Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Gençlik Kolları 7. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Gençlerimizin rahatça yaşayıp, kendilerini özgürce ifade edebildikleri bir Türkiye’yi yine siz gençlerimizle birlikte inşa ediyoruz. Hayatın her alanında gençlerimize güveniyoruz ve destek oluyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Gençlik Kolları 7. Olağan Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Sınırlar içerisinde ve dışında vatan savunması yapan tüm genç güvenlik güçlerini muhabbetle selamladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in devlet terörüne teslim olmayan Filistin ve Gazze’nin yiğit gençlerini, Baas zulmüne destansı bir zaferle son veren Suriye’nin devrimci gençlerini AK Gençlik adına selamladı.
Terör örgütlerinin kalleş saldırılarında toprağa düşen tüm kahramanları, tüm gençleri bir kez daha rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü hainlerin kurşunlarına göğüslerini siper eden Abdullah Tayyip Olçok’a, Mahir Ayabakan’a, Mutlucan Kılıç’a ve diğer tüm genç şehitlere Allah’tan rahmet diledi.
“SİZLER BU MİLLETİN İSTİKBALİSİNİZ, AYDINLIK YARINLARISINIZ”
Abdurrahim Karakoç’un “Gençliğe Mesaj” şiirini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Sevgili gençler; işte sizin yolunuz, gayeniz, hedefiniz, ufkunuz budur. Sizin ufkunuz, Hoca Ahmet Yesevi’nin ufkudur. Sizin ufkunuz Yunus Emre’nin, Hacı Bektaş-ı Veli’nin ufkudur. Sizin ufkunuz Bilge Kağanların, Alparslanların ufkudur. Sizin ufkunuz, ‘ya ben İstanbul’u alırım ya İstanbul beni’ diyen Fatih Sultan Mehmet’in, dünyayı dize getiren Yavuz Sultan Selim’in ufkudur. Sizin ufkunuz bilgeliği siyasetnamelere sığmayan, hepsini bugün rahmetle andığımız büyük devlet adamlarının ufkudur. Sizin ufkunuz, istiklal ve istikbal yiğitlerinin, şehitlerin, gazilerin ufkudur. Sizin ufkunuz Kuvayımilliye’nin ufkudur. Sizin ufkunuz bu toprakları yurt kılan Anadolu alplerinin, Anadolu erenlerinin, Anadolu ahilerinin, Anadolu bacılarının ufkudur. Sizin ufkunuz bu coğrafyayı nakış nakış işleyen, kardeşlik hamuru ile yoğuran ediplerimizin, âlimlerimizin, ariflerimizin ufkudur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere hitaben, “Mehmet Akif’in, ‘Asım’ın Nesli’ hayali size tecelli ediyor. Üstat Necip Fazıl’ın ‘İdeal Gençlik Rüyası’ sizinle tabir ediliyor. Merhum Sezai Karakoç’un ‘Diriliş Nesli’ sizde vücut buluyor” ifadelerini kullanarak, şunları kaydetti: “Ömrünü İ’la-yi Kelimetullah’a adamış dava adamlarımızın hayali sizde gerçeğe dönüşüyor. Hepiniz Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasınız. Hepiniz Fatih’in İstanbul’u fethettiği ruhta ve inançta olmalısınız. Unutmayın, her biriniz başlı başına birer Türkiye’siniz. Sizler bu milletin istikbalisiniz, aydınlık yarınlarısınız. Sizler ezilenlerin kurtuluş umudu, hür dünyanın gür sesisiniz. Sizler sadece Türkiye’nin geleceği değil, zulüm ve karanlığa boğulan dünyanın diriliş neferlerisiniz. Siz büyük bir ülkenin gençlerisiniz. Siz büyük bir medeniyetin mirasçılarısınız. Siz vicdanı, asaleti ve duruşuyla büyük bir milletin evlatlarısınız. Her birinizi yürekten selamlıyorum, her birinizi tek tek tebrik ediyorum.”
Kendisine AK Gençlik gibi vefalı, gayretli, mücadeleci yol ve dava arkadaşları bahşettiği için Allah’a şükreden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren AK Parti Ankara Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Üyesi Betül Önderoğlu’na rahmet diledi.
Bugün gençlik kollarında bir bayrak değişiminin yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlik kolları başkanlığı görevini 4 yıl boyunca başarıyla yürüten İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan’ın hem partide hem de gençlik kolları bünyesinde önemli vazifeler icra ettiğini aktararak, İnan’ı üstün hizmet ve gayretlerinden ötürü tebrik etti.
Gençlik kolları başkanlığı vazifesini devralan Yusuf İbiş’i de tebrik eden ve bu görevi layıkıyla yerine getireceğine yürekten inandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş dönemlerde gençlik kolları başkanlığını yapmış kişileri de tek tek sayarak takdir ve tebriklerini iletti.
