CULTURATI adıyla da bilinen Ufuk Avrupa Projesi Tanıtım toplantısı Ankara Bilkent otelde düzenlendi.
Bilkent Üniversitesi’nin koordinatörlüğündeki projeye Ankara Valiliği Resmi ortak olarak destek veriyor.
RAHMİ KOÇ MÜZELERİ’nin de yer aldığı proje, Avrupa Birliği’nce de destekleniyor.
Ufuk Avrupa Programı, CULTURATI olarak da bilinen projeye 3 nokta 1 milyon avro hibe desteği sağlandı.
Bilkent Üniversitesi “Ufuk Avrupa Projesi Ulusal Tanıtımı” Bilkent Otel ve Konferans Merkezi’nde uluslararası katılımla gerçekleştirildi.
100’ün üzerinde davetlinin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kürşat Aydoğan, Ankara Vali Yardımcısı Turan Yılmaz, ve TÜBİTAK Başkani Prof. Dr. Hasan MANDAL da hazır bulundu.
Etkinlikte, Finlandiya Büyükelçisi EkselanslarıAri Mäki ve İtalya Kültür Ateşesi Maria Luisa Scolari de davetliler arasındaydı.
Dünya’nın en büyük sivil Ar-Ge ve Yenilik Programı olan UFUK AVRUPA Programı kapsamında, Avrupa Komisyonu tarafından desteklenmeye hak kazanan kısa adı CULTURATI olan proje, Bilkent Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü’nün Koordinatörlüğü’nde gerçekleştirildi.
Bütçesi 3 nokta 1 milyon Avro olan projede, Türkiye Koordinatörlüğü’nde, Almanya, Finlandiya, İspanya, İtalya ve İngiltere’den teknoloji firmaları, üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve UNESCO Dünya Miras Listesi’nden 14 ortak yer alıyor.
Bilkent Otelde yapılan toplantının Açılış konuşmasını Rektör Prof. Dr. Kürşat AYDOĞAN yaptı.
Kürşat AYDOĞAN, konuşmasına projenin Horizon Europe kapsamında Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen CULTURATI projesi için bilgi paylaşım ulusal etkinliği olduğunu belirterek başladı.
Bilkent’teki meslektaşlarının koordineli çalışmasından gurur duyduğunu dile getiren Rektör AYDOĞAN şunları söyledi; “Bu, bildiğim kadarıyla ilk çok ortaklı proje. Bir Türk ortak tarafından koordine edilen, Yaratıcılık ve Kapsayıcı Toplumlar kümesi Ufuk Avrupa, bu projenin arkasındaki temel fikir, COVID salgınının dayattığı koşullar; Sokağa çıkma yasağı, sokağa çıkma yasağı ve sosyal mesafe. Salgının bizler için çok kıymetli canlara mal olduğu doğrudur, büyük bir ekonomik kayıp ve çok büyük bir toplumsal travma. Bununla birlikte, olanlar için çeşitli çözümler de getirdi. Olumsuz koşullar, bunu kendi alanımdaki ilk elden deneyimlerimden biliyorum. İş, Eğitim. ve Dersler iptal edildiğinde, herkes eve gönderildiğinde, teknolojiyi kullanarak çözümler bulmak zorunda kaldık. Uzaktan eğitim teknolojisinin çoğu vardı. Ama eğitimciler olarak çoğumuz pandemiden önce bundan tam anlamıyla faydalanamadık. Turizm, kültür ve yaratıcı endüstriler, COVID’den en çok etkilenen sektörler oldu. Kültürel mirasımız bir anda erişilemez hale geldi. Açıkçası, alternatifler sunma girişimleri oldu. Sanal müze turları, sanal sergiler yaptık. Bazıları oldukça başarılıydı. Yine de çoğunlukla tatmin edici bir sonuç sağlamaktan uzaktılar.
Rektör Kürşat AYDOĞAN, bir pandemi tarafından dayatılan sosyal mesafenin yanı sıra, kitle turizminin değerli yerleri ve tarihi eserleri korurken insanların daha fazla etkileşim kurması için yeni yollar açması gerektiğini kaydederek teknolojinin, sunabileceği çok şey olduğunu, teknoloji geliştirenlerin en iyi teknolojik çözümlerin, kullanıcıların ihtiyaçlarını bildiklerinde bulunduğunun bilincinde olduklarına vurgu yaptı.
Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kürşat AYDOĞAN, çok disiplinli ve çok kültürlü bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunun altını çizerek konuşmasını şu şekilde sonlandırdı; “CULTURATI Projesi, sosyal bir soruna teknik bir çözüm aramak için çok disiplinli, çok kültürlü bir işbirliğinin çok iyi bir örneğidir. Bu projenin geliştirilmesinde ve desteklenmesinde emeği geçen herkese teşekkür eder, araştırmacılara başarılar dilerim.”
Ankara Vali Yardımcısı Turan Yılmaz da konuşmasında kültür endüstrisinin digital araçlarla herkes tarafından erişilebilir ve kullanıcı dostu platformlar üretirken, yenilikçi teknolojilerin de gelişmesine öncülük ettiğini vurguladı.
CULTURATI projesi’nin teknolojik ve sosyal bir AR-GE çerçevesinde kültür ve turizm sektörüne güçlü bir katma değer vadettiğinin ve kültürel mirasın korunarak daha geniş kitleler tarafından sahiplenilmesi için CULTURATI projesi gibi üstün nitelikli uygulamalara ihtiyaç olduğunun altını çizen Vali yardımcısı Turan Yılmaz, projenin özgünlüğünün gezilen görülen ve araştırılan mekanlar içinde özel kişiselleştirilmiş temaların oluşturulması ile öne çıktığını ifade etti.
Türkiye’deki pilot bölgelerden biri olarak seçilen Ankara’nın, binlerce yıllık tarihini yansıtan Anadolu Medeniyetleri müzesi başta olmak üzere, bir çok müzeyi, tarihi yapıyı ve kültürel mekanları barındıran bölgenin tanıtımı için önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, Bilkent Üniversitesi koordinatörülüğünde nitelikli akademisyen ve paydaşlarla, 36 ayda özgün bir uygulamanın sunulacağı bu projede Ankara Valiliğinin her zaman Bilkent Üniversitesinin yanında olacağını ifade ederek konuşmasını sonlandırdı.
CULTURATI ve daha fazla sinerji için birlikte yaratmaya dayalı (ortak Çalışma temelli) iş birliği…
Ankara Vali Yardımcısı Turan YILMAZ ‘ın konuşmasından sonra kürsüye kısa adı TÜBİTAK olan Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Hasan MANDAL geldi.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan MANDAL da “Kültürel Miras ve Sanat Ulusal Etkinliği için Özelleştirilmiş Oyunlar ve Rotalar” temasıyla bir sunum yaptı.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, 9 alt başlıktaki sunumunda “Daha sürdürülebilir ve akıllı bir gelecek elde etmek için birlikte yaratılan bir geleceğe ihtiyacımız var.” dedi.
Profesör Dr. Hasan MANDAL, Türkiye’nin Dünya’da özellikle en az gelişmiş ülkelere ve diğer ülkelere bir “teknoloji bankası” olma rolü ile tarım ve turizm başta olmak üzere kalkınmada yardımcı ve öncü olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Hasan Mandal, bu anlamda, öncü projelerin insanlığın kalkınmasına desteğindeki rolüne dikkat çekti.
Prof. Dr. Hasan Mandal, Türkiye’nin ve Dünya’nın önümüzdeki kısa ve uzun vadede öngörülemez ve çeşitli risklerin bilincinde olduğunu ve bunların stratejik kalkınma planlarını da etkilediğini vurguladı.
Burada iki en önemli faktörün geniş kapsamlı zorunlu göç olgusu ve sosyal uyumluluğun erozyonu ve getirdiği toplumsal kutuplaşma olduğunun altını çizen MANDAL, bu bağlamda, projenin, sosyal ve doğal riskleri bertaraf etmek üzere, Türkiye ve diğer ülke toplumlarının iletişim ve işbirliğine olanak vereceğini vurguladı.
