ASO BAŞKANI ARDIÇ: ÜLKEMİZİN BAŞKENTİNİ SANAYİ VE TEKNOLOJİNİN DE BAŞKENTİ YAPMA HEDEFİMİZE ULAŞMAYA KARARLIYIZ
Ankara Sanayi Odası’nın (ASO) iş dünyası ile yabancı misyon temsilcilerini bir araya getirdiği “Geleneksel Büyükelçilikler Resepsiyonu” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın teşrifleri, yabancı büyükelçiler, siyaset ve iş dünyasının yoğun katılımıyla gerçekleşti. Resepsiyonun açılış konuşmasını yapan ASO Başkanı Seyit Ardıç, “Ülkemizin Başkentini sanayi ve teknolojinin de Başkenti yapma hedefimize, siz değerli sanayicilerimizin azim, destek ve vizyonuyla ulaşmaya kararlıyız” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz da, Ankara’nın Türkiye’nin katma değeri yüksek üretim ve ihracatında çok önemli bir paya sahip olduğunu belirterek, “Ankara Sanayi Odamızla, sanayicilerimizle iftihar ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Ankara Sanayi Odası’nın (ASO) “Geleneksel Büyükelçilikler Resepsiyonu”, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın teşrifleriyle gerçekleşti. ASO Başkanı Seyit Ardıç’ın ev sahipliğinde, aralarında çok sayıda büyükelçinin de bulunduğu 100’den fazla ülkenin temsilcisi, milletvekilleri, Dışişleri Bakan Yardımcısı Burhanettin Duran, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Safa Koçoğlu, rektörler, iş dünyasının önde gelen isimleri, ASO Meclis ve Komite Üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri ve medya temsilcilerinin geniş katılımıyla gerçekleşen resepsiyonun adresi her yıl olduğu gibi Ankara Etnografya Müzesi oldu.
Resepsiyonun açılış konuşmasını yapan ASO Başkanı Seyit Ardıç, “Yabancı misyon ile iş dünyamızı bir araya getirdiğimiz bu davetlerimizde çok güzel iş birliklerinin geliştiğine şahit olduk. Bugünün de yeni ve güçlü dostluklara vesile olacağını ümit ediyorum” dedi. Konuşmasında küresel gelişmelere değinen ASO Başkanı Ardıç, jeopolitik ve politik risklerin yoğunlaştığı bir dönemden geçildiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Küresel ekonomilerde, farklı kritik konuların krize dönüştüğü bir dönemi yaşıyoruz. Başta küresel güvenlik sorunu olmak üzere, politik belirsizlik, enflasyon ve yüksek faiz sürecinden geçiyoruz. Enflasyon, gelişmiş ülke ekonomilerinde yavaşlamış olsa da, faizler yüksek kalmaya devam ediyor. Enflasyonun istenilen seviyeye düşeceğine ilişkin net bir öngörünün olmaması, Merkez Bankalarının bu konuda erken adım atmasını engelliyor. Faiz indirimlerinin daha da gecikmesi küresel finansal koşulların sıkılaşmasına neden olmaya devam ediyor.
Nihayetinde, küresel piyasalarda, uzun dönemli enflasyonun görece olarak hala yüksek olduğu, büyümenin zayıfladığı ve para politikasında sıkılaşmanın devam ettiği makroekonomik yapıyla karşı karşıyayız.”
Avrupa, Asya ve orta Doğu’nun kesişme noktasında yer alan Türkiye’nin bu stratejik konumunun, ticaret, lojistik ve enerji geçiş noktası olma açısından olma açısından büyük avantaj olduğunu belirten ASO Başkanı Ardıç, “Türkiye, hızla büyüyen, dünya ile ekonomik bütünleşmesini sürdüren, 85 milyon nüfusuyla yatırımcılara geniş imkânlar sunan büyük pazar konumundadır ve etki alanı çok geniş bir coğrafyaya yayılmaktadır” dedi.
Avrupa, Asya ve Orta Doğu’nun kesişme noktasında yer alan Türkiye’nin bir köprü görevi gördüğünü anlatan Ardıç, bu stratejik konumun ülkeye ticaret, lojistik ve enerji geçiş noktası olma açısından büyük bir avantaj sağladığını dile getirdi.
“TÜRKİYE, YATIRIMCILARA GENİŞ İMKANLAR SUNAN BÜYÜK BİR PAZAR”
Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusunun ekonomik büyümenin itici gücü olarak önemli bir rol oynadığına; iş gücüne katılım, yenilikçilik ve teknolojiye adaptasyon konusunda büyük fırsatlar sunduğuna işaret eden Ardıç, “Türkiye, hızla büyüyen, dünya ile ekonomik bütünleşmesini sürdüren, 85 milyon nüfusuyla yatırımcılara geniş imkânlar sunan büyük pazar konumundadır ve etki alanı çok geniş bir coğrafyaya yayılmaktadır” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE, KÜRESEL BİR ÜRETİM ÜSSÜ OLABİLECEK POTANSİYELE SAHİP”
Küresel resesyon kaygılarının gölgesinde geçen ve risk algısının oldukça yüksek olduğu 2023 yılında sanayicilerin ve ihracatçıların sayesinde Türkiye’nin önemli ihracat rakamlarına ulaştığını belirten Ardıç, “İhracatımız yılın ilk 8 ayında 170,8 milyar dolar, son 12 ayda ise 261 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmıştır. 220 ülkeye ihracat yapan Türkiye, 151 ülkeye ihracatını artırmıştır. Bu verilerin de ortaya koyduğu üzere Türkiye, bölgesel ve küresel bir üretim üssü olabilecek potansiyele sahiptir” diye konuştu.
“ANKARA, SANAYİ VE TEKNOLOJİNİN DE BAŞKENTİ OLMA YOLUNDA GÜÇLÜ ADIMLARLA İLERLİYOR”
Ülke ekonomik gelişimini sürdürürken; başkent Ankara’nın da, sanayi ve teknolojinin de başkenti olma yolunda güçlü adımlarla ilerlediğini vurgulayan Ardıç, “Üretimimiz giderek katma değeri daha yüksek olan imalat ve bağlantılı hizmet sektörlerine doğru gelişmektedir” ifadesini kullandı.
