CİMNASTİK FEDERASYONU Başkanlığına SUAT ÇELEN yeniden seçildi.
Cimnastik Federasyonu Genel Kuruluna Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Veli Ozan Çakır da katıldı ve bir konuşma yaptı.
Uluslararası Cimnastik Federasyonu Başkanı WATANABE de Genel Kurulda “ONUR KONUĞU” olarak yer aldı.
Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Hizmetlari Genel Müdürü Veli Ozan Çakır, Genel Kurulun başlangıcında bir konuşma yaptı.
Spor Hizmetleri Genel Müdürü Veli Ozan Çakır’ın konuşması şöyle: “Uluslararası Cimnastik Federadyonu Başkanı Morinari WATANABE de aramızda.
Nezaketinden dolayı kendisine tekrar şükranlarımızı arz ediyoruz. Kendisinin burada bulunması çok yoğun programı içerisinde ki bir çoklarınız biliyorsunuzdur zaten kendisi aynı zamanda ASOIF (Yaz Olimpiyat Oyunları Uluslararası Federasyonlar Birliği-Association of Summer Olympic International Federations) Komitesi‘nde başkan adaylarından birisi ve hem bu adaylık hem de dünya federasyon başkanı görevlerinden dolayı çok yoğun bir seyahat programı var. Buna rağmen burada bizimle bulunması gerçekten bizleri çok gururlandırdı.
Böyle bir atmosferde, böyle centilmence bir genel kurula ev sahibi yapıldığı için de başta federasyon başkanımız Suat ÇELEN olmak üzere Türkiye jimnastik camiasının tüm paydaşlarını tüm mensuplarınI teker teker tebrik ediyorum. Gerçekten Türkiye jimnastik branşında son yıllarda çok ciddi bir çıkış yakaladı. ilk madalyamızı kazandık. Tokyo‘da ikinci ve üçüncü madalyalarımıza çok yaklaştık. Paris’e de baktığımız zaman ciddi bir istikrar var. Tokyo‘dan bronz madalya ile Paris’ten de iki beşincilik ile dönmemiz de, daha öncesinde planı bile yapılmayan hayali bile kurulamayan bu başarıların gelmesi bizleri çok gururlandırdı.
Emeği geçen tüm kulüp yöneticilerimize, tüm antrenörlerimize, sporcu velilerimize ve tabii ki sporun başrol oyuncusu kahramanları sporcularımıza teşekkür ediyorum. Başarılarının devamını diliyorum. Umarım, Türkiye cimnastikte bu başarısını arttırarak devam edecek. Bu genel kurulunda hem Türk sporuna hem de Türk Cimnastiğine hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Teşekkür ediyoruz.
CimnastikFederasyonu ‘nun 6’ıncı Olağan ve 5’inci Mali Genel Kurulu Ankara’da düzenlendi.
Genel Kurul’daki başkanlık seçimine tek aday olarak katılan Suat Çelen, oy kullanan 170 delegeden 159’unun oyunu alarak başkan seçildi.
Çelen’in başkanlık görevi Amerika Birleşik Devletleri’nin Los Angeles kentindeki 2028 Olimpiyat Oyunları sonrasına kadar 4 yıl sürecek.
SUAT ÇELEN Cimnastik Federasyonu Başkanlığına yeniden seçildi.
Suat ÇELEN, Genel Kurulda Başkanlık seçiminden önce delegelere seslendi. Çelen, cinnastik federasyonundaki geçmiş yıllardaki faaliyetlerini anlattığı konuşmasında şunları söyledi: “
Öncelikle bu haftanın Cimnastik Haftası olması dolayısıyla hepinizin Cimnastik Haftasını kutluyorum.
Bu kürsüde sizlerin karşısında olmak benim için büyük bir onur ve sorumluluk. Bugün, sadece bir başkan adayı olarak değil, bu sporun içinde büyüyen, ter döken ve hayaller kuran eski bir sporcu olarak sizlere sesleniyorum. Cimnastik, benim hayatımda yalnızca bir spor değil, aynı zamanda bana disiplini, mücadeleyi ve asla vazgeçmemeyi öğreten bir hayat tarzı oldu.
İlk aday olduğumda sizlere bir söz vermiştim: “Benim hayallerim, sporcu kardeşlerimin ve antrenör arkadaşlarımın gerçekleri olsun.” Bugün gururla söylüyorum ki, birçok hayal gerçeğe dönüştü. Sahada ter döken her sporcu, verdiği emeğin karşılığını başarılarla aldı. Hep birlikte büyük adımlar attık, imkansız görünen birçok şeyi başardık. Ancak biliyorum ki daha yapacak çok işimiz, ulaşacak çok hedefimiz var.
