Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da “Yeniden Daha Güçlü Anadolu’’ 130 Bin Konut Anahtar Teslimi, Kura Çekimi ve Toplu Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “2025 yılı sonunda 452 bin 958 konut, iş yeri ve ahırı teslim etmiş olacağız. Deprem bölgesinde evine girmeyen hiçbir hak sahibimiz kalmayacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay Gülderen Mahallesi TOKİ Konutları’nda “Yeniden Daha Güçlü Anadolu” 130 Bin Konut Anahtar Teslimi, Kura Çekimi ve Toplu Açılış Töreni’ne katıldı.
Törende yaptığı konuşmada, alandaki katılım ve coşkuya dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maşallah bu coşkunuz, bu kararlılığınız son seçimlerde nereye gittiğinizi gösterdi ve son seçimlerden büyük bir zaferle çıkarak bugünlere geldik” ifadelerini kullandı.
“TEK GÜNDEMİ HATAY’A HİZMET OLACAK BİR KADROYLA SİZLERİN HUZURUNA ÇIKTIK”
Kardeşlik, barış ve tarih şehri Hatay’da çok önemli bir tören vesilesiyle beraber olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizleri buluşturan Rabb’ime sonsuz hamdolsun. ‘Hatay’ı alın.’ dedik ve aldınız. Hatay 1 Nisan’da gerçek belediyecilikle tanıştı. Öncelikle Hatay’a olan şükran borcumuzu ödemek istiyorum. Bundan 7 ay önce çok çekişmeli geçen bir yerel yönetimler seçimi yaşadık. 31 Mart seçimleri sürecinde en fazla örselenen, hırpalanan, tartışma konusu yapılan şehirlerimizin başında Hatay geliyordu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geriye dönüp baktığımızda üzüntü verici hadiselere şahit olduk. Hataylı kardeşlerimiz depremin yaralarını sarmaya çalışırken maalesef başkaları da kendi aralarında koltuk kapmaca oynuyordu. Hatay, belediyecilik hizmetlerinde bakımsızlığa terk edilmişti. Hatay gündelik siyasetin ayak oyunlarının kurbanı olmuştu. Cumhur İttifakı olarak Hataylı kardeşlerimizin çığlıklarına kulak verdik. Tek gündemi Hatay’a hizmet olacak bir kadroyla sizlerin huzuruna çıktık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart gecesi gözlerinin, kulaklarının hep Hatay’da ve Hataylılarından gelecek müjdeli haberde olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Sizlere öyle bir belediye başkanı gönderdik ki milletvekilleri ile beraber inşallah çift gözlü olacak, dört gözlü olacak ve Cumhurbaşkanı’yla birlikte burası yeniden ayağa kalkacak. 31 Mart’ta Hatay’dan tüm Türkiye’ye örnek olacak bir sonuç bekliyorduk, Hatay halkı da bizim bu beklentilerimizi boşa çıkarmadı. Büyükşehir Belediyesi ile toplam 8 ilçemizin emaneti, emin ve ehil ellere sayenizde teslim edildi. Cumhur İttifakı’nın gerçek belediyecilik vizyonuna güvenen Hatay halkına gönülden teşekkür ediyorum. AK Parti’li kardeşlerimle birlikte MHP’li kardeşlerime, bunun yanında muhalefetten umudunu keserek adaylarımıza destek olan tüm vatandaşlarıma teşekkürlerimi iletiyorum. Rabb’im hepinizden, tüm Hataylı kardeşlerimden razı olsun.”
“HATAY’I HEP BİRLİKTE ÇOK DAHA GÜZEL YERLERE TAŞIYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart akşamı sandıkların kapanması ile seçim yarışının bittiğini, Hatay’a hizmet yarışının başladığını ifade etti.
Önemli olanın Hatay’ın bir an önce ayağa kalkması olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Önemli olan Hatay halkının birliği, beraberliği ve dayanışmasıdır. Cumhur İttifakı olarak sizlerin teveccühüne layık olmaya çalışacağız. Beşeri ve kültürel zenginliğimizin sembol şehri Hatay, bundan sonra belediyecilik hizmetlerinde de artık parmakla gösterilecek. 31 Mart’ta 10 yıllık fetret devrinden kurtardığımız Hatay’ı hep birlikte çok daha güzel yerlere taşıyacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hatırlayın. ‘Oy yoksa hizmet de yok.’ diyenlerden değil, bize oy versin veya vermesin Hataylı kardeşlerimizin tamamına hizmet götürenlerden olacağız. Hataylı kardeşlerim şunu çok iyi bilsin. Biz de ayrımcılık, ötekileştirme olmaz. Biz de insanları kökenine, meşrebine, görüşüne göre tasnif etmek olmaz. Bizde aslolan milletimizin takdiridir, muhabbetidir, hayır duasını almaktır. Siz bize inandınız, bize itimat ettiniz, bize güvendiğinizi gösterdiniz. İnşallah biz de her günü fırsat bilecek ve sizlere aşkla hizmet edeceğiz.”
