Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası’nda Enerjetik Malzemeler Üretim Tesisi Açılışı ve Ürün Lansmanı’na katıldı.
Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan patlayıcı tesisiyle yeni nesil elektrikli hibrit sistem zırhlı muharebe araçları ve Boran 105 taşınabilir obüslerinin Türkiye’ye ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hayırlı olmasını diledi.
“SAVUNMA SANAYİMİZ İÇİNDE MAKİNE VE KİMYA ENDÜSTRİSİ KURUMU’NUN AYRI BİR YERİ VAR”
Bu ürünlerin geliştirilmesinde ve üretiminde görev alan mühendis, teknisyen ve işçileri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eskilerin hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salah diye ifade ettikleri gibi, günümüzde barışı korumanın yolu her türlü saldırıya hazırlıklı olmaktan geçiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sultan İkinci Abdülhamid döneminde yerli silah sanayi için başlatılan atılımların, kurulan fabrikaların, geliştirilen sistemlerin Cumhuriyetin ilk yıllarının ardından yerini atalete bıraktığını anlatarak şöyle devam etti: “Kıbrıs çıkarmasında yaşadığımız acı tecrübeler bize bu konudaki eksiğimizin vahametini tüm çıplaklığıyla göstermiştir. İstiklalin yolunun asker sayısı kadar, hatta ondan daha ziyade silahı, teknolojisi ve eğitimiyle güçlü bir ordudan geçtiği bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır. Son 19 yıldır savunma sanayimizi her alanda yüksek teknolojiye, araştırma ve geliştirmeye dayalı yerli üretimle ayağa kaldırmak için yoğun çaba harcadık. Hamdolsun, verdiğimiz emeklerin, tahsis ettiğimiz kaynakların karşılığını birer birer aldık ve alıyoruz.”
Türkiye savunma sanayi içinde Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun ayrı bir yeri olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kurumumuz Tophane-i Amire’den bugüne kadar İmalat-ı Harbiye ruhu ile üretim yaparak şartlar ne olursa olsun ordumuzun ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmıştır. İmalat-ı Harbiye, Kurtuluş Savaşı yıllarında tezgâhlarını cepheden cepheye taşıyarak fedakâr ustalarıyla derme çatma atölyelerde cephane üretmiştir. Makine Kimya Endüstrisi Kurumumuz da yerli ve millî imkânlarla ordumuzun silah ve mühimmat ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde entegre üretim yapabilen dünyadaki ender kuruluşlardan biridir” diye konuştu.
“YENİ NESİL PATLAYICI ÜRETİM KABİLİYETİNDE SÜPER LİGE ÇIKTIK”
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun bugün dünyada 5,56 milimetreden 203 milimetreye kadar tüm kalibrelerdeki silah ve mühimmatı tek çatı altında üretebilen tek yapı olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun üretim kabiliyet ve kapasitesini anlattı.
“Bugün de enerjetik malzemeler denen RDX, HMX, CMX üretim tesisiyle modüler barut üretim hatlarını kurumumuza kazandırıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün burada yeni nesil elektrikli hibrit sistemle çalışan ve kısaca EZMA denen elektrikli zırhlı muharebe aracı ile Boran 105 milimetre taşınabilir obüsünü de kamuoyuna tanıtıyoruz. Açılışın yaptığımız bu tesisle, Türkiye dünyada sayılı ülkelerin sahip olduğu RDX, HMX ve CMX gibi patlayıcıları üretme imkânına kavuşuyor. Ülkemiz uçak bombalarında yeni nesil mühimmatların dolumunda, füze yakıtı ve harp başlıklarında ana patlayıcı malzemesi olarak kullanılan bu ürünü hep yurt dışından ediyordu. Son dönemde yaşadığımız hadiseler ve maruz kaldığımız gizli, açık ambargolar bu kritik ürünün ülkemizde üretilmesini gerektirmiştir. Makine Kimya Endüstrisi Kurumumuz verdiğimiz talimatla hemen kolları sıvadı, bir yıl gibi kısa bir sürede tamamen yerli imkânlar ve millî teknolojiyle kamu-özel iş birliği yönetimiyle bu tesis kuruldu. Artık uçak bombalarımızın, mühimmatlarımızın, füzelerimizin ve harp başlıklarımızın patlayıcıları konusunda hamdolsun kimseye bağımlı olmayacağız. Açılışını yaptığımız tesis sayesinde ülke olarak yeni nesil patlayıcı üretim kabiliyetinde süper lige çıktık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün ayrıca Fırtına ve Panter gibi obüslerin sevk sistemi olan modüler barut üretim hatlarının da açılışını gerçekleştirdiklerine dikkati çekerek, “Bu tesiste yurt dışından temin edilen modüler barut sistemi artık tamamen yerli imkânlarla üretilecek. Teknoloji paylaşımı için milyonlarca dolar bedel istenilen bir sistem mühendislerimiz tarafından yüzde 100 teknolojiyle çok kısa sürede üretildi” bilgisini paylaştı.
