Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Desteği (UR-GE) kapsamında 216 kuruluşun 619 proje sunduğunu belirterek, “Şu anda da 187 UR-GE projesi aktif olarak devam etmekte. Bakanlığımız 13 yıldan bu yana UR-GE ve kümelenme projelerine 2 milyar liradan fazla destek sağladı.” dedi.
Bolat, Ankara’da Ticaret Bakanlığı himayesinde düzenlenen 6. Kümelenme Konferansı’na katıldı.
Bakan Bolat, burada yaptığı konuşmada, Ticaret Bakanlığının 2010’da temellerini attığı UR-GE programının 14 yıldır devam ettiğini söyledi.
Kırsalın kalkındırılmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Bolat, “Bu amaçla kırsalda özellikle bir yandan küresel düşünüp dünyaya ihracat yapmayı hedefleme diğer yandan yerel hareket etme düşüncesi büyük önem taşıyor. İşte UR-GE ve kümelenme bu anlamda çok önemli bir yol haritasıdır.” diye konuştu.
Bolat, Türkiye’deki birçok kümelenme örneğinin başarıyla devam ettiğini dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Cumhuriyet’imizin 100. yılını geçen yıl geride bıraktık ve ikinci yüzyıl yani Türkiye Yüzyılı’na başladık. Cumhurbaşkanı’mızın ortaya koyduğu vizyon çerçevesinde Türkiye Yüzyılı’nda kalkınma planları hedefleri doğrultusunda toplam mal ihracatımızı 2028’e kadar 375 milyar dolara, hizmetler ihracatımızı da 200 milyar dolara çıkarmak azmindeyiz. Bu çalışılmış hedeflerdir. Cumhuriyet’imizin 100. yılını 255,8 milyar dolarla kapatmıştık. 2024’ün 45 günü sonunda ise yıllıklandırılmış ihracatımız 257,3 milyar doları geçti. Geçen yılın rekorunun üzerine 1,5 milyar dolar daha ilave ihracatımız oluştu. Bu trendle Orta Vadeli Program’daki hedefimiz olan mal ihracatında 267 milyar doları, hizmet ihracatında da 110 milyar doları aşacağız.”
Dış ticaret açığı azalıyor
Orta-yüksek ve yüksek teknoloji ürünlerde de ilerleme sağlandığına işaret eden Bolat, 2028 yılında hedefin, bu ürünlerin ihracat payını yüzde 50’ye yükseltmek olduğunu bildirdi.
Bolat, Türkiye’nin küresel mal ihracatındaki payının da yükseldiğini, bu payın daha da artacağını ifade etti.
Söz konusu ihracatın yüzde 94’ünün sanayi ürünleri alanında gerçekleştirildiğine dikkati çeken Bolat, Türkiye’nin 241 milyar dolar sanayi ürünleri ihracatı yaptığını, bu rakamı daha da ileri taşıma gayretinde olduklarını anlattı.
Bolat, Türkiye’nin ithalatının azaltılması konusunda da önemli çabalar içinde olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Ağustostan bu yana ithalatımızda ve dış ticaret açığımızda azalış trendimiz var. Dış ticaret açığımız yıllık bazda 2022’de 110 milyar dolardı, 2023’te 106 milyar dolara gerilettik. Şu anda 45 gün içinde 2024’te 100 milyar doların altına çektik. 97 milyar dolar civarında bir dış ticaret açığımız var, yıllıklandırılmış olarak. Amacımız bunu yıl sonuna kadar daha da aşağıya çekmek. Burada önemli tedbirler aldık. Temmuz, ağustostan bu yana birçok sektörde aktif bir ithalat politikası izliyoruz.”
Bolat, Türkiye’yi “yol geçen hanı” gibi görmek isteyen, başka ülkeler üzerinden saptırmalar yapan ithalatlara karşı önleyici tedbirler aldıklarını söyledi.
Türkiye’nin dış ticaret ve cari işlemler açığını makul seviyelere getirmenin en büyük hedefleri olduğunu vurgulayan Bolat, cari işlemlerde şubat ve martta gerileme görüleceğini bildirdi.
Bolat, bu istikrar ortamının Türkiye’nin kredi notunda iyileşme sürecini beraberinde getireceğini ve ülkeye sermaye akışının hızlanmasını sağlayacağını ifade etti.
Yeni kredi için hazırlık
Bolat, Bakanlık olarak bu yıl 5,5 milyar lira hizmetler ihracatı için 16 milyar lira da mal ihracatı için bütçe tahsis ettiklerini anlattı.
Finansman kolaylıkları noktasında Eximbank İGE’de ve Merkez Bankası ihracat ve reeskont kredilerinde çok büyük artışlar yapıldığı bilgisini veren Bolat, “Yakın zamanda Eximbank’ın çevre konuları, yeşil ekonomi, dijital dönüşüm, katma değerli ihracat konularında hazırlıkları var.” dedi.
