Türk Kızılayı’nın HEDEF DEĞİL ve İNSANI YARDIM konulu fotoğraf sergisi açıldı.
Kızılay tarafından 19 Ağustos Dünya İnsani Yardım Günü dolayısıyla HEDEF DEĞİL ve İNSANİ YARDIM konulu fotoğraf sergisi Renda Köşkü’ndeydi.
Renda Köşkü’ndeki serginin açılışına Ankara Valisi Vasip Şahin, Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Jessie Thompson katıldı.
Serginin açılışında, Pakistan Büyükelçiliği Misyon şefi Shaiq Ahmed BHUTTO ile Hollanda Büyükelçiliği Misyon Şefi Nathalie LINTVELT de yer aldı.
Sergi açılışında Kızılay Yönetim Kurulu üyeleri ve yöneticileri ile davetliler de hazır bulundu.
Serginin açılışında, yardım çalışmaları sırasında HAYATINI KAYBEDEN İNSANİ YARDIM ÇALIŞANLARINI ANMAK için saygı duruşunda bulunuldu.
Saygı duruşunun akabinde konuşmalara geçildi.
İlk konuşmayı Türk Kızılayı Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç YILMAZ yaptı.
Prof. Dr. Fatma Meriç YILMAZ konuşmasında şunları söyledi; 19 Ağustos tüm dünyada İnsani yardım günü olarak kutlanıyor. Bu hepimizin bir gün ihtiyaç duyabileceği bir alan Türkiye’de deprem zamanında bunu hep birlikte birlikte yaşadık.
ihtiyaç sahibi olmayan birinin bile bazen bir doğal afet nedeniyle bazen insan eliyle yapılan bir afet ya da savaş neticesinde ihtiyaç sahibi haline gelebildiğini görüyoruz.
Sahada çalışanlara insani yardım çalışanları diyoruz. ama aslında insani yardım alanında sahada gördüklerinizin çok büyük bir yüzdesi bazen yüzde doksanının gönüllü olduğunu bilmenizi isterim.
Kızılay deprem bölgelerinde o an için ihtiyaç duyan her kim neye ihtiyaç duyuyorsa onların yanında olmaya gayret gösteriyor.
Tabii 2023, biliyorsunuz geçen sene deprem nedeniyle 19 Ağustos‘ta bir araya gelemedik maalesef 2023 ve 2024 yıllarını düşündüğümüz zaman çok kötü bir dönemden geçtiğimizi söyleyebilirim.
2023 yılında Dünya genelinde 280 insani yardım çalışanı ve gönüllüsü hayatını kaybederken 2024 yılı belki Tarihinde insanlık tarihinde en kötü yıl olmaya aday olarak devam ediyor.
Bugün Birleşmiş Milletler Gazze’yi insani yardım çalışanları açısından en tehlikeli yer olarak ilan etmiş durumda ve maalesef bizim her ne yaşanırsa yaşansın ister siyasi ister politik ister doğal afet ister savaş her ne olursa olsun normalde insani yardım alanında çalışan bizler biliriz ki Cenevre konvansiyonuna göre bırakın sivilleri içeride çalışan çatışan askerlerin bile insani yardıma ve sağlık tedavisine ulaşım hakları vardır. Gazze ile alakalı içimiz buruk neden buruk? çünkü Gazze konusunda insani yardım koridorunun açılmasıyla alakalı çok büyük bir mücadele verdik ve kısıtlı da olsa bir can suyunu refah kapısı üzerinden ulaştırabiliyorduk Gazze’ye. Ama altı Mayıs diyelim; Mayısın başından bu tarafa refah kapısının da kapandığı ve tamamen bir açık hava hapishanesi koşullarının olduğu bir Gazze’den bahsediyoruz. Gazze’de bugüne kadar iki yüzün üzerinde insani yardım çalışanı hayatını kaybetti. Sizler de duyuyorsunuzdur. Filistin Kızılay’ından 33 kişi bunların bir kısmı gönüllüydü, bir kısmı çalışan hayatını kaybetti. 19 tanesi görev başındayken hayatını kaybetti. Bizim bugün 19 Ağustos vesilesiyle çok daha güçlü bir şekilde insani yardım çalışanlarının hiçbir koşulda hedef alınmaması gerektiğini vurgulamamız gerekiyor. Bugün, bunun için bizim için ayrı bir öneme sahip. Çünkü insani yardım herkesin günün birinde ihtiyaç duyabileceği herkesin yardım alma hakkının savunulmasına ihtiyaç duyabileceği bir dünyada yaşıyoruz. Dolayısıyla bizim her ne yaşanırsa yaşansın insani yardım hakkının engellenmemesi gerektiği konusunda sesimizi yüksek bir şekilde çıkarmamız gerekiyor.