“GENÇLERİMİZE YENİ UFUKLAR ÇİZEN REFORMLARI, PROJELERİ, YATIRIMLARI HAYATA GEÇİRDİK”
“14 Ağustos 2001’de milletimizin talebi ve duasıyla yola çıkarken refikimiz gençlerimizdir dedik. 3 Kasım 2002’de sessizlerin sesi, kimsesizlerin kimsesi olarak iktidara gelirken gençlerimizin başımızın üstünde yeri vardır dedik” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi hayatları ve iktidarları boyunca daima gençlerle yol yürüdüklerini, onlara yoldaşlık ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teknolojiden sağlığa, adaletten diplomasiye, sosyal politikalardan tarıma tüm alanlarda sessiz devrimlere imza atarken gençleri hep ilk planda tuttuklarını aktararak, milletin ötelenmiş, örselenmiş ve ümitleri kırılmış gençlerini hak ettikleri ülkeye, hak ettikleri iklime bir an önce kavuşturmanın mücadelesini verdiklerini kaydetti.
Eski Türkiye’nin kirli oyunlarına gençlerin alet edilmesine, onların canı ve heyecanı üzerinden siyaset yapılmasına da müsaade etmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “22 yılda gerçekten zor günler yaşadık, çok ciddi adaletsizliklere maruz kaldık. Vesayetin ve hukuksuzluğun her türlüsüne bizzat şahit olduk. Ama hiçbir zaman demokrasiden, meşruiyetten, millî iradenin tayin ettiği çizgiden sapmadık. Gençlerimizi sokağa çağıranlardan olmadık, gençlerimizi tahkir ve tahrik edenlerden olmadık. Hiçbir ayrım gözetmeden gençlerimizin tamamına sahip çıkmaya çalıştık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Eğitimde, siyasette, bürokraside, sivil toplum ve iş dünyasında aklınıza gelebilecek her alanda gençlerimizin önünü açan, gençlerimize yeni ufuklar çizen reformları, projeleri, yatırımları hayata geçirdik. Kılık kıyafet yasağı vardı, kaldırdık. Kat sayı adaletsizliği vardı, son verdik. Üniversitelerin kapısının önünde ikna odaları kurulmuştu, yıkıp attık. Kamuda başörtüsüyle çalışmak yasaktı, önünü açtık. Tabelalar, klavyeler, diller üzerinde baskı vardı, sona erdirdik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin rahatça yaşayıp kendilerini özgürce ifade edebildikleri bir Türkiye’yi yine gençlerle birlikte inşa ettiklerinin altını çizdi.
Hayatın her alanında gençlere güvendiklerini ve destek olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere “vitrin malzemesi” olarak bakanlardan gelen tüm itirazlara rağmen, seçilme yaşını önce 30’dan 25’e devamında ise 18’e indirerek siyasetin gençleşmesini sağladıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Birileri ‘gençler yapamaz, gençler hâlledemez’ derken biz tam aksine ‘bu işi ancak gençler kotarır, gençler yapar’ diyerek politikalarımızın merkezine bu ülkenin evlatlarını yerleştirdik. Üstat Necip Fazıl’ın ‘bir iman merkezi etrafında toplananlar’ ifadesiyle tarif ettiği milletimizin yarınlarını, yine siz gençlerimizle birlikte şekillendiriyoruz. Bir okul olarak gördüğümüz gençlik kollarımızda, bu ülke ve bu millete sevdalı, istiklal ve istikbaline aşkla bağlı, bilgili, kültürlü, ahlaklı, erdemli ve donanımlı bir gençlik yetişiyor. ‘Kim var’ diye seslenildiğinde sağına soluna bakınmadan fert fert ‘ben varım’ cevabını veren, ‘benim olmadığım yerde kimse yoktur’ diyen, dava ahlakına sahip bir gençlik gümbür gümbür geliyor.”
“GENÇLERİMİZ İÇİN TÜM İMKÂNLARIMIZI SEFERBER ETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî iradenin tecelligahı olan Gazi Meclis’teki en genç 5 milletvekilinden 4’ünün AK Parti saflarında milleti temsil ettiğini, gençler için çalıştığını, didindiğini, gençlerin taleplerine tercüman olduğunu belirtti.
1 milyona yakın üyesiyle AK Parti Gençlik Kolları Teşkilatı’nın, bugün Birleşmiş Milletlere kayıtlı 37 devletin nüfusunu geride bıraktığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu sayı, Türkiye’deki birçok siyasi partinin toplam üye sayısından daha fazladır. Sadece son 4 yıl içinde partimizin gençlik kollarına tam 700 bin gencimiz üye oldu. ‘Millete hizmet davasında ben de varım’ dedi. AK Parti Gençlik Kolları, hamdolsun kalbi ülkesi ve milleti için çarpan gençleri bir araya getirerek büyük ve güçlü Türkiye idealimize güç veriyor. Şu hakikati altını çizerek bugün bir kez daha haykırmak istiyorum; bu gençlik, İstanbul’un duvarlarını ‘Zulüm 1453’te başladı’ yazılarıyla kirleten köksüz, ruhsuz, şuursuz bir gençlik değildir. Bu gençlik, 3-5 ağacın yeri değiştirildi diye sokakları yakıp yıkan, esnafın malını, mülkünü yağmalayan vandal bir gençlik değildir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gençliğin, askere kurşun, polise molotof, taş, şişe atan kandırılmış bir gençlik olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti: “Bu gençlik, 78 canımızı kaybettiğimiz kara bir günün ertesinde ailelerimizin acılarıyla dalga geçen vicdansız bir gençlik hiç değildir. Bu gençlik, yüreği kendi devletine, kendi halkına kinle, nefretle, öfkeyle dolu bir gençlik de değildir. Tam tersine bu gençlik, 1453’ü baş tacı eden bir gençliktir. Bu gençlik, fetih ruhuna, Fatih Sultan Mehmet’e sahip çıkan bir gençliktir. Bu gençlik, bayrağına âşık, vatanına âşık, istiklaline ve istikbaline âşık millî bir gençliktir.”