ANKARA, YÜKSEK TEKNOLOJİ VE AR-GE’NİN MERKEZİ OLMAYA DEVAM EDİYOR
Ankara’nın, Türkiye’nin teknoloji ve araştırma-geliştirme faaliyetlerinin merkezlerinden biri olduğunu vurgulayan Ardıç, “Başkent’te yer alan teknoparklar; savunma sanayi, bilişim, biyoteknoloji ve enerji gibi yüksek teknolojiye dayalı sektörlerde faaliyet gösteren birçok yerli ve yabancı şirkete ev sahipliği yapmaktadır. Ankara’nın Ar-Ge altyapısı, yenilikçi projelere ve girişimlere yatırım yapmayı düşünen yabancı sermaye için büyük bir cazibe merkezi oluşturmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Ankara’nın sahip olduğu avantajların, ülke ekonomisine katma değer olarak yansıdığını anlatan Ardıç, imalat sanayisinde teknoloji kullanım durumuna bakıldığında orta ve orta-yüksek teknolojilerin payının Ankara’da diğer illere göre daha yüksek olduğunu söyledi.
Ankara’nın illere göre gayrisafi katma değer üretiminde 2. sırada olduğunu ifade eden Ardıç, şöyle devam etti:
“Ankara en çok ihracat yapan 5. il konumundadır. İhracatının yüzde 90’nından fazlası sanayi sektörü tarafından gerçekleştirilmektedir. 2023 yılında toplam savunma sanayi ihracatının yüzde 35’e yakın kısmını Ankara tek başına gerçekleştirmiştir. İlimiz ayrıca makine, medikal, ulaştırma, elektrik-elektronik, yenilenebilir enerji, madencilik ve müteahhitlik gibi güçlü sektörleriyle öne çıkmaktadır.”
“ANKARA’YI SANAYİ VE TEKNOLOJİNİN DE BAŞKENTİ YAPMA HEDEFİMİZE ULAŞMAYA KARARLIYIZ”
Ankara Sanayi Odası olarak, Başkentimizin üretim ve ihracat potansiyelinin artırılmasına yönelik çeşitli faaliyetler yürütüp, araştırmalar yaptıklarını belirten Ardıç, ASO’nun kısa süre önce yayınlanan 2018-2023 yıllarını kapsayan Ankara’nın Dış Ticaret Analizi ve Teknolojik Boyut Çalışma Raporu’na da değinerek şunları söyledi:
“Raporda Ankara’mız ile diğer 5 büyük sanayi kenti İstanbul, İzmir, Kocaeli, Bursa ve Gaziantep’in ihracat performansını, teknoloji sınıflandırmasına göre analiz ettik. Ankara’nın ihracatında yüksek teknoloji payının %13 ile, %3,8 olan Türkiye ortalamasından ve diğer 5 büyük sanayi şehrinden kat be kat yüksek olduğu görüldü. Bu oran İstanbul’da %5, İzmir’de %2, Kocaeli, Bursa ve Gaziantep’te ise sadece %1. Gururla belirtmek isterim ki, ülkemizin Başkentini sanayi ve teknolojinin de Başkenti yapma hedefimize, siz değerli sanayicilerimizin azim, destek ve vizyonuyla ulaşmaya kararlıyız.”
Yüksek ve orta yüksek teknolojide çok ciddi yatırım alan Ankara’nın önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin teknolojik üretim ve ihracat üssü olacağına inandığını belirten ASO Başkanı Ardıç, “Çalışmalarına başladığımız ASO Ankara Teknoloji Üssü projesiyle başkentimizin teknoloji üretim ve yüksek katma değer düzeyini üst seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Gümrük Birliğinin, 1995 yılından bu yana Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasında ekonomik iş birliğini güçlendiren en önemli araçlardan biri olduğunu anlatan Ardıç, buna karşın dünya ekonomisinde ve ticaretin doğasında meydana gelen değişikliklerin bu anlaşmanın yeniden değerlendirilmesini zorunlu kıldığını, AB’ye üye olmadan imzalayan tek ülke olarak Türkiye’nin bunun dezavantajını yaşadığını dile getirdi.
Gümrük Birliği’ni oluşturan 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı’nın revize edilmesinin gerektiğini vurgulayan Ardıç, “Bu kapsamda, AB ticaret politikası oluşturulurken Türkiye ile danışma prosedürleri güçlendirilmeli, iki taraf arasında çıkabilecek uyuşmazlıkların çözümü için etkin bir mekanizma kurulmalıdır. Yine Türkiye’nin AB’nin üçüncü ülkeler ile imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarının dışında kalması sorununun çözümlenmesi ve kara yolu taşımacılığındaki kotaların kaldırılması gibi konular yer alıyor” dedi.
“MALLARI SERBEST DOLAŞTIRIYORUZ, SANAYİCİLERİMİZ VİZE ALAMIYOR”
Gümrük Birliği ile ilgili bir diğer konunun vize sorunu olduğunu anlatan Ardıç, “İş görüşmeleri ve iş anlaşmaları yapmak, fuarlara katılmak için AB ülkelerine seyahat etmek isteyen iş insanlarımız vize engeli ile karşılaşmaya devam ediyor. Bu durum hem maddi bir külfet, hem zaman kaybı hem de psikolojik bir bariyer oluşturuyor; Gümrük Birliği’nin işleyişini de olumsuz yönde etkiliyor. Özetle, malların serbest dolaşımı için karşılıklı imza atıyoruz, malları serbest dolaştırıyoruz, ancak bunları üreten sanayicilerimiz sınırda bekletiliyor, vize alamıyor, ürünlerini fuarlarda bile sergileyemiyor” diye konuştu.
“EKONOMİ YÖNETİMİMİZE DESTEĞİM TAM”
“Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hissedilen zorlu ekonomik koşulları, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz’ın koordinasyonundaki ekonomi yönetimimizle kısa sürede atlatacağımıza inancımızın tam olduğunu da vurgulamak istiyorum” diyen ASO Başkanı Ardıç, şunları söyledi:
“Son dönemde makroekonomik dengenin sağlanması amacıyla uygulamaya konulan rasyonel politikaların etkilerini görüyoruz. Bu zor zamanların sonrasında yaşayacağımız istikrarlı bir dönem beklentisi ile Ankaralı sanayiciler olarak ekonomi yönetimimize desteğimizin tam olduğunu belirtmek isterim.
