Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’da deprem bölgesindeki incelemelerinin ardından yaptığı açıklamada, “Yapılamaz denilen nice eserleri, hizmetleri nasıl ülkemize kazandırdıysak; inşallah depremin yaralarını da bir yıl içinde büyük ölçüde saracağımızın sözünü sizlerin huzurunda milletime veriyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Adıyaman’da Altınşehir Konteyner Kenti’nde incelemelerde bulunarak depremzedeleri konteynerlerinde ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Afet Koordinasyon Merkezi’ne geçti ve yetkililerden kentteki son durum ve çalışmalara ilişkin bilgi aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, bugün depremin 22. gününde olunduğunu, ülkenin 6 Şubat sabahı yaşadığı felaketten bu yana 10 bin artçı deprem yaşandığını söyledi. Adıyaman’a ve tüm bölgeye geçmiş olsun dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremde hayatını kaybedenler için Fatiha Suresi okudu.
Depremden birkaç gün sonra 10 Şubat Cuma günü Adıyaman’a gelerek, çadır kentteki depremzede vatandaşlarla felaketin acısını paylaşmaya çalıştıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, o günden bugüne Adıyaman’ın çok değiştiğini ifade etti.
Dünyada eşi benzeri görülmedik şekilde üst üste yaşanan güçlü depremlerin ve artçıların yol açtığı yıkımların en çok etkilediği şehirlerden birisinin de Adıyaman olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sarsıntıların yıkıcı etkisi, olumsuz hava şartları, hasar gören altyapının getirdiği zorluklar gibi sebeplerle maalesef ilk birkaç gün Adıyaman’da arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Bunun için sizden helallik istiyorum. Her şeyin farkındayız ve gereğini yaptığımızdan, yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. İlk günlerdeki sıkıntıların aşılmasıyla Adıyamanlı kardeşlerimizi yıkıntıların altında kurtarma ve yardım faaliyetlerini hızlandırdık” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanların şehirde görevlendirdiği kamu personeli ve gönüllüler ile arama kurtarma ve yardım çalışmalarını düzene soktuklarını belirtti.
Deprem bölgesinin tamamında 44 bin 374 vatandaşın vefat ettiğini, 115 bini aşkın vatandaşın yaralı olarak yıkıntıların altından kurtarıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Adıyaman’da, çoğunluğu şehir merkezinde olmak üzere, milletvekilimiz Yakup Taş’ın da aralarında bulunduğu 6 bin 13 vatandaşımız hayatını kaybetti, 17 bin 499 vatandaşımız yaralandı. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın her birine tekrar Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı, tedavisi süren yaralılarımıza Rabbimden acil şifalar diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremin ardından 62 bin 500 Adıyamanlı vatandaşımız yarısı İstanbul’a olmak üzere hava ve kara yoluyla diğer şehirlerimize tahliye edildi. Kendi imkânlarıyla başka yerlere gidenlere de her türlü kolaylığı gösterdik. Şehrimizde arama kurtarma ve yardım çalışmalarında, jandarması, polisi, askeri, sağlıkçısı, gönüllüsü, DSİ ve orman ekipleriyle 23 binin üzerinde personelimiz görev yaptı. Yürütülen çalışmalar için şehrimizde bin 500’ün üzerinde iş makinesi görevlendirildi. Depremin ilk anından bugüne kadar kamu personeli, sivil toplum kuruluşu mensubu, gönüllüsü ve yabancı arama kurtarma ekipleriyle insanımızın yanında yer alarak canla başla çalışan herkese şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gönderdikleri ayni ve nakdi yardımın ötesinde gönüllerini açan, dualarıyla destek olan kara gün dostları ile devlet başkanlarından fertlerine kadar herkese teşekkür etti.
Yaşadıkları zor günlerde samimiyetle yanlarında olan hiç kimseyi unutmayacaklarını, onları kalplerinin ve hafızalarının en mutena yerinde muhafaza edeceklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Deprem bölgesinin tamamında 185 bin 345 binadaki 553 bin 415 bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu görüldü. Adıyaman’da ise 24 bin 497 binadaki 64 bin 349 bağımsız bölümüm yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu tespit edildi. Arama kurtarma çalışmalarının bitmesiyle enkaz kaldırma işleri hızlandı. Aynı şekilde zarar tespit işlemleri de tamamlanmak üzeredir. İlk günlerden itibaren kurulmaya başlanan çadır kentlerdeki yaklaşık 4 bin 600 çadırda, 14 bine yakın vatandaşımız hayatını sürdürüyor. Ayrıca 44 binden fazla vatandaşımıza da kendi evlerine yakın yerlerde kalabilmeleri için çadır dağıttık. Yurtlarımızda ve Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullarımızda yaklaşık 4 bin kişi barınıyor. Konteyner ve prefabrik yapılardan oluşan geçici barınma merkezlerinin kurulumuna da başladık. Adıyaman’da 16 bine yakın konteyner kurmayı planlıyoruz. İlk konteyner yerleşimlerinin faaliyete geçmeye başladığını görüyoruz. İnşallah kısa sürede isteyen vatandaşlarımızı nispeten daha iyi şartlara sahip konteyner ve prefabrik alanlara kavuşturacağız. Konteyner veya kira yardımı talep eden 70 bin Adıyamanlı kardeşimizden hiçbirinin mağduriyetine izin vermeyeceğiz.”