Yarınları gönül huzuruyla teslim edebilecekleri bu gençliği şu an karşısında gördüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yetişmesi için ömrümü vakfettiğim böyle bir gençliğin, önü kesilmeyen bir çağlayan misali doludizgin geldiğini görmenin gururunu yaşıyorum” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında rol olan, Türkiye Yüzyılı hedeflerine doğru bir an olsun durmadan, dinlenmeden, güçlü adımlarla ilerleyen tüm gençlere teşekkür ederek, “Rabbim sizi korusun, her türlü şerden muhafaza eylesin” dedi.
Sadece hak ve özgürlükler alanında değil, diğer başlıklarda da daima gençlerin yanında olduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “22 yıl boyunca bir yandan ülkemizi her alanda büyütüp kalkındırırken, diğer yandan da gençlerimiz için tüm imkânlarımızı seferber ettik. 2002 yılında ülkemizde sadece 76 üniversite vardı. 132 yeni üniversite açarak üniversite sayımızı 208’e çıkardık. Göreve geldiğimizde gençlik merkezlerimizin sayısı sadece 9’du, bugün bu sayı 522’ye ulaştı. Yükseköğrenim yurtlarımızın sayısını 190’dan aldık 862’ye çıkardık. Bir milyona yaklaşan yatak kapasitesine sahip konforlu, güvenli ve modern yurtlarımızı öğrencilerimizin hizmetine sunduk. 2002’de lisans öğrencilerine 45, yüksek lisans öğrencilerine 90, doktora öğrencilerine ise 135 lira tutarında burs ve öğrenim kredisi veriliyordu. Bugün lisans öğrencilerimize 3 bin lira, yüksek lisans öğrencilerimize 6 bin lira, doktora öğrencilerimize ise 9 bin lira burs ve kredi desteği sağlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 yıl önce üniversitelerdeki toplam akademik personel sayısının 70 bin olduğunu, bugün bu sayının 184 bini aştığını belirtti.
Yükseköğretim kurumlarının kapılarını dünyanın farklı ülkelerinden gelen uluslararası öğrencilere ardına kadar açtıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2002’de uluslararası öğrenci sayımız 15 bin 505 iken şu anda dünyanın 190’ı aşkın ülkesinden 340 bine yakın misafir öğrencimiz bulunuyor. Uluslararası öğrencilerin bir ülkenin yumuşak gücü için ne manaya geldiğini son dönemde Suriye’de yaşananlar bizlere tekrar hatırlatıyor” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de eğitim gören misafir öğrencilerin şu an bakan, üst düzey bürokrat, siyasetçi, iş adamı, akademisyen olarak kendi halklarına hizmet ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti: “Şayet, bu konuda ırkçı lümpenlerin dediklerine prim verseydik Suriye’den Afrika’ya kadar birçok yerde işte bu gönül elçilerimizden mahrum kalırdık. Ama biz kendisi dışında herkese kin ve nefret besleyen bu başıbozuk güruha rağmen eğitimde uluslararası öğrenci hareketliliğini destekledik. Bunlar sadece birer başlangıç. Bu politikamızın olumlu sonuçlarını inşallah ilerde ekonomiden ticarete, diplomasiden beşeri ilişkilere kadar her alanda daha net göreceğiz. Birileri hâlen anlayamasa da bakın bundan 5 yıl, 10 yıl, 20 yıl sonra küresel ölçekte çok farklı bir Türkiye’yi konuşuyor olacağız. Gençlerimizin imkânlarını genişlettiğimiz bir diğer alan spordur. Gençlik ve spor tesislerinin sayısı 2002’de sadece bin 575’ti. Yeni futbol sahaları, atletizm pistleri, yarı ve tam olimpik yüzme havuzları, spor salonları, stadyumlar ve gençlik merkezleri inşa ederek bu sayıyı 4 bin 456’ya yükselttik.”
