Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas mitinginde yaptığı konuşmada, “Hak ve özgürlüklerden yatırımlara, savunma sanayinden dış politikaya kadar her alanda gerçekten tarih yazdık” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarihî Kent Meydanı’nda düzenlenen Sivas mitingine katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasına, “Yol senin yolundur, yoldaşım sensin. İyi gün, kötü gün haldaşım sensin. Canımın canısın, kardeşim sensin. Hasretim ülfetim sanadır Sivas” dizelerini okuyarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivaslılarla hasret gidermekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkümüzün söylendiği, sazımızın çalındığı, emeğimizin bütünleştiği, birlik ve beraberliğimizin teminatı Sivas’ın kalbimizde hep ayrı bir yeri oldu” diye konuştu.
Selçukluların emaneti, Millî Mücadele fişeğinin ateşlendiği şehir, Aşık Veysel’in gönül yuvası Sivas’tan aldıkları ilhamla ilan ettikleri Türkiye Yüzyılı vizyonunu mutlaka hayata geçireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir daha hiçbir insanımızın Sivaslı Nuri Demirağ’ın yaşadığı engellemelere, ihanetlere, zulümlere maruz kalmasına izin vermeyeceğiz. Sanayisiyle, teknolojisiyle, ticaretiyle, tarımıyla hiçbir alanda insanımızın bırakınız kendi devleti tarafından mağdur edilmesini, dünyanın herhangi bir yerinde mahzun kalmasına seyirci kalmayacağız” ifadesini kullandı.
“BU ÜLKENİN EN BÜYÜK SERMAYESİ İNSANIDIR”
Her alanda yatırımıyla, tasarımıyla, üretimiyle, ihracatıyla destekleyerek ülkeyi kesintisiz büyüttüklerini ve Türk insanının öz güvenini artırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Türkiye Yüzyılı’na giden yolun önce kendi insanımıza inanmaktan, güvenmekten, onunla gönül ve el birliği yapmaktan geçtiğine inanıyoruz. Bu ülkenin en büyük sermayesi insanıdır. Binlerce yıllık tarihimiz boyunca ne zaman bu anlayışı kalbimizde yaşattık ve hayatımıza tatbik ettiysek cihana hükmettik. Ne zaman aramıza ayrılığı soktuysak, ne zaman her birimiz kendi benlik davamıza kapıldıysak işte o zaman başımıza gelmeyen felaket kalmadı. Cumhuriyetimizin ilk asrında siyasi ve sosyal fay hatları üzerinden yürütülen kavgaların, yaşanan krizlerin, terörün, ülkemize hangi ağır maliyetleri olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.”
“81 VİLAYETİMİZİN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRDİK”
Geride kalan 21 yıl boyunca bu maliyetlerin yükünü ortadan kaldırmak için çalışıp çabaladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhur İttifakı olarak Türkiye’nin birlik, beraberlik, kardeşlik davasına bu kadar sıkı sarılmamızın, âdeta üzerine titrememizin sebebi budur. En büyük üzüntümüz, bu anlayışı CHP ve muhalefette göremeyişimizdir. Burada içimizde kalan bir ukdeyi sizinle paylaşmak istiyorum. Türkiye son 21 yılda birçok sorununu çözdü, eksiğini giderdi. Daha önce hayal dahi edilemeyen yerlere geldi. Hak ve özgürlüklerden yatırımlara, savunma sanayinden dış politikaya kadar her alanda gerçekten tarih yazdık. 81 vilayetimizin, 922 ilçemizin en ücrasına kadar tüm köylerimizin âdeta çehresini değiştirdik.”
“BÖLÜCÜLÜK VE BOZGUNCULUK PEŞİNDE KOŞANLARDAN ASLA OLMAYACAĞIZ”
Örneğin, Sivas’ı modern dünyanın en büyük imkânı olan hızlı trenle buluşturduklarını, sayılmaya kalksa saatler sürecek nice yatırımı, reformu ve yeniliği ülkeye kazandırdıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ama ne yaptıysak CHP ve muhalefetin standardını yükseltmeyi bir türlü başaramadık. Bu partide zaman içinde sloganlar, söylemler değişti, hatta genel başkanlık koltuğunda oturan şahıslar bile değişti fakat hiçbir değişim, CHP’nin siyasi tükenmişliğine çare olmadı. Maalesef bu partide öyle yapısal bir arıza var ki her gelen, gideni aratıyor. Son genel başkan değişiminde bu acı gerçekle bir kez daha yüzleştik. Biliyorsunuz, devrik genel başkan bay Kemal ile pek anlaşamaz, hatta sık sık karşı karşıya gelirdik. Yürüyen merdivene ters binse de aday olduğu seçimlerde kendine oy veremese de Konya’yı, Çorum’u ayrı birer ülke zannetse de Kuzey Kıbrıs’taki Maraş’ın adını daha önce hiç duymamış olsa da yani siyasi hayatı boyunca bizi ve milletimizi pek çok kez güldürmüş olsa da yine de bay Kemal’in kendine has bir tarzı, söylemi, siyaset yapma usulü vardı. 13 kez ne yaptı? Bay bay bay Kemal.”
