Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bayburt’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Enflasyonla mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Fırsatçılara ve açgözlülere kesinlikle müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bayburt Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen toplu açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına Bayburtluları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, meydandaki yoğunluğa işaret ederek, 28 Mayıs’taki seçimde alınan neticenin Bayburt’ta kendini gösterdiğini söyledi. Kendisini coşkuyla karşılayan Bayburtlulara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yiğitler, kahramanlar otağı, şehitler, evliyalar toprağı, bahçesiyle bağıyla, ırmağıyla dağıyla adeta cennet bahçelerinden bir bahçeyi andıran Bayburt’u, nice Hak ve halk aşığının hikmet bahçelerinden gül devşiren Bayburt’u, vefasında, sevdasında, davasında zirvelerin şehri Bayburt’u, bugün bir kez daha aşkla, şükranla selamlıyorum” ifadesini kullandı.
Bayburt türküsündeki, “Yoktur bu dünyada yarin emsali” dizesini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benim Bayburtlu kardeşlerimin de cihanda emsali yoktur. Vefakârlıkta sizlerin emsali bulunmaz. Gönül yüceliğinde sizlerin emsali bulunmaz. Adam tanımada Bayburtlunun emsali bulunmaz” dedi. Bayburt’un, dünyada eşi benzeri olmadığını son seçimlerde bir kez daha gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs’ta yüzde 78,86 oy oranıyla kendisine destek veren Bayburt’un, iki hafta sonra bunu yüzde 82,45’e yükselttiğine dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “28 Mayıs’ta yüzde 82,45 oy oranıyla yine rekor kıran, birinciliği kimseye kaptırmayan Bayburt’a teşekkür ediyorum. Sandıkları patlatan tüm Bayburtlu kardeşlerime teşekkür ediyorum. Aşkınız için, sevdanız için, gösterdiğiniz güçlü irade için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“BAYBURTLU KARDEŞLERİMİZE ŞÜKRAN BORCUMUZU, YENİ ESER VE HİZMETLERLE ÖDEMENİN GAYRETİNDEYİZ”
Bayburtluların “Türkiye Yüzyılı’nın inşasında biz de varız” dediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim hepinizden razı olsun diyorum. Rabbim yol ve kader arkadaşlığımızı daim eylesin diyorum. İnşallah 31 Mart 2024 mahallî idareler seçimlerinde sizlerden, şöyle tüm Türkiye’ye örnek olacak yine rekor bir destek bekliyorum” diye konuştu.
Kendilerinin de Bayburt’u güzelleştirmek, daha bayındır hâle getirmek için canla başla çalıştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bayburtlu kardeşlerimize şükran borcumuzu, yeni eserler ve hizmetlerle ödemenin gayretindeyiz. Bugün de şehrimize teşekkür etmeye elimiz boş gelmedik. Sizlerle hem kucaklaşalım hem de inşası tamamlanan yatırımlarımızın toplu açılışını yapalım istedik. Tek bir açılış töreniyle farklı alanlarda pek çok yatırımı sizlerin istifadesine sunuyoruz. Millî savunmada; Bayburt Arpalı Kışlası’nın birinci etabını, içişlerinde; hükûmet konakları, acil çağrı merkezi ve müze yapım işlerini, eğitimde; halk eğitim merkeziyle birlikte ilk, orta ve lise seviyesinde okulları ve spor salonlarını, yükseköğrenimde; Bayburt Üniversitemizin kampüs alanını resmen hizmete alıyoruz.
İlaveten gençlik ve sporda; 1642 kapasiteli yükseköğrenim yurdunun yanı sıra yüzme havuzlarını, sağlıkta; Bayburt, Aydıntepe, Demirözü hastanelerimizle beraber diğer sağlık hizmetlerini, tarım ve ormanda, 835 milyon yatırım bedeliyle şehrimizin gurur abidesi olacak Kırklartepe Barajı’nı devreye alıyoruz. Bayburt Tarım İl Kampüsü yanında göletlerden taşkın koruma projelerine pek çok yatırımın açılışını gerçekleştiriyoruz. Böylece yedi farklı alanda, her biri şehrimize değer katan ve katacak olan 36 projemizin resmî açılışını bugün yapıyoruz. Toplam yatırım bedeli 2 milyar 689 milyon lirayı aşan bu eser, hizmet ve projelerin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu eserlerin Bayburt’a kazandırılmasında emeği geçen bakanlıklarımızı ve kurumlarımızı tebrik ediyorum.”
Türk siyasi tarihinin en önemli seçimlerinden birinin geride kaldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin takdiriyle Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ikinci döneminde, beş yıl daha ülkeye hizmet etme imkânına kavuştuklarını anımsattı. Süratle kabineyi oluşturup, milletin taleplerini ve ülkenin sorunlarını çözmeye başladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücretle çalışanlardan memurlara, çiftçilerden gençlere toplumun farklı kesimlerine yönelik birçok müjde verdiklerini söyledi.
