Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya mitinginde yaptığı konuşmada, depremden etkilenen şehirde 6 bin 181 konutu hak sahiplerine teslim ettiklerini ve 48 bin 837 konutun yapımının devam ettiğini belirterek, “Depremle sarsılan şehirlerimizi bir an önce ayağa kaldırmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya mitingine katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
“Ecdadın mirasına sahip çıkan, erenlerin yoluna baş koyan evliyalar yurdu, âşıklar memleketi, güzelliği dillere destan” olarak nitelediği Malatya ile bir kez daha kucaklaşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl yapılan seçimlerde Cumhurbaşkanlığında yüzde 72, milletvekilliğinde yüzde 69 oy oranıyla Cumhur İttifakı’na destek veren Malatya’ya teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Malatya yine sandıkta destan yazdı. Sizler bize güvendiniz, üzerinize düşeni yaptınız. Biz de inşallah bunun karşılığını vermek için gece gündüz çalışacağız. İnşallah 31 Mart’ta da büyükşehir ve ilçe belediyeleriyle Malatya’da Cumhur İttifakı’nı rekor bir oya taşıyacağınıza inanıyorum” diye konuştu.
Malatya’nın bugüne kadar kendilerini hiçbir mücadelede yalnız bırakmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu defa da Türkiye Yüzyılı’nın inşasında Malatya’yla birlikte yol yürümekten şeref duyduklarını söyledi.
Malatya türküsünün, “Deli gönül çirkine bel bağlama, sevdiğin yar Malatya’ya değmeli” sözlerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu türküde olduğu gibi Malatyalı kardeşlerim, kimin kendisine gönül verdiğini, kimin şahsi hesaplar peşinde koştuğunu çok iyi biliyor. Bizim bildiğimiz Malatya’nın insanı köşeli olur, karakterli olur, mert olur, sözünün eri olur. Pusulasını şaşıranı, Kandil’le DEM’lenmeyi marifet sayanı, teröristlerle sarmaş dolaş olanı Malatya affeder mi? Eser ve hizmet siyasetiyle demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla şehrini geliştireni Malatya unutur mu? Hak ve özgürlük alanını genişleterek kendini öz yurdunda garip bırakmak isteyenlere dersini vereni Malatya terk eder mi? Dünyada başı dik şekilde dolaşmasını sağlayanı, bayrağının hep dalgalanması ve ezanlarının hiç susmaması için çalışanı Malatya ihmal eder mi? Depremle sarsılan, nice sevdiklerini toprağa veren, evi, iş yeri hasar gören kardeşlerine yeniden hayata sarılma umudu vereni Malatya bırakır mı?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat 2023 depremlerinde Malatya ve diğer şehirlerde hayatını kaybeden 53 bin kişiyi rahmetle andı. Asrın felaketinde Malatya’da 78 bine yakın konut, 25 bini aşkın köy evi, 27 bini aşkın ahır ve ticari alanın zarar gördüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçici barınma ihtiyaçlarını karşılamak için şehre 85 bine yakın çadır gönderdiklerini, 36 bini aşkın konteyner kurduklarını anlattı.
Yapılan çalışmalar sonunda Malatya’da 20 bini kırsalda, kalanı şehir merkezlerinde olmak üzere yaklaşık 70 bin hak sahibinin belirlendiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçtiğimiz ay inşası tamamlanan 6 bin 181 konutu hak sahiplerine teslim ettik. Hâlen şehrimizde 48 bin 837 konutun yapımı sürüyor. Yerinde dönüşüm için 32 bin 583 Malatyalı kardeşimiz başvurdu hatta bunlardan 500’ü konutlarını inşa etmeye başladılar. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, şehir merkezindeki meydan ve iş yeri düzenlemelerini yapıyor. Yeni Camii çevresinde, Buğday Pazarı civarında, Akpınar Meydanı Emeksiz Caddesi arasından İnönü Caddesi boyunca Valilik çevresinde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Yeşilyurt’ta da pek çok mahallede proje çalışmaları devam ediyor. İmar ve inşa çalışmaları için şehrimize 6 milyar lira ilave destek sağladık. Amacımız, önümüzdeki yılın ortasına kadar tüm hak sahiplerini, konutlarına ve ticari binalarına kavuşturmaktır. Bununla yetinmiyor, depremzede şehirlerimizi geleceğe hazırlayacak farklı üretim tesislerini hayata geçiriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayi yatırımlarını, deprem bölgesi şehirlerde yoğunlaştıracak bir iskân ve istihdam projesi başlattık. ASELSAN firmamız Malatya’da elektronik bakım, onarım ve elektronik kart dizgi tesisi kuruyor. Altyapısı ve üstyapısıyla depremin şehrimizdeki tüm izlerini silene kadar durup dinlenmeden çalışacağız” dedi.
