Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya mitinginde yaptığı konuşmada, depremden etkilenen şehirde 6 bin 181 konutu hak sahiplerine teslim ettiklerini ve 48 bin 837 konutun yapımının devam ettiğini belirterek, “Depremle sarsılan şehirlerimizi bir an önce ayağa kaldırmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya mitingine katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
“Ecdadın mirasına sahip çıkan, erenlerin yoluna baş koyan evliyalar yurdu, âşıklar memleketi, güzelliği dillere destan” olarak nitelediği Malatya ile bir kez daha kucaklaşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl yapılan seçimlerde Cumhurbaşkanlığında yüzde 72, milletvekilliğinde yüzde 69 oy oranıyla Cumhur İttifakı’na destek veren Malatya’ya teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Malatya yine sandıkta destan yazdı. Sizler bize güvendiniz, üzerinize düşeni yaptınız. Biz de inşallah bunun karşılığını vermek için gece gündüz çalışacağız. İnşallah 31 Mart’ta da büyükşehir ve ilçe belediyeleriyle Malatya’da Cumhur İttifakı’nı rekor bir oya taşıyacağınıza inanıyorum” diye konuştu.
Malatya’nın bugüne kadar kendilerini hiçbir mücadelede yalnız bırakmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu defa da Türkiye Yüzyılı’nın inşasında Malatya’yla birlikte yol yürümekten şeref duyduklarını söyledi.
Malatya türküsünün, “Deli gönül çirkine bel bağlama, sevdiğin yar Malatya’ya değmeli” sözlerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu türküde olduğu gibi Malatyalı kardeşlerim, kimin kendisine gönül verdiğini, kimin şahsi hesaplar peşinde koştuğunu çok iyi biliyor. Bizim bildiğimiz Malatya’nın insanı köşeli olur, karakterli olur, mert olur, sözünün eri olur. Pusulasını şaşıranı, Kandil’le DEM’lenmeyi marifet sayanı, teröristlerle sarmaş dolaş olanı Malatya affeder mi? Eser ve hizmet siyasetiyle demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla şehrini geliştireni Malatya unutur mu? Hak ve özgürlük alanını genişleterek kendini öz yurdunda garip bırakmak isteyenlere dersini vereni Malatya terk eder mi? Dünyada başı dik şekilde dolaşmasını sağlayanı, bayrağının hep dalgalanması ve ezanlarının hiç susmaması için çalışanı Malatya ihmal eder mi? Depremle sarsılan, nice sevdiklerini toprağa veren, evi, iş yeri hasar gören kardeşlerine yeniden hayata sarılma umudu vereni Malatya bırakır mı?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat 2023 depremlerinde Malatya ve diğer şehirlerde hayatını kaybeden 53 bin kişiyi rahmetle andı. Asrın felaketinde Malatya’da 78 bine yakın konut, 25 bini aşkın köy evi, 27 bini aşkın ahır ve ticari alanın zarar gördüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçici barınma ihtiyaçlarını karşılamak için şehre 85 bine yakın çadır gönderdiklerini, 36 bini aşkın konteyner kurduklarını anlattı.
Yapılan çalışmalar sonunda Malatya’da 20 bini kırsalda, kalanı şehir merkezlerinde olmak üzere yaklaşık 70 bin hak sahibinin belirlendiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçtiğimiz ay inşası tamamlanan 6 bin 181 konutu hak sahiplerine teslim ettik. Hâlen şehrimizde 48 bin 837 konutun yapımı sürüyor. Yerinde dönüşüm için 32 bin 583 Malatyalı kardeşimiz başvurdu hatta bunlardan 500’ü konutlarını inşa etmeye başladılar. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, şehir merkezindeki meydan ve iş yeri düzenlemelerini yapıyor. Yeni Camii çevresinde, Buğday Pazarı civarında, Akpınar Meydanı Emeksiz Caddesi arasından İnönü Caddesi boyunca Valilik çevresinde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Yeşilyurt’ta da pek çok mahallede proje çalışmaları devam ediyor. İmar ve inşa çalışmaları için şehrimize 6 milyar lira ilave destek sağladık. Amacımız, önümüzdeki yılın ortasına kadar tüm hak sahiplerini, konutlarına ve ticari binalarına kavuşturmaktır. Bununla yetinmiyor, depremzede şehirlerimizi geleceğe hazırlayacak farklı üretim tesislerini hayata geçiriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayi yatırımlarını, deprem bölgesi şehirlerde yoğunlaştıracak bir iskân ve istihdam projesi başlattık. ASELSAN firmamız Malatya’da elektronik bakım, onarım ve elektronik kart dizgi tesisi kuruyor. Altyapısı ve üstyapısıyla depremin şehrimizdeki tüm izlerini silene kadar durup dinlenmeden çalışacağız” dedi.