Son olarak, emeklilerin maaşlarıyla ilgili düzenlemeyi Meclis’in onayına sunduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “2023 yılının ilk altı ayında TÜFE oranı yüzde 19,77 olarak gerçekleşti. SSK ve BAĞ-KUR emeklilerimize enflasyon zammına ilave refah payı verilerek zam oranını yüzde 25’e yükseltiyoruz. Memur emeklisi kardeşlerimiz için toplu sözleşme hükümleri gereğince öngörülen zam oranı yüzde 17,55 olacaktı. Buna ilaveten, refah payı verilerek zam oranını yüzde 25’e çıkarıyoruz. Böylece SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı emeklilerimize aynı oranda zam yapıyoruz. Enflasyonun üzerinde yaptığımız artışlarla, emeklilerimizi enflasyona ezdirmeme sözümüzü tutuyoruz.”
“VATANDAŞIN LOKMASINA UZANAN KİRLİ ELLERE MÜSAMAHA ETMEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeklilerle ilgili düzenlemenin hayırlı uğurlu olması dileklerini ileterek, “Enflasyonla mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Fırsatçılara ve açgözlülere kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Üç kuruş daha fazla kazanmak için vatandaşın lokmasına uzanan kirli ellere müsamaha etmeyeceğiz. Ticaret Bakanlığımız, vatandaşımızdan gelen şikâyetleri dikkatle inceliyor. Hileli yöntemlere başvuranlarla ilgili gerekli işlemler yapılıyor ve yapılacak” diye konuştu.
Hayat pahalılığı ile mücadelelerinin kararlı bir şekilde süreceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maalesef hırsızlar çok. Bu hırsızlara da gereken hesabı soracağız” dedi.
Koronavirüs salgınının küresel ekonomide dengeleri tamamen altüst ettiğini, tedarik zincirlerinin kırılıp, fabrikaların aylarca kapalı kaldığını, üretimin birçok yerde durma noktasına geldiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle sağlık alanında, gelişmiş ülkelerde bile çok ciddi sorunlar, kötü manzaralar yaşandığını anımsattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sürecin suhuletle atlatıldığını vurgulayarak, hiçbir insanı çaresiz, sahipsiz bırakmadıklarını söyledi.
“RUSYA-UKRAYNA ARASINDAKİ SAVAŞTA DA ADİL VE DENGELİ BİR TUTUM TAKINDIK”
Salgın krizi bitti derken, Karadeniz’deki komşu iki ülke arasında savaşın patlak verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enerji ve gıda fiyatları tüm dünyada rekor seviyelere çıktı. Türkiye olarak, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşta da adil ve dengeli bir tutum takındık. Savaş lobisinin, ülkemizdeki muhalefeti de kullanarak, bizi ateşe atmasına izin vermedik. Ukrayna ile ilişkilerimizi güçlendirirken, Rusya Federasyonu’yla münasebetlerimizin bozulmasına müsaade etmedik” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i İstanbul’da misafir ettiklerini belirterek, şöyle devam etti: “Sayın Putin’le yakın diyaloğumuzu zaten sürdürüyoruz. İnşallah Ağustos ayında da Sayın Putin ile bir araya geleceğiz. Diplomatik hamlelerimizle, hemen yanı başımızda 1,5 yıldır devam eden savaşın olumsuz etkilerinden ülkemizi korumaya çalışıyoruz. Ancak, çevremizde yaşanan her hadisenin Türk ekonomisine yansımaları oluyor. Bu etkileri sadece bizler değil, Avrupa’dan Amerika’sına herkes hissediyor. Türkiye’nin bu ülkelerden farkı, 6 Şubat’ta tarihinin en büyük tabii afetlerinden birine maruz kalmasıdır. 50 bini aşkın insanımızın hayatını kaybettiği 6 Şubat depremlerinin, ülkemiz ekonomisine maliyeti nedir biliyor musunuz, 104 milyar dolar. Bütün bunların altından yine biz kalkıyoruz, biz kalkacağız. Ve özellikle bu sahte muhalefetin oyunlarına da gelmeyeceğiz. Gelişmiş ülkeler dâhil, hemen hiç kimse böyle bir yükün altından rahatça kalkamaz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremle mücadele noktasında da başarılı bir sınav verdiklerine işaret ederek, enkazları kısa sürede kaldırdıklarını, 120 bine yakın konteynerin kurulumunu tamamladıklarını ve 180 bin civarında deprem konutunun inşa sürecini başlattıklarını aktardı.
Şehirleri hızlıca ayağa kaldırmak için gayret gösterdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlk bir sene içerisinde 319 bin konutu depremzedelerimize teslim edeceğiz. Toplamda ise 650 bin konut yapacağız. Depremin izlerini tamamen silinceye kadar, gece-gündüz demeden çalışacağız” dedi.
Depremin yaralarını milletçe sarmadan, huzura eremeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “14 milyon vatandaşımız sıkıntı çekerken, biz hiçbir şey olmamış gibi hayatımıza devam edemeyiz. Bu felaketin üstesinden 85 milyon olarak hep birlikte geleceğiz. Zorlukları hep birlikte göğüsleyeceğiz. Engelleri hep birlikte aşacağız. Dertlerimize birlikte çare üretecek, yaralarımızı birlikte saracağız. Sevinçlerimizi paylaştığımız gibi acılarımızı da paylaşacağız. Bunu başardığımızda, kimse bizim yolumuzu kesemez. Biz, bir ve beraber olursak, Türkiye’nin şahlanışına kimse set çekemez. Türkiye Yüzyılının bir hedef olmaktan çıkıp gerçeğe dönüşmesi, bizlerin el ele, gönül gönüle vermesine bağlıdır, aynen burada olduğu gibi. Bayburt’un her zaman olduğu gibi yine örnek bir tavır sergileyeceğine inanıyorum.”