CHP’nin yeni genel başkanının ise “her açıdan tam bir hayal kırıklığı olduğu” değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Daha önce bağırıp çağırarak kendince oynadığı orta oyunlarını hiç takip etmediğimiz için çapı, kalibresi, bu konuda pek bir fikir sahibi değildik. Projektörler bu kişinin üzerine çevrilince ortaya çıkan utanç verici görüntü sadece CHP’li vatandaşlarımızı değil, inanın bizi de üzdü. Açık söylemek gerekirse bu kadarını biz de beklemiyorduk. Oturduğu koltuğa bu derece yakışmayacağını, muhtemelen onu oraya getirenler bile tahmin etmiyordu. Bu acemi genel başkan ağzını her açtığında ya bir gaf yapıyor ya bir skandala imza atıyor ya da toplumun bir kesimine alenen hakaret ediyor. Siyasi kifayetsizliğini örtmek için de sürekli insanımızı kışkırtıyor, birbirine düşürmeye çalışıyor. Şimdi de çıkmış, ‘bedelli askerlik yapanlar bize oy vermesin, istemiyoruz’ demiş. Anlaşılan makamını borçlu olduğu ağababaları kulağını çekmiş olmalı ki daha sonra kendince bu patavatsızlığını düzeltmeye çalıştı. Her gencimizin sahip olduğu bir hakkı kullananları böyle sakil bir şekilde hedef almak patavatsızlıktan öte bir zihniyet bozukluğunun işaretidir.”
Bölücü terör örgütü ile 40 yıldır mücadele eden bir ülke olduklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın en eli kanlı örgütlerinin hedefinde yer aldıklarını belirtti.
Şimdiye kadar binlerce vatan evladını terör saldırılarında şehit verdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, teröre karşı daha etkin tedbirler almak amacıyla terörle mücadelede strateji değişikliğine gittiklerini söyledi.
Türkiye’nin bir süredir terörle mücadelesini bu alanda uzman, donanımlı, profesyonel kadrolarla yürüttüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yükümlü askerlerimiz sadece destek görevleri yapıyor. Bu şekilde azalan asker ihtiyacımızdan kaynaklanan yığılmayı ise bedelli uygulamasıyla eritiyoruz. CHP Genel Başkanı herhalde bunları bilmeyecek kadar cahil olamaz. Eğer öyleyse ayrı bir felaketle, değilse başka bir oyunla karşı karşıyayız. Bize düşen, bu ayrıntılara girmeden değerlendirmemizi söz konusu kişinin ağzından çıkan sözlere göre yapmaktır. Varsın, CHP’nin Genel Başkanı askerlik vazifesini bedelli olarak yerine getirenlerden oy istemesin. Varsın, CHP Genel Başkanı çeşitli ithamlarla toplumun başka kesimlerini dışlasın. Varsın, CHP Genel Başkanı tüm bunları yaparken aynı zamanda bölücü örgütün uzantılarıyla demlenmekten geri durmasın. Biz bölücülük ve bozgunculuk peşinde koşanlardan asla olmayacağız. Millete karşı kibirlenenlerden, küstahlık taslayanlardan da olmayacağız. 85 milyonun tamamının başımızın üzerinde yeri vardır, biz hiçbir ayrım yapmadan tüm vatandaşlarımızın, milletimizin her bir ferdinin oyuna talibiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin mevcut durumuna bakıp da karamsarlığa kapılan, umudu sönen insanlardan bu seçimlerde çok güçlü destek beklediklerini de dile getirdi.
