Cumhurbaşkanı Erdoğan, askerler ile iftar programında yaptığı konuşmada, “Şehit kanlarıyla sulanmış kendi öz yurdumuzda hür, başı dik, onurlu ve huzurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak; oyunları bozmaya, hain emelleri kursaklarda bırakmaya devam etmekten başka çaremiz yoktur. Bu bakımdan, ‘güçlü bir orduya’ sahip olmak, bizim için tercihten öte mecburiyettir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan, 4. Kolordu Komutanlığı’nda düzenlenen iftar programında Mehmetçiklerle bir araya geldi.
Buradaki konuşmasına Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm mensuplarını selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 ayın sultanı Ramazan’ı tebrik etti. Rahmet kapılarının sonuna kadar açıldığı bu mübarek ayda askerlerle beraber olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin bekası ve milletin güvenliği için canı pahasına görev yapan askerlere başarılar diledi.
“ÇANAKKALE BİR MİLLETİN KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞUŞUNU MÜJDELEYEN DİRENİŞ RUHUDUR”
“Rabbim, askeri, polisi, jandarması, güvenlik korucusu ve istihbaratçısıyla tüm güvenlik güçlerimizin yardımcısı olsun. Onları her türlü kazadan, beladan, saldırıdan, ihanetten muhafaza eylesin” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün Çanakkale Deniz Zaferimizin 109’uncu yıl dönümünü idrak ediyoruz. Sabah ilk olarak Çanakkale’de aziz şehitlerimizi ziyaret ettik. Dünyanın en modern ordularına karşı ‘Çanakkale geçilmez’ dedirten o büyük kahramanları rahmetle, tazimle yâd ettik. Çanakkale Savaşları ile birlikte İstiklal Harbimizde, Kıbrıs Barış Harekâtında, terörle mücadelede, 15 Temmuz’da vatanı için, bayrağı için, hürriyeti için, onuru için toprağa düşen şehitlerimize de bu vesileyle Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Burada şu hususun altını çizmek istiyorum, Çanakkale sadece bizler için bir deniz zaferi değil. Bir milletin küllerinden yeniden doğuşunu müjdeleyen direniş ruhudur. Çanakkale, bir iman okyanusudur ve o iman okyanusunda 20’nci Yüzyılın Haçlı Ordusu Çanakkale’ye gömülmüştür. Çanakkale, tarihin en büyük deniz zaferlerinden birisi olduğu kadar, aynı zamanda parçalanmak istenen bir devletin, yok edilmek istenen bir milletin yeniden ayağa kalktığı, imanını ve inancını tazelediği büyük bir kıyamdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale Deniz Zaferi’nin, geçen sene 100’üncü yılı gururla kutlanan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni doğuran ana, büyüten beşik olduğuna işaret ederek, “Milletçe hep beraber Çanakkale ruhuna ne kadar sıkı sahip çıkarsak, geleceğimize o derece güvenle bakacağımıza inanıyorum” dedi.
“ŞEHADET ŞUURUNUN ZAYIFLAMASINA İZİN VEREMEYİZ”
Kahraman Mehmetçiklerin yanı sıra istikbalin güvencesi olan gençlerin de şehitlik ve şehadet bilincine sahip olmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Asker millet olarak nam salmış, bu vasfıyla dünyada temayüz etmiş bir milletin mensupları olarak, bizi biz yapan temel değerlerden şehadet şuurunun zayıflamasına asla izin veremeyiz. Her karışında bir aslanın yattığı vatan topraklarını başka türlü muhafaza etmemiz mümkün olmaz. Bu gerçeğe yakın tarihimizde defalarca şahitlik ettik. Kıbrıs Türkleri daha bundan yarım asır önce soykırımın eşiğinden döndü. 1974 Barış Harekâtında ülkemizin dört bir köşesinden subayı, astsubayı, eriyle tam 498 Mehmedimiz şehit oldu. Tüm baskılara rağmen, şayet Türkiye’nin müdahalesi olmasaydı, bugün ne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olurdu ne de Kıbrıs Türkleri kalırdı. Hatta belki de güneye yüklenmiş olsaydık, bugünün bir evladı olarak söylüyorum, artık güney-kuzey diye bir şey kalmaz, tamamen Kıbrıs bizim olurdu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40 yıllık bölücü terörle mücadelede vatan topraklarının müdafaası için henüz hayatlarının baharında binlerce şehidin verildiğini anımsatarak, son olarak 15 Temmuz’da 253 vatandaşın istiklal ve istikballeri uğrunda kahramanca toprağa düştüğünü kaydetti.