“TÜRKİYE’NİN ASKERÎ ARAÇLARDA DIŞA BAĞIMLILIĞINI BİTİRECEK YENİ TEKNOLOJİLERİN İLK ÖRNEĞİNİ BUGÜN GÖRME İMKÂNI BULDUK”
Dünyada artık askerî araç teknolojilerinin hızla değiştiğine, yeni nesil otonom ve elektrikli hibrit askerî araçların harp meydanlarında yer almaya başladığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin askerî araçlarda özellikle de motor konusundaki dışa bağımlılığını bitirecek yeni teknolojilerin ilk örneğini bugün görme imkânı bulduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim mühendislerimiz M 133 askerî zırhlı personel taşıyıcı araçları, elektrikli motor ile çalışan hibrit hâle getirdiler. Uzaktan kumanda ile insansız çalışabilen ve 27 tane çok zorlu askerî testi başarıyla geçen, kısa E-ZMA denen bu elektrikli zırhlı muharebe aracımız artık silahlı kuvvetlerimizin emrindedir. Yol yapma menzili 700 saati, savaşma süresi 10 saati bulan motor konusunda dışa bağımlılığı bitiren E-ZMA projesinde görev alan tüm arkadaşlarımızı tebrik ediyorum” ifadesini kullandı.
Fatih Sultan Mehmet Han’ın bizzat tasarladığı Şahi toplarının devamı niteliğindeki Yavuz ve Fırtına silah sistemlerini de görme fırsatı bulduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Fatih’ten aldıkları ilhamla dünyada ilk defa seri atış yapabilen sahra topunu 1868 yılında icat eden Ahmet Süreyya Emin’in yolundan giden mühendislerimiz kendi sınıfının en iyisi olan Boran Obüsü’nü yaptılar. Boran Obüsü 105 milimetre çapı ve helikopterle havadan taşımaya uygun bin 750 kilogram ağırlığı, bir dakikada atışa hazır hâle gelebilmesi, dakika da altı atış yapabilmesi özellikleriyle bilhassa komando birliklerimize büyük katkı sağlayacaktır. Bugün burada ayrıca yeni geliştirilen platform makineli tüfeği de inceleme fırsatı bulduk. Bu yeni makineli tüfeğimize PMT-76 57-A ismi verilmiştir. Makineli tüfeğin ismindeki 57-A ibaresinin özel bir anlamı vardır. Bu ifade tüfeğimizin isminde Çanakkale Savaşı’nda mensuplarının neredeyse tamamı mitralyöz atışı ile şehit düşen 57. Alay’ın hatırasını yaşatmak üzere yer almaktadır. Çanakkale Savaşı’nın 106. yıl dönümünde bir kez daha Çanakkale şehitlerimizi ve bütün şehitlerimiz rahmetle, şükranla, hürmetle yâd ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 yılında şehit düşen Üsteğmen Ozan Olgu Köreke’nin tasarladığı “Ozok” el bombasına da değinerek, “Makine Kimya Endüstrisi Kurumumuz bu projeyi aldı, geliştirdi ve üretmeye başladı. Evet, hayata geçirilen bu projeler İmalat-ı Harbiye ruhunun günümüzdeki yansımalarıdır. Kurtuluş Savaşı yıllarında defalarca doldurulup tekrar cepheye gönderilen gazi kovandan çok şükür bugün termobarik mühimmat üretebilir hâle geldik” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deniz topu, yakın hava savunma sisteminin T-155 fırtına obüslerinin hibrit güç ve tahkik sistemlerinin yazılım ve donanımlarının da bir an önce tamamlanmasını beklediklerini dile getirerek, “Diğer alanlarda da bir an önce bitmesini dört gözle beklediğimiz pek çok proje bulunuyor. Bunun için savunma sanayimizin artık yeni bir anlayışla kendini bir üst lige çıkarması şarttır. Özellikle de sektörün lokomotiflerinden biri durumundaki Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumumuzun süratle yeniden yapılanması gerekiyor. Makine ve Kimya Endüstri Kurumumuzun özel sektörle yakın iş birliği hâlinde ordumuzun tüm ihtiyaçlarını karşılayarak dışa bağımlılığı bitirecek, bizimle birlikte dostlarımızı da destekleyecek bir yapıya bir an önce kavuşmasını istiyoruz” dedi.
Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun özel sektör esnekliğiyle çalışması gerektiğini, aynı alanda çalışan özel sektör firmalarının önünü kesen değil, onları destekleyen, teşvik eden bir yapıya kavuşması gerektiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan tesisin ve geliştirilen hibrit sistem zırhlı muharebe araçları ile Boran 105 taşınabilir obüsünün hayırlı olmasını dileklerini tekrarladı.