Deprem bölgesi genelindeki faaliyetleri 1000’den fazla şantiyede 110 bin personelle yürüttüklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugüne kadar teslim ettiğimiz 46 bin konut sayısını ay sonuna kadar 75 bine çıkartacağız. Yılsonuna kadar her ay 15-20 bin ilaveyle 200 bin konutu hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. Yine deprem bölgesi genelinde yerinde dönüşüm projelerine başvurular 255 bini buldu. Hibe yanında 2 yılı ödemesiz, 10 yılı vadeli kredi desteği de içeren bu projelerin ruhsatından inşasına kadar tüm safhalarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız vasıtasıyla denetliyoruz. Tip projeler ve tip sözleşmeler gibi kolaylıklarla sürecin hızlı ve sağlıklı ilerlemesini temin ediyoruz. Velhasıl depremle sarsılan şehirlerimizi bir an önce ayağa kaldırmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz.”
Türkiye’nin, maruz kaldığı onca terör saldırısının, darbe girişiminin, gizli-açık kuşatmanın üzerine yaşadığı deprem felaketinin, maddi manevi ağır bir maliyeti olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunca insan kaybının ve şehirlerin gördüğü ağır hasarın altından kalkmanın kolay olmadığına işaret etti.
Dünyanın bir başka ülkesinin, Türkiye’nin yaşadıklarını yaşaması hâlinde tekrar toparlanmasının on yıllar süreceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Hamdolsun, biz asrın birlikteliğiyle asrın felaketinin üstesinden geliyoruz. Allah’ın izniyle Malatya başta olmak üzere tüm deprem şehirlerimizi eskiden daha güvenli, huzurlu, canlı, hareketli hâle getirmekte kararlıyız. Hayatını kaybedenleri elbette geri getiremeyiz. Ama onun dışındaki tüm kayıpları, daha iyisiyle yerine koyacak güce, azme, dirayete sahibiz. Tıpkı yaşadığımız diğer sınamalar gibi depremin de bizi hedeflerimizden koparmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye, diplomasisiyle, ekonomisiyle, askerî gücüyle, sosyal yapısıyla dünyanın en büyük ülkeleri arasındaki yerini alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Malatya şahidimiz olsun ki, milletimizin desteği ve duası arkamızda olduğu müddetçe de bu mücadelenin zaferle sonuçlanmasının önüne kimse geçemeyecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, 31 Mart’ta yapılacak mahallî seçimlerde şehirlerini yönetecek belediye başkanlarını, meclis üyelerini, mahalle veya köylerindeki muhtarlarını seçeceğini anımsatarak, Cumhur İttifakı olarak bu seçimde de büyükşehirlerde ve illerin bir kısmında iş birliği yaptıklarını belirtti.
AK Parti’nin, belediyecilik konusundaki beceri ve tecrübesini kimseyle tartışmayacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, her görev gibi belediye başkanlığının da hizmet yolunda bir bayrak yarışı olduğunu söyledi.
“TÜM HAYATIMIZI, ÜLKEMİZE, İNSANIMIZA, ŞEHİRLERİMİZE ESER KAZANDIRMAYA ADADIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bayrağı devralan arkadaşımız, emaneti halefine teslim edene kadar ülkesi, milleti, şehri için canla başla çalışacaktır. Malatya Büyükşehir’de ve ilçelerimizin bir kısmında işte böyle bir değişim oldu. Dün şehrimize hizmet eden kardeşlerimizi nasıl desteklediysek, bugün vazifeye talip kardeşlerimizin de aynı şekilde yanlarında olacağız. Tabii bu arada ülkemizin pek çok il ve ilçesinde şöyle bir manzarayla karşı karşıya kaldık; partimizin eski belediye başkanlarını, eski milletvekillerini, eski teşkilat mensuplarını aday göstererek, kendileri kazanmak değil bize kaybettirmek için çalışan partiler ortaya çıktı. Hep söylediğimiz gibi Türkiye özgür ve demokratik bir ülkedir. İsteyen istediği yerde siyaset yapabilir, aday olabilir. Biz kendi ittifakımızdan, kendi partimizden, kendi adaylarımızdan mesulüz. Ancak hem bize kaybettirmek için çalışıp hem çeşitli beyan ve imalarla bizim gölgemizde yürümeye kalkanlara da müsaade etmeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin siyasetinin, eser ve hizmet siyaseti olduğunu ifade ederek, Hazreti Mevlana’nın “Kamil odur ki; koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser” sözünü aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İşte bu anlayışla tüm hayatımızı, ülkemize, insanımıza, şehirlerimize eser kazandırmaya adadık. Ülkeye hiçbir faydanız dokunmayacak, millete hiçbir hayırlı hizmetiniz olmayacak, hiçbir insanın hayatına olumlu yönde katkı yapmayacaksınız; sonra sadece yalan yanlış konuşarak, sadece haksızca eleştirerek, sadece hoyratça enaniyet yaparak siyaseti domine etmeye çalışacaksınız. Bunun adı siyasi şantajcılıktır. Türkiye, bugüne kadar ne çektiyse emek ve heyecanla hazırlanmış vizyonu, programı, projesi olmayan zübük siyasetçi tiplerinden çekmiştir. Sadece ‘Öteki ne veriyorsa beş fazlası benden’ yalanıyla ülkede güven ve istikrar iklimini bozmaktan başka bir iş yapmayan bu kafaların elinde heder olan yıllarımıza ve imkânlarımıza acıyarak bakıyoruz. Maalesef son dönemde bu habis siyaset tarzının yeniden hortlamaya başladığını görüyoruz. Milletimizin sandıkta ne siyasi şantajcılara ne zübük siyasetçilere itibar etmeyeceğine inanıyorum. Malatya’nın birliği, beraberliği, kardeşliği, dayanışmasıyla, bu konuda tüm Türkiye’ye örnek olacağından şüphe duymuyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ramazana sayılı günler kaldığını anımsatarak, pazar günü ilk sahura kalkılacağını, gelecek hafta pazartesi günü ise ilk iftarın yapılacağını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mübarek ayda tutacağımız oruçlarımız ve yapacağımız ibadetleri, Allah şimdiden kabul eylesin. Ramazan Bayramı gelmeden 31 Mart’ta millî irade bayramına da beraberce ulaşmak istiyoruz. Bunun için ramazanı çok iyi değerlendirmemiz, rahmetinden ve bereketinden istifade etmemiz gerekiyor. Malatya’nın, ülkenin ve milletin hayrına olan her hususta yaptığı gibi bu konuda da en ön safta yer alacağına inanıyorum” diye konuştu.