Aslında, 19 Ağustos Dünya insani yardım gününde biz hep üç meseleye vurgu yaparız. Bunlardan bir tanesi insani yardıma erişimin engellenmemesi ve insani yardım çalışanlarının güvenliğinin sağlanması ki bu zaten erişimin engellenmemesi için bir şarttır. İkincisi insani yardım çalışanları sadece savaş bölgelerinde değil afet bölgelerinin tamamında kıtlığın olduğu alanlarda ihtiyaç sahibi olan ülkelerde bu yardımı herkese ulaştırmaya çalışıyor. İnsani yardım gününde aslında biz onların bu emeklerini de ön plana çıkartmak ve onların teşekkür etmek isteriz. üçüncüsü ise dayanışmanın önemi, aslında insani yardım alanı sadece bir kurumun kuruluşun ya da bir network‘un yapması gereken bir alan değildir. İnsani yardım alanı gönüllülük temelinde herkesin elinden geleni yapabildiği bir dayanışmayı temsil eder. Biz ülke olarak bu dayanışmayı Depremlerde son depremlerde çok güzel bir şekilde gündeme aldık. Burada sahada birlikte çalıştığımız farklı sivil toplum kuruluşlarından arkadaşlarımız da var. Ben onlara da sizlerin huzurunda teşekkür etmek istiyorum. İnsani yardım alanında bizim 19 Ağustos‘ta bir araya gelerek tüm dünyanın tek ses olarak özellikle bu sene insani yardım çalışanlarının hedef olmadığı slogan cümlesinin sürekli tekrar edilmesi gerektiğini düşünüyoruz Bugün sizlerle bir resim sergisinde bir araya gelmiş oluyoruz. Müsaadenizle bulunduğumuz mekanı tanıtmak isterim. Bulunduğumuz mekan Türk Kızılay sanat ve Kültür merkezi olarak kullanılan çeşitli sergilerin etkinliklerin hem Kızılay hem de diğer kurumlarımız tarafından yapılabildiği bir mekan. Zamanında Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanımızın sahipliğinde olan ve Kızilay’a bağışlanmış bir mekan. Bu mekanda ilk önce sol taraf ve sağ taraf olarak ayırdığımğımız tamamı kendi fotoğrafçılarımız tarafından çekilmiş olan insan hikayelerini göreceksiniz. Arka tarafta olan kısımda insani yardım alanında. Bir yardımla bir dokunuşla değişen insan hikayelerini göreceksiniz. Dünyanın dörtte biri tarafından bir dokunuşla gülümseyen yüzleri bir dokunuşla değişen hayatları görmüş olacaksınız. İnsan hikayeleri olarak bu tarafta ise insani yardım çalışanlarının ve gönüllülerinin hedef alınmaması gerektiği sloganını ifade eden kısmını göreceksiniz. Burası belki bu 19 Ağustos‘ta en fazla altını çizmemiz ve üzerinde durmamız gereken alan. Çünkü bizim her ne yaşarsak yaşayalım ister Ukrayna’da ister Gazze de olsun ister başka bir dünya coğrafyasında olsun insani yardım erişiminin engellenmemesi gerektiğini bununla alakalı insanların Cenevre konvansiyonuna devletlerin imza attığını ve bir söz verdiklerini hatırlatmamız gerektiğini ben tekrar vurgulamak istiyorum. Sonrasında da Sergi alanıımızın içinde iç mekanda kaybettiğimiz Kızılay çalışanlarımız, Türk Kızılayı çalışanlarımızı göreceksiniz. Bunlardan bir tanesi 2023 yılında Gazze’de yaralanan Muhammet, orada vurulduktan sonra Muhammet ameliyat oldu. Tabii ki yeterli sağlık erişimine ulaşabilecek bir durumda değildi. Çok uzun süre Türkiye’ye gelmesi için çalıştık. Tabii ki belli bir süre sonra izin çıktı ve Muhammet buraya geldiği zaman fizik tedavi almak zorunluluğundaydı. Çünkü yürüyemiyordu. Fizik tedavi, sağlık tedavisine erişmek için şu anda üç çocuğuyla beraber Ankara’da. Yeni bir bebeği oldu. Muhammet’i en azından kaybetmedik ama orada Gazze koşullarında yaralanan bir çalışanımızdı.
