Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize’de toplu açılış ve anahtar teslim töreninde yaptığı konuşmada, “Bizim şehirlerimize hizmet sevdamız dönemlik değil ömürlüktür. Rize ile bağımız da bu can tende oldukça güçlenerek devam edecektir. Allah ömür verdikçe Rize ve diğer 80 ilimiz için çalışmaya, taş üstüne taş koymaya, hayalleri tek tek gerçekleştirmeye devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize Valiliği önünde düzenlenen, Ayder Yaylası Koruma ve Yenileme Projesi, İl Geneli Kentsel Dönüşüm ve Afet Konutları Anahtar Teslimi ve Toplu Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Yaklaşık 5 ay sonra ata toprağı Rize’de olmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Köküm sensin, dalım sensin, evim sensin, yolum sensin, gönlüm sensin, dilim sensin. Rabb’im vermiş seni bize, ömrüm sana feda Rize. Köküm olan, dalım olan, evim barkım yolum olan, gönlümden ve dilimden düşmeyen Rize’yi bugün bir kez daha sevgiyle selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
Rize ile aralarına kimsenin giremeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gönülden gönüle giden o gizli yolu kimsenin yıkamayacağını ve Rize’nin her zamanki gibi evladını aşkla bağrına bastığını söyledi.
Rize’ye dün öğleden sonra geldiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hem sizlerle kucaklaşalım hem de inşası tamamlanan eserlerin toplu açılışını yapalım istedik. Rize’ye hizmet bizim ev ödevimiz. Ev ödevimizi Allah’a şükür bugüne kadar aksatmadık. Hemşehrilerimden daima tam not aldık. Girdiğimiz tüm seçimlerde Rize’nin güçlü desteğini yanımızda bulduk. 31 Mart’ta da Rizeli hemşehrilerimiz bize sahip çıktı. Partimizden ve ittifakımızdan desteklerini esirgemedi. AK Parti’nin ‘Gerçek Belediyecilik’ vizyonuna verdiğiniz destek için her birinize sizlerin şahsında, tüm hemşehrilerime teşekkür ediyorum. Şehirlerimize hizmet sevdamız dönemlik değil ömürlüktür. Rize ile bağımız da bu can tende oldukça güçlenerek devam edecektir. Allah ömür verdikçe Rize ve diğer 80 ilimiz için çalışmaya, taş üstüne, taş koymaya, hayalleri tek tek gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Ne deriz o güzel kelam-ı kibarda? ‘Gönül ne kahve ister ne kahvehane. Gönül muhabbet ister, kahve bahane.’ Bizim için de önemli olan milletimizle gönül köprülerimizi yenilemektir. Ziyaretlerimizde, mitinglerimizde, toplu açılış törenlerimizde ve iştirak ettiğimiz farklı programlarda bunu yapıyoruz. Milletimizin teveccühüne layık olmak için gece gündüz koşturuyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize’de, afet konutlarının anahtar teslimini yapmak ve inşası tamamlanan eserlerin açılışını gerçekleştirmek üzere bulunduklarını hatırlatarak, “2021’de Rize’miz sel afetine maruz kaldı. Bir bayram günü yaşanan sel felaketinde can kayıplarımız oldu. Selde vefat eden kardeşlerimize tekrar Allah’tan rahmet diliyorum. Son yılların en şiddetli sel baskınında yuvalarımız, dükkânlarımız da zarar görmüştü. Millet olarak bayram günü acıyı yaşamış kardeşlerimize yaralarının sarılacağı, evlerinin en kaliteli şekilde yapılacağının sözünü vermiştik. Hemen birkaç gün içinde kolları sıvadık, temellerimizi attık. Gece gündüz demeden arkadaşlarımız çalıştı” ifadelerini kullandı.
Afetzedeler için inşa edilen köy evleri, konutlar, dükkânlar, çay alım evlerini, altyapıları ve çevre düzenlemeleriyle birlikte söz verdikleri şekilde tamamladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “AFAD Başkanlığımız, TOKİ ile beraber Çayeli Büyükköy ve merkez Muradiye’de 108 konutun yanı sıra 10 dükkânı tüm altyapısı ve üstyapısıyla tamamladı. Bugün işte bunların anahtar teslimini gerçekleştiriyoruz. Rabb’im Rize’mize ve ülkemize bir daha bu tür acılar yaşatmasın niyazında bulunuyorum. Tabii Rize’de sadece afet bölgesinde çalışmadık, şehrimizin birçok noktasında kentsel dönüşüm projelerini hayata geçirdik. Gerçekten muhteşem eserlere imza attık. Yine TOKİ tarafından Rize merkez Taşlıdere’de 133 konut ve 20 dükkân ile Güneysu’da 127 sosyal konut inşa edildi. Kentsel dönüşüm projelerimizle 260 konutun ve 21 dükkânın yapımını tamamladık. Yeni, sıcak, güvenli yuvalarının da kardeşlerime hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Böylece toplamda 368 konut ve 31 dükkânı teslim etmiş oluyoruz.”
