BAKAN TUNÇ: AİHM KARARLARININ AVRUPA KONSEYİNE ÜYE ÜLKELERCE İCRA EDİLME ORANI ORTALAMA YÜZDE 79 İKEN, ÜLKEMİZDE BU ORAN YÜZDE 90
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının Avrupa Konseyine üye ülkelerce icra edilme oranının ortalama yüzde 79 iken Türkiye’de bu oranın yüzde 90 olduğunu belirterek, “Bu durum da temel haklar konusunda vatandaşımızın haklarını, Avrupa Konseyine üye ülkelerin ortalamasından daha fazla olacak şekilde koruduğumuzu açıkça ortaya koymaktadır.” dedi.
Anayasa Mahkemesi ile Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyinin ortaklaşa yürüttüğü “Anayasa Mahkemesinin Temel Haklar Alanındaki Kararlarının Etkili Şekilde Uygulanmasının Desteklenmesi” projesi kapsamında, Ankara’daki bir otelde “Hakimler ve Cumhuriyet Savcılarına Yönelik İnsan Hakları Eğitimleri” programı düzenlendi.
Programın açılışında konuşan Tunç, iki gün sürecek ve adil yargılanma hakkının etraflıca ele alınacağı eğitimlerin yargı teşkilatına fayda sağlayacağına inandığını söyledi.
Tunç, projenin ana temasını oluşturan temel hak ve özgürlüklerin, insanlığın ortak değeri olduğunu belirterek, bütün insanların temel hak ve özgürlüklerden eşit şekilde faydalanması ve çifte standarda tabi tutulmaması gerektiğini vurguladı.
Adalet Bakanı Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Temel haklarla ilgili bir eğitim çalışmasında yargı teşkilatımızla bir arada bu sıcak ortamda bunu gerçekleştirirken maalesef Filistin’de 8 aydan bu yana soykırım suçu işleniyor. Dünyanın gözü önünde bu gerçekleşiyor. Evleri bombalanan insanlar çadırlarda kalmak zorunda kalırken, çadırların üzerine bombalar yağdırılıyor ve maalesef dünyanın gözü önünde çocuk, kadın katliamı gerçekleştiriliyor. Hastaneler, mülteci kampları, okullar, pazar yerleri bombalanıyor. Maalesef 8 aydan beri temel insan haklarının tüm unsurları dünyanın gözü önünde ihlal edilirken, insan hakları, çocuk hakları, kadın hakları diye milyonlarca konuşma yapan uluslararası kuruluşların hiç sesinin çıkmadığını, hatta Amerika’nın, Avrupa ülkelerinin İsrailli saldırganlara destek vererek onları cesaretlendirdiğini de üzülerek görüyoruz.
Burada Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği temsilcimizin de bulunduğu bir ortamda onlara şunu ifade etmek istiyorum, Filistin’in yanında olmak zorundayız. Soykırım yapan saldırganların karşısında durmak zorundayız. En temel insan hakları dünyanın gözü önünde ihlal edilirken eğer birileri sessiz kalıyorsa o suça ortak oluyor demektir.”
TÜRKİYE OLARAK HAKKANİYETİN, ADALETİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Tunç, uluslararası mahkemeler, sözleşmeler ve hukukun Filistin konusunda hiçbir etki sağlayamadığını ifade etti.
Uluslararası sistemin etkisizliğinin herkesi derinden üzdüğünü anlatan Tunç, şunları paylaştı:
“Cumhurbaşkanımız her platformda ‘Dünya 5’ten büyüktür’ derken bunu ifade ediyor. Uluslararası kuruluşların, mahkemelerin, sözleşmelerin bir geçerliliği olduğunu savunuyorsak tam bu aşamada soruna çare bulması lazım. Maalesef soruna çare bulamadığını üzülerek görüyoruz. Temel haklarla ilgili bu toplantıda İsrailli saldırganları bir kez daha lanetliyoruz. Onlara destek veren, çocuk katliamlarına göz yuman Avrupa ülkelerini de kınıyoruz. Ona destek veren bütün ülkeleri kınıyoruz. O çocuklar katledilirken, çocuk haklarından bahsetmenin ne anlamı var? Türkiye olarak hep hakkaniyetin, adaletin yanında olmaya devam edeceğiz.”
Yılmaz Tunç, eğitim çalışmasının konusunun önemli olduğuna dikkati çekerek, adil yargılanma hakkıyla ilgili önemli oturumlar gerçekleştirileceğini anlattı.
Adaletin mülkün temeli olduğunu dile getiren Tunç, adaletin tecellisi için de hukuk devletinin şart olduğunu kaydetti.
HAKİM VE SAVCI SAYISINI 9 BİNDEN 25 BİNE ÇIKARDIK
Tunç, adil yargılanma hakkının aynı zamanda hukukun üstünlüğü ilkesinin de yansıması olduğuna işaret ederek, adil yargılanma hakkı konusunda hakim ve Cumhuriyet savcılarının bilgi birikiminin artırılmasına büyük önem verdiklerini aktardı.
