Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeşil Vatan Kahramanları Görev Başında” programında yaptığı konuşmada, “2002’de 20,8 milyon hektar olan orman varlığımızı bugün 23,4 milyon hektara ulaştırdık. Ülkemizin toplam yüz ölçümünün tam %30’unu ormanlarla kapladık, süsledik, zenginleştirdik. 2002’den bugüne cennet vatanımızın dört bir yanına 7,5 milyardan fazla fidan diktik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, orman yangınlarıyla mücadelede kullanılacak hava ve kara araçlarının görev yerlerine uğurlandığı, “Yeşil Vatan Kahramanları Görev Başında” programına katıldı.
Etimesgut Havalimanı’nda gerçekleştiren programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, orman filosuna katılan yeni hava araçlarının görev yerlerine uğurlanacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeşil vatanın korunmasında, geliştirilmesinde, orman varlığının daha da zenginleştirilmesinde görev alanlara şükranlarını iletti.
Ağaçlandırma faaliyetlerinde bulunan ve geçen cuma vefat eden “Orman Dede” olarak da bilinen Rahim Demirbaş’a rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, orman yangınlarıyla, sellerle, tabii afetlerle mücadele ederken şehit düşenleri minnetle yad etti.
“ORMAN VARLIĞIMIZ BÜYÜK BİR TEHDİT VE TEHLİKE ALTINDADIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlık olarak giderek daha sancılı bir tabloyla karşı karşıya kalındığını dile getirerek, küresel ısınma, iklim krizi ve kuraklık gibi sorunların doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı her geçen gün artırdığını vurguladı.
Yer altı ve yer üstü kaynaklarının doğru politikayla etkin ve sürdürülebilir şekilde kullanılmasının, ülkeler için en temel önceliklerden birini teşkil ettiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Akdeniz kuşağında yer alan bir ülke olarak tüm bu sorunlarla elbette biz de yüz yüze geliyoruz. Özellikle son yıllardaki en büyük doğal zenginliklerimizden biri olan orman varlığımız büyük bir tehdit ve tehlike altındadır. Artan sıcaklıklar, düzensiz yağışlar ve uzun süreli kuraklıklar, ormanlarımızın geleceği için ciddi riskler barındırıyor. Şu noktaya dikkatinizi çekmek isterim. Son 10 yılda yanan ormanlarımızın genişliği bir önceki 10 yılda alevlere teslim olan ormanlarımızın toplam alanının iki katına ulaştı. Dünyamız 1880’den bu yana en sıcak 9 yılı geride bıraktı. 2024 senesi son 145 yılın en sıcak yılı olarak kayıtlara geçti. 23 Temmuz 2024’te son 145 yılın en sıcak gününü geçirdik.”
“ORMANIN YAKININDA, HATTA AÇIK ALANDA ÖZELLİKLE ATEŞ YAKMAMANIZ HAYATİ ÖNEMDEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık eskisinden çok daha büyük, çok daha yıkıcı orman yangınlarıyla mücadele edildiğine dikkati çekerek, bu yangınların yalnızca ağaçları değil, binlerce canlıyı, verimli toprakları ve hatta yerleşim yerlerini de yok ettiğini söyledi.
Ekonomik kayıpların, ekolojik dengenin aldığı hasarla çok daha uzun vadeli etkilere, zararlara yol açtığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Meteorolojik veriler, içinde bulunduğumuz 2025’in bir önceki yıla göre daha sıcak geçeceğini gösteriyor. Artık yaz aylarına girdiğimiz şu günlerde üç kritik noktanın altını çizmek istiyorum. Eğer hava sıcaklığı çok yüksekse, nem oranı çok düşükse ve hava rüzgârlı ise bırakın ormanı, ormanın yakınında, hatta açık alanda özellikle ateş yakmamanız hayati önemdedir. Böyle bir durumda ateş yakmak felakete davetiye çıkarmak demektir. Bunun da adı gaflet değilse açık söylüyorum, büyük bir ihanettir. 86 milyonun her birinin bu konuda azami dikkat göstermesini bekliyor, ‘Rabb’im ülkemizi her türlü afetten korusun’ diyorum.”
