Sri Lanka’nın 76’ıncı Bağımsızlık yıldönümü Ankara ANEMON Otelde verilen bir resepsiyonla kutlandı.
Sri Lanka’nın 76’ıncı Bağımsızlık Yıldönümü dolayısıyla Ankara’da bir resepsiyon düzenlendi.
Sri Lanka’nın Ankara Büyükelçiliği’nce Ankara ANEMON otelde düzenlenen resepsiyona Türkiye’yi temsilen Milli Eğitim Bakanı Yusuf TEKİN katıldı.
Sri Lanka’nın Ankara Büyükelçisi Ekselansları Saranya Hasanthi Urugodawatte DISSANAYAKE ve eşi Prof. Dr. Oscar Ktihsiri DISSANAYAKE’nin ev sahipliğinde Ankara ANEMON Otelde düzenlenen resepsiyonda, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan ülkelerin Büyükelçileri ve seçkin bir davetli topluluğu da hazır bulundu.
Dışişleri Bakanlığı Güney Asya Genel Müdürü Büyükelçi Oğuzhan ERTUĞRUL ile Yeniden Asya Koordinatörü Büyükelçi Kezban NİLVANA da resepsiyonda yerlerini aldı.
Sri Lanka Milli Günü resepsiyonunda, geçen yıl 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.
Sri Lanka Milli Günü resepsiyonu, Türk ve Sri Lanka milli marşlarının seslendirilmesiyle başladı.
İki ülkenin Milli marşlarının seslendirilmesinden ardından kürsüye ilk konuşmacı olarak Sri Lanka Büyükelçisi Ekselansları Saranya Hasanthi Urugodawatte DISSANAYAKE geldi.
Büyükelçi Ekselansları DISSANAYAKE konuşmasına davetlileri aralarında görmekten büyük mutluluk duyduğunu belirterek başladı.
Sri Lanka Büyükelçisi Ekselansları Saranya Hasanthi Urugodawette DISSANAYAKE daha konuşmasında şunları söyledi; “Sri Lanka’nın Bağımsızlığının 76.’ıncı yıldönümünü kutlamak için sizleri sıcak bir şekilde karşılamaktan büyük mutluluk duyuyorum.
Aynı zamanda akredite olduğum Gürcistan’dan gelen misafirlerimize özel bir hoş geldiniz diyorum.
Sri Lanka, Hint Okyanusu’nda, Hint yarımadasının 40 km güneyinde, yüz ölçümü Türkiye’nin yaklaşık 12’de biri kadar olan tropik bir adadır.
Sri Lanka’nın yaklaşık 3000 yıllık belgelenmiş tarihine ve adaya 125.000 yıl öncesinde insanların yerleştiğini gösteren doğrulanmış arkeolojik kanıtlara dayanarak, 76 yıl, oldukça kısa bir zamandır. Bu fotoğraflar, erken insan kalıntılarının izlerinin nerede bulunduğunu gösteriyor.
Sri Lanka’nın arkeolojik kanıtlarla desteklenen kayıtlı tarihindeki dikkat çekici miraslardan biri sulama sistemidir. Bu sistem, BM Gıda ve Tarım Örgütü (UNFAO) tarafından Küresel Olarak Önemli Tarımsal Miras Sistemleri olarak belirlenmiştir. En eski kanıtlar M.Ö. 4. yüzyıla aittir.
ilk olarak M.Ö. birinci yüzyılda inşa edilmiş eski bir savak kapısı var. Bu, uzmanların 1982 yılında Maaduru Oya rezervuarının savak kapısını inşa etmek amacıyla bölgeyi keşfetmesi sırasında modern teknolojiyle bulundu. “Dev Kanal” anlamına gelen Yoda Ela, M.S. 5’inci yüzyılda inşa edilmiş 87 km uzunluğunda bir su kanalıdır. Eğimi kilometre başına 10 ila 20 cm arasındadır.
Sri Lanka tarihinde zafer ve refah dönemlerinin yanı sıra büyük tehlikeler, istila ve işgal dönemleri de olmuştur. Ancak ADA, ulusumuzun tamamının yabancı işgaline maruz kaldığı tek dönem, topraklarımızın egemenliğinin Kandyan Mütarekesi ile İngilizlere devredildiği 2 Mart 1815 günü olmuştur.
İlk Bağımsızlık Töreni 4 Şubat 1948 tarihinde gerçekleştirilmiştir.
Sri Lanka, 1931’de hem erkekler hem de kadınlar için Evrensel Yetişkin Oy kullanma Hakkını kazandı. Bayan Adeline Molamure, aynı yıl Sri Lanka parlamentosuna seçilen ilk kadın oldu. 1960 yılında Sri Lanka dünyanın ilk kadın Başbakanı Madam Sirimavo Ratwatte Dias Bandaranaike’yi seçti.
