Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankırı mitinginde yaptığı konuşmada, “Savunma sanayinde her gün yeni bir başarıya imza atıyoruz. Bir dönem tabanca bile yapamıyorken bugün kendi gemimizi, tankımızı, füzemizi, savaş uçağımızı imal eder hâle geldik” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankırı Belediye Meydanı’nda düzenlenen Çankırı mitingine katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasında, emniyetten alınan rakamlara göre mitinge 45 bin kişinin katıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankırı’da olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu aktardı.
Şimdiye girdikleri bütün seçimlerde Çankırı’nın desteğini ve hayır dualarını gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çankırı bizi hiç yalnız bırakmadı. Rekor oy oranlarıyla davamıza, mücadelemize sahip çıktı. Çankırılı kardeşlerimiz sözlerine sadık olduklarını 14-28 Mayıs seçimlerinde bir kez daha gösterdi. Milletvekilliğinde ve Cumhurbaşkanlığında yüzde 78’e yaklaşan oy oranıyla Cumhur İttifakı’na destek vererek tarih yazdınız” ifadelerini kullandı.
Çankırı’ya bugüne kadar mahcup olmadıklarını yine olmayacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Kentsel dönüşüm bizden, TOKİ bizden, fabrikalar da Başkan Hüseyin Bey’den. Sizlerin bu hâlini gördükten sonra Cumhurbaşkanı olarak sizlerin yanındayım. Çankırı’ya olan minnet borcumuzu daha fazla çalışarak, daha fazla ter dökerek, daha fazla eser ve proje üreterek ödeyeceğiz Yanlış yok değil mi? Bunun için 31 Mart çok ama çok önemli. Sizlerden 31 Mart’ta bir kez daha destan yazmanızı bekliyorum.”
“BİZİM GÜNDEMİMİZDE İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ ASRA TÜRK MÜHRÜNÜ VURMAK VAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mart ayının başından bu yana 23 şehri ziyaret ettiğini belirterek, yarın Ankara’da, pazar günü ise İstanbul’da miting yapacağını söyledi.
Miting programının yanı sıra yaptığı diplomatik faaliyetler hakkında da bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizim gündemimizde deprem bölgesi var. Bizim gündemimizde dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimiz var. Bizim gündemimizde aziz milletimizi layıkıyla temsil etmek var. Bizim gündemimizde içinde bulunduğumuz asra Türk mührünü vurmak var. Bizim gündemimizde ülkemizin ekonomisini güçlendirmek, ihracatını arttırmak, tanımını, turizmini, sanayisini geliştirmek var. Bizim gündemimizde Türkiye’yi dünyanın devler ligine yükseltmek var. Savunma sanayinde her gün yeni başarıya imza atıyoruz. Bir dönem toplu iğne üretemezken, tabanca bile yapamıyorken, bugün kendi gemimizi tankımızı, füzemizi, savaş uçağımızı imal eder hâle geldik.”
“2028 YILINDA KAAN’I HAVA KUVVETLERİMİZE TESLİM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “KAAN’ın göğe doğru süzülüşünü sizler de izlediniz değil mi? Uçak teker kesince sizlerin de gözü doldu, göğsü kabardı mı? Bizlere bugünleri gösteren Allah’a hamdolsun. Her türlü ambargoya rağmen beşinci nesil savaş uçağımız KAAN ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. ‘Yapamaz’ dediler yaptık. ‘Uçmaz’ dediler uçurduk. Önümüze engel çıkardılar hepsini tek tek aştık, ülkemizdeki müzmin muhalifler, ‘Kalorifer peteği’ diyerek bu başarıyı küçümsemeye çalışsalar da KAAN savaş uçağımız dostlarımıza güven, düşmanlarımıza korku salıyor. Asya’sından Avrupa’sına ve Amerika’sına bu teknolojiye sahip olmanın ne manaya geldiğini bilenler KAAN’ı çok yakından takip ediyor. İnşallah 2028 yılında KAAN’ı Hava Kuvvetlerimize teslim edeceğiz. Bu tarihten itibaren gök vatanımızı artık KAAN’la koruyacağız.”
Türkiye’nin insansız hava araçlarının başarılarını artık cümle âlemin bildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın 50’ye yakın ülkesinde TB2’ler, Akıncılar, ANKA’lar, AKSUNGUR’lar kullanılıyor. SİHA’lar terörle mücadelemizde de bize kritik kabiliyetler kazandırıyor” diye konuştu.