Yerli ve millî teknoloji hamlesi TEKONOFEST’i hayata geçirerek, lise ve üniversite çağındaki gençleri yeni ürünler ve projeler geliştirmeleri için teşvik ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayiindeki 3 bin 500’ü aşkın firmada çalışan genç mühendisleri gördükçe göğsünün kabardığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün millî muharip uçağımız KAAN’dan, insansız hava araçlarına birçok stratejik projede gençlerimiz öncü roller üstleniyor. İnşallah bu sayı önümüzdeki yıllarda daha da artacak. Türk savunma sanayii, sizlerin omuzları üzerinde yükselecek. Türkiye gençlerin gayretleriyle inşallah destanlar yazacak. İçinde bulunduğumuz asır Allah’ın iziyle Türkiye Yüzyılı olacaktır. Bundan en küçük bir şüphe duymuyorum. Kalbimle buna inanıyorum” diye konuştu.
“85 MİLYONUN TAMAMININ KAZANDIĞI BİR İKLİMİ ÜLKEMİZDE VE ÖTESİNDE TESİS EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerde sözünü verdikleri Aile ve Gençlik Fonu uygulamasını geçen yıl deprem bölgesinde başlattıklarını, 13 Ocak’taki Aile Yılı Tanıtım Programı’nda da fonu tüm şehirlere yaygınlaştırdıklarını anımsattı.
Söz konusu uygulamayla yuva kuracak gençlere 48 ay vadeli ve 2 yıl geri ödemesiz olmak üzere 150 bin lira faizsiz kredi desteği sunduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bununla birlikte tüm dünyada veba gibi yayılan LGBT sapkınlığına karşı da gençlerimize yönelik koruyucu tedbirleri devreye alıyoruz. Sigara, alkol, tütün, uyuşturucu başta olmak üzere gençlerimizin sağlığını ve geleceğini tehdit eden zararlı alışkanlıklarla mücadelemiz sürüyor. Dijitalleşme ve internetin yaygınlaşmasıyla birlikte artan sanal kumar ve bahis sorununun üzerine kararlılıkla gidiyoruz. Pek çok gencimizin hayatını karartan, huzurunu kaçıran, hatta canına mal olan bu belanın kökünü kazıyıncaya kadar durmayacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Kırk yıldır ülkemizin ve milletimizin kanını sülük gibi emen terör illetiyle mücadelemiz çok boyutlu bir şekilde devam ediyor. Bu ülkenin gençlerini kimi zaman zorla, kimi zaman kandırarak, dağa kaçıran terör baronları için yolun sonu görülmüştür. ‘Terörsüz Türkiye’ hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Gençlerimizin her ne sebeple olursa olsun terörün vahşi dişleri arasında kaybolup gitmesine müsaade etmeyeceğiz. Emperyalistlerin başımıza sardığı bu belayı def edecek, kırk yıllık oyunlarını bozacak, bu topraklardaki bin yıllık kardeşliğimizden güç ve ilham alarak aydınlık yarınlarımızı beraberce inşa edeceğiz. Sadece belli kesimlerin değil Türk, Kürt, Arap demeden 85 milyonun tamamının kazandığı bir iklimi ülkemizde ve ötesinde tesis edeceğiz.”
“KARDEŞLİĞİ BİRLİKTE YÜCELTECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerinin yan yana, huzur, barış ve kardeşlik içinde yaşadığı geleceklerine güvenle baktığı bir Türkiye için çalışmaya devam edeceklerini, bu mücadeleyi gençlerle beraber yürüteceklerini vurguladı.
“Engelleri birlikte aşacağız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kirli senaryoları birlikte yırtıp atacağız. Saldırıları birlikte göğüsleyeceğiz. Kardeşliği birlikte yücelteceğiz. Türkiye’yi birlikte büyüteceğiz. İstikbalin aydınlık günlerine birlikte yürüyeceğiz. Başkaları ayırmaya, bölmeye çalışsa da biz bu ülkenin gençlerini işte bugün bu salonda olduğu gibi birleştirmenin, kucaklaştırmanın, aynı ortak paydada buluşturmanın gayretinde olacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Allah ömür verdiği, gençler de arkasında durduğu müddetçe Türkiye’ye ve millete aşkla, şevkle, fedakârca hizmet etmeyi sürdüreceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aşkınızdan, coşkunuzdan, sevdanızdan ötürü her birinizi yürekten tebrik ediyor, hepinizin gözlerinden öpüyorum. Rabbim birliğimizi, dirliğimizi, gücümüzü ve kardeşliğimizi daim eylesin. Bir bayram havasında gerçekleştirdiğimiz Gençlik Kolları Kongremizin bir kez daha partimiz için, davamız için ülkemiz ve gençlerimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
Kongrede görevi devreden partililere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve yeni gelen partililere de başarı dileğinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51. yıl dönümünde, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenleri için gittiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Ercan Havalimanı’nda resmî törenle karşıladı. Karşılamada, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri de yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ da KKTC’ye ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MSÜ Kurmay Subaylar Mezuniyet Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedeflerimize doğru kararlı, ümitli ve dikkatli bir şekilde ilerliyoruz. Bu menzile vardığımızda, inşallah çok daha güçlü, çok daha müessir, çok daha muteber bir Türkiye’yi hep birlikte hayata geçirmiş olacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi Kurmay Subaylar Mezuniyet Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesinin (MSÜ) Yeni Levent Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen 14. Dönem Müşterek Komuta ve Kurmay Eğitimi ile Kuvvet Harp Enstitüleri 7. Dönem Komuta ve Kurmay Eğitimi Mezuniyet Töreni’ndeki konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başladı.