Sri Lanka’nın son 76 yılda kaydettiği ilerlemeye baktığımızda, eğitim ve sağlık sektörlerinde pek çok başarı görüyoruz. Eğitim sektöründeki temel başarılar: Yetişkin Okuryazarlık Oranı yüzde 93 virgül 3, İnsani Gelişme Endeksinde 73’üncü sırada, İnsan Sermayesi Endeksinde 71’inci sırada,
Sağlık Sektöründeki Temel Başarılar: Doğumda beklenen yaşam süresi: 76 yıl, 2014’te Çocuk felcinden kurtuldu ve 2016’ya kadar Lenfatik Filaryaz ve Sıtma hastalığını ortadan kaldırdı
Sri Lanka’nın bağımsızlığının 75’inci, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümü; İki ülke arasındaki 75 yıllık diplomatik ilişkiler; Büyükelçilik, diplomatik ilişkilerin 75’inci yılını kutlamak amacıyla 8 Aralık 2023’te Colombo ve Ankara’da eş zamanlı olarak Özel Hatıra Pullarının basılmasını sağlayan girişimi gerçekleştirdi.
Sri Lanka ve Türkiye’nin deniz ticareti yoluyla yüzyıllar öncesine dayanan köklü bağları var. İlk Fahri Konsolosluk 1864 yılında kurulmuş, 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla Ankara ve Kolombo’da büyükelçilikler açılmıştır. Türkiye, Sri Lankalı öğrenciler için giderek daha popüler bir konum haline geldi ve yarı vasıflı işçilere yönelik son fırsatlar, Sri Lanka’yı olumlu yönde etkilediği için takdir ediliyor. Çok taraflı forumlara verdiği destek nedeniyle Türkiye’ye de teşekkür ederiz. İkili ilişkimiz, hükümetler arası işbirliği anlaşması ve Mutabakat Zaptı’nın imzalanması, ayrıca odalar arasında bölgesel düzeyde imzalananlar da dahil olmak üzere, şu ana kadar 15 anlaşma ile şekillenmiştir ve devam etmektedir.
On yıllar boyunca iki ülke arasında çok sayıda üst düzey ziyaret gerçekleşti. Ocak 2023’te Sri Lanka Parlamentosu Ombudsmanı Ankara’yı ziyaret etti ve işbirliğine ilişkin bir Mutabakat Zaptı imzalandı.
Sri Lanka Parlamento Başkanı, Haziran 2023’te Türkiye Cumhurbaşkanının yemin ve göreve başlama töreni için Ankara’yı ziyaret etti.
Temmuz 2023’te Sri Lanka Savunmadan sorumlu Devlet Bakanı IDEF 16 için İstanbul’u ziyaret etti.
İkili ticarete Sri Lanka’dan toptan çay ithalatı ve Türkiye’nin buğday unu ihracatı hakimdir. İkili ekonomik iş birliğinin ilerletilmesi açısından büyük önem taşıyacak olan “Sri Lanka ile Türkiye arasında Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığı ile Vergiden Kaçınmaya Engel Olma İkili Anlaşma”sının 11 Aralık 2023 tarihinde yürürlüğe girdiğini de belirtmekte fayda var.
Sri Lanka’daki en büyük Türk yatırımı Lanka Baloning (Pvt.) Ltd.’ye ait. Çay ticaretinin yanı sıra e-danışmanlık platformlarına da yatırımlar var.
Sri Lanka’nın genel turizmi artık toparlandı ve Türk turistler için de popüler bir varış noktası haline geliyor.
Trip Advisor, Colombo’yu 2024’ün en iyi 7. kültürel lokasyon olarak sıraladı. Bu, pek çok onurlandırmadan sadece biri.
Bu arada, Türk Hava Yolları da geçen yıl 30 Ekim’den itibaren İstanbul’dan Kolombo’ya direkt uçuşlara başladı. Jazeera ve Katar dahil diğer birçok uluslararası havayolu Sri Lanka’ya uçuyor. Sri Lanka’yı turist olarak gidecekler ziyaret öncesinde, e-vize başvurusunda bulunabilirler, Ayrıca varışta vize almak da mümkün. Kısa bir süre önce bir pilot proje çalışmasında, 31.03.2024 tarihine kadar derhal geçerli olmak üzere Çin, Hindistan, Endonezya, Rusya, Tayland, Malezya ve Japonya’yı içeren 7 ülkenin vatandaşlarına ücretsiz vize uygulaması başlatıldı. En son turizm sloganımız ‘Daha Fazlası İçin Geri Döneceksiniz’.
