13’üncü Turizm Forumu “Bir Barış Gücü olarak Turizm” temasıyla BİLKENT Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.
Forum, Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kürşat AYDOĞAN ve Bilkent Üniversitesi Uygulamalı Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. H. ALTAY GÜVENİR’in açılış konuşmalarıyla başladı.
Mithat Çoruh Amfisinde düzenlenen Foruma, Sektör ve Sivil Toplum Kuruluşları liderleri panelist olarak katıldı.
Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kürşat AYDOĞAN 13’üncü Turizm Forumu’ndaki konuşmasında şunları söyledi: “Üniversitemizin misyonunu okursanız onun ilk cümlesi şöyle; Bilkent Üniversitesi tüm bilimleri teknoloji ve sanatı kapsayan bir öğrenme ve düşünsel ilerleme ortamı oluşturarak, insanlığa hizmet etmek ve dünya barışını geliştirmek amacıyla kurulmuştur. Barışa bir vurgu var bizim misyonumuzda. Küreselleşmeyle birlikte turizmin toplumlar arası diyalogu teşvik eden rolü daha da önem kazandı. Bu rol hem misyonumuzla hem de bir barış gücü olarak turizm temasıyla birebir örtüşüyor.
Turizm farklı kültürler arasında iletişim köprüleri kurar. Bireyler seyahat ederek yerel kültürleri ve gelenekleri bizzat tecrübe eder, gittikleri yerlerde kendi kültürlerini yayarlar. Bu paylaşımlar topluluklar arasında empatiyi zenginleştiren, daha barışçıl bir dünya yolunda atılan adımlardır.
Yeni gelir ve istihdam olanakları yaratma etkisiyle turizm hem kalkınmaya hem de ekonomik ve sosyal adalete zemin hazırlamaktadır. Turistlerin yerel ekonomilere sağladığı katkı politik gerginlikler yaşayan ülkeler arasında dahi hoşgörü kapısını aralar. Bunu en son Yunan adalarındaki turizmle gördük. Türkiye ile Yunanistan arasındaki buzları en çok eriten etmenlerden biridir turizm.
Ayrıca turizm geleceği ilgilendiren meselelerde toplumların bir arada hareket etmesine ön ayak olmaktadır. Örneğin, sürdürülebilir turizm, doğal yaşam ve kültürel mirasın korunması konusunda bütün dünyayı buluşturmaktadır. Gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmak, ulusların ve toplumun her kesiminin işbirliğiyle ulaşılabilecek bir hedeftir. Ben turizmin kültürel ve ekonomik etkileşim yoluyla dünya genelinde bir uzlaşı alanı yarattığına inanıyorum. Bu forumun da çatışmaları azaltan, barışı sağlamlaştıran bir güç olarak turizmi öne çıkarmasından ötürü de mutluluk duymaktayım. Bilkent Üniversitesi bu sene 40’ıncı yılını kutluyor. Bu sene kuruluşumuzdan beri 40 yıl geçti. Turizm ve otel işletmeciliği bölümü de Bilkent’te ilk kurulan bölümlerden bir tanesidir. Türkiye’nin turizm hamlesinin başladığı 1980’li yılların içinde, sonuna doğru kurulduk ve turizm bölümümüzde bunlardan bir tanesiydi. Sektörün ihtiyaç duyduğu kaliteli insan gücünü sağlaması bakımından çok önemli bir boşluğu doldurduğumuza inanıyorum. Nitekim bugün aramızda sektörün önde gelen isimleri mezunlarımız var. Erkan Yağcı var, Yakup bey var, Yakup Dinler, belki başkaları da var? şu anda sayamadığım. Onları burada görmek bana kıvanç veriyor.
Turizm ve otel işletmeciliği bölümümüz vurguladığım iletişim köprülerine tüm dünyada katkı sunabilecek turizm profesyonellerini yetiştirmeye devam ediyor. Mezunlarımızın bu yöndeki kariyerleri hepimize gurur veriyor. Üniversitemizin liderlik ettiği Ufuk Avrupa Projesi CULTURATI ise turizmin kültürler arası işlevine teknolojik, çok disiplinli ve katılımcı bir perspektif kazandırıyor. Bu önemli etkinliği gerçekleştiren bölümlerimiz ile birlikte kıymetli konuşmacılara, panelistlere ve dinleyicilere, siz katılımcılara çok teşekkür ediyor, başarılı bir forum diliyorum.
Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Altay GÜVENİR de Forum’daki konuşmasında şunları söyledi: “ 13’üncü Bilkent Turizm Forumuna hepiniz hoş geldiniz.
Bilindiği üzere bu yılki temamız BİR BARIŞ GÜCÜ OLARAK TURİZM.