“Muvafık veya muhalif fark etmeksizin hiçbir vatandaşımız, bu çapsızlığa, ufuksuzluğa, vizyonsuzluğa mahkûm ve mecbur değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak, Türkiye’yi bölgesel ve küresel bir güç hâline getirme azmimizle, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla aziz milletimizin hizmetindeyiz. Geçtiğimiz 21 yılda, ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma devrimlerini bundan sonra hayata geçireceğimiz eser ve hizmetlerin altyapısı olarak görüyoruz. Sivas, bu büyük atılımın şahididir. Amacımız, 31 Mart’ta, 81 vilayetimizin tamamını Türkiye Yüzyılı belediyeciliğiyle buluşturarak ülkemizin önünde yeni bir dönemin kapılarını açmaktır. Bunun için Sivas’tan rekor bir destek bekliyoruz.”
Ramazan ayına az kaldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazar gecesi ilk sahurun, pazartesi günü ise ilk iftarın yapılacağını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ramazanda tutulacak oruçların ve ibadetlerin Allah katında kabul ve karin olmasını dileyerek, “Rabbim bizlere Ramazan Bayramı gelmeden 31 Mart’ta millî irade bayramına da beraberce erişmeyi nasip etsin inşallah. Bunun için rahmet ve bereket ayı olan ramazanı gündüzüyle ve gecesiyle çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Sivaslı kardeşlerimizin bu hususta tüm Türkiye’ye örnek olacağını inanıyorum” ifadelerini kullandı.
SİVAS’A YAPILAN YATIRIMLAR
Ülkenin son 21 yılının Cumhuriyet döneminin en parlak yılı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eser ve hizmet siyasetiyle ülkeyi büyütürken şehirlerin de çehresini değiştirecek yatırımlara imza attıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede Sivas’a da son 21 yılda toplam 197 milyar lira yatırım yaptıklarını, eğitimde 3 bin 677 adet derslik inşa ettiklerini, şehre ikinci devlet üniversitesi olarak Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesini kazandırdıklarını aktardı.
Ayrıca 17 bin kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binalarının inşa edildiğine, biri stadyum olan toplam 56 spor tesisinin yapıldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sosyal yardımlarda ilimizdeki ihtiyaç sahibi vatandaşlarımız için 4,5 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta 600 yataklı merkez hastanesi başta olmak üzere, toplam bin 415 yataklı 24 hastaneyle birlikte 61 adet sağlık tesisi inşa ettik. Yapımı süren bin 71 yatak kapasiteli Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanemizi en kısa sürede hizmete vereceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOKİ aracılığıyla 11 bin 619 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettiklerini, 740 konutun yapımına da devam ettiklerini aktararak, iktidara geldiklerinde Sivas’ta atık su arıtma tesisi olmadığını, bugün 7 adet atık su arıtma tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 87’sine hizmet verdiklerini kaydetti.
Sivas’taki 10 millet bahçesi projesinden beşini tamamladıklarını, diğerlerinin yapımının da devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ulaştırmada, 24 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 836 kilometreye çıkardık. Sivas-Malatya yolunda bulunan bin 567 metre uzunluğundaki Yağdonduran Tüneli ve bağlantı yollarını tamamladık. Numune Hastanesi farklı seviyeli kavşağını ve bağlantı yollarını bu yıl bitiriyoruz. Hâlen inşası süren çok sayıda yol, köprü ve tünel projesini tamamladıkça hizmete vereceğiz. Kuzey çevre yolu ve 4 Eylül Sanayi Kavşağını Sivas’a kazandırmak için çalışmalarımız sürüyor.”
Son 21 yılda Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayi AŞ (TÜRASAŞ) canlandırarak gücüne güç kattıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birilerinin kapatılacağı yalanını yaymaya çalıştığı TÜRASAŞ’ta mühendislerimizin tasarımı millî yük vagonlarını üretiyoruz. Bununla kalmadık. Şimdi de ilk etapta 250 kişiyle başlayıp daha sonra 500 kişiyi istihdam edecek Boji Üretim Fabrikası ile TÜRAŞAŞ’ı büyütüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, demiryollarının modernizasyonunu özellikle yapan Sivas’ın bu çalışmalardan payına düşeni aldığını vurguladı.
