Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş Elbistan’da deprem bölgesindeki incelemelerinin ardından yaptığı açıklamada, “İnşallah deprem bölgemizi tüm illeri, ilçeleri, köyleriyle ayağa kaldırırken, ülkemizin diğer bölgelerindeki aynı tehditle yaşayan yerlerimizi de süratle dönüştüreceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ile incelemelerde bulunmak üzere geldiği, 6 Şubat’ta meydana gelen 7,6 büyüklüğündeki ikinci depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde, depremzedeleri ziyaret etti.
Elbistan Afet Koordinasyon Merkezi’ne geçerek yetkililerden son durum ve çalışmalara ilişkin bilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Elbistanlılara geçmiş olsun temennisinde bulundu, depremlerde hayatını kaybedenler için Fatiha Suresi okudu.
Tarihe “en acı günlerden biri” olarak geçen depremlerden ikincisinin merkez üssünün Elbistan olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı gün içinde dokuz saat arayla yaşanan bu depremlerin ilçede çok ağır tahribata yol açtığını belirtti.
İlk depremi az veya ağır hasarla atlatan binaların neredeyse tamamının ikinci depremde enkaza döndüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları paylaştı: “Bilim insanları, maruz kaldığımız afeti, ‘istisnai bir tabiat hadisesi’ olarak tanımlıyor. Her biri neredeyse ayrı bir deprem yıkıcılığında olan artçı sıkıntılar hâlen devam ediyor. Geçen hafta Hatay’da yaşanan sarsıntıların ardından dün de Malatya’da benzer bir durumla karşılaştık. Ne yazık ki bu sarsıntılarda da yıkımlar yaşadık, can kayıplarımız ve yaralılarımız oldu. Hasarlı binalardan uzak durulması gerektiğinin altını tekrar çizmek istiyorum. Depremin vurduğu tüm il ve ilçelerdeki vatandaşlarımızdan, bu konuda daha dikkatli olmalarını bekliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta, arama kurtarmadan yardım çalışmalarına kadar her konuda, 41 binin üzerinde personel ve 5 bin 733 iş makinesinin görev yaptığını bildirdi.
Depremlerde sadece Elbistan’da 1000’in üzerinde, Kahramanmaraş genelinde 12 bin 683 kişinin hayatını kaybettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifa diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Depremzedelerimizin yaşadığı acının büyüklüğünün farkındayız. Rabbim tüm depremzedelerimize sabrı cemil ihsan eylesin diyoruz. Milletimizin sergilediği dirayet ve metanet karşısında da duygulanmamak elde değil. İl ve ilçe ziyaretlerimizde milletimizin bu imtihanı gerçekten vakur bir şekilde göğüslediğini görüyoruz. Bu asil duruş karşısında devlet olarak biz de depremzedelerimize olan sorumluluklarımızı hakkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. İlk günlerde deprem alanının genişliği, çetin kış şartları ve yıkımın büyüklüğü, yürütülen çalışmaları olumsuz etkilemiş olsa da kısa sürede tüm engellerin üstesinden gelmeyi başardık. Karşımıza çıkan zorlukları birer birer aşarak, ihtiyaç duydukları her alanda depremzedelerimizin yanında olduk. Sivil toplum kuruluşlarımızdan belediyelerimize, uluslararası yardım ekiplerinden gönüllülere kadar arama kurtarma ve yardım çalışmalarına destek veren herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.”
