Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, Gençlerbirliği Spor Lisesi açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde spora yapılan çok önemli yatırımlar var. 38 stadyum tamamlandı. Yeni statlar envanterimize giriyor. Dünyanın en modern statlarına sahibiz. Spor salonları, yüzme havuzları olmak üzere pek çok yatırım var. Sevinçli sonuçları da hep birlikte almaya devam ediyoruz. Sporcularımızın uluslararası yarışlarda kazandığı madalyalarda artış söz konusu.” dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, Türkiye’nin dünyadaki en modern spor tesislerine sahip olduğunu belirterek, “Sevinçli sonuçları da hep birlikte almaya devam ediyoruz. Sporcularımızın uluslararası yarışlarda kazandığı madalyalarda artış söz konusu.” diye konuştu.
Gençlerbirliği Spor Lisesi açılış töreni İlhan Cavcav Tesisleri’nde yapıldı. Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlerbirliği Kulübü arasındaki işbirliği protokolü de imzalandı.
Törene Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak ile Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de katıldı.
Bakan Dr. Osman Aşkın Bak, yaptığı konuşmada, Gençlerbirliği’nin Türk futbolu ve sporuna önemli hizmetler verdiğini belirterek, “Gençlerbirliği 100 yıllık çınar, çok önemli kulüp. Böylesine güzel fikri Milli Eğitim Bakanlığımız ile oluşturması çok önemli.” dedi.
Bakan Tekin’in müsteşarlığı döneminde de spor liselerine önem verdiğini dile getiren Bakan Bak, şöyle devam etti:
“Bunların sonuçlarını hep birlikte görüyoruz. Yakınımızda voleybol lisesi var. Bu proje başarılı bir süreç geçirdi. Oradan yetişen pek çok sporcu başarılı sonuçlar elde etti. Bu dönemde bu süreci kendisiyle tekrar ele aldık, bu konular üzerinde çalışıyoruz. Buralardan çok önemli sporcuların yetişeceğine inanıyoruz.”
“Doğru bir konsept. Milli Eğitim Bakanlığı ile bu konuda ortak çalışıyoruz”
Bakan Bak, Gençlerbirliği’nin özellikle İlhan Cavcav döneminde yurt dışından getirdiği ve altyapıdan yetiştirdiği çok sayıda futbolcuyu önemli kulüplere transfer ettiğini belirterek, “En son Arda Güler’in Gençlerbirliği altyapısından Fenerbahçe’ye, oradan Real Madrid’e gitmesi çok önemli bir süreç. Yeni Arda Gülerlerin buradan yetişeceğine inanıyoruz. Doğru bir konsept. Milli Eğitim Bakanlığı ile bu konuda ortak çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Gençlerbirliği’nin Türk futboluna hizmet etmeye devam edeceğini anlatan Bakan Dr. Osman Aşkın Bak, “Hoca ile (Sinan Kaloğlu) sohbet ettik. Yeniden Süper Lig’e döneceğini bu seneki kadrosundan hissediyoruz. Böylesine önemli bir kulübün altyapıya yaptığı yatırımları biliyoruz. Bunu daha da güçlendirecek, spor lisesi yaklaşımı çok önemli. Tematik liselerin olması, daha doğru sonuçlar çıkarıyor. Bir kulüple bunun yapılması çok daha önemli. Gençlerbirliği’nin Türk sporunun altyapısına yeni sporcuları, yıldızları kazandıracağına inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
A Milli Futbol Takımı’nın grup lideri olarak 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılmaya hak kazandığına işaret eden Bakan Bak, şunları kaydetti:
“Türkiye, İtalya ile 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı da organize edecek. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde spora yapılan çok önemli yatırımlar var. Yapılan büyük tesisler söz konusu. 38 stadyum tamamlandı. Stadyumların bir kısmının yapımı devam ediyor. Yeni statlar envanterimize giriyor. Türkiye dünyanın, Avrupa’nın en modern statlarına sahip. Spor salonları, yüzme havuzları olmak üzere pek çok yatırım var. Spor tesisi açısından ülkemiz çok önemli bir süreci yaşamakta. Sevinçli sonuçları da hep birlikte almaya devam ediyoruz. Sporcularımızın uluslararası yarışlarda kazandığı madalyalarda artış söz konusu.”