Sri Lanka’daki UNESCO Dünya Mirası arasında yer alan antik Polonnaruwa şehri, 11. ve 13. yüzyıllardan kalma saraylar, Budist ve Hindu tapınakları, devasa kaya heykelleri, göletler, hastaneler, rezervuarlar ve çok daha fazlasıyla doludur.
Lonely Planet tarafından Dünyanın En Büyük 10 Yaban Hayatı Harikasından biri olarak gösterilen Minneriya Resovoir yakınında toplanan filler, Sri Lanka’da görülmeye değer bir manzaradır. Göç, Asya fillerinin tüm dünyadaki en büyük yıllık hareketidir.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremin ardından, acı çeken ülkeyle dayanışma amacıyla tüm tanıtım faaliyetleri durduruldu ve etkilenen insanlara yardım etmeye odaklanıldı, çeşitli platformlarda Türkiye’nin 2004’te Sri Kanja’da meydana gelen tsunamiden sonra 450 konutlu bir Türk köyünün inşası ve sert hava koşulları sırasında devam eden yardım dahil olmak üzere verdiği desteği hatırlatıldı.
Sri Lanka’nın Ankara Büyükelçiliği, Sri Lanka medyasını, özellikle de TV kanallarını sürekli bilgilendirdi ve diplomatik kurumlar arasında mağdurlara fon sağlanmasına yönelik bir girişime öncülük etti. Bunun sonucunda 27 Şubat 2023 tarihinde 123.500 TRY tutarındaki tahsilatın AFAD’a devri sağlandı. Sri Lanka hükümeti ayrıca bir çay bağışı ve bir acil müdahale ekibi ayarladı, ancak Türkiye ikincisini reddetti. Sri Lanka’nın özel sektörü, sivil toplumu, dini ve kültürel kuruluşlarının tamamı Türkiye’nin ihtiyacına binaen yardım için öne çıktı.
Birleşmiş Milletler Vesak Günü’nü BM Ofisi ile Ankara’da kutladık.
22 Mayıs 2023 Dünya Biyoçeşitlilik Günü’nde Ankara Üniversitesi’nde biyolojik çeşitlilik ile iklim değişikliği arasındaki bağlantıya odaklanan “Sri Lanka’nın Biyoçeşitliliği: İnsanlığa Katkısı” konulu bir sunum yapmak benim için büyük mutluluktu.
Büyükelçilik, Türkiye-Sri Lanka İş Konseyi ile birlikte Temmuz 2023’te bir günlük Sri Lanka yatırım, ticaret ve turizmi teşvik etkinliği düzenledi.
Büyükelçilik, ilgili Fahri Konsolosların desteğiyle Adana, Antalya ve Bursa’da üç tane Sri Lanka tanıtım etkinliği düzenledi.
Büyükelçiliğimiz, Cumhuriyetin 100’üncü yıldönümü için 42’inci “Çevremizdeki Müzik Hayatı” konserine ev sahipliği yaptı.
Kasım ayında Büyükelçilik, Sri Lanka’nın safir ve yakut gibi değerli taşlarını tanıtmak amacıyla bir takı ve mücevher sergisi düzenledi.
Sri Lankalı ünlü sanatçı Vasantha Perera’nın resim ve sınırlı sayıdaki baskılarından oluşan resim sergisi, Kasım 2023’te Ankara’da düzenlendi.
Uluslararası alanda Sri Lanka, iklim değişikliğinin etkilerini ele alma konusundaki ilerlemesi ve kararlılığıyla tanınmaktadır. Ülke, önemli varlıklar olarak kabul edilen benzersiz ekosistemlerinin, çeşitli ortamlarının ve zengin yerel biyolojik çeşitlilik sürdürülebilir yönetimi konusunda aktif olarak çalışmaktadır. Bu çabalar hem yerel hem de küresel düzeyde giderek daha fazla tanınmaktadır.
Sri Lanka’nın iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmeye ve adaptasyona yönelik iddialı taahhütleri, sırasıyla 2022 ve 2023’teki son iki UNFCCC Taraflar Konferansı’nda vurgulandı. Bunlar arasında: Uluslararası İklim Değişikliği Üniversitesinin kurulması, Üçlü Global Krizle mücadele etmek için Tropik Kuşak’a yatırım yapılması 2030 yılına kadar elektriğin yüzde 70’inin yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanması, 2042 yılına kadar kömür kullanımının aşamalı olarak sonlandırılması, 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmak (Sri Lanka’nın kişi başına sera gazı emisyonunun 2019’daki küresel kümülatif etkisi yalnızca yüzde 0,03’tü)
Dünyada Mangrovların Korunmasına ilişkin Ulusal Politikayı formüle eden ilk ülke İklim değişikliğinin etkilerinin ciddiyetini hepimizin anlaması, azaltması gerekiyor. Uyum faaliyetlerinin finansmanı açısından birçok zorlukla karşı karşıya olan gelişmekte olan ülkeleri geride bırakmanın, herkes için yalnızca daha fazla yıkımla sonuçlanacağını anlamanın zamanı geldi. Burada bulunan her birinize, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini en aza indirme konusundaki bireysel sorumluluklarınızın bilincinde olmanız için bu mütevazı çağrıyı yapıyorum.