Ayder Yaylası Koruma ve Yenileme Projesi, kapalı otopark inşaatı ile altyapı ve çevre düzenlemesinin de resmî açılışını yaptıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1800 araçlık kapalı otoparkın, eşine az rastlanır şekilde üstü yeşil alan ve ağaçlarla süslenerek yer altına inşa edildiğini belirtti.
Artık Ayder Yaylası’nda araçların bu otoparklara bırakıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Vatandaşımız ring aracına biniyor, ziyaretini yapıyor, keyfini çıkarıyor ve aracına geri dönüyor. Ayder’in hiçbir yerinde insan kaynaklı kirlilik yaşanmıyor. Toplam 517 milyon lira maliyetle hizmete verdiğimiz bu önemli altyapı yatırımının da şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Böylece sadece çevre ve şehircilik alanında bugün Rize’mize 855 milyon liralık bir yatırımı kazandırmış oluyoruz. Karadeniz’in göz bebeği olan Ayder’e yaptıklarımız bunlarla sınırlı değil. Altyapı yenilemesi, çevre düzenlemeleri ve diğer pek çok çalışmamızla Ayder’imizi kirlilikten, çirkin yapılaşmadan kurtardık.
Yıktığımız çarpık binaların yerine bir termal otel ve 6 apart otel inşa ettik. Bu otellerin tüm inşa malzemeleri de bölgenin yöresel özelliklerine ve renklerine uygun şekilde doğal malzemelerle yapıldı. Ayder’de daha evvel yapılmış tüm otellerin, evlerin, kirli suları Fırtına Deresi’ne akıyordu. Son teknolojiye sahip bir arıtma tesisi yaparak su kirliliğini de önledik. Güncel rakamlarla Ayder’e toplam 2 milyar 687 milyon liralık yatırım yaparak eski güzelliğine kavuşturduk. Ayder’in güzelliğine güzellik katan bütün bu projelerde emeği olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızı, Sayın Bakan ve ekibini tebrik ediyor, mimarlarımıza, mühendislerimize, işçilerimize ayrıca teşekkür ediyorum.”
“ŞEHİRLERİ TÜRKİYE YÜZYILI’NA HAZIRLIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize Belediyesinin merkezde hayata geçirdiği 4 farklı projeyi, Millî Eğitim Bakanlığının Merkez, Pazar ve Ardeşen’de inşa ettiği anaokulları ve ilkokulları, Gençlik ve Spor Bakanlığınca Güneysu, Ardeşen ve Kalkandere’de tamamlanan eserleri, İl Özel İdaresinin şehre ve ilçelere kazandırdığı eserleri, projeleri ve yapım işleri ile Millî Parklar 12. Bölge Müdürlüğü ve İller Bankası tarafından tamamlanan düzenleme ve yapım işlerini bugün resmen açtıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böylece farklı alanlarda toplam tutarı 1,6 milyar lirayı bulan 32 kalem hizmet, eser ve yatırımı şehrimize kazandırıyoruz” dedi.
Bu hizmetlerin Rize’ye kazandırılmasına vesile olan belediye ve kurumları tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im, Rizeli kardeşlerimizin hayır duasını alacak daha nice açılışlar yapmayı bizlere nasip eylesin” temennisinde bulundu.
“Aşkınan çalışan yorulmaz” sözlerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de ülkeye, millete hizmet ettiklerinde yorulmadıklarını ve yorulmayacaklarını vurguladı.
Rize’nin ve bölgenin ekonomisine çarpan etkisi yapacak diğer vizyon projelerinin inşasının da hızla devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Rize İyidere Lojistik Limanı’nın yapımında önemli bir eşiği daha aştık. Liman inşaatının gerçekleşme oranı yüzde 50’yi geçti. Proje bedeli 6,4 milyar liraya varan bu muazzam projeyi inşallah 2026’da tamamlamayı hedefliyoruz. Liman hizmete girdiğinde burası, inşallah Karadeniz havzasında büyük tonajlı gemilerin yeni adresi olacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seyrüsefer süresini kimi rotalarda bir aydan 15 güne indiren özelliği ile bu limanın, Türkiye’nin deniz ticaretinden aldığı payı daha da artıracağını vurgulayarak, tüm bunlara ilave daha birçok projeyi de hizmete sunarak, ekonomik, ticari ve turizm açısından bölgeyi hak ettiği yere getireceklerini söyledi.
