Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü Bor Kampüsü Konferans salonunda yapılan panele eski bakanlardan Hasan GEMİCİ de katıldı ve bir konuşma yaptı.
Panel, Kamu Personel Derneği Başkanı Turan ALBAY’ın konuşmasıyla başladı.
Turan ALBAY, konuşmasında şunları söyledi:
“10-16 mayıs tarihleri arası “Dünya Engelliler Haftası” olarak kutlanması nedeniyle Sosyal Sorumluluk Projesi kapsamında madencilik sektöründe faaliyet gösteren Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile Derneğimizin önderliğinde AFAD. Üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve özel sektörün katılımıyla düzenlemiş olduğumuz “Depremde Engelli Panelimize hepiniz hoş geldiniz
Farkındalık panelimizin gerçekleşmesinde bizlerden desteklerini esirgemeyen başta ETİ MADEN Yönetimine ve KAMUPERSONEL Derneğine sonsuz Teşekkürümü sunarak konuşmama başlamak istiyorum.
Değerli Katılımcılar, Saygıdeğer Misafirler,
Bugün burada, hepimizi derinden etkileyen ve toplumsal dayanışmamızın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatan bir
konu üzerine konuşmak için bir aradayız: Engelliler ve deprem.
Deprem, coğrafyamızın bir gerçeği ve ne yazık ki, bu tür doğal afetler en kırılgan grupları, özellikle de engelli bireyleri çok daha fazla etkiliyor. Bir deprem anında, hareket kısıtlılığı olan bir bireyin güvenli bir alana ulaşması, işitme engelli birinin acil durum uyarılarını alması veya görme engelli birinin karmaşık ve hasarlı bir ortamda yönünü bulması çok daha zorlayıcıdır.
Geçmişte yaşadığımız depremler ve ve acı tecrübeler, biz engelli bireylerin tahliyesi, güvenliği ve temel ihtiyaçlarına erişimi konusunda çok ciddi eksikliklerimiz olduğunu gözler önüne sermiştir.
Enkaz altında kalan engelli vatandaşlarımızın çaresizliği, barınma merkezlerindeki erişilebilirlik sorunları, iletişimdeki yetersizlikler ve psikolojik destek mekanizmalarındaki eksiklikler hepimizin yüreğinin burkmuştur.
Ancak bu acı tecrübelerden ders çıkarmak ve gelecekte benzer felaketlerde engelli vatandaşlarımızın daha güvende olmasını sağlamak hepimizin sorumluluğundadır. Bu noktada yapılması gereken pek çok önemli adım bulunmaktadır.
Erişilebilir Afet Planları,
Kapsayıcı Eğitim ve Farkındalık,
Erişilebilir Barınma ve Yardım Merkezleri,
Teknolojinin Etkin Kullanımı,
Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü,
Yasal Düzenlemeler ve Denetim.
Unutmayalım ki, afetler ayrım gözetmez. Ancak, hazırlıklı olmak ve dayanışma içinde hareket etmek, hepimizin güvenliğini artıracaktır.
Engelli vatandaşlarımızın haklarını ve ihtiyaçlarını gözeten, kapsayıcı bir afet yönetim anlayışı geliştirmek, sadece biz Engelli bireylere karşı değil, tüm topluma karşı olan sorumluluğumuzdur
Hep birlikte daha bilinçli, daha hazırlıklı ve daha duvarlı bir toplum inşa edilebilmesi için biz Engellilerin sesine kulak vererek, deneyimlerimizden faydalanılarak ve gelecekte yaşanabilecek felaketlerde bizlerin yanımızda olarak mağduriyetlerimizin en aza indirilebilmesi ve toplumumuzu bilgilendirerek bakış açılarının değişmesi anlamında bir farkındalık oluşturmak umuduyla gerçekleştirdiğimiz DEPREMDE ENGELLİ Panelini düzenlemiş bulunmaktayız
Coğrafyamızın kaderi olduğu üzere Ülkemiz deprem bölgesinde bu buğünde böyle, geçmişte de böyleydi gelecekte de böyle olacağı için depremle yaşamayı hep birlikte öğreneceğiz gelin bu telafisi olmayan kayıplarımızı en aza indirmek ve yaralarımızı sarmak için bilinçlenerek daha güzel bir yarınlara ulaşalım
Zaman ayırarak gelmiş olduğunuz için hepinize teşekkür eder Yüce Rabbimden bizleri Doğal Afet imtihanından korumasını dilerim.”