“2002’DEN BUGÜNE CENNET VATANIMIZIN DÖRT BİR YANINA 7,5 MİLYARDAN FAZLA FİDAN DİKTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaratılanı Yaradan’dan ötürü seven, tabiata sadece bu nazarla bakan bir kadro olarak, çevre ve doğa koruma çalışmalarında tarihî adımlar attıklarını söyledi.
Allah’ın emaneti olarak, dört elle sarıldıkları doğayı koruyup, çocuklara en güzel şekilde teslim etmek için var güçle çalıştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Son 23 yılda Gök Vatan ve Mavi Vatan’daki başarılarımızı Yeşil Vatan’a yönelik yatırımlarımızla, projelerimizle, eserlerimizle taçlandırdık. 2002’de 20,8 milyon hektar olan orman varlığımızı bugün hamdolsun 23,4 milyon hektara ulaştırdık. Ülkemizin toplam yüzölçümünün tam yüzde 30’unu ormanlarla kapladık, süsledik, zenginleştirdik. 2002’den bugüne cennet vatanımızın dört bir yanına 7,5 milyardan fazla fidan diktik. Geleceğe Nefes temasıyla yürüttüğümüz ağaçlandırma kampanyalarıyla milyonlarca insanımızın fidan dikmesini sağladık. Yangında zarar gören yerlerin ağaçlandırılmasını bir sonraki yılın sonuna kadar mutlaka yapıyoruz.”
Hemen her yangın felaketi sonrası dolaşıma sokulan fotoğrafların birçoğunun dezenformasyona yönelik bir propaganda olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Dahası bu fotoğrafların hemen hiçbirinin Orman Genel Müdürlüğümüzün görev sahasıyla ilgisi de yoktur. Önemli bir kısmı sahil kesimindeki muhalefet belediyelerine ait olan çarpık, istilacı, çirkin yapılaşma projeleridir. Ne yazık ki orman teşkilatımıza mal edilerek çok ucuz bir karalama kampanyası yürütülmektedir. Bu tür kampanyaları çoğu zaman canları pahasına yangına müdahale eden orman kahramanlarımıza yapılmış birer hakaret olarak görüyorum. Orman teşkilatımızın emeklerine, fedakarlıklarına ve çalışmalarına gölge düşüren bu tür sorumsuzluklardan herkesi uzak durmaya çağırıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ağaçlandırma faaliyetlerini kırsal kalkınma hamleleriyle desteklediklerini, daha da geliştirdiklerini dile getirdi.
Ceviz, badem, keçiboynuzu, lavanta ve defne gibi ürünlerle hem toprağı değerlendirdiklerini hem de köylerde yaşayan vatandaşlara yıllık 25 milyar lira tutarında ek gelir sunduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, odun dışı orman ürünlerinin üretimini artırdıklarını ifade etti.
Tıbbi aromatik bitkilerden reçine ve mantara kadar yüzlerce kalemde üretim gerçekleştirildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sayede bir yandan orman köylülerine destek olurken diğer yandan bölgesel kalkınmaya da ivme kazandırdıklarını aktardı.
Sıfır faizli kredi gibi önemli desteklerde bulunduklarını, birçok yeni imkân sunduklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Köyünde kalarak üretmek, toprağına sahip çıkmak isteyen her vatandaşımızın yanında olduk, olmaya da devam ediyoruz. Son 21 yılda orman köylerinde yaşayan 285 bin 27 aileye ve 232 kooperatife 35 milyar lira büyüklüğünde kredi ve hibe desteği sağladık. Bu yıl 12 bin ailemize 2,6 milyar lira tutarında katkı veriyoruz. Son tarım şurasında Yeşil Vatan’ın tüm yönleriyle muhafaza edilip zenginleştirilmesini hedefleyen 5 karar aldık. Tarım ve Orman Bakanlığımız bu kararları çok yakın bir zamanda eylem planına dönüştürecek ve inşallah her birini uygulamaya alacak. Ormancılık faaliyetlerimizin altyapı ve kapasitesini güçlendirecek bu kararların uygulama süreçlerini biz de şahsen takip edeceğiz.”