Seçim kazanmak uğruna terör örgütleriyle bile iş birliği yapanlardan bu millete hiçbir fayda gelmeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunların siyaset sahnesinde niçin bulunduklarını sizler de görüyorsunuz değil mi? Sabah akşam kavgalarını izlemekten millete artık gına geldi, gına. Düne kadar birbirlerine serenat yapıyorlardı, bugün hakaret ediyorlar. Düne kadar övdükleri kim varsa bugün hepsini yerin dibine sokuyorlar. Düne kadar ülkenin başına getirmeye çalıştıkları adaylarını ‘mandacı, tek adam, diktatör’ diyerek bugün göndermeye uğraşıyorlar. Her gün kavga, her gün didişme, her gün birbirlerine ayar verme. Koltuklarını korumak dışında hiçbir gündemleri yok. Türkiye’de ne olmuş, ne bitmiş umurlarında bile değil, dünyayı zaten takip etmiyorlar. Milletin sıkıntılarına çözüm olacak önerilerini henüz duyan oldu mu?”
Muhalefetin yönettiği belediyelerde eserin, hizmetin, yatırımın kırıntısına dahi rastlanmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Seçimlerden bu yana kendi seçmenleri dâhil 85 milyonun tamamı ülkeyi bunların insafına bırakmadığı için her gün Allah’a hamdediyor. Milletimiz, bunların kayıkçı kavgalarını gördükçe 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta nasıl büyük bir tehlike atlattığını çok daha iyi biliyor. Rabbim, bunların hırsından ülkemizi muhafaza eylesin. Rabbim bunlara fırsat vermesin. Bizim zaten bunlardan tek bir beklentimiz var: Gölge etmesinler, başka ihsan istemeyiz. Türkiye’ye çelme takmaktan vazgeçmeleri bile ülkemiz adına büyük bir kazançtır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefete rağmen Türkiye’yi büyütmeye devam ettiklerini, hiçbir ayrım yapmadan illere hizmeti sürdürdüklerini anlattı.
“BAYBURT’A TOPLAM 15 MİLYAR LİRA TUTARINDA KAMU YATIRIMI YAPTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz zaten Türkiye Yüzyılı’nın inşasını her gün tuğla üstüne tuğla koyarak gerçekleştiriyoruz. Bunun en güzel örneği Bayburt’tur. Bayburt’a hükûmetlerimiz dönemlerinde toplam 15 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık” diye konuştu.
Eğitimde 602 bin yeni derslik inşa ettiklerini, üniversiteyi faaliyete aldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 bin 943 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurtları açtıklarını, farklı branşlarda dokuz spor tesisi yaptıklarını dile getirdi.
Sosyal yardımlarla şehre toplam 545 milyon lira tutarında kaynak aktarıp destek olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sağlıkta toplamda 270 yataklı dört hastane dâhil 15 sağlık tesisi kazandırdık, altı sağlık tesisinin proje çalışmaları devam ediyor. TOKİ vasıtasıyla 908 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik, 1023 konutun yapımına devam ediyoruz. İlk Evim Projemiz kapsamında Bayburt’ta toplam 252 konut inşa edeceğiz. İlk Evim Arsa Projemiz kapsamında 257 konutluk altyapısı hazır müstakil ve müşterek arsalarımızı sizlerin hizmetine sunacağız. İktidara geldiğimizde il sınırları içerisinde arıtma tesisi bulunmazken bugün bir atık su arıtma tesisi ile belediye nüfusunun yaklaşık yüzde 81’ine hizmet vermekteyiz.”
Bayburt Millet Bahçesi’nin proje çalışmalarının sürdüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 yılına kadar kentte sadece 2 kilometre bölünmüş yol yapıldığını, bunu 104 kilometreye çıkardıklarını bildirdi.
Araklı-Dağbaşı-Uğrak-Salmankaş Tüneli ve bağlantı yollarını tamamlayarak trafiğe açtıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon-Aşkale yolu ve proje içindeki KOP Tüneli’nde yapım çalışmalarının süratle devam ettiğini söyledi.
Projeyi 2025’e kadar tamamlamayı hedeflediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Bayburt ve Gümüşhane’ye hizmet verecek yıllık 2 milyon yolcu kapasiteli havalimanının inşası sürüyor. İnşallah en kısa zamanda Gümüşhane ve Bayburt’a hizmet verecek havalimanımızı bitiriyoruz. Son 21 yılda Bayburt’a 10 baraj, bir gölet, 15 sulama tesisi, bir içme suyu tesisi, 51 taşkın koruma tesisi, iki arazi toplulaştırma ve üç hidroelektrik santral olmak üzere toplam 83 tesis inşa ettik. Bayburt’un içme suyu meselesini garanti altına aldık. Bayburtlu çiftçilerimize toplam 400 milyon lira tutarında tarımsal destek verdik. İnşa ettiğimiz sulama tesisleriyle Bayburt’ta 175 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık.”