Eser ve hizmet siyasetlerinin gerisinde, vatan toprağının her karışını ve ülke insanının tamamını kuşatan bir müktesebat bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizim siyaset ahlakımız ‘söylediğini yapma, yapmayacağını söylememe’ üzerine kuruludur. Bunun en büyük ispatı da geçtiğimiz 21 yılda yaptıklarımızdır. Mesela bu dönemde Malatya’ya yaklaşık 149 milyar liralık yatırım yaptık. Eğitimde 5 bin 739 adet yeni derslik inşa ettik. Şehrimize ikinci bir devlet üniversitesi olarak Turgut Özal Üniversitesi’ni açtık. Gençlik ve sporda 9 bin 170 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları yaptık. Bir stadyum ile 60 spor tesisi inşa ettik. Malatyalı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yaklaşık 7,5 milyar lira kaynak aktardık. Sağlıkta toplam 1640 yataklı 16 hastanenin de aralarında bulunduğu 71 sağlık tesisini tamamlayıp hizmete sunduk. TOKİ vasıtasıyla 24 bin 98 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. Şehrimizde riskli yapı olarak belirlediğimiz 4 bin 859 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik.”
Söz verdikleri sekiz millet bahçesinden beşini tamamladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmada 36 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu, 464 kilometreye çıkardıklarını söyledi.
“Yaparsa AK Parti yapar” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bünyesinde 23 köprü de bulunan Malatya çevre yolunun Hekimhan ayrımına kadar olan 26 kilometresini hizmete sunduklarını, bu yılsonuna kadar Battalgazi ayrımına kadar olan kesimi trafiğe açacaklarını bildirdi.
Şehir girişindeki Beylerderesi viyadük köprüsü ve Kuzey Kuşak alternatif köprü ve yollarının yapımına devam ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Fırat’ın gerdanlığı Kömürhan Köprüsü, tüneli ve bağlantı yolunu, yeni Tohma Şehit Gaffari Güneş Köprüsü’nü hizmete açtık. Malatya ve Sivas’ı birbirine bağlayan sekiz adet tünel ve 14 adet köprüsüyle seyahat süresini 35 dakika azalttık. 104 kilometrelik Malatya-Hekimhan yolunu tamamladık. Elazığ yolundaki Battalgazi Kavşağı bağlantı yolu ve Hanımın Çiftliği Köprüsü’nü bitirdik. Pütürge-Doğanyol yolunun 12,5 kilometrelik kesimini bu yıl açılışa hazır hâle getiriyoruz. Kuluncak-Hekimhan yoluna başladık. Malatya Organize Sanayi Bölgesi’ne Yazlak İltisak Hattı’nı inşa ettik. Sivas-Malatya hızlı demir yolunun etüt projesini tamamladık, Malatya-Elazığ hattıyla ilgili etüt çalışmalarımız devam ediyor. Deprem dolayısıyla hasar gören Malatya-Nurdağı demir yolu kesimindeki çalışmalar sürüyor.
Modernize ettiğimiz Malatya Havalimanı’mızın 2003’te 89 bin olan yolcu trafiği, geçtiğimiz sene 730 bini geçti. Malatya’ya 15 baraj, bir gölet, 20 sulama tesisi, bir yer altı depolama tesisi, 50 taşkın koruma tesisi, dört arazi toplulaştırması ve 10 adet HES inşa etik, altı barajın yapımı sürüyor. İnşaat safhasında yer alan dört sulama tesisimiz ile toplam 206 bin dekar araziyi daha sulayacağız. Malatyalı çiftçilerimize toplam yaklaşık 28 milyar lira tutarında tarımsal hibe desteği verdik. Şehrimize bir teknopark, dört araştırma geliştirme merkezi ve bir tasarım merkezi kurduk.”
Büyüklüğü 120 hektarı bulan bir alanı Battalgazi-Yeniköy Sanayi Bölgesi olarak ilan ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, lisanslı kuru kayısı deposunu şehre kazandırdıklarını söyledi.