Bu kapsamda Samsun-Sivas Demir Yolu Hattı’nın modernizasyonunun tamamlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren hattımızı hizmete alarak iki şehir arasındaki seyahat süresini yaklaşık 2 saate indirdik. Daha düne kadar bu yatırımı gereksiz bulanların da hızlı treni kullandığını görüyor, açıkçası bundan da memnuniyet duyuyoruz. Hızlı tren için ‘bu hizmet değildir’ diyenler de en azından böylece hizmet neymiş, nasıl yapılırmış öğrenmiş olur. Bilindiği gibi bu hat, Edirne’den Kars’a uzanan, doğu-batı hızlı demir yolu koridorunun önemli bir parçasıdır. Hattın, Sivas-Erzincan arasındaki kısmının yapımına başladık. Mevcut Divriği-Kars hattını elektrikli ve sinyalli hâle getiriyoruz. Sivas Lojistik Merkezimizin yapımına devam ediyoruz. Yıllık 3 milyon yolcu kapasiteli Sivas Nuri Demirağ Havalimanı’na iç ve dış hatlar terminal binasını hizmete sunduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas’ta tarım ve ormanda 20 baraj, 11 içme suyu tesisi, 74 sulama tesisi, 5 arazi toplulaştırma projesi, 192 taşkın koruma tesisi, 28 gölet, 9 yer altı depolama tesisi ve 19 hidroelektrik santrali açtıklarını söyledi.
Geçen yıl ekim ayından itibaren uzunluğu 15 bin metreyi bulan iletim hattıyla Pusat-Özen Barajı’ndan alınan suyu, 4 Eylül Barajı’nda depolamaya başladıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Beydilli Barajı ile şehrimizin içme suyu ihtiyacını uzun vadede karşılamayı planlıyoruz. Bugüne kadar inşa ettiğimiz sulama projeleriyle 641 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. Hâlen 37 bin dekar arazinin sulanmasına hizmet edecek olan 9 baraj ve göletin inşaatı devam ediyor” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivaslı çiftçilere 36 milyar liranın üzerinde tarımsal hibe desteği verdiklerini, Sivas ve bu şehri de içine alan bölgede, sanayi ve teknolojide yeni Organize Sanayi Bölgesi, Teknokent, 4 Ar-Ge merkezi ve bir tasarım merkezi kurduklarını anlattı.
Bu yılın yatırım programında yer alan Demirağ Organize Sanayi Bölgesi projesinin altyapı inşaatını sene sonuna kadar tamamlayacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sivas Merkez Organize Sanayi Bölgesi’ni 245 hektar büyüttük. İstihdamı desteklemek için, Sivas’taki işverenlere 2,2 milyar lira tutarında prim teşviki verdik. Enerjide, merkezin yanı sıra Akıncılar, Altınyayla, Divriği, Gemerek, Gülçayır, Gürün, İmrallı, Kangal, Suşehri, Şarkışla, Ulaş, Yıldızeli ve Zara’ya doğal gaz arzını sağladık. Bu yıl Hafik ve Koyunhisar’a önümüzdeki yıl Gölova’ya, sonraki yıl Doğanhisar’a doğal gaz arzı sağlamayı planlıyoruz.”
Sivas’a yapılan hizmetlere ilişkin videoyu izleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanıyla belediye başkanlarıyla el ele vererek şehirleri çok daha iyi yerlere taşıyacaklarının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını, “Belediye başkanlarımızı, sizlere emanet ediyorum. Sizlerin de adaylarımıza çok güçlü destek vereceğinize inanıyorum. Sivas’a inanıyorum, biliyorum ki Sivas da bize inanıyor. Bu duygularla hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum” ifadeleriyle sonlandırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas mitinginin ardından valiliğe geçerek Vali Yılmaz Şimşek ve Belediye Başkanı Hilmi Bilgin’den çalışmalarına ilişkin bilgi aldı.
23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ nin açıldığı ve Türk Milletinin egemenliğini ilan ettiği tarihtir.
Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz’ Mustafa Kemal Atatürk.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1924’te 23 Nisan gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929 tarihinde Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiş ve bu tarihten itibaren 23 Nisan yurt sathında Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır. Çocuklara armağan edilen tek evrensel bayram olma özelliği taşıyan 23 Nisan, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin onlara güveninin göstergesidir. Atatürk, dünya tarihinde çocuklara bayram armağan eden tek liderdir.
UNESCO’nun 1979 yılını “Dünya Çocuk Yılı” olarak ilan etmesiyle, bu bayram dünya çocuklarıyla bir arada, büyük bir coşku ve heyecanla kutlanmaktadır. Dünya barışı adına, geleceğin büyükleri ve yöneticileri olan çocukların bu gün vesilesiyle bir araya gelmeleri, çocukça bir masumiyetle birbirleriyle kucaklaşmaları bizim için gurur kaynağı olmuştur.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, gelecek nesillere verdiği önemi şu sözleriyle ifade etmektedir; “Küçük hanımlar, Küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” Sözleriyle çocuklarımızın geleceğin umudu ve mimarı olduklarını belirtmiştir.