“SAVUNMA SANAYİNDE TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE HEDEFİNE ULAŞINCAYA KADAR DURMAYACAĞIZ”
Bölücü terör örgütü mensupları için artık hiçbir yerin güvenli olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sınırlarımızın 300-350 kilometre ötesinde teröristleri tespit ediyor, hiç ummadıkları bir anda etkisiz hâle getiriyoruz. Devletimize kastetmenin, vatan evlatlarına saldırmanın bedelini hem de çok ağır bir şekilde bu katil sürülerine misliyle ödetiyoruz. Donanmamızın amiral gemisi Anadolu’nun ardından daha büyük bir uçak gemisi yapmak için şu anda hazırlıklara başladık. Savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hedefine ulaşıncaya kadar inşallah durmayacağız, yolumuzdan geri dönmeyeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankırı ile tüm Türkiye için canla başla çalışırken CHP’nin başını çektiği muhalefetin durumunun ise gerçekten içler acısı olduğunu ifade ederek, “Ne millete hizmet etmek niyetindeler ne de bu yönde bir çabaları var. ‘Vizyon, proje, ufuk, eser, icraat’ desen zaten hak getire” değerlendirmesinde bulundu.
“Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin hizmet ve eser bıraktığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Muhalefetin bavullarla, valizlerle, çantalarla taşınan balya balya paralar dışında elle tutulur hiçbir işleri yok. Dolarlar çantalarda, bavullarda. Avrolar çantalarda, bavullarda. Nereye kadar böyle gideceksiniz? 31 Mart’a kadar. 31 Mart’ta benim milletim sizi sandıklara gömecek. Bir büroda 5-6 kişi toplanıp nereden geldiği ve nereye gittiği belli olmayan şaibeli paralarla saatlerce kule yapıyorlar. ‘Açıkla’ deyince de bu sefer panikle sağa sola saldırıyorlar.”
“TÜRKİYE’DE DARBELER DÖNEMİ AÇIK VE NET TAMAMEN KAPANMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hatırlarsanız bunlar son seçim yenilgisinin ardından ‘değişim’ diye bir şey başlatmışlardı. Güya kendilerini yenileyecek, faşist zihniyetlerini değiştirecek, milletle artık kavga etmeyeceklerdi. Sonuç tam fiyasko oldu. Genel başkanlık koltuğunda oturan kişi değişti. Ama CHP’nin cuntacı, darbeci, vesayetçi kodlarında zerre miskal dönüşüm olmadı. CHP’nin yeni genel başkanı tıpkı selefi gibi darbe sever çıktı. Öyle ki televizyonda gülerek darbenin faziletlerinden bahsediyor. Neymiş? Belli yaşın altındakiler millî iradeye kastederse bu Türkiye için iyiymiş, doğruymuş, faydalıymış. Kafaya bak ya. Bunların eski genel başkanının 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü hainlerin açtığı yoldan gittiği, tankların arasından Bakırköy Belediyesi’ne gittiği akşamı hatırlıyorsunuz değil mi? Şimdi işte bay bay Kemal’e Ankara’da bir daire tuttular, artık orada istirahat ediyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözünün nereye gittiğini bilen, aklı başında, demokrasiyi özümsemiş genel başkanların böyle şeyler söylemeyeceğini, darbelerin bu ülkeye ödettiği faturalara vakıf siyasetçilerin böyle cümleler kuramayacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde ekranlarda darbe güzellemesi yapan ana muhalefet partisi yöneticisine rastlayamazsınız. Ancak Türkiye’de özgürlükler ve demokrasi konusunda mangalda kül bırakmayanlar sandıktan umutlarını her kestiklerinde bu tür hezeyanlara sarılıyorlar. Buradan millî iradenin kalesi Çankırı’dan Özgür Efendi’ye şu gerçeği hatırlatmakta fayda görüyorum; Türkiye’de darbeler dönemi açık ve net, artık tamamen kapanmıştır. İktidara giden yolu vesayetçilerde arama devri sona ermiştir. Her kim milletin iradesine kastederse karşısında bizi bulur. 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi genci, yaşlısı, kadını, erkeğiyle 85 milyonu bulur. Siyasette değişim olacaksa bunun yolu darbe değil, sandıktır, sandık. Sandık dışında başka yollara tevessül edenlerin akıbeti hüsran olacaktır. Özgür Efendi’nin darbelerde acı çekenler, işkence görenler, hayatları kararanlar başta olmak üzere tüm Türkiye’ye bir özür borcu vardır. Kendisi hiç vakit kaybetmeden çıkıp milletimizden, Meclisimizden ve istismar ettiği gençlerimizden özür dilemelidir. Milletimiz ve uğruna bedeller ödediğimiz demokrasimiz adına biz bunun takipçisi olacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşın 31 Mart’ta “bu darbe sever zihniyete” hak ettiği dersi sandıkta vereceğine inandığını ifade ederek özellikle Çankırı’dan çok güçlü tepki beklediğini dile getirdi.