“DEVLETİMİZİN TÜM KAPASİTESİNİ DEPREM BÖLGESİNE TEKSİF ETMİŞ DURUMDAYIZ”
6 Şubat depremlerinin vurduğu şehirleri yeniden ihya ve imar etmek için durmadan, dinlenmeden çalıştıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başkalarının gündemi ne olursa olsun iktidarımızın ve ittifakımızın birinci gündemi, depremzedelerimizi süratle yeni yuvalarına kavuşturmaktır. Seçim dönemlerinde bile bu önceliğimizi geri plana almadık, devletimizin tüm kapasitesini deprem bölgesine teksif etmiş durumdayız” diye konuştu.
Birileri hâlen yeterince kavrayamasa da Türkiye’nin 6 Şubat’ta tam anlamıyla “asrın felaketini” yaşadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, 2010’da 316 bin kişinin öldüğü Haiti’deki depremden 15 kat daha büyük enerji açığa çıkaran bir doğal afetle sarsıldığına dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın 90 ülkesinden daha geniş bir alanı etkileyen bu depremler, Hatay’ımız başta olmak üzere 11 ilde büyük yıkımlara yol açtı. O gün kimi kardeşlerimizin ifadesiyle hüznü, çaresizliği, kıyameti, kimine göre endişeyi, felaketi, acıyı yaşadık. Toprağın altında kalan canlarımızı hiçbir zaman unutmadık ama yüreğimizdeki acı, yaşadığımız yıkım çok büyük olsa da umudumuzu daima diri tuttuk” ifadesini kullandı.
“11 İLİMİZİ DÜNYANIN EN BÜYÜK ŞANTİYE SAHASINA DÖNÜŞTÜRDÜK”
Depremin hemen ardından 3 ay gibi kısa bir sürede 180 bin konutun yapımına başladıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böylece 11 ilimizi dünyanın en büyük şantiye sahasına dönüştürdük. Bugün deprem bölgemizde bin 900 şantiyede ve 4 bin 333 köyümüzde 160 bin mimar, mühendis ve işçi kardeşimiz canla başla çalışıyor. Şu ana kadar 350 bin 430 konut ve iş yerimizin ihalesini gerçekleştirdik. Bunlardan 18 bin 404’ü Hatay’da olmak üzere 101 bin 254 tanesini teslim ettik” dedi.
Alandaki vatandaşlara “Hazır mısınız?” diye seslenerek “Tek vatan, tek bayrak, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Hep beraber kardeş olacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün Hatay’ımızda 7 bin 856, Malatya’mızda 6 bin 759, Gaziantep’imizde 5 bin 259, Kahramanmaraş’ımızda 3 bin 135, Adıyaman’ımızda 3 bin 108, Adana’da 648, Diyarbakır’ımızda 641, Elazığ’ımızda 569, Şanlıurfa’mızda 17, Kilis’imizde 9, Osmaniye’mizde bin 310 olmak üzere toplamda 29 bin 311 yuvamızın daha kuralarını çekerek hak sahiplerine teslim ediyoruz. Böylece 130 bininci afet konutumuzun anahtarlarını depremzedelerimize teslim etmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni evlerin depremzedeler için hayırlı, uğurlu olmasını diledi.
“DEPREM BÖLGEMİZ YENİDEN AYAĞA KALKANA KADAR BURADAN ASLA AYRILMAYACAĞIZ”
Hatay’da toplam 152 bin 959 hak sahibi olduğu bilgisini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “11 ilimizde ise toplam 442 bin 709 hak sahibi bulunuyor. Bu yılın sonuna kadar 201 bin 688 ev ve iş yerimizin daha anahtarlarını sahiplerine teslim edeceğiz. 2025 yılı sonunda 452 bin 958 konut, iş yeri ve ahırı teslim etmiş olacağız. Deprem bölgesinde evine girmeyen hiçbir hak sahibimiz kalmayacak. Bir defa şunu çok açık ve net söylemek isterim. Biz meydanlarda verdiği sözü göreve gelince unutanlardan değiliz. Biz ahdine, vadine, millete verdiği sözlere sadık bir yönetimiz. Biz ‘bir şeyi yapacağız’ dersek, Allah’tan bir mani olmazsa yaparız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yanı sıra AFAD, Kızılay, belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarının da şehirleri ayağa kaldırmak için uğraştığına işaret ederek, “AFAD vasıtasıyla Hatay’a yaptığımız nakdi yardımların toplamı nedir biliyor musunuz? 36 milyar 150 milyon lirayı aştı. İmece usulüyle Hatay’ın ihtiyaçlarını gidermek için devlet-millet el ele vermiş durumdayız. Hataylı kardeşlerim bu konuda gönüllerini ferah tutsun. Deprem bölgemiz sanayisiyle, ticaretiyle, üretimiyle, kültürel zenginliğiyle yeniden ayağa kalkana kadar buradan asla ayrılmayacağız” diye konuştu.