Bayburt’taki iş yerlerine toplam 123 milyon lira prim teşviki vererek destek olduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerjide Bayburt, Aydıntepe ve Demirözü’ne doğal gaz arzı sağladıklarını, gelecek dönemde Bayburt’u daha çok, daha büyük ve daha fazla hayata dokunan hizmetlerle buluşturacaklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından video konferansla bağlantı yaparak Kırklartepe Barajı’nın açılışını gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yapımı tamamlanan eserlerin toplu açılışını yaptı.
Gençlik ve Spor Bakanlığı, yarıyıl tatiline çıkacak öğrencilere yönelik ‘GSB Gençlik Kış Kulübü Programı’ başlatıyor.
81 ildeki Gençlik Merkezlerinde ücretsiz olarak uygulanacak programla gençlerin sosyal, kültürel, sportif ve sanatsal alanlarda gelişimlerinin desteklenmesi amaçlanıyor.
Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından, 20 Ocak Pazartesi günü başlayacak olan 2024-2025 eğitim-öğretim dönemi yarıyıl tatili için özel bir program hazırlandı.
Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün yürüteceği GSB Gençlik Kış Kulübü Programı, gençlerin yoğun geçen ilk dönemin ardından eğlenerek dinlenmelerini ve sosyal bağlarını güçlendirmelerini amaçlıyor.
Program, gençlere spor yapma alışkanlığı kazandırmanın yanı sıra ilgi alanlarını ve yeteneklerini keşfetme imkanı da sağlayacak. Eğlence ve öğrenme dolu etkinlikler GSB Gençlik Kış Kulübü Programı, gençlerin sosyal, kültürel ve fiziksel gelişimini destekleyen birbirinden farklı ve zengin etkinlikler sunacak. Programda yer alan faaliyetler arasında akıl ve zeka oyunları, sportif aktiviteler, değerler eğitimi, bilgi yarışmaları, el sanatları ve görsel sanatlar gibi alanlar bulunuyor. Ayrıca gençler, sokak oyunları, drama ve tiyatro etkinlikleriyle eğlenceli anlar yaşayacak.
Sabah sporu, halk oyunları, iletişim becerilerini geliştirme oyunları gibi aktiviteler, gençlerin fiziksel ve zihinsel gelişimini desteklerken, takım çalışması ve değerler eğitimi ile sosyal becerilerini güçlendirecek. Programda ayrıca il gezileri ve aile buluşmaları gibi toplumsal farkındalık ve aile katılımını teşvik eden etkinlikler de yer alıyor.
Gençlik merkezlerine başvuru yapan her genç, programdan faydalanabilecek
GSB Gençlik Kış Kulübü Programı, 20 Ocak ile 1 Şubat tarihleri arasında Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Türkiye genelindeki tüm il ve ilçe gençlik merkezlerinde gerçekleştirilecek.
Program kapsamında, 9-12 yaş arası gençler birinci grup, 13-15 yaş arası gençler ise ikinci grup faaliyetlerine katılacak. Ebeveyni eşliğinde gençlik merkezlerine başvuru yapan her genç, programdan faydalanabilecek. Her dönem sonunda, gençlerin aileleri de özel olarak düzenlenen kapanış programına davet edilecek.
Bu etkinlikte, gençlerin atölyelerde ürettikleri ürünler sergilenecek. Kapanış programında ayrıca sokak oyunları, baba-oğul veya anne-kız yarışmaları, müzik, tiyatro ve açık hava sineması gibi eğlenceli aktiviteler yer alacak.
Ankara’da düzenlenen Türkiye Büyükler Taekwondo Şampiyonası beşinci ve son gün müsabakalarıyla sona erdi.
Taha Akgül Spor Salonu’nda gerçekleştirilen ve 68 ilden 609 kulübe bağlı 1645 sporcunun mücadele ettiği şampiyonada kadınlar ve erkeklerde 8’er siklette şampiyonlar belli oldu. Sikletlerinde Türkiye şampiyonu olan sporcular ve kulüpleri şu şekilde:
-Kadınlar- 46 kg: Emine Gögebakan (ASKİ Spor Salonu) 49 kg: Aleyna Demir (Samurçay Spor Kulübü) 53 kg: Merve Dinçel Kavurat (ASKİ Spor Salonu) 57 kg: Hatice Kübra İlgün (Bursa Spor Kulübü) 62 kg: Hatice Pınar Yiğitalp (Samurçay Spor Kulübü) 67 kg: Işıl Zafer (EGO Spor Kulübü) 73 kg: Sude Yaren Uzunçavdar (İlbank Spor Kulübü) +73 kg: Nafia Kuş Aydın (Balıkesir Büyükşehir Belediye Spor Kulübü)
-Erkekler- 54 kg: Furkan Ubeyde Çamoğlu (ASKİ Spor Salonu) 58 kg: Yusuf Badem (İlbank Spor Kulübü) 63 kg: Ömer Faruk Dayıoğlu (Türk Telekom Spor Kulübü) 68 kg: Eren Özdemir (Beşiktaş Jimnastik Kulübü) 74 kg: Mehmet Kani Polat (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü) 80 kg: Yiğithan Kılıç (ASKİ Spor Kulübü) 87 kg: Orkun Ateşli (Beşiktaş Jimnastik Kulübü) +87kg: Emre Kutalmış Ateşli (Beşiktaş Jimnastik Kulübü)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile Yılı Tanıtım Programı’nda yaptığı konuşmada, “Güçlü fertlerin güçlü aileye, güçlü ailenin güçlü millete, güçlü milletin de güçlü devlete giden yolun taşlarını döşediği yalnızca sosyolojik bir tespit değil aynı zamanda tarihî bir hakikattir. Bu hakikatin ışığında aile yapımızı korumak, tahkim etmek ve bizden sonraki kuşaklara zengin bir miras bırakmak hepimizin görevidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Aile Yılı Tanıtım Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, son kabine toplantısında 2025 senesini “Aile Yılı” olarak ilan ettiklerini, bu önemli haberi de milletle paylaştıklarını söyledi.