Cumhuriyet’in ilk asrını yeni geride bırakmışken hâlen millete ve millî iradeye düşman zihniyetle karşılaşmaktan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, “Bunları kendi ihtiraslarıyla baş başa bırakıp biz işimize bakıyor. Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmanın mücadelesini veriyoruz” dedi.
“ÇANKIRI’YA SON 21 YILDA 55 MİLYAR LİRA YATIRIM YAPTIK”
Milletin hayır duasını almaktan daha büyük bir bahtiyarlık olmadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu anlayışla Çankırı’ya son 21 yılda güncel rakamlarla ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz, 55 milyar lira yatırım yaptık” dedi.
Çankırı’ya eğitimde, 777 yeni derslik kazandırdıklarını ve Çankırı Karatekin Üniversitesi’ni kurduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlik ve sporda 5 bin 633 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtıklarını ve toplam 32 spor tesisi inşa ettiklerini anlattı.
Çankırılı ihtiyaç sahiplerine toplam 1 milyar lira tutarında kaynak aktardıklarını da dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlıkta şehrimize toplamda 480 yataklı 10 hastane dâhil, 26 sağlık tesisi kazandırdık. Toplam 400 yataklı Çankırı Merkez Devlet Hastanemizin inşasına devam ediyoruz. Çankırı’da ihale, proje ve arsa tedariki olan 4 sağlık tesisimiz daha var” diye konuştu.
TOKİ vasıtasıyla 4 bin 632 konutu tamamlayıp, hak sahiplerine teslim ettiklerini ve bin 584 konutun yapımının sürdüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi yeni bir adım atıyoruz, nedir bu? İnşallah TOKİ ile Millet Bahçeleri, konutlar. Bunları yapıyoruz ve belediye başkanımızla da inşallah fabrikalarımızı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidara geldiklerinde il sınırları içerisinde atık su arıtma tesisi olmadığını, bugün 9 tesisle Çankırı’ya hizmet verdiklerini söyledi.
Kentte 8 millet bahçesi projesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta ve Eldivan millet bahçelerinin yapımının sürdüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkezde Karatekin, Kızılırmak, Şabanözü’nde Yenimahalle, Yaylakent’te Cumhuriyet, Çerkeş’te Dere ve Ilgaz’da Gölpark millet bahçelerimizin de projelendirme çalışmalarına devam ediyoruz” diye konuştu.
Ulaştırma alanında yaptıkları yatırımları da anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu 246 kilometreye çıkardıklarını belirterek Çankırı-Çevre Yolu’nun da dâhil olduğu Çankırı-Ankara hududu yolu, Ankara hududu-Şabanözü yolu, Orta-Şabanözü yolu ve Kurşunlu-Korgun yolunun yapımına devam ettiklerini aktardı.
Kastamonu-Çankırı yolundaki çalışmaların sürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 tek köprü, 1 çift köprü, 3 köprülü kavşak ve 15 Temmuz İstiklal Tüneli’ni tamamladıklarını bildirdi.
Çankırı VADEMSAŞ Makas ve Makas Sistemleri Fabrikası ile yüksek hızlı trenlerin makaslarının üretildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fabrikanın yılda 810 adet konvansiyonel ve hızlı tren makası üretme kapasitesi mevcut. Irmak-Karabük-Zonguldak hattı sinyalizasyon ve telekomünikasyon tesislerini yaparak, modernize ettik. Bu hattı elektrikli hâle getirmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.
“ÇANKIRI’NIN İÇME SUYU MESELESİNİ BİZ ÇÖZDÜK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankırı’ya 12 baraj, 7 içme suyu tesisi 19 sulama tesisi, 4 gölet, 38 taşkın koruma yer altı depolama tesisi ve 2 hidroelektrik tesisi inşa ettiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Çankırı’nın içme suyu meselesini biz çözdük. Yapraklı Sarıkaya Göleti’ni ihalesini Aralık 2023’te yaptık, inşaat çalışmalarına yakında başlıyoruz. Son 21 yılda inşa ettiğimiz projelerle 293 bin dekar zirai araziyi sulamaya açarak, çiftçilerimize yıllık 2,2 milyar lira zirai gelir artışı sağladık. Toplam 1 milyar 250 milyon lira yatırım tutarı olan Kızlaryolu Barajı gövde inşaatı bitti, yeniden yerleşim süreci devam ediyor. İnşallah bu süreci süratle sonuçlandırıp, 3 ilimizin 143 bin dekar bereketli topraklarını suyla kavuşturacağız. 7 bin 280 hektar alanı suya kavuşturacak Koyunbaba Barajı sulamasının yapımına devam ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankırılı çiftçilere 18 milyar lira tutarında tarımsal hibe desteği ve yatırım yaptıklarını da vurguladı.
