Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2022 Yılı Dış Ticaret Rakamları Açıklaması” programında yaptığı konuşmada, “Tüm dünyayı derinden etkileyen Kovid-19 salgını, küresel tedarik zincirlerindeki aksamalar, Rusya-Ukrayna savaşı, ham madde ve enerji krizi gibi sıkıntılar ekonomimizin ve ihracatımızın hızını kesemedi. Tam tersine bu krizleri fırsata dönüştürerek tarihimizin en yüksek büyüme oranlarına ve ihracat rakamlarına eriştik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022 yılı dış ticaret rakamlarının açıklandığı programa katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının başında, Cumhuriyet’in kuruluşunun yüzüncü yılıyla sembolleştirdiği hedefleri bünyesinde barındıran 2023’ün, tüm insanlığa hayırlı olmasını diledi.
Türkiye Yüzyılı vizyonunun bu ilk yılında, ihracat başta olmak üzere ülkenin her alanında önemli başarılara, rekorlara imza atacağı bir yıl olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyetimizin yeni yüzyılının ilk iş gününü yani Türkiye Yüzyılımızın başlangıcı olan bir günü ihracatla ihracat ailemizle birlikte açıyoruz. Bilindiği gibi son 20 yılda Gazi Mustafa Kemal’in, Cumhuriyetimizi kurarken ifade ettiği ‘Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma’ hedefi doğrultusunda çok çalıştık” diye konuştu.
“ARTIK, UFKUNU BÖLGESİNİN ÖTESİNDE KÜRESEL DÜZEYE TAŞIMIŞ BİR TÜRKİYE VAR”
Hayata geçirdikleri demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla hem geçmişin ihmallerini, eksiklerini, hatalarını telafi ettiklerini hem de geleceğin altyapısını kurduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’ime binlerce kez hamdolsun ki artık sahip olduğu stratejik önemin ve imkânların farkında bir Türkiye var. Artık siyasi ve ekonomik özgürlüğü yüksek bir Türkiye var. Artık ufkunu bölgesinin ötesinde küresel düzeye taşımış bir Türkiye var. Artık kimseye özenmeden, kimseye tabi olmadan her alanda kendi özgür politikalarını geliştirebilen, uygulayabilen, sonuç alabilen bir Türkiye var” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe, ulaşımdan sanayiye, tarımdan spora, çevreden sosyal yardımlara her alanda bu Türkiye fotoğrafını görebilmenin mümkün olduğunu vurgulayarak, ekonomide de büyük hayallerle yola çıktıkları bu yolda en somut neticeleri aldıkları başlıklardan birinin ihracat olduğunu dile getirdi.
“2022’NİN İLK ÜÇ ÇEYREĞİNDE YÜZDE 6,2’LİK BİR BÜYÜME KAYDETTİK”
Tüm dünyayı derinden etkileyen Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna savaşı, ham madde ve enerji krizi gibi sıkıntıların ekonomi ve ihracatın hızını kesemediğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tam tersine bu krizleri fırsata dönüştürerek tarihimizin en yüksek büyüme oranlarına ve ihracat rakamlarına eriştik. Sadece 2021 yılında yüzde 11,4 oranında büyüyerek son 50 yılın en iyi seviyesini yakaladık. İhracat tek başına bu tarihî büyüme oranına 5,3’lük katkı yaptı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin küresel ihracattan aldığı pay ilk kez yüzde 1’in üzerine çıktı. Geçtiğimiz yıl da istikrarlı büyümemizi sürdürdük. Gelişmiş ülkeler dâhil, dünyanın derin sancılarla kıvrandığı bir dönemde, 2022’nin ilk üç çeyreğinde yüzde 6,2’lik bir büyüme kaydettik. Bu büyümenin de yarısından fazlası mal ve hizmet ihracatından geldi. İhracatımız üreten, ekonomimizin fikir gücü olmaya devam ediyor. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmeyi esas alan ekonomik programımızın olumlu etkileri istihdam üyelerine de yansıdı. Öyle ki 2020 yılı birinci çeyreğine kıyasla 2022 yılı üçüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisi, 3,5 milyon ilave istihdama kavuştu” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, istihdam seviyesinde sanayi sektörünün katkısının 1 milyonu geçtiğini belirterek, bu rakamın, üretim ve ihracattaki güçlü performansın ülke ekonomisine ne derece olumlu yansıdığına işaret ettiğini söyledi.