Aile Yılı kapsamında, ilgili bakanlıkların koordinasyonunda aile kurumunun korunması, güçlendirilmesi ve değerlerin gelecek nesillere aktarılması amacıyla yıl boyunca çok önemli çalışmalar yapacaklarını ifade ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Öncelikle şu hususu net bir şekilde tekraren ifade etmek istiyorum. Aile Yılı çerçevesinde icra edeceğimiz çalışmaları, etkin ve verimli nüfus politikalarıyla destekleyip uzun vadede güçlü ve sürdürülebilir bir zemine taşımak, en büyük önceliklerimizden biridir. 25 Aralık’ta Aile Bakanlığımız bünyesinde faaliyet gösterecek iki önemli kurumu, Aile Enstitüsü ve Nüfus Politikaları Kurulu’nu ihdas ettik. Kurul, hiç vakit kaybetmeden faaliyetlerine başladı, ilk toplantısını da 9 Ocak Perşembe günü geniş bir katılımla Külliyemizde gerçekleştirdi. Bu yeni kurulumuz, sağlıklı bir nüfus yapısı için kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirecek. Enstitümüz ise milletimizin geleceği açısından bir beka meselesi olarak gördüğümüz aileye ilişkin ilmi, akademik ve politika geliştirici faaliyetler yürütecek. Değerlerimizin ve nesillerimizin devamı için kritik bir sorumluluğu yüklenen her iki yeni oluşuma da çalışmalarında şimdiden başarılar diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın 41’inci maddesinde açıkça zikredildiği üzere ailenin toplumun temeli olduğunu vurguladı.
Bir başka ifadeyle “Aile küçük bir toplumdur, toplum da büyük bir ailedir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Aile, bizim en kadim, en köklü müesseselerimizden biridir. Sosyal ve kültürel dokumuzun örülmesinde, asırlar ötesinden süzülüp gelen değerlerimizin bugüne ulaşmasında aile daima hayati rol oynamıştır. Toplumun özünü, cevherini, çekirdeğini teşkil eden aile kurumu, millî manevi değerlerimizin muhafazasında, bizler için vazgeçilmez bir yere ve öneme sahiptir. Tarihimize göz attığımızda, aile kurumu etrafında şekillenen toplumsal bilincin yüksek olduğu dönemlerde, devletin de milletin de güçlü bir konumda olduğunu görürüz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güçlü fertlerin güçlü aileye, güçlü ailenin güçlü millete, güçlü milletin de güçlü devlete giden yolun taşlarını döşediği yalnızca sosyolojik bir tespit değil aynı zamanda tarihî bir hakikattir. Bu hakikatin ışığında aile yapımızı korumak, tahkim etmek ve bizden sonraki kuşaklara zengin bir miras bırakmak, hepimizin görevidir. Tabii eğer aileyi güçlü kılmak istiyorsak, işe evvela aile fertlerinden başlamamız gerektiği de açıktır” diye ekledi.
“ÇOCUKLARIMIZI VE GENÇLERİMİZİ AİLE VE TOPLUM YAPIMIZI TEHDİT EDEN SAPKIN İDEOLOJİLERDEN KORUMAK HEPİMİZİN ORTAK SORUMLULUĞUDUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temel ne kadar sağlam atılırsa, binanın da o kadar kuvvetli, dayanıklı olacağını dile getirdi.
Bilinçli anne babaların yetiştireceği evlatların, geleceğin mimarları olarak millî kimliğin yanı sıra, aile kurumunu da koruyacağını, yaşatacağını, yarınlara taşıyacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çocuklarımızın gerek aile içinde gerekse eğitim kurumları bünyesinde bilgiyle, görgüyle, güzel ahlakla yetişmeleri son derece mühimdir. Millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy, bu gerçeği, ‘Bu cehalet yürümez, asra bakın asr-ı ulum, başlasın terbiyeniz ailelerden oğlum” ifadeleriyle dile getirmektedir. Evet, merhum Mehmet Akif’in bu veciz dizelerle ifade ettiği üzere, eğitim, ahlak, terbiye ve şahsiyet inşası, önce ailede başlar. Bilinçli bir ana babanın elinde, huzurlu bir yuvanın çatısı altında büyüyen çocuklar evvela ailelerine, daha sonra da milletlerine ve insanlığa faydalı, örnek kişiler hâline gelir. Vatanına, milletine, bayrağına, mukaddesatına bağlı; tarihini, köklerini ve kim olduğunu bilen, bilgisi ve vizyonuyla çağı iyi okuyabilen bir gençlik hepimizin arzusudur, hedefidir, muradıdır. Çocuklarımızı ve gençlerimizi zararlı akımlardan, zehirli düşüncelerden, aile ve toplum yapımızı tehdit eden sapkın ideolojilerden korumak da hepimizin ortak sorumluluğudur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında kelimenin tam anlamıyla tuhaf zamanlarda yaşandığını, neo-liberal kültür akımlarının sınırları aşarak dünyanın dört bir yanına nüfuz ettiğini ve toplumsal dokuyu şekillendirdiğini söyledi.