İstihdamı desteklemek için Çankırılı işverenlere 1,2 milyar lirayı aşan prim teşviki verdiklerini de hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şabanözü, Çerkeş, Yakınkent, Kurşunlu Çavundur ve Orta’ya Organize Sanayi Bölgesi kurduk. Yani Çankırı’ya 5 Organize Sanayi Bölgesi, bir Araştırma Geliştirme Merkezi, bir Teknopark kurduk” ifadelerini kullandı.
Enerjide Çankırı’ya Atkaracalar, Çardaklı, Çerkeş, Dodurga, Eldivan, Ilgaz, Kızılırmak, Korgun, Kurşunlu, Orta, Sacak, Şabanözü ve Yaylakent’e doğal gaz arzını sağladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilerle “Yaparsa AK Parti yapar” sözlerini tekrarladı.
Alana kurulan ekrandan yatırımların izletilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu millete efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geldiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah 31 Mart’tan sonra bunlara, yerel yönetimlerle iş birliği hâlinde çok daha fazlasını Cumhurbaşkanı kardeşiniz, ekibiyle ilave edecektir. İl ve ilçe belediye başkan adaylarımızı ben sizlere emanet ediyorum. 31 Mart’a kadar gece gündüz çalışıyoruz değil mi?” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51. yıl dönümünde, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenleri için gittiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Ercan Havalimanı’nda resmî törenle karşıladı. Karşılamada, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri de yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ da KKTC’ye ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MSÜ Kurmay Subaylar Mezuniyet Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedeflerimize doğru kararlı, ümitli ve dikkatli bir şekilde ilerliyoruz. Bu menzile vardığımızda, inşallah çok daha güçlü, çok daha müessir, çok daha muteber bir Türkiye’yi hep birlikte hayata geçirmiş olacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi Kurmay Subaylar Mezuniyet Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesinin (MSÜ) Yeni Levent Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen 14. Dönem Müşterek Komuta ve Kurmay Eğitimi ile Kuvvet Harp Enstitüleri 7. Dönem Komuta ve Kurmay Eğitimi Mezuniyet Töreni’ndeki konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başladı.
Kurmaylık eğitimlerini başarıyla tamamlayan subayların mezuniyet töreni vesilesiyle katılımcılarla beraber olmaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların şahsında Türk Silahlı Kuvvetlerinin her bir mensubuna selamlarını ve sevgilerini gönderdiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün 80’i dost ve kardeş ülkelerden gelen askerî misafir personel olmak üzere toplam 241 subayın mezuniyet heyecanına şahitlik ettiklerini kaydederek, 14. Dönem Müşterek Komuta ve Kurmay Eğitimi ile 7. Dönem Kuvvet Harp Enstitüleri Komuta ve Kurmay Eğitimlerini alınlarının akıyla nihayete erdiren her bir subayı yürekten tebrik etti.
“SİLAHLI KUVVETLERİMİZİN İSTİSNASIZ HER BİR FERDİ MİLLETİMİZİN GÖZ BEBEĞİ, UMUDU, KIVANÇ KAYNAĞIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ordumuzun farklı kademelerinde kurmay unvanıyla üstlenecekleri yeni vazifelerinde kendilerine şimdiden başarılar diliyorum. Peygamber ocağı olarak gördüğümüz silahlı kuvvetlerimizin istisnasız her bir ferdi milletimizin göz bebeği, umudu, kıvanç kaynağı ve iftihar beratıdır. Rabbim sizleri her türlü tehlikeden, beladan, musibetten korusun, yolunuzu da, bahtınızı da açık eylesin diyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan, Bosna Hersek, Endonezya, Gambiya, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs, Kuzey Makedonya, Mali, Moğolistan, Pakistan, Somali, Suudi Arabistan ve Ürdün’den gelerek burada eğitim alan misafir subayları da yürekten tebrik ettiğini belirtti.