Deprem bölgesi genelindeki faaliyetleri 1000’den fazla şantiyede 110 bin personelle yürüttüklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugüne kadar teslim ettiğimiz 46 bin konut sayısını ay sonuna kadar 75 bine çıkartacağız. Yılsonuna kadar her ay 15-20 bin ilaveyle 200 bin konutu hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. Yine deprem bölgesi genelinde yerinde dönüşüm projelerine başvurular 255 bini buldu. Hibe yanında 2 yılı ödemesiz, 10 yılı vadeli kredi desteği de içeren bu projelerin ruhsatından inşasına kadar tüm safhalarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız vasıtasıyla denetliyoruz. Tip projeler ve tip sözleşmeler gibi kolaylıklarla sürecin hızlı ve sağlıklı ilerlemesini temin ediyoruz. Velhasıl depremle sarsılan şehirlerimizi bir an önce ayağa kaldırmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz.”
Türkiye’nin, maruz kaldığı onca terör saldırısının, darbe girişiminin, gizli-açık kuşatmanın üzerine yaşadığı deprem felaketinin, maddi manevi ağır bir maliyeti olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunca insan kaybının ve şehirlerin gördüğü ağır hasarın altından kalkmanın kolay olmadığına işaret etti.
Dünyanın bir başka ülkesinin, Türkiye’nin yaşadıklarını yaşaması hâlinde tekrar toparlanmasının on yıllar süreceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Hamdolsun, biz asrın birlikteliğiyle asrın felaketinin üstesinden geliyoruz. Allah’ın izniyle Malatya başta olmak üzere tüm deprem şehirlerimizi eskiden daha güvenli, huzurlu, canlı, hareketli hâle getirmekte kararlıyız. Hayatını kaybedenleri elbette geri getiremeyiz. Ama onun dışındaki tüm kayıpları, daha iyisiyle yerine koyacak güce, azme, dirayete sahibiz. Tıpkı yaşadığımız diğer sınamalar gibi depremin de bizi hedeflerimizden koparmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye, diplomasisiyle, ekonomisiyle, askerî gücüyle, sosyal yapısıyla dünyanın en büyük ülkeleri arasındaki yerini alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Malatya şahidimiz olsun ki, milletimizin desteği ve duası arkamızda olduğu müddetçe de bu mücadelenin zaferle sonuçlanmasının önüne kimse geçemeyecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, 31 Mart’ta yapılacak mahallî seçimlerde şehirlerini yönetecek belediye başkanlarını, meclis üyelerini, mahalle veya köylerindeki muhtarlarını seçeceğini anımsatarak, Cumhur İttifakı olarak bu seçimde de büyükşehirlerde ve illerin bir kısmında iş birliği yaptıklarını belirtti.
AK Parti’nin, belediyecilik konusundaki beceri ve tecrübesini kimseyle tartışmayacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, her görev gibi belediye başkanlığının da hizmet yolunda bir bayrak yarışı olduğunu söyledi.
“TÜM HAYATIMIZI, ÜLKEMİZE, İNSANIMIZA, ŞEHİRLERİMİZE ESER KAZANDIRMAYA ADADIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bayrağı devralan arkadaşımız, emaneti halefine teslim edene kadar ülkesi, milleti, şehri için canla başla çalışacaktır. Malatya Büyükşehir’de ve ilçelerimizin bir kısmında işte böyle bir değişim oldu. Dün şehrimize hizmet eden kardeşlerimizi nasıl desteklediysek, bugün vazifeye talip kardeşlerimizin de aynı şekilde yanlarında olacağız. Tabii bu arada ülkemizin pek çok il ve ilçesinde şöyle bir manzarayla karşı karşıya kaldık; partimizin eski belediye başkanlarını, eski milletvekillerini, eski teşkilat mensuplarını aday göstererek, kendileri kazanmak değil bize kaybettirmek için çalışan partiler ortaya çıktı. Hep söylediğimiz gibi Türkiye özgür ve demokratik bir ülkedir. İsteyen istediği yerde siyaset yapabilir, aday olabilir. Biz kendi ittifakımızdan, kendi partimizden, kendi adaylarımızdan mesulüz. Ancak hem bize kaybettirmek için çalışıp hem çeşitli beyan ve imalarla bizim gölgemizde yürümeye kalkanlara da müsaade etmeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin siyasetinin, eser ve hizmet siyaseti olduğunu ifade ederek, Hazreti Mevlana’nın “Kamil odur ki; koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser” sözünü aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İşte bu anlayışla tüm hayatımızı, ülkemize, insanımıza, şehirlerimize eser kazandırmaya adadık. Ülkeye