Çalışan ve Üreten Gençler Programı’nda başlanan ve bin kişinin çalışacağı tekstil tesislerinden üçünün tamamlandığını, birinin de yakında biteceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, istihdamı desteklemek için Malatya’daki işverenlere toplam 3,5 milyar lira tutarında prim teşviki verdiklerini dile getirdi.
Akçadağ, Arapgir, Battalgazi, Darende, Doğanşehir, Hekimhan, Kuluncak, Yazıhan ve Yeşilyurt’a doğal gaz arzını sağladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl içinde Arguvan ve Karayel, daha sonra da Doğanyol ve Pütürge’ye de doğal gaz arzını sağlayacağız” dedi.
“Malatya’ya getirdiğimiz yatırımlar, ne kadar özetlersek özetleyelim anlatmakla bitmiyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandaki partililere Malatya’ya yapılan hizmetlerin ve yatırımların anlatıldığı bir video izletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yerel yönetimlerde de 31 Mart akşamı bizlere vereceğiniz destekle inşallah hükümet Cumhur İttifakında, yerel yönetimlerde de inşallah bizler el ele vereceğiz ve Malatya’mıza bugüne kadar ne destekler verdiysek çok daha fazlasını inşallah yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’te yaptığı konuşmada, “Teknolojiyi sadece kullanan değil; tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda düzenlenen TEKNOFEST 2024’e katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasına Adanalıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Ağustos’ta Adana’ya gelerek muhteşem bir projenin açılışını yaptıklarını, Adana ile Mersin’in de gurur kaynağı olan Uluslararası Çukurova Havalimanı’nı tüm bölgenin hizmetine sunduklarını hatırlattı.
Şimdi de dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali için Adana’da olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her yıl milyonlarca vatandaşımızın akın ettiği, gençlerimizin heyecanla beklediği TEKNOFEST Adana’ya hepiniz hoş geldiniz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Adana’nın gençlerin coşkusuyla bir başka güzel olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: “Gözlerinin ışıltısında aydınlık yarınlarımızın müjdesi olan siz gençlerimizle Adana ve Şakirpaşa bugün çok farklı. Bugün burada sadece millî teknoloji hamlemizin göz kamaştıran ürünleri yok. Burada aynı zamanda Türkiye Yüzyılı’nın mimarı olacak genç yüreklerimiz, parlak zihinlerimiz var. Burada yarının Hezarfen Ahmet Çelebileri, Cezerileri, Ferganileri, Ali Kuşçuları, Aziz Sancarları var. Burada aşkın diliyle, barışın diliyle, ilmin, teknolojinin, bilimin diliyle konuşan, ufku açık yüz binlerce gencimiz var. Sizlerin vasıtasıyla bilime, araştırmaya, teknolojiye, keşfetmeye özellikle meraklı ülkemizin tüm gençlerini bir kez daha sevgiyle selamlıyorum. Kalplerimizi tekrar buluşturan Rabbime hamdediyorum.
Biz, Çukurova Havalimanı’nı açtığımızda birileri Şakirpaşa ile ilgili yoğun bir algı çalışması yürüttüler. Akla, vicdana, siyasi ahlaka sığmayan bir sürü iddiayı gündeme taşıdılar. Peki, ne oldu? İddialarının hiçbir geçerliliğinin olmadığı bugün bir kez daha ortaya çıktı. Şakirpaşa kapandı mı? Şakirpaşa açık mı? Buyurun biz de bugün Şakirpaşa’ya indik. Ve şimdi Şakirpaşa’da bir TEKNOFEST fuarını şu anda gümbür gümbür buradan dünyaya haykırıyoruz. Algı operasyonlarından etkilenip Şakirpaşa ne olacak diye endişelenen Adanalı gençlerimize sesleniyorum, siz, birilerine bakıp da asla endişe etmeyin. Şakirpaşa eskisinden daha mühim, daha hayati görevler icra edecek. Millî teknoloji hamlemizin simgesi olan TEKNOFEST sadece bir başlangıç. İnşallah burayı tarihine, misyonuna ve önemine uygun şekilde çok etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’ün Adana’ya, Türkiye’ye, millete ve özellikle gözleri parlayan gençlere hayırlı, uğurlu olmasını diledi.
Gençlere özgüven aşılayan, umudu ve başarmayı öğreten bu güzide festivalin düzenlenmesinde emeği geçen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını, sponsorlar ve iştirakçiler ile güvenlik görevlisinden gönüllülere herkesi tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendilerine tek tek teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü de sizler gibi pırıl pırıl evlatlar yetiştiren, vatanına, milletine, devletine, tüm gücüyle hizmet edecek böyle parlak gençler büyüten anne-babalarımıza ediyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldıkları yarışmalarda ödül alan tüm gençleri, takımları kutlayarak, şunları ifade etti: “İsmini yaşattığımız eski Adana Valilerinden, Adana nehirlerini ıslahıyla ve tarıma verdiği destekle bilinen Şakir Paşa’yı da rahmetle anıyorum. Yiğidin sevdiği güzel olunca, ömrü arkasından sökülür gidermiş. Öyle demişler sevgili gençler. İşte bizim gönlümüzde de buraların, Çukurova’nın çok ayrı bir yeri var. İlk fetihlerden Kuvayı Millîye’ye ve günümüze kadar devletine, milletine, hakka ve hakikate sahip çıkan Adana’nın kalbimizde farklı bir yeri var. Toroslar’ın çocukları, Çukurova’nın evlatları, Yemen’den Galiçya’ya, Sarıkamış’tan Çanakkale’ye, coğrafyamızın dört bir yanında hilal uğruna, bekamız uğruna ve sevdamız için şehit düştüler. Bugün başı dik, alnı ak, huzur içinde yaşıyorsak, gölge olarak sadece ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesini tanıyorsak, ölümden korkmayan o aziz şehitlerimiz sayesindedir. Bu vesileyle Adana’nın verdiği şehitleri, tüm şehitlerimizle birlikte rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Ruhları şad olsun. Rabbim, hepsinden razı olsun.”