Depremde vefat edenlere bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, evlerin yapımında alın teri döken mimar, mühendis, işçi ve kurumları da tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde Hataylı kardeşlerimizin bir an önce yeni hayatlarına başlaması için desteklerini esirgemeyen savunma sanayimizin gururu Baykar’a, Doğuş Grubuna, Türkiye İş Bankasına ve tüm hayırseverlere en kalbi şükranlarımı sunuyorum” dedi.
“ŞEHİRLERİMİZİ AYAĞA KALDIRIRKEN HAFIZA MEKÂNLARI OLAN KÜLTÜR VARLIKLARIMIZI DA İHYA EDİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cemil Meriç’in “Tarihimiz mührü sökülmemiş bir hazinedir” sözlerini anımsatarak, “Üstadın dediği gibi mazimiz dünyada eşi benzeri bulunmayan nadide bir hazinedir. Şehirlerimizi ayağa kaldırırken hafıza mekânları olan kültür varlıklarımızı da ihya ediyoruz” ifadesini kullandı.
Hatay’da Habibi Neccar Camii ve meclis binasındaki çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uzun Çarşı bölgesi, Kurtuluş Caddesi ve Kemalpaşa Caddesi gibi tarihî alanları restore ederek, kültürel mirası yaşattıklarını söyledi.
“İSKENDERUN SAHİLİNDE YENİ BİR PROJEYİ DAHA HAYATA GEÇİRİYORUZ”
Asi nehrinin çevresi, altyapısı, yeşil alanları, parkları, bisiklet ve yürüyüş yollarının yeniden canlandırıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Deprem nedeniyle 80 santim çökme yaşanan İskenderun sahilinde yeni bir projeyi daha hayata geçiriyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’mız deniz dibindeki tahkimatı tamamladı. Çevre Bakanlığı’mız ise 303 bin metrekare alanda çalışmalarına devam ediyor. Projemizin tamamlanmasıyla yürüyüş yolları, çocuk oyun alanları, kafeteryaları ve restoranları vatandaşlarımızın hizmetine sunmuş olacağız. 2025’ten sonra da yüzlerce yıldır Harput Kalesi’nden yükselen o güzel selamlara Hatay Habibi Neccar Camii’nin minareleri yine cevap verecek.”
Hatay’ın eskisinden daha güzel daha modern depreme daha dayanıklı hâle getirene kadar durmadan ve dinlenmeden çalışmalarını sürdüreceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada şunu söylemek isterim, altyapısı ve üstyapısıyla bu kadar çok çalışmayı, aynı anda yürütmek öyle her baba yiğidin harcı değildir. Gelişmiş denilen ülkelerin daha küçük afetlerde nasıl zorlandığını hepimiz görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“HEDEFLERİMİZE DOĞRU EMİN ADIMLARLA YÜRÜYECEĞİZ”
Deprem bölgelerindeki çalışmaların, devletin vatandaşına verdiği değer yanında organizasyon kapasitesini de gösterdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Daha önemlisi depremzedelerimizi yuvalarına bir an önce kavuşturma, şehirlerimizi bir an önce ayağa kaldırma irademizi gösteriyor. İşte bunun için ‘Yeniden daha güçlü Anadolu’ diyoruz. İşte bunun için ‘Güçlü Türkiye’ diyoruz. İşte bunun için ‘Türkiye Yüzyılı’ diyoruz. Allah’ın izniyle bu iddialarımızın hiçbirinden vazgeçmeyeceğiz. Şunu herkes görsün ve anlasın, ne kandan ve gözyaşından beslenen terör baronları ne gözlerini Hatay’a diken emperyalizmin uşakları ne de bölgemizi kana ve ateşe boğan terör devletleri, bunların hiçbiri Türkiye Yüzyılı ülkümüzle aramıza giremez.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye, sadece tarihiyle kültürüyle birikimiyle değil, hadiseleri okuyuş tarzı itibarıyla da çok büyük bir devlettir. Biz meseleleri başkaları gibi yarım asırlık, çeyrek asırlık tecrübeyle değil 2 bin 200 yıllık süreci aşan köklü bir hafızayla değerlendiriyoruz. Bin düşünüyor, bir söylüyoruz. İktidar ve İttifak olarak bir adım atmadan önce de her şeyi en ince detayına kadar hesaba katıyoruz. Önümüze çıkan engelleri aşarak, kurulan tuzakları bozarak, hedeflerimize doğru emin adımlarla yürüyeceğiz. Ülkemizde olan tüm araçları, bütün imkânları kullanarak terörün olmadığı, şiddetin olmadığı, huzurun, demokrasinin ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi mutlaka inşa edeceğiz.”