hiçbir faydanız dokunmayacak, millete hiçbir hayırlı hizmetiniz olmayacak, hiçbir insanın hayatına olumlu yönde katkı yapmayacaksınız; sonra sadece yalan yanlış konuşarak, sadece haksızca eleştirerek, sadece hoyratça enaniyet yaparak siyaseti domine etmeye çalışacaksınız. Bunun adı siyasi şantajcılıktır. Türkiye, bugüne kadar ne çektiyse emek ve heyecanla hazırlanmış vizyonu, programı, projesi olmayan zübük siyasetçi tiplerinden çekmiştir. Sadece ‘Öteki ne veriyorsa beş fazlası benden’ yalanıyla ülkede güven ve istikrar iklimini bozmaktan başka bir iş yapmayan bu kafaların elinde heder olan yıllarımıza ve imkânlarımıza acıyarak bakıyoruz. Maalesef son dönemde bu habis siyaset tarzının yeniden hortlamaya başladığını görüyoruz. Milletimizin sandıkta ne siyasi şantajcılara ne zübük siyasetçilere itibar etmeyeceğine inanıyorum. Malatya’nın birliği, beraberliği, kardeşliği, dayanışmasıyla, bu konuda tüm Türkiye’ye örnek olacağından şüphe duymuyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ramazana sayılı günler kaldığını anımsatarak, pazar günü ilk sahura kalkılacağını, gelecek hafta pazartesi günü ise ilk iftarın yapılacağını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mübarek ayda tutacağımız oruçlarımız ve yapacağımız ibadetleri, Allah şimdiden kabul eylesin. Ramazan Bayramı gelmeden 31 Mart’ta millî irade bayramına da beraberce ulaşmak istiyoruz. Bunun için ramazanı çok iyi değerlendirmemiz, rahmetinden ve bereketinden istifade etmemiz gerekiyor. Malatya’nın, ülkenin ve milletin hayrına olan her hususta yaptığı gibi bu konuda da en ön safta yer alacağına inanıyorum” diye konuştu.
Eser ve hizmet siyasetlerinin gerisinde, vatan toprağının her karışını ve ülke insanının tamamını kuşatan bir müktesebat bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizim siyaset ahlakımız ‘söylediğini yapma, yapmayacağını söylememe’ üzerine kuruludur. Bunun en büyük ispatı da geçtiğimiz 21 yılda yaptıklarımızdır. Mesela bu dönemde Malatya’ya yaklaşık 149 milyar liralık yatırım yaptık. Eğitimde 5 bin 739 adet yeni derslik inşa ettik. Şehrimize ikinci bir devlet üniversitesi olarak Turgut Özal Üniversitesi’ni açtık. Gençlik ve sporda 9 bin 170 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları yaptık. Bir stadyum ile 60 spor tesisi inşa ettik. Malatyalı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yaklaşık 7,5 milyar lira kaynak aktardık. Sağlıkta toplam 1640 yataklı 16 hastanenin de aralarında bulunduğu 71 sağlık tesisini tamamlayıp hizmete sunduk. TOKİ vasıtasıyla 24 bin 98 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. Şehrimizde riskli yapı olarak belirlediğimiz 4 bin 859 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik.”
Söz verdikleri sekiz millet bahçesinden beşini tamamladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmada 36 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu, 464 kilometreye çıkardıklarını söyledi.
“Yaparsa AK Parti yapar” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bünyesinde 23 köprü de bulunan Malatya çevre yolunun Hekimhan ayrımına kadar olan 26 kilometresini hizmete sunduklarını, bu yılsonuna kadar Battalgazi ayrımına kadar olan kesimi trafiğe açacaklarını bildirdi.
Şehir girişindeki Beylerderesi viyadük köprüsü ve Kuzey Kuşak alternatif köprü ve yollarının yapımına devam ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Fırat’ın gerdanlığı Kömürhan Köprüsü, tüneli ve bağlantı yolunu, yeni Tohma Şehit Gaffari Güneş Köprüsü’nü hizmete açtık. Malatya ve Sivas’ı birbirine bağlayan sekiz adet tünel ve 14 adet köprüsüyle seyahat süresini 35 dakika azalttık. 104 kilometrelik Malatya-Hekimhan yolunu tamamladık. Elazığ yolundaki Battalgazi Kavşağı bağlantı yolu ve Hanımın Çiftliği Köprüsü’nü bitirdik. Pütürge-Doğanyol yolunun 12,5 kilometrelik kesimini bu yıl açılışa hazır hâle getiriyoruz. Kuluncak-Hekimhan yoluna başladık. Malatya Organize Sanayi Bölgesi’ne Yazlak İltisak Hattı’nı inşa ettik. Sivas-Malatya hızlı demir yolunun etüt projesini tamamladık, Malatya-Elazığ hattıyla ilgili etüt çalışmalarımız devam ediyor. Deprem dolayısıyla hasar gören Malatya-Nurdağı demir yolu kesimindeki çalışmalar sürüyor.