“2022 YILI İHRACATIMIZ 254,2 MİLYAR DOLAR OLARAK GERÇEKLEŞMİŞTİR”
Dünyanın ciddi siyasi ve ekonomik sıkıntılarla boğuştuğu bir dönemde yatırımları kesintisiz sürdürmenin, istihdamı 31,5 milyona çıkarmanın, üretimde söz sahibi olmanın, artan belirsizliklere rağmen ihracatı yükselterek devam ettirmenin, katma değer ve marka oluşturmanın, ülke ekonomisine katkı sağlamanın ve tüm bu işleri başarmanın kolay olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tablonun, Türkiye’nin artık krizlerin altında ezilen değil krizleri yöneten, hatta krizleri fırsata çeviren bir ülke konumuna geldiğini gösterdiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatın her ay rekor üstüne rekor kırarak bugünlere gelişini hep birlikte adım adım takip ettiklerini dile getirerek, “Şimdi burada büyük bir gurur ve memnuniyetle ifade etmek isterim ki küresel olumsuzluklara rağmen 2022 yılı ihracatımız, geçen yıla göre yüzde 12,9 oranında artışla 254,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam, Cumhuriyet tarihimizin rekorudur. Bu ihracat rakamının ülkemize, milletimize, ekonomimize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Bu başarıya ulaşılmasında emeği geçen işçisinden, mühendisine, üreticisinden pazarlamacısına, lojistikçisinden dağıtıcısına kadar her kademedeki ihracatçıyı tebrik ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şüphesiz ki burada gerek Bakanımızın gerek ekibinin büyük emekleri var. Paydaşlar olarak gerçekten Türkiye İhracatçılar Meclisinin aynı şekilde büyük katkıları var. Ama bundan sonra hedefimiz, Türkiye’nin, dünyanın en çok ihracat yapan ilk 10 ülkesi arasındaki yerini almasını sağlamaktır. Bu hedefe ulaşana kadar çalışmayı sürdüreceğiz.”
“ÜLKEMİZDE İHRACAT YAPMAYAN İLİMİZ KALMADI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye İhracatçılar Meclisi çatısı altında yer alan 61 ihracatçı birliği ve 100 bini aşan ihracatçımızla bu tarihî rekora beraberce imza attık. Bundan 20 yıl önce yola çıktığımızda 36 milyar dolar olarak devraldığımız ihracatımızı hamdolsun tam 7 kat artırdık. Aylık ortalama 3 milyar dolar ihracattan 21 milyar doların üzerinde ihracata çıktık. Ülkemizde 2002 yılında 33 bin 523 firmamız ihracat yaparken, geçen sene bu sayı 111 bini geride bıraktı. Daha da önemlisi 2022 yılı Ocak-Kasım dönemi itibarıyla ihracat ailemize katılan yeni firma sayımız ne oldu biliyor musunuz? 9 bin 700’ü aştı. Aynı dönemde 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan il sayımız 5’ten 24’e yükseldi. Artık ülkemizde ihracat yapmayan hiçbir ilimiz kalmadı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, en önemli ticari ortak olan Avrupa Birliğine (AB) olan ihracatın yüzde 12 oranında artış kaydetmesinin ayrıca önemli olduğuna işaret ederek, geçen sene AB’ye verilen dış ticaret fazlasının net 10 milyar doların üzerine çıktığını anlattı.
Yakın Doğu ve Orta Doğu ülkelerine ihracatın yüzde 19,3, Kuzey Amerika ülkelerine yüzde 17,1, AB dışı, Avrupa ülkelerine yüzde 16 olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Afrika bölgesine ihracatın ise yüzde 9,8 oranında arttığını belirtti.
“MİLLÎ PARAMIZLA İHRACAT YAPTIĞIMIZ ÜLKE VE BÖLGE SAYISI 197’Yİ BULDU”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ” İhracatımızda kendi paramızı giderek etkin şekilde kullanmaya başladık. Ey gayrimilliler, burayı iyi dinleyin; millî paramızla ihracat yaptığımız ülke ve bölge sayısı 197’yi buldu. Türk lirası ile gerçekleşen dış ticaret hacmimiz de yaklaşık 350 milyar liraya ulaştı. Hizmet ticaretinde de dünyadaki konumumuzu geliştirmeye devam ediyoruz. Hizmet ihracatımızı 20 yılda 14 milyar dolar seviyesinden önceki sene itibarıyla 61,4 milyar dolar seviyesine çıkarmıştık. Geçtiğimiz sene hizmet ihracatımız için de tam bir yükseliş oldu. Yılın ilk 10 ayında hizmet ihracatımızı 76,4 milyar dolara yükselttik.”
“Yıl sonu gerçekleşmesi itibarıyla hizmet ihracatımızın, hedefimiz olan 85 milyar doların da üzerine çıkmasını ve cari açığın azaltılmasına 50 milyar dolarlık katkı sağlamasını bekliyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Mal ve hizmet ihracatında yazdığımız bu başarı hikâyesiyle 350 milyar dolara ulaşan büyük bir ihracat ekonomisini hep birlikte oluşturduk. Bir önceki buluşmamızda sizlerle 2022 yılında hayata geçirmeyi planladığımız projeleri, stratejileri de paylaşmıştık. Aradan geçen bir yılın ardından bugün verdiğimiz tüm sözleri hayata geçirmiş olmanın memnuniyetiyle sizlerin karşısında bulunuyoruz. Tabii az önce Mustafa kardeşim (TİM Başkanı Mustafa Gültepe) bir şeyler söyledi. Dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm yatırımlarının bölge ayrımı yapmadan teşvik kapsamına alınmasını istedi. Ben de şimdi burada Bakanıma talimat veriyorum. İkisi de birbirinin dilinden anlar. O da Trabzonlu, o da Trabzonlu. Bunu inşallah hayata geçirelim.”
İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmayı ve teminat sorunlarını çözmeyi hedefleyen İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi’ni de mart ayı başında faaliyete geçirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, mart ayından bu yana şirket vasıtasıyla 5 bin 500’e yakın ihracatçıya 20 milyar lira ihracat kredisi kefaleti sağlandığını hatırlattı.