Branşlarımızda yakaladığımız tarihi başarılarla gurur duyuyoruz. Ancak bu başarıyı sadece burada bırakmayacağız. Ritmik cimnastikte ve trambolin cimnastikte de Olimpiyatlara katılmayı hedefliyoruz. Yani Türk cimnastiği, olimpik branşlarının hepsinde sahne alacak ve bu başarıya hep birlikte tanıklık edeceğiz.
Avrupa’da en başarılı federasyon olduk, hatta dünyada da en hızlı çıkış yapan ve büyüyen federasyon olduk. Üç dünya şampiyonu, iki dünya ikincisi çıkardık.
Bunlar, tarihimizde daha önce olmayan başarılar! İlk defa Olimpiyat Oyunlarında bir Olimpiyat madalyası ve takım kotası kazandık aynı zamanda sayısını hatırlayamadığım kadar çok Avrupa madalyası da elde ettik.
Bu başarılar, Türk Cimnastik tarihinde altın harflerle yazılacak.
Bizim amacımız, yalnızca madalya kazanmak değil, aynı zamanda bu sporu ülkemizin her köşesine yaymak, çocuklarımıza ilham vermek ve onlara hayallerinin peşinden gitme cesareti kazandırmaktır. Bu heyecan ve istek ile, bu süreçte, bu güzel sporumuzu ülkemizin 81 iline yayarak her ile ulaşmayı başardık, hatta birçok ilçeye gitmeyi başardık. SEM, TOHM ve Olimpik Merkezler kurduk. Bu sayede sporcu sayılarında büyük bir artış sağladık ve geleceğe güvenle bakabiliyoruz. Bu başarılar, yönetim kurulumuzun, teknik kurullarımızın katkılarıyla, antrenörlerimiz ve sporcularımızın heyecanı, sponsorlarımız ve kulüplerimizin destekleri, en çok da bakanlığımızın sağladığı imkanlarla mümkün oldu. Evet 81 ilimizde cimnastik salonumuz var.
Ancak Federasyon olarak kendi işlettiğimiz tesislerimiz de sırasıyla…..
Ankara Federasyon Binamız
Cemal Alpman Cimnastik Salonumuz
Sancaktepe Cimnastik Eğitim Merkezimiz
Burhan Felek Kubbe Salonumuz
Halkapınar Cimnastik Antrenman Salonumuz.
Cimnastik, çocuklarımızın en küçük yaşlarda başladığı ve yıllar süren emek gerektiren bir spor. Bir anne babanın en kıymetli varlığı olan çocuklarını bizlere emanet etmesi, sorumluluğumuzu her gün bir kat daha artırıyor. Bizler, sadece şampiyon sporcular yetiştirmeyi değil, aynı zamanda sporun temel değerlerini çocuklarımıza kazandırmayı hedefliyoruz. Adeta kendimizi bir sporcu fabrikası olarak nitelendiriyor, diğer bütün sporların altyapısı olarak görüyoruz. Bu yüzden bakanlığımıza ve anne babalarımıza, bize duydukları güven ve verdikleri sonsuz destek için yürekten teşekkür ediyorum.
Spor yöneticiliği, her ne kadar büyük bir onur olsa da, beraberinde pek çok fedakarlık gerektiren bir yol. Bu yolda en büyük destekçilerimiz, her zaman ailemiz oluyor. Onlar, sadece bizlere güç vermekle kalmadılar, aynı zamanda birçok şeyden feragat ettiler. Evimizden, ailemizden, sevdiklerimizle geçirdiğimiz vakitlerden fedakarlık ederek, bu büyük sorumluluğu birlikte taşıdık. O yüzden en büyük alkışı hepimiz ailelerimize borçluyuz. Bu camiada adaylık için başka bir ismin çıkmaması, hepinizin bana ve bugüne kadar yapmış olduğumuz çalışmalara duyduğu güvenin bir göstergesi. Bunun için sizlere minnettarım. Ancak bu, benim için bir rahatlama değil, aksine daha fazla sorumluluk yükleyen bir durum. Çünkü sizlerin güvenini boşa çıkarmamak ve bu federasyonu bir adım daha ileriye taşımak zorundayız. Gelecek dönem için, daha fazlasını başarmak adına yeni yönetim kurulu arkadaşlarım ile kararlıyız. Daha fazla genç sporcuyu cimnastik ile buluşturmak, altyapımızı güçlendirmek ve sporcularımıza en iyi imkanları sağlamak için projelerimizi sürdüreceğiz. Bugün bu kürsüde dururken hayalim; geleceğin cimnastikçilerine daha iyi imkanlar sunmak ve onlara daha büyük başarılar yaşatmak. Bunun için elimizden geleni yapacağımızdan şüpheniz olmasın. Federasyonumuzun gelişimi ve sürdürülebilir başarısı için belirlediğimiz hedefler doğrultusunda hareket ediyoruz. Bu hedeflere ulaşmamızı sağlayacak projelerimizi dört ana başlıkta topladım: Kurumsallık, Eğitim, Ödüller ve Yeni Tesis Projeleri. Bu projeler, federasyonumuzun fiziksel altyapısını güçlendirecek, kalıcı ve sürdürülebilir başarılara zemin hazırlayacaktır.