Modernize ettiğimiz Malatya Havalimanı’mızın 2003’te 89 bin olan yolcu trafiği, geçtiğimiz sene 730 bini geçti. Malatya’ya 15 baraj, bir gölet, 20 sulama tesisi, bir yer altı depolama tesisi, 50 taşkın koruma tesisi, dört arazi toplulaştırması ve 10 adet HES inşa etik, altı barajın yapımı sürüyor. İnşaat safhasında yer alan dört sulama tesisimiz ile toplam 206 bin dekar araziyi daha sulayacağız. Malatyalı çiftçilerimize toplam yaklaşık 28 milyar lira tutarında tarımsal hibe desteği verdik. Şehrimize bir teknopark, dört araştırma geliştirme merkezi ve bir tasarım merkezi kurduk.”
Büyüklüğü 120 hektarı bulan bir alanı Battalgazi-Yeniköy Sanayi Bölgesi olarak ilan ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, lisanslı kuru kayısı deposunu şehre kazandırdıklarını söyledi.
Çalışan ve Üreten Gençler Programı’nda başlanan ve bin kişinin çalışacağı tekstil tesislerinden üçünün tamamlandığını, birinin de yakında biteceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, istihdamı desteklemek için Malatya’daki işverenlere toplam 3,5 milyar lira tutarında prim teşviki verdiklerini dile getirdi.
Akçadağ, Arapgir, Battalgazi, Darende, Doğanşehir, Hekimhan, Kuluncak, Yazıhan ve Yeşilyurt’a doğal gaz arzını sağladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl içinde Arguvan ve Karayel, daha sonra da Doğanyol ve Pütürge’ye de doğal gaz arzını sağlayacağız” dedi.
“Malatya’ya getirdiğimiz yatırımlar, ne kadar özetlersek özetleyelim anlatmakla bitmiyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandaki partililere Malatya’ya yapılan hizmetlerin ve yatırımların anlatıldığı bir video izletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yerel yönetimlerde de 31 Mart akşamı bizlere vereceğiniz destekle inşallah hükümet Cumhur İttifakında, yerel yönetimlerde de inşallah bizler el ele vereceğiz ve Malatya’mıza bugüne kadar ne destekler verdiysek çok daha fazlasını inşallah yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51. yıl dönümünde, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenleri için gittiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Ercan Havalimanı’nda resmî törenle karşıladı. Karşılamada, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri de yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ da KKTC’ye ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MSÜ Kurmay Subaylar Mezuniyet Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedeflerimize doğru kararlı, ümitli ve dikkatli bir şekilde ilerliyoruz. Bu menzile vardığımızda, inşallah çok daha güçlü, çok daha müessir, çok daha muteber bir Türkiye’yi hep birlikte hayata geçirmiş olacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi Kurmay Subaylar Mezuniyet Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesinin (MSÜ) Yeni Levent Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen 14. Dönem Müşterek Komuta ve Kurmay Eğitimi ile Kuvvet Harp Enstitüleri 7. Dönem Komuta ve Kurmay Eğitimi Mezuniyet Töreni’ndeki konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başladı.
Kurmaylık eğitimlerini başarıyla tamamlayan subayların mezuniyet töreni vesilesiyle katılımcılarla beraber olmaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların şahsında Türk Silahlı Kuvvetlerinin her bir mensubuna selamlarını ve sevgilerini gönderdiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün 80’i dost ve kardeş ülkelerden gelen askerî misafir personel olmak üzere toplam 241 subayın mezuniyet heyecanına şahitlik ettiklerini kaydederek, 14. Dönem Müşterek Komuta ve Kurmay Eğitimi ile 7. Dönem Kuvvet Harp Enstitüleri Komuta ve Kurmay Eğitimlerini alınlarının akıyla nihayete erdiren her bir subayı yürekten tebrik etti.
“SİLAHLI KUVVETLERİMİZİN İSTİSNASIZ HER BİR FERDİ MİLLETİMİZİN GÖZ BEBEĞİ, UMUDU, KIVANÇ KAYNAĞIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ordumuzun farklı kademelerinde kurmay unvanıyla üstlenecekleri yeni vazifelerinde kendilerine şimdiden başarılar diliyorum. Peygamber ocağı olarak gördüğümüz silahlı kuvvetlerimizin istisnasız her bir ferdi milletimizin göz bebeği, umudu, kıvanç kaynağı ve iftihar beratıdır. Rabbim sizleri her türlü tehlikeden, beladan, musibetten korusun, yolunuzu da, bahtınızı da açık eylesin diyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan, Bosna Hersek, Endonezya, Gambiya, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs, Kuzey Makedonya, Mali, Moğolistan, Pakistan, Somali, Suudi Arabistan ve Ürdün’den gelerek burada eğitim alan misafir subayları da yürekten tebrik ettiğini belirtti.