“İHRACATÇILARIMIZ İÇİN FİNANSMANA ERİŞİM KADAR BU FİNANSMANIN MALİYETİNİN DE ÖNEMLİ OLDUĞUNU BİLİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri paylaştı: “Geçtiğimiz ağustos ayında bu şirketin sermaye yapısını 20 bankanın ortaklığıyla daha çok sayıda ihracatçımıza finansman imkânı sağlamak için hem çeşitlendirdik hem de güçlendirdik. Ocak ayı sonuna kadar tamamlanacak sermaye artırımlarının ardından başlangıçta 1,4 milyar lira sermayeyle kurduğumuz İhracatı Geliştirme AŞ’nin sermayesi 6 milyar liraya yaklaşacak. Bu sayede ihracatçılarımızın şirketin kefaletiyle ulaşabilecekleri kredi hacmi potansiyeli 122 milyar lirayı aşacak. KOBİ’lerimiz, başta olmak üzere ihracatçılarımıza derin bir nefes aldıran bu çalışmada emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama biz bunu yeterli görmüyoruz. İhracatçılarımız için finansmana erişim kadar bu finansmanın maliyetinin de önemli olduğunu biliyoruz. Kefalet kolaylığı yanında ihracatçılarımızın piyasa şartlarında en uygun maliyetle kredi alabilmelerini sağlamak için yine aynı şirket bünyesinde yeni bir uygulama başlattık. Kredi ihtiyacı olan ihracatçının talebi, şirketin ortağı 20 bankanın tamamına teknolojik imkânlarla anında iletilerek, en uygun şartları sunan bankaya süratle ulaşabilmesi temin edilir. ‘Kefalet Portalı’ adı verilen bu uygulamanın da tüm taraflara hayırlı olmasını diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hizmetler sektörünün, malların üretimine ve ticaretine sağladığı kritik girdiler ile küresel tedarik zincirlerinde ve ekonomik kalkınmada giderek daha önemli bir rol oynamaya başladığını, Türkiye için de bu sektörün net döviz girişi sağlaması, ciddi bir istihdam kaynağı olması ve yol açtığı katma değerle vazgeçilmez bir yere sahip olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık, spor, eğitim, fuar, film, yazılım ve lojistik gibi birçok hizmet sektörünü kapsayan destek paketini Nisan 2022’de kamuoyuna açıkladıklarını hatırlattı.
Hizmet ihracatı yapan sağlık kuruluşları ile aracı ve iş birliği kuruluşlarının faaliyetlerini verilen desteklerle geliştirdiklerini ve çeşitlendirdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amacımız hâlen 90 milyar dolar civarında olan uluslararası sağlık hizmetleri pazarından en büyük payı alarak ülkemizi önce bölgesinin sonra dünyanın sağlık üssü konumuna getirmektir. Bu çalışmalarımız sayesinde 2021’de 1,7 milyar dolara ulaşan sağlık hizmetleri ihracatımız, 2022’de 2 milyar doları yakalayacak bir yere doğru gidiyor. Artık bu alandaki hedefimizi 2023 için 5 milyar dolar olarak belirliyoruz” ifadesini kullandı.
“BUGÜN TÜRKİYE, AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NDEN SONRA DİZİ İHRACATINDA İKİNCİ SIRADADIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 10 yıl gibi kısa sayılabilecek bir sürede dizi ve film sektörü ihracatında da hızla mesafe katettiğine dikkati çekerek, “Bugün Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra dizi ihracatında ikinci sıradadır. Türk dizileri Latin Amerika’dan Uzak Doğu’ya, Orta Doğu’dan Afrika’ya kadar oldukça geniş bir coğrafyada 160’dan fazla ülkede 800 milyonu aşkın izleyiciyle buluşuyor. Sektör verileri 2022 yılı sonu itibarıyla yaklaşık 750 milyon dolar düzeyinde bir ihracat hacmini yakaladığımızı gösteriyor. Dizi ve film ihracatımızın bu yıl 1,5 buçuk milyar doları aşarak tüm dünyada 1,5 milyar izleyiciye ulaşmasını hedefliyoruz. Bunun için dizi, film, animasyon, belgesel ve diğer program formatlarının ihracatına yönelik destekleri artırarak sürdüreceğiz” diye konuştu.
Hizmet sektörleri ihracatında önemli bir yere sahip olan, yeniliğe açık aynı zamanda da kültür ihracatına katkı sağlayan eğitim alanına yönelik yeni destekler de planladıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yükseköğretim ve özel öğretim kurumlarımızın eğitim ihracatı pazarına girişiyle markalaşma süreçlerini yakından takip ediyoruz. Kurumlarımız arasında tesis edilen iş birliği sayesinde uluslararası öğrencilerden elde edilen hizmet ihracat gelirimizi inşallah bu yıl 2 milyar dolara çıkaracağız” dedi.