2020 yılında Suriye Él BAP’ta Mehmet Akif arkadaşımızı şehit verdik. İçeriye girdiğimiz, girdiğiniz zaman aslında belki sergimizin en özel Anıdır diye düşünüyorum. Mehmet Akif Gıdıman’ın şehit olduğu zaman üzerinde giydiği Kızılay yeleği kanlanmış bir şekilde sergimizde şu anda.
Yine 2013’te Somali Mogadişu‘da bir saldırıya maruz kalan ve yaralanan Kenan Murat ve Fatih’in yine resimlerini göreceksiniz içeride ve 2004 yılında Irak Telafer‘de Mustafa Pekcan’ı şehit verdik. O arkadaşımızın fotoğraflarını görüyor olacaksınız.
Prof. Dr. Fatma Meriç YILMAZ’ın konuşmasından sonra kürsüye Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Jessie THOMPSON geldi.
Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Jessie THOMPSON da şöyle konuştu: “Bugün dünya insani yardım gününde karşınızda durmak bir onurdur.
19 Ağustos dünyadaki insani yardım çalışanlarınu onurlandırmak için bir gündür ve onlar artan küresel ihtiyaçları karşılamak için yorulmadan çalışmaya devam ediyorlar.
Bizimle bulunan her birinize ve bu etkinliği düzenleyen Türk Kızılay’ına en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
İnsanlık ruhunu kutlamak için bir araya geldiğimiz bugün de aynı zamanda dünyamızın insani yardım çalışanlarına ve onların hizmet verdiği insanları başarısızlığa uğrattığı acı gerçeğiyle de yüzleşmek zorundayız. Bu yılın başından beri 28 cesur Kızılhaç ve Kızılay gönüllüsü ve personelimizi insani görevlerini yerine getirirken kaybettik. Bu, Kızlaç ve Kızılay personeli ve gönülleri için en ölümcül yıllardan biriydi.
Bu bireylerin her biri kendi topluluklarında bir umut cesaret ve direnç sembolüydü ve her biri insanlığa hizmet etme uğruna en büyük bedeli ödedi.
7 Ekim’den bu yana İsrail ve Filistin‘deki gönüllülerimize ve personelimize yönelik benzeri görülmemiş bir şiddete tanık olduk.
Uluslararası koruma altındaki Semboller taşırken paramedikler ve ambulans sürücüleri öldürüldü. Sudan’da bir yılı aşkın süredir devam eden çatışmalar sırasında Sudan KIZILAY’ının yedi gönüllüsü ve personelini kaybetmenin yasını tutuyoruz
Ukrayna’daki silahlı çatışma insan hayatının trajik bir şekilde kaybedilmesine şehirlerin ve sivil altyapının yok edilmesine ve insanların ülke içinde ve sınırlar ötesinde kitlesel olarak yerinden edilmesine neden oldu.
