sıra DEVLET İÇİ ÇATIŞMALAR, ŞİDDET İÇEREN AŞIRILIK ve küçük silahların yasadışı hareketiyle karşı karşıya kalan bölgelerde kullandık. Bu sebeple, 2 Ekim 2023’te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi-UNSC, Haiti’nin ve bölgenin barışını, istikrarını ve güvenliğini baltalayan suistimaller ve ihlaller, şiddet, suç faaliyetleri ve insan haklarıyla mücadeleye yardımcı olmak amacıyla Kenya başkanlığında bir ÇOK ULUSLU GÜVENLİK DESTEĞİ-MSS misyonunun konuşlandırılmasına izin veren 2699 (2023) sayılı kararı kabul etti. İklim değişikliğinin gerçekleri giderek daha belirgin hale geldikçe Kenya, bu varoluşsal tehdide karşı bölgesel ve Uluslararası girişimlere aktif olarak katılıyor. Afrika İklim Değişikliği Devlet ve Hükümet Başkanları Komitesi’nin-CAHOSCC Başkanı olan Cumhurbaşkanı WILLIAM RUTO, iklim eyleminin sağlam ve saygın bir sesi olarak ortaya çıktı. Onun liderliğinde Kenya, kapsamlı bir iklim değişikliği politikası çerçevesi geliştirdi ve bunun uygulanmasını yönlendirecek kurumlar kurdu. Yenilenebilir Enerji Projeleri ( JEOTERMAL, RÜZGAR ve GÜNEŞ ENERJİSİ) dahil olmak üzere bir dizi yenilikçi iklim değişikliği çözümü hayata geçirdi ve bugün Kenya’da üretilen enerjinin yaklaşık yüzde 87’si YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINDAN geliyor. Ayrıca ülke genelinde 10 yıllık 15 milyar dolarlık AĞAÇ DİKME PROGRAMI’nı ve SU TASARRUFU girişimlerini başlattık.
Cumhuriyet Günü’nü kutlarken, Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerimizin güçlü ve karşılıklı yarara dayalı olduğunu takdirle belirtiyoruz. İşbirliğimiz, Ticaret, Sağlık, Enerji, Barış ve Güvenlik başta olmak üzere bir çok sektörü kapsıyor. Kenya ile Türkiye arasındaki ticaret istikrarlı bir şekilde büyüyerek 2022’de 3 yüz milyon ABD dolarını aştı. İyileşme için muazzam bir potansiyel var ve iki ülke de hacimleri artırmak için yeni alanlar ile EK MEKANİZMALAR keşfetmeye devam ediyor.
Yatırım konusunda Türkiye’den bir çok şirket yıllar içinde Kenya’da başarılı yatırımlar gerçekleştirdi. Türk Sanayi Holdingi Temmuz 2022’de Kenya’nın ÖZEL EKONOMİK BÖLGELERİNDEN birine 760 milyon ABD doları tutarında yatırim yaparak, ağırlıklı olarak ihracat pazarına yönelik çeşitli ürünler imal etmeye hazırlanıyor. Türk Kalkınma Ajansları ve STK’lar Kenya’nın çeşitli yerlerinde faaliyet gösteriyor. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı-TİKA sağlık, gıda, tarım, hayvancılık ve eğitim projelerine destek veriyor. Maarif Vakfı Okulları, Yunus Emre Enstitüsü, Kızılay, Anadolu Ajansı, Diyanet Vakfı ve Hayrat Vakfı sağlık, temizlik, su, eğitim ve İnsani çalışmalara odaklanıyor. Çeşitli kuruluşlar, Yüksek Öğretim sektöründeki Kenyalı öğrencileri Burs Programları aracılığıyla desteklemektedir. Ayrıca Kenyalı uzmanlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin çeşitli bakanlık ve kurumları tarafından yürütülen güvenlik, tarım, eğitim ve sağlık alanlarındaki kapasite geliştirme programlarından da büyük kazanımlar elde etti.