“MARAŞ’TA ÇADIR SAYISI 77 BİNE ULAŞTI”
Depremden etkilenenlerin yükünü hafifletmek, sıkıntılarına çözüm üretmek, dertlerine derman olmak için canla başla çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar Elbistan’dan köylerine veya yakın yerlerdeki akrabalarının yanına gidenler haricinde toplam 20 bin 300 depremzedenin tahliyesini gerçekleştirdiklerini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, barınma ihtiyaçlarının karşılanması için çadır kent ve konteyner kent kurulumlarını sürdürdüklerini belirterek, şunları kaydetti: “Hâlihazırda Maraş genelinde çadırda, kamu tesislerinde, yurtlarda, okullarda ve diğer alanlarda 461 bin vatandaşımızı barındırıyoruz. Sadece Maraş’ta kurduğumuz ve dağıttığımız çadır sayısı 77 bine ulaştı. Aynı şekilde ilçeleriyle birlikte şehrimizde 24 bin konteyner planlaması yaptık. Bunların bir kısmını kurduk. İaşe ihtiyaçları için 41 seyyar mutfağımızla vatandaşlarımızın hizmetindeyiz. Çiftçilerimizi de ihmal etmiyor, brandadan yem desteğine kadar her konuda yanlarında oluyoruz. Toplam 32 uzman personelimizle çocuklarımız başta olmak üzere depremden etkilenen tüm kardeşlerimize psikososyal destek veriyoruz. İlçemiz genelindeki 1123 trafonun ikisi haricinde hepsi faal hâldedir. Yani elektrik konusunda sıkıntı kalmamıştı. Doğal gaz hatlarındaki sorunların çoğunu giderdik. Böylece abonelerimizin yüzde 75’ine doğal gaz verilmesini sağladık. İçme suyu arzı konusunda da yüzde 98 oranına ulaştık. Kara yollarımızda deprem sebebiyle oluşan tahribatı tamamen giderdik. Haberleşme altyapımızı da güçlendirerek, mobil iletişim sorununu çözüme kavuşturduk.”
“İLK ETAPTA MARAŞ’TA 83 BİN KONUT VE 18 BİN 681 KÖY EVİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enkaz kaldırma faaliyetlerinin bitmesiyle Elbistan’ın yeniden imar ve ihyasına başlayacaklarını dile getirdi.
Ekiplerin yaptığı incelemeler sonucu, Elbistan’da 3 bin 487 binadaki 4 bin 339 bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğunun tespit edildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ın tamamına bakıldığında bu rakamın 45 bin 575 binada, 119 binden fazla bağımsız bölüme ulaştığını, hasar tespit çalışmaları bittiğinde bu sayıların kesinleşeceğini ifade etti.
Arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları sürerken şehirleri yeniden inşa için gereken hazırlıklara da başladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Birkaç ay içinde deprem bölgesi genelinde köy evleriyle birlikte 309 bin konutun inşasına başlıyoruz. Kahramanmaraş için, Elbistan için ‘hemen şimdi’ inancıyla ilk etapta, Maraş’ta 83 bin konut ve 18 bin 681 köy eviyle ‘bismillah’ diyoruz. Sizlerden bunun için bir yıl müsaade istiyorum. Bugüne kadar ülkemizin yaşadığı diğer tüm felaketlerde nasıl kimseyi mağdur etmeden herkesi yeni evine taşıdıysak deprem bölgesinin tamamında da aynısını yapacağız. Yeter ki biz birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkalım. Ölenleri geri getiremeyiz, ama onun dışındaki tüm yaraları saracak, tüm yıkımları telafi edecek azme, tecrübeye ve kudrete sahibiz.”
“YEPYENİ HAYAT ALANLARI İNŞA EDİYORUZ, İNŞA EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOKİ’nin, deprem sınavını, yaptığı binaların ön hazırlıkları, inşa kalitesi, depreme dayanıklılığı başta olmak üzere her alanda alnının akıyla verdiğini belirtti.
Daha önce meydana gelen afetlerin ardından Van, Bingöl, Erzincan, Malatya ve İzmir’de yıkımın izlerinin hızla silindiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birçok ilimizde bunları gerçekleştirmek suretiyle yeni konutları da bu standartlarda inşa edeceğiz. Zemin artı üç veya dört kat şeklindeki binalarda, üç oda bir salon olarak inşa edilecek konutlarımız, şehirlerimizin kendi mimarileriyle uyumlu şekilde planlanıyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, fay hattı ve zemin sıvılaşması olan yerlerde yapılaşmaya izin vermemekte kararlı olduklarını söyleyerek, “Bunun için yeni yerleşim yerlerini, ovalardan dağlara doğru kaydırıyoruz. Sadece konut değil altyapısı, okulu, camisi, sağlık merkezi, çarşısı, parkı, spor alanıyla yepyeni hayat alanları inşa ediyoruz, inşa edeceğiz. Şimdilik çadır kentler, konteyner kentler, şehir içinde ve diğer yerlerde kira, kamu tesislerinde misafir etme gibi geçici barınma imkânı sağladığımız vatandaşlarımızı eskisinden daha güzel evlere kavuşturacağız” şeklinde konuştu.