“Çocuklar bu ülkenin temeli, yarının umududur. Onlara göstereceğimiz sevgi, geleceğe yapılmış en değerli yatırımdır.” 23 Nisan bayramınız kutlu olsun!
Bangladeş Halk Cumhuriyeti’nden Bağımsızlık Günü ve Bangalore yılı resepsiyonu.
Bangladeş Halk Cumhuriyeti’nin Bağımsızlık ve Milli Gününün 54’inci, Bangladeş ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 51’inci yıldönümü ile 1432 Bengal Yeni Yılı Ankara’da kutlandı.
Bangladeş’in Ankara Büyükelçiliği’nce, Milli Gün dolayısıyla Ankara Divan otelde bir resepsiyon düzenlendi.
Bangladeş’in Ankara Büyükelçisi Amanul Haq ile Eşi Hanımefenfi Runa Mahzabeen AHMED, Divan oteldeki resepsiyona ev sahipliği yaptı.
Bangladeş Milli Günü resepsiyonunda Türkiye’yi Sağlık Bakanı Kemal MEMİŞOĞLU temsil etti.
Bangladeş Milli Gün resepsiyonunda, Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, Büyükelçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu da hazır bulundu.
Eski Başbakan yardımcısı ve TBMM Başkanı Bülent ARINÇ da resepsiyona katıldı.
Bangladeş Milli Gün resepsiyonu iki ülkenin Milli marşlarının seslendirilmesiyle başladı.
Milli marşların seslendirilmesinin hemen ardından kürsüye ilk olarak Bangladeş’in Ankara Büyükelçisi Ekselansları Amanul Haq geldi.
Bangladeş’in Ankara Büyükelçisi Ekselansları Amanul Haq konuşmasında, şunları kaydetti:
Bayanlar ve Baylar, iyi akşamlar ve hepinize çok sıcak bir hoşgeldiniz.
Burada bulunmaktan büyük bir gurur ve derin bir sevinç duyuyorum. Bağımsızlığın 54. yıldönümü ve ulusal gün. Aslında 26 Mart’tayız ama o Ramazan ayına rast geliyordu. Bu yüzden bugün kutluyoruz, 1971’de bu günde büyük ulusumuz özgürlüğe doğru ilk adımını attı.
Uzun ve sert bir bağımsızlık mücadelesinin başlangıcını işaret eden bir andı. Halkımızın gücü, cesareti ve kendi kaderlerini tayin etmeleri için durmaksızın mücadelenin sembolüdür, Bu ay, ulus Bengali Yeni Yıl’ının başlangıcını kutladı. Bugün, sizinle birlikte Bengal’de Yeni Yıl’ı da kutluyoruz.
Ulusal bir tarihimiz yok, bu fırsatı değerlendirerek içten dileklerimi iletmek istiyorum. Selamlar ve barış, refah ve mutluluk için en iyi dileklerimle, Yeni Yılın başlangıcında, Bengal Yeni Yılı’nın Bangladeş’teki en renkli yıl olduğunu belirtmeliyim.
Bu fırsatta, sarsılmaz destekleri için Türkiye hükümetine ve halkına içten teşekkürlerimi iletmek istiyorum.
Dostluk ve misafirperverlik, Türk halkının Bangladeş ile dayanışması, özellikle zor zamanlarda. Gerçekten paha biçilemezdi. Ayrıca bugün burada bulunan tüm konuklarımıza varlığınızla bizi onurlandırdığınız için derin takdirlerimi sunmak istiyorum, bu kutlamaya katılımınız uluslarımız arasındaki boyutu güçlendiriyor.
Sonuç olarak, hepinizi bana katılmaya davet ediyorum. Bangladeş’in refahı ve ilerlemesi, çiffçiler arasındaki sevgi dolu dostluğa ve barış, adalet ve işbirliğinin paylaşılan değerlerine. Teşekkür ediyorum. Supernova’nın uzun sıcak aile günleri ve ebedi bir dostluğumla birlikte olması gerekir.
Çok teşekkür ederim.
Bangladeş Büyükelçisi Amanul Haq’ın konuşmasının hemen akabinde kürsüye Sağlık Bakanı Kemal MEMİŞOĞLU geldi.