İlk olarak KURUMSALLIK ana başlığımızdan bahsetmek isterim, Federasyonumuzun daha profesyonel ve yönetilebilir bir yapıya kavuşması için kurumsallığı ön plana almak zorundayız. Daha iyi kararlar almak için veri odaklı bir yönetim anlayışını benimseyeceğiz. Bu kapsamda, dijitalleşme ve raporlama sistemlerine yatırım yapacağız. Kurumsallık alanında, federasyonumuzun daha güçlü bir yapıya kavuşması için yeni projeler hayata geçireceğiz. Yönetim süreçlerimizi dijitalleştirmek, raporlama sistemlerimizi daha şeffaf hale getirerek böylece hem sporcularımız hem de paydaşlarımızla daha güçlü bir güven ilişkisi kuramaya çalışacağız.” İkinci olarak değinmek istediğim ana başlık ise; EĞİTİM ve TCF AKADEMİ üzerine Eğitim, federasyonumuzun en öncelikli hedefidir. Yeni ve modernize edilmiş tesislerimiz bizlere daha iyi eğitim imkanları sunacaktır. Bu yüzden TCF AKADEMİYİ kurduk. Federasyonumuzun eğitim alanında attığı en önemli adımlardan biri, TCF Akademi’nin kuruluşudur. Bu akademi, antrenörlerimizin ve hakemlerimizin gelişimini sürekli kılmak adına, bir üniversite modeliyle faaliyet gösterecek. Türkiye’nin dört bir yanındaki antrenörlerimizi belli aralıklarla eğitimlere davet ederek, onların bilgi ve becerilerini güncelleyeceğiz. Sıradaki ana başlığımız olan ÖDÜLLER;
Sizlerin de bildiği üzere başarılı kulüplerimiz, sporcularımız ve antrenörlerimiz devletimiz ve federasyonumuz tarafından zaten ödüllendiriliyor. Ancak biz, bu başarıları daha da teşvik etmek adına ödül yönetmeliği talimatımızı revize edeceğiz. Amacımız, bu revize sayesinde, sadece başarıyı değil, gelişimi ve emeği de ödüllendirmek olacaktır. Böylece, her bir sporcumuz, antrenörümüz ve kulüplerimiz kendini daha değerli hissedecek ve başarı çıtamız sürekli yükselecek. Son olarak sizlere YENİ TESİS PROJELERİNDEN bahsetmek istiyorum; Bu projelerin geliştirileceği iller, Ankara, İstanbul, Antalya, Bolu ve İzmir.
Ankara Olimpik Salon ve Yeni Federasyon Binası
İstanbul Sancaktepe Cimnastik Eğitim Merkezi Ek Yapı
Antalya İbrahim Çolak Cimnastik Salonu
Bolu Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi
İzmir Halkapınar (Balon Salon) Değerli Delegeler ve Kıymetli Cimnastik Ailesi, Bugün, çok değerli iki ismi ağırlamaktan büyük bir onur duyuyoruz. Uluslararası Cimnastik Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Yusuf AL-TABBA ile Uluslararası Cimnastik Federasyonu Başkanı ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi Üyesi Sayın Morinari WATANABE, yoğun programına rağmen genel kurulumuza katılarak bizlere güç verdi. Hoş geldiniz, Sayın Başkan. Türk cimnastik ailesi olarak, kendisinin uluslararası arenadaki başarılarının ve cimnastiğe kattığı değerlerin son derece farkındayız. Bugün burada bizlerle olması, Türk cimnastiğine verdiği değerin ve duyduğu güvenin en somut göstergelerinden biridir. Sayın Watanabe, ülkemizi birçok kez ziyaret etti, federasyonumuzu, tesislerimizi ve sporcularımızı yakından takip etti. Ancak özellikle belirtmek isterim ki, geçtiğimiz yıl Hatay’da yaşanan büyük deprem sonrasında, Sayın Watanabe’nin Hatay’ı 6 ay içerisinde iki kez ziyaret etmesi, bizler için son derece etkileyici ve anlamlı bir davranış olmuştur. Bu zorlu dönemde depremden etkilenen cimnastik ailemize ve depremzedelerimize gösterdiği ilgi ve destek için kendisine yürekten teşekkür ediyorum. Hepinizi katılımlarınızdan ve desteklerinizden dolayı sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Teşekkür ediyorum.