Geçen hafta Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz’ın açıkladığı Orta Vadeli Programda yapısal reformlarla destekli makro istikrara yönelik politika hedeflerini görmek bizleri daha da umutlandırıyor.
Sanayicilerin ekonomi politikalarına olan desteği, ülkemizin sürdürülebilir kalkınması ve küresel rekabet gücünün artırılması açısından büyük önem taşımaktadır. Sanayicilerimizle hükümet arasında kurulacak güçlü iş birliği, hem ekonomik hem de toplumsal hedeflerimize ulaşmamızı sağlayacaktır. Hep birlikte çalışarak, ülkemizi daha güçlü, daha rekabetçi ve daha müreffeh bir geleceğe taşımak mümkün olacaktır.”
CEVDET YILMAZ: ANKARA SANAYİ ODAMIZLA SANAYİCİLERİMİZLE İFTİHAR EDİYORUZ
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da konuşmasında, Ankara Sanayi Odası’nın Geleneksel Büyükelçilikler Resepsiyonu’na katılmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Ankara’nın çok önemli bir ekonomik merkez olduğunu belirten Yılmaz, Ankara’nın Türkiye’nin katma değeri yüksek ekonomik, üretim ve ihracatında çok önemli bir paya sahip olduğunu söyledi. Yılmaz, “Başta Ankaralı sanayiciler, ihracatçılar olmak üzere tüm Ankaralı iş insanlarını yürekten tebrik ediyorum. Ankara Sanayi Odamızla, sanayicilerimizle iftihar ediyoruz. Başarılarını tebrik ediyoruz. Bundan sonraki dönemde de kamu, özel sektör, sivil toplum hep birlikte Türkiye yüzyılını 85 milyon olarak inşaa etmeye devam edeceğimizin altını çizmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
YILMAZ: TEMEL HEDEFİMİZ ENFLASYONU DÜŞÜRMEK
Ekonomik gelişmelere ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Orta Vadeli Program’ın (OVP) öngörülebilirliği güçlendirdiğini, böylece yatırım için sağlıklı bir ortamın sağlandığını dile getirdi.
Yılmaz, Türkiye’nin yeşil ve dijital dönüşüme hızlı ve etkili şekilde uyum gösterebildiği ölçüde ekonomisini ve sosyal refahını da yükseltebileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bu çerçevede bir taraftan bu dönüşümü yaparken bir taraftan da az önce dediğim üzere temel hedefimiz enflasyonu düşürmek. Enflasyonu düşürelim ki daha istikrarlı bir ortam oluşsun. Bazen büyüme, enflasyon tartışmaları yapılıyor. Kısa vadede elbette bazı zorluklar içeriyor bu mücadele. Ama şunun bilincinde olmamız lazım. Orta ve uzun vadede büyüme ve enflasyon arasında bir çelişki yoktur. Tam aksine bunlar birbirini destekleyen süreçlerdir. Enflasyonun düştüğü bir ortamda öngörülebilirlik artar, istikrar yükselir, yatırım ortamı iyileşir, büyümeniz istikrarlı bir şekilde devam eder. Dolayısıyla bunları birbirinin zıddı gibi görmemek gerekir.”
GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN GÜNCELLENMESİ
Türkiye ekonomisinin geçen yıl 1,1 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaştığını ve bu yıl sonunda 1,3 trilyon dolarlık bir ekonomi olmasının beklendiğini kaydeden Yılmaz, kişi başına düşen gelirin bu yıl sonu itibarıyla 15 bin doları aşacağını, OVP’nin sonunda ise bu rakamın 20 bin doları aşacağını kaydetti.
Türkiye’nin gelecek dönemde daha fazla sermaye ve nitelikli iş gücünü cezbetmeyi amaçladığını, bunun sosyal refahın yükselmesine katkı sağlayacağını dile getiren Yılmaz, Türkiye’nin Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi doğrultusunda gelecek 4-5 yıllık süreçte dünya genelindeki uluslararası sermayenin yüzde 1,5’ini çekmeyi hedeflediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gerektiğini, bunun her iki taraf için de faydalı olacağını vurgulayarak, Avrupa Birliği’nin de ekonomik büyümesine ve rekabet gücünün artmasına katkı sağlayacak bu güncellemenin, Türkiye için de yeni fırsatlar yaratacağını sözlerine ekledi.
29 Ocak 2025 tarihinde, kendinden önce hizmet felsefesiyle, topluma hizmet etmeyi amaç edinmiş uluslararası bir sivil toplum kuruluşu olan Rotary Bölge 2440 Federasyonu ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında, “El Ele Ekonomik Özgürlüğe” temasıyla el emeği üreten kadınları ekonomik özgürlüklerine kavuşturmanın amaç edinildiği GİKA Girişimci Kadınlar Projesi İşbirliği Protokolü imzalandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlık Binasında düzenlenen imza törenine, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Cemil TUGAY, Rotary Bölge 2440 Federasyon Başkanı Sayın Mert KORUR, GİKA Girişimci Kadınlar Projesi Rotary 2440 Bölge Eş Başkanı Sayın Zafer MENTEŞEOĞLU ile her iki kurumdan yetkililer katılmışlardır.
“El Ele Ekonomik Özgürlüğe” sloganıyla ülkemizdeki 3 Rotary Bölge Federasyonlarının işbirliğinde yürütülen, hedefi evlerinde el emeği üretim yapan 18-99 yaş aralığında ülkemizde yaşayan tüm kadınları ekonomik özgürlüklerine kavuşturarak kadının sosyal yaşamdaki gücünü artırmak için onlara e-ticaret yapabilme imkânı kazandırmak olan GİKA Girişimci Kadınlar projesi kapsamında, projenin paydaşı olan Başkent Üniversitesinin eğitim koordinatörlüğünde hazırlanan eğitim programı kapsamında, konularında uzman gönüllü eğitmenler tarafından Girişimcilikte elektronik ticaret, girişimci kadınlar için pazarlama stratejileri, elektronik ticarette hukuki sorumluluklar, mali yükümlülükler ve sorumluluklar, marka oluşturma, sosyal medya kullanımı, kamu kurumlarından hibe destek alabilme yöntemleri, kadın kooperatifleri ile gıda ve kozmetik ürünlerinin pazarlanması koşulları konularında çevrimiçi sertifikalı eğitimler verilmektedir.