“ÜLKEMİZİN ULUSLARARASI FUARCILIK HİZMETLERİNDEKİ REKABET GÜCÜNÜ ARTTIRMAKTA KARARLIYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarısına yakını kıtaları ve kültürleri birleştiren İstanbul’da olmak üzere Türkiye’de yılda 400’ün üzerinde fuar düzenlendiğine işaret ederek, şöyle konuştu: “Ülkemizin fuarcılıkta marka hâline gelmesi ve lider ülkelerden biri olması amacıyla İstanbul’a, şehrimize yakışan bir fuar alanı kazandırma sözü vermiştik. Hemen kolları sıvayarak 208 bin metrekaresi açık ve 225 bin metrekaresi kapalı olmak üzere büyüklüğü toplam 433 bin metrekareye ulaşacak bir fuar alanının yapımına başladık. Türkiye İhracatçılar Meclisimizin de yönetiminde yer alacağı yeni bir yapılanmayla ülkemizin uluslararası fuarcılık hizmetlerindeki rekabet gücünü arttırmakta kararlıyız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Dünyanın hizmet ihracatında önde gelen her ülkesi gibi Türkiye’de de lojistik ve taşımacılık sektörü ekonomiye önemli katkı sağlıyor ve tabii burada fuar, nerede olacak diye merak edenleriniz de olabilir. Evet, inşallah havalimanının yanındaki merkezde, Atatürk Havalimanı’nın yanında inşallah bu fuar merkezini böylece gerçekleştirmiş olacağız. Tabii İTO bu işin inşallah koordinesinde başı çekecek. Aynı zamanda TİM burada o da yerini alacak. Böylece İstanbul’un bir ucundan bir diğer ucuna gitmek gibi bir sıkıntının içinde olmayacağız. Şehrin merkezinde böyle bir fuara kavuşmuş olacağız. İstanbul’umuza, ülkemize hayırlı olsun inşallah.”
Küresel tedarik zincirinin bel kemiğini oluşturan ulaştırma, lojistik ve dağıtım hizmetlerinin uluslararası hizmet ticaretinde azımsanmayacak paya sahip olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Bunun için ihracatın olmazsa olmazı lojistik ve taşımacılık sektörü için ayrı bir düzenlemeye gittik. Sektöre özel geliştirilen yurt dışı lojistik dağıtım ağları desteğiyle ihracatımızı artırmanın yanında lojistik performansımızı da güçlendirecek yeni bir sürecin içerisine girdik. Lojistik, dağıtım ağları sayesinde yurt içinde sahip olduğumuz lojistik, imkân ve kabiliyetlerimizi sınır ötesine taşımayı planlıyoruz. Ancak bu şekilde ülkemizin tedarik zincirlerinde yaşanacak herhangi bir olumsuzluktan etkilenmesini önleyebilir ve lojistik sektöründeki hizmet ihracatımızı artırabiliriz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilişim, hem dijital dönüşümü hızlandıran hem de dünyadaki değişimden etkilenen genç ve dinamik bir sektördür. İthal girdi oranının ve başlangıç sermayesinin düşüklüğüne karşılık katma değeri yüksek bir sektör olan bilişim, lojistikten sağlığa, perakendeden, elektronik ticarete, oyun ve uzay teknolojisine geniş bir yelpazede hizmet sunuyor. Yenilikçilik temelinde büyüyecek uluslararası pazarlarda rekabet edebilecek milyar dolarlık değerlemeye ulaşabilecek girişimleri teşvik etmek için bilişimin yıldızları programını oluşturduk. Araştırma geliştirme, yoğun yüksek teknolojili, yüksek katma değerli sektörlerdeki firmaları destekleyerek bilişim hizmetleri ihracatının tabana yayılmasına yönelik mekanizmalar geliştirdik. Geçtiğimiz yıl ihracatının 2,5 milyar doları bulması beklenen bilişim sektöründe 2023 hedefimizi 5 milyar dolar olarak belirledik” diye ekledi.
İhracatı artırmak amacıyla 2022 yılının Ağustos ve Eylül aylarında verilen destekler kapsamında mal hizmet ihracatlarına 4,5 milyarın üzerine ödeme yaptıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu desteklere ilişkin 2023 bütçesinin de 10,3 milyar liraya çıkarıldığını kaydetti.
Teknik müşavirliği firmalarını mevcut desteklerle güçlendirmeyi sürdüreceklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Müteahhitlik firmalarımızın yurt dışında daha fazla proje üstlenebilmelerini sağlamak için karşılaştıkları sorunların çözümüne ilişkin ticari diplomasi faaliyetlerimizi de artıracağız. Küresel siyasi ve ekonomik krizlere duyarlı bir sektör olmasına rağmen yurt dışı müteahhitlerimiz, sürekli yeni pazarlar bularak yıllık performanslarını 15- 20 milyar dolar seviyesinde tutmayı başardı. Müteahhitlerimizin geçtiğimiz seneyi yaklaşık 18 milyar dolarlık proje ile kapatacakları öngörülüyor. Sektörün 2023 yılında 20 milyar dolar üzerinde bir proje büyüklüğe ulaşmasını bekliyoruz. Tanıtımını 2022’nin Temmuz ayında yaptığımız uzak ülkeler stratejimizle ihracatımızın menzilini 4 bin 744 kilometreye çıkardık. Strateji kapsamındaki ülkelere ihracatımızı 80 milyar dolara yükseltmek için de 328 eylemi kapsayan bir planı uygulamaya koyduk.”
