Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile İskenderun Devlet Hastanesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Amacımız, mümkün olan en kısa sürede, Hatay başta olmak üzere tüm depremzede şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmaktır. Depremin illerimizde ve vatandaşlarımızın gönül dünyasına açtığı yaraları süratle sarmanın derdindeyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile İskenderun Devlet Hastanesi Açılış Töreni’ne katıldı.
Törende yaptığı konuşmasında, bugün Hatay’da dolu dolu bir gün geçirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk olarak inşası tamamlanan deprem konutlarının kura ve anahtar teslim törenine iştirak ettiklerini kaydetti.
“DEPREM KONUTLARININ İNŞASI ŞEHRİMİZİN DÖRT BİR YANINDA DEVAM EDİYOR”
Bu törenle şehir merkezlerinde ve kırsalda toplam 7 bin 275 konutu hak sahiplerine teslim ettiklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem konutlarının inşası şehrimizin dört bir yanında devam ediyor. Devletimizin tüm kapasitesini âdeta deprem bölgesine yığmış durumdayız. Çeşitli sıkıntılarla, meşakkatlerle karşılaşıyor olsak da hedefimizden asla kopmuyoruz. Amacımız, mümkün olan en kısa sürede, Hatay başta olmak üzere tüm depremzede şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmaktır. Depremin illerimizde ve vatandaşlarımızın gönül dünyasına açtığı yaraları süratle sarmanın derdindeyiz.”
“6 Şubat’tan bu yana geçen yaklaşık bir yıllık süreçte bu çabamızdan en küçük bir taviz vermedik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “14-28 Mayıs seçimleri sürecinde birileri buraları kullanışlı siyasi malzeme olarak görürken, biz âdeta deprem bölgemizin üzerinde titredik. Hükûmeti kurduktan sonra Kabine Toplantılarımızın hemen hepsinde Hatay’da ve diğer vilayetlerimizde devam eden çalışmaları değerlendirdik. Bakan arkadaşlarımızdan aldığımız bilgiler doğrultusunda gerekli talimatları vererek inşa ve ihya sürecinin bugünlere gelmesini sağladık. Depremin ilk safhasını nasıl asrın dayanışmasıyla atlatmışsak inşallah içinde bulunduğumuz süreci de asrın birlikteliğiyle başarıyla yöneteceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millet olarak tarihte nice badirelere göğüs gerildiğine, her türlü yokluk ve imkânsızlığa rağmen nice destanlar yazıldığına dikkati çekerek şu açıklamalarda bulundu: “Allah’ın izniyle bu meşakkatli dönemin üstesinden de alnımızın akıyla, hep birlikte geleceğiz. Bundan en küçük bir şüphe duymuyorum. Türkiye, devletiyle ve milletiyle bunu başarabilecek kapasiteye fazlasıyla sahiptir. İşte bugün Hatay’daki iki önemli sağlık yatırımını hizmete açmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi 39’u diyaliz, 68’i acil yatağı olmak üzere 550 yatak kapasitesine sahiptir. Hastanemiz 129 bin metrekare arsa alanı 65 bin 350 metrekare kapalı alanı ve bir helikopter pistiyle hizmet verecektir.”
Hastanede 12 ameliyathane, 76 poliklinik, 2 anjiyografi, 2 MR ve 13 röntgen cihazı bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, diyaliz ünitesinden yanık merkezine, tam kapsamlı laboratuvardan fizik tedavi ve rehabilitasyon ünitesine, anjiyo ve onkoloji ünitesinden inme ve kalp merkezine pek çok özellikli hizmetin sunulduğu hastanenin Hatay’a hayırlı olmasını diledi.
İskenderun Devlet Hastanesinin de resmen devreye alındığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hastanenin 31’i yoğun bakım yatağı olmak üzere 200 yatak kapasitesine sahip olduğunu ifade etti.
Arsa alanı 30 bin metrekareyi, kapalı alanı 17 bin metrekareyi bulan İskenderun Devlet Hastanesinin 7 ameliyathane, 42 poliklinikle ilçeye hizmet vereceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ileri tıp teknolojilerine ve gelişmiş imkânlara sahip bu hastanenin de İskenderunlularla birlikte tüm Hatay halkına hayırlı olmasını temenni etti.
Sağlık tesislerinin Hatay’a kazandırılmasında emeği geçenlere teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan hastanelerden hizmet alan ve alacak olan vatandaşlara acil şifalar, görev yapan sağlık personeline de başarılar diledi.