DEAŞ’ından DHKP-C’sine kadar envaiçeşit terör örgütlerinin eylemlerinde ve sınır ötesi operasyonlarda vatan uğrunda hiç düşünmeden canlarını feda edenlerin olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yani 1071’den beri hem bu toprakları vatan yapmak hem de ebedi ve ezeli vatanımız olarak muhafaza etmek için can verdik, kanımızı döktük, mücadele ettik ve bedel ödedik. İnşallah bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla vatanımıza, ezanımıza, bayrağımıza sahip çıkmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.
“BİZ, CAYDIRICILIĞINI HER ZAMAN EN ÜST SEVİYEDE TUTMASI GEREKEN BİR ÜLKEYİZ”
“Sevgili Mehmetçiklerimiz, şu gerçeği asla unutmamalıyız. Kimsesizlerin kimsesi olan Türkiye Cumhuriyeti var olduğu, köklerine sahip çıktığı, mazluma kol kanat gerdiği müddetçe emin olun bize yönelik saldırıların da ardı arkası hiç kesilmeyecektir” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizler, millet olarak ilayı kelimetullah davamızı yücelttiğimiz sürece, bizi bu topraklardan kazıma planları hiçbir zaman son bulmayacak. Şehit kanlarıyla sulanmış kendi öz yurdumuzda hür, başı dik, onurlu ve huzurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak, oyunları bozmaya, hain emelleri kursaklarda bırakmaya devam etmekten başka çaremiz yoktur. Bu bakımdan güçlü bir orduya sahip olmak bizim için tercihten öte bir mecburiyettir. Biz, caydırıcılığını her zaman en üst seviyede tutması gereken bir ülkeyiz, bir milletiz, bir orduyuz. Türk Milleti olarak bizi hasımlarımıza karşı ancak kendi bileğimiz, kendi kuvvetimiz, kendi geliştirdiğimiz imkân ve kabiliyetlerimiz koruyabilir. 20 sene önce biz yüzde 20’lerdeydik ama şimdi yüzde 80’lerdeyiz. Yüzde 20 yerli millîye sahipken, şimdi hamdolsun yüzde 80 yerli millî olarak silahımıza, araç gereç, mühimmatımıza sahibiz. Ve bunlarla da asla yetinmiyoruz. Bunu çok daha ilerilere taşımak zorundayız.”
“ŞİMDİ İKİNCİ UÇAK GEMİSİNİ YAPMA KARARLILIĞIMIZ VAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin uçak gemisi yaptığını hatırlatarak, “Ne diyoruz? Yetmez. Şimdi ikinci uçak gemisini, daha da büyüğünü yapma kararlılığımız var. Paşam bu işin başında, Deniz Kuvvetleri Komutanımız ekibiyle şu anda çalışıyorlar. Şu anda arayışlarımızı da devam ettiriyoruz. İnsansız uçaklarımız ortada. Tek koldan çalışmıyoruz” diye konuştu.
Denizin altında da insansız denizaltıları yapmanın gayreti içerisinde olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bunu da başaracağız, bu işi de hâlledeceğiz. Yani elin oğlu yapar da biz niye yapmayalım? Biz niye yapamayalım? Bizde bu kabiliyet, beyin var. Evelallah bunları da başaracağız” ifadelerini kullandı.