Bu fırsatı değerlendirip tüm sponsorlara, Sri Lanka Fahri Konsoloslarına teşekkür etmek istiyorum. Sri Lanka Konsolosları, Anemon Oteli ve personeliyle bu geceki sanatçılar, Tiflis Devlet Tıp Üniversitesi’nden Sri Lankalı tıp öğrencisi Sujani, Himasha ve Vishmi’nin yanı sıra Amila ve Ellie’ye bizi dans, müzik ve şarkı söyleyerek eğlendirdikleri için. Son olarak, personelim ve ailelerinin bu etkinliğin başarılı olması için gösterdikleri sınırsız işbirliğinden dolayı teşekkür ederim. Hepinize teşekkür ederim.”
Sri Lanka Büyükelçisi Saranya konuşmasından sonra kürsüye Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin geldi.
MİLLİ EĞİTİM BAKANI YUSUF TEKİN, TÜRKİYE’Yİ TEMSİLEN SRİ LANKA MİLLÎ GÜN RESEPSİYONU’NDA YER ALDI.
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Sri Lanka’nın Ankara Büyükelçiliği tarafından düzenlenen Sri Lanka Millî Günü Resepsiyonuna katıldı.
Yusuf TEKİN, resepsiyondaki konuşmasında Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı dileklerini iletti.
Tekin, Sri Lanka ile Türkiye arasında coğrafi olarak uzun bir mesafe olmasına rağmen iki ülke arasındaki ilişkilerin her zaman dostane ve karşılıklı iyi niyete dayalı olarak geliştiğini söyledi.
Bakan TEKİN, Türkiye ile Sri Lanka arasındaki uzun yıllardan beri devam eden dostluğa atıfta bulunarak bunun en önemli örneklerinden birinin, 1890 yılı eylül’ünde Japonya’ya giderken Kolombo Limanı’nda demirleyen Ertuğrul Fırkateyni’nin yaklaşık 200 bin kişinin ziyaret edilmesi olduğunu dile getirdi.
Tekin, daha sonra şöyle konuştu; “Kökeni Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzanan Sri Lanka’yla ilişkilerimiz bugüne kadar ikili ve çok taraflı düzeyde işbirliği ve dayanışma temelinde sağlam adımlarla ilerlemektedir. Sri Lanka’da 2005 yılında yaşanan tsunami felaketi ve geçtiğimiz yıl Türkiye’de yaşanan depremler sonrasında karşılıklı dayanışmamız ve dostluğumuzun gelecek nesiller tarafından çok uzun yıllar boyunca hatırlanacak önemli kanıtları olmuştur.”
Türkiye’nin Sri Lanka’nın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri olduğunu hatırlatan TEKİN, geçen yılın Türkiye için özel önem taşıdığına değindi.
Bakan Tekin bu konuda da şunları söyledi; “2023 yılı, Sri Lanka’nın bağımsızlığının 75’inci yıl, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümüne karşılık gelmekteydi. Türkiye Cumhuriyeti, 1948 yılında o dönemki adıyla Seylan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri olmuştur.”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2016 yılında Türkiye’deki Karma Ekonomik Komisyonu Toplantısı’nda iki ülke arasındaki ticaret hacminin 500 milyon dolara çıkarılması yönünde karar alındığını belirterek, “Türkiye ve Sri Lanka olarak bu yöndeki çalışmalarımıza ara vermeden devam etmekteyiz.” dedi.
Türkiye ile Sri Lanka arasında 11 Aralık 2023’te yürürlüğe giren ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASI’nın önemli bir adım olduğunun altını çizen Bakan Tekin, daha sonra sözlerine şunları ekledi; Asyalı ortaklarımızla ticaret ve yatırım, altyapı ve teknoloji, savunma sanayi ve kültür başta olmak üzere, tüm alanlarda işbirliğimizi yeni bir boyuta taşımak amacıyla başlattığımız YENİDEN ASYA GİRİŞİMİ kapsamında ilişkilerimizi geliştirmek istediğimizin altını çizmek isterim. Bu bağlamda önemli potansiyele sahip olan Sri Lanka ile ilişkilerimizin geliştirilmesi, Yeniden Asya GİRİŞİMİNE de de ayrı bir güç katacaktır.”