“YANGINLARI ERKENDEN TESPİT EDİYOR VE ANINDA MÜDAHALE EDİYORUZ”
Son 23 yılda orman yangınlarıyla mücadelede çok önemli mesafeler kaydettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sahip olunan teknoloji, insan kaynağı, ekipmanlarla, hava ve kara gücüyle bu alanda büyük başarılara imza attıklarının altını çizdi.
“2002’de 73 ton olan havadan su atma kapasitemizi bugün itibarıyla 27 uçak ve 105 helikopter ile toplam 438 tona yükselttik” bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yangınla mücadelede insansız hava aracı kullanımında Avrupa’da birinci, dünyada ikinci ülke konumundayız. 14 İHA ve 184’ü akıllı 776 gözetleme kulesinin yanı sıra yapay zekâ tabanlı sistemlerimizle yangınları erkenden tespit ediyor ve anında müdahale ediyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl 1 Mayıs’tan itibaren ülke genelinde 1600 noktada kara araçlarını, 58 noktada ise hava araçlarını konuşlandırmaya başladıklarını söyledi.
Arazözlerin, dozerlerin, ikmal araçlarının ve yer ekiplerinin en zorlu arazi şartlarında 7/24 göreve hazır vaziyette beklediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2002’de yalnızca 637 arazöz ve su ikmal aracımız vardı. Bugün hamdolsun bu araçlarımızın sayısını 1786’ya çıkardık. 831 iş makinemiz arazide hizmet vermeye devam ediyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde envanterlerinde kayıtlı ilk müdahale aracının olmadığını dile getirerek, “Bugün filomuzdaki 2 bin 742 ilk müdahale aracıyla, orman kahramanlarımız yangınlara çok kısa sürede müdahale edebiliyor. Yangın vakalarında hava araçlarımızın daha hızlı su alması için 2002’den bugüne tam 4 bin 796 yangın, gölet ve havuzu inşa ettik” bilgisini paylaştı.
“25 BİN KARDEŞİMİZ YEŞİL VATAN’IN DÖRT BİR YANINDA CANSİPERANE BİR RUHLA ÇALIŞMAYI SÜRDÜRÜYOR”
Bu süreçte nitelikli insan kaynaklarını da genişlettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2025’te Orman teşkilatımıza 8 bin 500 yeni personel kazandırdık. Mühendislerimizle, muhafaza memurlarımızla, işçi ve memurlarımızla 25 bin kardeşimiz Yeşil Vatan’ın dört bir yanında cansiperane bir ruhla çalışmayı sürdürüyor. Aynı şekilde 130 bini aşkın orman yangını gönüllümüz en çetin şartlarda Yeşil Vatan’ı müdafaa ediyor. Ormanlarımızı koruyan, bu uğurda gerektiğinde canlarını hiçe sayan Yeşil Vatan’ın emektarlarına şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, orman varlığının muhafazası noktasında sadece hükûmete görev düşmediğini vurgulayarak, yerel yönetimlerin de sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmesi gerektiğini hatırlattı.
Son dönemde herkesin yüreğini yakan birçok felaketin yerel yönetimlerin sorumluluğundaki kırsal alanda başlayıp ormanlık alanlara sirayet ettiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çoğu belediyede bu konuda olması gereken düzeyde bir bilincin, hazırlığın ve yatırımın mevcut olmadığını dile getirdi.
“MİLLETİMİZİN VERDİĞİ VERGİLERLE OLUŞTURULAN KAYNAKLARIN KEYFİ DEĞİL, ETKİN VE VERİMLİ HARCANMASI ŞARTTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütçe imkânlarının kısıtlılığı tezinin geçerli bir mazeretinin olmadığını aktararak, “Fuzuli harcama kalemlerinin büyüklüğüne baktığımızda çok net görebiliyoruz. Aynı durum depreme hazırlık ve diğer başlıklarda da söz konusudur. Reklama, konsere, eğlenceye veya geziye ayrılan tutarın deprem gibi, yangına müdahale gibi kritik kalemlerden katbekat fazla olmasının hiçbir açıklaması olamaz. Milletimizin çoluk çocuğunun boğazından keserek verdiği vergilerle oluşturulan kaynakların keyfi değil, etkin ve verimli harcanması şarttır” ifadesini kullandı.