Bakan Tekin; “Gençlik ve Spor Bakanlığı ile işbirliği halinde başka federasyonlarla da işbirliği yapacağız”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise, törendeki konuşmasında Gençlerbirliği Kulübü’nün 100. yaşını kutladığına işaret etti.
Bakanlıkların yaptığı bu tür etkinliklerin başarılı olmasında siyasi iradenin desteğinin önemini vurgulayan Bakan Tekin, sportif başarı, sportif tesisleşme ve sporcu yetiştirilmesi konusunda çok hassas davranan ve bu konuda kendilerini sürekli yönlendiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkürlerini sundu.
Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı olarak 2 yıl, Milli Eğitim Bakanlığında da müsteşar olarak 5,5 yıl görev yaptığını hatırlatan Bakan Tekin, o yıllarda kamuoyunda çok magazinleştirilen “proje okulu” kavramını Türk eğitim literatürüne kazandırdıklarını anlattı.
Proje okullarında eğitim müfredatının, eğitici kadrosunun ve öğrenci seçiminin sahadaki kişilerle birlikte yürütüldüğünü dile getiren Bakan Tekin, bu anlamda ilk modelin Gençlerbirliği ile yapılmadığını, 2014’te Fatih Terim’in, milli takımlar teknik direktörü olduğu dönemde Riva’daki futbol lisesinde de uygulandığını kaydetti.
Tekin, bu okulun futbolla ilgili müfredatını Futbol Federasyonu ile ortak yaptıklarını, eğitimci kadronun oluşturulmasında federasyonun yetkilendirdiği kişilerden faydalandıklarını ve öğrenci seçiminde de genel düzeneğin dışına çıktıklarını belirtti.
“Voleyboldaki başarıda, voleybol lisesinin büyük katkısı var”
Gençlik ve Spor Bakanlığının desteğiyle aynı modeli başka branşlarda başlattıklarını, voleybol lisesinin bunun en başarılı örneği olduğunu dile getiren Bakan Tekin, “Türkiye’de kadın voleybolu ve voleybolla ilgili bir başarıdan söz edebiliyorsak Türkiye Voleybol Federasyonu ile ortak yürüttüğümüz voleybol lisesinin bunda büyük katkısı olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Bu okulları yaygınlaştıracaklarını bildiren Bakan Tekin, “Gençlik ve Spor Bakanlığı ile işbirliği halinde başka federasyonlarla da işbirliği yapacağız. Sadece federasyonlar ya da spor değil, benzeri projelerimizi güzel sanatlar alanında da yürüteceğiz. Sektörde söz sahibi olan sivil toplum kuruluşları, gerçek ve tüzel kişilerle ortak protokollerle güzel sanatlar liselerini de tematik hale getireceğiz.” diye konuştu.
Bakan Tekin, futbol lisesinin kendi içinde çok dinamik, futbolu, sektörü sürekli takip edecek bir proje olduğuna işaret etti.
Okulun, sektörün içinden bir yapıyla kurgulandığını ifade eden Bakan Tekin, şunları kaydetti:
“Türkiye’de sporla ilgili olarak kamuoyundaki en büyük eleştirilerden bir tanesi sportif eğitim ya da akademik eğitim, çocukları ikisinden birini tercih etmek ikilemiyle karşı karşıya bırakmak. Bu aslında çocuklarımızı bu ikilemden de kurtaracak çok yararlı bir proje. İnşallah bundan sonra hem sportif anlamda yetenekleri zamanında keşfedilmiş, bu doğrultuda eğitim verilmiş, hem de bu eğitim verilirken akademik eğitimi aksatılmamış, dolayısıyla futbol ya da sporun herhangi bir alanından Türkiye kamuoyuna mal olduktan sonra konuşmalarıyla, davranışlarıyla gençlere rol model olacak iyi eğitimli bireyler yetiştirmek ana hedefimiz.”
Niyazi Akdaş: “İlk futbol temalı okul”
Gençlerbirliği Başkanı Niyazi Akdaş ise konuşmasında 100 yıllık kırmızı-siyahlı kulübün kuruluş hikayesini anlattı.