Prof. Dr. Mandal konuşmasında, CULTURATI projesinin en büyük vizyonunun kültürel değerlerin ve yaratıcı endüstrilerin potansiyellerini yaymak için kullanacağı iteratif , işbirlikçi mobil ve diğer öncü teknolojik platformlar olduğunu, projenin özellikle pandemide zarar gören kültürel ve yaratıcı endüstrilerin desteklenerek sürdürülebilir bir kültürel ekosistem kurulmasını sağlayacağını da belirtti.
Açılış konuşmaları ardından, Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi ve proje koordinatörü Dr. Eda Gürel, Ufuk Avrupa Küresel Sorunlar ve Endüstriyel Rekabet bileşeni altında yer alan projeyi tanıttı.
Projenin amacının, kapsayıcı bir kültür ve sanat ekosistemi tasarlamak ve geliştirmek olduğunu belirten Eda GÜREL, projeyle, sanatçıların, kurumların ve bireylerin, kültür ve sanat konularında içerik oluşturmaları ve deneyimlemelerini sağlayan küresel bir platform kurulacağını bildirdi.
Eda GÜREL, Nesnelerin İnterneti (IoT), bulut ve mobil teknolojileri, sensörler ve Yapay Zeka kullanacak sistem, ziyaretçi ve kapasite yönetimiyle, toplumda kültür ve sanat değerlerini korumayı ve yaymayı hedeflediğini de söyledi.
Eda GÜREL, projenin kültürel mirasın korunması ve sürdürülebilirliğini sağlayacak olan sistem, kişiselleştirilmiş gezi yolları ve oyunlarla, ziyaretçi deneyimini zenginleştirmeyi amaçladığını da dike getirdi.
Proje koordinatörü Dr. Eda GÜREL , Mekanlarda ziyaretçi sayılarını optimize etmeyi amaçlayan projenin, sosyal mesafe kurallarını da dikkate alarak kapasite planlaması yapacağını, gelecekte karşılaşılabilecek pandemiler için de çözüm sunacağını sözlerine ekledi.
GA İstanbul Havalimanı’nda Üçlü Bağımsız Pist Operasyonları Başladı Türk Hava Yolları, İGA İstanbul Havalimanı’nın 17 Nisan itibarıyla Avrupa’da ilk kez Üçlü Bağımsız Pist Operasyonlarını uygulamaya başlamasıyla birlikte Türkiye havacılık tarihinde bir dönüm noktasına daha tanıklık etmenin gururunu yaşıyor. Bu önemli gelişme, İGA İstanbul Havalimanı’nın küresel aktarma merkezi olma rolünü pekiştirirken, Türkiye’nin uluslararası hava taşımacılığındaki stratejik konumunu daha da güçlendiriyor.
Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun öncülüğünde, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Enes Çakmak, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Ahmet Bolat, İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen ve diğer değerli isimlerin katılımıyla gerçekleştirilen bu öncü sistemin tanıtımında, üç Türk Hava Yolları uçağının canlı operasyonda eşzamanlı kalkışı gerçekleştirildi. Bu kalkışlar yalnızca İGA İstanbul Havalimanı’nın kabiliyetlerini değil, aynı zamanda Türkiye’nin havacılık ekosisteminin gücünü ve gelişmişliğini de ortaya koydu.
Üçlü Bağımsız Pist Operasyonları’nın Türkiye ve Avrupa havacılığı için bir ilk, küresel havacılık içinse tarihi bir adım olduğunu belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu açılışta şu ifadelerde bulundu: “Gururluyuz… Çünkü bu uygulamayı ABD’nin ardından hayata geçiren tek ülke Türkiye! Artık İstanbul Havalimanı trafik hacmiyle olduğu kadar operasyonel kapasite ve teknik yeterlilik açısından da küresel havacılığın en üst ligine yükseldi. Bu sistemle hava trafik akışı hızlanacak, havalimanımızın dinamik kapasitesi önemli ölçüde artacak ve yolcularımıza daha hızlı, daha güvenli bir hizmet sunulacak. İstanbul’un kıtaları birleştiren stratejik konumu, bu yeni yetenekle birleştiğinde, havalimanımız küresel havacılık lojistiğinde daha kritik bir rol üstlenecek.”
