Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Ekonomide yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde ülkemizi büyütme kararlılığıyla ilerlerken, hiçbir temeli olmayan finans hareketlerine karşı da tedbirlerimizi alıyoruz. Sanayi ve ihracat tarafında, salgın döneminin ülkemizin önünde açtığı fırsatları değerlendirmek için tüm imkânlarımızı kullanıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen ay gerçekleştirilen AK Parti 7. Olağan Büyük Kongresi sonraki ilk il başkanları toplantısını yaptıklarını belirterek, “Türkiye için güven ve istikrar’ diyerek, inandığımız yolda, hangi istikamette yürüyeceğimizin taahhüdünü milletimize verdik. Kendimizle birlikte tüm kardeşlerimizin, dostlarımızın, insanlığın hayrı ve huzuru için yeniden yola revan olduk” dedi.
“DEFALARCA GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ MEDENİYET ŞAHLANIŞLARINDAN BİRİNİN TAM EŞİĞİNDEYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya’da Türk Yıldızları’na ait bir uçağın eğitim uçuşu sırasında düştüğünü açıklayarak, kazada şehit olan pilota Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı dileyerek, ruhuna Fatiha okudu.
“Dünyanın, koronavirüs salgınıyla iyice açığa çıkan zulüm, çarpıklık, adaletsizlik, haksızlık batağında daha fazla ilerleyemeyeceği, her geçen gün daha iyi anlaşılıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihin bu önemli kavşağında, medeniyet nöbetini devralmak için her alanda çok daha fazla çalışacaklarına, gayret göstererek, mücadele edeceklerine dair ahdi millet ile paylaştıklarını söyledi.
Türkiye’nin ve milletin önünde yepyeni bir dönemin açıldığına inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yeni süreç, inşallah, büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa ederek, 21. yüzyılın lider ülkesi hedefimize ulaşacağımız bir dönem olacaktır. Hamdolsun, artık Türkiye için bu vizyon, iç geçirerek ifade ettiğimiz bir rüya olmanın ötesinde, somut bir hedefe dönüşmüştür. Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımız boyunca defalarca gerçekleştirdiğimiz medeniyet şahlanışlarından birinin tam eşiğindeyiz” dedi.
“KENDİMİZİ YENİ BİR KÜRESEL DEĞİŞİMİN TAM MERKEZİNE YERLEŞTİRMEYİ BAŞARDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Milletinin Cumhuriyet tarihi boyunca tek parti zulmüyle, vesayetle, darbeyle, terörle engellenmeye çalışıldığını anlatarak, sözlerine şöyle devam etti: “Demokrasimizi güçlendirerek, kalkınmamızı tamamlayarak, altyapımızı kurarak, insan gücümüzü geliştirerek, vizyonumuzu genişleterek, önümüze çıkartılan engelleri birer birer aşarak buraya kadar yere geldik. Herkes kendi hesabını yaparken, kader hükmünü verdi ve kendimizi yeni bir küresel değişimin tam merkezine yerleştirmeyi başardık. Ülkemize kazandırdığımız eserleri ve hizmetleri her fırsatta hatırlatmamızın, özetle de olsa sayıp dökmemizin, 2023 hedeflerimize ve 2053 vizyonumuza atıfta bulunmamızın sebebi işte budur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, madalyonun diğer yüzünü de görmezden gelmediklerini, sıkıntıların farkında olduklarını ifade ederek, “Bunun için kendi içimizde yapmamız gereken değişimler olduğunu biliyoruz. Teşkilatlarımızdan başlayarak her seviyede bu değişimi adım adım hayata geçiriyoruz, geçirmeye devam edeceğiz. Hiç şüphesiz bu süreçte yanlış insanlarla, yanlış işlerle, yanlış yöntemlerle de karşılaştığımız oluyor. Bunları tespit eder etmez, asla üstünü örtmüyor, asla yanlışı savunmuyor, hemen gereğini yerine getiriyoruz, getirmeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.