Çevrimiçi eğitimlere düzenli devam eden ve sertifika almaya hak kazanan katılımcılar proje kapsamında açılan www.gikap.com.tr Girişimci Kadınlar Pazaryeri e-ticaret sitesinde, ücretsiz dükkân açabilme ve komisyonsuz satış yapabilme imkânına sahip olmaktadırlar. Devletimizin evlerinde el emeği üreterek e-ticaret yolu ile satanlara sağladığı vergi muafiyetiyle, bu kapsamdaki Girişimci Kadınlar 2025 yılı için yıllık yaklaşık 1.580.000.-TL tutarında ciro için sadece % 4 stopajla ürünlerini pazarlayabilmektedirler.
Bu proje kapsamında projeye paydaş olan yerel yönetimlerin desteğiyle projeye katılan Girişimci Kadınlara katma değeri yüksek el emeği üretim teknikleri konusunda ücretsiz mesleki eğitimler de verilecek olup, 6 Şubat 2023 depreminde zarar gören illere özel çalışmalar da yürütülmektedir.
İşbirliği protokolünün imzalanması sonrasında, Rotary Bölge 2440 Federasyon Başkanı Mert KORUR, GİKA projesinin kadın istihdamının yetersiz olduğu ülkemiz için öneminden bahsetti ve bu projeye katılan kadınların ekonomik özgürlüklerine kavuşmasıyla, ülkemizdeki kadınların ekonomik ve sosyal açıdan güçlenecekleri vurguladı. Sayın KORUR bu işbirliği için İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Cemil TUGAY’a ve İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerine teşekkür ederek, işbirliğinin hayırlı olmasını diledi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Cemil TUGAY ise paydaşı oldukları GİKA projesinin İzmir’de ve ülkemizde yaşayan tüm kadın girişimciler için hayırlı olmasını diledi ve Rotary 2440 Bölge Federasyon Başkanı Mert KORUR ile GİKA Projesinin yürütülmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
Törenin sonunda Türkiye’deki 3 Rotary Bölgesinin Federasyonları tarafından ortak yürütülmekte olan GİKA Projesinin 2440 Bölge Federasyonu eş başkanı Zafer MENTEŞEOĞLU, GİKA Projesinin 2420 Bölge Federasyonu eş başkanı Ali DOĞAN ve 2430 Bölge Federasyonu eş başkanı Dr. Levent ÇOLAK’a da teşekkür ederek, Cumhuriyetimizin 102. Yılında, El Ele vererek Kadınlarımızı Ekonomik Özgürlüklerine kavuşturma yolunda imzalanan Girişimci Kadınlar Projesi İşbirliği Protokolü kapsamında, ülkemizdeki birçok STK ve yerel yönetimin de katılımıyla yürütülmekte olan GİKA projesine ülkemiz genelinde el emeği üreten tüm Girişimci Kadınların, projenin @gika.turkiye instagram adresinin profilindeki linke tıklayarak çevrimiçi ücretsiz kayıt olabileceklerini, bu yıl 8000 kadına hizmet ulaştırmanın hedeflendiği proje kapsamında açılan www.gikap.com.tr e-ticaret pazaryerinin e-ihracata başlaması yönünde de çalışmalar yaptıklarını açıkladı.
GELENEKSEL SPOR DALLARI FEDERASYONU Başkanlığına ABDÜLHADİ TURUS seçildi.
GELENEKSEL SPOR DALLARI Federasyonu’nun 6’ıncı Olağan ve Mali Genel Kurulu Ankara’daki THE GREEN PARK Otelde yapıldı.
GELENEKSEL SPOR DALLARI FEDERASYONU, Genel Kurulu AMATÖR SPORCULAR KONFEDERASYONU GENEL SEKRETERİ ABDULLAH ALBUNAR’ın Divan Başkanlığında gerçekleştirildi.
GELENEKSEL SPOR DALLARI Federasyonu’nun Genel Kurulundaki tek adaylı Başkanlık seçiminde ABDÜLHADİ TURUS Genel kurulun başlangıcında bir konuşma yaptı.
ABDÜLHADİ TURUS, konuşmasında şunları söyledi:” Biz, çok yetkin alanında çok uzman arkadaşlarla çalışacağız.
Biraz sonra bu arkadaşlarımı da sizlere tanıtacağım.
Her biri kendi alanında Türkiye’de farklı farklı başarılara imza atmış arkadaşlar; bizlere yeni dönemde, sizlere özellikle yeni oyun dallari, geleneksel kızak, mangala, 12 taş halat çekme ve mas güreşi ile tekrar geleneklerimizi geleceğe taşımak çocuklarımızın güvenli bir şekilde yaşamasını sağlamak ve o popüler kültüre karşı, bizim, asil kültürümüzü, geleneğimizi yukarılara, geleceğe taşımak için mücadele edeceğiz.
Biz, 2025 yılında da geleneksel kızakta baştan beri vardı. Ama yeni katılan beş spor dalında, 2025 yılını, onlar için bir tanıtım yılı olarak görüyoruz ve bu yıl bir kulüpleşme yılı olacak. 2025’te bütün arkadaşlarımızla bir seferberlik, bir tanıtım seferberliği yapacağız.
Ben bu yönetimi oluştururken, yönetimdeki arkadaşlarıma da söyledim.
Biz, aslında yeni yönetimde altyapıyı sağlayacağız. Onun üzerinde koşan varsa inşallah her bir dalımız için bir kurum oluşturacağız.
Bu kurum, geleneksel kızak da öyle, mangala da öyle, 12 taş ta, halat çekme de ve mas güreşi de. Her birinin bir kurulu olacak. İçinde nitelikli akademisyenlerin olduğu ve tecrübeli, bu oyunlarla ilgili Türkiye hakkında tecrübeli olan arkadaşları bu kurumlara yerleştireceğiz
Onlar, oyunlarımızın alt yapılarını oluşturacak. Oyunlarımuzla ilgili gelecek tasavvurları oluşturacak. Onları icra edeceğiz. O yüzden bunu söylemem gerekiyor.