İşbirliğimizi geliştirme konusundaki kararlılığımızın bir göstergesi olarak bu yılın Temmuz ayında Türkiye Cumhuriyeti ile Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması’nı-DICA imzaladık. Bekleyen diğer anlaşmaların sonuçlandırılmasına yönelik önemli ilerleme kaydedildi ve Ortak Ekonomik Komisyonu-JEC yeniden canlandırdık. Bu yıl Kenya’dan çeşitli sektörleri temsil eden çok sayıda heyet Türkiye’yi ziyaret etti. Benzer şekilde Türkiye’den başta ihracatçı ve yatırımcılar başta olmak üzere çok sayıda heyet Kenya’yı ziyaret etti. Türkiye, Kenyalı iş adamlarının yanı sıra medikal sebeplerle gelen turistleri de çekmeye devam ediyor. Farklı düzenlemelerle Türkiye’de yükseköğrenim gören Kenyalı öğrencilerin sayısı artmaya devam ediyor. Genel olarak Kenya ve Türkiye halkı arasındaki insanlar arası etkileşimler gelişmeye devam ediyor.
Kenya ve Türkiye, Uluslararası Barış ve Güvenliğe yönelik sağlam bir bağlılığı paylaşıyor. Türkiye Cumhuriyeti, Bölge Devletleri’nin ve kuruluşlarının Afrika Boynuzu Bölgesi’nde BARIŞ ve İSTİKRARA yönelik girişimlerini desteklemiştir. Türkiye aynı zamanda Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışma gibi çatışmaların barışçıl çözümüne yönelik aralıksız arayışla KÜRESEL BARIŞ için bir GÜÇ olarak rolünü de ortaya koymuştur. Türkiye’yi, KARADENİZ TAHIL GİRİŞİMİ-BSGI müzakerelerinde BM ile birlikte üstlendiği öncü rolden ve özellikle Afrika’ya tahıl tedarikinde ADALET VE EŞİTLİK yönündeki çabalarından dolayı takdir ediyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti aynı zamanda çok taraflı kurumların mevcut ve yeni ortaya çıkan küresel gerçekleri yansıtacak şekilde reform edilmesi çağrılarında da ön sırada yer almaktadır. CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN’ın @DÜNYA 5’ten BÜYÜKTÜR” şeklindeki net çağrısı, büyük güç rekabetinin yeniden canlanması, devletler arası çatışmalar, iç savaşlar, ulus ötesi suçlar, terörizm ve şiddet içeren aşırıcılık, salgın hastalıklar ve iklim değişikliği gibi benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıya olan bir dünyada gerçekten de tam zamanındadır.
Bağımsızlığımızın 60’ıncı yıl dönümünü kutlarken, Kenya’nın bağımsızlığını kazanması için muazzam fedakarlıklar yapan birçok erkek ve kadını onurlandırıyoruz. Kendimizi onların özgür, birleşik, barışçıl ve müreffeh bir ülke ve Uluslararası toplumun güvenilir, sorumlu ve becerikli bir üyesi olma vizyonuna adadık.
Kenya’nın Ankara Büyükelçisi Leonard NGEYWA BOIYO, konuşmasını sonlandırırken davetlilere Kenya CUMHURİYET GÜNÜ’ne katıldıkları için teşekkür etti. Büyükelçi BOIYO şöyle konuştu; “Ülkemiz için bu önemli günde değerli zamanınızı bizimle birlikte olmak için ayırdığınız için Kenya Büyükelçiliği, Ailem ve Türkiye’deki Kenyalılar adına size bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Lutfen bu etkinlik için hazırladığımız çeşitli Kenya lezzetlerini tatmak için biraz zaman ayırın. Herkese yeni yılda çalışmalarında başarılar, MUTLU NOELLER ve MUTLU VE REFAH DOLU bir 2024 diliyorum. Çok teşekkür ederim.
Kenya Büyükelçisi Leonard NGEYWA BOIYO’dan sonra kürsüye konuşmasını yapmak üzere Dışişleri Bakanlığı Doğu ve Güney Afrika Genel Müdürü Elif ÇOMOĞLU ÜLGEN geldi.