Turhan ALBAY’dan sonra kürsüye Kamu Personel Derneği Başkanı Dr. Menderes KANDEMİR geldi. Kandemir de şöyle konuştu: “Sayın Bakanım, Milletvekillerim, Genel Müdürlerim, daire başkanlarım, değerli akademisyenlerimiz, panelimize katkı sunan hocalarım bakanlık birimlerinin temsilcileri, sivil toplum kuruluşları başkanları ve onların temsilcileri, kıymetli çalışma arkadaşlarım ve misafirlerimiz, değerli basın mensupları… 10-16 mayıs engelliler haftası dolayısıyla Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Kamu Personel Derneği işbirliğiyle düzenlemiş olduğumuz “Engelliler ve Deprem” konulu panelimize hoş geldiniz.
Öncelikle, “Sosyal Sorumluluk” Projemizi destekleyen sayın Genel Müdürümüz Yalçın AYDİN beye ve yönetimine, İş Sağlığı ve Güvenliği Dairesi Başkanı Ersan AYTEN’e ve Destek Hizmetleri Dairesi Başkanı Hüseyin ÜNSAL’a, ilgili birim sorumlularına ve çalışanlarına Derneğimizin Yönetim Kurulu ve üyeleri adına teşekkür ederiz.
Evet, doğal afetlerden birisi olan DEPREM ülkemizin bir gerçeğidir. Bizler de bu gerçekle yaşamak ve aynı zaman bu konuda önlem almak zorundayız.
Son yüzyıl içerisinde Ülkemiz büyük depremlerle sarsılmış telafisi mümkün olmayan acılar ve kayıplar yaşanmıştır. Yaşanan bu depremlerde en fazla da engelli insanlarımız mağdur olmaktadır.
Amacımız, bu konuda toplumun bilgilendirilmesi, bakış açılarının değiştirilmesi ve bu anlamda bir farkındalık oluşturmaktır.
Ülkemizde yaşanması olası depremlerle ilgili öncelik engelliler olmak üzere deprem öncesi, deprem esnası ve sonrasında alınması gereken önlemler konusunda bilgi paylaşımı yapmak amaçlı düzenlemiş olduğumuz panelimizin verimli geçmesini temenni eder, bu duygu ve düşence ile tüm engelli bireylerin “10-16 Mayıs Engelliler Haftası”nı kutlar, onların kıymetli ailelerine sağlık ve mutluluk dolu bir yaşam dilerim
Siz değerli katılımcılarımıza ve basın mensubu arkadaşlarımıza panelimize katılım sağladığınız için teşekkür eder, sağlıklı günler dilerim.”
ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü İl Sağlığı ve Güvenliği Dairesi Başkanı Ersan AYTEN ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Eti Maden Ailesi olarak sizleri burada misafir etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Son derece anlamlı bu organizasyonun, bu güzel salonda düzenlenmesine olanak sağlayan Genel Müdür Yardımcımız Sayın Abdurrahman ÇELİKER’e ve Genel Müdürümüz Sayın Yalçın AYDİN Beyfendiye teşekkürlerimi arz ediyorum. Engelliler ve Deprem Paneline hoş geldiniz. Bildiğiniz üzere; her yıl 10 ve 16 Mayıs tarihleri arası Ülkemizde ve dünyada Engelliler Haftası olarak kutlanmakta. Bizlerde, bu anlamlı hafta vesilesiyle; afetlerin yalnızca binalarımızı, fiziksel yapılarımızı değil; toplumsal yapımızı, dayanışmamızı, birlik ve beraberliğimizi de sınadığı bir gerçeğin farkındalığıyla toplandık. Depremler, hepimiz için büyük bir risk olsa da, bu afetlerin etkisi toplumun her kesiminde eşit yaşanmıyor. Özellikle engelli bireyler, afet öncesinde, sırasında ve sonrasında çok daha büyük zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Bu nedenle, afet yönetiminde engelli bireylerin ihtiyaçlarını göz önüne alan, erişilebilirliği ve kapsayıcılığı merkeze koyan bir yaklaşım artık bir tercih değil, bir zorunluluktur. Bilmeliyiz ki; Altyapılar kadar farkındalık da hayat kurtarır. Fiziki tedbirler kadar, toplumsal