Gündemlerinde toplu açılışlar, hizmet, eser, yatırım ve şehirleri Türkiye Yüzyılı’na hazırlamanın olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz çalışıyoruz. Laf üretmiyoruz, iş üretiyoruz iş. Biz koşuyoruz. Biz, tüm Türkiye’ye hizmet götürüyoruz. Ülkemize, milletimize, insanlığa eser kazandırmak için ter döküyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul’da dün “HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı”nı gerçekleştirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi ileri teknolojinin tasarım, geliştirme ve üretim merkezi yapacak önemli bir programı, iş dünyasının istifadesine sunduklarını anlattı.
Bugün de Rize’de toplu açılış yaptıklarını, ağustosta başka illerde de açılışlar gerçekleştireceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yani bahanelere sarılmadan, ona buna kulak asmadan, bölgemizdeki sıkıntılara aldırmadan Türkiye Yüzyılı’nın inşası için mücadele ediyoruz. Peki biz bunları yaparken muhalefet ne yapıyor? 22 yıldır ne yapıyorlarsa bugün de onu yapıyorlar. İş yapmak, hizmet etmek yerine mazeret üretiyorlar. Çığırtkanlık yaparak, cazgırlık yaparak defolarını kapatmaya çalışıyorlar” diye konuştu.
“BORCU EN FAZLA OLAN BELEDİYELER, CHP’NİN SÜREKLİ KAZANDIĞI BELEDİYELER”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu haftaki grup toplantısında hükûmet olarak, emeklilerle ilgili gayretlerinden bahsettiğini anlatarak, şöyle devam etti:
“Son 22 yılda en düşük emekli aylığı ve asgari ücretin nereden nereye geldiğini rakamlarla ortaya koydum. Dolar bazında, reel olarak ve enflasyonla karşılaştırmalı bir şekilde neler yaptığımızı tek tek anlattım. Muhalefete başta emeklilerimiz olmak üzere milletimize meydanlarda verdikleri ancak tutmadıkları sözleri hatırlattım. Popülizm yapmak yerine Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlarını ödemelerinin ülkemiz için daha hayırlı olacağını söyledim. Bunu söyledim diye adeta kıyamet koptu. Bundan Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi çok rahatsız oldu. Borçlarının hatırlatılması CHP’yi ciddi manada tedirgin etti. Öyle ki dengeleri bozuldu, muvazeneleri kaydı, motor su kaynattı. Kendilerini savunma adına söyledikleri sözlerin aslında beceriksizliklerini ikrar etmek olduğunu anlayamıyorlar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin, ‘Borç alınırken dost, ödenirken düşmandır’ misali borçlarının üstüne yatmak için abuk sabuk işler yaptıklarını belirterek, “Bilhassa CHP’nin Sayın Genel Başkanı her açıklamasıyla kendini ve partisini gülünç durumlara düşürüyor. Neymiş ‘Hükûmet, mali darbe yapma peşindeymiş’, neymiş ‘Şayet borçlarını öderlerse CHP’li belediyeler iş yapamaz, hatta çöpleri bile elleriyle toplamak zorunda kalırlarmış.’ İyi de CHP’li belediyeler zaten çöp toplamıyor ki” ifadelerini kullandı.
CHP deyince akla, çöp, çukur, çamurun geldiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devraldığınız belediyelerde milleti çöp dağlarıyla, çamurla, çukurla tekrar tanıştırmayı başardınız. Kamyonla toplamadığınız çöpleri ellerinizle mi toplayacaksınız? CHP Genel Başkanı’nın, SGK prim borçlarını ödememek için gösterdiği çabayı izledikçe gülsek mi, ağlasak mı inanın bilemiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimseye iftira atmadıklarını, sadece gerçekleri ortaya koyduklarını vurgulayarak, şunları söyledi: “Şimdi bazı rakamları sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunların niçin paniklediğini aslında rakamlar bizlere anlatıyor. Sosyal Güvenlik Kurumuna en fazla borcu olan ilk 5 belediye Cumhuriyet Halk Partili belediyeler. Toplam 96 milyar liralık borcun 65,1 milyar lirası yani yüzde 68’i CHP’li belediye ve iştiraklerine ait. Büyükşehirlerde durum çok daha kötü, Büyükşehir borçlarının yüzde 76’sı CHP’li belediyelere ait. SGK’ye borcu 1 milyar liranın üzerinde olan 6 ilçe var. Tahmin ettiğiniz gibi bu 6 ilçeden 5’i CHP belediyesi. 500 milyon liranın üzerinde borcu olan 26 ilçeden 24’ü CHP’de. SGK’ye borçluluk noktasında zirveyi bunlar kimseye bırakmıyor. Bir diğer önemli husus şudur, borcu en fazla olan belediyeler, CHP’nin sürekli kazandığı belediyeler. Dahası CHP’ye geçen belediyelerin borcu katlanarak artıyor.”