Yönetim kurulumuzdan çok bu oluşturacağımız spor dallarımızın her birine ayrı ayrı oluşturacağımız bu yapılanmalar önem arz edecek. Onlar, bu işin icrasını yapacak. 2025 yılında dediğim gibi bir tanıtım seferberliği oluşturacağız. Bunun için yeni kulüpler oluşturacağız. Hemen işe başlayacağız. Hemen hızlıca antrenör eğitimlerine başlayacağız ve en önemlisi de nasipse bir geleneksel oyunlar tırı oluşturacağız ve Türkiye’nin her saatinde hep birlikte Türkiye’nin her ilinde işte belediyelerimizle, valiliklerimizle belediye meydanlarında bu geleneksel oyunlarımızı tanıtıp çocuklerimizi ilk başta bu oyunlara aşina edeceğiz. Biz, bir yandan da şunu söylüyoruz. Bizim geleceğimizin olması için bugün de İmari olarak sadece fikirsel imar değil, sokaklarımızın hem nitelikli hem güvenli olması gerekiyor. O nitelikli ve güvenli sokakların içinde de sokak oyunlarına, geleneksel oyunlara muhatap olan çocukları yetiştireceğiz.
Asıl gayemiz, sokaklarında kendi geleneksel oyunlarını oynayan ve gelecekte hakikaten idealleri olan ve o belirli yaşlara geldiğinde de hala ne diye oyunda oynasın?
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın idealindeki gençler yetiştirmek için bu geleneksel oyunlara hep birlikte destek olacağız, hep birlikte bu oyunları uluslararası nitelikte de götüreceğiz.
ABDÜLHADİ TURUS’un konuşmasının ardından başkanlık seçimine geçildi.
GELENEKSEL SPOR DALLARI Federasyonu’nun Genel kurulundaki tek adaylı Başkanlık seçimi sonucunda ABDÜLHADİ TURUS oy kullanan 107 delegeden 92 ‘sinin oyunu alarak GELENEKSEL SPOR DALLARI Federasyonu Başkanlık koltuğuna oturdu.
GELENEKSEL SPOR DALLARI Federasyonu Başkanlığına seçilen Abdülhadi TURUS, başkanlık seçiminin akabinde bir teşekkür konuşması yaptı.
ABDÜLHADİ TURUS teşekkür konuşmasında şunları söyledi:” Bu ciddi katılıma benim soyleyecegim tek bir şey var. Biz, kiliklerle, belirli kişilerle değil, hakikaten o genel katılımla ve kapsayıcı bir yönetimle bu işi götüreceğiz.
Sizlerin yönlendirmesiyle de geleneksel sporları daha yukarılara taşımaya devam edeceğiz. Ben, ilginiz için çok teşekkür ediyorum. Yeni yönetimimizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Katkı sunanlardan herkese de tekrardan çok teşekkürler.
Sağ olun.
Yapılan seçim sonucu, yönetim, denetleme ve disiplin kurulu üyeleri de belirlendi.
Genel Kurul, yönetim kurulu üyelerinin toplu ve hatıra fotoğraf çekimleriyle sona erdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir Oluruz 6 Şubat Depremleri Anma Programı”nda yaptığı konuşmada “İnşa edeceğimiz konutların tamamının yapımına başladık kalan 252 bin konut ve iş yerimizi de hızlıca bitirip hak sahiplerine teslim edeceğiz. Böylelikle yılbaşına kadar toplam 453 bin konut, yani neredeyse yarım milyon konut yapacak ve evine girmeyen iş yerine kavuşmayan tek bir vatandaşımızı dahi bırakmayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman Gençlik ve Spor Müdürlüğü Spor Salonu’nda gerçekleştirilen “Bir Oluruz 6 Şubat Depremleri Anma Programı”na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, herkesi derinden sarsan, yüreklerde büyük yaralar açan, milletin hafızasında asla silinmeyecek izler bırakan 6 Şubat depremlerinin ikinci seneidevriyesinde olduklarını belirtti.
6 Şubat asrın felaketinde yitirdikleri 53 bin 737 kişinin her birine Allah’tan rahmet niyaz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondakilerle birlikte şehitler için Fatiha suresini okudu.
Deprem şehitlerinin ruhlarının şad, mekanlarının cennet olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toprağa verdiğimiz canlarımızın aziz hatıralarını, aminlerle, Fatihalarla, Yasinlerle, dualarla kalplerimizde yaşatmaya devam edeceğiz. Rabb’im ülkemizi ve milletimizi böylesi afetlerden muhafaza buyursun. Deprem şehitlerimizin yakınlarına ve milletimize bir kez daha sabrı cemil diliyorum. Bu vesileyle tüm şehitlerimizle birlikte dün Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit olan Binbaşı Murat Kemal Yetişen’e de Allah’tan rahmet diliyor, silah arkadaşlarına ve ailesine taziyelerimi iletiyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün hem 6 Şubat gecesinin acısını ilk günkü tazeliğiyle kalplerde hissettiklerini hem de devletin desteği, milletin dayanışması ile deprem bölgesini yeniden ayağa kaldırmanın haklı gururunu yaşadıklarını söyledi.
6 Şubat’ta 11 ilde meydana gelen sarsıntıların, sadece bu illerdeki insanları değil, 85 milyon olarak herkesi derinden etkilediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birçok ülkenin yüzölçümünden daha büyük bir alanda meydana gelen depremlerden 14 milyon vatandaşımız etkilendi. 2,5 milyonu aşkın vatandaşımız farklı illere göç etmek zorunda kaldı. Asrın felaketi, ülkemiz için doğrudan 104 milyar dolar, dolaylı olarak da 150 milyar dolarlık ağır bir maliyete yol açtı. Herkesin altından kalkamayacağı bu ürkütücü tabloya rağmen hem millet hem de devlet olarak bir an olsun ümitsizliğe kapılmadık. Yüreklerimize düşen ateşi bir an önce söndürmek için gece gündüz demeden, yılmadan, yorulmadan, sabırla, azimle kararlılıkla çalıştık.”
“ÇELİK BİR İRADEYLE ŞEHİRLERİMİZİ YENİDEN AYAĞA KALDIRIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremin ilk anından itibaren devletin tüm imkânları seferber ederek 650 bin personelle tüm kurumları afet sahasına gönderdiğini dile getirdi.