Birleşmiş Milletler’in 27 Eylül Dünya Turizm Günü’nde verdiği önemli bir barış mesajı bize bu temayı seçmemizde ilham kaynağı olmuştur. Ne yazık ki dünyada şu an her dört insandan biri barışın olmadığı bir ortamda yaşamaktadır. Bize yakın coğrafyalarda iki savaş yaşanmakta, hemen sınırımızdaki ülkelerde de ciddi sosyopolitik değişimler vuku bulmaktadır. Bu anlamda sınırlar arası insan hareketinin merkezinde olan turizm, yegane bir öneme sahiptir. Zira turizmin barış ile iki yönlü bir ilişkisi vardır. İnsanların bulundukları mahalden geçici süreyle ayrılmasını ve başka yerleri deneyim etmesini gerektiren turizm, yalnızca barıştan beslenmez, ayrıca barışı besler. Yalnızca keyif amaçlı yapılan seyahatleri değil, sağlık, eğitim, bilim, sanat ve daha birçok sebeple yapılan seyahatleri kapsar. Yalnızca okyanuslar aşmayı değil, bir saat ötedeki bir semte yapılan yolcuğu da kapsar. Örneğin, bizi bugün Ankara dışından ziyaret edenleriniz turist. Çünkü tüm bu insan hareketinin temelinde yatan unsur aynıdır: bulunduğunuz yerden çıkmak, gündelik yaşantınızdan bir süre için ayrılmak ve en önemlisi de sizden başka insanların yaşantılarının içine girip onların varlıklarını, kültürlerini, sevinç ve sorunlarını deneyimlemek ve en nihayetinde onlardan öğrenmek. Bu yüzden, turizm barışı gerçekleştirmeye yönelik itici bir güç, bir erkedir. Toplumlararası iyileştirici ve onarıcı bir etkisi vardır. Kısa tabirle, turizm, sivil diplomasidir. İşte bugünkü forumumuzda, savaşlar ve sosyopolitik huzursuzluklarla çalkalanan günümüz dünyasında turizmin bu gücünü vurgulamak ve bu yönde atılabilecek stratejik adımları, işbirliklerini, bölgesel açılımları ve sorumlu, bilinçli turizm türlerini tartışmayı hedefliyoruz. Konuyla ilgili katkılarını yapmak üzere aramızda olan ve turizmin farklı sektörlerinden gelen uzman panelistlerimizi kısaca hatırlatmam gerekirse: Moderatörümüz Hotel Linkage CEO’su ve dijital pazarlama uzmanı Erhan Kaya, Ankara İl Konseyi Başkanı Sayın Halil İbrahim Yılmaz, Çukurova Uluslararası Havalimanı İnsan Kaynakları Müdürü Sayın Ahmet Hakan Arslan, Türkiye Turizm Tanıtma ve Geliştirme Ajansı Danışma Kurulu Üyesi, Concorde Otelleri Yönetim Kurulu Üyesi ve mezunumuz Sayın Dr. Erkan Yağcı, JW Marriott Ankara Genel Müdürü ve akademisyen meslektaşımız Sayın Dr. Hakan Arslan, ve kültür turizmi ve müzecilik üzerine çalışan bölümümüz fakülte üyesi Sayın Dr. Eda Gürel. Tekrar panelistlerimize panelimizi onurlandırdıkları için teşekkür ediyor, kendilerini dinlemeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Diğer forumlarımız gibi bu yılki forumumuzun da hepiniz için bilgilendirici, keyifli ve ilham verici geçmesini diliyorum.
Açılış konuşmalarından sonra panele geçildi.
Uygulamalı Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Eda GÜREL, paneldeki konuşmasında, birlikte turizmin gücünü kullanarak herkes için barış ve refahın sağlanabileceğini belirterek turizmin. dünyanın en büyük BARIŞ ENDÜSTRİSİ olduğunu söyledi.
Barışın şiddeti azaltma ve toplumlar arasında adalet, hoşgörü ve güvene dayalı bir denge kurma süreci olduğunu vurgulayan Dr. GÜREL. turizm yoluyla da barışın sağlanabileceğini ifade etti.
Dr. GÜREL, CULTURATI Projesini de hatırlatarak Kültürel Mirasın Gücüyle Barışın tesis edilebileceğini kaydetti.
CULTURATI projesinin bu yönde atılmış önemli bir adım olduğunu dile getiren Dr. GÜREL, bunun temel amacının ziyaretçi ve kapasite yönetimini de içeren, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir kültürel-eğitim ekosistemi (küresel bir platform) oluşturmak olduğunu sözlerine ekledi.
Panelde yer alan öteki konuşmacılar da uzmanlık alanlarıyla ilgili tecrübe ve bilgi birikimlerini katılımcılarla paylaşarak Türkiye’de ve dünyada turizmin geldiği noktayı, sosyolojisini ve ülke ekonomilerine olan katkılarını anlattılar.
Moderatörlüğünü Hotel Linkage CEO’su ve dijital pazarlama uzmanı Erhan KAYA’nın yaptığı panele, Ankara İl Konseyi Başkanı Halil İbrahim YILMAZ, Çukurova Uluslararası Havalimanı İnsan Kaynakları Müdürü Ahmet Hakan ARSLAN, Türkiye Turizm Tanıtma ve Geliştirma Ajansı Danışma Kurulu üyesi ve Bilkent Üniversitesi mezunu Dr. Erkan YAĞCI, JW MARRIOTT Ankara Genel Müdürü ve akademisyen Dr. Hakan ARSLAN ve Uygulamalı Bilimler Fakültesi öğretim üyesi, kültür turizmi ve müzecilik üzerine çalışmaları ve bilimsel makaleleri bulunan Dr. Eda GÜREL katıldı.
Forum, Panelden sonra düzenlenen ve JW MARRIOTT Otelin sponsorluğunu yaptığı resepsiyonla sona erdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST KKTC Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Geleceğin teknolojilerine yön veren TEKNOFEST gençliğiyle, Kuzey Kıbrıs’ın dört bir yanında yükselen eserlerimizle, büyük bir vizyonla hayata geçirdiğimiz stratejik projelerimizle daha nice asırlar boyunca burada olmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) düzenlenen; dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST KKTC’nin ödül törenine katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına Kıbrıs Türk halkını selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Akdeniz’in kalbinde, geçmişle geleceğin buluştuğu bu güzel topraklarda sizlerle bir arada olmanın bahtiyarlığı içindeyim. Bugün Akdeniz’in incisi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeyiz. Tarihle, bilimle, teknolojiyle yoğrulmuş bir coşkuyu hep beraber yaşıyoruz” ifadesini kullandı.