“NE SÖZLERİNE SADIKLAR NE DE BORÇLARINA SADIKLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yayınladığı en borçlu belediyeler listesine bakıldığında, ilk 5 belediyenin borcunun son 5 yılda 9 ila 883 kat arasında arttığının görüldüğüne dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Yani bunların borç ödeme gibi bir kültürleri, böyle bir alışkanlıkları yok. Eski genel başkanları genel müdürlüğü döneminde SSK’yi batırmıştı. Belediye başkanları Kılıçdaroğlu’nun kötü mirasını aynen sürdürüyor. Anlaşılan sosyal güvenlik sistemine kastetmek bunların bir geleneği. Meydanlarda vaat dağıtmayı biliyorlar. Atıp tutmayı çok seviyorlar ama iş devlete ve millete olan borçlarını ödemeye gelince ara ki bulasın. Ne sözlerine sadıklar ne de borçlarına sadıklar. Dikkat edin, vals gösterisine, dans gösterisine gelince para var. Gazetecilere Roma turu yaptırmaya gelince para var. Destelerle kule yapmak isteyince para var. Kişisel reklam kampanyalarını harcamak için para var ancak SGK’ye borcunu ödemeye gelince para yok. Yetimin, öksüzün, emekçinin hakkını vermeye gelince para yok. İnsan da biraz utanma olur, mahcubiyet olur. Benim milletim buna kanar mı? Kusura bakmasınlar ama kimse kör değil. Herkes neyin ne olduğunu çok iyi biliyor, çok iyi görüyor. Kardeşlerim biz de öne sürülen bahanelerin hiçbirini kabul etmiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının siyasi parti ayrımı gözetmeden tüm belediyelere borç bildirimlerini göndermeye başladığını aktararak, sonra da bu prim borçlarının tahsili için gerekli adımları atacağını, bu süreci siyasi çekişmelere kurban etmek istemediklerini söyledi.
Hakkaniyete ve adalete uygun şekilde tahsilatları gerçekleştirme arzusunda olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın CHP Genel Başkanı’na tavsiyem öncelikle dersine iyi çalışması ardından enerjisini borcunu ödemekten kaçmak yerine milletin hakkını ödemek için kullanmasıdır. Türkiye için milletimiz için emeklilerimiz için en doğru yol budur. Buradan şu gerçeği onlara hatırlatmak isterim, biz milletin hakkını ve hukukunu korumanın derdindeyiz. Sosyal Güvenlik Kurumuna olan birikmiş borçlarınızı daha fazla geciktirmeden ödeyin derken sadece emekçinin hakkını savunuyoruz. Bu duruşumuzdan da taviz vermeyeceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından hak sahibi afetzedelere anahtarları teslim edildi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ailelerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Törene, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Rize Valiliğini ziyaret etti. Rize Valisi İhsan Selim Baydaş tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, polis tören mangasını selamladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra makamında Vali Baydaş ve Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin’den kente dair bilgi aldı, Valilik Şeref Defteri’ni imzaladı.
GÜNEYSU DEVLET HASTANESİ İNŞAATINDA İNCELEME
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize programı çerçevesinde Güneysu Devlet Hastanesi inşaatında incelemelerde bulundu ve yetkililerden çalışmaların son durumuna ilişkin bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, ziyaretinde Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Rize Valisi İhsan Selim Baydaş da eşlik etti.
23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ nin açıldığı ve Türk Milletinin egemenliğini ilan ettiği tarihtir.
Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz’ Mustafa Kemal Atatürk.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1924’te 23 Nisan gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929 tarihinde Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiş ve bu tarihten itibaren 23 Nisan yurt sathında Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır. Çocuklara armağan edilen tek evrensel bayram olma özelliği taşıyan 23 Nisan, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin onlara güveninin göstergesidir. Atatürk, dünya tarihinde çocuklara bayram armağan eden tek liderdir.