İnsani yardım çalışanları çatışmaların ortasında kalan topluluklara hizmet ederken her gün kendilerini riske atıyorlar bu trajediler çatışma bölgelerinde insani yardım çalışanlarının karşı karşıya kaldığı tehlikelerin keskin bir hatırlatıcısıdır dünyadaki karmaşık krizler sivil acıların artması ve gönüllüler de dahil olmak üzere insani yardım çalışanlarının hedef alınması kabul edilemez.
Son çatışmalar insani yardım personelini korumayı amaçlayan savaş kurallarına yeniden bağlılık ve acil eylem gereksinimini vurguluyor.
Bu IFRC’nin bir araya gelmesi ve alarmı yükseltmesi için kritik bir an.
Bugün IRFC’nin “insanlığı koru” kampanyamız başlatıyor. Bu girişim dünyaya yönelik umutsuz çağrıımızdır.
insani yardım çalışanlarına yönelik şiddet durmalıdır. Krizin içindeki tüm sivillerin hayatlarını başkalarına yardım etmek için riske atan insani yardım çalışanlarının ve gönüllülerin korunması ihtiyacının aciliyetine dair farkındalık yaratmalıyız.
Görev başında hayatını kaybedenlerin aileleri ve meslektaşlarıyla dayanışma içerisindeyiz bir asırdan uzun bir süredir gönüllülerimiz felaketler ve krizler vurduğunda orada oldular. 191 ülkede 16 milyon gönüllümüzle dünya çapında topluluklara hizmet etmeye kararlıyız Ancak koruma olmadan ihtiyacı olan insanlara ulaşarak hayat kurtarıcı görevimizi yerine getiremeyiz. Dünya genelindeki insani yardım çalışanlarının korunması için derhal ve acil eylem çağrısında bulunuyoruz. Hükümetlerden Kızılhaç ve Kızılay ekiplerinin korunmasını güçlendirmelerini ve kamuoyundan insani yardım çalışanlarının hedef olmadığını fark etmelerini istiyoruz.
Güvenlik kolektif bir sorumluluktur. Yerel insani yardım kuruluşları personel ve gönüllülerin güvenliğini sağlama yükünü tek başlarına taşımamalıdır.
Bu, sergideki güçlü görüntüleri incelerken fotoğrafların arkasındaki yüzleri insanlık yüzlerini hatırlayalım en zorlu koşullarda hizmet etmeye devam edenleri koruma ve destekleme taahhüdünde bulunarak onların mirasını onurlandıralım teşekkür ederim.”
Konuşmalardan sonra Ankara Valisi Vasip ŞAHİN ve beraberindekiler, sergiyi gezdiler.
Sergiye gelen davetliler ve görevliler etkinlik sonrası birlikte hatıra fotoğrafı çektirdiler.
Demokratik toplumların en temel yapı taşlarından biri olan basın, doğru, tarafsız ve ilkeli habercilik anlayışıyla toplumu bilgilendirme görevini üstlenmektedir. Sizler, büyük bir özveriyle gece gündüz demeden halkımızı aydınlatıyor ve toplumun bilinçlenmesine katkı sağlıyorsunuz.
Türk sporunun en köklü branşlarından biri olan güreşte, elde edilen başarıları kamuoyuna ulaştırırken gösterdiğiniz hassasiyet ve destek bizim için çok kıymetlidir. Türkiye Güreş Federasyonu olarak, çalışmalarınızın öneminin farkındayız ve sizlere her zaman minnettarız.
Bu anlamlı günde, başta güreş camiasını yakından takip eden siz değerli basın emekçileri olmak üzere tüm gazetecilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü içtenlikle kutluyoruz. Zor şartlar altında sürdürdüğünüz bu kutsal görevinizde başarılar dileriz.
Ukrayna Sivil Toplum Kuruluşu “Tüm Ukrayna Vatanseverler Birliği” ve Türk Amerikan Derneği’nden sergi açılışı.
Türk Amarikan Derneği M. Emin Hekimgil Sanat Galerisi Ukrayna Rüyasının Yüzleri isimli sergiye ev sahipliği yapıyor.