Kira yardımlarının alt tutarını 2 bin liradan 3 bin liraya çıkardıklarını, ayrıca hiçbir ayrım yapmaksızın herkese 15 bin lira taşınma yardımında bulunduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremde vefat eden vatandaşların yakınlarına acil ihtiyaçları için 100 bin lira verdiklerini hatırlattı.
Felaketten etkilenen vatandaşlara 10’ar bin lira ödeme yaptıklarını, ülke genelinde ödeme yapılan kişi sayısının 1 milyona yaklaştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Adıyaman’ın çeşitli bölgelerinde açılan sosyal marketler, depremzedelerimizin ihtiyaçlarını karşılamaları için hizmet sunuyor. Yakacak odun ve kömür yardımları sürüyor. Ahırları yıkılan, hayvanları telef olan çiftçilerimizi de unutmuyoruz. Yem desteğinden telef olan hayvanların yerine yenilerinin teminine kadar her konuda çiftçilerimizin yanındayız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman genelinde altyapı ile ilgili sıkıntıların önemli ölçüde çözüldüğünü belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elektriği olmayan yer hemen hemen kalmadı. Onarılan hatlar ve kurulan depolarla su sorunu da hâl yoluna sokuldu. Güvenli olduğu belirlenen yerlere etap etap doğal gaz veriliyor. Sağlam yerlerin ve iş yerlerinin en kısa sürede kullanılabilir hâle getirilmesi için gayret gösteriyoruz. Allah’ın izniyle Adıyaman için ‘hemen şimdi’ diyerek şehrimizi beraberce yeniden inşa edeceğiz. Bu çerçevede merkezin Karadağ, Örenli, İndere, Eskiköy bölgelerinde, Gölbaşı Beşpınar’da, Kâhta Çobanlı ve Erikli’de, Tut, Fethiye’de yaklaşık 50 bin konut yapacağız. Mikro bölgeleme ve jeolojik etüt çalışması biten yerlerde hemen kazmayı vuruyor, inşaata başlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesi genelinde zemin etütleri tamamlanarak inşa aşamasına gelinen konut sayısının 309 bini bulduğunu, ay bitmeden inşası fiilen başlanan konut sayısının 14 bin 500’e ulaştığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mart ve nisan aylarında söz verilen konutlardan 234 bininin daha inşası aşamasına geçilmiş olunacağını belirterek, “Örneğin Adıyaman’da sadece mart ayı içinde yapımına başlayacağımız konut sayısı 30 bini bulacak. Tabii köylerdeki vatandaşlarımızı da ihmal etmiyoruz. Deprem bölgesi genelinde 75 bin 681, Adıyaman’da ise konutuyla, ahırıyla, bahçesiyle 11 bin 400 köy evi yapacağız. Böylece kenti ve kırıyla bölgenin toplamında inşa edeceğimiz konut sayısı şimdiden 309 bine ulaşacak. Tabii bunlara altyapısıyla, okuluyla, sağlık merkeziyle, çarşısıyla, parkıyla, spor alanıyla, camisiyle bir yerleşim yerinin ihtiyaç duyacağı tüm müştemilatı da ilave edeceğiz” diye konuştu.
“ŞEHİRLERİ OVALARDAN DAĞLARA DOĞRU TAŞIYACAK YERLEŞİM MODELİ GELİŞTİRİYORUZ”
Hasar tespit çalışmaları bittiğinde bu rakamların daha da yükseleceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, il ve ilçe merkezlerinde yapılacak konutları, üç veya dört katı geçmeyecek binalardan, üç oda bir salon olacak şekilde şehirlerin özgün mimarisine uygun olarak planladıklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Radye temel üzerine tünel kalıp sistemiyle inşa edilen TOKİ binaları hamdolsun depremden yüz akıyla çıktılar. Bunun için yeni binaları da aynı sistem üzerine yapacağız. İnşa edeceğimiz yerleşim yerlerini jeolojik, jeofizik, jeoteknik, hidrojeolojik, sismotektonik, morfolojik incelemeler ışığında yürütüyoruz. Şehirleri ovalardan dağlara doğru taşıyacak bir yerleşim modeli geliştiriyoruz. Fay hattına yakın yerlerle, zemin sıvılaşması yaşanan bölgelerde özellikle yapılaşmaya izin vermeyeceğiz. Üniversitelerimizle, bilim insanlarımızla, mühendislerimizle, mimarlarımızla, şehir plancılarımızla yakın işbirliği içerisindeyiz. Her adımımızı şehirlerimizin kültürüne, sanatına, tabii ve tarihî dokusuna, sosyolojisine, demografisine göre atıyoruz.”