Tespit edilen eksikleri, aksaklıkları ve hataları derhal telafi yoluna gittiklerini, gitmeye de devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Milletle inatlaşılmayacağını, ancak millete ram olunacağını, teslim olunacağını, hizmetkâr olunacağını siyasetinin merkezine yerleştirmiş bir parti olarak, zaten başka türlü de hareket edemeyiz” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası alanda Türkiye’nin geldiği konumu hâlâ kabullenemeyenler var. Sınırlarımız boyunca terör koridoru oluşturma projesinden hâlâ vazgeçmeyenler var. Tek misyonu ülkemize düşmanlık olan zalim rejimleri ayakta tutmakta ısrar edenler var. İçeride siyasetini kendi ülkesinin ve milletinin felaketi üzerine kuran muhterisler var. Proje genel başkanlar, proje partiler, proje şahsiyetler, proje kampanyalar üzerinden bizi yıpratarak, Türkiye’ye diz çöktürmeye çalışanlar var. Artık tarihe karışmış olmasını arzu ettiğimiz darbe ve vesayet heveslerini buldukları her fırsatta ortaya dökenler var. Bunlara karşı da tavizsiz bir şekilde mücadeleyi sürdürüyoruz” açıklamasında bulundu.
“İLK DEFA SİYASETİN VE MİLLETİN KENDİ ESERİ OLAN BİR ANAYASA İÇİN KOLLARI SIVADIK”
Türkiye’nin içerideki ve dışarıdaki kazanımlarından asla vazgeçmeden, çok daha iyisi, çok daha fazlası, çok daha hayırlısı için var güçleriyle çalıştıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye’nin geldiği her seviye, yeni ihtiyaçları, yeni beklentileri, yeni araçları gerektiriyor. Bir yandan mevcut çalışmalarımızı sürdürüyor, diğer yandan da kesintisiz reformlarla değişim nehrinde ilerliyoruz. Yeni anayasa teklifimizi bu ihtiyaç ortaya çıkarmıştır. Büyüyen ve gelişen Türkiye’nin yükünü taşıyamayan darbe dönemi anayasasını bir kenara bırakarak, ilk defa siyasetin ve milletin kendi eseri olan bir anayasa için kolları sıvadık. Girişimci ve insani dış politikamızın önümüze açtığı yeni alanları en verimli şekilde değerlendirmek için sahada ve masada sıkı bir şekilde çalışıyoruz. Terörle mücadelede, 40 yıl sonra nihayet ülkemizin içini tamamen temizleme aşamasına geldik. Ekonomide yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde ülkemizi büyütme kararlılığıyla ilerlerken, hiçbir temeli olmayan finans hareketlerine karşı da tedbirlerimizi alıyoruz. Sanayi ve ihracat tarafında, salgın döneminin ülkemizin önünde açtığı fırsatları değerlendirmek için tüm imkânlarımızı kullanıyoruz. Hamdolsun bugün üretim tarafında çarklar dönüyor; tırlarımız, uçaklarımız, gemilerimiz harıl harıl yurt içinden yurt dışına mal taşıyor. Turizm sektöründe potansiyelimiz çok büyük, hazırlıklarımız tamam; sadece salgının ülkemizle birlikte dünyada insan hareketliliklerine uygun bir zemin oluşturmasını bekliyoruz.”
“AMACIMIZ ÜLKEMİZİ BAYRAM SONRASINDAKİ GÜZEL GÜNLER İÇİN HAZIRLAMAKTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın tedbirlerinden etkilenen yeme-içme sektöründekiler başta olmak üzere tüm esnafların sıkıntılarını biliyor ve çözümü için gayret gösterdiklerini kaydederek, “Salgın tehdit olmaktan çıktığında normalleşme adımlarını hemen başlatırken, tehdit yeniden arttığında, mecburen sıkılaştırmaya yöneliyoruz. Amacımız ülkemizi Ramazan ayında genel olarak dinlendirerek, bayram sonrasındaki güzel günler için hazırlamaktır” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin tek başına salgın tedbirlerini gevşetmesi ve tek başına salgını tümüyle yenmesinin önemli olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, asıl olanın, yakın insani ve ticari ilişki içinde olunan coğrafyalar başta olmak üzere, dünyadaki genel iyileşmenin gerisinde kalmamak, hatta mümkünse önünde gitmek olduğunu vurguladı.
