Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son dönemlerde yaşanan doğal afetlerin üretime verdiği zararı yaptığı görüntülü basın açıklamasında değerlendirdi. “Ülkemizde yaşanan doğal afetlerin sayısı ve şiddeti her geçen gün artıyor. Bu durum en çok doğa koşullarına bağımlı olarak üretim yapan çiftçilerimizi etkiliyor” şeklinde konuşan Bayraktar, basın açıklamasını şöyle sürdürdü; “2023 yılında meydana gelen doğal afetlerin sayısı 10 yıl öncesine göre 3 kat artarak 1475 oldu. 2024 yılının ilk 8 ayında 900 doğal afet meydana geldi. Bu afetlerin yüzde 36’sı şiddetli yağış ve sel, yüzde 22’si dolu, yüzde 21’i fırtına ve hortum şeklinde gerçekleşti. Samsun’un Bafra ilçesinde ağustos ve eylül aylarında şiddetli yağış sebebiyle sel meydana geldi. Karnabahar, brokoli ve lahana gibi ürünlerin su altında kalmasıyla ürünler zarar gördü. Yaşanan bu afet hem çiftçilerimizin emeklerini boşa çıkardı hem de ürün fiyatlarının artmasına sebep oldu.”
“Üreticilerimiz yaralarının sarılmasını bekliyor” “Ekim ayında Çanakkale’nin Biga ilçesinde 45 bin dekar alanda dolu afeti oldu ve çeltik alanlarının tamamı zarar gördü. Olay sonrası biz de Biga’yı ziyaret ederek, çiftçilerimizle bir araya geldik. Fakat Ziraat Odamızdan aldığımız bilgilere göre aradan geçen bir buçuk aylık sürede henüz çiftçilerimizin yaralarını saracak bir gelişme olmadı. Üreticilerimizin üretime devam edebilmeleri için destekler acilen ödenmelidir. Antalya ve Mersin’de yaşanan şiddetli yağış ve fırtına, yılın 12 ayı tarımsal üretim arzına hizmet eden seraları vurdu ve zarar verdi. Şiddetli yağışla birlikte bazı seraları su bastı. Ardından saatte 100 km hızını bulan fırtına ve hortum; sera yapılarına, ürünlere ve güneş panellerine zarar verdi.”
“Sera üretiminin yapıldığı illerde yaşanan doğal afetler endişe vericidir” “Türkiye’deki örtü altı üretim alanlarının yüzde 65’i Antalya ve Mersin’de bulunuyor. Yine örtü altında üretilen sebzelerin yüzde 68’i bu iki ilde üretiliyor. Bu sebeple, tarlada üretimin bittiği, meyve-sebze fiyatlarının arttığı bu dönemde Antalya ve Mersin’de yaşanan afetler endişe vericidir. Ne yazık ki doğal afetlere karşı alınacak önlemler sınırlı kalıyor ve tam olarak koruma sağlayamıyor. Tarım sigortalarının önemi tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Devlet destekli tarım sigortaları sayesinde sigortalı çiftçi sayısında artış olsa da yeterli değildir. Antalya ve Mersin’deki Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre örtü altı üretimi yapan çiftçilerimizin çok azı sigorta yaptırabilmiştir. Yapılan kolaylaştırmalara rağmen primler çiftçilerimiz için halen yüksektir. Dolayısıyla devlet desteği artırılarak primler çiftçilerimiz için daha makul bir düzeye çekilmelidir. Ayrıca örtü altı üreticilerimizin sigorta ile ilgili bir diğer sorunu da sera parsellerinde sehven meydana gelen kaymalardır. Bu durum çiftçilerin bakanlık kayıt sistemlerine kayıt olamamasına ve dolayısıyla da tarım sigortası yaptıramamasına sebep oluyor. Yıllardır sigorta yapılan aynı parseller emsal kabul edilerek bu sorun çözülmelidir.”