“BU TOPRAKLAR ÜZERİNDE DAHA NİCE ASIRLAR BOYU 85 MİLYON HEP BERABER KARDEŞÇE YAŞAYACAĞIZ”
“Bu topraklar üzerinde daha nice asırlar boyu Türk, Kürt, Arap, Alevi, Sünni demeden 85 milyon hep beraber kardeşçe yaşayacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millet olarak birlik ve beraberliğimiz her türlü hainliğin, her türlü alçaklığın, her türlü sabotaj girişiminin fevkindedir” ifadesini kullandı.
Terör örgütlerinin Türkiye’yi maşa gibi kullanamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hedeflerine ulaşamayacaklar, iç cephemizi sarsamayacaklar, ezelî ve ebedî kardeşliğimize nifak tohumları ekemeyecekler. Hep beraber Türkiye olmamızı engelleyemeyecekler, kardeşliğimizi bozamayacaklar” dedi.
“SİYONİST İSRAİL HÜKÛMETİ BU TARZ SALDIRILARLA BÖLGESEL BİR ÇATIŞMANIN FİTİLİNİ ATEŞLEMEYE ÇALIŞIYOR”
İsrail’in İran’daki askerî noktalara saldırısına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu vesileyle dün gece İsrail saldırganlığının hedefi olan komşumuz İran’a ve İran hükûmetine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Batılı güçler tarafından iyice şımartılan, Siyonist İsrail hükûmeti bu tarz saldırılarla bölgesel bir çatışmanın fitilini ateşlemeye çalışıyor. İsrail’in ve destekçilerinin bu oyununa gelinmemesi son derece önemlidir. İsrail bu anlayışla, bu kafayla bir yere varamayacak. Duamız şu, ‘Ya Kahhar’ ismi şerifi hürmetine Allah’tan bunların kahrını bekliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından dua edilirken AFAD Başkanı Okay Memiş, TOKİ ve Emlak Konut yetkililerinin başlattığı kura çekimiyle de hak sahipleri belirlendi.
Depremden etkilenen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’ya canlı bağlantıyla hak sahiplerine konutların anahtarları teslim edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51. yıl dönümünde, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenleri için gittiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Ercan Havalimanı’nda resmî törenle karşıladı. Karşılamada, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri de yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ da KKTC’ye ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MSÜ Kurmay Subaylar Mezuniyet Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedeflerimize doğru kararlı, ümitli ve dikkatli bir şekilde ilerliyoruz. Bu menzile vardığımızda, inşallah çok daha güçlü, çok daha müessir, çok daha muteber bir Türkiye’yi hep birlikte hayata geçirmiş olacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi Kurmay Subaylar Mezuniyet Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesinin (MSÜ) Yeni Levent Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen 14. Dönem Müşterek Komuta ve Kurmay Eğitimi ile Kuvvet Harp Enstitüleri 7. Dönem Komuta ve Kurmay Eğitimi Mezuniyet Töreni’ndeki konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başladı.
Kurmaylık eğitimlerini başarıyla tamamlayan subayların mezuniyet töreni vesilesiyle katılımcılarla beraber olmaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların şahsında Türk Silahlı Kuvvetlerinin her bir mensubuna selamlarını ve sevgilerini gönderdiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün 80’i dost ve kardeş ülkelerden gelen askerî misafir personel olmak üzere toplam 241 subayın mezuniyet heyecanına şahitlik ettiklerini kaydederek, 14. Dönem Müşterek Komuta ve Kurmay Eğitimi ile 7. Dönem Kuvvet Harp Enstitüleri Komuta ve Kurmay Eğitimlerini alınlarının akıyla nihayete erdiren her bir subayı yürekten tebrik etti.