Eski yerleşim yerlerindeki ihya çalışmalarında asla yüksek binaya ve yoğunluğa müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihî eserlere, kültür varlıklarına ayrı önem verdiklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremde zarar gören Adıyaman’daki, Hatay’daki, Gaziantep’teki, Kahramanmaraş’taki ve diğer şehirlerdeki camileri, kiliseleri, kaleleri “tarihe vefa, geçmişe saygı” anlayışıyla ihya edeceklerini aktardı.
“Sadece bugünü değil, bundan sonra karşılaşabileceğimiz felaketleri ve etkileri de gözeten bir anlayışla afet yönetim sistemimizi geliştireceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kentsel dönüşüm projelerini hızlandırmak başta olmak üzere tüm şehirleri en kısa sürede ve mümkün olan en üst düzeyde afetlere hazırlıklı hâle getirmek için ne gerekiyorsa yapacaklarını belirtti.
“ŞEHİRLERİMİZİN NE BOŞALMASINA NE DE YAPISAL DEĞİŞİME UĞRAMASINA GÖZ YUMAMAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremin yıkıma ve can kaybına yol açtığı bölgelerdeki şehirlerimiz ülke ve millet olarak bizim omurgamızın en önemli kısımlarıdır. Binlerce yıllık medeniyetlere ev sahipliği yapan, bin yıldır kardeşçe yaşadığımız bu şehirlerimizin ne boşalmasına ne de yapısal değişime uğramasına göz yumamayız” diye konuştu.
Deprem bölgesinde yaşayan ancak şartların zorluğu sebebiyle diğer yerlere giden afetzedelere çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehrinize sahip çıkın, ata yurdunuzu asla kalıcı olarak terk etmeyin. Yıkılan her konutun daha iyisini, güzelini, güvenlisini, yenisini yapıp vereceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıkılan her köy evinin, her ahırın da yerine daha modernini, yenisini yapacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zarar gören her fabrikayı, her işletmeyi, her dükkânı tekrar ayağa kaldıracağız. Adıyaman başta olmak üzere her bir şehrimize deprem öncesinden daha canlı ekonomi, daha canlı üretim, daha canlı ticaret, daha canlı turizm, daha canlı sosyal hayat, daha canlı tarım ve hayvancılık, velhasıl daha canlı bir gelecek kurmakta, daha bereketli iklim tesis etmekte kararlıyız. Bunun için sizlerden ve milletimden bir yıllık süre istiyorum. Allah’ın izniyle bugüne kadar vaatlerimizi nasıl yerine getirdiysek, asırlık demokrasi ve altyapı eksiklerini nasıl tamamladıysak, çözülemez denilen nice sorunun üstesinden nasıl geldiysek, yapılamaz denilen nice eserleri, hizmetleri nasıl ülkemize kazandırdıysak inşallah depremin yaralarını da bir yıl içinde büyük ölçüde saracağımızın sözünü sizlerin huzurunda milletime veriyorum. Elbette her fani gibi bizim de kusurlarımız, eksiklerimiz, hatalarımız olabilir ama her alanda ülkemize canla başla hizmet verdiğimizi milletimizin huzuru, refahı, güvenliği için gece gündüz çalıştığımızı hiç kimse inkâr edemez.”
“HER ŞEYİ TELAFİ EDECEK İRADEYE SAHİBİZ”
Asrın felaketi olarak tarif edilen 6 Şubat depreminde ölen canların geri getirilemeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun dışındaki her şeyi telafi edecek iradeye, tecrübeye, birikime ve kudrete sahip olduklarının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Van’da, Bingöl’de, Malatya’da, Gaziantep’te, Simav’da nasıl bu işi başardıysak velhasıl deprem bölgeleri, İzmir’de nasıl bu işi nasıl başardıysak şunu unutmayın ki burada da aynı şekilde Allah’ın izniyle bunu başaracağız. Yeter ki birliğimize, beraberliğime, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkalım. Ama dalkavuklara asla kulak asmayın. Bir taraftan AFAD’a, bir taraftan Kızılay’ımıza, birçok sivil toplum kuruluşlarına saldıran bu dalkavuklara asla kulak asmayın. Sizinle yan yana yürüyen kim, sizlerle beraber bu yolda yürüyen kim? Onlarla beraber, milletçe bu dirayeti gösterdiğimiz müddetçe Allah’ın yardımıyla hiçbir felaket, hiçbir saldırı, hiçbir tuzak bizi yıkamaz.”