Konuşmaların hemen akabinde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile Sri Lanka’nın Ankara Büyükelçisi Saranya Hasanthi Urugodawatte Dissanayake birbirlerine günün anısına ülkelerinin sanatsal zenginliklerini temsil eden hediyeler verdiler.
Resepsiyonda, Tiflis Devlet Tıp Üniversitesi’nden Sri Lankalı tıp öğrencileri Sujani, Himasha ve Vishmi üçlüsü dans gösterileri Amila ve Ellie de söyledikleri sevilen şarkılarla davetlilere neşeli anlar yaşattılar.
Bu arada, Sri Lanka Milli Günü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Resepsiyona katılan davetliler, pasta kesiminden sonra Sri Lanka müziğinin eşliğinde, üçlü folklor ekibinden Sri Lanka esintileri ile Amila ve Ellie’den popüler şarkılar dinlediler.
Öte yandan, davetlilere Sri Lanka milli günü için hazırlanmış Sri Lanka ve Türk mutfağından birbirinden lezzetli yiyecekler ikram edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında, Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, baş başa ve heyetler arası görüşmeleri ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına dördüncü yılına girecek Rusya-Ukrayna Savaşı’nda hayatını kaybedenler için Ukrayna halkına taziyelerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zelenskiy’nin ziyaretinin, Ukrayna’daki savaşın temel dinamiklerinde önemli değişimlere aday olunan bir dönemde gerçekleştiğini söyledi.
Türkiye’nin, “Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı” anlayışıyla savaşın ilk gününden bu yana taraftar arasında müzakere edilmiş bir barışın tesisi için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu doğrultuda Mart 2022’de İstanbul’da iki ülke arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık. Taraflarla yürüttüğümüz temaslar neticesinde Karadeniz Tahıl Girişimi’ni hayata geçirdik. Son üç yılda Rusya ve Ukrayna ile her seviyede doğrudan girişimlerde bulunduk. Tüm bu çabalarımızda her iki taraf içinde güvenilir bir arabulucu olmaya, samimi olarak gayret gösterdik, somut neticeleri aldık” ifadelerini kullandı.
“MÜZAKERE SÜRECİNİN KALICI BİR BARIŞLA SONUÇLANDIRILMASI İÇİN HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ”
Gelinen aşamada ABD Başkanı Donald Trump’ın, savaşın müzakereler yoluyla ve süratle sonlandırılması için başlattığı diplomatik girişimin, Türkiye’nin son üç yıldır izlediği politikayla da örtüştüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Haddizatında, İstanbul Müzakereleri taraftar arasında mutabakata en fazla yaklaşılan platform olması ile önemli bir referans noktası teşkil ediyor. Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır. Sayın Zelenskiy ile görüşmemde Türkiye’nin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bağımsızlığını olan kuvvetli desteğini ifade ettim. Aynı zamanda müzakere sürecinin kalıcı bir barışla sonuçlandırılması için her türlü desteği vereceğimizin altını çizdim. Çok sayıda masumun ölümüne ve muazzam bir yıkama neden olan bu savaş, artık sona ermelidir.
Karadeniz’de ticari seyrüsefer emniyetini hedefleyen bir düzenlemenin hayata geçirilmesi için ülkemizin çalışmayı sürdüreceğini de belirttim. Karadeniz’de hayata geçirilebilecek böyle bir düzenlemenin müzakerelere giden süreçte önemli bir güven artırıcı tedbir işlevi göreceğine inanıyoruz. Sayın Zelenskiy ile gündemimizde, Ukrayna ile stratejik ortaklık ilişkilerimiz kapsamındaki konu başlıkları önemli yer tuttu. Ticari ilişkilerimizin daha da güçlendirilmesi için önümüzdeki dönemde atabileceğimiz adımları masaya yatırdık. Savaşın getirdiği tüm zorluklara rağmen ikili ticaretimizde tespit ettiğimiz 10 milyar dolar hedefine emin adımlarla yürümek istiyoruz.”