“SİLAHLI KUVVETLERİMİZİN İSTİSNASIZ HER BİR FERDİ MİLLETİMİZİN GÖZ BEBEĞİ, UMUDU, KIVANÇ KAYNAĞIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ordumuzun farklı kademelerinde kurmay unvanıyla üstlenecekleri yeni vazifelerinde kendilerine şimdiden başarılar diliyorum. Peygamber ocağı olarak gördüğümüz silahlı kuvvetlerimizin istisnasız her bir ferdi milletimizin göz bebeği, umudu, kıvanç kaynağı ve iftihar beratıdır. Rabbim sizleri her türlü tehlikeden, beladan, musibetten korusun, yolunuzu da, bahtınızı da açık eylesin diyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan, Bosna Hersek, Endonezya, Gambiya, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs, Kuzey Makedonya, Mali, Moğolistan, Pakistan, Somali, Suudi Arabistan ve Ürdün’den gelerek burada eğitim alan misafir subayları da yürekten tebrik ettiğini belirtti.
Sahip oldukları mesleki donanımı yüksek bir vazife şuuruyla perçinleyen subayları eğiten komutanlara ve hocalara da milleti adına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, emekleri ve gayretleri için takdirlerini iletti.
“ÜNİVERSİTEMİZ, BAŞARI ÇITASINI HER GEÇEN GÜN DAHA YÜKSEĞE TAŞIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2016’da kurdukları Millî Savunma Üniversitesinin kendi alanında dünyanın önde gelen eğitim kurumlarından biri olma özelliğini sürdürdüğünü belirterek, “Silahlı kuvvetlerimizin geleceğini şekillendirecek, savunma stratejimize yön verecek, kahraman ordumuzu daha ileri noktalara taşıyacak kurmay kadrolarımız bu ocakta yetişiyor. Üniversitemiz bilhassa güvenlik, strateji ve savunma gibi disiplinlerde yüksek düzeyli eğitim, yayın ve araştırma faaliyetleriyle askerî çalışmalar noktasında dünya çapında ses getiren işlere imza atıyor. Üstlendiği misyon ve sahip olduğu vizyonla sivil asker iş birliğine çok kıymetli katkılar yapan üniversitemiz, başarı çıtasını her geçen gün daha yükseğe taşıyor” değerlendirmesinde bulundu.
“KURULUŞUNDAN İTİBAREN MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTEMİZE DAİMA DESTEK VERDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bünyesindeki harp enstitüleri, harp okulları ve meslek yüksekokulları ile ordumuza bilgili, ahlaklı, vatanına, milletine, millî iradeye bağlı subay ve astsubaylar kazandıran üniversitemize Sayın Rektör ve yöneticilerimize, üniversitemizin sivil asker eğitimci kadrosuna teşekkür ediyorum. Kuruluşundan itibaren Millî Savunma Üniversitemize daima destek verdik. Her ihtiyacında üniversitemizin yanında olduk. İnşallah bundan sonra da tüm imkânlarımızla bu güzide kurumun yanında olmaya devam edeceğiz. Değerli arkadaşlarım şu hakikati burada evvelemirde ifade etmek durumundayım. İkinci Cihan Harbi’nden sonra tesis edilen uluslararası sistemin askerî, siyasi ve iktisadi kırılmalar yaşadığı zorlu bir dönemden geçiyoruz. Ticaret, teknoloji, enerji ve kültür savaşları, askerî ve siyasi rekabetin dozunu günden güne artırıyor.”
“SAVUNMA SANAYİİNDEKİ HAMLELERİMİZLE KÜRESEL PLANDA ADINDAN SÖZ ETTİREN ÜLKELER ARASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapay zekâ, insansız teknolojiler, yarı iletkenler ve nadir toprak elementleri gibi yeni değişkenlerin, konvansiyonel stratejilerin dönüşümünü de zaruri hâle getirdiğini söyledi.
Geçmişin siper savaşlarının yerini bugün artık siber savaşlarını aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem bölgede hem dünyada yeni denklemler kurulurken, jeopolitik dinamiklerin de büyük oranda değişim ve dönüşüme uğradığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, post liberal dönem olarak da adlandırılan bu yeni gerçeklikte, Türkiye’nin güçlü bir şekilde var olması ve yeni sistemde kutupbaşı olarak yerini alması için ellerinden gelen her türlü çabayı gösterdiklerini vurgulayarak, şunları söyledi: “Bilhassa yerli ve millî yüksek teknoloji yatırımlarımızla, savunma sanayiindeki hamlelerimizle küresel planda adından söz ettiren ülkeler arasındayız. Millî Savunma Üniversitemiz burada da hayati sorumluluk üstlenmektedir. Bir yandan ülkemizin caydırıcı gücünü oluşturan kahraman askerlerimizi yetiştirirken, diğer yandan stratejik imkân ve kabiliyetlerimizin tekâmülü noktasında önemli adımlar atıyoruz. Buradan yetişen vatan evlatları bölgemizde ve dünyanın farklı ülkelerinde üstlendiği misyonlarla, küresel barış ve güvenliğin tesisine çok mühim katkılar yapıyor. Bu vesileyle tüm komutanlarımıza, tüm hocalarımıza, milletimizin istiklal ve istikbali, devletimizin bekası için fedakârca görev yapan tüm askerlerimize ve elbette Türk Silahlı Kuvvetlerimizin komuta kademesine bir kez daha tebriklerimi iletiyorum.”