Türkiye’nin en önemli tütün üretim merkezi olan Adıyamanlılara bir müjde de veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sarmalı kıyılmış tütünden alınan özel tüketim vergisinin, tütün cinsine göre farklılaştırmak için genel bir çalışma yürütüldüğünü ancak deprem sebebiyle olağanüstü hâl bölgesindeki illerde faaliyet gösteren sarmalı kıyılmış tütün kooperatifleri için hızlı düzenleme yapmayı kararlaştıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu kapsamdaki kooperatifler için kıyılmış tütün satışındaki yüzde 55 olan özel tüketim vergisi oranını yarıya indiriyoruz. Böylece üreticilerimiz şirketlere göre daha avantajlı bir şekilde ürünlerini pazarlama imkânı bulabilecektir. Hazine ve Maliye Bakanlığımızla Ticaret Bakanlığımızın üzerinde çalıştığı düzenleme birkaç gün içerisinde hayata geçecek. Üreticilerimizin kazancında önemli bir artış sağlayacak bu düzenlemenin Adıyaman’ımıza ve bölgemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bir kez daha Adıyaman’a ve deprem yaşanan tüm illerimizdeki vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan Adıyaman ziyareti çerçevesinde MHP Genel Başkanı Bahçeli ile Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Gölbaşı ilçesinde de incelemelerde bulunarak depremzedeleri konteynerlerinde ziyaret etti.
Daha sonra açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’da konteyner kentte vatandaşlarla bir araya geldiğini, daha sonra da şehrin kanaat önderleriyle görüştüğünü belirtti.
Depremlerde, Adıyaman merkezin yanı sıra Gölbaşı’nın da içinde bulunduğu ilçelerde yıkımlar ve can kayıplarının yaşandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’a ve tüm millete geçmiş olsun dileklerini iletti.
Vefat edenler için “Fatiha” okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “asrın felaketi” olarak adlandırılan 6 Şubat tarihli depremler ve devam eden yaklaşık 10 bin artçı sarsıntısının yüreklerde derin yaralar açtığını söyledi.
“ADIYAMAN’DA İLÇELERİYLE BİRLİKTE 50 BİN KONUT VE KÖY EVİ YAPACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaybedilen canların, yıkılan evlerin ve onların altında kalan hayatların acısının hep kalacağını dile getirerek, şunları kaydetti: “Ölenleri geri getirmek elimizde değildir. Bununla birlikte kalanların yaralarını sarmak, yıkılanların yerine yenisini yapmak elimizdedir. Hemen kolları sıvadık ve güvenli, huzurlu yeni konutların inşası için çalışmalara başladık. Adıyaman’da ilçeleriyle birlikte 50 bin konut ve köy evi yapacağız. Hasar tespit çalışmalarının sonucuna göre bu sayı daha da artabilir. İnşallah bir yıl içinde yıkılan şehirlerimizi, ilçelerimizi, köylerimizi yeniden ayağa kaldırmayı hedefliyoruz. Dünyada bu kadar geniş bir alanda, bu kadar çok nüfusun etkilendiği, bu kadar büyük bir felakete maruz kalıp da bizim kadar hızlı toparlanabilecek bir başka ülke olmamıştır ve yoktur. Türkiye bizim dönemimizde, depremiyle, seliyle, yangınıyla, terörüyle yaşadığı tüm felaketlerin izlerini kısa sürede silmeyi başarmış bir ülkedir. Bunu Van’da, Bingöl’de, İzmir’de, Simav’da, Malatya’da, Elazığ’da yaptık mı? Yaptık.”
Birçok şehirde yaşanan deprem ve sel felaketlerinin altından kalkmayı başardıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Antalya’da, Muğla’da, Manavgat’ta yaptık mı? Yaptık. Hiçbirinin altında bu hükûmet kalmamıştır. Hepsini başarıyla yeniden hayata geçirdik ve vatandaşlarımızı evleriyle kavuşturduk” dedi.