“İLİŞKİLERİMİZİN DAHA DA ÜST SEVİYELERE ÇIKACAĞINA İNANIYORUM”
Zelenskiy’e, Türk şirketlerinin savaşın yol açtığı tahribatın giderilmesi ve yeniden imar konusunda Ukrayna’ya destek vermeye istekli olduklarını aktardığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ukrayna’da barışın tesisi ile birlikte önümüzdeki dönemde ilişkilerimizin stratejik ortaklığımıza yaraşır düzeyde daha da üst seviyelere çıkacağına tüm samimiyetimle inanıyorum. Sözlerime son verirken Ukrayna’nın toprak bütünlüğü için özellikle mücadele veren Kırım Tatarı soydaşlarımızın hakları konusunda değerli dostum Zelenskiy’nin attığı cesur adımları takdirle karşıladığım belirtmek istiyor, ilave adımların geleceğini de temenni ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ BİZİM OLMAZSA OLMAZIMIZDIR”
Ukraynalı bir gazetecinin barış görüşmelerine vurgu yaparak, Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne ilişkin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi: “Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği bizler için çok çok önemli ve toprak bütünlüğüne, egemenliğine Türkiye’nin saygısını her yerde anlattık. Bütün uluslararası toplantılarda bu konuyu daima işledik, işlemeye devam ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de özellikle Ukrayna’nın toprak bütünlüğü bizim olmazsa olmazımızdır. Egemenliği aynı şekilde bizim olmazsa olmazımızdır. Temennimiz odur ki barışın kaybedeni olmaz. Dolayısıyla barışın bir an önce sağlanmasını temin etmektir. Bu konuda değerli dostum, o da zaten barıştan yana olduğunu açık net olarak bizlere ifade ediyor. Temennim odur ki gerek Dışişleri Bakanımın muhatabıyla yaptığı görüşmelerde gerek şahsımın Sayın Putin ile yaptığı görüşmelerde bu barışla ilgili yolculuğu, yolu kat ederiz, temin ederiz ve bunun için adımları da atarız.”
Türkiye’nin gelecek süreçte Rusya-Ukrayna barışına katkı için adım atıp atmayacağına ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Adil bir barışın mümkün olması için şüphesiz ki güçlü olduğunu bildiğimiz ülkelerin barıştan yana tavrını ortaya koyması lazım. Az önce de ifade ettiğim gibi barışın kaybedeni olmaz. Şu anda tüm dünya Rusya-Ukrayna arasındaki bu savaşta artık barışı bekliyor. Bir an önce barış temin edilsin. Çünkü bunca esir var, bunun yanında bunca insan, yüz binlerce insan burada öldü, öldürüldü. ‘Artık bu ölüme de son verilsin’ deniyor. Şimdi bizler en yakın komşuları olarak Türkiye biz, bir an önce barışın teminiyle alakalı gerek şahsım gerek Dışişleri Bakanım bizler muhataplarımızla bir an önce barışın temini için adım atalım istiyoruz.
Tahıl Koridoru’nun kurulmasını isteyişimizin sebebi bu olmuştur ve tahıl koridorunda da iyi bir netice aldık ama maalesef devamını sağlayamadık. 30 bin ton tahıl malum gönderildi biz aracı olduk. Bundan sonraki süreçte de bunun devamını istiyoruz. Bu arada tabii ben huzurlarınızda Sayın Zelenskiy’e bir teşekkürü ifade etmek istiyorum. O da Suriye’ye tahıl gönderme noktasında, bize gönderdikleri tahıl, biz de bu tahılı malum değirmenlerimizde una çevirmek suretiyle Suriye’ye ulaştırdık, ulaştırıyoruz. Bu da tabii Suriye’deki yönetimi ciddi manada mutlu etti, memnun etti. Ben de huzurlarınızda Suriye halkı adına kendilerine teşekkür ediyorum. Çünkü böyle zor bir zamanda Suriye’nin böyle bir imkânı aracılığımızla özellikle de Ukrayna’dan elde etmiş olması bu da insani ve vicdani bir görevdir.”
UKRAYNA DEVLET BAŞKANI ZELENSKİY: “TÜRKİYE, UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VE EGEMENLİĞİ KONULARINDA ÇOK İLKELİ BİR TUTUM SERGİLEDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rusya-Ukrayna savaşının zor zamanlarında Türkiye’den destek gördükleri için teşekkür ederek “Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği konularında çok ilkeli bir tutum sergiledi. Bu, bize göre küresel önem taşıyor” diye konuştu.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, görüşmelerde Ukraynalı esirlerin durumunun da görüşüldüğüne işaret ederek “Türkiye gerek askerlerimizin gerek sivillerimizin serbest bırakılması için kolaylıklar sağladı” dedi.
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy huzurunda, Türkiye ile Ukrayna arasında iki anlaşma imzalandı.
Bu kapsamda iki ülke arasındaki “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması”na Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imza attı.
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Ukrayna Kültür ve Stratejik İletişim Bakanlığı Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imzaladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde törenle karşıladı.
Türkiye ve Ukrayna bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren ve heyetlerini takdim eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’ndeki Halkbank Genel Müdürlüğünde düzenlenen, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı.
Emine Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında, parlak fikirleri ve kadın aklının incelikleriyle salonu dolduran kadınlarla birlikte olmaktan onur duyduğunu belirtti.