Dışişleri Bakanlığı Doğu ve Güney Afrika Genel Müdürü Büyükelçi Elif Çomoğlu ÜLGEN, 6O yıl önce bağımsızlığını kazanan Kenya’ nın uluslararası topluluğun saygın bir üyesi olduğunu söyledi.
Elif Çomoğlu Ülgen, Kenya’nın altmış yılda çok dinamik ekonomik reformlar ve toplumsal değişimlerle çok önemli gelişmeler gösterdiğini belirtti.
Ülgen, Sahra altı Afrika’nın en büyük ekonomilerinden biri olan Kenya’nın bölgesel finans ve ulaşım merkezi olduğunu kaydetti.
Kenya’nın bölgesel barış ve güvenliğin etkili aktörlerinden olduğuna dikkat çeken Ülgen, bu ülkenin bölgeye istikrar, güvenlik, barış ve işbirliği konularında öncülük yaptığını İfade etti.
Ülgen, Kenya’nın tüm alt Sahra ülkeleri gibi terörizm tehdidi, su kıtlığı, gıda ve doğal afetler gibi zorluklarla karşı karşıya olduğunun altını çizdi.
Ülgen daha sonra şunları söyledi; “Son aşırı yağışlar sebebiyle meydana gelen sellerden etkilenen dost Kenya halkına bu vesileyle hükümetimiz adına buradan üzüntülerimi ve taziyemizi bildirir, yaralılara da bir an önce iyileşmeleri dileklerimi iletirim.“
Türkiye’nin son yıllarda Afrika’yla yakın ilişkiler ve ortaklıklar geliştirdiğine işaret eden Ülgen, Kenya’nın Afrika ile ortaklık politikalar çerçevesinde, özel bir yere sahip olduğunu dile getirdi.
Elif ÇOMOĞLU ÜLGEN, Türkiye ile Kenya arasındaki en içten dostlukla her alanda gelişen ve derinleşen ikili diplomatik bağlardan büyük bir memnuniyet duyduğunu da bildirdi.
Ülgen, Türkiye Cumhurbaşkanının 2016’da Kenya’ya yaptığı tarihi ziyaretin iki ülkenin ilişkilerinde savunmadan kültüre, spordan sağlığa yeni ekonomik ve ticari ilişkiler hedeflerini tanımlayan önemli bir kilometre taşı olduğuna da vurgu yaptı.
Dışişleri Bakanlığı Doğu ve Güney Afrika Genel Müdürü Büyükelçi ÜLGEN, Kenya’daki Türk şirketlerinin altyapılar ve inşaat alanının gelişimiyle ilgili önemli katkılar yaptıklarını da sözlerini ekledi.
Genel Müdür ÜLGEN, sözlerini sonlandırırken Kenya’nın Cumhuriyet Gününün 60’ıncı yıldönümünü en içten dilekleriyle bir kez daha kutladı.
Konuşmaların hemen akabinde Kenya’nın CUMHURİYET GÜNÜ için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Kenya’nın Ankara Büyükelçisi Leonard NGEYWA BOIYO ile Dışişleri Bakanlığı Doğu ve Güney Afrika Genel Müdürü Elif ÇOMOĞLU ÜLGEN pastayı birlikte kestiler.
Kenya Cumhuriyet Günü Resepsiyonu, davetlilere Kenya ve Türk mutfağından yemek ikramı ile sona erdi.
Kenya Cumhuriyet Gününe katılan davetliler, resepsiyonda, Kenya’nın yerel müziği eşliğinde dans ederek geceyi sonlandırdılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi’ne katıldı.
Budapeşte Puskas Arena’da gerçekleştirilen AST Zirvesi’ne gelişinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirvenin açılış oturumuna iştirak etti.
Zirve sonrasında liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Burada çekilen aile fotoğrafındaki liderler arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Macaristan Başbakanı Orban, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Konseyi Başkanı Charles Michel yer aldı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, solunda ise Hollanda Başbakanı Dick Schoof bulundu.
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi nedeniyle Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.