“Türkiye bizim dönemimizde depremiyle, seliyle, yangınıyla, terörüyle yaşadığı tüm felaketlerin izlerini kısa sürede silmeyi başarmış bir ülkedir. Bu depremde de aynını yapacağız, müsterih olun” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, aç, açıkta, sahipsiz, mazlum, mağdur hiç kimseyi bırakmayacaklarının söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedelere ayni ve nakdi her türlü yardımı sağladıklarını belirterek, şunları kaydetti: “Sizler, önce geçici barınma alanlarında, ardından kalıcı konutlarda yeni bir hayata başlayana kadar hep yanınızda yer alacağız. Bu büyüklükte bir afette elbette kimi eksiklikler, kimi gecikmeler yaşanabiliyor. Ama emin olunuz, devlet ve hükûmet olarak tüm gücümüzle bunları tamamlamanın gayreti içindeyiz. Allah’ın izniyle verdiğimiz sözleri tutarak, bir yıl içinde sizleri yeni yuvalarınıza kavuşturacağız. Rabb’im, ülkemizi daha büyük felaketlerden korusun diyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında, Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, baş başa ve heyetler arası görüşmeleri ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına dördüncü yılına girecek Rusya-Ukrayna Savaşı’nda hayatını kaybedenler için Ukrayna halkına taziyelerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zelenskiy’nin ziyaretinin, Ukrayna’daki savaşın temel dinamiklerinde önemli değişimlere aday olunan bir dönemde gerçekleştiğini söyledi.
Türkiye’nin, “Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı” anlayışıyla savaşın ilk gününden bu yana taraftar arasında müzakere edilmiş bir barışın tesisi için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu doğrultuda Mart 2022’de İstanbul’da iki ülke arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık. Taraflarla yürüttüğümüz temaslar neticesinde Karadeniz Tahıl Girişimi’ni hayata geçirdik. Son üç yılda Rusya ve Ukrayna ile her seviyede doğrudan girişimlerde bulunduk. Tüm bu çabalarımızda her iki taraf içinde güvenilir bir arabulucu olmaya, samimi olarak gayret gösterdik, somut neticeleri aldık” ifadelerini kullandı.
“MÜZAKERE SÜRECİNİN KALICI BİR BARIŞLA SONUÇLANDIRILMASI İÇİN HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ”
Gelinen aşamada ABD Başkanı Donald Trump’ın, savaşın müzakereler yoluyla ve süratle sonlandırılması için başlattığı diplomatik girişimin, Türkiye’nin son üç yıldır izlediği politikayla da örtüştüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Haddizatında, İstanbul Müzakereleri taraftar arasında mutabakata en fazla yaklaşılan platform olması ile önemli bir referans noktası teşkil ediyor. Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır. Sayın Zelenskiy ile görüşmemde Türkiye’nin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bağımsızlığını olan kuvvetli desteğini ifade ettim. Aynı zamanda müzakere sürecinin kalıcı bir barışla sonuçlandırılması için her türlü desteği vereceğimizin altını çizdim. Çok sayıda masumun ölümüne ve muazzam bir yıkama neden olan bu savaş, artık sona ermelidir.
Karadeniz’de ticari seyrüsefer emniyetini hedefleyen bir düzenlemenin hayata geçirilmesi için ülkemizin çalışmayı sürdüreceğini de belirttim. Karadeniz’de hayata geçirilebilecek böyle bir düzenlemenin müzakerelere giden süreçte önemli bir güven artırıcı tedbir işlevi göreceğine inanıyoruz. Sayın Zelenskiy ile gündemimizde, Ukrayna ile stratejik ortaklık ilişkilerimiz kapsamındaki konu başlıkları önemli yer tuttu. Ticari ilişkilerimizin daha da güçlendirilmesi için önümüzdeki dönemde atabileceğimiz adımları masaya yatırdık. Savaşın getirdiği tüm zorluklara rağmen ikili ticaretimizde tespit ettiğimiz 10 milyar dolar hedefine emin adımlarla yürümek istiyoruz.”