Mezuniyet töreninin yanı sıra bugün Millî Savunma Üniversitesi ve bağlı birimlerinde yapımı tamamlanan altı yeni camiinin ibadete açıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, rektörlük camiiyle birlikte açılışı yapılan diğer camilerin de üniversiteye hayırlı olması temennisinde bulundu.
“SAVAŞ HUKUKUNUN, SAVAŞ AHLAKININ TEMEL İLKELERİNE HER ŞARTTA RİAYET ETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişi şanla, şerefle, sayısız zaferlerle dolu bir ordu millet olarak, tıpkı diğer alanlar gibi dünya askerî müktesebatına da çok önemli katkılarda bulunulduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Kurmaylık zekâmızı yalnızca harp sahalarında değil, cephe gerisindeki çalışmalarımızda da dost, düşman herkese gösterdik. Tarih boyunca atalarımız bir yandan yeryüzünde iyiliği, adaleti, huzur ve emniyeti hâkim kılmak için çabalarken, diğer yandan dünya tarihine geçen önemli başarılara imza attılar. Savaş hukukunun, savaş ahlakının temel ilkelerine her şartta riayet ettik. Bu noktadaki hassasiyetimizi her seferinde vurguladık. Akıncılarımızın Allah Allah nidaları cenk meydanlarından hiç eksik olmadı. Sayıca bizden katbekat nice orduyla karşı karşıya geldik. Ancak tarihimizin hiçbir döneminde en kanlı muharebe koşullarında dahi kadınlara çocuklara, yaşlılara, masum ve sivillere dokunmadık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Farklı kıtalara nizam veren idari ve siyasi teşkilatlanma kabiliyetimizi askerî taktik ve stratejilerimizle besledik, zenginleştirdik. İlk düzenli ve disiplinli ordumuzu bundan tam 2 bin 234 yıl evvel milattan önce 209’da kurduk. Modern ordularla uygulanan 10’lu sistemi dünya askerî literatürüne 2 bin yıl önce biz hediye ettik. Alplerimizle, erenlerimizle, gazilerimizle, fetih ve gaza ruhunu gönül coğrafyamızın dört bir yanına yayarken istimalet anlayışımızla aynı zamanda kalpleri de fethettik. Bugün sert ve yumuşak gücün mükemmel terkibini ifade eden akil güç, ecdadımız tarafından istimalet politikası olarak yıllarca uygulandı. Sultan Fatih’in liderliğinde 1453’te topları etkin bir şekilde kullanarak yalnızca İstanbul’u fethetmekle kalmadık, aynı zamanda savaş konseptini de baştan aşağı değiştirdik. Lojistik yapılanmadan sefer planlamasına, haritacılıktan haber alma operasyonlarına harp sahasına yeni bir ufuk kazandırdık.”
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETMEK BİZİM EN TEMEL VAZİFEMİZDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muharip unsurların sevk ve idaresinde, taktik ve manevra kabiliyetinin geliştirilmesinde dünyada eşi benzeri olmayan yeniliklere imza atıldığını dile getirerek, şöyle konuştu: “Bakınız şu örneği özellikle sizlerle paylaşmak istiyorum; Hadimü’l Harameyn-i Şerifeyn Yavuz Sultan Selim Han, Mısır seferi sırasında geçilmez denilen Sina Çölü’nü sadece 13 günde geçti. Kendisinden üç asır sonra Napolyon ordularının dahi geçemediği bu çölü üstün bir askeri zekâyla, tasarladığı ikmal ve su tedarik sistemiyle neredeyse hiçbir zayiat vermeden aşmayı başarmıştır. Aynı şekilde Malazgirt Savaşı’nda Sultan Alparslan Türk askeri dehasının bir başka örneği olan hilal taktiğini son derece başarılı şekilde uygulayarak, Anadolu’nun kapılarını ardına kadar açmıştır. Hayat ve haysiyetimiz için çarpıştığımız yedi düvele meydan okuduğumuz İstiklal Mücadelesi de hiç şüphesiz milletimizin iman ve cesaretinin yanı sıra subaylarımızın feraset ve dehasıyla zafere ulaşmıştır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu zaferlerden birinin de 26 Ağustos 1922’de Gazi Mustafa Kemal’in büyük taarruzla başlayan ve 30 Ağustos’ta Başkomutan Meydan Muharebesi’yle taçlanan harekâtı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “Subaylarımızı ‘ordunun ruhu’ olarak tanımlayan Gazi Mustafa Kemal, bu harekâta ilişkin şu değerlendirmeyi yapmıştır; ‘Her safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekât Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir.’ Her sayfasını zaferle, erdemle hakkaniyetle süslediğimiz köklü tarihimiz, askerî deha ve kabiliyet anlamında daha nice başarılarla doludur. Şehit ve gazilerimizden emanet aldığımız bu toprakları çok daha güçlü bir şekilde geleceğe taşımak büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmek bizim en temel vazifemizdir. Çalışmalarımızı şanlı mazimizden aldığımız güç ve cesaretle milletimize duyduğumuz sarsılmaz güvenle işte bu istikamette sürdürüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında savunma sanayii teknolojisi alanında yapılanlara dikkati çekti.