“Gençlerbirliği Kulübü bir futbolcu fabrikasıdır.” diyen Akdaş, şunları söyledi:
“Gençlerbirliği yetiştirdiği yüzlerce futbolcuyla Türk futboluna, milli takımımıza sayısız futbolcu kazandırdı. Türkiye’de futbol altyapısı denilince akla gelen ilk kulüp Gençlerbirliği’dir. Her zaman ilkleri yapan Gençlerbirliği Kulübü olarak Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye’de ilk futbol temalı okulu açıyoruz. Tesislerimizin içinde bir eğitim kurumunun açılması bizleri aşırı heyecanlandırıyor. Okulumuz, 25 öğrencisiyle 2023-2024 eğitim öğretim yılına başladı. Öğrencilerimiz kariyerlerinde eğitim ve spor hayatlarını beraber devam ettirecekler. Üniversitelerin spor bölümü kayıtlarında da avantaj elde edeceklerdir.”
Konuşmaların ardından Gençlerbirliği Spor Lisesi’nin açılış kurdelesini bakanlar Bak ve Tekin ile Akdaş birlikte kesti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’yi küresel bir çekim merkezi haline getirmeyi sürdürülebilir kalkınmanın temeli olarak addettiklerini söyleyerek, “Dünyanın her yerinden parlak zihinlerin, yenilikçi fikirlerini bu topraklarda geliştirerek önemli ve kritik girişimlere dönüştürmesine imkân sağlayacak Türkiye Tech Visa Programı’nı ilan ettik. Programın ilk 5 ayında Dünyanın dört bir yanından 214 teknoloji girişimi Türkiye’ye taşınmak için başvuru yaptı.” dedi.
TÜBİTAK’ta Türkiye için kritik pek çok projeyi hayata geçirdiklerini belirten Bakan Kacır “Ülkemizin kritik projelerinde görev almak üzere TÜBİTAK çatısı altında 737 yeni çalışma arkadaşımıza yönelik ilana çıkmış durumdayız. TEKNOFEST kuşağını, Türk Gençliğini TÜBİTAK’ta bizlerle birlikte alın teri, akıl teri dökmeye bu vesileyle davet ediyorum.” diye konuştu.
Bakan Kacır, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından düzenlenen ve bu yıl “Yeteneğe Dayalı Kalkınma” temasıyla gerçekleşen 3. İstanbul İnsan Kaynakları Forumu’na katıldı. Kacır, burada yaptığı konuşmada tarih boyunca ekonomik ve toplumsal kalkınmanın temelleri, her dönemin hâkim dinamiklerine göre şekillendiğini söyledi. Tarım çağında, bir milletin zenginliğini belirleyen en önemli unsurun; sahip olduğu verimli topraklar ve su kaynaklarına erişim olduğunu belirten Kacır, Sanayi Devrimi ile birlikte bu paradigmanın kökten değiştiğini söyledi. Bilgi çağıyla birlikte fiziksel varlıklardan ziyade bilgi, teknoloji ve inovasyonun ekonomik gücün merkezine yerleştiğini kaydeden Kacır konuşmasında şunları söyledi:
YENİ ÇAĞIN GERÇEĞİ: Bir zamanlar tarımsal üretime, sanayi gücüne ve yeraltı zenginliklerine dayalı olan büyüme modelleri, yerini bilgi ekonomisine, inovasyona ve yetenek gelişimine bıraktı. Yeni çağın gerçeği şudur: Yetenek, en kıymetli sermaye; inovasyon ise sürdürülebilir büyümenin lokomotifidir.
İTİCİ GÜÇ: Türkiye olarak nüfusumuzun ortanca yaşı bugün 34 düzeyinde. Yani pek çok gelişmiş ülkeye kıyasla 10-15 yaş daha genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz. Biz, bu demografik avantajı yalnızca bir istatistik olarak değil, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma hedefimizin en güçlü itici gücü olarak addediyoruz.
ADIMLARIN ODAĞI: Milli Teknoloji Hamlemiz doğrultusunda, daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye için attığımız adımların odağına her daim insan kaynağımızı koyuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, son 22 yılda üniversitelerden teknoparklara, Ar-Ge merkezlerinden girişimcilik destek programlarına kadar geniş bir yelpazede insan kaynağımızın niteliğini artırmaya yönelik pek çok adım attık.