Bangladeş’in Ankara Divan Oteldeki resepsiyonununda Türkiye’yi temsil eden Sağlık Bakanı Bakanı Kemal MEMİŞOĞLU da konuşmasında şunları söyledi: “Değerli dostlar, ülkelerimiz arasındaki sağlık alanında var olan ilişkilerin geliştirilmesi ve derinleşmesinin önem arz ettiğine inanıyorum. Sağlık alanındaki ilişkilerimiz daha geniş ve işbirliği potansiyeline sahiptir. Bu anlamda 2010 yılında imzalanan iş birliği anlaşması önem arz etmektedir.
Bakanlığımız, insani yardım çalışmalarına aktif katkı sunmaktadır. Türk sahra hastanesi hastalara sağlık hizmeti sunmaktadır. Bu büyük insani kültür paylaşımında, ülkelerimiz arasındaki dayanışmanın somut örneğini teşkil etmektedir.
Sözlerimi sonlandırırken, BANGAL yılı ve bağımsızlık günü vesilesiyle en içten dileklerimi sunuyor, Bangladeş’in, barış, refah ve huzuruna verdiğimiz katkı her zaman önceliğimiz olmaya devam edecektir. Bangladeş milli gününü kutluyor, hepinize teşekkür ediyorum.”
Konuşmalardan sonra resepsiyon için özel olarak hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Pasta kesiminin ardından davetlilere Bangladeş ve Türk mutfağından özenle hazırlanmış yemekler ikram edildi.
Resepsiyon, davetlilerin Büyükelçi Amanul HAQ ve Askeri Ataşe Iftequr RAHMAN ile hatıra fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Konuşmalar ve pasta kesiminden sonra Bangladeş Milli Günü resepsiyonu folklor ve müzik ekibinin gösterisiyle devam etti.
Bangladeş Milli Günü dolayısıyla Ankara’da verilen resepsiyondaki konuşmaların ve dans ve müzik gösterisİnin akabinde davetlilere Türk ve Bangladeş mutfağından lezzetli yemeklerin ikramı yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A Hizmete Alma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜRKSAT Gölbaşı Yerleşkesi’nde düzenlenen TÜRKSAT 6A Hizmete Alma Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A’nın, 9 Temmuz 2024’te uzaya fırlatıldığını, ilk test yayınının ise 17 Şubat’ta yapıldığını belirtti.
Tüm süreçlerin sorunsuz ve sıkıntısız bir şekilde tamamlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A’nın ülke ve millet için hayırlı olmasını diledi.
Tasarımından üretimine, nakliyesinden uzaya fırlatılmasına, yörüngeye oturtulmasından test aşamasına kadar projenin başarıyla ilerletilmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, projeye destek olan ve uzay sanayisine gönül vermiş tüm personeli tebrik etti.
En az 15 yıl hizmet verecek TÜRKSAT 6A ile birlikte TÜRKSAT’ın işlettiği haberleşme uydularının sayısının altıya, uzaydaki uyduların toplam mevcudunun da 10’a yükseldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yer sabit özelliği taşıyan yeni haberleşme uydusunun televizyon yayıncılığı başta olmak üzere acil durum haberleşmesi hizmetlerini de geniş bir kapsama alanında sunacağını söyledi.
Kesintisiz televizyon yayıncılığı açısından kritik önem taşıyan TÜRKSAT 6A ile televizyon yayını yapılan uyduların artık yedeklenebileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzay iletişim ve haberleşme sektörleri için atılmış çok büyük bir adım olan TÜRKSAT 6A uydusunun ülke ve millet için hayır getirmesini temenni etti.
Özellikle haberleşme uyduları gibi teknolojilerin dışa bağımlı olmadan üretilmesinin millî güvenlik açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi. Yeni haberleşme uydumuz, yerli ve millî teknoloji üretme hedefimiz doğrultusunda 20 yıla yayılan titiz, yoğun ve meşakkatli bir çalışmanın ürünüdür.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu noktaya gelmenin kolay olmadığını belirterek, hayata geçirilen teknoloji transfer programıyla 3A, 4A ve 4B uydularının üretiminde TÜRKSAT mühendislerinin de yer almasını sağladıklarını anımsattı.