Teknik ve sosyal alanlarda çalışan tüm bilim insanları, mimarlar ve mühendislerle birlikte bunun gayreti içinde olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımlarını gerçekleştirmiş bir yönetim sıfatıyla deprem bölgemizi yeni baştan inşa etmek de inşallah bizlere nasip olacaktır. Deprem tehdidi altındaki şehirlerimizin tamamında da kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandırarak binalarımızın yıkıldığı, insanlarımızın altında kaldığı dönemi sona erdirmek için tüm gücümüzle çalışacağız. Yaşadığımız bu büyük felaketin deprem gerçeğini herkese, hepimize tekrar hatırlattığına inanıyorum. Özellikle kentsel dönüşüm projelerimizin ülkemiz açısından ne kadar vazgeçilmez olduğunu hep beraber tecrübe ettik. Artık her kim zehirli diliyle veya insanlarımızı tahrik etmek suretiyle bu işleri engellemeye kalkarsa doğrudan milletimizi ve ülkemizi sırtından hançerlemiş olacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin yeni acılara tahammülü olmadığının altını çizerek, “Biz de ideolojik veya keyfi sebeplerle kimsenin milletimize yeni bedeller ödetmesine müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Deprem bölgesindeki tüm il, ilçe ve köyleri ayağa kaldırırken diğer bölgelerde aynı tehdit altındaki yerleri de süratle dönüştüreceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim ülkemizi ve milletimizi daha büyük felaketlerden, belalardan, kazalardan korusun. Rabbim bizleri bir daha böyle musibetlerle imtihan etmesin” diye konuştu.
GA İstanbul Havalimanı’nda Üçlü Bağımsız Pist Operasyonları Başladı Türk Hava Yolları, İGA İstanbul Havalimanı’nın 17 Nisan itibarıyla Avrupa’da ilk kez Üçlü Bağımsız Pist Operasyonlarını uygulamaya başlamasıyla birlikte Türkiye havacılık tarihinde bir dönüm noktasına daha tanıklık etmenin gururunu yaşıyor. Bu önemli gelişme, İGA İstanbul Havalimanı’nın küresel aktarma merkezi olma rolünü pekiştirirken, Türkiye’nin uluslararası hava taşımacılığındaki stratejik konumunu daha da güçlendiriyor.
Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun öncülüğünde, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Enes Çakmak, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Ahmet Bolat, İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen ve diğer değerli isimlerin katılımıyla gerçekleştirilen bu öncü sistemin tanıtımında, üç Türk Hava Yolları uçağının canlı operasyonda eşzamanlı kalkışı gerçekleştirildi. Bu kalkışlar yalnızca İGA İstanbul Havalimanı’nın kabiliyetlerini değil, aynı zamanda Türkiye’nin havacılık ekosisteminin gücünü ve gelişmişliğini de ortaya koydu.
Üçlü Bağımsız Pist Operasyonları’nın Türkiye ve Avrupa havacılığı için bir ilk, küresel havacılık içinse tarihi bir adım olduğunu belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu açılışta şu ifadelerde bulundu: “Gururluyuz… Çünkü bu uygulamayı ABD’nin ardından hayata geçiren tek ülke Türkiye! Artık İstanbul Havalimanı trafik hacmiyle olduğu kadar operasyonel kapasite ve teknik yeterlilik açısından da küresel havacılığın en üst ligine yükseldi. Bu sistemle hava trafik akışı hızlanacak, havalimanımızın dinamik kapasitesi önemli ölçüde artacak ve yolcularımıza daha hızlı, daha güvenli bir hizmet sunulacak. İstanbul’un kıtaları birleştiren stratejik konumu, bu yeni yetenekle birleştiğinde, havalimanımız küresel havacılık lojistiğinde daha kritik bir rol üstlenecek.”