Sahip oldukları mesleki donanımı yüksek bir vazife şuuruyla perçinleyen subayları eğiten komutanlara ve hocalara da milleti adına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, emekleri ve gayretleri için takdirlerini iletti.
“ÜNİVERSİTEMİZ, BAŞARI ÇITASINI HER GEÇEN GÜN DAHA YÜKSEĞE TAŞIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2016’da kurdukları Millî Savunma Üniversitesinin kendi alanında dünyanın önde gelen eğitim kurumlarından biri olma özelliğini sürdürdüğünü belirterek, “Silahlı kuvvetlerimizin geleceğini şekillendirecek, savunma stratejimize yön verecek, kahraman ordumuzu daha ileri noktalara taşıyacak kurmay kadrolarımız bu ocakta yetişiyor. Üniversitemiz bilhassa güvenlik, strateji ve savunma gibi disiplinlerde yüksek düzeyli eğitim, yayın ve araştırma faaliyetleriyle askerî çalışmalar noktasında dünya çapında ses getiren işlere imza atıyor. Üstlendiği misyon ve sahip olduğu vizyonla sivil asker iş birliğine çok kıymetli katkılar yapan üniversitemiz, başarı çıtasını her geçen gün daha yükseğe taşıyor” değerlendirmesinde bulundu.
“KURULUŞUNDAN İTİBAREN MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTEMİZE DAİMA DESTEK VERDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bünyesindeki harp enstitüleri, harp okulları ve meslek yüksekokulları ile ordumuza bilgili, ahlaklı, vatanına, milletine, millî iradeye bağlı subay ve astsubaylar kazandıran üniversitemize Sayın Rektör ve yöneticilerimize, üniversitemizin sivil asker eğitimci kadrosuna teşekkür ediyorum. Kuruluşundan itibaren Millî Savunma Üniversitemize daima destek verdik. Her ihtiyacında üniversitemizin yanında olduk. İnşallah bundan sonra da tüm imkânlarımızla bu güzide kurumun yanında olmaya devam edeceğiz. Değerli arkadaşlarım şu hakikati burada evvelemirde ifade etmek durumundayım. İkinci Cihan Harbi’nden sonra tesis edilen uluslararası sistemin askerî, siyasi ve iktisadi kırılmalar yaşadığı zorlu bir dönemden geçiyoruz. Ticaret, teknoloji, enerji ve kültür savaşları, askerî ve siyasi rekabetin dozunu günden güne artırıyor.”
“SAVUNMA SANAYİİNDEKİ HAMLELERİMİZLE KÜRESEL PLANDA ADINDAN SÖZ ETTİREN ÜLKELER ARASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapay zekâ, insansız teknolojiler, yarı iletkenler ve nadir toprak elementleri gibi yeni değişkenlerin, konvansiyonel stratejilerin dönüşümünü de zaruri hâle getirdiğini söyledi.
Geçmişin siper savaşlarının yerini bugün artık siber savaşlarını aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem bölgede hem dünyada yeni denklemler kurulurken, jeopolitik dinamiklerin de büyük oranda değişim ve dönüşüme uğradığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, post liberal dönem olarak da adlandırılan bu yeni gerçeklikte, Türkiye’nin güçlü bir şekilde var olması ve yeni sistemde kutupbaşı olarak yerini alması için ellerinden gelen her türlü çabayı gösterdiklerini vurgulayarak, şunları söyledi: “Bilhassa yerli ve millî yüksek teknoloji yatırımlarımızla, savunma sanayiindeki hamlelerimizle küresel planda adından söz ettiren ülkeler arasındayız. Millî Savunma Üniversitemiz burada da hayati sorumluluk üstlenmektedir. Bir yandan ülkemizin caydırıcı gücünü oluşturan kahraman askerlerimizi yetiştirirken, diğer yandan stratejik imkân ve kabiliyetlerimizin tekâmülü noktasında önemli adımlar atıyoruz. Buradan yetişen vatan evlatları bölgemizde ve dünyanın farklı ülkelerinde üstlendiği misyonlarla, küresel barış ve güvenliğin tesisine çok mühim katkılar yapıyor. Bu vesileyle tüm komutanlarımıza, tüm hocalarımıza, milletimizin istiklal ve istikbali, devletimizin bekası için fedakârca görev yapan tüm askerlerimize ve elbette Türk Silahlı Kuvvetlerimizin komuta kademesine bir kez daha tebriklerimi iletiyorum.”