“HATAY’IN DERDİNE DERMAN OLMAK HER TÜRLÜ SİYASİ MÜLAHAZANIN ÜSTÜNDEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükûmet olarak Hatay’da ve diğer afetzede illerde sadece sahadaki zorluklarla mücadele etmediklerini vurgulayarak şunları söyledi: “Buradaki çalışanlarımızla atılan her adıma kulp takmak için pusuda bekleyen maalesef kötücül bir zihniyete karşı da mücadele ediyoruz. Bu zihniyet yalnızca siyasi meselelerde karşımıza çıkmıyor, deprem gibi 85 milyonun tamamını ilgilendiren bir konuda da karşımıza dikilebiliyor. Depremin açtığı yaraların sarılmasına destek vermek yerine eline geçirdiği her fırsatı eleştirmek için kullananları milletimiz de çok iyi tanımaktadır. 14-28 Mayıs seçimleri sürecinde yaşanan utanç verici sahneler insanımızın hafızasında derin izler bırakmıştır. Sırf oy tercihlerinden dolayı akla ziyan hakaretlere uğrayan depremzede kardeşlerimizin yürek acısının akşamdan sabaha kapanmayacağı açıktır. Defne Hastanemizle ilgili yürütülen tezvirat, yine bu zihniyetin meseleye nasıl baktığını ortaya koymuştur.”
Benzer örneklerin daha da çoğaltılabileceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Asrın felaketini yaşamış, 53 binden fazla canını toprağa vermiş bir millet olarak böyle konuları konuşmamamız gerektiğine inanıyorum. Hatay’ın derdine derman olmak her türlü siyasi mülahazanın üstündedir. Hangi siyasi görüşe, kökene, meşrebe mensup olursak olalım hep birlikte, omuz omuza verip bu zor günlerin üstesinden gelmemiz gerekiyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “İktidarın eksiği varsa bunu muhalefet tamamlayacak. Belediyenin yetişemediği yerde merkezî hükûmet devreye girecek. Resmî kurumların zorlandığı hususlarda sivil toplum örgütleri sorumluluk üstlenecek. Hülasaten 85 milyon, asrın birlikteliğini sergileyerek şehirlerimizi en kısa sürede ayağa kaldırmanın yollarını arayacağız. Nasıl eleştirebilirim demek yerine ‘ben ne yapabilir, nasıl katkı sunabilirim?’ anlayışıyla bu meseleye yaklaşacağız. Bunu başardığımızda, hedeflediğimizden de çok kısa sürede depremin izlerini sileceğimizden şüphe duymuyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün buradan şu samimi çağrıyı yapmak isterim; Türkiye’deki muhalefeti, deprem konusunda polemik yapmak yerine vicdanlı, insaflı ve sorumlu davranmaya davet ediyorum” ifadesini kullandı.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, e-ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli “proaktif denetim” yaklaşımını hayata geçireceklerini belirterek, “Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak.” dedi.
Bakan Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılımıyla Ticaret Bakanlığı’nda düzenlenen Ürün Güvenliği Haftası Açılış Konferansı’nda konuştu.
Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğinin, yalnızca teknik ve idari bir konu değil, güçlü, kapsayıcı ve güncel mevzuatın günlük hayata yön verdiği bir alan olduğunu söyledi.
Bu alanda sadece kamu kurumlarının değil, özel sektörün ve tüketicilerin de etkin rolünün bulunduğuna dikkati çeken Bolat, güvenli ve mevzuata uygun üretim yapan firmaların emeğinin karşılığını alabildiği, kuralları ihlal edenlere ise gerekli müdahalenin uygulandığı ve tüketicilerin gönül rahatlığıyla alışveriş yapabildikleri yapıyı oluşturmanın temel sorumlulukları olduğunu anlattı.
Bakan Bolat, Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi’nin (TAREKS) devreye alındığı 2011’den bu yana ithalatta toplam 49 milyar sanayi ürününün denetlendiğini, uygunsuz bulunan 424 milyon ürünün ülkeye girişinin engellendiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Bugüne kadar tarım ürünlerinde 31 milyar ürün ticari kalite standartlarına uygunluk açısından denetlenmiş ve yapılan denetimler dış pazarlarda Türk malı imajının korunması hedefimize doğrudan katkı sağlamıştır. Bu denetimlere ek olarak, iç piyasada yerli ve ithal tüm ürünlere yönelik 2009’dan bu yana yapılan denetimlerde 708 milyon adet uygunsuz ürün bulunmuştur. Yapay zeka destekli yeni sistemlerimizle, hem denetim kapasitemizi artırıyor hem de kaynaklarımızı daha verimli kullanarak daha hızlı, hedefe odaklı ve önleyici denetimler gerçekleştiriyoruz.”
“TAREKS’i baştan sona yeniliyoruz”
Ürün Güvenliği Haftası’nın bu yılki konusunu “e-Ticaret Ürün Güvenliği” olarak belirlediklerini dile getiren Bolat, vatandaşların güvenle alışveriş yapabilmeleri için sadece mevzuatla değil, altyapı ve denetim sistemleriyle de kendilerini sürekli yenilediklerini söyledi.
Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğini doğrudan güçlendirecek bazı yeniliklere dair de şu bilgileri verdi:
“Ürün güvenliği denetimlerinin dijital kalbi konumundaki TAREKS’i baştan sona yeniliyoruz. Sistem kurulduğu günden bu yana sayısız başarıya imza attı. Ancak zamanla sistemin yenilenmesi zorunlu hale geldi. Yapay zekanın üretim süreçlerine dahil olduğu bu yeni dönemde, ithalat denetimleri sistemimizde, uygunsuz ürünlerin piyasaya arzını engelleme misyonumuzu dijital dönüşüm hedefleriyle harmanlayarak yapay zeka destekli yeni bir yapı tasarladık. Yeni sistemimizde, yapay zeka tabanlı, skor bazlı bir risk analizi modeline geçtik.”