“İLİŞKİLERİMİZİN DAHA DA ÜST SEVİYELERE ÇIKACAĞINA İNANIYORUM”
Zelenskiy’e, Türk şirketlerinin savaşın yol açtığı tahribatın giderilmesi ve yeniden imar konusunda Ukrayna’ya destek vermeye istekli olduklarını aktardığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ukrayna’da barışın tesisi ile birlikte önümüzdeki dönemde ilişkilerimizin stratejik ortaklığımıza yaraşır düzeyde daha da üst seviyelere çıkacağına tüm samimiyetimle inanıyorum. Sözlerime son verirken Ukrayna’nın toprak bütünlüğü için özellikle mücadele veren Kırım Tatarı soydaşlarımızın hakları konusunda değerli dostum Zelenskiy’nin attığı cesur adımları takdirle karşıladığım belirtmek istiyor, ilave adımların geleceğini de temenni ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ BİZİM OLMAZSA OLMAZIMIZDIR”
Ukraynalı bir gazetecinin barış görüşmelerine vurgu yaparak, Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne ilişkin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi: “Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği bizler için çok çok önemli ve toprak bütünlüğüne, egemenliğine Türkiye’nin saygısını her yerde anlattık. Bütün uluslararası toplantılarda bu konuyu daima işledik, işlemeye devam ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de özellikle Ukrayna’nın toprak bütünlüğü bizim olmazsa olmazımızdır. Egemenliği aynı şekilde bizim olmazsa olmazımızdır. Temennimiz odur ki barışın kaybedeni olmaz. Dolayısıyla barışın bir an önce sağlanmasını temin etmektir. Bu konuda değerli dostum, o da zaten barıştan yana olduğunu açık net olarak bizlere ifade ediyor. Temennim odur ki gerek Dışişleri Bakanımın muhatabıyla yaptığı görüşmelerde gerek şahsımın Sayın Putin ile yaptığı görüşmelerde bu barışla ilgili yolculuğu, yolu kat ederiz, temin ederiz ve bunun için adımları da atarız.”
Türkiye’nin gelecek süreçte Rusya-Ukrayna barışına katkı için adım atıp atmayacağına ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Adil bir barışın mümkün olması için şüphesiz ki güçlü olduğunu bildiğimiz ülkelerin barıştan yana tavrını ortaya koyması lazım. Az önce de ifade ettiğim gibi barışın kaybedeni olmaz. Şu anda tüm dünya Rusya-Ukrayna arasındaki bu savaşta artık barışı bekliyor. Bir an önce barış temin edilsin. Çünkü bunca esir var, bunun yanında bunca insan, yüz binlerce insan burada öldü, öldürüldü. ‘Artık bu ölüme de son verilsin’ deniyor. Şimdi bizler en yakın komşuları olarak Türkiye biz, bir an önce barışın teminiyle alakalı gerek şahsım gerek Dışişleri Bakanım bizler muhataplarımızla bir an önce barışın temini için adım atalım istiyoruz.
Tahıl Koridoru’nun kurulmasını isteyişimizin sebebi bu olmuştur ve tahıl koridorunda da iyi bir netice aldık ama maalesef devamını sağlayamadık. 30 bin ton tahıl malum gönderildi biz aracı olduk. Bundan sonraki süreçte de bunun devamını istiyoruz. Bu arada tabii ben huzurlarınızda Sayın Zelenskiy’e bir teşekkürü ifade etmek istiyorum. O da Suriye’ye tahıl gönderme noktasında, bize gönderdikleri tahıl, biz de bu tahılı malum değirmenlerimizde una çevirmek suretiyle Suriye’ye ulaştırdık, ulaştırıyoruz. Bu da tabii Suriye’deki yönetimi ciddi manada mutlu etti, memnun etti. Ben de huzurlarınızda Suriye halkı adına kendilerine teşekkür ediyorum. Çünkü böyle zor bir zamanda Suriye’nin böyle bir imkânı aracılığımızla özellikle de Ukrayna’dan elde etmiş olması bu da insani ve vicdani bir görevdir.”
UKRAYNA DEVLET BAŞKANI ZELENSKİY: “TÜRKİYE, UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VE EGEMENLİĞİ KONULARINDA ÇOK İLKELİ BİR TUTUM SERGİLEDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rusya-Ukrayna savaşının zor zamanlarında Türkiye’den destek gördükleri için teşekkür ederek “Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği konularında çok ilkeli bir tutum sergiledi. Bu, bize göre küresel önem taşıyor” diye konuştu.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, görüşmelerde Ukraynalı esirlerin durumunun da görüşüldüğüne işaret ederek “Türkiye gerek askerlerimizin gerek sivillerimizin serbest bırakılması için kolaylıklar sağladı” dedi.
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy huzurunda, Türkiye ile Ukrayna arasında iki anlaşma imzalandı.
Bu kapsamda iki ülke arasındaki “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması”na Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imza attı.
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Ukrayna Kültür ve Stratejik İletişim Bakanlığı Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imzaladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde törenle karşıladı.
Türkiye ve Ukrayna bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren ve heyetlerini takdim eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’ndeki Halkbank Genel Müdürlüğünde düzenlenen, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı.
Emine Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında, parlak fikirleri ve kadın aklının incelikleriyle salonu dolduran kadınlarla birlikte olmaktan onur duyduğunu belirtti.