Ticaretin en kolay ve en güvenli yapıldığı ülke olma vizyonu ışığında dış ticarette tercih edilebilirliği artırmak istediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için ihracat işlemlerimizi daha hızlı, etkin ve verimli hâle getiriyor, gümrük işlemlerini ve lojistik süreçlerini iyileştiriyor, kaçakçılıkla daha etkili mücadeleyi sağlayacak modernizasyon çalışmaları yürütüyoruz. Seri üretime geçen, özellikle geçen yıl başladığımız ilk yerli ve millî x-ray araç ve konteyner tarama sistemimizi, İzmir Alsancak Limanı’nda faaliyete aldık. Millî imkânlarla ürettiğimiz bu sistemi ilk aşamada gümrük kapılarında yaygınlaştıracak daha sonra da ihtiyaç duyan diğer kurumlarımızın istifadesine sunacağız” diye konuştu.
“İHRACATIMIZI GELİŞTİRMEK İÇİN GECE GÜNDÜZ DEMEDEN AZİMLE, SAMİMİYETLE ÇALIŞIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl verdikleri sözlerin hepsini hayata geçirdiklerini ve bununla da yetinmeyerek ortaya çıkan ihtiyaçlara ve değişen şartlara göre yeni projeleri devreye aldıklarını söyledi.
“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” sözüne uygun şekilde lafla değil icraatla milletin huzuruna çıktıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Emanetini üstlendiğimiz her iş gibi ihracatımızı geliştirmek için de bıkmadan, usanmadan, gece gündüz demeden azimle, gayretle, samimiyetle çalışıyoruz. Pek çok tarihî dönüm noktasının sembolü olan 2023’te, Türkiye Yüzyılı için milletimizden son defa destek isterken işte bu hissiyatla hareket ediyoruz. Türkiye Yüzyılı’nı açıklarken ne dedik? Doğ ey güneş, üstümüze dök ışıklarını/ Dağılsın bulutlar/ Mazlumlar söylesin şarkılarını/ Başlasın Türkiye Yüzyılı. Yarın değil hemen şimdi. 2023’te güçlü bir Türkiye, güçlü bir ekonomi için ülkemizi müreffeh yarınlara taşımak için pek çok yeni proje ile ihracatımızı artırmak için beraber çalışacağız. Bu mücadeleyi de yarın değil hemen şimdi anlayışıyla vereceğiz. Demokrasi ve kalkınma atılımlarımızın tamamı gibi Türkiye Yüzyılı’nı da milletimizin gönülden benimseyerek zirveye taşıyacağından şüphe duymuyorum.”
Geçen yıl elde edilen tarihin en yüksek ihracat rakamının hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üzerinde ‘Made in Türkiye’ yazan ürünleri, zorlu şartlara rağmen dünyanın dört bir yanına fedakârca ulaştıran tüm ihracatçılarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.
Programa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, TİM Başkanı Mustafa Gültepe ve çok sayıda davetli de katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında, Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, baş başa ve heyetler arası görüşmeleri ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına dördüncü yılına girecek Rusya-Ukrayna Savaşı’nda hayatını kaybedenler için Ukrayna halkına taziyelerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zelenskiy’nin ziyaretinin, Ukrayna’daki savaşın temel dinamiklerinde önemli değişimlere aday olunan bir dönemde gerçekleştiğini söyledi.
Türkiye’nin, “Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı” anlayışıyla savaşın ilk gününden bu yana taraftar arasında müzakere edilmiş bir barışın tesisi için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu doğrultuda Mart 2022’de İstanbul’da iki ülke arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık. Taraflarla yürüttüğümüz temaslar neticesinde Karadeniz Tahıl Girişimi’ni hayata geçirdik. Son üç yılda Rusya ve Ukrayna ile her seviyede doğrudan girişimlerde bulunduk. Tüm bu çabalarımızda her iki taraf içinde güvenilir bir arabulucu olmaya, samimi olarak gayret gösterdik, somut neticeleri aldık” ifadelerini kullandı.
“MÜZAKERE SÜRECİNİN KALICI BİR BARIŞLA SONUÇLANDIRILMASI İÇİN HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ”
Gelinen aşamada ABD Başkanı Donald Trump’ın, savaşın müzakereler yoluyla ve süratle sonlandırılması için başlattığı diplomatik girişimin, Türkiye’nin son üç yıldır izlediği politikayla da örtüştüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Haddizatında, İstanbul Müzakereleri taraftar arasında mutabakata en fazla yaklaşılan platform olması ile önemli bir referans noktası teşkil ediyor. Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır. Sayın Zelenskiy ile görüşmemde Türkiye’nin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bağımsızlığını olan kuvvetli desteğini ifade ettim. Aynı zamanda müzakere sürecinin kalıcı bir barışla sonuçlandırılması için her türlü desteği vereceğimizin altını çizdim. Çok sayıda masumun ölümüne ve muazzam bir yıkama neden olan bu savaş, artık sona ermelidir.