duyarlılık da güvenlik sağlar. Bu bağlamda; bizler toplumsal dayanışma, yardımlaşma ve birlikteliğimizin ne kadar üst seviyede olduğunu, asrın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat depremlerinde gördük ve yaşadık. Bugünkü panelde, hem uzman görüşleriyle bilgi dağarcığımızı geliştireceğiz, hem de engelli bireylerin sesine daha çok kulak vererek birlikte daha dirençli bir toplum olmanın yollarını arayacağız. Unutmayalım! Bir toplumun gücü, en kırılgan bireylerini; çocuklarını, yaşlılarını, kadınlarını, engellilerini ne kadar koruyabildiğiyle ölçülür. Katılımınız ve duyarlılığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Panelimizin verimli, ufuk açıcı ve umut dolu geçmesini diliyorum. Organizasyonda emeği geçen herkese ayrıca teşekkür ediyor, saygı ve şükranlarımı sunuyorum.
Panel, konuşmaların ardından düzenlenen oturumlarla sona erdi.
Kestiğiniz kurbanların, ettiğiniz duaların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul, karin ve makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyoruz Yüce Allah Milletimizi sağlık, huzur ve esenlik içinde idrak edeceğimiz selim bir kalple şuuruna ereceğimiz daha nice bayramlara eriştirsin, diyoruz
Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu ve bereketli bir bayram geçirmeniz dileğiyle. Bayramınız mübarek olsun!
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, Kurban Bayramı dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı.
Bakan Dr. Osman Aşkın Bak, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı kutlama mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Kalpleri yakınlaştıran, kırgınlıkları onaran ve muhabbeti pekiştiren en müstesna zaman dilimlerinden biri olan Kurban Bayramı’na bir kez daha erişmenin huzuru ve sevinci içerisindeyiz.
Paylaşmanın, dayanışmanın, büyüklerimizi ziyaret etmenin ve aynı sofra etrafında buluşmanın tarifsiz huzurunu yaşadığımız bu mübarek günlerde; aziz milletimizin ve gönül coğrafyamızın bayram sevincini çoğaltmak için var gücümüzle çalışmaya, üretmeye ve emek vermeye devam ediyoruz.
Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak; Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda, köklerine sımsıkı bağlı, geleceğe umutla yürüyen gençlerimizin her zaman olduğu gibi spordan sanata, bilimden teknolojiye her alanda tüm imkanlarımızla yanındayız.
Bu vesileyle; aziz milletimizin ve tüm İslam aleminin Kurban Bayramı’nı en kalbi duygularımla tebrik ediyor, bu mübarek günlerin ülkemize ve tüm insanlığa sevgi, şefkat ve muhabbet getirmesini; birlik ve beraberliğimizin daim olmasını diliyorum.”
Sri Lanka’nın Ankara Büyükelçiliği’nce RENKLERİN RAPSODİSİ-GELENEK İLE ÇAĞDAŞ TASARIMLARIN BULUŞMASI temasıyla hayata geçirilen defile, Türk ve Sri Lanka’nın geleneksel Moda dünyasını modern tasarımlar ve giysilerle bir araya getirdi.
Sri Lanka’nın Ankara Büyükelçiliği’nce düzenlenen Musa Göçmen Orkestrası Konser Salonundaki defile, Sri Lanka ve Türk Moda tasarım dünyasının geleneksel ve modern motif ve giysilerini podyuma taşıdı.
Ankara’daki Sri Lanka Büyükelçiliği, Olgunlaşma Enstitüsü ve Marka Şehir Ankara Derneği’nce Renklerin Rapsodisi-Gelenek ile Çağdaş Tasarımların Buluşması temasıyla bir defile düzenledi.
Defile, Büyükelçi Saranya Hasanthi Urugodawatte DISSAYANAKE’nin konuşması ve Sri Lanka’nın geleneksel meşale yakma seromonisiyle başladı.