Vatandaşın adil yargılanma hakkından faydalanabilmesi için son 22 yılda önemli reformlara imza attıklarını anımsatan Tunç, “Makul sürede yargılanma hakkını kuvvetlendiren önemli adımlar attık. Bu kapsamda hakim ve savcıların iş yükü dağılımını dengelemek amacıyla yeni mahkemelerin kurulmasını sağladık. Hakim ve savcı sayımızı son 22 yılda 9 binden 25 bine yükselttik. Bunun yanı sıra adalet teşkilatımızın personel sayısını 55 binden 178 bine çıkardık. Güven veren ve erişilebilir bir adalet sistemi için ilk derece mahkemelerimizin sayısını 3 bin 727’den 7 bin 339’a yükselttik.” diye konuştu.
Bakan Tunç, Adalet Bakanlığının, bireysel başvurularla ilgili verilen kararların etkili şekilde uygulanması konusunda önemli bir işlevi yerine getirdiğini kaydederek, Anayasa Mahkemesinin verdiği ihlal kararlarının etkin şekilde uygulanmasını sağlayarak, vatandaşın hak ve özgürlüğünü koruduklarına dikkati çekti.
AİHM KARARLARI
AİHM kararlarına da değinen Tunç, şu bilgileri verdi:
“1959’dan günümüze kadar AİHM tarafından tüm üye ülkeler hakkında 32 bin 294 karar Bakanlar Komitesinin huzuruna gelmiş ve bunun 25 bin 593’ü icra edilmiş. İcra edilme oranı yüzde 79,25. AİHM’in aynı periyotta ülkemiz hakkında 4 bin 403 kararının bakanlar komitesinin gündemine geldiğini görüyoruz ve bunun 3 bin 951’inin de icra sürecinin tamamlandığını görüyoruz. AİHM kararlarının konseye üye ülkelerce icra edilme oranı ortalama yüzde 79’ken, ülkemizde bu oran yüzde 90. Ayrıca 2023 yılında AİHM tarafından verilen ihlal kararlarında konseye üye ülkelerdeki ortalama ihlal oranı yüzde 2,33’ken, Türkiye için verilen ihlal oranı yüzde 1,42. Bu durum da temel haklar konusunda vatandaşımızın haklarını, Avrupa Konseyine üye ülkelerin ortalamasından daha fazla olacak şekilde koruduğumuzu açıkça ortaya koymaktadır.”
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, e-ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli “proaktif denetim” yaklaşımını hayata geçireceklerini belirterek, “Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak.” dedi.
Bakan Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılımıyla Ticaret Bakanlığı’nda düzenlenen Ürün Güvenliği Haftası Açılış Konferansı’nda konuştu.
Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğinin, yalnızca teknik ve idari bir konu değil, güçlü, kapsayıcı ve güncel mevzuatın günlük hayata yön verdiği bir alan olduğunu söyledi.
Bu alanda sadece kamu kurumlarının değil, özel sektörün ve tüketicilerin de etkin rolünün bulunduğuna dikkati çeken Bolat, güvenli ve mevzuata uygun üretim yapan firmaların emeğinin karşılığını alabildiği, kuralları ihlal edenlere ise gerekli müdahalenin uygulandığı ve tüketicilerin gönül rahatlığıyla alışveriş yapabildikleri yapıyı oluşturmanın temel sorumlulukları olduğunu anlattı.
Bakan Bolat, Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi’nin (TAREKS) devreye alındığı 2011’den bu yana ithalatta toplam 49 milyar sanayi ürününün denetlendiğini, uygunsuz bulunan 424 milyon ürünün ülkeye girişinin engellendiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Bugüne kadar tarım ürünlerinde 31 milyar ürün ticari kalite standartlarına uygunluk açısından denetlenmiş ve yapılan denetimler dış pazarlarda Türk malı imajının korunması hedefimize doğrudan katkı sağlamıştır. Bu denetimlere ek olarak, iç piyasada yerli ve ithal tüm ürünlere yönelik 2009’dan bu yana yapılan denetimlerde 708 milyon adet uygunsuz ürün bulunmuştur. Yapay zeka destekli yeni sistemlerimizle, hem denetim kapasitemizi artırıyor hem de kaynaklarımızı daha verimli kullanarak daha hızlı, hedefe odaklı ve önleyici denetimler gerçekleştiriyoruz.”
“TAREKS’i baştan sona yeniliyoruz”
Ürün Güvenliği Haftası’nın bu yılki konusunu “e-Ticaret Ürün Güvenliği” olarak belirlediklerini dile getiren Bolat, vatandaşların güvenle alışveriş yapabilmeleri için sadece mevzuatla değil, altyapı ve denetim sistemleriyle de kendilerini sürekli yenilediklerini söyledi.
Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğini doğrudan güçlendirecek bazı yeniliklere dair de şu bilgileri verdi:
“Ürün güvenliği denetimlerinin dijital kalbi konumundaki TAREKS’i baştan sona yeniliyoruz. Sistem kurulduğu günden bu yana sayısız başarıya imza attı. Ancak zamanla sistemin yenilenmesi zorunlu hale geldi. Yapay zekanın üretim süreçlerine dahil olduğu bu yeni dönemde, ithalat denetimleri sistemimizde, uygunsuz ürünlerin piyasaya arzını engelleme misyonumuzu dijital dönüşüm hedefleriyle harmanlayarak yapay zeka destekli yeni bir yapı tasarladık. Yeni sistemimizde, yapay zeka tabanlı, skor bazlı bir risk analizi modeline geçtik.”