Karadeniz’de ticari seyrüsefer emniyetini hedefleyen bir düzenlemenin hayata geçirilmesi için ülkemizin çalışmayı sürdüreceğini de belirttim. Karadeniz’de hayata geçirilebilecek böyle bir düzenlemenin müzakerelere giden süreçte önemli bir güven artırıcı tedbir işlevi göreceğine inanıyoruz. Sayın Zelenskiy ile gündemimizde, Ukrayna ile stratejik ortaklık ilişkilerimiz kapsamındaki konu başlıkları önemli yer tuttu. Ticari ilişkilerimizin daha da güçlendirilmesi için önümüzdeki dönemde atabileceğimiz adımları masaya yatırdık. Savaşın getirdiği tüm zorluklara rağmen ikili ticaretimizde tespit ettiğimiz 10 milyar dolar hedefine emin adımlarla yürümek istiyoruz.”
“İLİŞKİLERİMİZİN DAHA DA ÜST SEVİYELERE ÇIKACAĞINA İNANIYORUM”
Zelenskiy’e, Türk şirketlerinin savaşın yol açtığı tahribatın giderilmesi ve yeniden imar konusunda Ukrayna’ya destek vermeye istekli olduklarını aktardığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ukrayna’da barışın tesisi ile birlikte önümüzdeki dönemde ilişkilerimizin stratejik ortaklığımıza yaraşır düzeyde daha da üst seviyelere çıkacağına tüm samimiyetimle inanıyorum. Sözlerime son verirken Ukrayna’nın toprak bütünlüğü için özellikle mücadele veren Kırım Tatarı soydaşlarımızın hakları konusunda değerli dostum Zelenskiy’nin attığı cesur adımları takdirle karşıladığım belirtmek istiyor, ilave adımların geleceğini de temenni ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ BİZİM OLMAZSA OLMAZIMIZDIR”
Ukraynalı bir gazetecinin barış görüşmelerine vurgu yaparak, Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne ilişkin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi: “Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği bizler için çok çok önemli ve toprak bütünlüğüne, egemenliğine Türkiye’nin saygısını her yerde anlattık. Bütün uluslararası toplantılarda bu konuyu daima işledik, işlemeye devam ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de özellikle Ukrayna’nın toprak bütünlüğü bizim olmazsa olmazımızdır. Egemenliği aynı şekilde bizim olmazsa olmazımızdır. Temennimiz odur ki barışın kaybedeni olmaz. Dolayısıyla barışın bir an önce sağlanmasını temin etmektir. Bu konuda değerli dostum, o da zaten barıştan yana olduğunu açık net olarak bizlere ifade ediyor. Temennim odur ki gerek Dışişleri Bakanımın muhatabıyla yaptığı görüşmelerde gerek şahsımın Sayın Putin ile yaptığı görüşmelerde bu barışla ilgili yolculuğu, yolu kat ederiz, temin ederiz ve bunun için adımları da atarız.”
Türkiye’nin gelecek süreçte Rusya-Ukrayna barışına katkı için adım atıp atmayacağına ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Adil bir barışın mümkün olması için şüphesiz ki güçlü olduğunu bildiğimiz ülkelerin barıştan yana tavrını ortaya koyması lazım. Az önce de ifade ettiğim gibi barışın kaybedeni olmaz. Şu anda tüm dünya Rusya-Ukrayna arasındaki bu savaşta artık barışı bekliyor. Bir an önce barış temin edilsin. Çünkü bunca esir var, bunun yanında bunca insan, yüz binlerce insan burada öldü, öldürüldü. ‘Artık bu ölüme de son verilsin’ deniyor. Şimdi bizler en yakın komşuları olarak Türkiye biz, bir an önce barışın teminiyle alakalı gerek şahsım gerek Dışişleri Bakanım bizler muhataplarımızla bir an önce barışın temini için adım atalım istiyoruz.
Tahıl Koridoru’nun kurulmasını isteyişimizin sebebi bu olmuştur ve tahıl koridorunda da iyi bir netice aldık ama maalesef devamını sağlayamadık. 30 bin ton tahıl malum gönderildi biz aracı olduk. Bundan sonraki süreçte de bunun devamını istiyoruz. Bu arada tabii ben huzurlarınızda Sayın Zelenskiy’e bir teşekkürü ifade etmek istiyorum. O da Suriye’ye tahıl gönderme noktasında, bize gönderdikleri tahıl, biz de bu tahılı malum değirmenlerimizde una çevirmek suretiyle Suriye’ye ulaştırdık, ulaştırıyoruz. Bu da tabii Suriye’deki yönetimi ciddi manada mutlu etti, memnun etti. Ben de huzurlarınızda Suriye halkı adına kendilerine teşekkür ediyorum. Çünkü böyle zor bir zamanda Suriye’nin böyle bir imkânı aracılığımızla özellikle de Ukrayna’dan elde etmiş olması bu da insani ve vicdani bir görevdir.”
UKRAYNA DEVLET BAŞKANI ZELENSKİY: “TÜRKİYE, UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VE EGEMENLİĞİ KONULARINDA ÇOK İLKELİ BİR TUTUM SERGİLEDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rusya-Ukrayna savaşının zor zamanlarında Türkiye’den destek gördükleri için teşekkür ederek “Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği konularında çok ilkeli bir tutum sergiledi. Bu, bize göre küresel önem taşıyor” diye konuştu.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, görüşmelerde Ukraynalı esirlerin durumunun da görüşüldüğüne işaret ederek “Türkiye gerek askerlerimizin gerek sivillerimizin serbest bırakılması için kolaylıklar sağladı” dedi.