Uluslararası CİMNASTİK Federasyonu Başkanı Morinari WATANABE de SUAT ÇELEN’den sonra kürsüye geldi. WATANABE, konuşmasında şunları söyledi: “ Kardeşim Suat Beyi Türkiye CİMNASTİK Federasyonu Başkanlığı’na yeniden seçileceğinden dolayı tebrik etmek istiyorum.
Türk Cimnastiği SUAT Beyin Başkan olmasından bu yana köklü bir değişim geçirdi. Onun Başkan olduğu günden bu yana yaptığı çalışmaları izliyorum. Çalışkan bir insan. Çok iyi çalışıyor. Diğerlerini empatiyle dinliyor. Hatija bir lider. Sıtkı çalışması sayesinde Türk Cimnastiği dünyanın en iyilerinden biri haline geldi. Benim içinde FIG Başkanı olarak kendisi sağ kolumdur.
Kendisine ve Türk Cimnastiğine başarılarının devamını dilerim.
Konuşmalardan sonra CİMNASTİK Federasyonu Başkanlığı için oylama yapıldı.
Oylama sonunda yapılan sayımda, SUAT ÇELEN, Cimnastik Federasyonu Başkanlığı’na yeniden seçildi.
Cimnastik Federasyonunun 6’ıncı olağan 5’inci Mali Genel Kurulu Ankara’daki Hilton Otelde yapıldı.
Genel kuruldaki tek adaylı başkanlık seçimi sonucunda SUAT ÇELEN oy kullanan 170 delegeden 159’unun oyunu alarak CİMNASTİK Federasyonu Başkanlığı koltuğuna yeniden oturdu.
CİMNASTİK Federasyonu Başkanı SUAT ÇELEN başkanlık seçiminin akabinde bir teşekkür konuşması yaptı:” CİMNASTİK Federasyonu Başkanı SUAT ÇELEN teşekkür konuşmasında da şunları söyledi: “ Evet sayın başkanım çok teşekkür ederim. Genel kurulumuz bize bir daha güvendi ve destek oldu. Onların desteklerini güvenlerini aldık. Mahçup etmeyecegiz. Aynı heyecan ve şevkle çalışacağız.
Hepinize çok teşekkür ediyorum.
Sağ olun.
Yapılan seçim sonucu, yönetim, denetleme ve disiplin kurulu üyeleri de belirlendi.
Genel Kurul, yönetim kurulu üyelerinin toplu ve hatıra fotoğraf çekimleriyle sona erdi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde törenle karşıladı.
Türkiye ve Ukrayna bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren ve heyetlerini takdim eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’ndeki Halkbank Genel Müdürlüğünde düzenlenen, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı.
Emine Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında, parlak fikirleri ve kadın aklının incelikleriyle salonu dolduran kadınlarla birlikte olmaktan onur duyduğunu belirtti.
Yarışmanın kadın girişimciliğini desteklemede bir marka hâline geldiğini kaydeden Emine Erdoğan, “Halkbank, başarı yolunu kadınlarla yan yana yürüyor. Eğitimden finansmana, onlara her alanda omuz veriyor. Ortaya koydukları vizyonun, ödüllerle taçlanarak, uluslararası bir takdir kazanmasından da ayrıca iftihar ediyoruz” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE, KADINLARIN HER DÖNEMDE, SOSYAL VE KAMUSAL ALANDA VARLIK GÖSTERDİĞİ ÇOK ÖZEL BİR TARİHE SAHİPTİR”
Emine Erdoğan, dünyanın kabuk değiştirdiği dönemlerinin bulunduğunu, içinde yaşanılan çağın da böyle bir değişim ve dönüşüm çağı olduğunu anımsatarak, “Yeni bir gelecek yazılıyor ve ülkeler, insanlığın ortak geleceğini tasarlamak için yarışıyorlar. Bu yarışta, kadınların, ekonomik kalkınmada önemli aktörler olduğu ülkeler, ipi göğüslüyorlar. Türkiye, kadınların her dönemde, sosyal ve kamusal alanda varlık gösterdiği çok özel bir tarihe sahiptir. Türk kadınının girişimci ruhunun kökleri, 13. yüzyıla kadar uzanır. Anadolu’da kadınlar, teşkilatlanmış, sosyal ve ekonomik hayata katılmış, ‘dünya kadın tarihinin’ parlayan yıldızları olmuşlardır” diye konuştu.