Mezuniyet töreninin yanı sıra bugün Millî Savunma Üniversitesi ve bağlı birimlerinde yapımı tamamlanan altı yeni camiinin ibadete açıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, rektörlük camiiyle birlikte açılışı yapılan diğer camilerin de üniversiteye hayırlı olması temennisinde bulundu.
“SAVAŞ HUKUKUNUN, SAVAŞ AHLAKININ TEMEL İLKELERİNE HER ŞARTTA RİAYET ETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişi şanla, şerefle, sayısız zaferlerle dolu bir ordu millet olarak, tıpkı diğer alanlar gibi dünya askerî müktesebatına da çok önemli katkılarda bulunulduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Kurmaylık zekâmızı yalnızca harp sahalarında değil, cephe gerisindeki çalışmalarımızda da dost, düşman herkese gösterdik. Tarih boyunca atalarımız bir yandan yeryüzünde iyiliği, adaleti, huzur ve emniyeti hâkim kılmak için çabalarken, diğer yandan dünya tarihine geçen önemli başarılara imza attılar. Savaş hukukunun, savaş ahlakının temel ilkelerine her şartta riayet ettik. Bu noktadaki hassasiyetimizi her seferinde vurguladık. Akıncılarımızın Allah Allah nidaları cenk meydanlarından hiç eksik olmadı. Sayıca bizden katbekat nice orduyla karşı karşıya geldik. Ancak tarihimizin hiçbir döneminde en kanlı muharebe koşullarında dahi kadınlara çocuklara, yaşlılara, masum ve sivillere dokunmadık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Farklı kıtalara nizam veren idari ve siyasi teşkilatlanma kabiliyetimizi askerî taktik ve stratejilerimizle besledik, zenginleştirdik. İlk düzenli ve disiplinli ordumuzu bundan tam 2 bin 234 yıl evvel milattan önce 209’da kurduk. Modern ordularla uygulanan 10’lu sistemi dünya askerî literatürüne 2 bin yıl önce biz hediye ettik. Alplerimizle, erenlerimizle, gazilerimizle, fetih ve gaza ruhunu gönül coğrafyamızın dört bir yanına yayarken istimalet anlayışımızla aynı zamanda kalpleri de fethettik. Bugün sert ve yumuşak gücün mükemmel terkibini ifade eden akil güç, ecdadımız tarafından istimalet politikası olarak yıllarca uygulandı. Sultan Fatih’in liderliğinde 1453’te topları etkin bir şekilde kullanarak yalnızca İstanbul’u fethetmekle kalmadık, aynı zamanda savaş konseptini de baştan aşağı değiştirdik. Lojistik yapılanmadan sefer planlamasına, haritacılıktan haber alma operasyonlarına harp sahasına yeni bir ufuk kazandırdık.”
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETMEK BİZİM EN TEMEL VAZİFEMİZDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muharip unsurların sevk ve idaresinde, taktik ve manevra kabiliyetinin geliştirilmesinde dünyada eşi benzeri olmayan yeniliklere imza atıldığını dile getirerek, şöyle konuştu: “Bakınız şu örneği özellikle sizlerle paylaşmak istiyorum; Hadimü’l Harameyn-i Şerifeyn Yavuz Sultan Selim Han, Mısır seferi sırasında geçilmez denilen Sina Çölü’nü sadece 13 günde geçti. Kendisinden üç asır sonra Napolyon ordularının dahi geçemediği bu çölü üstün bir askeri zekâyla, tasarladığı ikmal ve su tedarik sistemiyle neredeyse hiçbir zayiat vermeden aşmayı başarmıştır. Aynı şekilde Malazgirt Savaşı’nda Sultan Alparslan Türk askeri dehasının bir başka örneği olan hilal taktiğini son derece başarılı şekilde uygulayarak, Anadolu’nun kapılarını ardına kadar açmıştır. Hayat ve haysiyetimiz için çarpıştığımız yedi düvele meydan okuduğumuz İstiklal Mücadelesi de hiç şüphesiz milletimizin iman ve cesaretinin yanı sıra subaylarımızın feraset ve dehasıyla zafere ulaşmıştır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu zaferlerden birinin de 26 Ağustos 1922’de Gazi Mustafa Kemal’in büyük taarruzla başlayan ve 30 Ağustos’ta Başkomutan Meydan Muharebesi’yle taçlanan harekâtı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “Subaylarımızı ‘ordunun ruhu’ olarak tanımlayan Gazi Mustafa Kemal, bu harekâta ilişkin şu değerlendirmeyi yapmıştır; ‘Her safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekât Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir.’ Her sayfasını zaferle, erdemle hakkaniyetle süslediğimiz köklü tarihimiz, askerî deha ve kabiliyet anlamında daha nice başarılarla doludur. Şehit ve gazilerimizden emanet aldığımız bu toprakları çok daha güçlü bir şekilde geleceğe taşımak büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmek bizim en temel vazifemizdir. Çalışmalarımızı şanlı mazimizden aldığımız güç ve cesaretle milletimize duyduğumuz sarsılmaz güvenle işte bu istikamette sürdürüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında savunma sanayii teknolojisi alanında yapılanlara dikkati çekti.