Defilenin açılış konuşmasını yapan Sri Lanka’nın Ankara Büyükelçisi Saranya Hasanthi Urugodawatte Dissanayake, defilenin yalnızca bir moda gösterisi olmadığını, bir kültür ve diplomasi örneği olduğunun da altını çizdi.
Sri Lanka’nın geleneksel zengin tekstil mirası ve Moda dünyasına atıfta bulunan Sri Lanka’nın Ankara Büyükelçisi Hasanthi, ülkesinde M.Ö. 6’ncı yüzyıla kadar izler taşıyan pamuklu kumaş dokumacılığıyla ilgili tarihi kayıtlar olduğunu hatırlattı.
Dissanayake, Sri Lanka’nın 1978’de başlayan ekonomik liberalleşme döneminde geleneksel dokuma sektörünün büyük zarar gördüğünü, çoğunluğu kadın işçi olmak üzere yaklaşık 5 yüz bin zanaatkarın işini kaybettiğini, bunun telafisi için daha sonra, geleneksel tekstil mirasını korumaya yönelik önemli adımlar atıldığını ifade etti.
Defilede, her tasarım ve giysiyi ayrıntıları ve hikayeleriyle anlatan Büyükelçi Hasanthi, defileye katkıda bulunanlara teşekkür etti.
Sri Lanka Büyükelçisi Hasanthi’nin konuşması şöyle: “ Rhapsody of Colours: Gelenek ile Çağdaş Tasarımların Buluşması” adlı etkinliğimize, yani Sri Lanka ve Türk kültürlerinin tekstil, moda ve tasarım aracılığıyla kutlandığı bu renkli geceye hepiniz hoş geldiniz.
Bu akşam, Sri Lanka ve Türkiye’nin kumaşlarını, geleneksel sanatla çağdaş tasarımı harmanlayan etkileyici bir koleksiyonu birlikte izleyeceğiz. Rahatlık, özgüven ve neşeyi yansıtan modellerin taşıdığı bu kıyafetler, “Moda Diplomasisi”nin en güzel örneklerindendir.
Gösteriye başlamadan önce, sizlere Sri Lanka’nın tekstil mirası hakkında kısa bir bilgi sunmak isterim. Bu sayede izleyeceğiniz koleksiyonun anlam ve derinliğini daha iyi hissedebileceksiniz.
Sri Lanka’nın Tekstil Mirası, Tekstil sanatı, Sri Lanka’nın kimliğine ve tarihine derinden işlemiştir. Ülkemizin kuruluş efsanesinde, M.Ö. 6’ıncı yüzyılda Kraliçe Kuweni’nin pamuk ipliği eğirirken Prens Vijaya ile karşılaşması, dokuma geleneğimizin ne kadar köklü olduğunu anlatan sembolik bir hikâyedir.
Ana Malzemeler: Pamuk, İpek, Rayon ve Karışımları
Pamuk, Sri Lanka’da yüzyıllardır el dokumacılığının temelini oluşturmaktadır. Özellikle Hambantota ve Moneragala bölgelerinde yetiştirilen pamuk, sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel değeriyle de halk hikâyelerinde yer bulur.
İpek, Çin ve Hindistan ile yapılan ticaret yoluyla gelmiş, Anuradhapura ve Polonnaruwa dönemlerinde kraliyet tarafından tercih edilen lüks bir malzeme olmuştur. Pamuk ile birleşerek hem dayanıklı hem zarif kumaşlar üretmeye olanak sağlamaktadır.
Rayon, ipeği andıran yarı sentetik bir elyaf olarak 20’inci yüzyılın ortasında yaygınlaşmış; sarilerden gömleklere, elbiselerden ev tekstiline kadar geniş bir kullanım alanı bulmuştur.
Sri Lanka’nın el dokuma sektörü, ülkenin en eski ev bazlı sanayilerinden biridir. Özellikle kadın zanaatkârlar tarafından ahşap dokuma tezgâhlarında pamuk, ipek ve rayondan doğal boyalı ipliklerle özenle desenler dokunur. Sarilerden ev tekstiline kadar birçok üründe Sri Lanka’ya özgü motifler ve canlı renkler göze çarpar. Bu gelenek özellikle Kurunegala, Kandy, Moneragala ve Gampaha bölgelerinde sürdürülmektedir.