BÜYÜK ATILIMLAR: Nitelikli insan kaynağımızı destekleyerek; kendi eğitim uçaklarını, helikopterlerini, deniz platformlarını, kara araçlarını, uydularını geliştirebilen, üretebilen, büyük atılımlara imzasını atan bir ülke konumuna yükseldik. Girişimcilerimizin, mühendislerimizin ve genç zihinlerin hak ettiği değeri bulması ile bugün insansız hava aracı üretiminde dünya birincisiyiz. Yerli ve millî otomobilimiz Togg; elektrikli, bağlantılı ve akıllı araç olarak yollarda.
TEKNOLOJİK DÖNÜŞÜMÜN ÖNCÜSÜ: Artık imkânsız zannedileni Türkiye’nin girişimcileri başarıyor, Türkiye’nin mühendisleri hayalleri gerçeğe dönüştürüyor. Elde ettiğimiz bu tarihi kazanımları devam ettirmek ve gençlerimizin potansiyelini ortaya çıkarmak için hep birlikte gayretlerimizi sürdürüyoruz. Biliyoruz ki; günümüz dünyasında teknolojik dönüşümün öncüsü ve lideri esasen gençlerdir.
TEKNOFEST KUŞAĞI: Her TEKNOFEST’te Gençlerimizin Nuri Demirağların, Vecihi Hürkuşların, Şakir Zümrelerin, Nuri Killigillerin akamete uğramış serüvenlerini tamamlama kararlılığına tekrar tekrar şahit oluyoruz. Ne mutlu ki Millî Teknoloji Hamlesi’ni omuzlayan, bu ülkeyi daha ileriye taşıma derdinde olan azimli, birikimli, çalışkan TEKNOFEST kuşağı var.
DENEYAP ATÖLYELERİ: 81 şehrimizde kurduğumuz Deneyap Teknoloji Atölyelerimizde 35 binden fazla gençlerimizi bilim ve teknoloji dünyasıyla 11 yaşından itibaren buluşturuyoruz. “Sektör Kampüste” programımız ile üniversite öğrencilerine, sektör profesyonelleri tarafından güncel ve sahadan içeriklerle hazırlanarak zenginleştirilmiş dersler alma imkanı sağlıyoruz. Milli Teknoloji Uzmanlık Programlarımızla da teknoloji geliştirme ve katma değerli üretim altyapımızın ihtiyaç duyduğu alanlarda gençlerimizi geleceğin yetkinlikleriyle buluşturuyoruz.
MİLLİ TEKNOLOJİ STAJ PROGRAMI: Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi ile yakın iş birliği içinde yürüttüğümüz Milli Teknoloji Staj Programımızla da gençlerimize sanayi ve teknoloji ekosistemimizin öncü firmalarında staj yapma imkanı tanıyoruz. Ar-Ge teşviklerimizden teknopark uygulamalarımıza, TÜBİTAK desteklerinden KOSGEB programlarına ve girişim sermayesi fonlarına pek çok uygulama ve düzenleme ile gençlerimizin girişimci ruhunu besleyerek, girişimciliği kariyer yolculuğunda bir alternatif haline getiriyoruz.
GELECEĞİN DÜNYASI: Gençlerimizin doğru yetkinliklerle buluşması kadar önem verdiğimiz bir diğer başlık ise kuşkusuz mevcut iş gücümüzü geleceğin dünyasına güçlü şekilde hazırlamak. Özellikle başta yapay zekâ olmak üzere yıkıcı teknolojilerin çok boyutlu etkileri; yetkinlik dönüşümünün bizler için tercihten öte zorunluluk olduğunu gösteriyor.
YENİ İSTİHDAM ALANLARI: Araştırmalar ülkemizde halihazırda 7 milyon kişinin yürüttüğü işlerin 2030 yılına kadar yeni nesil teknolojilerin etkisiyle ya tamamen ortadan kalkabileceği ya da farklı niteliklere sahip rollere dönüşeceğini gösteriyor. Ancak gelişen teknolojilere doğru bir bakış açısıyla yaklaşırsak, bünyesinde 9 milyon kişiyi barındıracak yeni iş modelleri oluşturma imkanına sahibiz. Özellikle teknolojiyle ilgili alanlarda ortaya çıkacak fırsatları da doğru değerlendirdiğimiz takdirde mevcuttan en az 2 milyon ilave istihdam oluşturmamız mümkün.