“Destekler üreticilerimize zamanında ulaştırılmalıdır. Geç verilen destek, destek değildir” “Çiftçilerimizin sigortaya olan ilgilerini artırmak için istekleri ve beklentileri daha fazla dikkate alınmalıdır. Çiftçilerimizi tarımsal üretimden koparmamak ve ülkenin gıda arzını korumak birincil gayemiz olmalıdır. Hali hazırda yüklü borçlar altına girerek tarımsal üretim yapan çiftçilerimizin ekonomisi birkaç saat içinde yaşanıp biten doğal afetlerle sarsılmaktadır. Bu sebeple doğal afetlerin sonrasında yapılan yardımlar artırılmalı, çiftçilerimiz ayakta tutulmalıdır. Bir ürünün yalnızca bulunabilir değil, tüketici tarafından satın alınabilir olması da önemlidir. Bu yüzden gıda enflasyonunun körüklenmesine sebep olacak bu gibi doğal afetlerde çiftçilerimize daha fazla destek olunmalıdır. Unutulmamalıdır ki üretimden bir kez kopan çiftçimizi geri getirmek çok zordur. Destekler üreticilerimize zamanında ulaştırılmalıdır. Geç verilen destek, destek değildir.”
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, e-ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli “proaktif denetim” yaklaşımını hayata geçireceklerini belirterek, “Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak.” dedi.
Bakan Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılımıyla Ticaret Bakanlığı’nda düzenlenen Ürün Güvenliği Haftası Açılış Konferansı’nda konuştu.
Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğinin, yalnızca teknik ve idari bir konu değil, güçlü, kapsayıcı ve güncel mevzuatın günlük hayata yön verdiği bir alan olduğunu söyledi.
Bu alanda sadece kamu kurumlarının değil, özel sektörün ve tüketicilerin de etkin rolünün bulunduğuna dikkati çeken Bolat, güvenli ve mevzuata uygun üretim yapan firmaların emeğinin karşılığını alabildiği, kuralları ihlal edenlere ise gerekli müdahalenin uygulandığı ve tüketicilerin gönül rahatlığıyla alışveriş yapabildikleri yapıyı oluşturmanın temel sorumlulukları olduğunu anlattı.
Bakan Bolat, Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi’nin (TAREKS) devreye alındığı 2011’den bu yana ithalatta toplam 49 milyar sanayi ürününün denetlendiğini, uygunsuz bulunan 424 milyon ürünün ülkeye girişinin engellendiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Bugüne kadar tarım ürünlerinde 31 milyar ürün ticari kalite standartlarına uygunluk açısından denetlenmiş ve yapılan denetimler dış pazarlarda Türk malı imajının korunması hedefimize doğrudan katkı sağlamıştır. Bu denetimlere ek olarak, iç piyasada yerli ve ithal tüm ürünlere yönelik 2009’dan bu yana yapılan denetimlerde 708 milyon adet uygunsuz ürün bulunmuştur. Yapay zeka destekli yeni sistemlerimizle, hem denetim kapasitemizi artırıyor hem de kaynaklarımızı daha verimli kullanarak daha hızlı, hedefe odaklı ve önleyici denetimler gerçekleştiriyoruz.”
“TAREKS’i baştan sona yeniliyoruz”
Ürün Güvenliği Haftası’nın bu yılki konusunu “e-Ticaret Ürün Güvenliği” olarak belirlediklerini dile getiren Bolat, vatandaşların güvenle alışveriş yapabilmeleri için sadece mevzuatla değil, altyapı ve denetim sistemleriyle de kendilerini sürekli yenilediklerini söyledi.
Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğini doğrudan güçlendirecek bazı yeniliklere dair de şu bilgileri verdi:
“Ürün güvenliği denetimlerinin dijital kalbi konumundaki TAREKS’i baştan sona yeniliyoruz. Sistem kurulduğu günden bu yana sayısız başarıya imza attı. Ancak zamanla sistemin yenilenmesi zorunlu hale geldi. Yapay zekanın üretim süreçlerine dahil olduğu bu yeni dönemde, ithalat denetimleri sistemimizde, uygunsuz ürünlerin piyasaya arzını engelleme misyonumuzu dijital dönüşüm hedefleriyle harmanlayarak yapay zeka destekli yeni bir yapı tasarladık. Yeni sistemimizde, yapay zeka tabanlı, skor bazlı bir risk analizi modeline geçtik.”
Yeni yapıyla riskli ürün getiren firmalar üzerinde daha çok yoğunlaşılmasını, bu sayede güvenli ve yasalara uygun ürün ithal eden firmaların haksız rekabetten daha iyi korunmalarını sağlayacaklarını dile getiren Bolat, hedef odaklı denetim gerçekleştirip denetimlerde daha yüksek oranda uygunsuzluk tespit etmeyi ve böylece denetim kaynaklarını daha etkin kullanmayı amaçladıklarını ifade etti.