UNESCO’nun 1979 yılını “Dünya Çocuk Yılı” olarak ilan etmesiyle, bu bayram dünya çocuklarıyla bir arada, büyük bir coşku ve heyecanla kutlanmaktadır. Dünya barışı adına, geleceğin büyükleri ve yöneticileri olan çocukların bu gün vesilesiyle bir araya gelmeleri, çocukça bir masumiyetle birbirleriyle kucaklaşmaları bizim için gurur kaynağı olmuştur.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, gelecek nesillere verdiği önemi şu sözleriyle ifade etmektedir; “Küçük hanımlar, Küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” Sözleriyle çocuklarımızın geleceğin umudu ve mimarı olduklarını belirtmiştir.
“Çocuklar bu ülkenin temeli, yarının umududur. Onlara göstereceğimiz sevgi, geleceğe yapılmış en değerli yatırımdır.” 23 Nisan bayramınız kutlu olsun!
Bangladeş Halk Cumhuriyeti’nden Bağımsızlık Günü ve Bangalore yılı resepsiyonu.
Bangladeş Halk Cumhuriyeti’nin Bağımsızlık ve Milli Gününün 54’inci, Bangladeş ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 51’inci yıldönümü ile 1432 Bengal Yeni Yılı Ankara’da kutlandı.
Bangladeş’in Ankara Büyükelçiliği’nce, Milli Gün dolayısıyla Ankara Divan otelde bir resepsiyon düzenlendi.
Bangladeş’in Ankara Büyükelçisi Amanul Haq ile Eşi Hanımefenfi Runa Mahzabeen AHMED, Divan oteldeki resepsiyona ev sahipliği yaptı.
Bangladeş Milli Günü resepsiyonunda Türkiye’yi Sağlık Bakanı Kemal MEMİŞOĞLU temsil etti.
Bangladeş Milli Gün resepsiyonunda, Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, Büyükelçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu da hazır bulundu.
Eski Başbakan yardımcısı ve TBMM Başkanı Bülent ARINÇ da resepsiyona katıldı.
Bangladeş Milli Gün resepsiyonu iki ülkenin Milli marşlarının seslendirilmesiyle başladı.
Milli marşların seslendirilmesinin hemen ardından kürsüye ilk olarak Bangladeş’in Ankara Büyükelçisi Ekselansları Amanul Haq geldi.
Bangladeş’in Ankara Büyükelçisi Ekselansları Amanul Haq konuşmasında, şunları kaydetti:
Bayanlar ve Baylar, iyi akşamlar ve hepinize çok sıcak bir hoşgeldiniz.
Burada bulunmaktan büyük bir gurur ve derin bir sevinç duyuyorum. Bağımsızlığın 54. yıldönümü ve ulusal gün. Aslında 26 Mart’tayız ama o Ramazan ayına rast geliyordu. Bu yüzden bugün kutluyoruz, 1971’de bu günde büyük ulusumuz özgürlüğe doğru ilk adımını attı.
Uzun ve sert bir bağımsızlık mücadelesinin başlangıcını işaret eden bir andı. Halkımızın gücü, cesareti ve kendi kaderlerini tayin etmeleri için durmaksızın mücadelenin sembolüdür, Bu ay, ulus Bengali Yeni Yıl’ının başlangıcını kutladı. Bugün, sizinle birlikte Bengal’de Yeni Yıl’ı da kutluyoruz.
Ulusal bir tarihimiz yok, bu fırsatı değerlendirerek içten dileklerimi iletmek istiyorum. Selamlar ve barış, refah ve mutluluk için en iyi dileklerimle, Yeni Yılın başlangıcında, Bengal Yeni Yılı’nın Bangladeş’teki en renkli yıl olduğunu belirtmeliyim.
Bu fırsatta, sarsılmaz destekleri için Türkiye hükümetine ve halkına içten teşekkürlerimi iletmek istiyorum.
Dostluk ve misafirperverlik, Türk halkının Bangladeş ile dayanışması, özellikle zor zamanlarda. Gerçekten paha biçilemezdi. Ayrıca bugün burada bulunan tüm konuklarımıza varlığınızla bizi onurlandırdığınız için derin takdirlerimi sunmak istiyorum, bu kutlamaya katılımınız uluslarımız arasındaki boyutu güçlendiriyor.
Sonuç olarak, hepinizi bana katılmaya davet ediyorum. Bangladeş’in refahı ve ilerlemesi, çiffçiler arasındaki sevgi dolu dostluğa ve barış, adalet ve işbirliğinin paylaşılan değerlerine. Teşekkür ediyorum. Supernova’nın uzun sıcak aile günleri ve ebedi bir dostluğumla birlikte olması gerekir.
Çok teşekkür ederim.