Avrupa ülkelerinin tamamının Türkiye’den daha ağır kapatma tedbirleri uyguladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Avrupa ülkelerinin hemen tamamı, Türkiye’den daha ağır kapatma tedbirleri uyguluyor. Üstelik bu ülkelerin sağlık sistemleri de tam anlamıyla felç durumdadır. Şayet biz, Ramazan ayındaki tedbirlerimizle vaka sayılarını birkaç binli rakamlara düşürebilirsek, Mayıs’la birlikte başlayacağı anlaşılan turizm sezonu ve bunun içeride yol açacağı ticari hareketliliği yakalayabiliriz. Aksi takdirde, sadece turizmde bir sezonu daha kaçırmakla kalmayacak, yurt dışına yapılacak iş ve aile ziyaretleri de dâhil pek çok alanda ciddi sıkıntılar yaşayacağız” uyarısında bulundu.
Vatandaşların sağlının her şeyden önemli olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek bir insanımızın bile bu meş’um hastalık sebebiyle acı çekmesine, hele hele hayatını kaybetmesine gönlümüz razı gelmez. Ramazan ayının manevi ikliminde, tuttuğumuz oruçlar, kıldığımız namazlar ve diğer ibadetlerimiz ruhumuzu zenginleştirirken, tedbirlere riayet ederek salgının boynunu da kıracağız” dedi.
“TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ SORUNU, MUHALEFETİN ZİHNİYETİNDEKİ, DİLİNDEKİ, DURUŞUNDAKİ BOZUKLUKTUR”
“Türkiye terörün de, ekonominin de, uluslararası mücadelelerin de üstesinden, Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle gelecektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, buna karşılık Türkiye’nin en önemli sorununun, muhalefetin zihniyetindeki, dilindeki, duruşundaki bozukluklar olduğunu kaydetti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yalan ve yanlış bilgileri topluma verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bir yalanı söylüyor, ilgili birimlerimizce gereken cevap verildiği hâlde, yüzü kızarmadan hemen bir sonrakine geçiyor. Bir iftirayı atıyor, bilgileri ve belgeleriyle doğrusu ortaya konduğu halde, ertesi gün arsızca aynı iftirayı tekrarlamayı sürdürüyor. Yanlış bir şey söylüyor, pek çok kanaldan düzeltildiği halde hiç aldırmadan aynı yanlışı tekrar tekrar ifade ediyor. Karşımızda öylesine şekilsiz bir malzeme var ki, neresini düzelteceğimizi biz de şaşırıyoruz. Tek bir konuşmasında kırk yalanı, iftirayı, yanlışı aynı anda söyleme başarısını gösteren bu zat, son dönemde bol keseden vaatler sıralamaya da başladı. Elbette vaatlerine bir dediğimiz yok. Siyasetçi vaat eder, milleti ikna edebilirse bunları hayata geçirmek için işbaşına gelir. Şayet vaatlerini yerine getiremezse de sefil bir şekilde oradan ayrılır, Bay Kemal hariç. Ama sorun, bu zatın vaatlerinin de dibinin delik olması. Türkiye’de 10 milyon işsiz var, ben bunları çözeceğim diyor. İşsizliğe çare olarak söylediği projeye kargalar bile gülüyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun her fırsatta teröristlerin, darbecilerin, vesayet güçlerinin savunuculuğuna soyunduğunu anlatarak, “İşte geçtiğimiz günlerde bir grup emekli amiralin yayınladığı ve içinde açık darbe tehdidi olan bildiriye, onlardan çok daha sıkı bir şekilde sarılıyor. Allah kimseyi şaşırtmasın. İnsan bir defa şirazeden çıktı mı, işte burada olduğu gibi kendini nerede bulacağı belli olmuyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, parti yöneticilerinden AK Parti iktidarları dönemindeki çalışmaları bıkmadan, usanmadan, her fırsatta millete anlatmalarını isteyerek, “CHP’nin başındaki zatın ve yanındaki çetenin yalanlarını, çarpıtmalarını, iftiralarını, hezeyanlarını, terörist ve darbe seviciliklerini; kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla, özellikle muhalifiyle her vatandaşımıza biteviye anlatmanızı istirham ediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında, Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, baş başa ve heyetler arası görüşmeleri ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına dördüncü yılına girecek Rusya-Ukrayna Savaşı’nda hayatını kaybedenler için Ukrayna halkına taziyelerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zelenskiy’nin ziyaretinin, Ukrayna’daki savaşın temel dinamiklerinde önemli değişimlere aday olunan bir dönemde gerçekleştiğini söyledi.