“HER ALANDA TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İş başa düştüğünde, ne üyesi olduğumuz ittifakların ne de görevi küresel barışı korumak olan uluslararası yapıların hiçbir işe yaramadığını yakın dönemdeki acı tecrübelerden biliyoruz. Biz, işte bunun için sürekli yerli ve millî savunma sanayi diyor, her alanda tam bağımsız Türkiye için çalışıyoruz. Onun için dikkat ederseniz, birçok yerde konuşmalarımızda artık kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz dedik ve kestik. Bunu Cudi’de yaptık, Gabar’da yaptık, Tendürek’te yaptık, Bestler Deresi’nde yaptık. Yaptık da yaptık. Bundan sonra da yapacağız. Sınır ötesi de yapacağız. Yani ‘sınır ötesi, ne işiniz var orada’ diyenlere karşı, kimler olduğunu biliyorsunuz, cevabımız oralara yaptığımız operasyonlardır. Biz işte bunun için güçlü Türkiye, güçlü ordu diyor, milletimizin birliğinin ve kardeşliğinin en büyük dayanağımız olduğunu ifade ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kahraman ordunun vatan müdafaası görevini en güzel şekilde yerine getirmesi için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadıklarını vurguladı.
Yirmi, otuz sene öncesinde Türkiye’nin toplu iğne yapamayacak durumda olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Komutanlarım da o süreçleri gayet iyi bilir. Amerika’sı, Batı’sı bize normal tabanca vermiyordu. Kesti attı. Biz seninle müttefikiz. Vermiyordu ama şimdi onlara biz yerli tabanca satıyoruz. Onlar sıraya giriyor. İş bu noktaya geldi. Eğer çalışırsan senin de olur ama çalışmazsan onların kapısında kul köle olursun. Artık bunları aştık. Şimdi biz de tabancanın yanında orta menzilli tüfeklerimizin daniskasını üretiyoruz. Bunda da sıraya giriyorlar. Hele hele şimdi mühimmatta çok çok öndeyiz. 155’liklerde sıraya girenler var, isteyenler var. Onlar sıraya giriyor, istiyorlar, biz de yetiştiremiyoruz. Ama bu noktaya geldik. Çalışırsan senin de oluyor.”
“AMACIMIZ, EVLATLARIMIZA YOLU DA BAHTI DA AYDINLIK BİR TÜRKİYE TESLİM ETMEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eli kanlı terör örgütlerine karşı yürüttükleri zorlu mücadelenin başarıya ulaşması için askerlere her türlü desteği verdiklerini, vereceklerini dile getirdi.
Bir süredir sabırla uyguladıkları terörü kaynağında kurutma stratejilerinin müspet neticelerini sınırlar içinde ve dışında görmeye başladıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Silahlı insansız hava araçlarımızla, kendi ürettiğimiz mühimmatlarla, yerli millî silahlarımızla nerede bir terörist varsa buluyor ve başını kopartıyoruz. Operasyonlarımız neticesinde, artık can çekişen, iyice köşeye sıkışan ve bitme noktasına gelen bu kiralık katil sürülerinin yeniden palazlanmasına, milletimizin başına tekrar bela olmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Kimin projesi olduğuna bakmadan güney sınırlarımızın ötesinde bir teröristan kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Irak hududumuzun güvenliğini bu yaz itibarıyla komple garanti altına alacak, Suriye’de yarım kalan işimizi de mutlaka tamamlayacağız. Amacımız, evlatlarımıza terörün karanlık gölgesinden tamamen kurtulmuş, yolu da bahtı da aydınlık bir Türkiye teslim etmektir. Bölgemizde terörün olmadığı bir iklimi tesis etmeyi sadece şehitlerimize değil aynı zamanda gelecek nesillere yönelik bir borç olarak görüyoruz. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun. Askerlik mesleğini seçerek bu kutlu yola yöneldiğiniz için sizleri tebrik ediyorum. Bir cennet bahçesine girercesine toprağa giren aziz şehitlerimizi şu mübarek Ramazan akşamında rahmetle yâd ediyor, gazilerimize sağlıklı ve huzurlu bir ömür diliyorum. Şahsım, ailem, tüm milletim adına hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.”