Türk havacılığı açısından bu önemli anda yer almaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat şu açıklamayı yaptı: “Türk Hava Yolları olarak, Türkiye havacılık tarihi adına bir tarihi anın daha parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Aynı anda üç uçağımızın kalkışı ile ana üssümüz İGA İstanbul Havalimanı Avrupa’da bir ilki gerçekleştirirken, bu operasyonel kapasite bayrak taşıyıcımızın uçuş verimliliğini artırıp büyüme hedeflerimize giden yolda önemli bir mihenk taşı görevi görecektir.”dedi.
İGA Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu ise yeni yetkinliklerle ilgili şunları söyledi: “Büyük bir mutlulukla ifade etmek isterim ki; 17 Nisan 2025 itibarıyla İGA İstanbul Havalimanı’nda üçlü bağımsız pist operasyonlarına resmen başlıyoruz, Avrupa’da bir ilke imza atıyor ve Türkiye’nin uluslararası seyahat ve havacılık ekosistemine olan katkısını artırıyoruz. Bu bizim için sadece bir teknik başarı değil, aynı zamanda stratejik bir eşiktir. Bugün devreye aldığımız Üçlü Bağımsız Pist Operasyonu ise, bu ekosistemin en önemli yapı taşlarından biridir. Böylece, saatlik hava trafik kapasitemizi 120'den 148 uçak hareketine çıkarıyoruz. Bu, sadece İstanbul’un değil, Avrupa hava sahasının daha da verimli hâle gelmesi demektir. İstanbul artık yalnızca bir varış noktası değil, dünyanın hava ulaşım merkezidir.”
Üçlü Bağımsız Pist Operasyonlarının entegrasyonuyla birlikte İGA İstanbul Havalimanı’nın saatlik uçak hareket kapasitesi yükseldi. Bu gelişme operasyonel verimliliği önemli ölçüde artırırken, Türk Hava Yolları için daha kısa taksi süreleri, daha az gecikme ve daha yüksek dakiklik anlamına geliyor. Böylece, bayrak taşıyıcının misafirlerine daha akıcı, daha hızlı ve daha sürdürülebilir bir seyahat deneyimi sunulmuş olacak. Sistem aynı zamanda karbon emisyonlarının azaltılmasına da katkı sağlayarak, küresel çevresel taahhütlerle uyum içinde ilerliyor.
200 milyon yolcuya hizmet verme vizyonuyla küresel bir aktarma merkezi olma yolunda ilerleyen İGA İstanbul Havalimanı’nın bu yeni operasyonal kabiliyeti, Türk Hava Yolları’nın kesintisiz bağlantı, üst düzey hizmet ve ileri görüşlü altyapı hedeflerini destekliyor. Zamanında kalkış ve varışlar, stratejimizin temel taşlarından biri olup, finansal verimliliği artırma açısından kritik rol oynamaktadır. Yeni operasyonal kapasite sayesinde, günlük 1000’den fazla uçuş gerçekleştiren filomuzun dakik performansında hem yolcu memnuniyeti hem de maliyet optimizasyonu açısından önemli kazanımlar sağlanacaktır.
Ülkemizin bayrak taşıyıcısı olarak, bu başarıyı Türkiye’nin havacılık liderliğinin ve İGA İstanbul Havalimanı’nın küresel ölçekte yeni standartlar belirleme kabiliyetinin bir göstergesi olarak kutluyoruz. Türkiye’nin dünyayı birbirine bağlama rolünü daha da güçlendirme kararlılığımızı sürdürüyoruz.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Jiang Xuebin Büyükelçilik görevine başlaması dolayısıyla bir resepsiyon verdi.
Ankara Sheraton oteldeki resepsiyona Büyükelçiler, Askeri ataşeler, Elçilik görevlileri ile seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
Çin’in Ankara Büyükelçisi Jiang Xuebin ve Çin’in Ankara Büyükelçiliği Savunma Ataşesi Yang Jianjun’un Büyükelçililerinde görevlerine başlamaları dolayısıyla bir resepsiyon verildi.