Kurmaylık eğitimlerini başarıyla tamamlayan subayların mezuniyet töreni vesilesiyle katılımcılarla beraber olmaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların şahsında Türk Silahlı Kuvvetlerinin her bir mensubuna selamlarını ve sevgilerini gönderdiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün 80’i dost ve kardeş ülkelerden gelen askerî misafir personel olmak üzere toplam 241 subayın mezuniyet heyecanına şahitlik ettiklerini kaydederek, 14. Dönem Müşterek Komuta ve Kurmay Eğitimi ile 7. Dönem Kuvvet Harp Enstitüleri Komuta ve Kurmay Eğitimlerini alınlarının akıyla nihayete erdiren her bir subayı yürekten tebrik etti.
“SİLAHLI KUVVETLERİMİZİN İSTİSNASIZ HER BİR FERDİ MİLLETİMİZİN GÖZ BEBEĞİ, UMUDU, KIVANÇ KAYNAĞIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ordumuzun farklı kademelerinde kurmay unvanıyla üstlenecekleri yeni vazifelerinde kendilerine şimdiden başarılar diliyorum. Peygamber ocağı olarak gördüğümüz silahlı kuvvetlerimizin istisnasız her bir ferdi milletimizin göz bebeği, umudu, kıvanç kaynağı ve iftihar beratıdır. Rabbim sizleri her türlü tehlikeden, beladan, musibetten korusun, yolunuzu da, bahtınızı da açık eylesin diyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan, Bosna Hersek, Endonezya, Gambiya, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs, Kuzey Makedonya, Mali, Moğolistan, Pakistan, Somali, Suudi Arabistan ve Ürdün’den gelerek burada eğitim alan misafir subayları da yürekten tebrik ettiğini belirtti.
Sahip oldukları mesleki donanımı yüksek bir vazife şuuruyla perçinleyen subayları eğiten komutanlara ve hocalara da milleti adına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, emekleri ve gayretleri için takdirlerini iletti.
“ÜNİVERSİTEMİZ, BAŞARI ÇITASINI HER GEÇEN GÜN DAHA YÜKSEĞE TAŞIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2016’da kurdukları Millî Savunma Üniversitesinin kendi alanında dünyanın önde gelen eğitim kurumlarından biri olma özelliğini sürdürdüğünü belirterek, “Silahlı kuvvetlerimizin geleceğini şekillendirecek, savunma stratejimize yön verecek, kahraman ordumuzu daha ileri noktalara taşıyacak kurmay kadrolarımız bu ocakta yetişiyor. Üniversitemiz bilhassa güvenlik, strateji ve savunma gibi disiplinlerde yüksek düzeyli eğitim, yayın ve araştırma faaliyetleriyle askerî çalışmalar noktasında dünya çapında ses getiren işlere imza atıyor. Üstlendiği misyon ve sahip olduğu vizyonla sivil asker iş birliğine çok kıymetli katkılar yapan üniversitemiz, başarı çıtasını her geçen gün daha yükseğe taşıyor” değerlendirmesinde bulundu.
“KURULUŞUNDAN İTİBAREN MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTEMİZE DAİMA DESTEK VERDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bünyesindeki harp enstitüleri, harp okulları ve meslek yüksekokulları ile ordumuza bilgili, ahlaklı, vatanına, milletine, millî iradeye bağlı subay ve astsubaylar kazandıran üniversitemize Sayın Rektör ve yöneticilerimize, üniversitemizin sivil asker eğitimci kadrosuna teşekkür ediyorum. Kuruluşundan itibaren Millî Savunma Üniversitemize daima destek verdik. Her ihtiyacında üniversitemizin yanında olduk. İnşallah bundan sonra da tüm imkânlarımızla bu güzide kurumun yanında olmaya devam edeceğiz. Değerli arkadaşlarım şu hakikati burada evvelemirde ifade etmek durumundayım. İkinci Cihan Harbi’nden sonra tesis edilen uluslararası sistemin askerî, siyasi ve iktisadi kırılmalar yaşadığı zorlu bir dönemden geçiyoruz. Ticaret, teknoloji, enerji ve kültür savaşları, askerî ve siyasi rekabetin dozunu günden güne artırıyor.”
“SAVUNMA SANAYİİNDEKİ HAMLELERİMİZLE KÜRESEL PLANDA ADINDAN SÖZ ETTİREN ÜLKELER ARASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapay zekâ, insansız teknolojiler, yarı iletkenler ve nadir toprak elementleri gibi yeni değişkenlerin, konvansiyonel stratejilerin dönüşümünü de zaruri hâle getirdiğini söyledi.