Türk havacılığı açısından bu önemli anda yer almaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat şu açıklamayı yaptı: “Türk Hava Yolları olarak, Türkiye havacılık tarihi adına bir tarihi anın daha parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Aynı anda üç uçağımızın kalkışı ile ana üssümüz İGA İstanbul Havalimanı Avrupa’da bir ilki gerçekleştirirken, bu operasyonel kapasite bayrak taşıyıcımızın uçuş verimliliğini artırıp büyüme hedeflerimize giden yolda önemli bir mihenk taşı görevi görecektir.”dedi.
İGA Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu ise yeni yetkinliklerle ilgili şunları söyledi: “Büyük bir mutlulukla ifade etmek isterim ki; 17 Nisan 2025 itibarıyla İGA İstanbul Havalimanı’nda üçlü bağımsız pist operasyonlarına resmen başlıyoruz, Avrupa’da bir ilke imza atıyor ve Türkiye’nin uluslararası seyahat ve havacılık ekosistemine olan katkısını artırıyoruz. Bu bizim için sadece bir teknik başarı değil, aynı zamanda stratejik bir eşiktir. Bugün devreye aldığımız Üçlü Bağımsız Pist Operasyonu ise, bu ekosistemin en önemli yapı taşlarından biridir. Böylece, saatlik hava trafik kapasitemizi 120'den 148 uçak hareketine çıkarıyoruz. Bu, sadece İstanbul’un değil, Avrupa hava sahasının daha da verimli hâle gelmesi demektir. İstanbul artık yalnızca bir varış noktası değil, dünyanın hava ulaşım merkezidir.”
Üçlü Bağımsız Pist Operasyonlarının entegrasyonuyla birlikte İGA İstanbul Havalimanı’nın saatlik uçak hareket kapasitesi yükseldi. Bu gelişme operasyonel verimliliği önemli ölçüde artırırken, Türk Hava Yolları için daha kısa taksi süreleri, daha az gecikme ve daha yüksek dakiklik anlamına geliyor. Böylece, bayrak taşıyıcının misafirlerine daha akıcı, daha hızlı ve daha sürdürülebilir bir seyahat deneyimi sunulmuş olacak. Sistem aynı zamanda karbon emisyonlarının azaltılmasına da katkı sağlayarak, küresel çevresel taahhütlerle uyum içinde ilerliyor.
200 milyon yolcuya hizmet verme vizyonuyla küresel bir aktarma merkezi olma yolunda ilerleyen İGA İstanbul Havalimanı’nın bu yeni operasyonal kabiliyeti, Türk Hava Yolları’nın kesintisiz bağlantı, üst düzey hizmet ve ileri görüşlü altyapı hedeflerini destekliyor. Zamanında kalkış ve varışlar, stratejimizin temel taşlarından biri olup, finansal verimliliği artırma açısından kritik rol oynamaktadır. Yeni operasyonal kapasite sayesinde, günlük 1000’den fazla uçuş gerçekleştiren filomuzun dakik performansında hem yolcu memnuniyeti hem de maliyet optimizasyonu açısından önemli kazanımlar sağlanacaktır.
Ülkemizin bayrak taşıyıcısı olarak, bu başarıyı Türkiye’nin havacılık liderliğinin ve İGA İstanbul Havalimanı’nın küresel ölçekte yeni standartlar belirleme kabiliyetinin bir göstergesi olarak kutluyoruz. Türkiye’nin dünyayı birbirine bağlama rolünü daha da güçlendirme kararlılığımızı sürdürüyoruz.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Jiang Xuebin Büyükelçilik görevine başlaması dolayısıyla bir resepsiyon verdi.
Ankara Sheraton oteldeki resepsiyona Büyükelçiler, Askeri ataşeler, Elçilik görevlileri ile seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
Çin’in Ankara Büyükelçisi Jiang Xuebin ve Çin’in Ankara Büyükelçiliği Savunma Ataşesi Yang Jianjun’un Büyükelçililerinde görevlerine başlamaları dolayısıyla bir resepsiyon verildi.