Hızla enkaza koşan arama kurtarma ekiplerinin, güvenlik güçlerinin, sağlık çalışanlarının, işçilerin, mühendislerin, gönüllülerin ve sivil toplum kuruluşlarının tek yürek tek bilek olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “O zor günlerde siyasi menfaat devşirmek amacıyla ‘devlet nerede’ diye soranlara, ‘devlet işte burada halkının yanında’ diyerek cevabımızı hem de çok güçlü bir biçimde verdik. Devleti, evsiz kalan analarımızın, babalarımızın, evlatlarımızın ellerini tutarken, dertlilere derman olurken gösterdik. Devleti eğitimden, sağlığa, ulaşımdan, ticarete sorunları çözmek için aylarca deprem bölgesinde kalan bakanlarımızla, yöneticilerimizle, kamu görevlilerimizde gösterdik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devleti, deprem turistleri çekip gittikten sonra tam 2 yıldır buralarda gece gündüz demeden süren inşa ve ihya çalışmalarıyla gösterdik. Devleti, teslim edilen konut ve iş yerleriyle, yapılan yollar ve köprülerle, inşa edilen okullar ve hastanelerle, verilen destek ve teşviklerle gösterdik. Gözyaşlarımızı içimize akıtarak, emekle, alın teriyle, metanetle, çelik bir iradeyle şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırıyoruz. O gün, yıkıntılarla dolan sokaklarımız bugün çocuklarımızın, gençlerimizin, gülüşleriyle ümit dolu çehreleriyle hamdolsun yeniden çiçekleniyor. Bizi ve devletimizi milletimize ve depremzedelerimize mahcup etmeyen Rabb’ime bugün bir kez daha hamdediyorum.”
Ankara ve İstanbul’daki sıcak ofislerinden ahkâm kesenlere, aynaya bakmadan “Bize ne yaptınız?” diye soranlara özetle bazı rakamları hatırlatmak istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde afetlerin ardından enkaz kaldırma çalışmaları yıllar alırken sadece birkaç ayda konutları yükseltmeye başladıklarını belirtti.
“DEPREM BÖLGEMİZİN TAMAMINDA İÇME SUYU, KANALİZASYON VE YAĞMUR SUYU HATTINI KOMPLE YENİLİYORUZ”
İki hafta önce 24 Ocak’ta, 201 bininci yuvanın anahtarlarını Malatya’da hak sahiplerine teslim ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son iki yılda deprem bölgemize 2,6 trilyon lirayı aşan yatırımlar yaptık. 2025 bütçemizde ise 584 milyar liralık kaynak tahsis ettik. İnşa edeceğimiz konutların tamamının yapımına başladık. Kalan 252 bin konut ve iş yerimizi de hızlıca bitirip hak sahiplerine teslim edeceğiz. Böylelikle yılbaşına kadar toplam 453 bin konut yani neredeyse yarım milyon konut yapacak ve evine girmeyen, iş yerine kavuşmayan tek bir vatandaşımızı dahi bırakmayacağız” diye konuştu.
“Deprem bölgemizin tamamında uzunluğu 11 bin kilometreyi aşan içme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu hattını komple yeniliyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin toplam sınır ve kıyı uzunluğunun yaklaşık 11 bin kilometre olduğunu hatırlatıp, depremden etkilenen şehirlerde Türkiye’nin çevresini baştan başa dolaşacak uzunlukta bir altyapı yatırımının gerçekleştirildiğini kaydetti.
“BÖLGEDE HİZMET VEREN SAĞLIK TESİSLERİNE EK OLARAK 34 SAHRA HASTANESİ KURDUK”
Deprem bölgesindeki hizmetlerin aksamaması ve hayatın tekrar normale dönmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile diğer bakanlıklar ve belediyelerle olağanüstü bir çaba gösterildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bakanlığının deprem bölgesinde 42,5 milyar lira bedelle 5 bin 588 yataklı 110 sağlık tesisini tamamladığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede hizmet veren sağlık tesislerine ek olarak 34 sahra hastanesi ve 176 acil müdahale ünitesi kurulduğunu söyledi.
Sağlık alanında bölgede 58 milyar liralık toplam 5 bin 750 yataklı 92 sağlık tesisinin inşasının ise devam ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölge genelinde 557 acil yardım istasyonunun yanı sıra 939 ambulans, 88 UMKE aracı ve 3 helikopterle sağlık hizmetlerini sürdürdüklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin yataklı Hatay Şehir Hastanesi ile bin yataklı Kahramanmaraş Şehir Hastanesinin projelerinin tamamlandığını hatırlatarak, yıl içinde de ihalelerinin yapılacağını bildirdi.
“BÖLGEDE TOPLAM 697 YENİ MAHKEME KURARAK İŞ YÜKÜNÜ HAFİFLETTİK”
Adalet hizmetlerinin kesintiye uğramadan sürmesi için âdeta bir yargı seferberliği başlattıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bine yakını hâkim ve savcı olmak üzere yaklaşık 10 bin personelin deprem şehirlerinde görevlendirildiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgede toplam 697 yeni mahkeme kurarak iş yükünü hafiflettik. 21 adliye binası, 12 ceza infaz kurumu, 3 adli tıp hizmet binası, 1 personel eğitim merkezi ve 82 kamu konutunu 2025 yılı yatırım programımıza aldık. Bunlardan 8 adliye, 2 ceza infaz kurumu, 2 adli tıp ve 11 kamu personel konutunun inşası sürüyor. 13 adliye, 10 ceza infaz kurumu, 1 adli tıp, 1 personel eğitim merkezi ve 71 personel konutu binamızın da inşaat öncesi hazırlıkları devam ediyor” şeklinde konuştu.
“BUGÜNE KADAR 524 OKUL VE 7 BİN 500 DERSLİĞİN YAPIMINI TAMAMLADIK”
Depremden etkilenen illerde 6 Şubat öncesi eğitim öğretim faaliyetlerinin 11 bin 567 okuldaki 119 bin 200 derslikte devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün itibarıyla derslik sayımız 132 bin 168’e ulaştı. Depremde bin 295 okul ve 9 bin 935 derslik yıkılmış veya kullanılamaz hâle gelmişti. Bugüne kadar 524 okul ve 7 bin 500 dersliğin yapımını tamamladık. Orta hasarlı 134 okul ve bin 537 dersliği güçlendirdik. Az hasarlı 63 bin dersliği onardık. Hâlihazırda 717 okul ile 13 bin dersliğin yapımı 115 okul ve bin 582 dersliğin güçlendirme çalışmaları devam ediyor. İnşallah bunları eylül ayına kadar hizmete açmayı hedefliyoruz. Bu çalışmaların sonunda bin 241 yeni okul ve 19 bin 784 derslik yapacak, 249 okul ve 3 bin 119 dersliğin de güçlendirmesini tamamlayacağız. Böylece deprem bölgesindeki derslik kapasitesini yüzde 10 artırarak 6 Şubat’tan önceki kapasitenin üzerine çıkartacağız.”