Geçmişin siper savaşlarının yerini bugün artık siber savaşlarını aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem bölgede hem dünyada yeni denklemler kurulurken, jeopolitik dinamiklerin de büyük oranda değişim ve dönüşüme uğradığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, post liberal dönem olarak da adlandırılan bu yeni gerçeklikte, Türkiye’nin güçlü bir şekilde var olması ve yeni sistemde kutupbaşı olarak yerini alması için ellerinden gelen her türlü çabayı gösterdiklerini vurgulayarak, şunları söyledi: “Bilhassa yerli ve millî yüksek teknoloji yatırımlarımızla, savunma sanayiindeki hamlelerimizle küresel planda adından söz ettiren ülkeler arasındayız. Millî Savunma Üniversitemiz burada da hayati sorumluluk üstlenmektedir. Bir yandan ülkemizin caydırıcı gücünü oluşturan kahraman askerlerimizi yetiştirirken, diğer yandan stratejik imkân ve kabiliyetlerimizin tekâmülü noktasında önemli adımlar atıyoruz. Buradan yetişen vatan evlatları bölgemizde ve dünyanın farklı ülkelerinde üstlendiği misyonlarla, küresel barış ve güvenliğin tesisine çok mühim katkılar yapıyor. Bu vesileyle tüm komutanlarımıza, tüm hocalarımıza, milletimizin istiklal ve istikbali, devletimizin bekası için fedakârca görev yapan tüm askerlerimize ve elbette Türk Silahlı Kuvvetlerimizin komuta kademesine bir kez daha tebriklerimi iletiyorum.”
Mezuniyet töreninin yanı sıra bugün Millî Savunma Üniversitesi ve bağlı birimlerinde yapımı tamamlanan altı yeni camiinin ibadete açıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, rektörlük camiiyle birlikte açılışı yapılan diğer camilerin de üniversiteye hayırlı olması temennisinde bulundu.
“SAVAŞ HUKUKUNUN, SAVAŞ AHLAKININ TEMEL İLKELERİNE HER ŞARTTA RİAYET ETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişi şanla, şerefle, sayısız zaferlerle dolu bir ordu millet olarak, tıpkı diğer alanlar gibi dünya askerî müktesebatına da çok önemli katkılarda bulunulduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Kurmaylık zekâmızı yalnızca harp sahalarında değil, cephe gerisindeki çalışmalarımızda da dost, düşman herkese gösterdik. Tarih boyunca atalarımız bir yandan yeryüzünde iyiliği, adaleti, huzur ve emniyeti hâkim kılmak için çabalarken, diğer yandan dünya tarihine geçen önemli başarılara imza attılar. Savaş hukukunun, savaş ahlakının temel ilkelerine her şartta riayet ettik. Bu noktadaki hassasiyetimizi her seferinde vurguladık. Akıncılarımızın Allah Allah nidaları cenk meydanlarından hiç eksik olmadı. Sayıca bizden katbekat nice orduyla karşı karşıya geldik. Ancak tarihimizin hiçbir döneminde en kanlı muharebe koşullarında dahi kadınlara çocuklara, yaşlılara, masum ve sivillere dokunmadık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Farklı kıtalara nizam veren idari ve siyasi teşkilatlanma kabiliyetimizi askerî taktik ve stratejilerimizle besledik, zenginleştirdik. İlk düzenli ve disiplinli ordumuzu bundan tam 2 bin 234 yıl evvel milattan önce 209’da kurduk. Modern ordularla uygulanan 10’lu sistemi dünya askerî literatürüne 2 bin yıl önce biz hediye ettik. Alplerimizle, erenlerimizle, gazilerimizle, fetih ve gaza ruhunu gönül coğrafyamızın dört bir yanına yayarken istimalet anlayışımızla aynı zamanda kalpleri de fethettik. Bugün sert ve yumuşak gücün mükemmel terkibini ifade eden akil güç, ecdadımız tarafından istimalet politikası olarak yıllarca uygulandı. Sultan Fatih’in liderliğinde 1453’te topları etkin bir şekilde kullanarak yalnızca İstanbul’u fethetmekle kalmadık, aynı zamanda savaş konseptini de baştan aşağı değiştirdik. Lojistik yapılanmadan sefer planlamasına, haritacılıktan haber alma operasyonlarına harp sahasına yeni bir ufuk kazandırdık.”