Yarışmanın kadın girişimciliğini desteklemede bir marka hâline geldiğini kaydeden Emine Erdoğan, “Halkbank, başarı yolunu kadınlarla yan yana yürüyor. Eğitimden finansmana, onlara her alanda omuz veriyor. Ortaya koydukları vizyonun, ödüllerle taçlanarak, uluslararası bir takdir kazanmasından da ayrıca iftihar ediyoruz” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE, KADINLARIN HER DÖNEMDE, SOSYAL VE KAMUSAL ALANDA VARLIK GÖSTERDİĞİ ÇOK ÖZEL BİR TARİHE SAHİPTİR”
Emine Erdoğan, dünyanın kabuk değiştirdiği dönemlerinin bulunduğunu, içinde yaşanılan çağın da böyle bir değişim ve dönüşüm çağı olduğunu anımsatarak, “Yeni bir gelecek yazılıyor ve ülkeler, insanlığın ortak geleceğini tasarlamak için yarışıyorlar. Bu yarışta, kadınların, ekonomik kalkınmada önemli aktörler olduğu ülkeler, ipi göğüslüyorlar. Türkiye, kadınların her dönemde, sosyal ve kamusal alanda varlık gösterdiği çok özel bir tarihe sahiptir. Türk kadınının girişimci ruhunun kökleri, 13. yüzyıla kadar uzanır. Anadolu’da kadınlar, teşkilatlanmış, sosyal ve ekonomik hayata katılmış, ‘dünya kadın tarihinin’ parlayan yıldızları olmuşlardır” diye konuştu.
Kadınların hak arayışlarında, vatan savunmasında, toplumsal yaraları sarmada hep ön saflarda yer aldığını dile getiren Emine Erdoğan, “Biz, kadınlarımızın nasıl emsalsiz bir güç olduğunun farkında olan ve bu gerçeğe hürmet eden bir ülkeyiz. Ekonomiden sanayiye, spordan sanata, siyasetten akademiye, geldiğimiz her noktada kadınlarımızın alın teri var. Hükûmetimiz, ilk günden bu yana, kadınların her alanda yücelmesi için örnek politikalar geliştirmiştir. Kadın istihdamının artmasını teşvik etmiştir. TÜİK verilerine göre, 2014 yılında yüzde 26’larda olan kadın istihdam oranı, 2024 Aralık ayı itibarıyla, yüzde 31,6’ya yükselmiştir. 2028 yılında, bu oranı yüzde 36,2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. İnşallah bu hedefi hep birlikte başaracağız” sözlerini sarf etti.
Emine Erdoğan, kadın istihdamını artık kadın liderliğiyle birlikte düşünmek zorunda olduklarını, bugün dünyanın kadın liderliğinin önemini tartıştığını, bu konu üzerine araştırmalar yaptığını söyledi.
“KADIN GİRİŞİMCİLERİMİZİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ NE KADAR KALDIRIRSAK BÖLGESEL KALKINMADA O KADAR YOL ALIRIZ”
Liderliğin dönüştürücü bir güç olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir liderin vizyonu, kılcal damarlar gibi, etki alanındaki her şeye nüfuz eder. Kadın liderliğinin, tüm dünyanın acil ihtiyacı olan, belli başlı karakteristik özellikleri vardır. Araştırmalar gösteriyor ki kadın liderlerin soyut becerileri çok yüksek. İletişimde çok başarılılar, iş birliğine büyük önem veriyorlar. Barışçıl bir yönetim anlayışına sahipler ve çevre konularına karşı daha hassaslar. Yani, hangi alanda çalışırlarsa çalışsınlar, bulundukları sektöre iyileştirici bir etki yapıyorlar. İşte bu, kadın etkinliğidir. Bildiğiniz gibi, kadın liderliğinin özünde girişimcilik vardır. Girişimci dediğimizde aklımıza, zekâsı ve sezgileriyle öne çıkan insanlar geliyor. Onlar, mevcut bir eksiği görüyor, gereksinimleri belirliyor ve hayata yenilik katıyorlar. Ülkemiz, tüm bölgeleriyle, girişimcilik için son derece zengin bir potansiyel barındırıyor. Bilhassa, yerel kapasite ve birikimin, küresel rekabette kullanılması için, kadın girişimcilerin önemli yerel aktörler olduğunu unutmayalım. Kadın girişimcilerimizin önündeki engelleri ne kadar kaldırırsak bölgesel kalkınmada o kadar yol alırız. Bize düşen, hep birlikte Türkiye Yüzyılı’nın tarihini yazarken, kalemimizi, bu bilgi ve birikimin mürekkebiyle doldurmaktır.”