TEKNOFEST öncesi Cumhuriyet Yerleşkesi, Cumhurbaşkanlığı Binası ile Meclis Binasının açılışını yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şimdi de dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST vesilesiyle sizlerle bir aradayız. Bu alanı hınca hınç dolduran, coşkusuyla, enerjisiyle, sevdasıyla, Kıbrıs’ta muhteşem bir teknoloji rüzgârı estiren siz gençlerimizin her birine ayrı ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu iftihar tablosu için Rabb’ime sonsuz hamdediyorum. Heyecanınız, coşkunuz, tutkunuz daim olsun. Bizleri böylesine güzel bir atmosferde buluşturan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’mıza, Türkiye Teknoloji Takımı T3 Vakfımıza, festivale emek veren tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teknolojide bir dünya markası hâline gelen TEKNOFEST’in 11’incisini, Kuzey Kıbrıs’ta gerçekleştiriyoruz. Her sene yeni rekorlar kıran TEKNOFEST’in Kıbrıs etabına 22 ülkeden 15 bin 750 takım ve 47 bin 865 yarışmacı başvurdu. Farklı kategorilerde düzenlenen bu yarışmalarda 6 ülkeden 268 takım ve bin 83 yarışmacı ise finalist olma başarısı gösterdi. Ödül alan gençlerimizin her birini ayrı ayrı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Yarışmaya katılan, fikirleriyle, eserleriyle, projeleriyle TEKNOFEST’e güç katan tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Sizlerle gurur duyduğumu özellikle bilmenizi isterim” diye ekledi.
“BU TOPRAKLAR BİZE ŞEHİTLERİMİZİN MİRASI VE EMANETİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Drone Şampiyonası’ndan Uçan Araba Simülasyon Yarışması’na, Sosyal İnovasyondan Turizm Teknolojilerine, Robotik ve Yazılımdan Kontrol Mekanizmalarına sergilenen eserlerin, başarılan işlerin gençlerin teknolojide aldığı mesafeyi net bir şekilde ortaya koyduğunu belirterek, “Her birinin gerisinde büyük emekler, fikir ve alın teri olan bu çalışmaların Kıbrıs’ta sergilenmesi bizler için ayrı bir anlam taşıyor. Çünkü bu sadece bir festival değil aynı zamanda bir milletin, iki devletin, tek yüreğin ortak istikbaline doğru attığı kararlı bir adımdır” dedi.
Türk milleti ve Kıbrıs Türk’ü olarak bu topraklarda ev sahibi olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu bilmeyenler bilsin, duymayanlar duysun. Her karışında bir Mehmetçik veya Mücahidin naaşı olan bu topraklar bize şehitlerimizin mirası ve emanetidir” diye konuştu.
“BİZ MİLLET OLARAK EN ZOR, EN SANCILI ZAMANLARIMIZDA DAHİ HAYAL KURMAKTAN ASLA VAZGEÇMEDİK”
Ada’nın her metrekaresinde izleri, eseri ve silinmez hatıraları olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Yüzyıllardır buradaydık, 51 yıl önce buradaydık, yine buradayız. Geleceğin teknolojilerine yön veren TEKNOFEST gençliğiyle, Kuzey Kıbrıs’ın dört bir yanında yükselen eserlerimizle, büyük bir vizyonla hayata geçirdiğimiz stratejik projelerimizle inşallah daha nice asırlar boyunca burada olmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, kanlarıyla destan yazan tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle, şükranla yâd ediyor, hayatta olan gazilerimize, Mevla’dan hayırlı ve sağlıklı ömürler niyaz ediyorum. Şüheda yurdu bu toprakları, gerekirse canımız pahasına müdafaa ve muhafaza etmeye hazır olduğumuzu bugün tekrar ilan ediyorum. Bir milletin büyüklüğü, kurduğu hayallerle ölçülür. Biz millet olarak en zor, en sancılı zamanlarımızda dahi hayal kurmaktan asla vazgeçmedik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu uğurda sayısız bedeller ödedik ama hedeflerimizden kopmadık. Piri Reislerin, Mimar Sinanların, Ali Kuşçuların, Cezerilerin, Ferganilerin, Hezarfen Ahmet Çelebilerin yolundan sapmadık. Uçağını kendi elleriyle yapan Vecihi Hürkuş’un, ‘Milletimiz tayyaresiz yaşayamaz.’ diyerek uçak fabrikası kuran Nuri Demirağ’ın, savunma sanayiine ömrünü adayan Kafkas İslam Ordusu Komutanı Nuri Killigil Paşa’nın yarım kalan hikâyesini tamamlamak için gecemizi gündüzümüze kattık. ‘Tam bağımsız Türkiye’ idealimizi kuvveden fiile çıkarmak için yerli ve millî teknoloji hamlemizi başlattık. Bu zorlu mücadelenin yol başçılarından biri olan merhum dünürüm, Özdemir Bayraktar abimizdi. İnsansız hava araçlarında bugün geldiğimiz noktada en büyük paylardan biri, şüphesiz merhum Özdemir Bayraktar’ındır. Kendisini bir kez daha rahmetle anıyorum, ruhu şad, mekânı inşallah cennet olsun.”