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETMEK BİZİM EN TEMEL VAZİFEMİZDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muharip unsurların sevk ve idaresinde, taktik ve manevra kabiliyetinin geliştirilmesinde dünyada eşi benzeri olmayan yeniliklere imza atıldığını dile getirerek, şöyle konuştu: “Bakınız şu örneği özellikle sizlerle paylaşmak istiyorum; Hadimü’l Harameyn-i Şerifeyn Yavuz Sultan Selim Han, Mısır seferi sırasında geçilmez denilen Sina Çölü’nü sadece 13 günde geçti. Kendisinden üç asır sonra Napolyon ordularının dahi geçemediği bu çölü üstün bir askeri zekâyla, tasarladığı ikmal ve su tedarik sistemiyle neredeyse hiçbir zayiat vermeden aşmayı başarmıştır. Aynı şekilde Malazgirt Savaşı’nda Sultan Alparslan Türk askeri dehasının bir başka örneği olan hilal taktiğini son derece başarılı şekilde uygulayarak, Anadolu’nun kapılarını ardına kadar açmıştır. Hayat ve haysiyetimiz için çarpıştığımız yedi düvele meydan okuduğumuz İstiklal Mücadelesi de hiç şüphesiz milletimizin iman ve cesaretinin yanı sıra subaylarımızın feraset ve dehasıyla zafere ulaşmıştır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu zaferlerden birinin de 26 Ağustos 1922’de Gazi Mustafa Kemal’in büyük taarruzla başlayan ve 30 Ağustos’ta Başkomutan Meydan Muharebesi’yle taçlanan harekâtı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “Subaylarımızı ‘ordunun ruhu’ olarak tanımlayan Gazi Mustafa Kemal, bu harekâta ilişkin şu değerlendirmeyi yapmıştır; ‘Her safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekât Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir.’ Her sayfasını zaferle, erdemle hakkaniyetle süslediğimiz köklü tarihimiz, askerî deha ve kabiliyet anlamında daha nice başarılarla doludur. Şehit ve gazilerimizden emanet aldığımız bu toprakları çok daha güçlü bir şekilde geleceğe taşımak büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmek bizim en temel vazifemizdir. Çalışmalarımızı şanlı mazimizden aldığımız güç ve cesaretle milletimize duyduğumuz sarsılmaz güvenle işte bu istikamette sürdürüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında savunma sanayii teknolojisi alanında yapılanlara dikkati çekti.
“İHA’larımızla, SİHA’larımızla, son teknoloji ürünü kara, hava, deniz ve haberleşme araçlarımızla bugünün savaş konseptini de yine biz belirliyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer taraftan iç cephemizi de tahkim ediyor, birliğimizi, dirliğimizi, kavlimizi güçlendirmek için tarihî nitelikte adımlar atıyoruz. Bu adımlarla Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedeflerimize doğru kararlı, ümitli ve dikkatli bir şekilde ilerliyoruz. Bu menzile vardığımızda inşallah çok daha güçlü, çok daha müessir, çok daha muteber bir Türkiye’yi hep birlikte hayata geçirmiş olacağız” ifadelerini kullandı.
Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin “Söz tirendazın çektiği oka benzer” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm dünya bilsin ki bizim birlik ve kardeşliğimiz de gerilmiş bir yay gibidir. Bu yaydan çıkan her ok, milletimizin bekasına kasteden düşman her kimse ona yönelmiştir. Okun er ya da geç hedefi tam isabetle vuracağına, kirli kuşatmaları yarıp geçeceğine, Allah’ın izniyle emperyalist planları yırtıp atacağına biz tüm kalbimizle inanıyoruz. Bundan hiçbir şüphe duymuyoruz” diye konuştu.
“İSTİKLAL VE İSTİKBAL SEVDAMIZDAN ASLA TAVİZ VERMEDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm dost, kardeş ve soydaşlarına seslendiğini belirterek, şöyle devam etti: “Gazze ve Suriye başta olmak üzere bölgemizdeki kardeşlerimizin yaşadığı ağır imtihanlar kimseyi endişeye sevk etmesin. Coğrafyamızı kana, katliama, vahşete ve gözyaşına boğmak isteyenlerin pervasızlıkları kimseyi karamsarlığa sürüklemesin. Bin yıldır yaşadığımız bu topraklarda biz nice imtihanlarla karşılaştık, nice badireler atlattık, nice musibetlere göğüs gerdik. İçeriden ve dışarıdan nice ihanete muhatap olduk. Hepsinin de üstesinden gelmeyi hamdolsun başardık. Zümrüdüanka gibi her seferinde küllerinden yeniden doğduk. Zalimler karşısında diz çökmedik, müstevliler karşısında boyun eğmedik, zorbalar karşısında teslim olmadık. Can verdik, canımızdan aziz bildiklerimizi kara toprağa verdik fakat istiklal ve istikbal sevdamızdan asla taviz vermedik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin mücadele azmine işaret ederek, “Bize ömür biçenler oldu. Bize kefen biçenler oldu. ‘Hasta adam’ dediler, ‘Bu sefer tamam’ dediler. ‘Türkler yok olacak, esir olacak’ dediler. Her defasında Türk’ün sarsılmaz imanına ve çelikten iradesine çarptılar. Her defasında Türk milletinin mücadele azmi, sabrı, cesareti karşısında kaybettiler. Bize ömür biçenlerin çoğu tarih oldu, çoğu unutulup gitti, şimdi onları kimse hatırlamıyor ama Türk milleti olarak biz hamdolsun dimdik ayaktayız, tarih yazmaya devam ediyoruz. Değerli kardeşlerim, dün vardık, bugün varız. İnşallah kıyamete kadar da var olacağız” dedi.