Yeni yapıyla riskli ürün getiren firmalar üzerinde daha çok yoğunlaşılmasını, bu sayede güvenli ve yasalara uygun ürün ithal eden firmaların haksız rekabetten daha iyi korunmalarını sağlayacaklarını dile getiren Bolat, hedef odaklı denetim gerçekleştirip denetimlerde daha yüksek oranda uygunsuzluk tespit etmeyi ve böylece denetim kaynaklarını daha etkin kullanmayı amaçladıklarını ifade etti.
Ticaret Bakanı Bolat, yeni TAREKS’in sadece daha akıllı değil, aynı zamanda daha kolaylaştırıcı olduğuna dikkati çekerek, eskiden noter kanalları ve fiziksel belgeler üzerinden yürütülen firmaların TAREKS üzerinden yetkilendirme sürecinin, MERSİS, ESBİS ve KPS entegrasyonları sayesinde dijitalleştiğine işaret etti.
Bir diğer yeniliğin ise yeniden yapılandırılarak ihracatçıların kullanımına sunulan “Ticarette Teknik Engeller Platformu” olduğunu bildiren Bolat, yeni platformla artık ihracatçıların, tüm ülkelerde mevcut olan teknik engellere ve o ülke pazarlarına girişte talep edilen belge ve bilgilere tek elden ulaşabileceklerini anlattı.
Bakan Bolat, söz konusu platform sayesinde, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi ülkelerin ürünlere ilişkin mevzuatlarında yapmayı öngördükleri değişiklik ve düzenlemeleri, henüz planlama aşamasında iken ihracatçılarla paylaşabileceklerini belirterek, bu sayede, ihracatçıların sahada daha fazla yer alabileceklerini ve hedef pazarların tüm süreçlerine daha güçlü etki edebileceklerini bildirdi.
“Yapay zeka temelli proaktif denetim yaklaşımını hayata geçiriyoruz”
Öte yandan, e-ticarette de yeni bir denetim dönemini başlatacaklarını kaydeden Bolat, “e-Ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli ‘proaktif denetim’ yaklaşımını hayata geçiriyoruz. Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak. Adil rekabetin teminatı etkin denetimdir.” diye konuştu.
Her gün binlerce ürünün, fiziksel mağazalar yerine çevrim içi platformlar üzerinden evlere ulaştırıldığını dile getiren Bolat, bu doğrultuda, e-ticarette ürün güvenliğini temin etmek amacıyla, kapsamlı ve güçlü mevzuat altyapısı oluşturduklarının altını çizdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, yeni mevzuatla, vatandaşların çevrim içi alışverişlerini güven içinde yapabilmeleri için satış ilanlarında açıklık ve sorumluluğun esas alındığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Düzenlemeyle, yurt dışı kaynaklı internet sitelerinden doğrudan ülkemize satışa sunulan ürünler için Türkiye’de yerleşik bir iktisadi işletmeci bulunması zorunlu hale getirildi. e-Ticaret platformlarının ‘ürün güvenliği temas noktası’ belirlemesi zorunlu tutulmuştur. Bakanlık olarak bu mevzuatın etkin şekilde hayata geçirilmesini sağlamak için Avrupa Birliği (AB) destekli bir proje başlattık. Projeyle internet üzerinden satılan güvensiz ve mevzuata aykırı ürünleri tespit edebilmek için yapay zeka destekli bir tarama yazılımı geliştirdik, sistemle platformlardaki riskli içeriklere hızlı ve proaktif müdahale imkanı oluşturmayı hedefliyoruz.”
“Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmemize yardımcı olacak”
AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilcinskas da son zamanlarda yapay zeka ve dijital çözümlerin oldukça önemli hale gelmeye başladığını belirterek, hem AB’de hem de Türkiye’de e-ticaret hacminin kayda değer artışlar yaşadığını ifade etti.
Bu artışın tüketici güvenliği ve siber güvenlik gibi hususları gündeme getirdiğini bildiren Vilcinskas, “Gelecekte artan rekabet gücü, dijital çözümlerin benimsenmesi, araştırma, inovasyon ve güvenli ürünler alanında AB’nin desteğine güvenebilirsiniz. Bu haftanın ve projenin, harika işbirliğini geliştirmemize, ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmemize yardımcı olacağını umuyorum.”dedi.
Ticaret Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Hakkı Karabörklü de uluslararası ticaretin hem anahtarının, hem de kilidinin ürün güvenliği olduğuna dikkati çekerek, ürün güvenliğinin can, mal ve çevrenin korunması, verimliliğin sağlanması ile haksız rekabetin önlenmesi gibi fonksiyonlarıyla sürdürülebilir kalkınma bakımından büyük önem oluşturduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir Büyükelçisi Boumediene Guennad’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Guennad, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Büyükelçisi İlkhom Khaydarov’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Khaydarov, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.