Türkiye’nin, “Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı” anlayışıyla savaşın ilk gününden bu yana taraftar arasında müzakere edilmiş bir barışın tesisi için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu doğrultuda Mart 2022’de İstanbul’da iki ülke arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık. Taraflarla yürüttüğümüz temaslar neticesinde Karadeniz Tahıl Girişimi’ni hayata geçirdik. Son üç yılda Rusya ve Ukrayna ile her seviyede doğrudan girişimlerde bulunduk. Tüm bu çabalarımızda her iki taraf içinde güvenilir bir arabulucu olmaya, samimi olarak gayret gösterdik, somut neticeleri aldık” ifadelerini kullandı.
“MÜZAKERE SÜRECİNİN KALICI BİR BARIŞLA SONUÇLANDIRILMASI İÇİN HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ”
Gelinen aşamada ABD Başkanı Donald Trump’ın, savaşın müzakereler yoluyla ve süratle sonlandırılması için başlattığı diplomatik girişimin, Türkiye’nin son üç yıldır izlediği politikayla da örtüştüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Haddizatında, İstanbul Müzakereleri taraftar arasında mutabakata en fazla yaklaşılan platform olması ile önemli bir referans noktası teşkil ediyor. Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır. Sayın Zelenskiy ile görüşmemde Türkiye’nin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bağımsızlığını olan kuvvetli desteğini ifade ettim. Aynı zamanda müzakere sürecinin kalıcı bir barışla sonuçlandırılması için her türlü desteği vereceğimizin altını çizdim. Çok sayıda masumun ölümüne ve muazzam bir yıkama neden olan bu savaş, artık sona ermelidir.
Karadeniz’de ticari seyrüsefer emniyetini hedefleyen bir düzenlemenin hayata geçirilmesi için ülkemizin çalışmayı sürdüreceğini de belirttim. Karadeniz’de hayata geçirilebilecek böyle bir düzenlemenin müzakerelere giden süreçte önemli bir güven artırıcı tedbir işlevi göreceğine inanıyoruz. Sayın Zelenskiy ile gündemimizde, Ukrayna ile stratejik ortaklık ilişkilerimiz kapsamındaki konu başlıkları önemli yer tuttu. Ticari ilişkilerimizin daha da güçlendirilmesi için önümüzdeki dönemde atabileceğimiz adımları masaya yatırdık. Savaşın getirdiği tüm zorluklara rağmen ikili ticaretimizde tespit ettiğimiz 10 milyar dolar hedefine emin adımlarla yürümek istiyoruz.”
“İLİŞKİLERİMİZİN DAHA DA ÜST SEVİYELERE ÇIKACAĞINA İNANIYORUM”
Zelenskiy’e, Türk şirketlerinin savaşın yol açtığı tahribatın giderilmesi ve yeniden imar konusunda Ukrayna’ya destek vermeye istekli olduklarını aktardığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ukrayna’da barışın tesisi ile birlikte önümüzdeki dönemde ilişkilerimizin stratejik ortaklığımıza yaraşır düzeyde daha da üst seviyelere çıkacağına tüm samimiyetimle inanıyorum. Sözlerime son verirken Ukrayna’nın toprak bütünlüğü için özellikle mücadele veren Kırım Tatarı soydaşlarımızın hakları konusunda değerli dostum Zelenskiy’nin attığı cesur adımları takdirle karşıladığım belirtmek istiyor, ilave adımların geleceğini de temenni ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ BİZİM OLMAZSA OLMAZIMIZDIR”
Ukraynalı bir gazetecinin barış görüşmelerine vurgu yaparak, Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne ilişkin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi: “Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği bizler için çok çok önemli ve toprak bütünlüğüne, egemenliğine Türkiye’nin saygısını her yerde anlattık. Bütün uluslararası toplantılarda bu konuyu daima işledik, işlemeye devam ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de özellikle Ukrayna’nın toprak bütünlüğü bizim olmazsa olmazımızdır. Egemenliği aynı şekilde bizim olmazsa olmazımızdır. Temennimiz odur ki barışın kaybedeni olmaz. Dolayısıyla barışın bir an önce sağlanmasını temin etmektir. Bu konuda değerli dostum, o da zaten barıştan yana olduğunu açık net olarak bizlere ifade ediyor. Temennim odur ki gerek Dışişleri Bakanımın muhatabıyla yaptığı görüşmelerde gerek şahsımın Sayın Putin ile yaptığı görüşmelerde bu barışla ilgili yolculuğu, yolu kat ederiz, temin ederiz ve bunun için adımları da atarız.”