“İHA’larımızla, SİHA’larımızla, son teknoloji ürünü kara, hava, deniz ve haberleşme araçlarımızla bugünün savaş konseptini de yine biz belirliyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer taraftan iç cephemizi de tahkim ediyor, birliğimizi, dirliğimizi, kavlimizi güçlendirmek için tarihî nitelikte adımlar atıyoruz. Bu adımlarla Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedeflerimize doğru kararlı, ümitli ve dikkatli bir şekilde ilerliyoruz. Bu menzile vardığımızda inşallah çok daha güçlü, çok daha müessir, çok daha muteber bir Türkiye’yi hep birlikte hayata geçirmiş olacağız” ifadelerini kullandı.
Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin “Söz tirendazın çektiği oka benzer” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm dünya bilsin ki bizim birlik ve kardeşliğimiz de gerilmiş bir yay gibidir. Bu yaydan çıkan her ok, milletimizin bekasına kasteden düşman her kimse ona yönelmiştir. Okun er ya da geç hedefi tam isabetle vuracağına, kirli kuşatmaları yarıp geçeceğine, Allah’ın izniyle emperyalist planları yırtıp atacağına biz tüm kalbimizle inanıyoruz. Bundan hiçbir şüphe duymuyoruz” diye konuştu.
“İSTİKLAL VE İSTİKBAL SEVDAMIZDAN ASLA TAVİZ VERMEDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm dost, kardeş ve soydaşlarına seslendiğini belirterek, şöyle devam etti: “Gazze ve Suriye başta olmak üzere bölgemizdeki kardeşlerimizin yaşadığı ağır imtihanlar kimseyi endişeye sevk etmesin. Coğrafyamızı kana, katliama, vahşete ve gözyaşına boğmak isteyenlerin pervasızlıkları kimseyi karamsarlığa sürüklemesin. Bin yıldır yaşadığımız bu topraklarda biz nice imtihanlarla karşılaştık, nice badireler atlattık, nice musibetlere göğüs gerdik. İçeriden ve dışarıdan nice ihanete muhatap olduk. Hepsinin de üstesinden gelmeyi hamdolsun başardık. Zümrüdüanka gibi her seferinde küllerinden yeniden doğduk. Zalimler karşısında diz çökmedik, müstevliler karşısında boyun eğmedik, zorbalar karşısında teslim olmadık. Can verdik, canımızdan aziz bildiklerimizi kara toprağa verdik fakat istiklal ve istikbal sevdamızdan asla taviz vermedik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin mücadele azmine işaret ederek, “Bize ömür biçenler oldu. Bize kefen biçenler oldu. ‘Hasta adam’ dediler, ‘Bu sefer tamam’ dediler. ‘Türkler yok olacak, esir olacak’ dediler. Her defasında Türk’ün sarsılmaz imanına ve çelikten iradesine çarptılar. Her defasında Türk milletinin mücadele azmi, sabrı, cesareti karşısında kaybettiler. Bize ömür biçenlerin çoğu tarih oldu, çoğu unutulup gitti, şimdi onları kimse hatırlamıyor ama Türk milleti olarak biz hamdolsun dimdik ayaktayız, tarih yazmaya devam ediyoruz. Değerli kardeşlerim, dün vardık, bugün varız. İnşallah kıyamete kadar da var olacağız” dedi.