Geleceği inşa etmenin, yarınları hayal etmekle başlayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin teknoloji serüveninin geçmiş yıllarda bugünü düşünerek hayal eden, dert ve ideal sahibi şahsiyetlerin emekleriyle şekillendiğini söyledi.
“SON 22 YILDA ELDE ETTİĞİMİZ HİÇBİR KAZANIM, BİZE ALTIN TEPSİDE SUNULMADI”
Biruni, Uluğ Bey, Cabir bin Hayyan, Harezmi, Piri Reis ve daha nice büyüğün bu uğurda fikir ve yürek teri döktüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil ve Necmettin Erbakan’ın hayallerini gerçekleştirmek pahasına bedeller ödediğini, hayalperestlikle suçlanmaktan şüpheli ölümlere kadar pek çok badireyle karşılaştığını hatırlattı.
Onların inandıkları yolda yürümekten hiçbir zaman vazgeçmediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu bilmenizi isterim, bugün hepimizi gururlandıran TEKNOFEST’e ulaşmak, buradaki ileri teknoloji ürünlerini yapmak asla kolay değildi. Bilhassa son 22 yılda elde ettiğimiz hiçbir kazanım, bize altın tepside sunulmadı. Zorluklarla karşılaştık, engellerle buluştuk, sabotajlara maruz bırakıldık. İçeriden ve dışarıdan ihanetlere uğradık. Haksızlıkların, çifte standartların her türünü gördük, yaşadık. Neyi başardıysak, bileğimizin gücüyle başardık. Alnımızın teriyle başardık. Yüreğimizi, gerektiğinde canımızı ortaya koyarak başardık. Dün bize parasıyla, savunma sanayii teknolojisi ürünü vermeyen ülkelere artık ihracat yapar hâle geldik.”
Kendilerinden öncekilerin zor zamanlarda verdikleri asil mücadeleye dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de onların açtığı yolda sarsılmadan, yıkılmadan cesaretle yürüdük. O mücadele adamlarından büyük ve güçlü Türkiye için canını dişine takanlardan birisi de merhum Özdemir Bayraktar’dı” dedi.
Özdemir Bayraktar’ın insansız hava araçlarında çığır açan bir isim ve millî teknoloji hamlesinin mihmandarlarından olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BAYKAR’ın bugün hayata geçirdiği pek çok projenin de fikir babasıydı. Kararlıydı, azimliydi, cesurdu. Yılmadı ve yıldırmadan da yoluna devam etti. Kendi ifadesiyle, durumdan vazife çıkaran idealist bir insandı. Bugün İHA ve SİHA’larımız 50’den fazla ülkede Türk savunma sanayini gururla temsil ediyorsa bu başarıda Özdemir ağabeyin çok büyük payı vardır. Kendisine bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun. İnşallah sizler bu mücadeleyi çok daha iyi seviyelere taşıyacaksınız” diye konuştu.
Gençlerin kendilerinin eksiklerini telafi edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Unutmayın, sizler Türkiye’nin umudusunuz, sizler Türkiye’nin istikbali, Türkiye’nin aydınlık yarınlarısınız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sizlerden isteğim hayallerinizin peşinden gitmeyi asla bırakmamanızdır. Karşılaştığınız zorluklara aldırmadan sabırla, inançla hedeflerinize doğru yürümekten asla vazgeçmeyin. ‘Yapamazsınız, başaramazsınız’ diyen zihni köleleştirilmiş, iradesi esir alınmış felaket tellallarına kulak asmayın. Unutmayın sabır acıdır, zordur, çetindir ama meyvesi daima tatlıdır. İnancın ve azmin elinden Allah’ın izniyle hiçbir şey kurtulamaz. Sevgili gençler, tüm bunları şu gerçeğin farkında olarak söylüyorum, Türkiye artık eski Türkiye değil, Türkiye 22 yıl öncesinin Türkiye’si asla değil. Ekonomide, savunmada, eğitimde, teknoloji altyapısında 22 yıl öncesi ile kıyas dahi edilemeyecek bir Türkiye’de yaşıyoruz, yaşıyorsunuz.”
“İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDA DÜNYANIN İLK ÜÇ ÜLKESİ ARASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 22 yılda gençlerle hayalleri arasına girebilecek birçok engeli kaldırdıklarını belirterek, “Millî gelirde tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon dolar sınırını aştık, nereden nereye. Savunma sanayinde yerli ve millî üretimin payını yüzde 80’lere çıkardık. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk üç ülkesi arasındayız” bilgisini verdi.
Araştırma Geliştirme Merkezi sayısını da sıfırdan 1328’e çıkarttıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Buralarda 66 bin 250 projeyi tamamladık, 14 bin 634 proje ise devam ediyor. 22 yıl önce sadece 2 teknopark vardı, bugün 104 teknoparkımız var. Tasarım merkezimiz yokken bugün 332 tane tasarım merkezine sahibiz. Buralarda da 13 bin 101 proje tamamlandı, 2 bin 262 proje devam ediyor. Daha bunlar gibi saymaya kalksak saatler alacak güçlü bir altyapıyı son 22 yıl içerisinde ülkemize kazandırdık.”
Merkezinde gençlerin olduğu 21. yüzyıl Türkiye’sini ilim ve teknolojiyle inşa etmenin gayreti içerisinde olduklarını da vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni, büyük ve güçlü Türkiye’yi yansıtan en önemli tablonun bu sene 10’uncusu düzenlenen TEKNOFEST olduğunu söyledi.
Her geçen yıl katılımcı sayısı artan, ziyaretçi rekorları kıran TEKNOFEST’in geniş yelpazedeki yarışmalarıyla teknoloji ekosistemine ışık tuttuğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST dışa bağımlılığın, montajcılığın, başkalarına muhtaç yaşamanın ülkemizin kaderi olmadığını bizlere çok net bir biçimde gösteriyor. TEKNOFEST, unutmayın gençler, bir gençlik destanıdır, TEKNOFEST bir teknoloji devrimidir. TEKNOFEST, bereketli Anadolu topraklarında filizlenen idealist gençlerin güçlü sesidir” diye konuştu.
2018’den bu yana TEKNOFEST’in dalga dalga büyüdüğüne hep beraber şahitlik ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2018’de, 14 farklı kategoride toplam 4 bin 333 takım ve 20 bin yarışmacıyla başlamıştık. Geçen sene İstanbul, Ankara ve İzmir’de 41 farklı kategoride 333 binden fazla takım, 1 milyondan fazla yarışmacıyla, 4,5 milyon ziyaretçiye ulaştık, Allah’a hamdolsun. TEKNOFEST Adana’ya ise 50 farklı kategoride, 790 binden fazla takım, 1 milyon 650 binden fazla yarışmacı başvurdu. Ziyaretçi bakımından da yeni bir rekora imza atacağımıza inanıyorum. Adana ve Mersin başta olmak üzere Akdeniz bölgesindeki tüm gençlerimizi, tüm çocuklarımızı, Şakirpaşa’ya davet ediyorum.”
“GERİLİM, ÇATIŞMA VE SAVAŞLAR COĞRAFYAMIZI İÇTEN İÇE ÇÖKERTİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede son yılların en sancılı günleri yaşandığına işaret ederek, “Gerilim, çatışma ve savaşlar coğrafyamızı içten içe çökertiyor. Gazze ve Lübnan’daki katliamları millet olarak, insanlık olarak içimiz kan ağlayarak takip ediyoruz” dedi.
Gazze’ye yönelik İsrail saldırıları başlayalı neredeyse bir yıl olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çoğu çocuk ve kadın 50 bin kişinin vahşice siyonist İsrail tarafından katledildiğini söyledi.
Saldırılarda 100 bine yakın insanın da yaralandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Şehirler birer enkaz yığınına döndü. İsrail, Hamas bahanesiyle önce Gazze’yi işgal etti, şimdi de Hizbullah bahanesiyle Lübnan’da kan döküyor. Filistin’in seçilmiş son başbakanı İsmail Heniyye’yi Tahran’da şehit ettikten sonra, geçtiğimiz günlerde de Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı katlettiler. İsrail saldırılarında can veren Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.”
“GAZZE, BATI ŞERİA VE LÜBNAN İLE SINIRLI KALMAYACAK SİNSİ BİR PLAN UYGULAMAYA KONULMUŞTUR”
Uluslararası hukukun tamamen rafa kaldırılmış durumda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgede ateşkese, barışa ve huzura her yaklaşıldığında, İsrail hükümeti bu süreci dinamitleyecek bir provokasyona imza atıyor. Ateşi tüm bölgeye yaymak, coğrafyamızı kana ve gözyaşına boğmak için her yola başvuruyorlar” ifadesini kullandı.