Türkiye’nin gelecek süreçte Rusya-Ukrayna barışına katkı için adım atıp atmayacağına ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Adil bir barışın mümkün olması için şüphesiz ki güçlü olduğunu bildiğimiz ülkelerin barıştan yana tavrını ortaya koyması lazım. Az önce de ifade ettiğim gibi barışın kaybedeni olmaz. Şu anda tüm dünya Rusya-Ukrayna arasındaki bu savaşta artık barışı bekliyor. Bir an önce barış temin edilsin. Çünkü bunca esir var, bunun yanında bunca insan, yüz binlerce insan burada öldü, öldürüldü. ‘Artık bu ölüme de son verilsin’ deniyor. Şimdi bizler en yakın komşuları olarak Türkiye biz, bir an önce barışın teminiyle alakalı gerek şahsım gerek Dışişleri Bakanım bizler muhataplarımızla bir an önce barışın temini için adım atalım istiyoruz.
Tahıl Koridoru’nun kurulmasını isteyişimizin sebebi bu olmuştur ve tahıl koridorunda da iyi bir netice aldık ama maalesef devamını sağlayamadık. 30 bin ton tahıl malum gönderildi biz aracı olduk. Bundan sonraki süreçte de bunun devamını istiyoruz. Bu arada tabii ben huzurlarınızda Sayın Zelenskiy’e bir teşekkürü ifade etmek istiyorum. O da Suriye’ye tahıl gönderme noktasında, bize gönderdikleri tahıl, biz de bu tahılı malum değirmenlerimizde una çevirmek suretiyle Suriye’ye ulaştırdık, ulaştırıyoruz. Bu da tabii Suriye’deki yönetimi ciddi manada mutlu etti, memnun etti. Ben de huzurlarınızda Suriye halkı adına kendilerine teşekkür ediyorum. Çünkü böyle zor bir zamanda Suriye’nin böyle bir imkânı aracılığımızla özellikle de Ukrayna’dan elde etmiş olması bu da insani ve vicdani bir görevdir.”
UKRAYNA DEVLET BAŞKANI ZELENSKİY: “TÜRKİYE, UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VE EGEMENLİĞİ KONULARINDA ÇOK İLKELİ BİR TUTUM SERGİLEDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rusya-Ukrayna savaşının zor zamanlarında Türkiye’den destek gördükleri için teşekkür ederek “Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği konularında çok ilkeli bir tutum sergiledi. Bu, bize göre küresel önem taşıyor” diye konuştu.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, görüşmelerde Ukraynalı esirlerin durumunun da görüşüldüğüne işaret ederek “Türkiye gerek askerlerimizin gerek sivillerimizin serbest bırakılması için kolaylıklar sağladı” dedi.
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy huzurunda, Türkiye ile Ukrayna arasında iki anlaşma imzalandı.
Bu kapsamda iki ülke arasındaki “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması”na Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imza attı.
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Ukrayna Kültür ve Stratejik İletişim Bakanlığı Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imzaladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde törenle karşıladı.
Türkiye ve Ukrayna bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren ve heyetlerini takdim eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’ndeki Halkbank Genel Müdürlüğünde düzenlenen, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı.
Emine Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında, parlak fikirleri ve kadın aklının incelikleriyle salonu dolduran kadınlarla birlikte olmaktan onur duyduğunu belirtti.
Yarışmanın kadın girişimciliğini desteklemede bir marka hâline geldiğini kaydeden Emine Erdoğan, “Halkbank, başarı yolunu kadınlarla yan yana yürüyor. Eğitimden finansmana, onlara her alanda omuz veriyor. Ortaya koydukları vizyonun, ödüllerle taçlanarak, uluslararası bir takdir kazanmasından da ayrıca iftihar ediyoruz” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE, KADINLARIN HER DÖNEMDE, SOSYAL VE KAMUSAL ALANDA VARLIK GÖSTERDİĞİ ÇOK ÖZEL BİR TARİHE SAHİPTİR”
Emine Erdoğan, dünyanın kabuk değiştirdiği dönemlerinin bulunduğunu, içinde yaşanılan çağın da böyle bir değişim ve dönüşüm çağı olduğunu anımsatarak, “Yeni bir gelecek yazılıyor ve ülkeler, insanlığın ortak geleceğini tasarlamak için yarışıyorlar. Bu yarışta, kadınların, ekonomik kalkınmada önemli aktörler olduğu ülkeler, ipi göğüslüyorlar. Türkiye, kadınların her dönemde, sosyal ve kamusal alanda varlık gösterdiği çok özel bir tarihe sahiptir. Türk kadınının girişimci ruhunun kökleri, 13. yüzyıla kadar uzanır. Anadolu’da kadınlar, teşkilatlanmış, sosyal ve ekonomik hayata katılmış, ‘dünya kadın tarihinin’ parlayan yıldızları olmuşlardır” diye konuştu.