“DÜNYADA SİHA TEKNOLOJİSİNDE EN GELİŞMİŞ İLK 3 ÜLKE ARASINDA YER ALIYORUZ”
“Bu yola revan olduğumuzda bize ‘boşuna heveslenmeyin, yapamazsınız, başaramazsınız’ diyenlere bugün en güzel cevabı sizlerle veriyoruz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî muharip uçak KAAN, insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma, muharip insansız uçak ANKA-3, jet motorlu eğitim ve taarruz uçağı Hürjet, yeni nesil temel eğitim uçağı Hürkuş, ağır sınıf taarruz helikopteri ATAK-2 ve daha nicelerinin Gök Vatan’da, çok maksatlı amfibi gemisi TCG Anadolu’nun ise Mavi Vatan’da bayrağı gururla dalgalandırdığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, SİHA teknolojisinde en gelişmiş ilk 3 ülke arasında yer aldığına işaret ederek, “Bundan sonra da aynı azimle, aynı heyecanla çalışmaya devam edeceğiz. Sizlerden aldığımız ilhamla, sizlere duyduğumuz güvenle, sizlerin ürettiği teknolojilerle çok daha güçlü bir Türkiye, çok daha müreffeh bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni hiç hafife almayın, inşa edeceğiz. İstikbalin taşlarını şimdiden döşüyoruz. Eğitim, teknoloji ve spor alanında sizlerin yanındayız. Yeni okul projelerinin yanı sıra mevcut okulların tamir, tadilatı, ilave derslikleri ve diğer çalışmalarla depreme dayanıklılığını artırıyoruz” diye konuştu.
YÖK ve YÖDAK arasında ilerlettikleri projeyle Ada’yı bir eğitim merkezi hâline getirdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, belge güvenliği ve dijital altyapı noktasında Türkiye’de hangi imkânlar varsa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de aynısının olacağını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son dönemde kamuoyumuzu da rahatsız eden İstanbul’daki diploma sahtekârlığı gibi utanç verici skandalların hiçbiri tekerrür etmeyecek. Gençlerimizin hakkının yenilmesinin önüne kalıcı ve kati biçimde geçmiş oluyoruz. Ülkemizde olduğu gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de gençlerin ve her yaştan insanın spor yapmasını arzu ediyoruz. Bu kapsamda halı sahalar, kapalı spor salonları, çok amaçlı spor tesisleri ve öğrenci yurtları inşa ediyoruz. 4 adet spor tesisinin yapımı tamamlandı. Açılışa hazır hâle geldi. Bir diğer önceliğimiz yurtlardır. Hâlihazırda Ada genelinde 5 binada toplamda 7 bin 26 öğrenciye barınma hizmeti veriyoruz. Tüm kamu kurumlarında e-Devlet projelerimiz devam ediyor. Buradan şu müjdeyi de vermek isterim, elektronik Devlet mobil uygulamasının hayata geçirilmesi için çalışmalarda son aşamaya gelindi. Çok kısa sürede uygulamanın lansmanı gerçekleşecek.”
Sanayi ve istihdam alanında çalışmaların sürdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, organize sanayi bölgelerini geliştirerek, yeni sanayi bölgelerinin inşasını planlayarak Kıbrıs Türkü’nün dışa bağımlılığını azalttıklarını vurguladı.
“TEKNOFEST RUHUNDAN, BURADAKİ ŞU MUHTEŞEM VE MUAZZAM TABLODAN VAZGEÇMEYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sayamadığı nice yatırım, eser, hizmet ve projenin aydınlık yarınlara giden yolda birer kilometre taşı olduğunu belirterek, “Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a denizin altından suyu getirdik mi? Şimdi ikinci etap. İnşallah elektriği de getireceğiz ve bununla su, elektrik konusunda Kuzey Kıbrıs’ın ihtiyaçlarını gidermiş olacağız. Gözleri karanlığa alışmış olanlar elbette aydınlıktan korkacaklardır. Kıbrıs Türkü’nün varlığına tahammül edemeyenlere taşeronluk yapanların TEKNOFEST’ten rahatsız olması doğaldır. Çağdaşlaşmayı, bilimde, teknolojide, kültür ve sanatta ileri gitmekte değil de kılık kıyafet yasaklarında arayan faşizan zihniyetin buradaki teknoloji şöleninden korkuya kapılması gayet tabiidir” değerlendirmesinde bulundu.
Sendikacılık yapmaya kimsenin mani olamayacağına dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Yap sendikacılığını. Biz bu işlere alışmışız. Türkiye’de sendikacılığın mazisi çok eskidir. Ama STK’ler, STK’lik nasıl yapılır bunu bilmesi lazım. Burada kalkıp da eğer sen Kuzey Kıbrıs’ta kızlarımızın başörtüsüyle uğraşmaya kalkarsan kusura bakma karşında bizi bulursun. Çünkü biz bunun mücadelesini çok verdik. Bu mücadeleyi vere vere bir yere geldik. Nasıl birilerinin gözleri kamaşacak diye güneş doğmaktan vazgeçmezse 3-5 marjinal rahatsız olacak diye biz de TEKNOFEST ruhundan, buradaki şu muhteşem ve muazzam tablodan vazgeçmeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC’nin yıllardır olduğu gibi gelecekte de çok kültürlülüğün, hoşgörünün, barışın merkezi olmaya devam edeceğini, bu güzel iklimi hangi bahaneyle olursa olsun kimsenin dinamitlemesine izin vermeyeceklerini söyledi.