Ukrayna Rüyasının Yüzleri isimli sergi, Ukrayna’da bir sivil toplum kuruluşu olan ‘Tüm Ukrayna Vatanseverler Derneği’ tarafından hayata geçirilen bir proje.
Sergi, savaşın yıkıcı etkilerine rağmen Ukrayna’da kalmak zorunda olan ya da dünyanın farklı köşelerine sığınan Ukraynalı çocukların hikayelerini bir araya getirerek toplumsal farkındalık yaratmayı hedefliyor.
Sergide, çocukların kendi çizimleri, hikayeleri ve umutları yer almakta ve çizdikleri resimlerle hem yaşadıkları trajediyi hem de geleceğe dair özlemlerini etkileyici bir şekilde anlatıyor. Yaşadıkları savaşın gölgesinde büyümek zorunda kalan çocuklar, barışa olan inançlarını ve bir gün evlerine dönebilme hayallerini resimlerinde ifade ediyor.
Serginin açılışı, Türk-Amerikan Derneği Koordinatörü Yağmur TÜRK’ün sunumuyla başladı.
Sergide, ilk konuşmayı Tüm Ukrayna Vatanseverler Derneği Başkanı Ganna MAİBORODA yaptı.
Ganna MAİBORODA, konuşmasında savaşta yaşanan trajedide en çok zarar görenlerin çocuklar olduğunu belirterek sergide, çocuklar tarafından çizilen resimlerin bunu en iyi şekilde yansıttığını vurguladı.
MAİBORODA, bu trajedinin geldiği noktayı da daha sonra rakamlar eşliğinde açıkladı.
Tüm Ukrayna Vatanseverler Derneği Başkanı Ganna MAIBORODA, daha sonra serginin Ankara’da gerçekleştirilmesini sağladıkları için öncelikle Türk Amerikan Derneği’ne teşekkür ederek konuşmasına başladı.
MAIBORODA, konuşmasında Amerika Birleşik Devletleri’nin diplomatik temsilciliğindeki görevlilere ve Baş Müsteşar vekiline de şükranlarını sundu.
MAIBORODA, Etkinliğin gerçekleştirilmesini sağlayan herkese de teşekkür etti.
Ganna MAIBORODA, konuşmasında, Amerikalı dostlarına hiç bir zaman eksilmeyen şükranlarını da bir kez daha ifade etti.
Bugüne kadar Amerikan halkından ve hükümetinden büyük, görülmedik ölçüde sistemli bir yardım aldıklarını ifade eden MAIBORADA, bu yardım sayesinde bir devlet olarak bağlarını sürdürme mücadelelerini gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.
Bu çerçevede, kendilerini verdikleri destekten dolayı Türkiye Cumhuriyeti’ne de derinden bir minnettarlık duyduklarını belirten MAIBORADA, özellikle Türkiye’nin dirençlerini mümkün kılmada oynamış oldukları stratejik derinliğe sahip rolün, bu çerçevede ortaya konulan faaliyetler ve kararların her zaman için önemini korumaya devam ettiğini söyledi.
Ukraynalı çocukların kendilerinin umutları ve geleceği olduğunu dile getiren MAIBORODA, onlarla birlikte daha parlak bir geleceğe adım atmaya çalıştıklarını vurguladı.
Ukrayna Büyükelçiliği Müsteşarı Oleksiy CHERNYSHOV da Hayalimin İzleri sergisinin açılışında davetlilerle birarada bulunmaktan onur duyduğunu belirterek konuşmasına başladı.
Etkinliğin, Ukraynalı Sivil Toplum Kuruluşu Patriot Derneği’nin Başkanı Ganna MAIBORADA olmaksızın mümkün olmayacağını hatırlatan CHERNYSHOV, bunun içln kendisine teşekkür ettiğini belirtti.
Etkinliğin, Ukrayna Vatanseverleri Sivil Toplum Derneği PATRIOT’un ilk yurtdışı etkinliği olduğunu ifade eden CHERNYSHOV, serginin savaş sebebiyle farklı koşullarda bulunan 215 Ukraynalı çocuğun çalışmalarını bir araya getirdiğini belirtti.