BÜTÜNCÜL KALKINMA: Sanayimizin dijital dönüşümüne rehberlik eden model fabrikalarımızın sayısını 10’a ulaştırdık. Kocaeli, Denizli, Malatya, Tekirdağ, Sakarya ve Trabzon’da açılışını gerçekleştireceğimiz yeni merkezlerle bu sayıyı 16’e çıkaracağız. Ülke sathına yayılan, bütüncül bir kalkınmayı tüm sektörlerde topyekûn şekilde hayata geçirmeyi sürdüreceğiz.
TECH VİSA PROGRAMI: Tarihimizden aldığımız ilhamla, Türkiye’yi küresel bir çekim merkezi haline getirmeyi sürdürülebilir kalkınmanın temeli addediyoruz. Dünyanın her yerinden parlak zihinlerin, yenilikçi fikirlerini bu topraklarda geliştirerek önemli ve kritik girişimlere dönüştürmesine imkân sağlayacak Türkiye Tech Visa Programı’nı ilan ettik. Programın ilk 5 ayında Dünyanın dört bir yanından 214 teknoloji girişimi Türkiye’ye taşınmak için başvuru yaptı.
LİDER ARAŞTIRMACILAR PROGRAMI: Uluslararası Lider Araştırmacılar Programımız ile; alanlarında dünyanın en iyi merkezlerinde deneyim kazanmış yetkin araştırmacıların ülkemize gelmelerini teşvik ediyor, bilimsel ve teknolojik çalışmaların bu topraklardan yükselmesini sağlıyoruz. Bugüne kadar program kapsamında, 57’si diğer ülke olmak üzere toplam 253 araştırmacıya, çalışmalarını ülkemizde sürdürmeleri için destek sağladık. Bizler, potansiyelini harekete geçirmeyi bekleyen tüm girişimcilerimize fırsat ve imkan kapılarını sonuna kadar açmaya devam edeceğiz.
GENÇLERE TÜBİTAK DAVETİ: TÜBİTAK’ta Türkiye için kritik pek çok projeyi hayata geçiriyoruz. Bugün itibariyle uzay teknolojilerinden savunma sanayine, yapay zekadan raylı sistem teknolojilerine, ülkemizin kritik projelerinde görev almak üzere TÜBİTAK çatısı altında 737 yeni çalışma arkadaşımıza yönelik ilana çıkmış durumdayız. TEKNOFEST kuşağını, Türk Gençliğini TÜBİTAK’ta bizlerle birlikte alın teri, akıl teri dökmeye bu vesileyle davet ediyorum.
Ankara Kent Konseyi Konferans Salonu’ndaki resepsiyona, Büyükelçiler, Elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
Ankara Kent Konseyi Yönetim Kurulu üyeleri de resepsiyonda yer aldı.
Resepsiyonda İki kardeş şehir olan Ankara ve Karakas’ı tanıtan kısa film gösterildi.
Film gösteriminden sonra Venezuela Müsteşarı Antonio Morillo PERDOMO bir konuşma yaptı.
Antonio Morillo PERDOMO konuşmasında şunları söyledi: “Öncelikle, Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti halkı ve hükümeti adına en içten selamlarımızı sunarız.
Burada, kültürlerimizin zenginliğini kutlamak ve halklarımızı onlarca yıldır birleştiren kardeşlik bağlarını daha da güçlendirmek için bir araya geldik.
Bu etkinlik, Venezuela ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin kurulmasının 75’inci yıl dönümünü anmak amacıyla düzenlenen etkinlikler serisinin bir parçasıdır. Bu önemli tarih, her iki ülkenin iş birliğine, karşılıklı saygıya ve samimi dostluk temelinde ortak bir gelecek inşa etme kararlılığına işaret etmektedir.
Ülkelerimiz arasındaki ilişkiler, yıllar içinde siyasi diyalog, artan ekonomik iş birliği ve halklarımızı birbirine daha da yakınlaştıran derin bir kültürel etkileşimle gelişmiştir.
Bu 75 yıl boyunca Venezuela ve Türkiye, coğrafi mesafelerin ortak değerler ve dayanışma ruhu söz konusu olduğunda bir engel olmadığını göstermiştir. En zorlu zamanlarda, ülkelerimiz birbirlerine destek olmayı bilmiş, diplomatik ilişkilerin ötesine geçen ve gerçek kardeşlik temelinde şekillenen bir bağı yansıtmıştır.