TEKNOFEST’i boykot çağrısı yapan marjinal tiplerin, Türkiye’de olduğu gibi KKTC’de de hayal kırıklığına uğradıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Boykot dediniz, ne oldu, meydan tıklım tıklım dolu. Aynen Türkiye’de olduğu gibi boykot dedikçe satış yaptık. Burada da boykot dedikçe meydanlar doldu. Gençler, gençler olarak başarılarınızla çığır açan projelerinizle onlara hak ettikleri cevabı vermeye devam edeceksiniz. Sizlerden inancınıza, imanınıza, ahlakınıza, tarihten süzülüp gelen kültür ve medeniyet değerlerimize sıkı sıkıya sarılmanızı bekliyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “‘Allah’ nidalarıyla şehadete yürüyerek bu toprakları bizlere vatan yapan aziz şehitlerimizin ruhlarını şad etmenizi, onların hatıralarına sahip çıkmanızı sizlerden rica ediyorum. Ben sizlere güveniyorum” diye konuştu.
TBMM BAŞKANVEKİLİ SIRRI SÜREYYA ÖNDER İÇİN BAŞSAĞLIĞI
“İstanbul milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’in vefatından duyduğum üzüntüyü burada ifade etmek istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Malum Sayın Önder’i ve Sayın Buldan’ı geçen ay Külliyemizde kabul etmiş, yürüttükleri temaslarla ilgili verimli bir görüşme yapmıştık. Kendisine Allah’tan rahmet, kederli ailesine, sevenlerine ve DEM Parti camiasına başsağlığı diliyorum. Merhum Önder’in de son dönemde büyük emek verdiği terörsüz Türkiye menziline vasıl olacağımıza yürekten inanıyorum. Rabb’im hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum. TEKNOFEST 2025’in bir kez daha hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum, ödül kazanan tüm gençlerimizi ayrı ayrı tebrik ediyorum. TEKNOFEST’e emeği geçen herkese, ülkemizin bu yüz akı projesine ilk günden beri katkı sunan her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra TEKNOFEST Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi.
TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a hediye takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Tatar ile TEKNOFEST pozu verdi, ardından T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile fotoğraf çektirdi.
GENÇ GAZETECİLER Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhuriyet Yerleşkesi’nin açılış programda yaptığı konuşmada, “Şunu kimse unutmasın: Adlarımız farklı olsa da söz konusu Kıbrıs davası olunca, soyadımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını koruma noktasında, bizimle birlikte 86 milyonun tamamı da aynı hissiyata, aynı hassasiyete sahiptir. Kıbrıs Türkü’nün kalkınmasının önüne set çekmek için yanıp tutuşanlar, karşılarında Türkiye’nin eşsiz dayanışmasını bulacaklardır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lefkoşa’da yapımı tamamlanan ve içinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi’nin de bulunduğu, KKTC Cumhuriyet Yerleşkesi’nin açılışı sonrası düzenlenen programda bir konuşma yaptı.
Konuşmasına salondakileri ve Kıbrıs Türklerini selamlayıp, karşında muhteşem bir katılım gördüğünü söyleyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im bu ihtişamınızın devamını nasip etsin. Bugün Akdeniz’in incisi, direnişin kalesi, vatan sevdasının ebedi ocağı, Mehmetçik ve Mücahitlerin destan yazdığı topraklardayız, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeyiz. ‘Sağlam Devlet, Saygın Gelecek’ şiarıyla bu topraklara kazandırdığımız muazzam eserlerin açılışını gerçekleştiriyoruz” ifadesini kullandı.
“BU ESERLER, KIBRIS TÜRK HALKIYLA KARDEŞLİĞİMİZİN EN YENİ SİMGESİDİR”
Cumhuriyet Yerleşkesi’nin, 25 bin 210 metrekarelik alana sahip olduğunu, Cumhurbaşkanlığı binasının 600 kişilik 2 konferans salonu, 400 kişilik kabul salonu, 52 çalışma ofisi, 10 toplantı salonu, kafeterya ve yemekhaneyle 109 araçlık otoparka sahip olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “20 bin metrekare alanda inşa edilen Meclis binamızda ise Başkanlık ve Başbakanlık makamları, 157 kişilik Genel Kurul Salonu, 25 milletvekili makam odası ve bakanlar için toplantı salonu yer alıyor. Yerleşke içinde 290 bin metrekaresi yeşil alan olarak planlanan toplam 452 bin 428 metrekare büyüklüğündeki Millet Bahçemizin yapımı devam ediyor. 5 bin 661 metrekare alanda ise 2 bin 252 kişilik Millet Camisi inşa ediliyor. Yerleşkemizin son etabı olan Yüksek Mahkeme ve Millet Kütüphanelerinin inşasına da başlandı. Cami ile burası aynı zamanda inşallah bitecek. Cumhurbaşkanlığı Binamız, modern mimarisiyle devletimizin vakarını, Meclis Binamız ise ihtişamıyla Kıbrıs Türk halkının demokrasi sevdasını temsil ediyor. Bu eserlerin, her bir tuğlasında işçilerimizin alın teri, her tasarımında mimarlarımızın vizyonu, her detayında ise mühendislerimizin yeteneği var. Bütün bunlarla birlikte yine her bir detayında, her bir taşında, bu toprakların özgürlük ve mücadele ruhu var. TOKİ’mizin onlarca yıllık tecrübesiyle Kıbrıs Türkü’nün iradesi birleşti ve ortaya böylesine muhteşem bir eser çıktı. Kıbrıs Türk halkının adaletsizliğe karşı mücadelesinin en büyük mükafatı olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’nin gücüne ve itibarına yaraşır bu yerleşkenin hayırlı olmasını diliyorum. Kıbrıs Türk halkıyla kardeşliğimizin en yeni simgesi olan bu eserlerin hayata geçirilmesine katkıda bulunan mimarından mühendisine, teknikerinden işçisine, yüklenici firmasından kurum ve kuruluşlarımıza tüm emek sahiplerine kalpten teşekkür ediyorum.”
