Azerbaycan Büyükelçisi Reşad MEMMEDOV, 1991’de bağımsızlığını kazanan Azerbaycan’a en yakın devletin Türkiye olduğunu ve iki ülke arasındaki siyasi, ekonomik, ticari ve askeri ilişkilerin en üst düzeye ulaştığını söyledi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Türk dünyasının yeni bir merkez olarak oluşmaya başladığını, Türk dünyasının dünya barışına katkı sağlayacak önemli unsurlardan biri olduğunun altını çizdiklerini söyledi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde, Azerbaycan Bağımsızlık ve Silahlı Kuvvetler Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte Türkiye’yi temsil etti.
Azerbaycan Bağımsızlık ve Silahlı Kuvvetlar Günü kutlamasına Ankara’da elçilikleri bulunan ülkelerden Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, Elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
Cumhurbaşkanlığı Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezindeki Bağımsızlık ve Silahlı Kuvvetler Günü kutlamasına Azerbaycan Büyükelçisi Reşad MEMMEDOV ev sahipliği yaptı.
Azerbaycan Bağımsızlık ve Silahlı Kuvvetler Günü kutlaması iki ülkenin Milli marşlarının seslendirilmesiyle başladı.
İki ülkenin Milli marşlarının seslendirilmesinin akabinde kürsüye önce Azerbaycan Büyükelçisi Reşad MEMMEDOV geldi.
Azerbaycan Büyükelçisi Reşad Memmedov, konuşmasında, tarihlerinin en zor dönemlerinde iki ülke halklarının birbirlerine desteğini esirgemediğinin altını çizdi.
Reşad MEMMEDOV, Çanakkale Savaşı’nda Azerbaycanlıların Türk kardeşleriyle omuz omuza düşmana karşı savaştıklarını ve Kafkas İslam Ordusu’nun Bakü’yü işgalden kurtarmasının buna örnek olduğunu söyledi.
Haydar Aliyev’in, Azerbaycan’ın bir gün bağımsızlığına kavuşacağı düşüncesiyle attığı ileri görüşlü adımların Azerbaycan halkının milli kimliğinin güçlenmesine ve 20’inci yüzyılın sonlarına doğru bağımsızlık için ayağa kalkmasına yol açtığına vurgu yapan Reşad Memmedov, 1991’de Azerbaycan’ın bağımsızlığını kazandıktan sonra halkın çağrısıyla iktidara gelen Haydar Aliyev’in bir yandan Ermenistan’ın askeri işgaliyle karşı karşıya kalan, diğer yandan da ekonomik sorunlar yaşayan Azerbaycan’ın kurtarıcısı olduğunu söyledi.
1991’de bağımsızlığını kazanan Azerbaycan’a en yakın devletin Türkiye olduğunu ve iki ülke arasındaki siyasi, ekonomik, ticari ve askeri ilişkilerin en üst düzeye ulaştığını ifade eden MEMMEDOV, bağımsızlığının ilk yıllarında ekonomik zorluklarla karşı karşıya olan Azerbaycan’a destek adı altında en fazla yatırımı Türkiye’nin yaptığına dikkat çekti.
Güçlerinin ve birliklerinden geldiği ilkesinden hareketle Azerbaycan’ın şu anda Türkiye’ye en çok yatırım yapan ülke konumunda olduğunu belirten Reşad Memmedov, 2020 yılında başlayan ve 44 gün süren Karabağ Savaşı’nda Türkiye’nin siyasi ve manevi desteğini hisseden Azerbaycan’ın, bu güvenle işgal altındaki topraklarını kurtardığını da sözlerine ekledi.
Azerbaycan Büyükelçisi Reşad MEMMEDOV’un konuşmasının hemen akabinde kürsüye TBMM Başkanı Numan KURTULMUŞ geldi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Azerbaycan Bağımsızlık ve Silahlı Kuvvetler Günü’nün yıldönümünde öncelikle Azerbaycan Bağımsızlık ve Silahlı Kuvvetler Günü’nü kutlayarak konuşmasına başladı.
Dünyanın içinden geçtiği sürece işaret eden TBMM Başkanı Numan KURTULMUŞ, çok kutuplu bir dünyanın kurulmasının muhtemel ve mukadder olduğu bir dönemin başında olduklarını belirtti.
Gelecek dönemde dünyada, dengeleri köklü bir şekilde etkileyecek yeni güç merkezlerinin ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğunun altını çizen Kurtulmuş, bu süreçte Türk dünyasının birliğinin önemli olduğunu kaydetti.
Numan KURTULMUŞ, Orta Asya’dan başlayarak Anadolu’dan Balkanlar’a kadar uzanan coğrafyada TURKUAZ YAY adı verilen dünyanın en stratejik, her bakımdan en önemli bölgesinde; nüfusu 300 milyona yaklaşan, yer altı ve yer üstü kaynakları ve stratejik konumuyla dünyanın en değerli bölgesinde bulunan Türk devletleriyle Türk milletinin dünyada yeni bir denge unsuru olarak ortaya çıkmasının kaçınılmaz olabileceğini söyledi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, daha sonra sözlerine şu şekilde devam etti. “Çok açık bir şekilde ifade etmek isterim ki, Türk dünyasının yeni bir merkez olarak oluşmaya başladığını görüyoruz. Bu anlamda Türk dünyasının gelişmesinin, dünya barışına katkı sağlayacak önemli gelişmelerden biri olduğunun da altını çizmek istiyoruz. Özellikle Türk Devletleri Teşkilatı, parlamenter düzeyde ise Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi üzerinden organizasyonları genişleten, her alanda ilişkilerini geliştirmek iradesine sahip olan Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin bu anlamdaki çabalarını takdirle karşılıyoruz.”