“İHA’larımızla, SİHA’larımızla, son teknoloji ürünü kara, hava, deniz ve haberleşme araçlarımızla bugünün savaş konseptini de yine biz belirliyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer taraftan iç cephemizi de tahkim ediyor, birliğimizi, dirliğimizi, kavlimizi güçlendirmek için tarihî nitelikte adımlar atıyoruz. Bu adımlarla Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedeflerimize doğru kararlı, ümitli ve dikkatli bir şekilde ilerliyoruz. Bu menzile vardığımızda inşallah çok daha güçlü, çok daha müessir, çok daha muteber bir Türkiye’yi hep birlikte hayata geçirmiş olacağız” ifadelerini kullandı.
Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin “Söz tirendazın çektiği oka benzer” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm dünya bilsin ki bizim birlik ve kardeşliğimiz de gerilmiş bir yay gibidir. Bu yaydan çıkan her ok, milletimizin bekasına kasteden düşman her kimse ona yönelmiştir. Okun er ya da geç hedefi tam isabetle vuracağına, kirli kuşatmaları yarıp geçeceğine, Allah’ın izniyle emperyalist planları yırtıp atacağına biz tüm kalbimizle inanıyoruz. Bundan hiçbir şüphe duymuyoruz” diye konuştu.
“İSTİKLAL VE İSTİKBAL SEVDAMIZDAN ASLA TAVİZ VERMEDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm dost, kardeş ve soydaşlarına seslendiğini belirterek, şöyle devam etti: “Gazze ve Suriye başta olmak üzere bölgemizdeki kardeşlerimizin yaşadığı ağır imtihanlar kimseyi endişeye sevk etmesin. Coğrafyamızı kana, katliama, vahşete ve gözyaşına boğmak isteyenlerin pervasızlıkları kimseyi karamsarlığa sürüklemesin. Bin yıldır yaşadığımız bu topraklarda biz nice imtihanlarla karşılaştık, nice badireler atlattık, nice musibetlere göğüs gerdik. İçeriden ve dışarıdan nice ihanete muhatap olduk. Hepsinin de üstesinden gelmeyi hamdolsun başardık. Zümrüdüanka gibi her seferinde küllerinden yeniden doğduk. Zalimler karşısında diz çökmedik, müstevliler karşısında boyun eğmedik, zorbalar karşısında teslim olmadık. Can verdik, canımızdan aziz bildiklerimizi kara toprağa verdik fakat istiklal ve istikbal sevdamızdan asla taviz vermedik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin mücadele azmine işaret ederek, “Bize ömür biçenler oldu. Bize kefen biçenler oldu. ‘Hasta adam’ dediler, ‘Bu sefer tamam’ dediler. ‘Türkler yok olacak, esir olacak’ dediler. Her defasında Türk’ün sarsılmaz imanına ve çelikten iradesine çarptılar. Her defasında Türk milletinin mücadele azmi, sabrı, cesareti karşısında kaybettiler. Bize ömür biçenlerin çoğu tarih oldu, çoğu unutulup gitti, şimdi onları kimse hatırlamıyor ama Türk milleti olarak biz hamdolsun dimdik ayaktayız, tarih yazmaya devam ediyoruz. Değerli kardeşlerim, dün vardık, bugün varız. İnşallah kıyamete kadar da var olacağız” dedi.