“İŞ VE AİLE, KADINLARIN ARASINDA SEÇİM YAPMASI GEREKEN BİR YOL AYRIMI OLMAMALI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan ettiğini hatırlatan Emine Erdoğan, “Aile, toplumumuzun ruhu ve lokomotifidir. Dirayetli, ferasetli ve kuvvetli bir toplum oluşumuzun temelinde, sağlam kökleri olan aile müessesemiz vardır. ‘Aile Yılı’nın, iş dünyası için de önemli bir hatırlatıcı olmasını temenni ediyorum. Ne yazık ki kadınların bazen, iş ve aile sorumluluklarına yetişmek için çırpındıklarını görüyoruz. Bu durum, kadınlarda strese, kendine güvensizliğe, hiçbir şeye yetememe duygusuna, mutsuzluğa ve depresyona neden olabiliyor. Hayat kaliteleri düştüğü gibi, zihinsel ve manevi yorgunluk yaşıyorlar. Daha büyük ölçekte, aile ve toplum hayatı olumsuz etkileniyor. İş ve aile, kadınların arasında seçim yapması gereken bir yol ayrımı olmamalı. Bu çatışmayı ortadan kaldıracak, aile hayatını muhafaza edecek uygulamaların sayısını, mutlaka artırmalıyız” görüşünü paylaştı.
Dünyanın her yerinde kadınların erkekler için tasarlanmış, rekabetçi bir iş ortamında tutunabilmek için zorlu mücadeleler verdiğini dile getiren Emine Erdoğan, oysa hükûmetin bu konuda önemli ve iyileştirici adımlar attığını, kadınların, kadın kimliklerini koruyabildikleri çalışma hayatının, ne kadar önemli olduğunun altını çizdiğini belirtti.
“TEKNOLOJİK İMKÂNLARI, KADINLARIN İŞ HAYATINA KATILIMINI KOLAYLAŞTIRMADA MUTLAKA KULLANMALIYIZ”
Emine Erdoğan, cinsiyet adaletine vurgu yapılıp kadınların lehine birçok uygulamanın hayata geçtiğini belirterek, şunları kaydetti: “Burada hepsini tek tek saymak, elbette mümkün değil. Ancak, süt izinleri, kreş desteği, yarı zamanlı çalışma gibi düzenlemelerin ortak amacı, iş ve aile hayatı arasında bir ahenk yaratmaktır. Umarım bu örnekler, tüm sektörlerde yaygınlaşır. İş yerlerinin, kültürel kodlarımızı temel alan çalışma modelleri oluşturması, kadınların önündeki engelleri kaldırmada kuşkusuz çok önemli. Bununla beraber, dünyanın, bilgi ve iletişim teknolojilerinde geldiği ileri seviyeyi de, bir fırsat olarak görmeliyiz. Fiziksel mekân şartını ortadan kaldıran teknolojik imkânları, kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştırmada mutlaka kullanmalıyız. Unutmayalım ki Türkiye, kendi reçetelerini yazabilen, kendi formüllerini ve çözümlerini geliştirebilen, güçlü bir ülkedir.”
Değerli projeleriyle yarışmaya katılan katılımcılara özel olarak teşekkür eden Emine Erdoğan, “Sizler, bilgi ve becerilerinizle hepimizi heyecanlandırdınız. İyilik dolu fikirlerinizle, kadın potansiyelinin zirvelerini gösterdiniz. Kadınların insani ilerlemeye olan büyük katkısını bir kez daha ispat ettiniz. Benim için hepiniz birer kazanansınız. Lütfen, tecrübelerinizi sizinle aynı yolda yürümek isteyen tüm kadınlara ve gençlere aktarın. Çünkü dünyanın problem alanları, kadınların getireceği yeni çözümleri bekliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile birlikte, kadınları merkezine alan ortak projelerin sayısının da artmasını dilediğimi belirtmek istiyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Törene, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Cumhuriyet tarihinin ilk kadın generali Tuğgeneral Özlem Yılmaz, Alev Alatlı’nın kızı Funda Aktan, jüri üyeleri, yarışmacılar ve davetliler de katıldı.
Törende, “Yılın Üreten Kadın Girişimcisi Kategorisi”nde Zahide Arı, “Yükselen Yıldız Kategorisi”nde Nurdeniz Erdoğan, “Teknoloji Tabanlı Kadın Girişim Kategorisi”nde Işıl Melisa Işık, “Sıfır Atık Kategorisi”nde Zeynep Balca Yılmaz ile “Kadın Kooperatifi Kategorisi”nde Ümmühan Keskin ödülünü Emine Erdoğan’ın elinden aldı.
Emine Erdoğan, “Alev Alatlı Özel Ödülü” kazananı Gönül Paksoy’a da ödülünü, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ile birlikte verdi.
Arslan tarafından Emine Erdoğan’a zeytin ağacı hediye edilmesinin ardından tören, aile fotoğrafının çektirilmesiyle sona erdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.