Devamında 5A ve 5B uydularının yapımında 12 mühendisi tasarım, üretim ve test başlıkları süreçlerine doğrudan dâhil ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllara sâri bu çalışmalar ve tecrübelerle uzay teknolojileri alanında pek çok kritik eşiğin aşıldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece en yüksek yerlilik oranına sahip TÜRKSAT 6A uydusunu üretme imkân, yetenek ve tecrübesine sahip olunduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapamayız’ diyenlere inat, ‘Biz yaparız, hatta daha iyisini yaparız’ dedik. Karamsarlık aşılayanlara, kendi ülkesinden, kendi milletinden umudunu kesenlere asla kulak asmadık. Yani yılmadan, yorulmadan, inanç, sabır ve azimle çalışarak bugünlere kadar hamdolsun alnımızın akıyla geldik. Bugünkü başarı, lafa her başladıklarında ‘Bizden bir şey olmaz’ diyerek gençlere umutsuzluk aşılayan eşik zihniyete indirilmiş ağır bir darbedir” diye konuştu.
Mühendislere ve Türkiye’nin uzaydaki varlığına güç katanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıldır olduğu gibi önce hayalleri hedeflere sonra da hedefleri gerçeklere dönüştürmeye devam edeceklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve millî haberleşme uydusu ile TÜRKSAT’ın hizmet verdiği alanın, Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya’yı da kapsayacak şekilde daha da genişleyeceğini belirterek, “Uydularımızın dünya genelinde ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyara yükselecek” ifadelerini kullandı.
Teknoloji transferi ve tecrübe kazanımı sayesinde Türkiye’nin artık uydu ve bileşenlerinin tasarım ve üretiminde önemli bir pazar payına sahip olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, devrim niteliğindeki bu projeyle, yerli ve millî bir haberleşme uydusu platformuna sahip olunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana paydaşların yanı sıra alt yüklenicilerle birlikte uydu üretim ekosistemi kurarak, birçok kurum ve kuruluşun uzay sanayisine katkı vermesini sağladıklarını kaydederek, şöyle konuştu: “Tüm aşamalarda aktif roller üstlenen onlarca mühendis ve personelimizle birlikte uydu ve uzay teknolojileri için insan kaynağı yetiştirmiş olduk. Proje paydaşlarının geliştirdiği ekipmanlarla uluslararası ölçekte rekabet edebilme düzeyine eriştik. İhracat kapasitemizi daha da güçlendirdik. SpaceX ile ortak çalışmalar yürütme yanında fırlatma süreci de TÜRKSAT tarafından yönetildi. Dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasını yani 5 milyarlık bir nüfusu ihtiva eden kapsama alanıyla uzay çalışmaları ve uydu yayıncılığında parmakla gösterilen ülkeler arasına girdik.”
Elde edilen bu kazanım ve etkinliklerle millî uydu markası oluşturma ve millî uzay şirketi kurulması noktasında önemli bir fırsatın yakalandığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecekteki ay ve derin uzay görevleri, haberleşme uyduları ve takım uydu projelerinin hayata geçirilmesinde de yine bu birikimden istifade edeceğiz” dedi.
Çıtayı sürekli yukarıya çıkartarak hedeflere ulaşacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyadaki gelişmelere baktığımızda şu gerçeği hepimiz görmekteyiz, Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmaktadır. Küresel sistemde hak ettiğimiz yere gelmeye çok yakınız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiç kimsenin bu fırsatı heba etmesine izin veremeyeceklerini vurgulayarak, daha önce dünyada benzer değişimler olurken, Türkiye’nin kendi iç çekişmeleriyle meşgul olduğunu anımsattı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilimsel ve teknolojik ilerlemeler yaşanırken biz millet olarak enerjimizi gereksiz, faydasız, boş tartışmalarla harcadık. Türkiye’nin dışarıyla ilgilenmemesi için her şey yapıldı, her şey denendi. Mezhep, köken, görüş farklılıkları üzerinden bizi iç meselelerimizle meşgul ederek, Türkiye’yi küresel rekabette minder dışına itmeyi başardılar. Bizimle aynı ligde olan ülkeler, teknolojide birbirleriyle kıran kırana bir yarış içindeyken, hatırlayın bu ülkenin gündemi, başörtüsüydü, sakaldı, sarıktı, çarşaftı, irtica idi, yeşil sermayeydi. Kendilerine bir iç düşman ürettiler ve Türkiye’yi o iç düşmanla oyaladılar. Peki, sonuçta ne oldu? Türkiye kaybetti, millet kaybetti. Eller koşar adım ilerlerken, biz yıllarca yerimizde saydık. Rakiplerimizle aramızdaki mesafenin açılmasına engel olamadık. Ekonomide, demokraside, dış politikada, toplumsal barış ve huzurda çok ağır faturalar ödemek zorunda kaldık.”