Kadınların hak arayışlarında, vatan savunmasında, toplumsal yaraları sarmada hep ön saflarda yer aldığını dile getiren Emine Erdoğan, “Biz, kadınlarımızın nasıl emsalsiz bir güç olduğunun farkında olan ve bu gerçeğe hürmet eden bir ülkeyiz. Ekonomiden sanayiye, spordan sanata, siyasetten akademiye, geldiğimiz her noktada kadınlarımızın alın teri var. Hükûmetimiz, ilk günden bu yana, kadınların her alanda yücelmesi için örnek politikalar geliştirmiştir. Kadın istihdamının artmasını teşvik etmiştir. TÜİK verilerine göre, 2014 yılında yüzde 26’larda olan kadın istihdam oranı, 2024 Aralık ayı itibarıyla, yüzde 31,6’ya yükselmiştir. 2028 yılında, bu oranı yüzde 36,2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. İnşallah bu hedefi hep birlikte başaracağız” sözlerini sarf etti.
Emine Erdoğan, kadın istihdamını artık kadın liderliğiyle birlikte düşünmek zorunda olduklarını, bugün dünyanın kadın liderliğinin önemini tartıştığını, bu konu üzerine araştırmalar yaptığını söyledi.
“KADIN GİRİŞİMCİLERİMİZİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ NE KADAR KALDIRIRSAK BÖLGESEL KALKINMADA O KADAR YOL ALIRIZ”
Liderliğin dönüştürücü bir güç olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir liderin vizyonu, kılcal damarlar gibi, etki alanındaki her şeye nüfuz eder. Kadın liderliğinin, tüm dünyanın acil ihtiyacı olan, belli başlı karakteristik özellikleri vardır. Araştırmalar gösteriyor ki kadın liderlerin soyut becerileri çok yüksek. İletişimde çok başarılılar, iş birliğine büyük önem veriyorlar. Barışçıl bir yönetim anlayışına sahipler ve çevre konularına karşı daha hassaslar. Yani, hangi alanda çalışırlarsa çalışsınlar, bulundukları sektöre iyileştirici bir etki yapıyorlar. İşte bu, kadın etkinliğidir. Bildiğiniz gibi, kadın liderliğinin özünde girişimcilik vardır. Girişimci dediğimizde aklımıza, zekâsı ve sezgileriyle öne çıkan insanlar geliyor. Onlar, mevcut bir eksiği görüyor, gereksinimleri belirliyor ve hayata yenilik katıyorlar. Ülkemiz, tüm bölgeleriyle, girişimcilik için son derece zengin bir potansiyel barındırıyor. Bilhassa, yerel kapasite ve birikimin, küresel rekabette kullanılması için, kadın girişimcilerin önemli yerel aktörler olduğunu unutmayalım. Kadın girişimcilerimizin önündeki engelleri ne kadar kaldırırsak bölgesel kalkınmada o kadar yol alırız. Bize düşen, hep birlikte Türkiye Yüzyılı’nın tarihini yazarken, kalemimizi, bu bilgi ve birikimin mürekkebiyle doldurmaktır.”
“İŞ VE AİLE, KADINLARIN ARASINDA SEÇİM YAPMASI GEREKEN BİR YOL AYRIMI OLMAMALI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan ettiğini hatırlatan Emine Erdoğan, “Aile, toplumumuzun ruhu ve lokomotifidir. Dirayetli, ferasetli ve kuvvetli bir toplum oluşumuzun temelinde, sağlam kökleri olan aile müessesemiz vardır. ‘Aile Yılı’nın, iş dünyası için de önemli bir hatırlatıcı olmasını temenni ediyorum. Ne yazık ki kadınların bazen, iş ve aile sorumluluklarına yetişmek için çırpındıklarını görüyoruz. Bu durum, kadınlarda strese, kendine güvensizliğe, hiçbir şeye yetememe duygusuna, mutsuzluğa ve depresyona neden olabiliyor. Hayat kaliteleri düştüğü gibi, zihinsel ve manevi yorgunluk yaşıyorlar. Daha büyük ölçekte, aile ve toplum hayatı olumsuz etkileniyor. İş ve aile, kadınların arasında seçim yapması gereken bir yol ayrımı olmamalı. Bu çatışmayı ortadan kaldıracak, aile hayatını muhafaza edecek uygulamaların sayısını, mutlaka artırmalıyız” görüşünü paylaştı.