Endonezya’dan Gelen Bir Etki olan sömürge döneminde Sri Lanka’ya getirilen Batik sanatı, zamanla yerelleşerek güçlü bir kimlik kazanmıştır. Mumla dirençli boya tekniğiyle oluşturulan özgün desenler, sarong, sari ve dekoratif ürünlerde kullanılır. Günümüzde bu zanaat, sosyal medya ve uluslararası fuarlar aracılığıyla dünya çapında tanınmakta, özellikle kadın sanatçılara görünürlük ve gelir sağlamaktadır.
16’ıncı yüzyılda Portekizliler tarafından tanıtılan Beeralu, Galle ve Weligama gibi sahil kentlerinde hâlâ yaşatılan bir el işçiliğidir. Bobinle yapılan bu zarif dantel işi, nesiller boyunca aktarılmış, giysi ve ev tekstilinde kullanılmakta ve kırsal topluluklara ekonomik katkı sağlamaktadır.
Kandy yakınlarındaki Dumbara Vadisi’nden çıkan Dumbara dokuma sanatı, Hana bitkisinden elde edilen liflerle geometrik desenli hasır ürünlerin üretilmesini içerir. Eskiden sadece kraliyet için üretilen bu dokumalar, bugün genç zanaatkârlar tarafından sürdürülebilir tasarım anlayışıyla çantalarda, aksesuar ve dekoratif eşyalarda yeniden hayat bulmaktadır.
1978’de Sri Lanka’nın ekonomik serbestleşme süreciyle birlikte ucuz ithalat, geleneksel tekstil sektöründe büyük bir düşüşe neden olmuştur. 500.000’den fazla zanaatkâr—çoğu kadın—geçimini kaybetmiştir.
Bu duruma çözüm olarak, vizyon sahibi liderler harekete geçmiştir. Örneğin, U.B. Wijekoon öncülüğünde başlatılan “200 Hazır Giyim Fabrikası Programı” ile kırsal kadınlara yeni beceriler kazandırılmıştır.
Yine Barbara Sansoni’nin kurduğu Barefoot inisiyatifiyle kadınlar, canlı renk paletleriyle modern el dokuması ürünler üretmeye başlamış, Sri Lanka tekstilini dünyaya tanıtmıştır.
Bu gece defilede iki koleksiyon sergilenecek.
İlk koleksiyon, tarafımdan tasarlandı. Sri Lanka el dokuma kumaşları (pamuk, pamuk-ipek ve rayon) ile Türk tasarım detaylarını harmanlayarak eşsiz bir kültürel birliktelik yaratmayı amaçladım.
İkinci koleksiyon ise, bu gece için Ankara’ya gelen, tanınmış Sri Lankalı tasarımcı Dhammique’e ait. Onun yaratıcı yorumları bu geceye ayrı bir değer katacak.
Gösteri ilerledikçe, bazı özel tasarımların ilham kaynaklarını sizlerle paylaşacağım.
Katılımınız ve ilginiz için teşekkür ederim. Bu yaratıcı, kültürel ve tarihi gecenin keyfini çıkarmanızı dilerim.
Şimdi kutlama başlasın!
Marka Şehir Ankara Derneği Başkanı Zuhal Erol da konuşmasında, defilenin hayata geçirilmesi ile ilgili olarak “Bizim bu maceramız, Sayın Büyükelçi Hasanthi’nin Sri Lanka giysilerini Türk motifleriyle birleştirerek bir defile yapma arzusuyla başladı. Birlikte çalışma sürecinde büyük bir mutlulıiuk yaşadık. Sizlerin de bu defileye katılmanız ve eşlik etmenizden gurur ve onur duyuyorum” şeklinde konuştu.
Renklerin Rapsodisi temasıyla düzenlenen defileye, Ankara’da bulunan Büyükelçiliklerden görevliler, diplomat eşleri ve seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
İzleyenler tarafından büyük bir beğeni toplayan defilenin sonunda, katkıda bulunanlara günün anısına hediyeler ve çiçek takdimi yapıldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.