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy huzurunda, Türkiye ile Ukrayna arasında iki anlaşma imzalandı.
Bu kapsamda iki ülke arasındaki “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması”na Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imza attı.
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Ukrayna Kültür ve Stratejik İletişim Bakanlığı Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imzaladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde törenle karşıladı.
Türkiye ve Ukrayna bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren ve heyetlerini takdim eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’ndeki Halkbank Genel Müdürlüğünde düzenlenen, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı.
Emine Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında, parlak fikirleri ve kadın aklının incelikleriyle salonu dolduran kadınlarla birlikte olmaktan onur duyduğunu belirtti.
Yarışmanın kadın girişimciliğini desteklemede bir marka hâline geldiğini kaydeden Emine Erdoğan, “Halkbank, başarı yolunu kadınlarla yan yana yürüyor. Eğitimden finansmana, onlara her alanda omuz veriyor. Ortaya koydukları vizyonun, ödüllerle taçlanarak, uluslararası bir takdir kazanmasından da ayrıca iftihar ediyoruz” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE, KADINLARIN HER DÖNEMDE, SOSYAL VE KAMUSAL ALANDA VARLIK GÖSTERDİĞİ ÇOK ÖZEL BİR TARİHE SAHİPTİR”
Emine Erdoğan, dünyanın kabuk değiştirdiği dönemlerinin bulunduğunu, içinde yaşanılan çağın da böyle bir değişim ve dönüşüm çağı olduğunu anımsatarak, “Yeni bir gelecek yazılıyor ve ülkeler, insanlığın ortak geleceğini tasarlamak için yarışıyorlar. Bu yarışta, kadınların, ekonomik kalkınmada önemli aktörler olduğu ülkeler, ipi göğüslüyorlar. Türkiye, kadınların her dönemde, sosyal ve kamusal alanda varlık gösterdiği çok özel bir tarihe sahiptir. Türk kadınının girişimci ruhunun kökleri, 13. yüzyıla kadar uzanır. Anadolu’da kadınlar, teşkilatlanmış, sosyal ve ekonomik hayata katılmış, ‘dünya kadın tarihinin’ parlayan yıldızları olmuşlardır” diye konuştu.
Kadınların hak arayışlarında, vatan savunmasında, toplumsal yaraları sarmada hep ön saflarda yer aldığını dile getiren Emine Erdoğan, “Biz, kadınlarımızın nasıl emsalsiz bir güç olduğunun farkında olan ve bu gerçeğe hürmet eden bir ülkeyiz. Ekonomiden sanayiye, spordan sanata, siyasetten akademiye, geldiğimiz her noktada kadınlarımızın alın teri var. Hükûmetimiz, ilk günden bu yana, kadınların her alanda yücelmesi için örnek politikalar geliştirmiştir. Kadın istihdamının artmasını teşvik etmiştir. TÜİK verilerine göre, 2014 yılında yüzde 26’larda olan kadın istihdam oranı, 2024 Aralık ayı itibarıyla, yüzde 31,6’ya yükselmiştir. 2028 yılında, bu oranı yüzde 36,2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. İnşallah bu hedefi hep birlikte başaracağız” sözlerini sarf etti.
Emine Erdoğan, kadın istihdamını artık kadın liderliğiyle birlikte düşünmek zorunda olduklarını, bugün dünyanın kadın liderliğinin önemini tartıştığını, bu konu üzerine araştırmalar yaptığını söyledi.
“KADIN GİRİŞİMCİLERİMİZİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ NE KADAR KALDIRIRSAK BÖLGESEL KALKINMADA O KADAR YOL ALIRIZ”
Liderliğin dönüştürücü bir güç olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir liderin vizyonu, kılcal damarlar gibi, etki alanındaki her şeye nüfuz eder. Kadın liderliğinin, tüm dünyanın acil ihtiyacı olan, belli başlı karakteristik özellikleri vardır. Araştırmalar gösteriyor ki kadın liderlerin soyut becerileri çok yüksek. İletişimde çok başarılılar, iş birliğine büyük önem veriyorlar. Barışçıl bir yönetim anlayışına sahipler ve çevre konularına karşı daha hassaslar. Yani, hangi alanda çalışırlarsa çalışsınlar, bulundukları sektöre iyileştirici bir etki yapıyorlar. İşte bu, kadın etkinliğidir. Bildiğiniz gibi, kadın liderliğinin özünde girişimcilik vardır. Girişimci dediğimizde aklımıza, zekâsı ve sezgileriyle öne çıkan insanlar geliyor. Onlar, mevcut bir eksiği görüyor, gereksinimleri belirliyor ve hayata yenilik katıyorlar. Ülkemiz, tüm bölgeleriyle, girişimcilik için son derece zengin bir potansiyel barındırıyor. Bilhassa, yerel kapasite ve birikimin, küresel rekabette kullanılması için, kadın girişimcilerin önemli yerel aktörler olduğunu unutmayalım. Kadın girişimcilerimizin önündeki engelleri ne kadar kaldırırsak bölgesel kalkınmada o kadar yol alırız. Bize düşen, hep birlikte Türkiye Yüzyılı’nın tarihini yazarken, kalemimizi, bu bilgi ve birikimin mürekkebiyle doldurmaktır.”