Bangladeş Büyükelçisi Amanul Haq’ın konuşmasının hemen akabinde kürsüye Sağlık Bakanı Kemal MEMİŞOĞLU geldi.
Bangladeş’in Ankara Divan Oteldeki resepsiyonununda Türkiye’yi temsil eden Sağlık Bakanı Bakanı Kemal MEMİŞOĞLU da konuşmasında şunları söyledi: “Değerli dostlar, ülkelerimiz arasındaki sağlık alanında var olan ilişkilerin geliştirilmesi ve derinleşmesinin önem arz ettiğine inanıyorum. Sağlık alanındaki ilişkilerimiz daha geniş ve işbirliği potansiyeline sahiptir. Bu anlamda 2010 yılında imzalanan iş birliği anlaşması önem arz etmektedir.
Bakanlığımız, insani yardım çalışmalarına aktif katkı sunmaktadır. Türk sahra hastanesi hastalara sağlık hizmeti sunmaktadır. Bu büyük insani kültür paylaşımında, ülkelerimiz arasındaki dayanışmanın somut örneğini teşkil etmektedir.
Sözlerimi sonlandırırken, BANGAL yılı ve bağımsızlık günü vesilesiyle en içten dileklerimi sunuyor, Bangladeş’in, barış, refah ve huzuruna verdiğimiz katkı her zaman önceliğimiz olmaya devam edecektir. Bangladeş milli gününü kutluyor, hepinize teşekkür ediyorum.”
Konuşmalardan sonra resepsiyon için özel olarak hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Pasta kesiminin ardından davetlilere Bangladeş ve Türk mutfağından özenle hazırlanmış yemekler ikram edildi.
Resepsiyon, davetlilerin Büyükelçi Amanul HAQ ve Askeri Ataşe Iftequr RAHMAN ile hatıra fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Konuşmalar ve pasta kesiminden sonra Bangladeş Milli Günü resepsiyonu folklor ve müzik ekibinin gösterisiyle devam etti.
Bangladeş Milli Günü dolayısıyla Ankara’da verilen resepsiyondaki konuşmaların ve dans ve müzik gösterisİnin akabinde davetlilere Türk ve Bangladeş mutfağından lezzetli yemeklerin ikramı yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A Hizmete Alma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜRKSAT Gölbaşı Yerleşkesi’nde düzenlenen TÜRKSAT 6A Hizmete Alma Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A’nın, 9 Temmuz 2024’te uzaya fırlatıldığını, ilk test yayınının ise 17 Şubat’ta yapıldığını belirtti.
Tüm süreçlerin sorunsuz ve sıkıntısız bir şekilde tamamlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A’nın ülke ve millet için hayırlı olmasını diledi.
Tasarımından üretimine, nakliyesinden uzaya fırlatılmasına, yörüngeye oturtulmasından test aşamasına kadar projenin başarıyla ilerletilmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, projeye destek olan ve uzay sanayisine gönül vermiş tüm personeli tebrik etti.
En az 15 yıl hizmet verecek TÜRKSAT 6A ile birlikte TÜRKSAT’ın işlettiği haberleşme uydularının sayısının altıya, uzaydaki uyduların toplam mevcudunun da 10’a yükseldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yer sabit özelliği taşıyan yeni haberleşme uydusunun televizyon yayıncılığı başta olmak üzere acil durum haberleşmesi hizmetlerini de geniş bir kapsama alanında sunacağını söyledi.
Kesintisiz televizyon yayıncılığı açısından kritik önem taşıyan TÜRKSAT 6A ile televizyon yayını yapılan uyduların artık yedeklenebileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzay iletişim ve haberleşme sektörleri için atılmış çok büyük bir adım olan TÜRKSAT 6A uydusunun ülke ve millet için hayır getirmesini temenni etti.
Özellikle haberleşme uyduları gibi teknolojilerin dışa bağımlı olmadan üretilmesinin millî güvenlik açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi. Yeni haberleşme uydumuz, yerli ve millî teknoloji üretme hedefimiz doğrultusunda 20 yıla yayılan titiz, yoğun ve meşakkatli bir çalışmanın ürünüdür.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu noktaya gelmenin kolay olmadığını belirterek, hayata geçirilen teknoloji transfer programıyla 3A, 4A ve 4B uydularının üretiminde TÜRKSAT mühendislerinin de yer almasını sağladıklarını anımsattı.