Sahip oldukları mesleki donanımı yüksek bir vazife şuuruyla perçinleyen subayları eğiten komutanlara ve hocalara da milleti adına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, emekleri ve gayretleri için takdirlerini iletti.
“ÜNİVERSİTEMİZ, BAŞARI ÇITASINI HER GEÇEN GÜN DAHA YÜKSEĞE TAŞIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2016’da kurdukları Millî Savunma Üniversitesinin kendi alanında dünyanın önde gelen eğitim kurumlarından biri olma özelliğini sürdürdüğünü belirterek, “Silahlı kuvvetlerimizin geleceğini şekillendirecek, savunma stratejimize yön verecek, kahraman ordumuzu daha ileri noktalara taşıyacak kurmay kadrolarımız bu ocakta yetişiyor. Üniversitemiz bilhassa güvenlik, strateji ve savunma gibi disiplinlerde yüksek düzeyli eğitim, yayın ve araştırma faaliyetleriyle askerî çalışmalar noktasında dünya çapında ses getiren işlere imza atıyor. Üstlendiği misyon ve sahip olduğu vizyonla sivil asker iş birliğine çok kıymetli katkılar yapan üniversitemiz, başarı çıtasını her geçen gün daha yükseğe taşıyor” değerlendirmesinde bulundu.
“KURULUŞUNDAN İTİBAREN MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTEMİZE DAİMA DESTEK VERDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bünyesindeki harp enstitüleri, harp okulları ve meslek yüksekokulları ile ordumuza bilgili, ahlaklı, vatanına, milletine, millî iradeye bağlı subay ve astsubaylar kazandıran üniversitemize Sayın Rektör ve yöneticilerimize, üniversitemizin sivil asker eğitimci kadrosuna teşekkür ediyorum. Kuruluşundan itibaren Millî Savunma Üniversitemize daima destek verdik. Her ihtiyacında üniversitemizin yanında olduk. İnşallah bundan sonra da tüm imkânlarımızla bu güzide kurumun yanında olmaya devam edeceğiz. Değerli arkadaşlarım şu hakikati burada evvelemirde ifade etmek durumundayım. İkinci Cihan Harbi’nden sonra tesis edilen uluslararası sistemin askerî, siyasi ve iktisadi kırılmalar yaşadığı zorlu bir dönemden geçiyoruz. Ticaret, teknoloji, enerji ve kültür savaşları, askerî ve siyasi rekabetin dozunu günden güne artırıyor.”
“SAVUNMA SANAYİİNDEKİ HAMLELERİMİZLE KÜRESEL PLANDA ADINDAN SÖZ ETTİREN ÜLKELER ARASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapay zekâ, insansız teknolojiler, yarı iletkenler ve nadir toprak elementleri gibi yeni değişkenlerin, konvansiyonel stratejilerin dönüşümünü de zaruri hâle getirdiğini söyledi.
Geçmişin siper savaşlarının yerini bugün artık siber savaşlarını aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem bölgede hem dünyada yeni denklemler kurulurken, jeopolitik dinamiklerin de büyük oranda değişim ve dönüşüme uğradığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, post liberal dönem olarak da adlandırılan bu yeni gerçeklikte, Türkiye’nin güçlü bir şekilde var olması ve yeni sistemde kutupbaşı olarak yerini alması için ellerinden gelen her türlü çabayı gösterdiklerini vurgulayarak, şunları söyledi: “Bilhassa yerli ve millî yüksek teknoloji yatırımlarımızla, savunma sanayiindeki hamlelerimizle küresel planda adından söz ettiren ülkeler arasındayız. Millî Savunma Üniversitemiz burada da hayati sorumluluk üstlenmektedir. Bir yandan ülkemizin caydırıcı gücünü oluşturan kahraman askerlerimizi yetiştirirken, diğer yandan stratejik imkân ve kabiliyetlerimizin tekâmülü noktasında önemli adımlar atıyoruz. Buradan yetişen vatan evlatları bölgemizde ve dünyanın farklı ülkelerinde üstlendiği misyonlarla, küresel barış ve güvenliğin tesisine çok mühim katkılar yapıyor. Bu vesileyle tüm komutanlarımıza, tüm hocalarımıza, milletimizin istiklal ve istikbali, devletimizin bekası için fedakârca görev yapan tüm askerlerimize ve elbette Türk Silahlı Kuvvetlerimizin komuta kademesine bir kez daha tebriklerimi iletiyorum.”
Mezuniyet töreninin yanı sıra bugün Millî Savunma Üniversitesi ve bağlı birimlerinde yapımı tamamlanan altı yeni camiinin ibadete açıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, rektörlük camiiyle birlikte açılışı yapılan diğer camilerin de üniversiteye hayırlı olması temennisinde bulundu.