Ticaret Bakanı Bolat, yeni TAREKS’in sadece daha akıllı değil, aynı zamanda daha kolaylaştırıcı olduğuna dikkati çekerek, eskiden noter kanalları ve fiziksel belgeler üzerinden yürütülen firmaların TAREKS üzerinden yetkilendirme sürecinin, MERSİS, ESBİS ve KPS entegrasyonları sayesinde dijitalleştiğine işaret etti.
Bir diğer yeniliğin ise yeniden yapılandırılarak ihracatçıların kullanımına sunulan “Ticarette Teknik Engeller Platformu” olduğunu bildiren Bolat, yeni platformla artık ihracatçıların, tüm ülkelerde mevcut olan teknik engellere ve o ülke pazarlarına girişte talep edilen belge ve bilgilere tek elden ulaşabileceklerini anlattı.
Bakan Bolat, söz konusu platform sayesinde, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi ülkelerin ürünlere ilişkin mevzuatlarında yapmayı öngördükleri değişiklik ve düzenlemeleri, henüz planlama aşamasında iken ihracatçılarla paylaşabileceklerini belirterek, bu sayede, ihracatçıların sahada daha fazla yer alabileceklerini ve hedef pazarların tüm süreçlerine daha güçlü etki edebileceklerini bildirdi.
“Yapay zeka temelli proaktif denetim yaklaşımını hayata geçiriyoruz”
Öte yandan, e-ticarette de yeni bir denetim dönemini başlatacaklarını kaydeden Bolat, “e-Ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli ‘proaktif denetim’ yaklaşımını hayata geçiriyoruz. Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak. Adil rekabetin teminatı etkin denetimdir.” diye konuştu.
Her gün binlerce ürünün, fiziksel mağazalar yerine çevrim içi platformlar üzerinden evlere ulaştırıldığını dile getiren Bolat, bu doğrultuda, e-ticarette ürün güvenliğini temin etmek amacıyla, kapsamlı ve güçlü mevzuat altyapısı oluşturduklarının altını çizdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, yeni mevzuatla, vatandaşların çevrim içi alışverişlerini güven içinde yapabilmeleri için satış ilanlarında açıklık ve sorumluluğun esas alındığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Düzenlemeyle, yurt dışı kaynaklı internet sitelerinden doğrudan ülkemize satışa sunulan ürünler için Türkiye’de yerleşik bir iktisadi işletmeci bulunması zorunlu hale getirildi. e-Ticaret platformlarının ‘ürün güvenliği temas noktası’ belirlemesi zorunlu tutulmuştur. Bakanlık olarak bu mevzuatın etkin şekilde hayata geçirilmesini sağlamak için Avrupa Birliği (AB) destekli bir proje başlattık. Projeyle internet üzerinden satılan güvensiz ve mevzuata aykırı ürünleri tespit edebilmek için yapay zeka destekli bir tarama yazılımı geliştirdik, sistemle platformlardaki riskli içeriklere hızlı ve proaktif müdahale imkanı oluşturmayı hedefliyoruz.”
“Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmemize yardımcı olacak”
AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilcinskas da son zamanlarda yapay zeka ve dijital çözümlerin oldukça önemli hale gelmeye başladığını belirterek, hem AB’de hem de Türkiye’de e-ticaret hacminin kayda değer artışlar yaşadığını ifade etti.
Bu artışın tüketici güvenliği ve siber güvenlik gibi hususları gündeme getirdiğini bildiren Vilcinskas, “Gelecekte artan rekabet gücü, dijital çözümlerin benimsenmesi, araştırma, inovasyon ve güvenli ürünler alanında AB’nin desteğine güvenebilirsiniz. Bu haftanın ve projenin, harika işbirliğini geliştirmemize, ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmemize yardımcı olacağını umuyorum.”dedi.
Ticaret Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Hakkı Karabörklü de uluslararası ticaretin hem anahtarının, hem de kilidinin ürün güvenliği olduğuna dikkati çekerek, ürün güvenliğinin can, mal ve çevrenin korunması, verimliliğin sağlanması ile haksız rekabetin önlenmesi gibi fonksiyonlarıyla sürdürülebilir kalkınma bakımından büyük önem oluşturduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir Büyükelçisi Boumediene Guennad’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Guennad, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Büyükelçisi İlkhom Khaydarov’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Khaydarov, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.