“KIBRIS TÜRK HALKININ BİRLİĞİNİN, KARDEŞLİĞİNİN ZAYIFLATILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her karışının kahraman şehitlerin kanlarıyla yoğrulduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu topraklar, şanlı mazimizin, mücadele ruhumuzun ve köklü mirasımızın çok büyük bir nişanesidir. Kuzey Kıbrıs’ımız Girne Kalesi’nin asırlık surlarında Osmanlı’nın fetih ruhunu, Selimiye Camisi’nin minarelerinde ecdadımızın imanını taşır. Salamis’in taşları medeniyetimizin izlerini fısıldar. Bellapais’in sükûneti tarihimizin derinliğini anlatır” ifadesini kullandı.
Aynı kültürü, aynı inancı, aynı kaderi ve aynı maziyi paylaşan Kıbrıs Türk halkıyla Türkiye’nin istikbalini de bir ve beraber gördüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu burada bir kez daha açık açık söylemek istiyorum, 500 yılı aşkın süredir kök saldığı Ada’da dilini, dinini, kültürünü kahramanca muhafaza eden Kıbrıs Türk halkı geleceğe güven ve umutla bakmayı herkesten çok hak etmektedir. Ancak bu davada önümüze taş koymak isteyenler olduğunu biliyoruz. Ellerinden gelse Türkü Ada’dan hatta Anadolu’dan dahi kovacak kadar gözlerini kin ve nefret bürüyenlerin olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bunlar hiçbir zaman durmadılar ve durmayacaklar. Kıbrıs Türkü kardeşlerimize eski acıları tekrar yaşatma heveslerinden asla vazgeçmeyecekler. İşte sizler de görüyorsunuz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, gelişen ekonomisini, güçlenen altyapısını, artan huzurunu, uluslararası camiada yükselen görünürlüğünü kıskananlar ellerinden geleni yapıyorlar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren yatırımcılara gözdağı vermekten, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin arasında nifak duvarları örmeye kadar tüm tuşlara birden basıyorlar. Bu topraklarda asırlardır kök salmış, hoşgörü iklimini zehirlemek amacıyla mukaddes değerlerimiz üzerinden kirli bir oyun oynuyorlar. Biz bu oyunu, ülkemizde özellikle kritik kavşaklarda defalarca gördük. Hayat tarzı, kılık kıyafet, mezhep ve köken üzerinden insanlarımızı kutuplaştırmaya, özellikle de bu siyasette gerilimi tırmandırmaya çalıştılar. Benzer bir senaryonun burada da sahnelenmek istendiği açıktır. Ama Kıbrıs Türkü kardeşlerim o engin basiret ve ferasetleriyle oynanmak istenen kirli oyunun gayet farkındadır. Allah’ın izniyle hiçbirimiz bu tuzağa düşmeyecek, provokasyonlara prim vermeyeceğiz. Kıbrıs Türk halkının birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin zayıflatılmasına müsaade etmeyecek, sabırlı, serinkanlı ve aklıselim ile hareket edeceğiz.”
“ADLARIMIZ FARKLI OLSA DA SÖZ KONUSU KIBRIS DAVASI OLUNCA SOYADIMIZ KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’DİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ömrünün neredeyse 50 yılı siyasette geçen bir devlet adamı olarak hep şunu söyledim, siyasi partilerimiz, hayat tarzlarımız, kökenlerimiz farklı olabilir ama bizleri bir arada tutan ortak paydamız ve hedeflerimiz aynıdır. Şunu kimse unutmasın, adlarımız farklı olsa da söz konusu Kıbrıs davası olunca soyadımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını koruma noktasında, kendileriyle birlikte 86 milyonun tamamının da aynı hissiyat ve hassasiyete sahip olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıbrıs Türkü’nün kalkınmasının önüne set çekmek için yanıp tutuşanlar, karşılarında Türkiye’nin eşsiz dayanışmasını bulacaklardır” ifadelerini kullandı.
Fitnecilerin, bozguncuların, Kıbrıs Türkü’nün düşmanlarına gönüllü aparatlık yapanların kaybedeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ise garantör ülke Türkiye’nin desteğiyle ilelebet payidar olacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kıbrıs Türkü’nün maruz bırakıldığı haksız izolasyon son bulmadıkça Ada’ya adil, kalıcı, sürdürülebilir ve Ada’nın gerçeklerine uygun bir çözüm gelmedikçe, bizim Güney Kıbrıs Rum yönetimini muhatap almamız, ticaret yapmamız, limanlarımızı kullandırmamız mevzubahis dahi olamaz. Yüzyıllardır aynı Ada’yı paylaştığı Kıbrıs Türkü’nü kendisine eşit görmeyen kibirli zihniyetin, kendini garantör Türkiye ile denk görme ve gösterme çabaları beyhudedir. Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün bedelini, şımarıkça davranarak çözümü tıkamanın faturasını artık hiç kimse Kıbrıs Türkü’ne ödetemez.”