İsrail’in, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’i “istenmeyen kişi” ilan etmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Utanmadan, sıkılmadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’e, özellikle kalkıyor ‘Birleşmiş Milletler’e gelemez’ diye meydan okuyor. Şu hâle bak, şimdi 196 ülke, herhalde Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine sahip çıkacaktır. Sen kim oluyorsun da burada Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne yönelik, Birleşmiş Milletler’e gelemeyeceğine dair ferman gönderiyorsun? Kundaktaki bebekleri dahi öldürmekten zevk alan bir cinnet hâliyle karşı karşıyayız. Tüm bu gerçeklere rağmen ne yazık ki Batılı güçler, bu katliam şebekesine silah, mühimmat, istihbarat ve diplomatik destek vermeyi sürdürüyor. Gazze’ye ve Lübnan’a yağan binlerce tonluk bombaların nereden geldiği, nerede üretildiği, kimler tarafından tedarik edildiği bellidir. Kimse kusura bakmasın ama dökülen her damla kana bombaları atanlar kadar o bombaları temin edenler de aynı derece ortaktır. Burada şunu çok açık ifade etmek durumundayım, bölgemizde sadece Gazze, Batı Şeria ve Lübnan ile sınırlı kalmayacak sinsi bir plan uygulamaya konulmuştur. Bu planın nihai hedefinin neresi olduğunu görmek ve anlamak için kâhin olmaya gerek yoktur.”
“İSRAİL YÖNETİMİ YAPTIĞI HER AÇIKLAMAYLA ASIL NİYETLERİNİ ORTAYA KOYUYOR”
Tarih bilen, dinler tarihi bilen, siyaset ve diplomasi bilen herkesin meselenin Kudüs, Mescid-i Aksa ve “vadedilmiş topraklar” hezeyanı ile bağlantısını kolayca idrak edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz hepimiz arz-ı mevudun ne olduğunu gayet iyi biliriz. Vaat edilmiş toprakların ne olduğunu gayet iyi biliriz. 30 kilometre mesafede adeta Türkiye’ye meydan okuma yarışına giriyorlar. Bunları biz gayet iyi biliriz. Mevcut İsrail yönetimi yaptığı her açıklamayla, paylaştığı her haritayla asıl niyetlerini ortaya koyuyor” dedi.
Türkiye’nin sahadaki gelişmeleri anbean takip ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin komşular ve bölgedeki tüm kardeş ülkelerle işbirliğini ileriye taşıdığını ifade etti.
Zalimler karşısında insanlık cephesini güçlendirmenin gayretinde olduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Savunma sanayii alanında dışa bağımlılığımızı en aza indirmeye çalışıyor, yerli ve millî üretimi çok güçlü biçimde destekliyoruz. Devlet destekli siber saldırılara ve dijital terör eylemlerine karşı mukavemetimizi sürekli güçlendiriyoruz. Elektronik harp ve millî yazılım konusu zaten gündemimizin üst sırasında yer alıyor. Teknolojiyi sadece kullanan değil tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Tanktan zırhlı araçlara, savaş gemisinden denizaltına, uçaktan helikoptere, silahlı ve silahsız insansız hava araçlarından hava savunma sistemlerine kadar çok geniş bir alanda hamdolsun son derece güçlüyüz. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. TB2’lerle yakaladığımız, Akıncı ile sürdürdüğümüz ivmeyi savaş uçağımız Kızıl Elma ile çok farklı bir seviyeye taşıyacağız. Şu hakikati lütfen aklınızdan çıkarmayın, Adanalı kardeşlerim ‘Elle gelen öğün olmaz o da arasan bulunmaz.’ atasözünü çok iyi bilir. Biz de savunma sanayii alanı başta olmak üzere dışa bağımlılığın acısını çok iyi bilen bir ülkeyiz. Bize takılan çelmeleri, müttefiklerimizin uyguladığı gizli-açık ambargoları unutmadık.”
Teknolojinin sadece kalkınma ve refah değil bağımsızlık, güvenlik ve egemenlik manasına da geldiğini defalarca tecrübe ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bayraktar’la, ANKA’yla, Akıncı’yla, Aksungur’la, Kızılelma’yla, Atak’la, Hürkuş’la, Hürjet’le, Gökbey’le, Kaan’la, Anadolu’yla, Altay’la ve ülkemizin caydırıcılığını artıran daha nice savunma kabiliyetlerimizle iftihar etmenin sebebi işte budur” dedi.
Türkiye’nin her zaman sulhu sükûnun tarafında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunları da savaş heveslisi olduğumuz için değil, vatanımızı ve vatandaşlarımızı kem gözlerden layıkıyla korumak için yapıyoruz. Bölgemizin içinde bulunduğu cinnet hâli karşısında bugüne kadar olduğu gibi yine mazlumların yanında, adaletin safında yer alacağız” ifadesini kullandı.
“Coğrafyamızın yeni bir Sykes-Picot taksimiyle tekrar lime lime edilmesine göz yummayacağız.” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hedefleri yakalamada en büyük güç kaynağının gençler olduğunu söyledi. “Yerli ve millî olsun” diyerek çırpınan gençler oldukça vatanın daima güvende olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mavi Vatan’da, Gök Vatan’da sizlerin sesi, sizlerin nefesi her daim duyulacak. Size güveniyor, inanıyor ve hepinizle iftihar ediyorum. Sizlerle yol yürümekten, sizlere yoldaşlık etmekten onur duyuyorum. ‘Ülkem, milletim, insanlık için ne yapabilirim’ diye gayret eden, düşünen ve hayallerinin peşinden ayrılmayan siz gençleri yetiştiren ailelerinize de teşekkür ediyorum” dedi.