Resepsiyonda, Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Jiang XUEBIN ve Savunma Ataşesi Yang JIANJUN ev sahipliği ve birer konuşma yaptılar.
Çin Halk Cumhuriyeti resepsiyonunda kürsüye önce Büyükelçi Jiang XUEBIN geldi.
Büyükelçi XUEBIN konuşmasına, Türkiye’de göreve başlamasından dolayı duyduğu memnuniyeti ifade ederek başladı.
Büyükelçi XUEBIN, konuşmasının başında iki kadim medeniyet olan Çin ve Türk medeniyetlerinin binlerce yıl öncesine dayanan ilişkilerini dile getirdi.
Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde iki ülke ilişkilerinin olumlu bir seyir takip ettiğini hatırlatan Büyükelçi XUEBIN, iki ülke arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel bağların daha da güçlendiğinin altını çizdi.
Büyükelçi XUEBIN, “Görevime başlayalı üç ayı aşkın bir süre geçti. Bu süreçte, her gittiğim yerde Türk halkı tarafından sıcak bir dostlukla ve ligiyle karşılandım. Çin Halk Cumhuriyeti ve Türkiye kardeşliği ve dostluluğunun halkın gönlünde kök saldığını, iki ülke arasındaki işbirliğinin büyük potansiyele sahip olduğunu kendi gözlerimle görmüş oldum.” dedi.
Çin Halk Cumhuriyeti Savunma Ataşesi Yang da iki ülke arasındaki askeri ilişkilerin Çin Halk Cumhuriyeti ve Türkiye ilişkilerinin önemli bir halkası olduğunu ifade etti ve son yıllarda iki ordu arasındaki işbirliğinin istikrarlı şekilde ilerlediğini söyledi.
Konuşmalardan sonra Çin Halk Cumhuriyeti Folklor ekipleri geleneksel Çin danslarından oluşan bir gösteri sundu.
Büyükelçi XUEBIN ve Savunma Ataşesi JIUNJUN göreve başlamaları dolayısıyla verilen resepsiyonda, folklor gösterilerinden ardından davetlilere Türk ve Çin mutfağından yemekler ikram edildi.
Resepsiyon, konukların, Büyükelçi XUEBIN ve Savunma Ataşesi JIANJUN ile hatıra fotoğraf çektirmesiyle sona erdi.
Pakistan’ın Milli Günü Ankara’da bir resepsiyonla kutlandı.
Pakistan’ın Milli Günü dolayısıyla Ankara Büyükelçiliği ikametgahındacdüzenlenen resepsiyona Büyükelçi Yousaf Junaid ev sahipliği yaptı.
Pakistan Milli Günü dolayısıyla düzenlenen resepsiyona Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, kuvvet komutanları, Dışişleri Bakan Yardımcısı Berris Ekinci, eski Başbakan, TBMM Başkanı Bülent ARINÇ ve Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallılar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım katıldı.
Resepsiyonda, Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, elçilik görevlileri ile seçkin bir davetli topluluğu da yer aldı.
Pakistan Milli Günü Respsiyonu iki ülkenin milli marşlarının seslendirilmesiyle başladı.
Milli marşların seslendirilmesinden sonra ilk olarak kürsüye Pakistan Büyükelçisi YOUSAF JUNAID geldi.
Büyükelçi JUNAID, Türkiye ile Pakistan arasındaki ilişkilerin çok uzun bir süreçli olduğunu hatırlatarak, iki ülke arasındaki bu uzun süreli dostluğun sıradan olmadığına atıfta bulunarak “Bizim dostluğumuz ortak din, ortak dil ve ortak kültürel mirasa dayanıyor.” şeklinde konuştu.
YOUSAF JUNAİD, iki ülke arasındaki tarihi bağlara dile getirerek Pakistan’ın dirençli yapısına ve ekonomik ilerlemesinin büyüme oranlarının arttığını, enflasyonun azaldığını, ihracatın yükseldiğini ifade etti.
Pakistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin giderek güçlendiğini, bu bağların ortak inanç, tarih ve karşılıklı destek üzerine kurulduğunu belirten Büyükelçi JUNAID, Pakistan’ın barışa, kalkınmaya ve Türkiye ile bağlarını güçlendirmeye olan İsteğinin altını çizdi.