Muhalif ve muvafık fark etmeksizin tüm belediyelerin bu hassasiyetle hareket etmesinin gerekli olduğuna inandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Millî güvenlik meselesi olarak gördüğümüz Yeşil Vatanımız için bundan sonra da kararlılıkla çalışmaya, orman varlığımızı en güçlü şekilde koruyup geliştirmeye devam edeceğiz. Ağaçlarımızı korumak, ormanlarımızı yaşatmak, gelecek kuşaklara nefes alan bir Türkiye bırakmak için aralıksız çalışmayı sürdüreceğiz. Rabb’im, hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum. Bu düşüncelerle filomuza kattığımız 27 yeni hava aracımızın ülkemiz için ve milletimiz için tekrar hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Yeşil Vatan’ın her bir karışında gece gündüz demeden fedakârca görev yapan kahramanlarımıza, tüm ekiplerimize Rabb’imden başarılar niyaz ediyorum. Törenimize teşrif eden her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum.”
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Tabiatın Nefesi: Ormanların Öyküsü” isimli tablo hediye etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatlarıyla ve Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İbrahim Hilmi Karslı’nın dualarıyla Yeşil Vatan kahramanları görev yerlerine uğurlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün neferlerimizi, gönüllülerimizi şu anda yola revan olmak üzere yolcu ediyoruz. Yolunuz, bahtınız açık olsun” dedi.
Kestiğiniz kurbanların, ettiğiniz duaların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul, karin ve makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyoruz Yüce Allah Milletimizi sağlık, huzur ve esenlik içinde idrak edeceğimiz selim bir kalple şuuruna ereceğimiz daha nice bayramlara eriştirsin, diyoruz
Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu ve bereketli bir bayram geçirmeniz dileğiyle. Bayramınız mübarek olsun!
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, Kurban Bayramı dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı.
Bakan Dr. Osman Aşkın Bak, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı kutlama mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Kalpleri yakınlaştıran, kırgınlıkları onaran ve muhabbeti pekiştiren en müstesna zaman dilimlerinden biri olan Kurban Bayramı’na bir kez daha erişmenin huzuru ve sevinci içerisindeyiz.
Paylaşmanın, dayanışmanın, büyüklerimizi ziyaret etmenin ve aynı sofra etrafında buluşmanın tarifsiz huzurunu yaşadığımız bu mübarek günlerde; aziz milletimizin ve gönül coğrafyamızın bayram sevincini çoğaltmak için var gücümüzle çalışmaya, üretmeye ve emek vermeye devam ediyoruz.
Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak; Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda, köklerine sımsıkı bağlı, geleceğe umutla yürüyen gençlerimizin her zaman olduğu gibi spordan sanata, bilimden teknolojiye her alanda tüm imkanlarımızla yanındayız.
Bu vesileyle; aziz milletimizin ve tüm İslam aleminin Kurban Bayramı’nı en kalbi duygularımla tebrik ediyor, bu mübarek günlerin ülkemize ve tüm insanlığa sevgi, şefkat ve muhabbet getirmesini; birlik ve beraberliğimizin daim olmasını diliyorum.”
Sri Lanka’nın Ankara Büyükelçiliği’nce RENKLERİN RAPSODİSİ-GELENEK İLE ÇAĞDAŞ TASARIMLARIN BULUŞMASI temasıyla hayata geçirilen defile, Türk ve Sri Lanka’nın geleneksel Moda dünyasını modern tasarımlar ve giysilerle bir araya getirdi.
Sri Lanka’nın Ankara Büyükelçiliği’nce düzenlenen Musa Göçmen Orkestrası Konser Salonundaki defile, Sri Lanka ve Türk Moda tasarım dünyasının geleneksel ve modern motif ve giysilerini podyuma taşıdı.
Ankara’daki Sri Lanka Büyükelçiliği, Olgunlaşma Enstitüsü ve Marka Şehir Ankara Derneği’nce Renklerin Rapsodisi-Gelenek ile Çağdaş Tasarımların Buluşması temasıyla bir defile düzenledi.
Defile, Büyükelçi Saranya Hasanthi Urugodawatte DISSAYANAKE’nin konuşması ve Sri Lanka’nın geleneksel meşale yakma seromonisiyle başladı.