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, e-ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli “proaktif denetim” yaklaşımını hayata geçireceklerini belirterek, “Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak.” dedi.
Bakan Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılımıyla Ticaret Bakanlığı’nda düzenlenen Ürün Güvenliği Haftası Açılış Konferansı’nda konuştu.
Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğinin, yalnızca teknik ve idari bir konu değil, güçlü, kapsayıcı ve güncel mevzuatın günlük hayata yön verdiği bir alan olduğunu söyledi.
Bu alanda sadece kamu kurumlarının değil, özel sektörün ve tüketicilerin de etkin rolünün bulunduğuna dikkati çeken Bolat, güvenli ve mevzuata uygun üretim yapan firmaların emeğinin karşılığını alabildiği, kuralları ihlal edenlere ise gerekli müdahalenin uygulandığı ve tüketicilerin gönül rahatlığıyla alışveriş yapabildikleri yapıyı oluşturmanın temel sorumlulukları olduğunu anlattı.
Bakan Bolat, Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi’nin (TAREKS) devreye alındığı 2011’den bu yana ithalatta toplam 49 milyar sanayi ürününün denetlendiğini, uygunsuz bulunan 424 milyon ürünün ülkeye girişinin engellendiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Bugüne kadar tarım ürünlerinde 31 milyar ürün ticari kalite standartlarına uygunluk açısından denetlenmiş ve yapılan denetimler dış pazarlarda Türk malı imajının korunması hedefimize doğrudan katkı sağlamıştır. Bu denetimlere ek olarak, iç piyasada yerli ve ithal tüm ürünlere yönelik 2009’dan bu yana yapılan denetimlerde 708 milyon adet uygunsuz ürün bulunmuştur. Yapay zeka destekli yeni sistemlerimizle, hem denetim kapasitemizi artırıyor hem de kaynaklarımızı daha verimli kullanarak daha hızlı, hedefe odaklı ve önleyici denetimler gerçekleştiriyoruz.”
“TAREKS’i baştan sona yeniliyoruz”
Ürün Güvenliği Haftası’nın bu yılki konusunu “e-Ticaret Ürün Güvenliği” olarak belirlediklerini dile getiren Bolat, vatandaşların güvenle alışveriş yapabilmeleri için sadece mevzuatla değil, altyapı ve denetim sistemleriyle de kendilerini sürekli yenilediklerini söyledi.
Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğini doğrudan güçlendirecek bazı yeniliklere dair de şu bilgileri verdi:
“Ürün güvenliği denetimlerinin dijital kalbi konumundaki TAREKS’i baştan sona yeniliyoruz. Sistem kurulduğu günden bu yana sayısız başarıya imza attı. Ancak zamanla sistemin yenilenmesi zorunlu hale geldi. Yapay zekanın üretim süreçlerine dahil olduğu bu yeni dönemde, ithalat denetimleri sistemimizde, uygunsuz ürünlerin piyasaya arzını engelleme misyonumuzu dijital dönüşüm hedefleriyle harmanlayarak yapay zeka destekli yeni bir yapı tasarladık. Yeni sistemimizde, yapay zeka tabanlı, skor bazlı bir risk analizi modeline geçtik.”
Yeni yapıyla riskli ürün getiren firmalar üzerinde daha çok yoğunlaşılmasını, bu sayede güvenli ve yasalara uygun ürün ithal eden firmaların haksız rekabetten daha iyi korunmalarını sağlayacaklarını dile getiren Bolat, hedef odaklı denetim gerçekleştirip denetimlerde daha yüksek oranda uygunsuzluk tespit etmeyi ve böylece denetim kaynaklarını daha etkin kullanmayı amaçladıklarını ifade etti.
Ticaret Bakanı Bolat, yeni TAREKS’in sadece daha akıllı değil, aynı zamanda daha kolaylaştırıcı olduğuna dikkati çekerek, eskiden noter kanalları ve fiziksel belgeler üzerinden yürütülen firmaların TAREKS üzerinden yetkilendirme sürecinin, MERSİS, ESBİS ve KPS entegrasyonları sayesinde dijitalleştiğine işaret etti.