Bu bağ, devlet başkanlarımız Nicolás Maduro ve Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğiyle daha da güçlenmiştir. Kendileri, güven, saygı ve karşılıklı fayda temelinde kapsamlı bir iş birliği gündemini teşvik etmişlerdir. Venezuela ve Türkiye arasındaki ilişki, farklı tarihlere ve geleneklere sahip iki ülkenin ortak noktalar bularak birlikte gelişen bir geleceğe doğru ilerleyebileceğinin açık bir örneğidir.
Bugün, halklarımızı birbirine yakınlaştıran bir aracı olarak kültürel değişimin önemini vurguluyoruz. Müzik, gastronomi ve tarih aracılığıyla sadece her ülkenin kendine özgü yönlerini değil, aynı zamanda bizi birleştiren unsurları da keşfedebiliriz.
Kültür, engelleri yıkma ve insanlar arasında derin bir anlayış oluşturma gücüne sahiptir. Bir Venezuelalı geleneksel Türk müziğini dinlediğinde veya bir Türkiye vatandaşı geleneksel bir Venezuela yemeğini tattığında, karşılıklı merak ve birbirini daha yakından tanıma arzusu doğar. Bu nedenle, bugün gerçekleştirdiğimiz etkinlikler büyük bir değere sahiptir.
Geleneklerimizi paylaşmamıza, birbirimizden öğrenmemize ve ülkelerimiz arasındaki kardeşlik bağlarını pekiştirmemize olanak tanımaktadır.
Venezuela ve Türkiye arasındaki yakınlığın en somut örneklerinden biri de başkentlerimiz Ankara ve Karakas’ın kardeş şehir ilan edilmesidir. Bu ilişki, halklarımız arasındaki iş birliği ruhunu ve bağlarımızı daha da güçlendirme arzusunu simgelemektedir.
Son olarak, bu etkinliğin düzenlenmesine verdiği destek ve halklarımız arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine yönelik kıymetli katkılarından dolayı Ankara Kent Konseyi’ne en içten teşekkürlerimi sunmak isterim. Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti Büyükelçiliği olarak, ülkelerimiz arasındaki ilişkileri kültür aracılığıyla daha da yakınlaştırma konusundaki kararlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz. Bu etkinliğin, Venezuela ve Türkiye arasındaki kalıcı dostluğun bir kanıtı olmasını temenni ediyoruz. Bugün burada bizlerle olduğunuz için hepinize teşekkür ederiz.
Öte yandan, TÜRKİYE ve VENEZUELA arasındaki 75’inci yıldönümü resepsiyonunda davetlilere Latin Müziği eşliğinde Venezuela ve Türk mutfağından yiyecekler de ikram edildi.
Bu arada, Türkiye-Venezuela ilişkilerinin 75’inci yıldönümü anısına bir DOSTLUK AĞACI dikildi.
Resepsiyon, Ankara Kent Konseyi Diplomasi Meclisi ve Venezuela Büyükelçiliği’nce düzenlendi.
Bulgaristan Haber Ajansı, Balkan Göçmenleri İktisadi Araştırma ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı ile kısa adı BİSAV olan Balkan Sanat Akademisi’nin birlikte düzenledikleri Goblen sergisi açıldı.
Ankara Bulgaristan Haber Ajansı’ndaki sergi açılışına, Bulgaristan Haber Ajansı Müdüresi Nora Ckolakova, BİSAV Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Özkale ile seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
Küratörlüğünü Bilge Özcan’ın yaptığı sergide, Goblen sanatçısı Şengüzel Aydın’ın 23 eseri yer aldı.
Sergi açılışından önce açılışkonuşmaları yapıldı.
BİSAV Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel ÖZKALE, konuşmasında şunları söyledi: “Sanatın gücü ayrı bir önem arz ediyor. Karşılıklı kültür bağlarında en güçlü, en güzel bağı oluşturacak köprülerden biri oluyor.
Öncelikle sergimize geldiğiniz için siz değerli misafirlerimize hoşgeldiniz diyorum. Burası, Bulgaristan Telegraf Ajansı; Anadolu Ajansı’nın muadili bir yapı. Nora hanım geldiği günden beri birlikte çalışıyoruz. Kendiisiyle çok güzel etkinlikler yapıldı, karşılıklı güzel köprüler, güzel diyaloglar ve güzel ilişkiler kuruldu. Bu arada, biz de kendimizi, geldiğimiz topraklara Bulgaristan‘a geldiğimiz memlekete Balkanlar‘a ait olduğumuzu biraz daha hissetmeye çalışıyoruz. Böyle mekanlarda, ortamlarda bizlere evsahipliği yaptığı için kendisine teşekkür ederiz.