Resepsiyonda, Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Jiang XUEBIN ve Savunma Ataşesi Yang JIANJUN ev sahipliği ve birer konuşma yaptılar.
Çin Halk Cumhuriyeti resepsiyonunda kürsüye önce Büyükelçi Jiang XUEBIN geldi.
Büyükelçi XUEBIN konuşmasına, Türkiye’de göreve başlamasından dolayı duyduğu memnuniyeti ifade ederek başladı.
Büyükelçi XUEBIN, konuşmasının başında iki kadim medeniyet olan Çin ve Türk medeniyetlerinin binlerce yıl öncesine dayanan ilişkilerini dile getirdi.
Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde iki ülke ilişkilerinin olumlu bir seyir takip ettiğini hatırlatan Büyükelçi XUEBIN, iki ülke arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel bağların daha da güçlendiğinin altını çizdi.
Büyükelçi XUEBIN, “Görevime başlayalı üç ayı aşkın bir süre geçti. Bu süreçte, her gittiğim yerde Türk halkı tarafından sıcak bir dostlukla ve ligiyle karşılandım. Çin Halk Cumhuriyeti ve Türkiye kardeşliği ve dostluluğunun halkın gönlünde kök saldığını, iki ülke arasındaki işbirliğinin büyük potansiyele sahip olduğunu kendi gözlerimle görmüş oldum.” dedi.
Çin Halk Cumhuriyeti Savunma Ataşesi Yang da iki ülke arasındaki askeri ilişkilerin Çin Halk Cumhuriyeti ve Türkiye ilişkilerinin önemli bir halkası olduğunu ifade etti ve son yıllarda iki ordu arasındaki işbirliğinin istikrarlı şekilde ilerlediğini söyledi.
Konuşmalardan sonra Çin Halk Cumhuriyeti Folklor ekipleri geleneksel Çin danslarından oluşan bir gösteri sundu.
Büyükelçi XUEBIN ve Savunma Ataşesi JIUNJUN göreve başlamaları dolayısıyla verilen resepsiyonda, folklor gösterilerinden ardından davetlilere Türk ve Çin mutfağından yemekler ikram edildi.
Resepsiyon, konukların, Büyükelçi XUEBIN ve Savunma Ataşesi JIANJUN ile hatıra fotoğraf çektirmesiyle sona erdi.
Pakistan’ın Milli Günü Ankara’da bir resepsiyonla kutlandı.
Pakistan’ın Milli Günü dolayısıyla Ankara Büyükelçiliği ikametgahındacdüzenlenen resepsiyona Büyükelçi Yousaf Junaid ev sahipliği yaptı.
Pakistan Milli Günü dolayısıyla düzenlenen resepsiyona Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, kuvvet komutanları, Dışişleri Bakan Yardımcısı Berris Ekinci, eski Başbakan, TBMM Başkanı Bülent ARINÇ ve Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallılar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım katıldı.
Resepsiyonda, Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, elçilik görevlileri ile seçkin bir davetli topluluğu da yer aldı.
Pakistan Milli Günü Respsiyonu iki ülkenin milli marşlarının seslendirilmesiyle başladı.
Milli marşların seslendirilmesinden sonra ilk olarak kürsüye Pakistan Büyükelçisi YOUSAF JUNAID geldi.
Büyükelçi JUNAID, Türkiye ile Pakistan arasındaki ilişkilerin çok uzun bir süreçli olduğunu hatırlatarak, iki ülke arasındaki bu uzun süreli dostluğun sıradan olmadığına atıfta bulunarak “Bizim dostluğumuz ortak din, ortak dil ve ortak kültürel mirasa dayanıyor.” şeklinde konuştu.
YOUSAF JUNAİD, iki ülke arasındaki tarihi bağlara dile getirerek Pakistan’ın dirençli yapısına ve ekonomik ilerlemesinin büyüme oranlarının arttığını, enflasyonun azaldığını, ihracatın yükseldiğini ifade etti.
Pakistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin giderek güçlendiğini, bu bağların ortak inanç, tarih ve karşılıklı destek üzerine kurulduğunu belirten Büyükelçi JUNAID, Pakistan’ın barışa, kalkınmaya ve Türkiye ile bağlarını güçlendirmeye olan İsteğinin altını çizdi.