Dijital platformlardaki yayınlara işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dijital platformlarda yer bulan diziler, filmler, yayınlar ve daha pek çok içerik, çoğu zaman kültür erozyonu ve kimlik aşınması gibi telafisi zor süreçlere sebep oluyor. Bilinçli, kasıtlı, ısrarlı ve sistematik bir şekilde servis edilen bu içerikler; başta cinsiyetsizleştirme politikaları olmak üzere, LGBT ve diğer gayri fıtri akımların da alan kazanmasına yol açıyor. Gelinen noktada şunu çok net bir şekilde görebiliyoruz; LGBT’nin ‘koçbaşı’ olarak kullanıldığı cinsiyetsizleştirme politikalarının öncelikli hedefi ailedir ve aile kurumunun kutsiyetidir” diye konuştu.
Daha önce de bu konuyu defalarca vurguladığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk etapta “kişisel tercih” denilerek meşrulaştırılmak istenen bu anomalinin bugün faşizan bir dayatmaya dönüştüğünü ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “LGBT eleştirisi, tıpkı siyonizme yönelik getirilen haklı eleştiriler gibi anında susturulmaktadır. Fıtratı, ahlakı ve aileyi savunan herkes ağır bir baskıya maruz kalmakta, küresel kültürün silahşorları tarafından yokluğa mahkûm edilmektedir. Bunun siyasetteki örneklerini hepimiz biliyoruz” diye konuştu.
“KÜRESEL CİNSİYETSİZLEŞTİRME POLİTİKALARI KARŞISINDA KAZANILACAK HER MEVZİ, İNSANLIĞIN GELECEĞİ ADINA TARTIŞMASIZ BÜYÜK BİR BAŞARIDIR”
Bu zorbalığın sadece siyasetle de sınırlı olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasından medyaya, sinema sektöründen spora, oyunlardan dijital mecralara kadar hemen her alanda daha nobran, daha baskıcı, daha ürpertici bir gerçeklikle karşı karşıya olunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Henüz 2-3 yaşındaki masum sabiler bile oyunlar ve çizgi filmler üzerinden çok erken yaşlarda bu ‘şenaate’ muhatap oluyor. Birkaç ay evvel, tedbir uyguladığımız dijital bir oyun platformunda tespit edilen ahlaksızlıklar, bunun en çarpıcı örneğidir. Günden güne kesifleşen bu iklime, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu dâhil her platformda cesaretle itiraz eden nadir ülke ve liderlerden biriyiz. Önümüzdeki dönemde bu duruşumuzu daha da sağlamlaştıracağız. Sırasıyla bireyi, aileyi, toplumu ifsat eden cinsiyetsizleştirme politikalarına tepki göstermeye kararlılıkla devam edeceğiz. Kim ne derse desin, bu konuda Türkiye’nin tavrı bellidir, bundan geri adım asla söz konusu olmayacaktır.”
Birleşmiş Milletler bünyesinde verdikleri mücadelenin herkesin malumu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çabaları, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Türk Devletleri Teşkilatı başta olmak üzere diğer uluslararası kuruluşlara da teşmil ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün bir kez daha tüm kalbimle ifade etmek isterim; küresel cinsiyetsizleştirme politikaları karşısında kazanılacak her mevzi, insanlığın geleceği adına tartışmasız büyük bir başarıdır. İlgili kurumlarımızla birlikte akademi, medya, kültür sanat ve sivil toplum camiamızın bu konuda daha aktif sorumluluk alacağına inanıyorum. Yerel yönetimlerin, millî varlığımızın taşıyıcı kolonlarına hamle yapan bu akımlara prim vermemesi gerektiğini tekrar hatırlatmak istiyorum.”
“TÜRKİYE, GENÇ VE NİTELİKLİ NÜFUS BAKIMINDAN KAN KAYBETMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir diğer önemli hususun, genç ve nitelikli nüfusun devamı olduğunu belirterek, her şeyden önce bunun demografik bir sınamadan öte, varoluşsal bir tehdit niteliğinde olduğuna işaret etti.