“SAVAŞ HUKUKUNUN, SAVAŞ AHLAKININ TEMEL İLKELERİNE HER ŞARTTA RİAYET ETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişi şanla, şerefle, sayısız zaferlerle dolu bir ordu millet olarak, tıpkı diğer alanlar gibi dünya askerî müktesebatına da çok önemli katkılarda bulunulduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Kurmaylık zekâmızı yalnızca harp sahalarında değil, cephe gerisindeki çalışmalarımızda da dost, düşman herkese gösterdik. Tarih boyunca atalarımız bir yandan yeryüzünde iyiliği, adaleti, huzur ve emniyeti hâkim kılmak için çabalarken, diğer yandan dünya tarihine geçen önemli başarılara imza attılar. Savaş hukukunun, savaş ahlakının temel ilkelerine her şartta riayet ettik. Bu noktadaki hassasiyetimizi her seferinde vurguladık. Akıncılarımızın Allah Allah nidaları cenk meydanlarından hiç eksik olmadı. Sayıca bizden katbekat nice orduyla karşı karşıya geldik. Ancak tarihimizin hiçbir döneminde en kanlı muharebe koşullarında dahi kadınlara çocuklara, yaşlılara, masum ve sivillere dokunmadık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Farklı kıtalara nizam veren idari ve siyasi teşkilatlanma kabiliyetimizi askerî taktik ve stratejilerimizle besledik, zenginleştirdik. İlk düzenli ve disiplinli ordumuzu bundan tam 2 bin 234 yıl evvel milattan önce 209’da kurduk. Modern ordularla uygulanan 10’lu sistemi dünya askerî literatürüne 2 bin yıl önce biz hediye ettik. Alplerimizle, erenlerimizle, gazilerimizle, fetih ve gaza ruhunu gönül coğrafyamızın dört bir yanına yayarken istimalet anlayışımızla aynı zamanda kalpleri de fethettik. Bugün sert ve yumuşak gücün mükemmel terkibini ifade eden akil güç, ecdadımız tarafından istimalet politikası olarak yıllarca uygulandı. Sultan Fatih’in liderliğinde 1453’te topları etkin bir şekilde kullanarak yalnızca İstanbul’u fethetmekle kalmadık, aynı zamanda savaş konseptini de baştan aşağı değiştirdik. Lojistik yapılanmadan sefer planlamasına, haritacılıktan haber alma operasyonlarına harp sahasına yeni bir ufuk kazandırdık.”
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETMEK BİZİM EN TEMEL VAZİFEMİZDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muharip unsurların sevk ve idaresinde, taktik ve manevra kabiliyetinin geliştirilmesinde dünyada eşi benzeri olmayan yeniliklere imza atıldığını dile getirerek, şöyle konuştu: “Bakınız şu örneği özellikle sizlerle paylaşmak istiyorum; Hadimü’l Harameyn-i Şerifeyn Yavuz Sultan Selim Han, Mısır seferi sırasında geçilmez denilen Sina Çölü’nü sadece 13 günde geçti. Kendisinden üç asır sonra Napolyon ordularının dahi geçemediği bu çölü üstün bir askeri zekâyla, tasarladığı ikmal ve su tedarik sistemiyle neredeyse hiçbir zayiat vermeden aşmayı başarmıştır. Aynı şekilde Malazgirt Savaşı’nda Sultan Alparslan Türk askeri dehasının bir başka örneği olan hilal taktiğini son derece başarılı şekilde uygulayarak, Anadolu’nun kapılarını ardına kadar açmıştır. Hayat ve haysiyetimiz için çarpıştığımız yedi düvele meydan okuduğumuz İstiklal Mücadelesi de hiç şüphesiz milletimizin iman ve cesaretinin yanı sıra subaylarımızın feraset ve dehasıyla zafere ulaşmıştır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu zaferlerden birinin de 26 Ağustos 1922’de Gazi Mustafa Kemal’in büyük taarruzla başlayan ve 30 Ağustos’ta Başkomutan Meydan Muharebesi’yle taçlanan harekâtı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “Subaylarımızı ‘ordunun ruhu’ olarak tanımlayan Gazi Mustafa Kemal, bu harekâta ilişkin şu değerlendirmeyi yapmıştır; ‘Her safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekât Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir.’ Her sayfasını zaferle, erdemle hakkaniyetle süslediğimiz köklü tarihimiz, askerî deha ve kabiliyet anlamında daha nice başarılarla doludur. Şehit ve gazilerimizden emanet aldığımız bu toprakları çok daha güçlü bir şekilde geleceğe taşımak büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmek bizim en temel vazifemizdir. Çalışmalarımızı şanlı mazimizden aldığımız güç ve cesaretle milletimize duyduğumuz sarsılmaz güvenle işte bu istikamette sürdürüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında savunma sanayii teknolojisi alanında yapılanlara dikkati çekti.