Dünyanın her yerinde kadınların erkekler için tasarlanmış, rekabetçi bir iş ortamında tutunabilmek için zorlu mücadeleler verdiğini dile getiren Emine Erdoğan, oysa hükûmetin bu konuda önemli ve iyileştirici adımlar attığını, kadınların, kadın kimliklerini koruyabildikleri çalışma hayatının, ne kadar önemli olduğunun altını çizdiğini belirtti.
“TEKNOLOJİK İMKÂNLARI, KADINLARIN İŞ HAYATINA KATILIMINI KOLAYLAŞTIRMADA MUTLAKA KULLANMALIYIZ”
Emine Erdoğan, cinsiyet adaletine vurgu yapılıp kadınların lehine birçok uygulamanın hayata geçtiğini belirterek, şunları kaydetti: “Burada hepsini tek tek saymak, elbette mümkün değil. Ancak, süt izinleri, kreş desteği, yarı zamanlı çalışma gibi düzenlemelerin ortak amacı, iş ve aile hayatı arasında bir ahenk yaratmaktır. Umarım bu örnekler, tüm sektörlerde yaygınlaşır. İş yerlerinin, kültürel kodlarımızı temel alan çalışma modelleri oluşturması, kadınların önündeki engelleri kaldırmada kuşkusuz çok önemli. Bununla beraber, dünyanın, bilgi ve iletişim teknolojilerinde geldiği ileri seviyeyi de, bir fırsat olarak görmeliyiz. Fiziksel mekân şartını ortadan kaldıran teknolojik imkânları, kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştırmada mutlaka kullanmalıyız. Unutmayalım ki Türkiye, kendi reçetelerini yazabilen, kendi formüllerini ve çözümlerini geliştirebilen, güçlü bir ülkedir.”
Değerli projeleriyle yarışmaya katılan katılımcılara özel olarak teşekkür eden Emine Erdoğan, “Sizler, bilgi ve becerilerinizle hepimizi heyecanlandırdınız. İyilik dolu fikirlerinizle, kadın potansiyelinin zirvelerini gösterdiniz. Kadınların insani ilerlemeye olan büyük katkısını bir kez daha ispat ettiniz. Benim için hepiniz birer kazanansınız. Lütfen, tecrübelerinizi sizinle aynı yolda yürümek isteyen tüm kadınlara ve gençlere aktarın. Çünkü dünyanın problem alanları, kadınların getireceği yeni çözümleri bekliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile birlikte, kadınları merkezine alan ortak projelerin sayısının da artmasını dilediğimi belirtmek istiyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Törene, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Cumhuriyet tarihinin ilk kadın generali Tuğgeneral Özlem Yılmaz, Alev Alatlı’nın kızı Funda Aktan, jüri üyeleri, yarışmacılar ve davetliler de katıldı.
Törende, “Yılın Üreten Kadın Girişimcisi Kategorisi”nde Zahide Arı, “Yükselen Yıldız Kategorisi”nde Nurdeniz Erdoğan, “Teknoloji Tabanlı Kadın Girişim Kategorisi”nde Işıl Melisa Işık, “Sıfır Atık Kategorisi”nde Zeynep Balca Yılmaz ile “Kadın Kooperatifi Kategorisi”nde Ümmühan Keskin ödülünü Emine Erdoğan’ın elinden aldı.
Emine Erdoğan, “Alev Alatlı Özel Ödülü” kazananı Gönül Paksoy’a da ödülünü, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ile birlikte verdi.
Arslan tarafından Emine Erdoğan’a zeytin ağacı hediye edilmesinin ardından tören, aile fotoğrafının çektirilmesiyle sona erdi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’yi küresel bir çekim merkezi haline getirmeyi sürdürülebilir kalkınmanın temeli olarak addettiklerini söyleyerek, “Dünyanın her yerinden parlak zihinlerin, yenilikçi fikirlerini bu topraklarda geliştirerek önemli ve kritik girişimlere dönüştürmesine imkân sağlayacak Türkiye Tech Visa Programı’nı ilan ettik. Programın ilk 5 ayında Dünyanın dört bir yanından 214 teknoloji girişimi Türkiye’ye taşınmak için başvuru yaptı.” dedi.
TÜBİTAK’ta Türkiye için kritik pek çok projeyi hayata geçirdiklerini belirten Bakan Kacır “Ülkemizin kritik projelerinde görev almak üzere TÜBİTAK çatısı altında 737 yeni çalışma arkadaşımıza yönelik ilana çıkmış durumdayız. TEKNOFEST kuşağını, Türk Gençliğini TÜBİTAK’ta bizlerle birlikte alın teri, akıl teri dökmeye bu vesileyle davet ediyorum.” diye konuştu.