Kadınların hak arayışlarında, vatan savunmasında, toplumsal yaraları sarmada hep ön saflarda yer aldığını dile getiren Emine Erdoğan, “Biz, kadınlarımızın nasıl emsalsiz bir güç olduğunun farkında olan ve bu gerçeğe hürmet eden bir ülkeyiz. Ekonomiden sanayiye, spordan sanata, siyasetten akademiye, geldiğimiz her noktada kadınlarımızın alın teri var. Hükûmetimiz, ilk günden bu yana, kadınların her alanda yücelmesi için örnek politikalar geliştirmiştir. Kadın istihdamının artmasını teşvik etmiştir. TÜİK verilerine göre, 2014 yılında yüzde 26’larda olan kadın istihdam oranı, 2024 Aralık ayı itibarıyla, yüzde 31,6’ya yükselmiştir. 2028 yılında, bu oranı yüzde 36,2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. İnşallah bu hedefi hep birlikte başaracağız” sözlerini sarf etti.
Emine Erdoğan, kadın istihdamını artık kadın liderliğiyle birlikte düşünmek zorunda olduklarını, bugün dünyanın kadın liderliğinin önemini tartıştığını, bu konu üzerine araştırmalar yaptığını söyledi.
“KADIN GİRİŞİMCİLERİMİZİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ NE KADAR KALDIRIRSAK BÖLGESEL KALKINMADA O KADAR YOL ALIRIZ”
Liderliğin dönüştürücü bir güç olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir liderin vizyonu, kılcal damarlar gibi, etki alanındaki her şeye nüfuz eder. Kadın liderliğinin, tüm dünyanın acil ihtiyacı olan, belli başlı karakteristik özellikleri vardır. Araştırmalar gösteriyor ki kadın liderlerin soyut becerileri çok yüksek. İletişimde çok başarılılar, iş birliğine büyük önem veriyorlar. Barışçıl bir yönetim anlayışına sahipler ve çevre konularına karşı daha hassaslar. Yani, hangi alanda çalışırlarsa çalışsınlar, bulundukları sektöre iyileştirici bir etki yapıyorlar. İşte bu, kadın etkinliğidir. Bildiğiniz gibi, kadın liderliğinin özünde girişimcilik vardır. Girişimci dediğimizde aklımıza, zekâsı ve sezgileriyle öne çıkan insanlar geliyor. Onlar, mevcut bir eksiği görüyor, gereksinimleri belirliyor ve hayata yenilik katıyorlar. Ülkemiz, tüm bölgeleriyle, girişimcilik için son derece zengin bir potansiyel barındırıyor. Bilhassa, yerel kapasite ve birikimin, küresel rekabette kullanılması için, kadın girişimcilerin önemli yerel aktörler olduğunu unutmayalım. Kadın girişimcilerimizin önündeki engelleri ne kadar kaldırırsak bölgesel kalkınmada o kadar yol alırız. Bize düşen, hep birlikte Türkiye Yüzyılı’nın tarihini yazarken, kalemimizi, bu bilgi ve birikimin mürekkebiyle doldurmaktır.”