“BÖLGEMİZİN ÜZERİNE BARIŞ GÜNEŞİNİN DOĞMASINA KİMSE ENGEL OLAMAYACAK”
Her karışı şehit kanlarıyla mühürlenmiş kutsal vatan topraklarında özgürce yaşamaya, zalime kâbus, mazlum ve mahzun gönüllere umut ışığı olmaya ebediyen devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutulmasın ki karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu andır. Etrafımızdaki karanlık kimseyi ürkütmesin, kimsenin umutlarını kırmasın. Allah’ın izniyle bölgemizin üzerine barış güneşinin doğmasına kimse engel olamayacak. Coğrafyamızın her köşesinde huzurun hâkim olmasına kimse set çekemeyecek” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karanlıktan beslenenler, kandan ve kaostan beslenenler eninde sonunda kaybedecek. Kazanan kardeşlik olacak, insanlık olacak. Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla geniş coğrafyamızda merkezinde zulmün ve çatışmanın değil, inşallah istikrarın, adaletin, özgürlüğün ve iş birliğinin olduğu yepyeni bir sayfa açacağız. Bu coğrafyanın ebedî sakinleri olarak sırt sırta verecek, kenetlenecek, fitne tüccarlarına aldanmayacak, kurulan tuzaklara düşmeyecek, hep beraber bölgemize yönelik kirli senaryoları inşallah yırtıp atacağız” ifadelerini kullandı.
Kurmaylık eğitimlerini tamamlayan 241 subayı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin farklı kademelerinde üstlenecekleri vazifelerde her bir subaya üstün başarılar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, misafir subayların da ülkeleri, orduları ve milletleri için hayırlı görevler icra etmelerini, alacakları yeni vazifelerle aradaki gönül bağını daha da güçlendirmelerini temenni etti.
Vatan, bayrak, milletin istiklal ve istikbali için toprağa düşen tüm şehitleri rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazilere de hayırlı ve bereketli ömür diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MSÜ Kurmay Subaylar Mezuniyet Töreni öncesinde Millî Savunma Üniversitesi ve bağlı birimlerinde yapımı tamamlanan altı yeni camiinin açılışını yaptı.
Pakistan’ın Ankara Büyükelçiliği rezidansında MANGO GÜNÜ ŞENLİĞİ gerçekleştirildi.
Büyükelçiliğin rezidansının bahçesinde gerçekleştirilecek şenlik bardaktan boşanırcasına yağan yağmur sebebiyle rezidansın içinde düzenlendi.
Mango günü şenliğine Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Ekselansları Yousaf JUNAİD ev sahipliği yaptı.
Meyvelerin Kralı Mango Günü Şenliği’ne Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
Şenlik’te Türkiye’yi Ankara Valisi Vasip ŞAHİN temsil etti.
Mango şenliğinde AB Uyum Komisyonu Başkanı, Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Burhan KAYATÜRK, SESRIC Genel Müdürü Zehra Zümrüt Selçuk, Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürlerinden Cihat Erginay da yer aldı.
Mango Şenliğinde Uluslararası Taşımacılık Şirketi NOR TRANSS’ın Yönetim Kurulu Başkanı Oya ERDOĞAN da hazır bulundu.
Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Yousaf JUNAİD, Pakistan mangolarının bütün dünyada meyvelerin kralı olarak bilindiğini söyleyerek konuşmasına başladı.
Büyükelçi JUNAİD, Pakistan’ın küresel mango endüstrisindeki önemli yerine atıfta bulunarak ülkesinin önde gelen mango üreticileri arasında olduğuna da dikkat çekti.
Türklerin tatlılara olan tutkusunu hatırlatan Büyükelçi Junaid, Pakistan’ın Türkiye’ye mango ihracatını mevcudun çok ötesine taşıma konusunda iyimser bir düşünceye sahip olduğunun da altını çizdi.
Mango şenliğinde bir konuşma yapan Ankara Valisi Vasip Şahin ise Büyükelçi JUNAID ile uzun yıllardır olan dostluğunu hatırlatarak, “Benim bildiğim, Büyükelçi JUNAİD, ülkemizde görev yaptığı 10 yıldan bu yana artık Türkiye’nin bir vatandaşı gibi.” dedi.
ŞAHİN, “Büyükelçi JUNAİD, bizimle hemhal oldu hem de bizim ülkemizin bir sempatizanı veya ülkemizin bir taraftarı konumuna geldi. Türk toplumuyla gerçekten güzel bir ilişki kurdu.” şeklinde konuştu.
Büyükelçi Junaid’in Türkiye’de dostlarını artırdığını dile getiren Ankara Valisi ŞAHİN, Zannediyorum, büyükelçinin Ankara’da benden daha fazla dostu var, İstanbul’da da öyle. Kendisine teşekkür ediyoruz. Dışarda yapan sağanak yağmur biraz mekanı daraltsa da kalpleri birleştirdi ve büyüttü. Mekanlar önemli değil. Kalplerin birbiriyle irtibat kurması önemli, O’ da sağlandı” diye konuştu.
Konuşmalardan ardından, konuklara, içinde mango bulunan yemek çeşitleri, içecekler, tatlılar ve dondurma ikramı yapıldı.
Mango Günü Şenliği, konukların Büyükelçi Yousaf JUNAID ile hatıra fotoğraf çekimleriyle sona erdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.