Bizleri, sizleri burada bu sergiyle bir araya toplarken bunu şöyle anlatmak isterim. Bu bir ekip çalışması oldu. Gerek Bulgaristan’da gerekse buradan arkadaşlarımız, kendilerine ait evlerindeki Goblenleri toplayıp getirdiler. Eserlerin her biri aslında milyon değerinde eserler; biraz sonra arkadaşlarımız kısaca bilgi verecekler. Goblen nedir?, nasıl yapılır?, nasılsı?, sanatsal değeri, önemi ve yapılanması. Bu sergide, özellikle Münevver Hanım burada, onun katkısı çok büyük, çok teşekkür ederiz kendilerine. Bulgaristan elçiliğiinden Margarıta hanım burada. Margarıta merhaba ondan da kendisinden de destek aldık. Azize hanım, şu anda burada yok. Tabii ki Şengüzel hanım, Şengüzel hanım, kendisi sağ olsun bize çok yardımcı oldu, destek oldu. Kısaca bir ekip çalışmasıyla bir doğaçlama ile uluslararası aidiyeti olan bir yapıyla bir sergi hazırladık. Sizin beğeninize sunmak istedik.
İnşallah beğenirsiniz ve bundan sonraki zaman dilimlerinde de diğer etkinliklerimizde bir araya geliriz.
Teşekkür ederiz.
GOBLEN Sanatçısı Şengüzel AYDIN da şöyle konuştu: “Biraz daha açalım gösterelim. Bu sanat, çok bilinen bir sanat değil, bu sanat iğneyle resim yapma sanatı diyorum. İğneyle kuyu kazma, sabır ve çalışkanlık gerektiren bir sanat.
İnsan bir defa GOBLEN yapmaya başladığında tabi bırakamıyor.
Tarihçesine gitmeme gerek yok, sadece ismin nereden geldiğini söylemek istiyorum. Çok eskiden Tezgahlarda dokunan, bir teknikle dokunan bir sanatmış. Fransa’da 17’inci yüzyılda, dönemin Fransa maliye Bakanı, Bob Len ailesine bu küçük atölyeleri birleştirin deyip bir fikir öne sürüyor. Bütün atölyelerin birleşmesiyle ailenin adını taşıyan goblenler ortaya çıkmaya başlıyor. O dönem goblenler tabii dokunarak yapılıyormuş ve daha çok varlıklı ailelerin şatolarında veya kiliselerin yaptıkları siparişler üzerine dokunuyormuş. Daha sonra üretim devam ederken ünlü Fransız ressamlar da Goblenlerle ilgili şemaları hazırlamaya başlamışlar. Benim yaptığım Goblenler şema üzerinden gidiyor, bir şema var orada değişik şekiller var ve o şekilleri bire dört veya birebir etamin üzerine aktarılan bir sanat. Tabii zaman alıyor. Çok zevkli, nereden zevkli olduğunu biliyorum. Babam 60 yaşından sonra Goblen yapmaya başladı ve burada bu Goblenlerin yarısı benim. Koleksiyonum ve bu koleksiyonun bir çoğu da babam tarafından yapıldı. Goblen yapmayı çok seviyordu ve yapıyordu. Onun için çok zevkliydi, boş zamanlarını Goblen yaparak geçiriyordu.
Şu anda çocuklara biz bunu kodlama olarak söylüyoruz. okullarda kotalar yapıyoruz farklı şekilde. Tabii mesleğim gereği, ben emekli bir sınıf öğretmeniyim. Oraya da dokunuyorum. Yani bir çeşit kodlama, şemada gördüğünüzü bire dört olarak veya birebir olarak etamin üzerine aktarıp daha sonra çerçeveli güzelliği aktarıyoruz. Ben şimdi oradaki problemler; üç boyutları ben hiç yapmadım.
Konuşmalardan sonra GOBLEN sergisinin açılışı gerçekleştirildi.
Küratörlüğünü Bilge Özcan’ın yaptığı sergide Goblen sanatçısı Şengüzel Aydın’ın 23 eseri yer aldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.