“İHA’larımızla, SİHA’larımızla, son teknoloji ürünü kara, hava, deniz ve haberleşme araçlarımızla bugünün savaş konseptini de yine biz belirliyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer taraftan iç cephemizi de tahkim ediyor, birliğimizi, dirliğimizi, kavlimizi güçlendirmek için tarihî nitelikte adımlar atıyoruz. Bu adımlarla Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedeflerimize doğru kararlı, ümitli ve dikkatli bir şekilde ilerliyoruz. Bu menzile vardığımızda inşallah çok daha güçlü, çok daha müessir, çok daha muteber bir Türkiye’yi hep birlikte hayata geçirmiş olacağız” ifadelerini kullandı.
Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin “Söz tirendazın çektiği oka benzer” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm dünya bilsin ki bizim birlik ve kardeşliğimiz de gerilmiş bir yay gibidir. Bu yaydan çıkan her ok, milletimizin bekasına kasteden düşman her kimse ona yönelmiştir. Okun er ya da geç hedefi tam isabetle vuracağına, kirli kuşatmaları yarıp geçeceğine, Allah’ın izniyle emperyalist planları yırtıp atacağına biz tüm kalbimizle inanıyoruz. Bundan hiçbir şüphe duymuyoruz” diye konuştu.
“İSTİKLAL VE İSTİKBAL SEVDAMIZDAN ASLA TAVİZ VERMEDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm dost, kardeş ve soydaşlarına seslendiğini belirterek, şöyle devam etti: “Gazze ve Suriye başta olmak üzere bölgemizdeki kardeşlerimizin yaşadığı ağır imtihanlar kimseyi endişeye sevk etmesin. Coğrafyamızı kana, katliama, vahşete ve gözyaşına boğmak isteyenlerin pervasızlıkları kimseyi karamsarlığa sürüklemesin. Bin yıldır yaşadığımız bu topraklarda biz nice imtihanlarla karşılaştık, nice badireler atlattık, nice musibetlere göğüs gerdik. İçeriden ve dışarıdan nice ihanete muhatap olduk. Hepsinin de üstesinden gelmeyi hamdolsun başardık. Zümrüdüanka gibi her seferinde küllerinden yeniden doğduk. Zalimler karşısında diz çökmedik, müstevliler karşısında boyun eğmedik, zorbalar karşısında teslim olmadık. Can verdik, canımızdan aziz bildiklerimizi kara toprağa verdik fakat istiklal ve istikbal sevdamızdan asla taviz vermedik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin mücadele azmine işaret ederek, “Bize ömür biçenler oldu. Bize kefen biçenler oldu. ‘Hasta adam’ dediler, ‘Bu sefer tamam’ dediler. ‘Türkler yok olacak, esir olacak’ dediler. Her defasında Türk’ün sarsılmaz imanına ve çelikten iradesine çarptılar. Her defasında Türk milletinin mücadele azmi, sabrı, cesareti karşısında kaybettiler. Bize ömür biçenlerin çoğu tarih oldu, çoğu unutulup gitti, şimdi onları kimse hatırlamıyor ama Türk milleti olarak biz hamdolsun dimdik ayaktayız, tarih yazmaya devam ediyoruz. Değerli kardeşlerim, dün vardık, bugün varız. İnşallah kıyamete kadar da var olacağız” dedi.
“BÖLGEMİZİN ÜZERİNE BARIŞ GÜNEŞİNİN DOĞMASINA KİMSE ENGEL OLAMAYACAK”
Her karışı şehit kanlarıyla mühürlenmiş kutsal vatan topraklarında özgürce yaşamaya, zalime kâbus, mazlum ve mahzun gönüllere umut ışığı olmaya ebediyen devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutulmasın ki karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu andır. Etrafımızdaki karanlık kimseyi ürkütmesin, kimsenin umutlarını kırmasın. Allah’ın izniyle bölgemizin üzerine barış güneşinin doğmasına kimse engel olamayacak. Coğrafyamızın her köşesinde huzurun hâkim olmasına kimse set çekemeyecek” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karanlıktan beslenenler, kandan ve kaostan beslenenler eninde sonunda kaybedecek. Kazanan kardeşlik olacak, insanlık olacak. Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla geniş coğrafyamızda merkezinde zulmün ve çatışmanın değil, inşallah istikrarın, adaletin, özgürlüğün ve iş birliğinin olduğu yepyeni bir sayfa açacağız. Bu coğrafyanın ebedî sakinleri olarak sırt sırta verecek, kenetlenecek, fitne tüccarlarına aldanmayacak, kurulan tuzaklara düşmeyecek, hep beraber bölgemize yönelik kirli senaryoları inşallah yırtıp atacağız” ifadelerini kullandı.