Pakistan Büyükelçisi Yusuf Junaid’in hitabından sonra TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, kürsüye geldi ve bir konuşma yaptı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Yousaf Junaid’in Türkiye’nin bir dostu olduğunu ve uzun yıllardır Türkiye’de hizmet etmiş hem iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunmuş hem de Türkiye’yi fevkalade yakından tanıyan değerli bir insan olduğunu dile getirdi.
Türkiye ve Pakistan arasındaki dostluğa değinen TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Yüksek düzeyde stratejik iş birliğine dönüşen ikili ilişki aslında sadece iki devlet arasındaki ilişkiden ibaret değil, iki halkın tarihin derinliklerinden gelen kalpten kalbe büyük köprülerle kurulmuş olan sarsılmaz bir kardeşlik ilişkisidir” şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, Çanakkale Savaşı sırasında Muhammed İkbal’in ağlayarak yaptığı konuşmanın hafızalarda tazeliğini koruduğunu da kaydetti.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Kurtuluş Savaşı sırasında Pakistan’ın Türkiye’ye yapmış olduğu yardımları da atıfta bulunarak “Türkiye’nin kurtuluş mücadelesinde Pakistan halkının vermiş olduğu fevkalade yüksek desteği unutmamız asla mümkün değildir. Pakistan’ın kadınlarının o zor günlerimizde yüzüklerini, bileziklerini, küpelerini vererek Türkiye’nin milli kurtuluş mücadelesine verdiği destek hepimizin hafızalarında, hepimizin zihnindedir” dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Pakistan ile Türkiye arasındaki dostluk ilişkisine de değinerek, “Ne zaman dara düşsek, dost kötü günde belli olur hükmü gereğince Pakistanlı kardeşlerimizin hemen yanı başımızda olduğunu hissettik. Bunun son göstergesi de 2023 yılının 6 Şubat’ında yaşadığımız fevkalade yıkıcı depremden hemen sonra yarı başımızda saatler içerisinde Pakistanlı dostlarımızı görmemiz olmuştur. Türkiye olarak, Türk milleti olarak Pakistan’ın bağımsızlığını kazandığı ilk günden itibaren 1947’den itibaren her zaman Pakistan halkıyla beraber olduk. Her zaman Pakistan’ın zor zamanlarında yanında olduk” hatırlatmasında bulundu.
“Pakistan ve Türkiye arasındaki dostluk kardeşlik ilişkisinin fevkalade güçlü bir şekilde her alanda gelişerek devam ettiğine işaret eden Kurtulmuş: “ Her türlü doğal afette, her türlü düşmanlıkta Türkiye halkının Pakistan halkının yanında olduğunu, Pakistan’ın tezlerini de her türlü uluslararası platformda savunduklarını ve savunmaya devam edeceklerini belirttti.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “ Özellikle son yıllarda Pakistan ve Türkiye arasındaki bu dostluk kardeşlik ilişkisi fevkalade güçlü bir şekilde her alanda gelişerek devam ediyor. Savunma sanayinde, ticarette, sanayide, eğitimde fevkalade güçlü ilişkilerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Şunu da açıkça söylemek gerekir ki, uluslararası ilişkiler bakımından Türkiye ile Pakistan arasındaki bu istisnai ilişki örnek gösterilecek, fevkalade zor görülecek ve giderek güçlenmekte olan bir ilişkidir. Türkiye ile Pakistan arasındaki bu sağlam dostluk ilişkisinin, özellikle dünyanın fevkalade zor bir süreçten geçtiği, şu günlerde çok daha büyük bir ihtiyaç olduğu, bu dostluğumuzu çok daha kuvvetlendirerek yolumuza devam etmemiz gerektiği de açık bir gerçektir.”
Konuşmalardan sonra Pakistan Milli Günü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Pasta kesiminin ardından davetlilere Pakistan mutfağından hazırlanmış yiyeceklerin ikramı yapıldı.
Pakistan Milli Günü resepsiyonu hatıra fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.