“İŞ VE AİLE, KADINLARIN ARASINDA SEÇİM YAPMASI GEREKEN BİR YOL AYRIMI OLMAMALI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan ettiğini hatırlatan Emine Erdoğan, “Aile, toplumumuzun ruhu ve lokomotifidir. Dirayetli, ferasetli ve kuvvetli bir toplum oluşumuzun temelinde, sağlam kökleri olan aile müessesemiz vardır. ‘Aile Yılı’nın, iş dünyası için de önemli bir hatırlatıcı olmasını temenni ediyorum. Ne yazık ki kadınların bazen, iş ve aile sorumluluklarına yetişmek için çırpındıklarını görüyoruz. Bu durum, kadınlarda strese, kendine güvensizliğe, hiçbir şeye yetememe duygusuna, mutsuzluğa ve depresyona neden olabiliyor. Hayat kaliteleri düştüğü gibi, zihinsel ve manevi yorgunluk yaşıyorlar. Daha büyük ölçekte, aile ve toplum hayatı olumsuz etkileniyor. İş ve aile, kadınların arasında seçim yapması gereken bir yol ayrımı olmamalı. Bu çatışmayı ortadan kaldıracak, aile hayatını muhafaza edecek uygulamaların sayısını, mutlaka artırmalıyız” görüşünü paylaştı.
Dünyanın her yerinde kadınların erkekler için tasarlanmış, rekabetçi bir iş ortamında tutunabilmek için zorlu mücadeleler verdiğini dile getiren Emine Erdoğan, oysa hükûmetin bu konuda önemli ve iyileştirici adımlar attığını, kadınların, kadın kimliklerini koruyabildikleri çalışma hayatının, ne kadar önemli olduğunun altını çizdiğini belirtti.
“TEKNOLOJİK İMKÂNLARI, KADINLARIN İŞ HAYATINA KATILIMINI KOLAYLAŞTIRMADA MUTLAKA KULLANMALIYIZ”
Emine Erdoğan, cinsiyet adaletine vurgu yapılıp kadınların lehine birçok uygulamanın hayata geçtiğini belirterek, şunları kaydetti: “Burada hepsini tek tek saymak, elbette mümkün değil. Ancak, süt izinleri, kreş desteği, yarı zamanlı çalışma gibi düzenlemelerin ortak amacı, iş ve aile hayatı arasında bir ahenk yaratmaktır. Umarım bu örnekler, tüm sektörlerde yaygınlaşır. İş yerlerinin, kültürel kodlarımızı temel alan çalışma modelleri oluşturması, kadınların önündeki engelleri kaldırmada kuşkusuz çok önemli. Bununla beraber, dünyanın, bilgi ve iletişim teknolojilerinde geldiği ileri seviyeyi de, bir fırsat olarak görmeliyiz. Fiziksel mekân şartını ortadan kaldıran teknolojik imkânları, kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştırmada mutlaka kullanmalıyız. Unutmayalım ki Türkiye, kendi reçetelerini yazabilen, kendi formüllerini ve çözümlerini geliştirebilen, güçlü bir ülkedir.”
Değerli projeleriyle yarışmaya katılan katılımcılara özel olarak teşekkür eden Emine Erdoğan, “Sizler, bilgi ve becerilerinizle hepimizi heyecanlandırdınız. İyilik dolu fikirlerinizle, kadın potansiyelinin zirvelerini gösterdiniz. Kadınların insani ilerlemeye olan büyük katkısını bir kez daha ispat ettiniz. Benim için hepiniz birer kazanansınız. Lütfen, tecrübelerinizi sizinle aynı yolda yürümek isteyen tüm kadınlara ve gençlere aktarın. Çünkü dünyanın problem alanları, kadınların getireceği yeni çözümleri bekliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile birlikte, kadınları merkezine alan ortak projelerin sayısının da artmasını dilediğimi belirtmek istiyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Törene, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Cumhuriyet tarihinin ilk kadın generali Tuğgeneral Özlem Yılmaz, Alev Alatlı’nın kızı Funda Aktan, jüri üyeleri, yarışmacılar ve davetliler de katıldı.
Törende, “Yılın Üreten Kadın Girişimcisi Kategorisi”nde Zahide Arı, “Yükselen Yıldız Kategorisi”nde Nurdeniz Erdoğan, “Teknoloji Tabanlı Kadın Girişim Kategorisi”nde Işıl Melisa Işık, “Sıfır Atık Kategorisi”nde Zeynep Balca Yılmaz ile “Kadın Kooperatifi Kategorisi”nde Ümmühan Keskin ödülünü Emine Erdoğan’ın elinden aldı.
Emine Erdoğan, “Alev Alatlı Özel Ödülü” kazananı Gönül Paksoy’a da ödülünü, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ile birlikte verdi.
Arslan tarafından Emine Erdoğan’a zeytin ağacı hediye edilmesinin ardından tören, aile fotoğrafının çektirilmesiyle sona erdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.