Yarışmanın kadın girişimciliğini desteklemede bir marka hâline geldiğini kaydeden Emine Erdoğan, “Halkbank, başarı yolunu kadınlarla yan yana yürüyor. Eğitimden finansmana, onlara her alanda omuz veriyor. Ortaya koydukları vizyonun, ödüllerle taçlanarak, uluslararası bir takdir kazanmasından da ayrıca iftihar ediyoruz” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE, KADINLARIN HER DÖNEMDE, SOSYAL VE KAMUSAL ALANDA VARLIK GÖSTERDİĞİ ÇOK ÖZEL BİR TARİHE SAHİPTİR”
Emine Erdoğan, dünyanın kabuk değiştirdiği dönemlerinin bulunduğunu, içinde yaşanılan çağın da böyle bir değişim ve dönüşüm çağı olduğunu anımsatarak, “Yeni bir gelecek yazılıyor ve ülkeler, insanlığın ortak geleceğini tasarlamak için yarışıyorlar. Bu yarışta, kadınların, ekonomik kalkınmada önemli aktörler olduğu ülkeler, ipi göğüslüyorlar. Türkiye, kadınların her dönemde, sosyal ve kamusal alanda varlık gösterdiği çok özel bir tarihe sahiptir. Türk kadınının girişimci ruhunun kökleri, 13. yüzyıla kadar uzanır. Anadolu’da kadınlar, teşkilatlanmış, sosyal ve ekonomik hayata katılmış, ‘dünya kadın tarihinin’ parlayan yıldızları olmuşlardır” diye konuştu.
Kadınların hak arayışlarında, vatan savunmasında, toplumsal yaraları sarmada hep ön saflarda yer aldığını dile getiren Emine Erdoğan, “Biz, kadınlarımızın nasıl emsalsiz bir güç olduğunun farkında olan ve bu gerçeğe hürmet eden bir ülkeyiz. Ekonomiden sanayiye, spordan sanata, siyasetten akademiye, geldiğimiz her noktada kadınlarımızın alın teri var. Hükûmetimiz, ilk günden bu yana, kadınların her alanda yücelmesi için örnek politikalar geliştirmiştir. Kadın istihdamının artmasını teşvik etmiştir. TÜİK verilerine göre, 2014 yılında yüzde 26’larda olan kadın istihdam oranı, 2024 Aralık ayı itibarıyla, yüzde 31,6’ya yükselmiştir. 2028 yılında, bu oranı yüzde 36,2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. İnşallah bu hedefi hep birlikte başaracağız” sözlerini sarf etti.
Emine Erdoğan, kadın istihdamını artık kadın liderliğiyle birlikte düşünmek zorunda olduklarını, bugün dünyanın kadın liderliğinin önemini tartıştığını, bu konu üzerine araştırmalar yaptığını söyledi.
“KADIN GİRİŞİMCİLERİMİZİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ NE KADAR KALDIRIRSAK BÖLGESEL KALKINMADA O KADAR YOL ALIRIZ”
Liderliğin dönüştürücü bir güç olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir liderin vizyonu, kılcal damarlar gibi, etki alanındaki her şeye nüfuz eder. Kadın liderliğinin, tüm dünyanın acil ihtiyacı olan, belli başlı karakteristik özellikleri vardır. Araştırmalar gösteriyor ki kadın liderlerin soyut becerileri çok yüksek. İletişimde çok başarılılar, iş birliğine büyük önem veriyorlar. Barışçıl bir yönetim anlayışına sahipler ve çevre konularına karşı daha hassaslar. Yani, hangi alanda çalışırlarsa çalışsınlar, bulundukları sektöre iyileştirici bir etki yapıyorlar. İşte bu, kadın etkinliğidir. Bildiğiniz gibi, kadın liderliğinin özünde girişimcilik vardır. Girişimci dediğimizde aklımıza, zekâsı ve sezgileriyle öne çıkan insanlar geliyor. Onlar, mevcut bir eksiği görüyor, gereksinimleri belirliyor ve hayata yenilik katıyorlar. Ülkemiz, tüm bölgeleriyle, girişimcilik için son derece zengin bir potansiyel barındırıyor. Bilhassa, yerel kapasite ve birikimin, küresel rekabette kullanılması için, kadın girişimcilerin önemli yerel aktörler olduğunu unutmayalım. Kadın girişimcilerimizin önündeki engelleri ne kadar kaldırırsak bölgesel kalkınmada o kadar yol alırız. Bize düşen, hep birlikte Türkiye Yüzyılı’nın tarihini yazarken, kalemimizi, bu bilgi ve birikimin mürekkebiyle doldurmaktır.”