Numan KURTULMUŞ, Azerbaycan ile Türkiye’nin, Türk dünyasının gelişmesi ve kalkınması sürecinde en önemli aktörler olarak yer alacağını vurgulayarak iki ülke arasında özellikle son yıllarda gelişmekte olan güzel ilişkilerin Türk devletlerine örnek teşkil edeceğini de kaydetti.
Özelikle son dönemde Azerbaycan’ın kaydettiği tarihi başarıları takdirle takip etiklerini hatırlatan Kurtulmuş, Azerbaycan’ın bu başarılarının devam ermesini dilediklerini ifade etti.
Konuşmasında, Azerbaycan’ın 44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı’nda elde ettiği zafere değinen Kurtulmuş bu tarihi başarıyı bugün de alkışladıklarını belirterek şöyle konuştu: “Hiç şüphesiz bu başarının oluşmasında, haklı bir davaya sahip olmanın verdiği cesaret ve azim söz konusu olduğu gibi, Anadolu’daki kardeşlerinin, yani Türk milletinin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da son derece kararlı desteğinin tarihi bir önemi vardır. İlk andan itibaren, hiç tereddüt etmeden bu haklı davada Azerbaycan’a destek verilmiş, her platformda bu davanın sonuna kadar arkasında durulmuş ve 44 gün gibi kısa bir süre içerisinde, en zor meselelerden birisi olarak görülen, hele Kafkasya bölgesinin en zor problemi olarak telakki edilen Karabağ’ın işgalden kurtarılması sağlanmıştır. Şimdi azatlığını kurtarmış olan Karabağ’ın bundan sonra abat olduğu dönem başlamış ve en kısa zamanda Karabağ’ın güçlü bir şekilde ayağa kalkması temin edilecek bir çabanın içine girilmiştir.”
Numan Kurtulmuş, Azerbaycan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin, uluslararası ilişkilere örnek teşkil edecek şekilde, fevkalade güçlü olduğunu ifade ederek bu ilişkilerin, stratejik ortaklık seviyesinin de üstüne çıktığını, kardeşlik duygularının tamamen hakim olduğunu, akılcı adımlarla bu ilişkilerin kuvvetlendirildiği bir döneme girildiğinin de altını çizdi.
Kurtulmuş, Türkiye ve Azerbaycan’ın eş zamanlı olarak, imkan ve fırsatlarını en iyi şekilde değerlendirmenin kararlılığı ve azmi içinde olduğunu söyleyerek
bu kararlılık ve azimin çok güzel sonuçları doğuracağını, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki bu kuvvetli ilişkinin bir çekim merkezi oluşturarak Türk Devletleri Teşkilatının gelecek süreçte dünyanın en etkili, çok taraflı organizasyonlarından biri olmasını temin edeceğini ifade etti.
Kurtulmuş, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin her alanda çok daha ileriye gidebilmesi için bütün güçleriyle mücadele edeceklerini belirterek “Ekonomik, siyasi, askeri ve her alanda ilişkilerin sürdürüleceği, artırılacağı gibi en az bunlar kadar önemli olan halklar arasındaki köprülerin de kuvvetlendirilmesinin gerektiği bir dönemdeyiz. Bunun için eğitim, bilim, kültür, spor ve her alanda güçlü bir ilişkiyi sürdürmek, ortak çabalarımızı çok daha ileri götürmek mecburiyetindeyiz.” şeklinde konuştu.
TBMM Başkanı Numan KURTULMUŞ. Azerbaycan ve Türkiye halkları arasındaki güçlü bağlara da dikkat çekerek, sözlerine şu şekilde devam etti. “Allah dostluğumuzu, kardeşliğimizi, birliğimizi daim kılsın. Hep beraber daha güçlü bir şekilde bu birliği, kardeşliği ileriye götürmek, evlatlarımıza çok daha güçlü bir Türkiye’yi ve Azerbaycan’ı hazırlamak bizlerin vazifesidir. Milli günü dolayısıyla Azerbaycanlı kardeşlerimizi tebrik ediyorum. Azerbaycan’ın milli gününün Türk milleti için hayırlı olmasını diliyorum.”
Konuşmaların ardından Azerbaycan’ın bağımsızlığına uzanan süreci konu alan bir video gösterildi.
Konuşmaların ve video gösterisinin akabinde Azerbaycan Halk Dansları Topluluğu ve Azerbaycanlı sanatçılar, Azeri gösteri sanatı, folklor ve müziğinin en güzel örneklerini sahnede sergilediler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi’ne katıldı.
Budapeşte Puskas Arena’da gerçekleştirilen AST Zirvesi’ne gelişinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirvenin açılış oturumuna iştirak etti.
Zirve sonrasında liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Burada çekilen aile fotoğrafındaki liderler arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Macaristan Başbakanı Orban, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Konseyi Başkanı Charles Michel yer aldı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, solunda ise Hollanda Başbakanı Dick Schoof bulundu.
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi nedeniyle Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.