“BÖLGEMİZİN ÜZERİNE BARIŞ GÜNEŞİNİN DOĞMASINA KİMSE ENGEL OLAMAYACAK”
Her karışı şehit kanlarıyla mühürlenmiş kutsal vatan topraklarında özgürce yaşamaya, zalime kâbus, mazlum ve mahzun gönüllere umut ışığı olmaya ebediyen devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutulmasın ki karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu andır. Etrafımızdaki karanlık kimseyi ürkütmesin, kimsenin umutlarını kırmasın. Allah’ın izniyle bölgemizin üzerine barış güneşinin doğmasına kimse engel olamayacak. Coğrafyamızın her köşesinde huzurun hâkim olmasına kimse set çekemeyecek” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karanlıktan beslenenler, kandan ve kaostan beslenenler eninde sonunda kaybedecek. Kazanan kardeşlik olacak, insanlık olacak. Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla geniş coğrafyamızda merkezinde zulmün ve çatışmanın değil, inşallah istikrarın, adaletin, özgürlüğün ve iş birliğinin olduğu yepyeni bir sayfa açacağız. Bu coğrafyanın ebedî sakinleri olarak sırt sırta verecek, kenetlenecek, fitne tüccarlarına aldanmayacak, kurulan tuzaklara düşmeyecek, hep beraber bölgemize yönelik kirli senaryoları inşallah yırtıp atacağız” ifadelerini kullandı.
Kurmaylık eğitimlerini tamamlayan 241 subayı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin farklı kademelerinde üstlenecekleri vazifelerde her bir subaya üstün başarılar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, misafir subayların da ülkeleri, orduları ve milletleri için hayırlı görevler icra etmelerini, alacakları yeni vazifelerle aradaki gönül bağını daha da güçlendirmelerini temenni etti.
Vatan, bayrak, milletin istiklal ve istikbali için toprağa düşen tüm şehitleri rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazilere de hayırlı ve bereketli ömür diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MSÜ Kurmay Subaylar Mezuniyet Töreni öncesinde Millî Savunma Üniversitesi ve bağlı birimlerinde yapımı tamamlanan altı yeni camiinin açılışını yaptı.
Pakistan’ın Ankara Büyükelçiliği rezidansında MANGO GÜNÜ ŞENLİĞİ gerçekleştirildi.
Büyükelçiliğin rezidansının bahçesinde gerçekleştirilecek şenlik bardaktan boşanırcasına yağan yağmur sebebiyle rezidansın içinde düzenlendi.
Mango günü şenliğine Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Ekselansları Yousaf JUNAİD ev sahipliği yaptı.
Meyvelerin Kralı Mango Günü Şenliği’ne Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
Şenlik’te Türkiye’yi Ankara Valisi Vasip ŞAHİN temsil etti.
Mango şenliğinde AB Uyum Komisyonu Başkanı, Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Burhan KAYATÜRK, SESRIC Genel Müdürü Zehra Zümrüt Selçuk, Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürlerinden Cihat Erginay da yer aldı.
Mango Şenliğinde Uluslararası Taşımacılık Şirketi NOR TRANSS’ın Yönetim Kurulu Başkanı Oya ERDOĞAN da hazır bulundu.
Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Yousaf JUNAİD, Pakistan mangolarının bütün dünyada meyvelerin kralı olarak bilindiğini söyleyerek konuşmasına başladı.
Büyükelçi JUNAİD, Pakistan’ın küresel mango endüstrisindeki önemli yerine atıfta bulunarak ülkesinin önde gelen mango üreticileri arasında olduğuna da dikkat çekti.
Türklerin tatlılara olan tutkusunu hatırlatan Büyükelçi Junaid, Pakistan’ın Türkiye’ye mango ihracatını mevcudun çok ötesine taşıma konusunda iyimser bir düşünceye sahip olduğunun da altını çizdi.
Mango şenliğinde bir konuşma yapan Ankara Valisi Vasip Şahin ise Büyükelçi JUNAID ile uzun yıllardır olan dostluğunu hatırlatarak, “Benim bildiğim, Büyükelçi JUNAİD, ülkemizde görev yaptığı 10 yıldan bu yana artık Türkiye’nin bir vatandaşı gibi.” dedi.
ŞAHİN, “Büyükelçi JUNAİD, bizimle hemhal oldu hem de bizim ülkemizin bir sempatizanı veya ülkemizin bir taraftarı konumuna geldi. Türk toplumuyla gerçekten güzel bir ilişki kurdu.” şeklinde konuştu.
Büyükelçi Junaid’in Türkiye’de dostlarını artırdığını dile getiren Ankara Valisi ŞAHİN, Zannediyorum, büyükelçinin Ankara’da benden daha fazla dostu var, İstanbul’da da öyle. Kendisine teşekkür ediyoruz. Dışarda yapan sağanak yağmur biraz mekanı daraltsa da kalpleri birleştirdi ve büyüttü. Mekanlar önemli değil. Kalplerin birbiriyle irtibat kurması önemli, O’ da sağlandı” diye konuştu.
Konuşmalardan ardından, konuklara, içinde mango bulunan yemek çeşitleri, içecekler, tatlılar ve dondurma ikramı yapıldı.
Mango Günü Şenliği, konukların Büyükelçi Yousaf JUNAID ile hatıra fotoğraf çekimleriyle sona erdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.