Defilenin açılış konuşmasını yapan Sri Lanka’nın Ankara Büyükelçisi Saranya Hasanthi Urugodawatte Dissanayake, defilenin yalnızca bir moda gösterisi olmadığını, bir kültür ve diplomasi örneği olduğunun da altını çizdi.
Sri Lanka’nın geleneksel zengin tekstil mirası ve Moda dünyasına atıfta bulunan Sri Lanka’nın Ankara Büyükelçisi Hasanthi, ülkesinde M.Ö. 6’ncı yüzyıla kadar izler taşıyan pamuklu kumaş dokumacılığıyla ilgili tarihi kayıtlar olduğunu hatırlattı.
Dissanayake, Sri Lanka’nın 1978’de başlayan ekonomik liberalleşme döneminde geleneksel dokuma sektörünün büyük zarar gördüğünü, çoğunluğu kadın işçi olmak üzere yaklaşık 5 yüz bin zanaatkarın işini kaybettiğini, bunun telafisi için daha sonra, geleneksel tekstil mirasını korumaya yönelik önemli adımlar atıldığını ifade etti.
Defilede, her tasarım ve giysiyi ayrıntıları ve hikayeleriyle anlatan Büyükelçi Hasanthi, defileye katkıda bulunanlara teşekkür etti.
Sri Lanka Büyükelçisi Hasanthi’nin konuşması şöyle: “ Rhapsody of Colours: Gelenek ile Çağdaş Tasarımların Buluşması” adlı etkinliğimize, yani Sri Lanka ve Türk kültürlerinin tekstil, moda ve tasarım aracılığıyla kutlandığı bu renkli geceye hepiniz hoş geldiniz.
Bu akşam, Sri Lanka ve Türkiye’nin kumaşlarını, geleneksel sanatla çağdaş tasarımı harmanlayan etkileyici bir koleksiyonu birlikte izleyeceğiz. Rahatlık, özgüven ve neşeyi yansıtan modellerin taşıdığı bu kıyafetler, “Moda Diplomasisi”nin en güzel örneklerindendir.
Gösteriye başlamadan önce, sizlere Sri Lanka’nın tekstil mirası hakkında kısa bir bilgi sunmak isterim. Bu sayede izleyeceğiniz koleksiyonun anlam ve derinliğini daha iyi hissedebileceksiniz.
Sri Lanka’nın Tekstil Mirası, Tekstil sanatı, Sri Lanka’nın kimliğine ve tarihine derinden işlemiştir. Ülkemizin kuruluş efsanesinde, M.Ö. 6’ıncı yüzyılda Kraliçe Kuweni’nin pamuk ipliği eğirirken Prens Vijaya ile karşılaşması, dokuma geleneğimizin ne kadar köklü olduğunu anlatan sembolik bir hikâyedir.
Ana Malzemeler: Pamuk, İpek, Rayon ve Karışımları
Pamuk, Sri Lanka’da yüzyıllardır el dokumacılığının temelini oluşturmaktadır. Özellikle Hambantota ve Moneragala bölgelerinde yetiştirilen pamuk, sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel değeriyle de halk hikâyelerinde yer bulur.
İpek, Çin ve Hindistan ile yapılan ticaret yoluyla gelmiş, Anuradhapura ve Polonnaruwa dönemlerinde kraliyet tarafından tercih edilen lüks bir malzeme olmuştur. Pamuk ile birleşerek hem dayanıklı hem zarif kumaşlar üretmeye olanak sağlamaktadır.
Rayon, ipeği andıran yarı sentetik bir elyaf olarak 20’inci yüzyılın ortasında yaygınlaşmış; sarilerden gömleklere, elbiselerden ev tekstiline kadar geniş bir kullanım alanı bulmuştur.
Sri Lanka’nın el dokuma sektörü, ülkenin en eski ev bazlı sanayilerinden biridir. Özellikle kadın zanaatkârlar tarafından ahşap dokuma tezgâhlarında pamuk, ipek ve rayondan doğal boyalı ipliklerle özenle desenler dokunur. Sarilerden ev tekstiline kadar birçok üründe Sri Lanka’ya özgü motifler ve canlı renkler göze çarpar. Bu gelenek özellikle Kurunegala, Kandy, Moneragala ve Gampaha bölgelerinde sürdürülmektedir.