Kıbrıs Türk halkının bugüne kadar iyi niyetini, kalıcı ve adaletli çözüm isteyen taraf olduğunu defalarca gösterdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rum yönetiminin geçmişte alenen reddettiği federasyon tezini bugün savunmasının tek sebebinin, Türk tarafını masaya hapsetmek ve Kıbrıs Türk halkının egemenlik haklarını gasp etmek olduğunu söyledi.
“YENİ BİR MÜZAKERE SÜRECİ OLACAKSA, EGEMEN EŞİTLİK İÇİNDE İKİ DEVLET ARASINDA YÜRÜTÜLECEKTİR”
İki devletli çözümün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye’nin ortak vizyonu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Yeni bir müzakere süreci olacaksa, bundan böyle iki toplum arasında değil, egemen eşitlik içinde iki devlet arasında yürütülecektir. Biz de Kıbrıs meselesinin çözümünün bu yoldan geçtiğine inanıyor, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizle birlikte bu istikamette gayretlerimizi sürdürüyoruz. Gönül birliğimizi, dayanışma ruhumuzu ve millî davamıza olan inancımızı muhafaza ettiğimiz sürece aşamayacağımız hiçbir engel olamayacaktır. Kıbrıs Türk siyaseti de istikrarını korumalı, suni krizlere teslim olmamalı. Türkiye ile Kıbrıs Türkleri arasındaki gönül bağını zedelemeye yönelik tuzaklara düşmemelidir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda dayanışma içinde çalışarak, ulaştırmadan sağlığa, teknolojiden eğitime, şehircilikten sulamaya, tarımdan enerjiye her alanda büyük eser, hizmet ve projeleri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne kazandırdıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı iktisadi ve mali iş birliği anlaşması çerçevesinde 15,9 milyar liralık ödenek tahsis ettiklerini, bu seneki anlaşmayla ise rakamı yaklaşık 21 milyar liraya çıkardıklarını belirtti.
“37 MİLYAR LİRALIK BİR KAYNAKLA KIBRIS TÜRK HALKININ YANINDA OLUYORUZ”
Konuya ilişkin bugünkü Resmî Gazete’de yayınlanan kararın hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İktisadi ve mali iş birliği antlaşmalarıyla geçen yıl ve bu sene toplam 37 milyar liralık bir kaynakla Kıbrıs Türk halkının yanında oluyoruz. Yeni dönemde başta altyapı, sağlık, eğitim ve dijital dönüşüm olmak üzere ekonomik kalkınmayı hızlandıracak, Kıbrıs Türkü’nün refahını artıracak stratejik projeleri inşallah hayata geçireceğiz. Sağlık alanında Yeni Girne Askerî Hastanesini geçtiğimiz Kasım ayında hizmete verdik. Güzelyurt ve Maraş Sağlık Merkezleri, Lapta Sağlık Merkezi, Pamuklu Sağlık Merkezi gibi yatırımlarımızın inşası devam ediyor. Şimdi bütün bu sağlık yatırımlarını farklı bir noktaya taşıyoruz. İki etap hâlinde inşa edeceğimiz 650 yataklı Lefkoşa Devlet Hastanesi ile sağlık alanındaki yatırımlar taçlanmış olacak. Bu tesis, sağlık turizmi açısından da Kuzey Kıbrıs’ın cazibesini artıracak, bölgesel düzeyde stratejik bir rol üstlenecektir. Hastanemizin 320 yataklı ilk etabının inşasına yakında başlıyoruz. Doktor Burhan Nalbantoğlu Sağlık Kampüsü’nün renovasyon çalışmaları da sürüyor. Proje tamamlandığında Kıbrıs Türk halkı, toplam 456 yataklı, özellikli, tüm alanlarda üst düzey hizmet sunan bir tesise daha kavuşacak.”
“SUYU GETİRDİĞİMİZ GİBİ ENERJİ KONUSUNU DA MUTLAKA HALLEDECEĞİZ”
İki ülkenin Sağlık Bakanlıkları arasındaki iş birliğini de güçlendirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Türk halkının yaşam kalitesini artırmaya yönelik yol projeleri ile ulaşım altyapısını da baştan sona yenileyeceklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 322 kilometrelik yol yapımı, bakım ve onarım çalışmalarının yanı sıra Değirmenlik, Çatalköy, Lapta Geçitköy, İskele, Boğaz, Lefkoşa çevre yollarıyla adanın dört bir yanını birbirine bağlayacaklarını söyledi.
Ercan Havalimanı’nın hizmete girmesiyle yolcu sayısında yüzde 40 oranında artış olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2023 yılı genelinde ulaşılan yolcu sayısına havalimanı açıldıktan sonra ilk 4 ayda ulaşıldı. Lefkoşa’yı doğrudan başka yerlere de bağlayacağız. Tarım ve enerji alanlarında da ciddi projeler devrede. Narenciye sektörünün geliştirilmesi için Güzelyurt başta olmak üzere tüm üretici ve ihracatçılara hizmet verecek soğuk hava deposu tesisi yapıyoruz. Tarımsal üretimi artırmak amacıyla ortak Mesarya Ovası sulaması iletim hattı projesi ve depo bağlantı hattı projesi devam ediyor. Kıbrıs Türkü’nün en önemli sorunu olan su meselesini çözdük. İçme suyunda çalışmaları bitirmiştik. Şimdi de sulamalarda önemli hamleler yapıyoruz. Su tedarikinin sorun olmaktan çıkmasıyla birlikte, Kıbrıs Türkü kardeşlerim, adanın diğer tarafına göre çok avantajlı bir konum elde etti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin enerji arz güvenliğinin sağlanmasına ve altyapısının güçlendirilmesine büyük önem veriyoruz. Suyu getirdiğimiz gibi enerji konusunu da mutlaka halledeceğiz.”