Bin yıldır bu topraklara mührünü vurmuş bilgisi, erdemi ve müktesebatıyla medeniyet coğrafyasını karış karış yeşertmiş güçlü nesillerin devamının, gelinen aşamada ülke için “hayat-memat meselesine” dönüştüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet büyük ve güçlü bir Türkiye iddiasını taşıyorsak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmek istiyorsak, yarınlarımızı güvence altına almayı arzu ediyorsak, hâsılı, yakın gelecekte hem hedeflerimize ulaşmayı hem de beka sorunu yaşamamayı temenni ediyorsak şimdiden harekete geçmek zorundayız. Bunu hamaset yapmak için değil, bazı acı gerçeklerle yüzleştiğimiz için söylüyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğurganlık oranı ve nüfus artış hızının alarm verdiğine dikkati çekerek, şu bilgileri verdi: “2001 yılında toplam doğurganlık hızımız 2,38 iken, bugün bu rakam 1,51’e düşmüştür. Nüfusun yenilenme düzeyinin 2,1 olduğu dikkate alındığında, durumun vahameti daha iyi anlaşılacaktır. Yıllık nüfus artış hızımız ise 2022 yılında binde 7 iken, 2023’te binde 1,1’e gerilemiştir. Çocuk ve genç nüfusumuz azalırken, yaşlı nüfusumuz tarihimizde ilk defa yüzde 10’un üzerine çıkmış, ortalama yaşımız da 34 sınırına dayanmıştır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Tüm bunlarla birlikte evlenme yaşı önemli ölçüde yükselmiş, boşanma oranları ise aynı nispette artmıştır. Evlenme hızı 2023’te binde 6,63 olarak gerçekleşti. 1000 nüfus başına düşen boşanma sayısını ifade eden ‘kaba boşanma hızı’ ise 2,01’e çıktı. Boşanmaların yüzde 33,4’ünün evliliğin ilk 5 yılı içinde, yüzde 21,7’sinin ise evliliğin 6 ila 10’uncu yılları arasında meydana geldiği göze çarpıyor. Ülkemizde ilk evlenme yaşının kadınlar için 26’ya, erkekler için ise 28’e yükseldiğini görüyoruz. İlk anne olma yaşı, geçmişte görülmemiş biçimde, 29’u aşmış vaziyette. Bütün bu verilerin, oranların ve istatistiklerin anlattığı şudur; Türkiye, genç ve nitelikli nüfus bakımından, üzülerek söylüyorum, kan kaybetmektedir. Gerekli önlemleri bir an önce almaz, ihtiyaç duyulan politikaları kısa sürede uygulamazsak sorun telafi edilemez boyuta varacaktır. Allah korusun böyle bir durumda yalnızca nüfus değil, nüfuz kaybı da yaşamamız kaçınılmazdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, karşılarına dikilen bu tehlikeyi yaklaşık 20 sene evvel sezdiklerini, 2007’de doğurganlık ve nüfus artış hızındaki gerilemeye dikkat çekme adına “en az üç çocuk” çağrısı yaptıklarını anımsattı.
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE İDEALİMİZİ GÜÇLÜ AİLE VE GÜÇLÜ NÜFUS YAPISIYLA GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRECEĞİZ”
Bu çağrıdan dolayı hem şahsen hem de hükûmet olarak ciddi baskı gördüklerini, itibar suikastlerine uğradıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Muhalefetin kışkırttığı birçok grup, yazar-çizer, sanatçı, sözüm ona aydın taifesi, bizi özel hayata müdahaleyle suçladı. Soruna her dikkat çektiğimizde ise bu saldırıların ve ithamların dozu daha da arttı. Şimdi geriye doğru baktığımızda ne kadar haklı olduğumuz, bize yönelik bühtanların da ne kadar mesnetsiz olduğu ortaya çıkıyor. Türkiye’nin güvenliğine, geleceğine, kalkınmasına ve huzuruna dair her konuda çuvallayanlar, burada da aynı yanlışı tekrarlamışlardır. Tabii bunun sadece bir öngörüsüzlük mü, yoksa arkasında çok daha sinsi emellerin mi olduğunun takdirini milletimizin yapacağına inanıyorum. Şahsi fikrim, nüfus planlaması kisvesi altında yürütülen çalışmaların kesinlikle art niyet taşıdığı şeklindedir. Zamanın, bu konuda da bizi teyit edeceği kanaatindeyim. Tabii biz, doğru bildiğimiz yolda sabırla yürümekten asla vazgeçmedik. Her fırsatta en az üç çocuk çağrımızı tekrarladık.”
Milletin istikbalini garanti edecek çalışmalara devam ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10’uncu Kalkınma Planı’na “Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması” başlıklı dönüşüm programını ekleyerek, doğurganlık hızının artırılmasını nüfus politikasının öncelikli hedefi hâline getirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12’nci Kalkınma Planı ile doğurganlık oranının nüfusun kendini yenileme seviyesinin üzerine çıkarılmasını kendilerine gaye edindiklerini vurgulayarak, “Politikalarımızı destekleyici düzenlemeleri, projeleri, reform ve hizmetleri tek tek hayata geçirdik. Hak ve özgürlükleri genişlettik, eksiklikleri giderdik, kadın hakları ve aile yapısının iyileştirilmesini merkeze alan devrim niteliğinde adımlar attık. İnşallah bundan sonra da büyük ve güçlü Türkiye idealimizi güçlü aile ve güçlü nüfus yapısıyla gerçeğe dönüştüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 yılını “Aile Yılı” ilan ettiklerini, bu kapsamda birçok yeni projeyi de hayata geçirdiklerini belirtti.