Pakistan Büyükelçisi Yusuf Junaid’in hitabından sonra TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, kürsüye geldi ve bir konuşma yaptı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Yousaf Junaid’in Türkiye’nin bir dostu olduğunu ve uzun yıllardır Türkiye’de hizmet etmiş hem iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunmuş hem de Türkiye’yi fevkalade yakından tanıyan değerli bir insan olduğunu dile getirdi.
Türkiye ve Pakistan arasındaki dostluğa değinen TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Yüksek düzeyde stratejik iş birliğine dönüşen ikili ilişki aslında sadece iki devlet arasındaki ilişkiden ibaret değil, iki halkın tarihin derinliklerinden gelen kalpten kalbe büyük köprülerle kurulmuş olan sarsılmaz bir kardeşlik ilişkisidir” şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, Çanakkale Savaşı sırasında Muhammed İkbal’in ağlayarak yaptığı konuşmanın hafızalarda tazeliğini koruduğunu da kaydetti.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Kurtuluş Savaşı sırasında Pakistan’ın Türkiye’ye yapmış olduğu yardımları da atıfta bulunarak “Türkiye’nin kurtuluş mücadelesinde Pakistan halkının vermiş olduğu fevkalade yüksek desteği unutmamız asla mümkün değildir. Pakistan’ın kadınlarının o zor günlerimizde yüzüklerini, bileziklerini, küpelerini vererek Türkiye’nin milli kurtuluş mücadelesine verdiği destek hepimizin hafızalarında, hepimizin zihnindedir” dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Pakistan ile Türkiye arasındaki dostluk ilişkisine de değinerek, “Ne zaman dara düşsek, dost kötü günde belli olur hükmü gereğince Pakistanlı kardeşlerimizin hemen yanı başımızda olduğunu hissettik. Bunun son göstergesi de 2023 yılının 6 Şubat’ında yaşadığımız fevkalade yıkıcı depremden hemen sonra yarı başımızda saatler içerisinde Pakistanlı dostlarımızı görmemiz olmuştur. Türkiye olarak, Türk milleti olarak Pakistan’ın bağımsızlığını kazandığı ilk günden itibaren 1947’den itibaren her zaman Pakistan halkıyla beraber olduk. Her zaman Pakistan’ın zor zamanlarında yanında olduk” hatırlatmasında bulundu.
“Pakistan ve Türkiye arasındaki dostluk kardeşlik ilişkisinin fevkalade güçlü bir şekilde her alanda gelişerek devam ettiğine işaret eden Kurtulmuş: “ Her türlü doğal afette, her türlü düşmanlıkta Türkiye halkının Pakistan halkının yanında olduğunu, Pakistan’ın tezlerini de her türlü uluslararası platformda savunduklarını ve savunmaya devam edeceklerini belirttti.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “ Özellikle son yıllarda Pakistan ve Türkiye arasındaki bu dostluk kardeşlik ilişkisi fevkalade güçlü bir şekilde her alanda gelişerek devam ediyor. Savunma sanayinde, ticarette, sanayide, eğitimde fevkalade güçlü ilişkilerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Şunu da açıkça söylemek gerekir ki, uluslararası ilişkiler bakımından Türkiye ile Pakistan arasındaki bu istisnai ilişki örnek gösterilecek, fevkalade zor görülecek ve giderek güçlenmekte olan bir ilişkidir. Türkiye ile Pakistan arasındaki bu sağlam dostluk ilişkisinin, özellikle dünyanın fevkalade zor bir süreçten geçtiği, şu günlerde çok daha büyük bir ihtiyaç olduğu, bu dostluğumuzu çok daha kuvvetlendirerek yolumuza devam etmemiz gerektiği de açık bir gerçektir.”
Konuşmalardan sonra Pakistan Milli Günü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Pasta kesiminin ardından davetlilere Pakistan mutfağından hazırlanmış yiyeceklerin ikramı yapıldı.
Pakistan Milli Günü resepsiyonu hatıra fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.