Endonezya’dan Gelen Bir Etki olan sömürge döneminde Sri Lanka’ya getirilen Batik sanatı, zamanla yerelleşerek güçlü bir kimlik kazanmıştır. Mumla dirençli boya tekniğiyle oluşturulan özgün desenler, sarong, sari ve dekoratif ürünlerde kullanılır. Günümüzde bu zanaat, sosyal medya ve uluslararası fuarlar aracılığıyla dünya çapında tanınmakta, özellikle kadın sanatçılara görünürlük ve gelir sağlamaktadır.
16’ıncı yüzyılda Portekizliler tarafından tanıtılan Beeralu, Galle ve Weligama gibi sahil kentlerinde hâlâ yaşatılan bir el işçiliğidir. Bobinle yapılan bu zarif dantel işi, nesiller boyunca aktarılmış, giysi ve ev tekstilinde kullanılmakta ve kırsal topluluklara ekonomik katkı sağlamaktadır.
Kandy yakınlarındaki Dumbara Vadisi’nden çıkan Dumbara dokuma sanatı, Hana bitkisinden elde edilen liflerle geometrik desenli hasır ürünlerin üretilmesini içerir. Eskiden sadece kraliyet için üretilen bu dokumalar, bugün genç zanaatkârlar tarafından sürdürülebilir tasarım anlayışıyla çantalarda, aksesuar ve dekoratif eşyalarda yeniden hayat bulmaktadır.
1978’de Sri Lanka’nın ekonomik serbestleşme süreciyle birlikte ucuz ithalat, geleneksel tekstil sektöründe büyük bir düşüşe neden olmuştur. 500.000’den fazla zanaatkâr—çoğu kadın—geçimini kaybetmiştir.
Bu duruma çözüm olarak, vizyon sahibi liderler harekete geçmiştir. Örneğin, U.B. Wijekoon öncülüğünde başlatılan “200 Hazır Giyim Fabrikası Programı” ile kırsal kadınlara yeni beceriler kazandırılmıştır.
Yine Barbara Sansoni’nin kurduğu Barefoot inisiyatifiyle kadınlar, canlı renk paletleriyle modern el dokuması ürünler üretmeye başlamış, Sri Lanka tekstilini dünyaya tanıtmıştır.
Bu gece defilede iki koleksiyon sergilenecek.
İlk koleksiyon, tarafımdan tasarlandı. Sri Lanka el dokuma kumaşları (pamuk, pamuk-ipek ve rayon) ile Türk tasarım detaylarını harmanlayarak eşsiz bir kültürel birliktelik yaratmayı amaçladım.
İkinci koleksiyon ise, bu gece için Ankara’ya gelen, tanınmış Sri Lankalı tasarımcı Dhammique’e ait. Onun yaratıcı yorumları bu geceye ayrı bir değer katacak.
Gösteri ilerledikçe, bazı özel tasarımların ilham kaynaklarını sizlerle paylaşacağım.
Katılımınız ve ilginiz için teşekkür ederim. Bu yaratıcı, kültürel ve tarihi gecenin keyfini çıkarmanızı dilerim.
Şimdi kutlama başlasın!
Marka Şehir Ankara Derneği Başkanı Zuhal Erol da konuşmasında, defilenin hayata geçirilmesi ile ilgili olarak “Bizim bu maceramız, Sayın Büyükelçi Hasanthi’nin Sri Lanka giysilerini Türk motifleriyle birleştirerek bir defile yapma arzusuyla başladı. Birlikte çalışma sürecinde büyük bir mutlulıiuk yaşadık. Sizlerin de bu defileye katılmanız ve eşlik etmenizden gurur ve onur duyuyorum” şeklinde konuştu.
Renklerin Rapsodisi temasıyla düzenlenen defileye, Ankara’da bulunan Büyükelçiliklerden görevliler, diplomat eşleri ve seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
İzleyenler tarafından büyük bir beğeni toplayan defilenin sonunda, katkıda bulunanlara günün anısına hediyeler ve çiçek takdimi yapıldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.