TEKNOFEST logolu montla platforma çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, festival paydaşlarıyla fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi. TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile TEKNOFEST pozu vererek fotoğraf çektirdi.
JUDO Federasyonu Başkanlığına SEZER HUYSUZ yeniden seçildi.
JUDO Federasyonunun 6’ıncı olağan ve 8’inci Mali Genel Kurulu Ankara’daki Green Park Otelde yapıldı.
Genel kurulda iki adayın yarıştığı seçim sonunda SEZER HUYSUZ oy kullanan 163 delegeden 137’sinin oyunu alarak JUDO Federasyonu Başkanlığına yeniden seçildi.
Judo Federasyonu Başkanı SEZER HUYSUZ, başkanlık seçiminin akabinde bir teşekkür konuşması yaptı.
SEZER HUYSUZ, konuşmasında şunları söyledi: “ Adaylığını koyan Hüseyin ÖZKAN, camianın her zaman kıymetlisi olacaktır. Bu bir yarıştı. Sonuç itibarıyla biz de kendimize göre bundan sonraki süreçte judo için daha iyi neler yapabileceğiz, hep birlikte göreceğiz. Tekrar herkese teşekkür ediyorum. Bizlere tekrar güven duyarak bizleri onurlandıran, bizlere tekrar bir dönem için güven oyu veren, vermeyen herkese tekrar teşekkür ediyorum.
Siz değerli divan kuruluna ayrıca teşekkür ediyorum. Genel kurula katılan bütün herkese çok teşekkür ediyorum. Camiamız için hayırlı olmuştur. Bundan sonrası için hepimize 2028 Los Angeles Olimpiyatları’nda madalyalar almak nasip olur diyorum. Hep beraber diyorum, ayrısı yok, hep beraber çalışacağız ve Türkiye’ye hizmet etmeye devam edeceğiz.
Saygılar sunuyorum. Allaha emanet olun.
Yapılan seçin sonucu, yönetim, denetleme ve disiplin kurulu üyeleri de belirlendi.
Genel Kurul, yönetim kurulu üyelerinin toplu ve hatıra fotoğraf çekimleriyle sona erdi.
“Filistin Devleti’nin tanınması büyük önem ifade ediyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaptıkları görüşmelerde Gazze ve Lübnan’a yönelik İsrail saldırganlığının da gündemlerinin odağında yer aldığını belirterek şunları söyledi: “İsrail’in katliamlarıyla ilgili tavrımızı hem Birleşmiş Milletlerde hem de bugün Meclisimizde açık yüreklilikle dile getirdim. İsrail’in hakka, hukuka aykırı işgal ve ilhak arayışına karşı tavrımız, tüm devletlerin ve uluslararası kuruluşların asli görevidir.”
“HÂLÂ BUNU YAPMAYAN ÜLKELERE FİLİSTİN DEVLETİ’Nİ TANIMA ÇAĞRIMIZI TEKRARLIYORUZ”
“Buradan bir kez daha Gazze’de acil kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması çağrımızı tekrarlıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Lübnan halkının ve hükûmetinin de bu süreçte yanında olmamız gerekiyor. Güvenlik Konseyi başta olmak üzere barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim’den bu yana dokuz ülke Filistin Devleti’ni tanımıştır. Hâlâ bunu yapmayan ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımızı tekrarlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, “Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye ve Finlandiya öncülüğünde oluşturulan Arabuluculuk Dostları Grubu, bölgedeki çatışmaların sonlandırılabilmesi adına bir inisiyatif başlatabilir mi?” şeklindeki sorusu üzerine Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile bunları da görüştüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, müşterek atılabilecek adımlar konusunda, her iki ülkenin de ara buluculuk noktasında ne denli başarılı olabileceğini zamanın göstereceğini ifade etti.
İsrail’in ara buluculuğa yaklaşması veya kabulünün söz konusu olmadığının görüldüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atılacak adımlarla, temennim odur ki, bakanlarımızın yapacağı ön çalışmalarla böyle bir netice alabilirsek bu netice üzerinden inşallah, bu ara buluculuk çalışmalarına devam ederiz” değerlendirmesini yaptı.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb da görüşmede Orta Doğu’da devam etmekte olan çatışmalar konusunun da ele alındığını belirterek, “İsrail’in kendisini savunma ve koruma hakkı olduğunu kabul ederken, kendi güvenliğini sağlama hakkı olduğunu kabul ederken, aynı zamanda İsrail’in uluslararası hukuka uyması gerektiğini de düşünüyoruz. Çünkü yaşanan insanlık trajedisi Gazze’de çok fazla. Şimdi de Lübnan’da aynı şeyi görmeye başladık. Dolayısıyla biz de Finlandiya olarak acil bir ateşkes çağrısında bulunduk Lübnan’da. Saldırıların durması çağrısında bulunduk. Biz de iki devletli bir çözümden yanayız. Bunu sağlayacak siyasi süreci destekliyoruz. Şu anda devam etmekte olan bu iki savaş yani hem Filistin’de hem Lübnan’da yaşananlar belki de barışla sonuçlanacak, barışçıl bir çözüme ulaşılacak ama henüz bu noktadan çok uzaktayız diyebilirim.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.