“TÜRKİYE’NİN İSMİ, BÖLGESİNİN BİR KUTUP BAŞI OLARAK HER PLATFORMDA DAHA FAZLA ZİKREDİLİYOR”
Bugün de dünyanın büyük bir dönüşümün arifesinde olduğunu, gümrük tarifeleri restleşmeleri ile küresel ticaretin kurallarının kökten değiştiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut krizlerin çözülemediği gibi her gün yeni bir gerilime uyanıldığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası sistemin, Gazze’deki soykırımla birlikte itibarını iyice kaybettiğine işaret ederek, şunları kaydetti: “Batı dünyası ve kurumları eski etkinliğini tamamen yitirmiş durumda. Yapay zekâ teknolojilerinin nereye varacağını kimse kestiremiyor. Yani eski sistem hızla yıkılırken, yerine ne konacağını tam olarak kimse kestiremiyor. Türkiye’nin ismi, bölgesinin bir kutup başı olarak her platformda daha fazla zikrediliyor. Ama böylesi kritik bir dönemde bakıyorsunuz, ana muhalefet partisi eliyle Türkiye tekrar tartışmaların, eski kavgaların içine çekilmek isteniyor. Ülkemize geçmişte bedel ödetmiş bayat senaryolar yine bu çevrelerin figüranlığında tekrar tedavüle konulmaya çalışılıyor. Sokaklarımızın terörize edilmesinden, Türkiye’nin Batıya ve batılı medya kuruluşlarına pervasızca şikâyet edilmesine, üniversite ve lise gençliğinin kışkırtılmasından, boykot çağrılarıyla ülke ekonomisine zarar verilmesine kadar tüm tuşlara aynı anda basılıyor.
Son olarak gerilim ve istismar siyasetlerine Gazze soykırımını alet ettiler. 50 bin masum katledilirken, ‘bize ne Filistin’den’ diyerek tam 18 aydır sustukları, topraklarını savunan Filistinli direnişçilere ‘terörist’ iftirası attıkları bir insani trajediden siyasi rant sağlamaya çalıştılar. Şunu açık ve net söylemek isterim, oyuncular değişmiş olsa da oynanan oyunun aynı olduğunu biz biliyoruz. Milletimiz de ne yapılmaya çalışıldığının gayet farkında. Dolayısıyla ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, arzu ettikleri kaos ve kargaşa ortamını bir türlü oluşturamıyorlar. Hükûmet olarak biz de hizmet ve eser siyasetimizden kopmayarak onların tuzağına düşmüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Türkiye’nin en stratejik projelerinden biri olan Silvan Sulama Tüneli’nin kazılarına başlayarak neticeyi aldıklarını anımsattı.
“TARİHÎ BİR BAŞARI HİKÂYESİNE ŞAHİTLİK EDİYORUZ”
Yine geçen hafta İstanbul Havalimanı’nda eş zamanlı üçlü bağımsız pist dönemini başlattıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Amerika’dan sonra bu uygulamayı hayata geçiren ikinci ülke olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin “oraya uçak inmez” dediği havalimanına artık aynı anda üç uçağın inip kalktığına dikkati çekerek, “Bugün de hamdolsun TÜRKSAT 6A’yı devreye alıyoruz. Bundan 31 yıl önce TÜRKSAT 1B uydusu ile başlayan uzay maceramızı çok daha yüksek bir düzeye eriştirmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz. İnançla, azimle, emekle her cümlesi bilgi, tecrübe ve alın teriyle yazılmış tarihî bir başarı hikâyesine hep birlikte şahitlik ediyoruz.”
Projede yer alan kurumlarla, mühendislerle, çalışanlarla ne kadar iftihar edilse az olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bütün bunlar, inşa edilmekte olan Türkiye Yüzyılı’nın müjdeleridir. Allah’ın izniyle çok daha iyi yerlerde olacağız. Gençlerimize güçlü, müreffeh ve itibarlı bir Türkiye teslim edeceğiz. Milletimizin desteğiyle çıktığımız bu yolda Rabbim hepimize yardımcı olsun. Bizi daha nice başarılara ulaştırsın diyorum. Bu vesileyle 15 Temmuz hain darbe girişiminde FETÖ’cü teröristler tarafından burada şehit edilen Ahmet Özsoy ve Ali Karslı kardeşlerime Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. İlk yerli ve millî haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’nın bir kez daha ülkemiz ve milletimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Projede emeği, katkısı, alın teri ve fikir teri olan tüm kardeşlerimi kutluyorum.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.