Bir diğer yeniliğin ise yeniden yapılandırılarak ihracatçıların kullanımına sunulan “Ticarette Teknik Engeller Platformu” olduğunu bildiren Bolat, yeni platformla artık ihracatçıların, tüm ülkelerde mevcut olan teknik engellere ve o ülke pazarlarına girişte talep edilen belge ve bilgilere tek elden ulaşabileceklerini anlattı.
Bakan Bolat, söz konusu platform sayesinde, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi ülkelerin ürünlere ilişkin mevzuatlarında yapmayı öngördükleri değişiklik ve düzenlemeleri, henüz planlama aşamasında iken ihracatçılarla paylaşabileceklerini belirterek, bu sayede, ihracatçıların sahada daha fazla yer alabileceklerini ve hedef pazarların tüm süreçlerine daha güçlü etki edebileceklerini bildirdi.
“Yapay zeka temelli proaktif denetim yaklaşımını hayata geçiriyoruz”
Öte yandan, e-ticarette de yeni bir denetim dönemini başlatacaklarını kaydeden Bolat, “e-Ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli ‘proaktif denetim’ yaklaşımını hayata geçiriyoruz. Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak. Adil rekabetin teminatı etkin denetimdir.” diye konuştu.
Her gün binlerce ürünün, fiziksel mağazalar yerine çevrim içi platformlar üzerinden evlere ulaştırıldığını dile getiren Bolat, bu doğrultuda, e-ticarette ürün güvenliğini temin etmek amacıyla, kapsamlı ve güçlü mevzuat altyapısı oluşturduklarının altını çizdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, yeni mevzuatla, vatandaşların çevrim içi alışverişlerini güven içinde yapabilmeleri için satış ilanlarında açıklık ve sorumluluğun esas alındığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Düzenlemeyle, yurt dışı kaynaklı internet sitelerinden doğrudan ülkemize satışa sunulan ürünler için Türkiye’de yerleşik bir iktisadi işletmeci bulunması zorunlu hale getirildi. e-Ticaret platformlarının ‘ürün güvenliği temas noktası’ belirlemesi zorunlu tutulmuştur. Bakanlık olarak bu mevzuatın etkin şekilde hayata geçirilmesini sağlamak için Avrupa Birliği (AB) destekli bir proje başlattık. Projeyle internet üzerinden satılan güvensiz ve mevzuata aykırı ürünleri tespit edebilmek için yapay zeka destekli bir tarama yazılımı geliştirdik, sistemle platformlardaki riskli içeriklere hızlı ve proaktif müdahale imkanı oluşturmayı hedefliyoruz.”
“Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmemize yardımcı olacak”
AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilcinskas da son zamanlarda yapay zeka ve dijital çözümlerin oldukça önemli hale gelmeye başladığını belirterek, hem AB’de hem de Türkiye’de e-ticaret hacminin kayda değer artışlar yaşadığını ifade etti.
Bu artışın tüketici güvenliği ve siber güvenlik gibi hususları gündeme getirdiğini bildiren Vilcinskas, “Gelecekte artan rekabet gücü, dijital çözümlerin benimsenmesi, araştırma, inovasyon ve güvenli ürünler alanında AB’nin desteğine güvenebilirsiniz. Bu haftanın ve projenin, harika işbirliğini geliştirmemize, ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmemize yardımcı olacağını umuyorum.”dedi.
Ticaret Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Hakkı Karabörklü de uluslararası ticaretin hem anahtarının, hem de kilidinin ürün güvenliği olduğuna dikkati çekerek, ürün güvenliğinin can, mal ve çevrenin korunması, verimliliğin sağlanması ile haksız rekabetin önlenmesi gibi fonksiyonlarıyla sürdürülebilir kalkınma bakımından büyük önem oluşturduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir Büyükelçisi Boumediene Guennad’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Guennad, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Büyükelçisi İlkhom Khaydarov’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Khaydarov, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.