Deprem bölgesinde ulaşım olmadan atılan her adımın yarım kalacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede kara yolu, hava yolu, demir yolu, denizcilik ve haberleşme alanında önemli çalışmaları hayata geçirdiklerini söyledi.
“DEPREM KONUTLARININ BAĞLANTI VE İMAR YOLLARININ YAPIMINA DEVAM EDİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 ilde 26 ayrı kesimde toplam 336 kilometre uzunluğunda bağlantı ve imar yolunun ihalesinin tamamlandığını ve çalışmalara başlandığını dile getirerek, şöyle konuştu: “Deprem konutlarının bağlantı ve imar yollarının yapımına devam ediyoruz. Demir yollarında hasar gören bin 275 kilometre uzunluğundaki hattımızın bin 60 kilometrelik kısmının yapım ve onarım çalışmaları bitti. Kalan kısmı da kısa süre içinde hizmete açmayı planlıyoruz. Hatay Havalimanı’mızın uçuş pisti depremde ciddi zarar görmüştü. 3 bin metre uzunluğundaki bu pistin yapım çalışmaları sürüyor. Geniş gövdeli uçakların da inebileceği yeni bir pisti inşallah Hatay’ımıza tekrar kazandırıyoruz. 163 noktaya ücretsiz uydu terminali ile kablosuz erişim noktaları kurduk. Haberleşme altyapıları için işletmecilerin gerekli planlamaları yaparak yaklaşık bin 400 adet kalıcı baz istasyonu kurmalarına yardımcı olduk.”
Deprem bölgesindeki işletmelerin sanayi, kalkınma, yatırım teşvikleri ile KOSGEB ve TÜBİTAK destekleri gibi pek çok alanda yanında olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Depremden etkilenen 11 ilimizde 15 organize sanayi bölgesi ve 17 sanayi sitesi projesi için 14 milyar 755 milyon liralık kaynak sağladık. 9 ilimizde 3’ü organize sanayi, biri endüstri bölgesi olmak üzere 34 adet sanayi alanı ilan ettik. Depremden zarar gören sanayi işletmelerinin hasarlarının giderilmesi amacıyla 2025 yılı için yaklaşık 3 milyar lira ödenek tahsis ettik. Kalkınma ajanslarımızla afet illerimizde bin 655 projeye 3 milyar lira, bölge kalkınma idarelerimizle 132 projeye 1,1 milyar lira kaynak aktardık. Depremden yoğun olarak etkilenen 65 ilçemizdeki yatırımları en üst seviyede yatırım teşvikleriyle destekledik.”
“TOPLAM 34,5 MİLYAR LİRA KİRA DESTEĞİ VERDİK”
Bölgede 204 milyar lira yatırım büyüklüğüne sahip, 50 bin 774 kişiye istihdam sağlayacak bin 116 yatırım için teşvik belgesi düzenlediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem Sonrası Canlanma Destek Programı ile 60 bin 673 KOBİ’ye 37 milyar liranın üzerinde kaynak sağladık. TÜBİTAK aracılığıyla 484 araştırma geliştirme projesine 772 milyon lira destek, 2 bin 500’e yakın öğrenci ve araştırmacıya 672 milyon lira tutarında burs verdik” dedi.
İçişleri Bakanlığının 59’u vali olmak üzere olmak üzere 708 mülki idare amiriyle 142 bin 500 güvenlik personelini bölgede görevlendirdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Arama kurtarma ve enkaz çalışmalarından iaşe ve ibate hizmetlerine, geçici barınma alanlarının kurulumundan ortak kullanım alanlarının düzenlenmesine geniş çaplı koordinasyon faaliyetleri yürüttü. Konteyner kentlerde kalan vatandaşlarımızın gıda-market alışverişleri için 73 bin Esen Kart dağıttık. 2025 itibarıyla 363 bin haneye toplam 34,5 milyar lira kira desteği verdik. Taşınma, destek, kira, tahliye, vefat yardımı ve diğer destek ödemelerinin toplamı 150 milyar liraya yaklaştı. Çalışma ve sosyal güvenlikte Toplum Yararına Programımız çerçevesinde 15 milyar lira tutarında 77 bin binden fazla kontenjan tahsis ettik. Kısa çalışma ödeneği ile 111 binden fazla kişiye toplam 1 milyar liralık ödeme yapıldı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlik ve spor alanında 23 bin 692 depremzede öğrencinin öğrenim kredisinin karşılıksız bursa dönüştürüldüğüne dikkati çekerek, şu bilgileri paylaştı: “18 bin afetzede öğrencimize de yeni eğitim öğretim yılında öğrenim bursu tahsis ettik. Deprem bölgemizin 4 ilindeki toplam 9 bin 710 yataklı 9 yeni öğrenci yurdumuzdan 3’ünün inşası tamamlandı, 6’sının yapımı devam ediyor. 8 şehrimizdeki 10 bin 500 yatak kapasiteli 8 yeni öğrenci yurdumuz ise proje aşamasında, bunların yapımına kısa sürede başlayacağız. Diyanet İşleri Başkanlığımız, bölgede zarar gören camilerimizin ve Kur’an kurslarımızın onarımı ve inşası için 156 milyon liralık yardımda bulundu. İlköğretim, ortaöğretim ve lisans düzeyindeki 7 bin 90 öğrenciye 10 milyon liranın üzerinde eğitim desteği verdik. Kültür Bakanlığımız, depremde hasar gören farklı illerimizdeki 12 cemevinin bakım, onarım ve tefrişat çalışmalarını yaptı, 377 vakıf kültür varlığının restorasyonuna başladı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, 4,1 milyon vatandaşımıza psikososyal destek sundu. Aile ve Gençlik Fonu’ndan yeni evlenen 5 bin 653 çifte iki yıl geri ödemesiz 48 ay vadeli faizsiz kredi desteği verdi. Deprem bölgemizdeki 16 kadın konukevinde 18 bin 201 afetzedeyi misafir ettik.”