Bakan Kacır, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından düzenlenen ve bu yıl “Yeteneğe Dayalı Kalkınma” temasıyla gerçekleşen 3. İstanbul İnsan Kaynakları Forumu’na katıldı. Kacır, burada yaptığı konuşmada tarih boyunca ekonomik ve toplumsal kalkınmanın temelleri, her dönemin hâkim dinamiklerine göre şekillendiğini söyledi. Tarım çağında, bir milletin zenginliğini belirleyen en önemli unsurun; sahip olduğu verimli topraklar ve su kaynaklarına erişim olduğunu belirten Kacır, Sanayi Devrimi ile birlikte bu paradigmanın kökten değiştiğini söyledi. Bilgi çağıyla birlikte fiziksel varlıklardan ziyade bilgi, teknoloji ve inovasyonun ekonomik gücün merkezine yerleştiğini kaydeden Kacır konuşmasında şunları söyledi:
YENİ ÇAĞIN GERÇEĞİ: Bir zamanlar tarımsal üretime, sanayi gücüne ve yeraltı zenginliklerine dayalı olan büyüme modelleri, yerini bilgi ekonomisine, inovasyona ve yetenek gelişimine bıraktı. Yeni çağın gerçeği şudur: Yetenek, en kıymetli sermaye; inovasyon ise sürdürülebilir büyümenin lokomotifidir.
İTİCİ GÜÇ: Türkiye olarak nüfusumuzun ortanca yaşı bugün 34 düzeyinde. Yani pek çok gelişmiş ülkeye kıyasla 10-15 yaş daha genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz. Biz, bu demografik avantajı yalnızca bir istatistik olarak değil, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma hedefimizin en güçlü itici gücü olarak addediyoruz.
ADIMLARIN ODAĞI: Milli Teknoloji Hamlemiz doğrultusunda, daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye için attığımız adımların odağına her daim insan kaynağımızı koyuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, son 22 yılda üniversitelerden teknoparklara, Ar-Ge merkezlerinden girişimcilik destek programlarına kadar geniş bir yelpazede insan kaynağımızın niteliğini artırmaya yönelik pek çok adım attık.
BÜYÜK ATILIMLAR: Nitelikli insan kaynağımızı destekleyerek; kendi eğitim uçaklarını, helikopterlerini, deniz platformlarını, kara araçlarını, uydularını geliştirebilen, üretebilen, büyük atılımlara imzasını atan bir ülke konumuna yükseldik. Girişimcilerimizin, mühendislerimizin ve genç zihinlerin hak ettiği değeri bulması ile bugün insansız hava aracı üretiminde dünya birincisiyiz. Yerli ve millî otomobilimiz Togg; elektrikli, bağlantılı ve akıllı araç olarak yollarda.
TEKNOLOJİK DÖNÜŞÜMÜN ÖNCÜSÜ: Artık imkânsız zannedileni Türkiye’nin girişimcileri başarıyor, Türkiye’nin mühendisleri hayalleri gerçeğe dönüştürüyor. Elde ettiğimiz bu tarihi kazanımları devam ettirmek ve gençlerimizin potansiyelini ortaya çıkarmak için hep birlikte gayretlerimizi sürdürüyoruz. Biliyoruz ki; günümüz dünyasında teknolojik dönüşümün öncüsü ve lideri esasen gençlerdir.
TEKNOFEST KUŞAĞI: Her TEKNOFEST’te Gençlerimizin Nuri Demirağların, Vecihi Hürkuşların, Şakir Zümrelerin, Nuri Killigillerin akamete uğramış serüvenlerini tamamlama kararlılığına tekrar tekrar şahit oluyoruz. Ne mutlu ki Millî Teknoloji Hamlesi’ni omuzlayan, bu ülkeyi daha ileriye taşıma derdinde olan azimli, birikimli, çalışkan TEKNOFEST kuşağı var.
DENEYAP ATÖLYELERİ: 81 şehrimizde kurduğumuz Deneyap Teknoloji Atölyelerimizde 35 binden fazla gençlerimizi bilim ve teknoloji dünyasıyla 11 yaşından itibaren buluşturuyoruz. “Sektör Kampüste” programımız ile üniversite öğrencilerine, sektör profesyonelleri tarafından güncel ve sahadan içeriklerle hazırlanarak zenginleştirilmiş dersler alma imkanı sağlıyoruz. Milli Teknoloji Uzmanlık Programlarımızla da teknoloji geliştirme ve katma değerli üretim altyapımızın ihtiyaç duyduğu alanlarda gençlerimizi geleceğin yetkinlikleriyle buluşturuyoruz.