“BÖLGEMİZİN ÜZERİNE BARIŞ GÜNEŞİNİN DOĞMASINA KİMSE ENGEL OLAMAYACAK”
Her karışı şehit kanlarıyla mühürlenmiş kutsal vatan topraklarında özgürce yaşamaya, zalime kâbus, mazlum ve mahzun gönüllere umut ışığı olmaya ebediyen devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutulmasın ki karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu andır. Etrafımızdaki karanlık kimseyi ürkütmesin, kimsenin umutlarını kırmasın. Allah’ın izniyle bölgemizin üzerine barış güneşinin doğmasına kimse engel olamayacak. Coğrafyamızın her köşesinde huzurun hâkim olmasına kimse set çekemeyecek” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karanlıktan beslenenler, kandan ve kaostan beslenenler eninde sonunda kaybedecek. Kazanan kardeşlik olacak, insanlık olacak. Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla geniş coğrafyamızda merkezinde zulmün ve çatışmanın değil, inşallah istikrarın, adaletin, özgürlüğün ve iş birliğinin olduğu yepyeni bir sayfa açacağız. Bu coğrafyanın ebedî sakinleri olarak sırt sırta verecek, kenetlenecek, fitne tüccarlarına aldanmayacak, kurulan tuzaklara düşmeyecek, hep beraber bölgemize yönelik kirli senaryoları inşallah yırtıp atacağız” ifadelerini kullandı.
Kurmaylık eğitimlerini tamamlayan 241 subayı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin farklı kademelerinde üstlenecekleri vazifelerde her bir subaya üstün başarılar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, misafir subayların da ülkeleri, orduları ve milletleri için hayırlı görevler icra etmelerini, alacakları yeni vazifelerle aradaki gönül bağını daha da güçlendirmelerini temenni etti.
Vatan, bayrak, milletin istiklal ve istikbali için toprağa düşen tüm şehitleri rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazilere de hayırlı ve bereketli ömür diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MSÜ Kurmay Subaylar Mezuniyet Töreni öncesinde Millî Savunma Üniversitesi ve bağlı birimlerinde yapımı tamamlanan altı yeni camiinin açılışını yaptı.
Pakistan’ın Ankara Büyükelçiliği rezidansında MANGO GÜNÜ ŞENLİĞİ gerçekleştirildi.
Büyükelçiliğin rezidansının bahçesinde gerçekleştirilecek şenlik bardaktan boşanırcasına yağan yağmur sebebiyle rezidansın içinde düzenlendi.
Mango günü şenliğine Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Ekselansları Yousaf JUNAİD ev sahipliği yaptı.
Meyvelerin Kralı Mango Günü Şenliği’ne Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
Şenlik’te Türkiye’yi Ankara Valisi Vasip ŞAHİN temsil etti.
Mango şenliğinde AB Uyum Komisyonu Başkanı, Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Burhan KAYATÜRK, SESRIC Genel Müdürü Zehra Zümrüt Selçuk, Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürlerinden Cihat Erginay da yer aldı.
Mango Şenliğinde Uluslararası Taşımacılık Şirketi NOR TRANSS’ın Yönetim Kurulu Başkanı Oya ERDOĞAN da hazır bulundu.
Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Yousaf JUNAİD, Pakistan mangolarının bütün dünyada meyvelerin kralı olarak bilindiğini söyleyerek konuşmasına başladı.
Büyükelçi JUNAİD, Pakistan’ın küresel mango endüstrisindeki önemli yerine atıfta bulunarak ülkesinin önde gelen mango üreticileri arasında olduğuna da dikkat çekti.
Türklerin tatlılara olan tutkusunu hatırlatan Büyükelçi Junaid, Pakistan’ın Türkiye’ye mango ihracatını mevcudun çok ötesine taşıma konusunda iyimser bir düşünceye sahip olduğunun da altını çizdi.
Mango şenliğinde bir konuşma yapan Ankara Valisi Vasip Şahin ise Büyükelçi JUNAID ile uzun yıllardır olan dostluğunu hatırlatarak, “Benim bildiğim, Büyükelçi JUNAİD, ülkemizde görev yaptığı 10 yıldan bu yana artık Türkiye’nin bir vatandaşı gibi.” dedi.
ŞAHİN, “Büyükelçi JUNAİD, bizimle hemhal oldu hem de bizim ülkemizin bir sempatizanı veya ülkemizin bir taraftarı konumuna geldi. Türk toplumuyla gerçekten güzel bir ilişki kurdu.” şeklinde konuştu.
Büyükelçi Junaid’in Türkiye’de dostlarını artırdığını dile getiren Ankara Valisi ŞAHİN, Zannediyorum, büyükelçinin Ankara’da benden daha fazla dostu var, İstanbul’da da öyle. Kendisine teşekkür ediyoruz. Dışarda yapan sağanak yağmur biraz mekanı daraltsa da kalpleri birleştirdi ve büyüttü. Mekanlar önemli değil. Kalplerin birbiriyle irtibat kurması önemli, O’ da sağlandı” diye konuştu.
Konuşmalardan ardından, konuklara, içinde mango bulunan yemek çeşitleri, içecekler, tatlılar ve dondurma ikramı yapıldı.
Mango Günü Şenliği, konukların Büyükelçi Yousaf JUNAID ile hatıra fotoğraf çekimleriyle sona erdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.