Devamında 5A ve 5B uydularının yapımında 12 mühendisi tasarım, üretim ve test başlıkları süreçlerine doğrudan dâhil ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllara sâri bu çalışmalar ve tecrübelerle uzay teknolojileri alanında pek çok kritik eşiğin aşıldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece en yüksek yerlilik oranına sahip TÜRKSAT 6A uydusunu üretme imkân, yetenek ve tecrübesine sahip olunduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapamayız’ diyenlere inat, ‘Biz yaparız, hatta daha iyisini yaparız’ dedik. Karamsarlık aşılayanlara, kendi ülkesinden, kendi milletinden umudunu kesenlere asla kulak asmadık. Yani yılmadan, yorulmadan, inanç, sabır ve azimle çalışarak bugünlere kadar hamdolsun alnımızın akıyla geldik. Bugünkü başarı, lafa her başladıklarında ‘Bizden bir şey olmaz’ diyerek gençlere umutsuzluk aşılayan eşik zihniyete indirilmiş ağır bir darbedir” diye konuştu.
Mühendislere ve Türkiye’nin uzaydaki varlığına güç katanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıldır olduğu gibi önce hayalleri hedeflere sonra da hedefleri gerçeklere dönüştürmeye devam edeceklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve millî haberleşme uydusu ile TÜRKSAT’ın hizmet verdiği alanın, Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya’yı da kapsayacak şekilde daha da genişleyeceğini belirterek, “Uydularımızın dünya genelinde ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyara yükselecek” ifadelerini kullandı.
Teknoloji transferi ve tecrübe kazanımı sayesinde Türkiye’nin artık uydu ve bileşenlerinin tasarım ve üretiminde önemli bir pazar payına sahip olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, devrim niteliğindeki bu projeyle, yerli ve millî bir haberleşme uydusu platformuna sahip olunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana paydaşların yanı sıra alt yüklenicilerle birlikte uydu üretim ekosistemi kurarak, birçok kurum ve kuruluşun uzay sanayisine katkı vermesini sağladıklarını kaydederek, şöyle konuştu: “Tüm aşamalarda aktif roller üstlenen onlarca mühendis ve personelimizle birlikte uydu ve uzay teknolojileri için insan kaynağı yetiştirmiş olduk. Proje paydaşlarının geliştirdiği ekipmanlarla uluslararası ölçekte rekabet edebilme düzeyine eriştik. İhracat kapasitemizi daha da güçlendirdik. SpaceX ile ortak çalışmalar yürütme yanında fırlatma süreci de TÜRKSAT tarafından yönetildi. Dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasını yani 5 milyarlık bir nüfusu ihtiva eden kapsama alanıyla uzay çalışmaları ve uydu yayıncılığında parmakla gösterilen ülkeler arasına girdik.”
Elde edilen bu kazanım ve etkinliklerle millî uydu markası oluşturma ve millî uzay şirketi kurulması noktasında önemli bir fırsatın yakalandığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecekteki ay ve derin uzay görevleri, haberleşme uyduları ve takım uydu projelerinin hayata geçirilmesinde de yine bu birikimden istifade edeceğiz” dedi.
Çıtayı sürekli yukarıya çıkartarak hedeflere ulaşacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyadaki gelişmelere baktığımızda şu gerçeği hepimiz görmekteyiz, Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmaktadır. Küresel sistemde hak ettiğimiz yere gelmeye çok yakınız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiç kimsenin bu fırsatı heba etmesine izin veremeyeceklerini vurgulayarak, daha önce dünyada benzer değişimler olurken, Türkiye’nin kendi iç çekişmeleriyle meşgul olduğunu anımsattı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilimsel ve teknolojik ilerlemeler yaşanırken biz millet olarak enerjimizi gereksiz, faydasız, boş tartışmalarla harcadık. Türkiye’nin dışarıyla ilgilenmemesi için her şey yapıldı, her şey denendi. Mezhep, köken, görüş farklılıkları üzerinden bizi iç meselelerimizle meşgul ederek, Türkiye’yi küresel rekabette minder dışına itmeyi başardılar. Bizimle aynı ligde olan ülkeler, teknolojide birbirleriyle kıran kırana bir yarış içindeyken, hatırlayın bu ülkenin gündemi, başörtüsüydü, sakaldı, sarıktı, çarşaftı, irtica idi, yeşil sermayeydi. Kendilerine bir iç düşman ürettiler ve Türkiye’yi o iç düşmanla oyaladılar. Peki, sonuçta ne oldu? Türkiye kaybetti, millet kaybetti. Eller koşar adım ilerlerken, biz yıllarca yerimizde saydık. Rakiplerimizle aramızdaki mesafenin açılmasına engel olamadık. Ekonomide, demokraside, dış politikada, toplumsal barış ve huzurda çok ağır faturalar ödemek zorunda kaldık.”