MİLLİ TEKNOLOJİ STAJ PROGRAMI: Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi ile yakın iş birliği içinde yürüttüğümüz Milli Teknoloji Staj Programımızla da gençlerimize sanayi ve teknoloji ekosistemimizin öncü firmalarında staj yapma imkanı tanıyoruz. Ar-Ge teşviklerimizden teknopark uygulamalarımıza, TÜBİTAK desteklerinden KOSGEB programlarına ve girişim sermayesi fonlarına pek çok uygulama ve düzenleme ile gençlerimizin girişimci ruhunu besleyerek, girişimciliği kariyer yolculuğunda bir alternatif haline getiriyoruz.
GELECEĞİN DÜNYASI: Gençlerimizin doğru yetkinliklerle buluşması kadar önem verdiğimiz bir diğer başlık ise kuşkusuz mevcut iş gücümüzü geleceğin dünyasına güçlü şekilde hazırlamak. Özellikle başta yapay zekâ olmak üzere yıkıcı teknolojilerin çok boyutlu etkileri; yetkinlik dönüşümünün bizler için tercihten öte zorunluluk olduğunu gösteriyor.
YENİ İSTİHDAM ALANLARI: Araştırmalar ülkemizde halihazırda 7 milyon kişinin yürüttüğü işlerin 2030 yılına kadar yeni nesil teknolojilerin etkisiyle ya tamamen ortadan kalkabileceği ya da farklı niteliklere sahip rollere dönüşeceğini gösteriyor. Ancak gelişen teknolojilere doğru bir bakış açısıyla yaklaşırsak, bünyesinde 9 milyon kişiyi barındıracak yeni iş modelleri oluşturma imkanına sahibiz. Özellikle teknolojiyle ilgili alanlarda ortaya çıkacak fırsatları da doğru değerlendirdiğimiz takdirde mevcuttan en az 2 milyon ilave istihdam oluşturmamız mümkün.
BÜTÜNCÜL KALKINMA: Sanayimizin dijital dönüşümüne rehberlik eden model fabrikalarımızın sayısını 10’a ulaştırdık. Kocaeli, Denizli, Malatya, Tekirdağ, Sakarya ve Trabzon’da açılışını gerçekleştireceğimiz yeni merkezlerle bu sayıyı 16’e çıkaracağız. Ülke sathına yayılan, bütüncül bir kalkınmayı tüm sektörlerde topyekûn şekilde hayata geçirmeyi sürdüreceğiz.
TECH VİSA PROGRAMI: Tarihimizden aldığımız ilhamla, Türkiye’yi küresel bir çekim merkezi haline getirmeyi sürdürülebilir kalkınmanın temeli addediyoruz. Dünyanın her yerinden parlak zihinlerin, yenilikçi fikirlerini bu topraklarda geliştirerek önemli ve kritik girişimlere dönüştürmesine imkân sağlayacak Türkiye Tech Visa Programı’nı ilan ettik. Programın ilk 5 ayında Dünyanın dört bir yanından 214 teknoloji girişimi Türkiye’ye taşınmak için başvuru yaptı.
LİDER ARAŞTIRMACILAR PROGRAMI: Uluslararası Lider Araştırmacılar Programımız ile; alanlarında dünyanın en iyi merkezlerinde deneyim kazanmış yetkin araştırmacıların ülkemize gelmelerini teşvik ediyor, bilimsel ve teknolojik çalışmaların bu topraklardan yükselmesini sağlıyoruz. Bugüne kadar program kapsamında, 57’si diğer ülke olmak üzere toplam 253 araştırmacıya, çalışmalarını ülkemizde sürdürmeleri için destek sağladık. Bizler, potansiyelini harekete geçirmeyi bekleyen tüm girişimcilerimize fırsat ve imkan kapılarını sonuna kadar açmaya devam edeceğiz.
GENÇLERE TÜBİTAK DAVETİ: TÜBİTAK’ta Türkiye için kritik pek çok projeyi hayata geçiriyoruz. Bugün itibariyle uzay teknolojilerinden savunma sanayine, yapay zekadan raylı sistem teknolojilerine, ülkemizin kritik projelerinde görev almak üzere TÜBİTAK çatısı altında 737 yeni çalışma arkadaşımıza yönelik ilana çıkmış durumdayız. TEKNOFEST kuşağını, Türk Gençliğini TÜBİTAK’ta bizlerle birlikte alın teri, akıl teri dökmeye bu vesileyle davet ediyorum.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.