“AİLE KURMAYI TEŞVİK EDECEK MADDİ DESTEKLER, DANIŞMANLIK HİZMETLERİ VE GENÇ ÇİFTLER İÇİN KONUT DESTEKLERİ GİBİ UYGULAMALARI DEVREYE ALACAĞIZ”
14-28 Mayıs seçim sürecinde millete söz verdikleri “Aile ve Gençlik Fonu”nu geçen sene deprem bölgesinde başlattıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu fonla evliliğe ilk adımını atan gençlere 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz, 150 bin lira tutarında faizsiz kredi desteği sunulduğunu söyledi.
Bunu bir adım daha öteye taşıdıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni evlenecek gençlerimize Aile ve Gençlik Fonu dâhilinde verdiğimiz faizsiz kredi desteğini 81 ilimizin tamamında uygulamaya alıyoruz. Aile ve Gençlik Fonundan artık 81 vilayetimizdeki tüm gençlerimiz istifade edebilecek. Dünya evine girecek gençlerimiz bu imkândan faydalanmak üzere bugün itibarıyla başvurularını yapabilirler. Yuva kuracak tüm gençlerimiz için şimdiden hayırlı uğurlu olsun, diyorum” şeklinde konuştu.
Bu yıl doğum yardımlarını da önemli ölçüde artırdıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu kapsamda, yeni doğacak ilk çocuk için verdiğimiz tek seferlik doğum yardımını bundan sonra 5 bin liraya yükseltiyoruz. Ayrıca, ikinci çocuk için her ay bin 500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için de her ay 5 bin lira olacak şekilde çocuk yardımlarını devreye alıyoruz. Yeni doğacak ikinci ve sonraki çocuklar için hiçbir şart gözetmeksizin vereceğimiz çocuk yardımlarını her ay annelerimizin hesabına yatıracağız. Bu müjdemizin de ailelerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Aile kurmayı teşvik edecek maddi destekler, danışmanlık hizmetleri ve genç çiftler için konut destekleri gibi uygulamaları devreye alacağız. Esnek ve uzaktan çalışma modelleriyle kadınların, ev ve iş hayatlarını rahatlatacak yeni imkânları hayata geçireceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışan anne babalar için ücretsiz veya düşük maliyetli çocuk bakım hizmetlerini güçlendireceklerini belirterek, çocuk sahibi olmayı teşvik edecek veya kolaylaştıracak tıbbi imkânları ailelerin istifadesine sunmayı da önemsediklerinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun haricinde geniş bir alanda faaliyetleri, projeleri ve müjdeleri de yıl boyunca ailelerle paylaşacaklarını bildirdi.
“ÖYLE TALEPLER ÖNE SÜRÜLÜYOR Kİ GENÇLERİMİZ YUVA KURMAKTAN KORKUYOR”
Kanayan bir yaraya da dikkati çekmek istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Peygamber Efendimiz, aile kurarken bakınız bizlere neyi öğütlüyor. ‘En bereketli nikâh, külfeti en az olanıdır’ buyuruyor. Dolayısıyla nikâh merasimlerinin sade, gösteriş, aşırılık ve israftan uzak olması Efendimiz tarafından bizlere tavsiye ve telkin ediliyor. Ancak, son yıllarda bu alanda sorunlarımız katlanarak artıyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle sosyal medya platformlarının yaygınlaşmasıyla birlikte ataların tabiriyle “Eski köye yeni adetlerin” geldiğini gördüklerini söyledi.
“Öyle talepler, öyle listeler öne sürülüyor ki açık söylüyorum, gençlerimiz yuva kurmaktan korkuyor, çekiniyor, ürküyor, daha yolun başındayken umutları kırılıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, evlenenlerin ise ödemesi en az 4-5 yıl süren ağır faturalarla karşılaştığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, genç çiftlerin, aynı çatı altında beraberce yaşamayı öğrendikleri hassas dönemde, mevcut sıkıntılara ilaveten popüler kültürün veya geleneğin dayatması sebebiyle yüklendikleri maddi külfetlerle uğraştığı değerlendirmesinde bulunarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erken dönemde yaşanan boşanmaların ana nedenlerinden biri, ‘olmasa da olur’ diyebileceğimiz aşırı talepler dolayısıyla ortaya çıkan işte bu masraflardır. Gençlerimiz bundan fevkalade mustariptir, şikâyetçidir. Aileye, ahlaka, fıtrata, çocuklara yönelik saldırıların arttığı ve medeniyet değerlerimize uygun hayat sürmenin zorlaştığı günümüzde, yuva kurmak isteyen gençlerimize yardımcı olmak mecburiyetindeyiz. İster kız tarafı ister erkek tarafı olsun her kim bunu zorlaştırıyorsa, gençlerin dünya evine girmesine engelliyorsa, büyük bir vebal altındadır. Toplumun bilinçlendirilmesi noktasında Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve sivil toplum kuruluşlarımıza gerçekten önemli görevler düşmektedir. İnşallah ‘2025 Aile Yılını’ vesile kılarak, bu sorunların da üzerine kararlılıkla gideceğimize inanıyorum. Rabb’im, evlenecek tüm gençlerimizin yardımcısı olsun diyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 Aile Yılı’nın ülke, milleti ve tüm aileler için hayırlı uğurlu olmasını temenni etti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.