“TÜRKİYE’NİN İSMİ, BÖLGESİNİN BİR KUTUP BAŞI OLARAK HER PLATFORMDA DAHA FAZLA ZİKREDİLİYOR”
Bugün de dünyanın büyük bir dönüşümün arifesinde olduğunu, gümrük tarifeleri restleşmeleri ile küresel ticaretin kurallarının kökten değiştiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut krizlerin çözülemediği gibi her gün yeni bir gerilime uyanıldığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası sistemin, Gazze’deki soykırımla birlikte itibarını iyice kaybettiğine işaret ederek, şunları kaydetti: “Batı dünyası ve kurumları eski etkinliğini tamamen yitirmiş durumda. Yapay zekâ teknolojilerinin nereye varacağını kimse kestiremiyor. Yani eski sistem hızla yıkılırken, yerine ne konacağını tam olarak kimse kestiremiyor. Türkiye’nin ismi, bölgesinin bir kutup başı olarak her platformda daha fazla zikrediliyor. Ama böylesi kritik bir dönemde bakıyorsunuz, ana muhalefet partisi eliyle Türkiye tekrar tartışmaların, eski kavgaların içine çekilmek isteniyor. Ülkemize geçmişte bedel ödetmiş bayat senaryolar yine bu çevrelerin figüranlığında tekrar tedavüle konulmaya çalışılıyor. Sokaklarımızın terörize edilmesinden, Türkiye’nin Batıya ve batılı medya kuruluşlarına pervasızca şikâyet edilmesine, üniversite ve lise gençliğinin kışkırtılmasından, boykot çağrılarıyla ülke ekonomisine zarar verilmesine kadar tüm tuşlara aynı anda basılıyor.
Son olarak gerilim ve istismar siyasetlerine Gazze soykırımını alet ettiler. 50 bin masum katledilirken, ‘bize ne Filistin’den’ diyerek tam 18 aydır sustukları, topraklarını savunan Filistinli direnişçilere ‘terörist’ iftirası attıkları bir insani trajediden siyasi rant sağlamaya çalıştılar. Şunu açık ve net söylemek isterim, oyuncular değişmiş olsa da oynanan oyunun aynı olduğunu biz biliyoruz. Milletimiz de ne yapılmaya çalışıldığının gayet farkında. Dolayısıyla ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, arzu ettikleri kaos ve kargaşa ortamını bir türlü oluşturamıyorlar. Hükûmet olarak biz de hizmet ve eser siyasetimizden kopmayarak onların tuzağına düşmüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Türkiye’nin en stratejik projelerinden biri olan Silvan Sulama Tüneli’nin kazılarına başlayarak neticeyi aldıklarını anımsattı.
“TARİHÎ BİR BAŞARI HİKÂYESİNE ŞAHİTLİK EDİYORUZ”
Yine geçen hafta İstanbul Havalimanı’nda eş zamanlı üçlü bağımsız pist dönemini başlattıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Amerika’dan sonra bu uygulamayı hayata geçiren ikinci ülke olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin “oraya uçak inmez” dediği havalimanına artık aynı anda üç uçağın inip kalktığına dikkati çekerek, “Bugün de hamdolsun TÜRKSAT 6A’yı devreye alıyoruz. Bundan 31 yıl önce TÜRKSAT 1B uydusu ile başlayan uzay maceramızı çok daha yüksek bir düzeye eriştirmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz. İnançla, azimle, emekle her cümlesi bilgi, tecrübe ve alın teriyle yazılmış tarihî bir başarı hikâyesine hep birlikte şahitlik ediyoruz.”
Projede yer alan kurumlarla, mühendislerle, çalışanlarla ne kadar iftihar edilse az olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bütün bunlar, inşa edilmekte olan Türkiye Yüzyılı’nın müjdeleridir. Allah’ın izniyle çok daha iyi yerlerde olacağız. Gençlerimize güçlü, müreffeh ve itibarlı bir Türkiye teslim edeceğiz. Milletimizin desteğiyle çıktığımız bu yolda Rabbim hepimize yardımcı olsun. Bizi daha nice başarılara ulaştırsın diyorum. Bu vesileyle 15 Temmuz hain darbe girişiminde FETÖ’cü teröristler tarafından burada şehit edilen Ahmet Özsoy ve Ali Karslı kardeşlerime Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. İlk yerli ve millî haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’nın bir kez daha ülkemiz ve milletimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Projede emeği, katkısı, alın teri ve fikir teri olan tüm kardeşlerimi kutluyorum.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.