“İŞ VE AİLE, KADINLARIN ARASINDA SEÇİM YAPMASI GEREKEN BİR YOL AYRIMI OLMAMALI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan ettiğini hatırlatan Emine Erdoğan, “Aile, toplumumuzun ruhu ve lokomotifidir. Dirayetli, ferasetli ve kuvvetli bir toplum oluşumuzun temelinde, sağlam kökleri olan aile müessesemiz vardır. ‘Aile Yılı’nın, iş dünyası için de önemli bir hatırlatıcı olmasını temenni ediyorum. Ne yazık ki kadınların bazen, iş ve aile sorumluluklarına yetişmek için çırpındıklarını görüyoruz. Bu durum, kadınlarda strese, kendine güvensizliğe, hiçbir şeye yetememe duygusuna, mutsuzluğa ve depresyona neden olabiliyor. Hayat kaliteleri düştüğü gibi, zihinsel ve manevi yorgunluk yaşıyorlar. Daha büyük ölçekte, aile ve toplum hayatı olumsuz etkileniyor. İş ve aile, kadınların arasında seçim yapması gereken bir yol ayrımı olmamalı. Bu çatışmayı ortadan kaldıracak, aile hayatını muhafaza edecek uygulamaların sayısını, mutlaka artırmalıyız” görüşünü paylaştı.
Dünyanın her yerinde kadınların erkekler için tasarlanmış, rekabetçi bir iş ortamında tutunabilmek için zorlu mücadeleler verdiğini dile getiren Emine Erdoğan, oysa hükûmetin bu konuda önemli ve iyileştirici adımlar attığını, kadınların, kadın kimliklerini koruyabildikleri çalışma hayatının, ne kadar önemli olduğunun altını çizdiğini belirtti.
“TEKNOLOJİK İMKÂNLARI, KADINLARIN İŞ HAYATINA KATILIMINI KOLAYLAŞTIRMADA MUTLAKA KULLANMALIYIZ”
Emine Erdoğan, cinsiyet adaletine vurgu yapılıp kadınların lehine birçok uygulamanın hayata geçtiğini belirterek, şunları kaydetti: “Burada hepsini tek tek saymak, elbette mümkün değil. Ancak, süt izinleri, kreş desteği, yarı zamanlı çalışma gibi düzenlemelerin ortak amacı, iş ve aile hayatı arasında bir ahenk yaratmaktır. Umarım bu örnekler, tüm sektörlerde yaygınlaşır. İş yerlerinin, kültürel kodlarımızı temel alan çalışma modelleri oluşturması, kadınların önündeki engelleri kaldırmada kuşkusuz çok önemli. Bununla beraber, dünyanın, bilgi ve iletişim teknolojilerinde geldiği ileri seviyeyi de, bir fırsat olarak görmeliyiz. Fiziksel mekân şartını ortadan kaldıran teknolojik imkânları, kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştırmada mutlaka kullanmalıyız. Unutmayalım ki Türkiye, kendi reçetelerini yazabilen, kendi formüllerini ve çözümlerini geliştirebilen, güçlü bir ülkedir.”
Değerli projeleriyle yarışmaya katılan katılımcılara özel olarak teşekkür eden Emine Erdoğan, “Sizler, bilgi ve becerilerinizle hepimizi heyecanlandırdınız. İyilik dolu fikirlerinizle, kadın potansiyelinin zirvelerini gösterdiniz. Kadınların insani ilerlemeye olan büyük katkısını bir kez daha ispat ettiniz. Benim için hepiniz birer kazanansınız. Lütfen, tecrübelerinizi sizinle aynı yolda yürümek isteyen tüm kadınlara ve gençlere aktarın. Çünkü dünyanın problem alanları, kadınların getireceği yeni çözümleri bekliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile birlikte, kadınları merkezine alan ortak projelerin sayısının da artmasını dilediğimi belirtmek istiyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Törene, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Cumhuriyet tarihinin ilk kadın generali Tuğgeneral Özlem Yılmaz, Alev Alatlı’nın kızı Funda Aktan, jüri üyeleri, yarışmacılar ve davetliler de katıldı.
Törende, “Yılın Üreten Kadın Girişimcisi Kategorisi”nde Zahide Arı, “Yükselen Yıldız Kategorisi”nde Nurdeniz Erdoğan, “Teknoloji Tabanlı Kadın Girişim Kategorisi”nde Işıl Melisa Işık, “Sıfır Atık Kategorisi”nde Zeynep Balca Yılmaz ile “Kadın Kooperatifi Kategorisi”nde Ümmühan Keskin ödülünü Emine Erdoğan’ın elinden aldı.
Emine Erdoğan, “Alev Alatlı Özel Ödülü” kazananı Gönül Paksoy’a da ödülünü, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ile birlikte verdi.
Arslan tarafından Emine Erdoğan’a zeytin ağacı hediye edilmesinin ardından tören, aile fotoğrafının çektirilmesiyle sona erdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.