Kurmaylık eğitimlerini tamamlayan 241 subayı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin farklı kademelerinde üstlenecekleri vazifelerde her bir subaya üstün başarılar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, misafir subayların da ülkeleri, orduları ve milletleri için hayırlı görevler icra etmelerini, alacakları yeni vazifelerle aradaki gönül bağını daha da güçlendirmelerini temenni etti.
Vatan, bayrak, milletin istiklal ve istikbali için toprağa düşen tüm şehitleri rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazilere de hayırlı ve bereketli ömür diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MSÜ Kurmay Subaylar Mezuniyet Töreni öncesinde Millî Savunma Üniversitesi ve bağlı birimlerinde yapımı tamamlanan altı yeni camiinin açılışını yaptı.
Pakistan’ın Ankara Büyükelçiliği rezidansında MANGO GÜNÜ ŞENLİĞİ gerçekleştirildi.
Büyükelçiliğin rezidansının bahçesinde gerçekleştirilecek şenlik bardaktan boşanırcasına yağan yağmur sebebiyle rezidansın içinde düzenlendi.
Mango günü şenliğine Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Ekselansları Yousaf JUNAİD ev sahipliği yaptı.
Meyvelerin Kralı Mango Günü Şenliği’ne Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
Şenlik’te Türkiye’yi Ankara Valisi Vasip ŞAHİN temsil etti.
Mango şenliğinde AB Uyum Komisyonu Başkanı, Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Burhan KAYATÜRK, SESRIC Genel Müdürü Zehra Zümrüt Selçuk, Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürlerinden Cihat Erginay da yer aldı.
Mango Şenliğinde Uluslararası Taşımacılık Şirketi NOR TRANSS’ın Yönetim Kurulu Başkanı Oya ERDOĞAN da hazır bulundu.
Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Yousaf JUNAİD, Pakistan mangolarının bütün dünyada meyvelerin kralı olarak bilindiğini söyleyerek konuşmasına başladı.
Büyükelçi JUNAİD, Pakistan’ın küresel mango endüstrisindeki önemli yerine atıfta bulunarak ülkesinin önde gelen mango üreticileri arasında olduğuna da dikkat çekti.
Türklerin tatlılara olan tutkusunu hatırlatan Büyükelçi Junaid, Pakistan’ın Türkiye’ye mango ihracatını mevcudun çok ötesine taşıma konusunda iyimser bir düşünceye sahip olduğunun da altını çizdi.
Mango şenliğinde bir konuşma yapan Ankara Valisi Vasip Şahin ise Büyükelçi JUNAID ile uzun yıllardır olan dostluğunu hatırlatarak, “Benim bildiğim, Büyükelçi JUNAİD, ülkemizde görev yaptığı 10 yıldan bu yana artık Türkiye’nin bir vatandaşı gibi.” dedi.
ŞAHİN, “Büyükelçi JUNAİD, bizimle hemhal oldu hem de bizim ülkemizin bir sempatizanı veya ülkemizin bir taraftarı konumuna geldi. Türk toplumuyla gerçekten güzel bir ilişki kurdu.” şeklinde konuştu.
Büyükelçi Junaid’in Türkiye’de dostlarını artırdığını dile getiren Ankara Valisi ŞAHİN, Zannediyorum, büyükelçinin Ankara’da benden daha fazla dostu var, İstanbul’da da öyle. Kendisine teşekkür ediyoruz. Dışarda yapan sağanak yağmur biraz mekanı daraltsa da kalpleri birleştirdi ve büyüttü. Mekanlar önemli değil. Kalplerin birbiriyle irtibat kurması önemli, O’ da sağlandı” diye konuştu.
Konuşmalardan ardından, konuklara, içinde mango bulunan yemek çeşitleri, içecekler, tatlılar ve dondurma ikramı yapıldı.
Mango Günü Şenliği, konukların Büyükelçi Yousaf JUNAID ile hatıra fotoğraf çekimleriyle sona erdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.