“DÜNYA BANKASI İLE KREDİ PAKETİ İMZALADIK”
Son iki yılda 11 ilde toplam 30 milyar lira tarımsal destek ödemesi yaptıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İçme ve tarımsal sulama için 20 milyar liralık yatırımımız oldu. 46 milyar lira daha yatırım yapacağız. Hayvanlarını kaybedenlerin zararlarını karşıladık. Deprem illerinde 335 bin çiftçiye 4,8 milyar lira mazot ve gübre desteği ödemesini gerçekleştirdik” dedi.
Depremde zarar gören İskenderun Balıkçı Barınağı’nın onarımını 1,3 milyar liralık maliyetle geçen yıl tamamladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Deprem bölgesinin zarar gören tarım altyapısının iyileştirilmesi konusunda Dünya Bankası ile bir kredi paketi imzaladık. Çiftçilerimize önümüzdeki 5 yılda çeşitli kalemlerde toplam 250 milyon dolar hibe vereceğiz. Enerjide elektrik, doğal gaz, petrol, iletim, dağıtım veya depolama hatlarında deprem sebebiyle 24,1 milyar liralık hasar oluşmuştu. Enerji altyapısındaki hasarların giderilmesi için kamu ve özel sektör tarafından 2024 sonu itibarıyla 19 milyar lira yatırım yapıldı. Savunma sanayisinde birçok kritik üretim tesisi yatırımına başlandı. Belediyelerimiz tarafından da çok sayıda yatırım, hizmet, eser ve proje şehirlerimize kazandırıldı, destek olundu, çalışmalara katkı verildi.”
“ADIYAMAN MERKEZ DEVLET HASTANEMİZİ BU YILIN SONUNA KADAR TAMAMLAMAYI HEDEFLİYORUZ”
Adıyaman’ın ihya ve inşa çalışmaları kapsamında şimdiye kadar eğitimde 555 dersliğin yapıldığını, 684 dersliğin yapımına da devam edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlıkta 350 yataklı Adıyaman Kadın Doğum ve Çocuk Hastanemiz geçtiğimiz kasım ayından itibaren hasta kabulüne başlamıştı. İnşallah birazdan canlı bağlantıyla resmî açılışını da yapacağız. Yine 50 yataklı Çelikhan Acil Durum Hastanemizi tamamladık ve bu ay vatandaşlarımızın hizmetine sunuyoruz. Yapımı süren 150 yataklı Adıyaman Merkez Devlet Hastanemizi bu yılın sonuna kadar tamamlamayı hedefliyoruz. Altınşehir bölgemizde 100 yataklı devlet hastanesi projemizi, yatırım programımıza aldığımızın müjdesini de sizlerle paylaşmak istiyorum” diye konuştu.
Adıyaman’da 27 bin 433’ü konut, 3 bin 973’ü köy evi olan 31 bin 406 konutu teslim ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalan konutları da 1 sene içinde tamamlayıp hak sahiplerine teslim edeceklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’daki 4 millet bahçesi projesinden 2’sinin tamamlandığını belirterek, “Söz verdiğimiz Sincik-Malatya yolu ve Adıyaman-Çelikhan yollarının da ihalelerini gerçekleştirerek yapım çalışmalarını başlattık. Besni İl Yolu, Gölbaşı-Adıyaman-Kahta yolu, Kahta-Narince-Siverek yolu, Narince-Gerger İl Yolu, Besni-Araban yolu ikmal işi gibi 9 ayrı kara yolu projemizin çalışmaları da devam ediyor. Depremde hasar gören demir yollarımızın altyapı, üstyapı ve sanat yapılarının onarım ve güçlendirme çalışmalarını sürdürüyoruz” ifadesini kullandı.
Yatırım tutarı 500 milyon lira olan Adıyaman Kablo Konnektör AŞ’nin fabrika inşasının yıl içinde tamamlanarak üretime başlayacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’ın ayağa kaldırılmasına destek veren belediyeleri tebrik etti.
“İHYA VE İNŞA ÇALIŞMALARIMIZI BAŞARIYLA YÜRÜTÜYORUZ”
Daha nice çalışma, proje, eser ve yatırımı Adıyaman ile depremin yıktığı şehirlere kazandırdıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunu bir kez daha açık ve net ifade etmek durumundayım; devletimiz, tüm birimleriyle, tüm kaynaklarıyla afetzede kardeşlerimizin yanında oldu, inşallah olmaya da devam edecek. Biz, deprem bölgesini sadece yıl dönümlerinde hatırlayanlar gibi laf üstüne laf koyan değil, taş üstüne taş koyanlardanız. Muhalefetin havsalasının bile almayacağı birçok alanda ihya ve inşa çalışmalarımızı başarıyla yürütüyoruz. Muhalefetin de en azından yönettikleri belediyelerde, reklama ayırdıkları mesaiyi kentsel dönüşüm ve depreme hazırlık çalışmalarına ayırarak çabalarımıza katkı vermesini bekliyoruz. Bu işler yılda 2 gün buralara gelip konuşmakla olmaz. Sürekli eleştirerek, sürekli yapılan işlere kulp takarak muhalefet edilmez.”
“İLK GÜNDEN BERİ DEPREM BÖLGESİNDEN ELİMİZİ ÇEKMEDİK”
Hükûmetin, AK Parti’li belediyelerin ve hayırseverlerin icraatlarının ortada olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyada hemen hiçbir ülkenin altından kalkamayacağı büyük bir inşa ve ihya hamlesine 2 yıl gibi kısa bir sürede hamdolsun imza attık. Ana muhalefet partisinin genel başkanları ise seçimler öncesinde geldiler, bedava ev sözü verdiler, sonra da buhar olup uçtular. Yapılanı kötülemek ve devletimizi tenkit etmek dışında depreme dair özellikle hiçbir gündemleri, hiçbir projeleri ve faaliyetleri maalesef yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, medya ve sosyal medyadan yüksek perdeden konuşanların çoğunun zaten deprem bölgesinin yollarını unuttuğunu belirterek, “Biz ise ilk günden beri deprem bölgesinden elimizi çekmedik. Şehirlerimizi ayağa kaldırmak, vatandaşlarımızı yeni yuvalarına süratle kavuşturmak için çalıştık, çabaladık, ter döktük. İnşallah bundan sonra da elimizi buralardan asla çekmeyeceğiz” açıklamasında bulundu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.