Yeni yapıyla riskli ürün getiren firmalar üzerinde daha çok yoğunlaşılmasını, bu sayede güvenli ve yasalara uygun ürün ithal eden firmaların haksız rekabetten daha iyi korunmalarını sağlayacaklarını dile getiren Bolat, hedef odaklı denetim gerçekleştirip denetimlerde daha yüksek oranda uygunsuzluk tespit etmeyi ve böylece denetim kaynaklarını daha etkin kullanmayı amaçladıklarını ifade etti.
Ticaret Bakanı Bolat, yeni TAREKS’in sadece daha akıllı değil, aynı zamanda daha kolaylaştırıcı olduğuna dikkati çekerek, eskiden noter kanalları ve fiziksel belgeler üzerinden yürütülen firmaların TAREKS üzerinden yetkilendirme sürecinin, MERSİS, ESBİS ve KPS entegrasyonları sayesinde dijitalleştiğine işaret etti.
Bir diğer yeniliğin ise yeniden yapılandırılarak ihracatçıların kullanımına sunulan “Ticarette Teknik Engeller Platformu” olduğunu bildiren Bolat, yeni platformla artık ihracatçıların, tüm ülkelerde mevcut olan teknik engellere ve o ülke pazarlarına girişte talep edilen belge ve bilgilere tek elden ulaşabileceklerini anlattı.
Bakan Bolat, söz konusu platform sayesinde, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi ülkelerin ürünlere ilişkin mevzuatlarında yapmayı öngördükleri değişiklik ve düzenlemeleri, henüz planlama aşamasında iken ihracatçılarla paylaşabileceklerini belirterek, bu sayede, ihracatçıların sahada daha fazla yer alabileceklerini ve hedef pazarların tüm süreçlerine daha güçlü etki edebileceklerini bildirdi.
“Yapay zeka temelli proaktif denetim yaklaşımını hayata geçiriyoruz”
Öte yandan, e-ticarette de yeni bir denetim dönemini başlatacaklarını kaydeden Bolat, “e-Ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli ‘proaktif denetim’ yaklaşımını hayata geçiriyoruz. Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak. Adil rekabetin teminatı etkin denetimdir.” diye konuştu.
Her gün binlerce ürünün, fiziksel mağazalar yerine çevrim içi platformlar üzerinden evlere ulaştırıldığını dile getiren Bolat, bu doğrultuda, e-ticarette ürün güvenliğini temin etmek amacıyla, kapsamlı ve güçlü mevzuat altyapısı oluşturduklarının altını çizdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, yeni mevzuatla, vatandaşların çevrim içi alışverişlerini güven içinde yapabilmeleri için satış ilanlarında açıklık ve sorumluluğun esas alındığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Düzenlemeyle, yurt dışı kaynaklı internet sitelerinden doğrudan ülkemize satışa sunulan ürünler için Türkiye’de yerleşik bir iktisadi işletmeci bulunması zorunlu hale getirildi. e-Ticaret platformlarının ‘ürün güvenliği temas noktası’ belirlemesi zorunlu tutulmuştur. Bakanlık olarak bu mevzuatın etkin şekilde hayata geçirilmesini sağlamak için Avrupa Birliği (AB) destekli bir proje başlattık. Projeyle internet üzerinden satılan güvensiz ve mevzuata aykırı ürünleri tespit edebilmek için yapay zeka destekli bir tarama yazılımı geliştirdik, sistemle platformlardaki riskli içeriklere hızlı ve proaktif müdahale imkanı oluşturmayı hedefliyoruz.”
“Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmemize yardımcı olacak”
AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilcinskas da son zamanlarda yapay zeka ve dijital çözümlerin oldukça önemli hale gelmeye başladığını belirterek, hem AB’de hem de Türkiye’de e-ticaret hacminin kayda değer artışlar yaşadığını ifade etti.
Bu artışın tüketici güvenliği ve siber güvenlik gibi hususları gündeme getirdiğini bildiren Vilcinskas, “Gelecekte artan rekabet gücü, dijital çözümlerin benimsenmesi, araştırma, inovasyon ve güvenli ürünler alanında AB’nin desteğine güvenebilirsiniz. Bu haftanın ve projenin, harika işbirliğini geliştirmemize, ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmemize yardımcı olacağını umuyorum.”dedi.
Ticaret Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Hakkı Karabörklü de uluslararası ticaretin hem anahtarının, hem de kilidinin ürün güvenliği olduğuna dikkati çekerek, ürün güvenliğinin can, mal ve çevrenin korunması, verimliliğin sağlanması ile haksız rekabetin önlenmesi gibi fonksiyonlarıyla sürdürülebilir kalkınma bakımından büyük önem oluşturduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir Büyükelçisi Boumediene Guennad’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Guennad, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Büyükelçisi İlkhom Khaydarov’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Khaydarov, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.