“İŞ VE AİLE, KADINLARIN ARASINDA SEÇİM YAPMASI GEREKEN BİR YOL AYRIMI OLMAMALI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan ettiğini hatırlatan Emine Erdoğan, “Aile, toplumumuzun ruhu ve lokomotifidir. Dirayetli, ferasetli ve kuvvetli bir toplum oluşumuzun temelinde, sağlam kökleri olan aile müessesemiz vardır. ‘Aile Yılı’nın, iş dünyası için de önemli bir hatırlatıcı olmasını temenni ediyorum. Ne yazık ki kadınların bazen, iş ve aile sorumluluklarına yetişmek için çırpındıklarını görüyoruz. Bu durum, kadınlarda strese, kendine güvensizliğe, hiçbir şeye yetememe duygusuna, mutsuzluğa ve depresyona neden olabiliyor. Hayat kaliteleri düştüğü gibi, zihinsel ve manevi yorgunluk yaşıyorlar. Daha büyük ölçekte, aile ve toplum hayatı olumsuz etkileniyor. İş ve aile, kadınların arasında seçim yapması gereken bir yol ayrımı olmamalı. Bu çatışmayı ortadan kaldıracak, aile hayatını muhafaza edecek uygulamaların sayısını, mutlaka artırmalıyız” görüşünü paylaştı.
Dünyanın her yerinde kadınların erkekler için tasarlanmış, rekabetçi bir iş ortamında tutunabilmek için zorlu mücadeleler verdiğini dile getiren Emine Erdoğan, oysa hükûmetin bu konuda önemli ve iyileştirici adımlar attığını, kadınların, kadın kimliklerini koruyabildikleri çalışma hayatının, ne kadar önemli olduğunun altını çizdiğini belirtti.
“TEKNOLOJİK İMKÂNLARI, KADINLARIN İŞ HAYATINA KATILIMINI KOLAYLAŞTIRMADA MUTLAKA KULLANMALIYIZ”
Emine Erdoğan, cinsiyet adaletine vurgu yapılıp kadınların lehine birçok uygulamanın hayata geçtiğini belirterek, şunları kaydetti: “Burada hepsini tek tek saymak, elbette mümkün değil. Ancak, süt izinleri, kreş desteği, yarı zamanlı çalışma gibi düzenlemelerin ortak amacı, iş ve aile hayatı arasında bir ahenk yaratmaktır. Umarım bu örnekler, tüm sektörlerde yaygınlaşır. İş yerlerinin, kültürel kodlarımızı temel alan çalışma modelleri oluşturması, kadınların önündeki engelleri kaldırmada kuşkusuz çok önemli. Bununla beraber, dünyanın, bilgi ve iletişim teknolojilerinde geldiği ileri seviyeyi de, bir fırsat olarak görmeliyiz. Fiziksel mekân şartını ortadan kaldıran teknolojik imkânları, kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştırmada mutlaka kullanmalıyız. Unutmayalım ki Türkiye, kendi reçetelerini yazabilen, kendi formüllerini ve çözümlerini geliştirebilen, güçlü bir ülkedir.”
Değerli projeleriyle yarışmaya katılan katılımcılara özel olarak teşekkür eden Emine Erdoğan, “Sizler, bilgi ve becerilerinizle hepimizi heyecanlandırdınız. İyilik dolu fikirlerinizle, kadın potansiyelinin zirvelerini gösterdiniz. Kadınların insani ilerlemeye olan büyük katkısını bir kez daha ispat ettiniz. Benim için hepiniz birer kazanansınız. Lütfen, tecrübelerinizi sizinle aynı yolda yürümek isteyen tüm kadınlara ve gençlere aktarın. Çünkü dünyanın problem alanları, kadınların getireceği yeni çözümleri bekliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile birlikte, kadınları merkezine alan ortak projelerin sayısının da artmasını dilediğimi belirtmek istiyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Törene, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Cumhuriyet tarihinin ilk kadın generali Tuğgeneral Özlem Yılmaz, Alev Alatlı’nın kızı Funda Aktan, jüri üyeleri, yarışmacılar ve davetliler de katıldı.
Törende, “Yılın Üreten Kadın Girişimcisi Kategorisi”nde Zahide Arı, “Yükselen Yıldız Kategorisi”nde Nurdeniz Erdoğan, “Teknoloji Tabanlı Kadın Girişim Kategorisi”nde Işıl Melisa Işık, “Sıfır Atık Kategorisi”nde Zeynep Balca Yılmaz ile “Kadın Kooperatifi Kategorisi”nde Ümmühan Keskin ödülünü Emine Erdoğan’ın elinden aldı.
Emine Erdoğan, “Alev Alatlı Özel Ödülü” kazananı Gönül Paksoy’a da ödülünü, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ile birlikte verdi.
Arslan tarafından Emine Erdoğan’a zeytin ağacı hediye edilmesinin ardından tören, aile fotoğrafının çektirilmesiyle sona erdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.