Chernyshov, projenin amacının her şeyin en kötü haliyle göründüğü halde dahi çocukların hala hayal kurduklarını bir şeyler yarattıklarını ve inandıklarını göstermesi açısından gerçekten çok önemli olduğunu vurgulayarak onların mutlu bir çocukluktan çok daha fazlasını hayal ettiklerini, kendilerini her zaman önemseyen, güçlü bir Ukrayna düşlerinin var olduğunu gösterdiğine de dikkat çekti.
Oleksiy CHERNYSHOV, konuşmasında, Ukraynalı çocukları güvenli bir şekilde ülkelerinde ağırladıkları için Ukrayna dostlarına da minnettarlığını dile getirdi.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Ankara Büyükelçiliği Başmüsteşar vekili Viraj Le BAILLY de konuşmasına öncelikle Türk Amerikan Derneği’nde sergiyi düzenleyenlere teşekkür ederek başladı.
BAILLY, kendilerini derinden etkileyen çevrelerindeki sanat eserlerine-herkese ilham veren sanat eserlerine değinmeden önce, yaklaşık 9 gün önce vefat eden eski Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Jimmy CARTER hakkında bir konuşma yaptı.
Bailly, 9 gün önce Amerika Birleşik Devletleri ve Dünyanın bir devlet adamı ve insani yardım gönüllüsünü kaybettiğini söyledi.
Jimmy Carter’ın barışa ve insan haklarına sarsılmaz adanmışlığı olan bir kişi olduğuna vurgu yapan Bailly, O’nun bütün küresel topluluğun daha iyi bir gelecekte yaşaması için çaba sarfettiğini ve bu çerçevede çabalarını sürdürdüğünü ifade etti.
BAILLY, Carter’ın bu çabalarının hem Amerika Bşrleşik Devletleri’nde hem de dünyada silinmez bir iz bıraktığını söyledi.
Bailly, Başkan Carter’ın barışın tesis edilmesine yönelik Camp David anlaşmalarında ortaya koyduğu dur durak bilmez çalışmalarının, sayısız diplomatik misyonlara kadar ortaya koyduğu bu çabaların, kuşkuya yer bırakmayacak şekilde çatışmaları çözüme kavuşturma ve ülkeler arasında birbirini daha iyi anlama ve mutabakat sağlama yönündeki taahhüdünü gözler önüne serdiğini kaydetti.
Başkan Carter’ın ortaya koyduğu, gerisinde bıraktığı mirasın şefkat, dürüstlük ve diğer insanlara sarsılmaz bir hizmet sağlama anlayışına dayalı olduğunu ifade eden Bailly, kendilerinin de bu ruh çerçevesinde bu projeyi;“UKRAYNA RÜYASI”’nı anlatan projeyi desteklemekten onur duyduklarını dile getirdi.
Bailly, projenin hedefine ulaştığını ve savaşta inanılmaz acılar çeken çocukların seslerini duyurmaları ve kendilerini ifade edebilmelerini bir anlamda ortaya koyduğunu belirtti.
Sergi, ABD Büyükelçiliği tarafından desteklenen TAD ConnectUSA American Corner Ankara işbirliğiyle düzenleniyor.
Sergi 30 Ocak tarihine kadar sanatseverlerce ziyaret edilebilecek.
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Taha Akgül’ü makamında kabul etti. Ziyarette, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya da bulundu.
Görüşmede, Türk güreşinin mevcut durumu ve geleceğe yönelik planlar detaylı bir şekilde ele alındı. Bakan Bak, Taha Akgül’e yeni görevinde başarılar dileyerek, güreş sporunun Türkiye için önemine vurgu yaptı.
Bakan Dr. Osman Aşkın Bak, güreşin önemini vurgulayarak, bu sporun gelişimi için sağlanan desteklerinin artarak devam edeceğini ifade etti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.