Bolat, kümelenme anlayışının istihdam oluşturma, sektörel ve bölgesel kalkınma, hedef pazar odaklı ihracat artışı, ülkenin gelişmiş bölgeleri ile az gelişmiş bölgeleri arasında bağlantıları güçlendirme ve özel sektörün ihtiyaç duyduğu insan kaynağını eğitime yönlendirme amaçları güttüğünü anlattı.
Kümelenmenin, küresel düşünme yerel hareket etme anlayışı için bir araç konumunda olduğunu belirten Bolat, şu değerlendirmede bulundu:
“Ticaret Bakanlığımız 2010’da bu programı başlatmıştır. İhracatçılarımızı desteklemedeki en önemli ve faydalı destek araçlarımızdan bir tanesidir. Böylece bölgesel gelişmişlik, rekabet ve yenilikçilik politikalar alanında katkılar sağlamaktadır. UR-GE projesi kümelenmede yer alan firmalarımızın uluslararası pazarlardaki küresele hazırlanmalarında okul görevi görmekte. Ülkemizdeki bütün iş dünyası kuruluşları UR-GE projeleri hazırladılar, Bakanlığımızdan destek aldılar, birçoğu başarıyla bunlara uyguladı. 216 kuruluş UR-GE Projesi hazırladı ve 619 UR-GE Projesi sundular, birçoğu tamamlandı. Şu anda da 187 UR-GE projesi aktif olarak devam etmekte. Bakanlığımız 13 yıldan bu yana UR-GE ve kümelenme projelerine 2 milyar liradan fazla destek sağladı.”
Bolat, UR-GE ve kümelenme projelerinin dünyaya açılma projesi olduğuna işaret ederek, amaçlarının Türkiye Yüzyılı’nı ticaretin yüzyılı yapmak olduğunu dile getirdi.
Yeşil Mutabakat’a uyum konusunda UR-GE desteği
Avrupa Birliği ile yeşil dönüşüme ve Yeşil Mutabakat’a uyum çalışmalarının devam ettiğini vurgulayan Bolat, “Ticaret Bakanlığının koordinasyonunda bundan en çok etkilenecek demir, çelik, tekstil, çimento, gübre ve enerji sektörleri olmak üzere firmalarımızı hazırlamak için karbon belgesiyle onların zarar görmesini engellemek için uyum çalışmaları devam ediyor.” ifadesini kullandı.
Bolat, Türkiye’nin ihracatının kilogram değerini artırmak istediklerine dikkati çekerek, bunun için teknoloji, inovasyon ve marka yoğun katma değeri yüksek ihracata geçilmesi gerektiğini anlattı.
Yeni bir katkı olarak uzak ülkelere yapılacak ihracatta kullandırılan ihracat kredisinin faizinin bir bölümünü de Bakanlığın karşılayacağını belirten Bolat, “Geçen yıl ihracatçı birliklerimizle tek tek görüşülerek ‘2028 İhracat Tanıtım ve Pazarlama Vizyonu’nu İhracat Genel Müdürlüğümüz hazırladı. 2024’te 27 farklı sektöre yönelik 41 proje yürüteceğiz. Turquality geliştireceğiz. Turquality tanıtım desteğinde bazı değişiklikler yapılacak.” dedi.
Bolat, e-ihracat platformunun bir modelle hazırlandığını ve firmaların ihracatı öğrenebilmeleri için de en kolay platformun hayata geçirileceğini söyledi.
Türk ürünlerinin tanınmadığı, bilinmediği ve ihracatçının ayak basmadığı coğrafya bırakmamak adına koşturmaya devam edeceklerini dile getiren Bolat, “İhracatçı sayımız 140 bine ulaştı. Bu yıl sonuna kadar bunun 150 bini aşmasını bekliyoruz. İhracat yaptığımız ülkeler ve gümrüklü alan sayısı 240’a, ihracat yaptığımız ürün sayısı da 12 bin 800’e ulaştı.” diye konuştu.
Bolat, konuşmasının ardından Türkiye’deki ihracatçı birliklerine, başarılı iyi uygulama örneği plaketi verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi’ne katıldı.
Budapeşte Puskas Arena’da gerçekleştirilen AST Zirvesi’ne gelişinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirvenin açılış oturumuna iştirak etti.
Zirve sonrasında liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Burada çekilen aile fotoğrafındaki liderler arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Macaristan Başbakanı Orban, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Konseyi Başkanı Charles Michel yer aldı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, solunda ise Hollanda Başbakanı Dick Schoof bulundu.
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi nedeniyle Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.