“KKTC’NİN ÖZ GÜVENLİ VE MÜREFFEH BİR YAPIYA KAVUŞMASI İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
KKTC’ye şehircilik alanında da desteklerini arttırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ileriki dönemde TOKİ başkanlığıyla ülkeye yeni sosyal konutlar kazandıracaklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çöp sorununu tamamen ortadan kaldıracaklarını ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığıyla Kuzey Kıbrıs’a yeni bir atık su arıtma tesisi yapacaklarını söyledi.
Tüm dünyada marka hâline gelen Sıfır Atık hareketinin burada zemin kazanmaya başladığını görmekten memnun olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Taşınmaz Mal Komisyonu çalışmalarını da büyük bir dikkatle takip ediyoruz. Türkiye olarak Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her alanda güçlü, öz güvenli ve müreffeh bir yapıya kavuşması için çalışmaya devam edeceğiz. Bu düşüncelerle bir kez daha Cumhuriyet Yerleşkesi’nin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Emeği geçenleri kutluyorum.”
GENÇ GAZETECİLER Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhuriyet Yerleşkesi’nin açılışı nedeniyle düzenlenen kurdele kesme töreninde yaptığı konuşmada, “KKTC Cumhuriyet Yerleşkesi, Kıbrıs Türk halkının kararlılığının sembolüdür. Burası aynı zamanda, haksızlık ve hukuksuzluklar karşısında bir devletin var olma iradesinin tezahürüdür. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ımızın kader ortaklığının da bir göstergesidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lefkoşa’da yapımı tamamlanan ve içinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi’nin de bulunduğu, KKTC Cumhuriyet Yerleşkesi’nin açılışı nedeniyle düzenlenen törene katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerleşkeye gelişinde KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından resmî törenle karşılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışta yaptığı konuşmada, bu anlamlı tören vesilesiyle bir kez daha Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.
“CUMHURİYET YERLEŞKESİ PROJEMİZ KUZEY KIBRIS’IN GURUR KAYNAKLARINDAN BİRİDİR”
Hep birlikte büyük coşku ve heyecan içerisinde olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün bu topraklara bir mühür daha vuruyoruz. Kıbrıs Türk halkına muhteşem bir eser daha kazandırıyoruz. Bugün burada sıradan bir açılış töreni gerçekleştirmiyoruz, aynı zamanda irademizi, azmimizi, hürriyet sevdamızı da ilan ediyoruz. Cumhuriyet Yerleşkesi projemiz Kuzey Kıbrıs’ın gurur kaynaklarından biridir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022’de inşasına başlanan yerleşkenin 639 bin 475 metrekarelik alanda Cumhurbaşkanlığı binasına, Cumhuriyet Meclisi’ne, yüksek mahkemeye ve millet bahçesine ev sahipliği yapacağını bildirdi.
İlk etapta Cumhurbaşkanlığı binası ile Cumhuriyet Meclisi’nin açılışını bugün gerçekleştirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yerleşkede millet bahçesi, millet camisi ve yüksek mahkeme binalarının da hizmete alınacağını belirtti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin artan itibarına yakışır bir eserin Lefkoşa’ya kazandırılmış olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyet Yerleşkesi, Kıbrıs Türk halkının kararlılığının sembolüdür. Burası aynı zamanda haksızlık ve hukuksuzluklar karşısında bir devletin var olma iradesinin tezahürüdür. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ımızın kader ortaklığının da bir göstergesidir” şeklinde konuştu.
“KKTC CUMHURİYET YERLEŞKESİ, TÜRKİYE VE KKTC’NİN KADER ORTAKLIĞININ BİR GÖSTERGESİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu güçlü temel üzerine yeni başarılar, yeni eserler inşa edeceklerini, istiklal ve istikbal mücadelesini daha güçlü şekilde devam ettireceklerini ifade ederek, şunları kaydetti: “Kardeşliğimizi bozmaya, aramızı açmaya, bu bereketli topraklara, barış ve huzur yerine nefret tohumları ekmeye çalışanlar başarılı olamayacaktır. Yerleşkenin, Kıbrıs Türk’ünü daha ileriye taşıyacak kararlara ev sahipliği yapacağına tüm samimiyetimle inanıyorum. Sevginiz, ahde vefanız için her birinize teşekkür ediyorum. Türkiye’nin dün olduğu gibi bugün ve yarın da ihtiyaç duyacağınız her anda daima yanınızda olacağını bilmenizi istiyorum. Türk dünyasıyla ilişkilerin güçlendirilmesinden, Kıbrıs Türk halkına yönelik haksız izolasyonun kaldırılmasına kadar her alanda desteğimizi çok güçlü biçimde devam ettireceğiz. Bu düşüncelerle yerleşkenin yapımında emeği ve alın teri olan her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. TOKİ’mizi özellikle tebrik ediyorum. Yerleşkemizin bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum.”
Konuşmaların ardından yerleşkenin açılışı Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve protokol üyelerince dualarla gerçekleştirildi.
Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, TBMM Başkanvekili Celal Adan, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, kuvvet komutanları ile çok sayıda milletvekili katıldı.
GENÇ GAZETECİLER Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.