“İHTİYAÇ SAHİBİ AİLELERE HANE BAŞI VERİLEN NAKDİ YARDIMI YENİDEN BAŞLATIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, memurlara ve esnafa müjdeleri olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Emeklilerimize 2018 yılında başlattığımız bayram ikramiyesi ödemesinin tutarını bin liradan bin 100 liraya yükseltme kararı almıştık. Onunla ilgili düzenleme Meclis’te varılan uzlaşmayla gerçekleştiriliyor. Memur maaşlarını 10 Mayıs itibariyle hesaplara yatırıyoruz. Salgının faaliyetlerini olumsuz etkilediği esnaflarımıza yaptığımız aylık bin lira gelir desteği ile 750 lira ve 500 lira arasındaki kira desteğinin süresini bir ay daha uzatıyoruz. TESKOMB ve Halkbank aracılığıyla esnafa kullandırdığımız kredilerin taksit ödemelerini 1 Temmuz 2021 tarihine kadar erteliyoruz. Ayrıca, TESKOMB kefaletiyle kredi kullanan esnaflarımızdan taksit ödemesi yapamayan 240 bin kişinin 1 milyar lira tutarındaki borcu daha sonra tahsil edilmek üzere TESKOMB tarafından bankaya ödenmiştir. Çek ve senetlerle ilgili bir başka önemli düzenleme de yine Meclis’te uzlaşmayla görüşülüyor. İş sözleşmelerinin fesih yasağı 30 Haziran’a kadar uzatılmıştır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısa çalışma ödeneğinin süresinin Nisan başından Haziran sonuna kadar uzatıldığını hatırlatarak, KOSGEB vasıtasıyla toplamda 5 milyar lira bütçeli yeni bir destek programı başlatacaklarını, bu desteğin öncelikle kovid salgını sebebiyle gelir kaybına uğramış veya nakit akışı bozulmuş, ama istihdamını koruyan imalat sektörlerinde faaliyet gösteren mikro ve küçük ölçekli işletmelere yönelik olduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teknoloji alanında faaliyet gösteren filiz şirketler de bu desteğe başvurabilecektir. Mikro işletmeler 30 bin liraya kadar, küçük işletmeler 75 bin liraya kadar olmak üzere üç yıl geri ödemesiz, tamamı faizsiz şekilde bu destekten faydalanacaklardır. Bu sektörlerde şartları taşıyan mikro ve küçük işletmeler 3 Mayıs Pazartesi gününden itibaren elektronik devlet üzerinden KOSGEB aracılığıyla başvurularını yapabilirler” bilgisini verdi.
İhtiyaç sahibi ailelere hane başı verilen bin liralık nakdi yardımı da bin 100 liraya çıkartarak yeniden başlattıklarını duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için 2 milyar 540 milyon liralık bir kaynak tahsis ettiklerini, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına da yine ihtiyaç sahibi ailelere destek olmak için 183 milyon lira ilave kaynak gönderdiklerini kaydetti.
Belediyeler başta olmak üzere çeşitli kurumların da bu süreçte milleti pek çok projeyle desteklemeyi sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bu müjdelerin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum, böylece esnaflarımıza, işletmelerimize, iş dünyamıza şu sıkıntılı dönemde yeni bir nefes alma imkânı sağladığımıza inanıyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından tesisin açılış kurdelesini kesti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması öncesinde da tesiste incelemelerde bulunarak, uzaktan kumanda ile lansmanı yapılan ürünlerden elektrikli zırhlı muharebe aracı (E-ZMA), Askerî Fabrika ve Tersane İşletme AŞ (ASFAT) tarafından üretilen Mekanik Mayın Temizleme Teçhizatı (MEMATT) hakkında bilgi aldı.
Uzaktan kumandalı mayın temizleme aracının tanıtımı sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, aracın şu anda Azerbaycan’da çalıştığını, çok başarılı bir araç olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Mehmetçiğin bir yerden bir yere korunaklı bir şekilde taşınmasını sağlayan, elektrikli ve beş kilometreye kadar uzaktan kumanda edilebilen araç hakkında bilgi aldı ve aracı uzaktan kumanda ile kullandı.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, e-ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli “proaktif denetim” yaklaşımını hayata geçireceklerini belirterek, “Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak.” dedi.
Bakan Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılımıyla Ticaret Bakanlığı’nda düzenlenen Ürün Güvenliği Haftası Açılış Konferansı’nda konuştu.
Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğinin, yalnızca teknik ve idari bir konu değil, güçlü, kapsayıcı ve güncel mevzuatın günlük hayata yön verdiği bir alan olduğunu söyledi.
Bu alanda sadece kamu kurumlarının değil, özel sektörün ve tüketicilerin de etkin rolünün bulunduğuna dikkati çeken Bolat, güvenli ve mevzuata uygun üretim yapan firmaların emeğinin karşılığını alabildiği, kuralları ihlal edenlere ise gerekli müdahalenin uygulandığı ve tüketicilerin gönül rahatlığıyla alışveriş yapabildikleri yapıyı oluşturmanın temel sorumlulukları olduğunu anlattı.
Bakan Bolat, Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi’nin (TAREKS) devreye alındığı 2011’den bu yana ithalatta toplam 49 milyar sanayi ürününün denetlendiğini, uygunsuz bulunan 424 milyon ürünün ülkeye girişinin engellendiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Bugüne kadar tarım ürünlerinde 31 milyar ürün ticari kalite standartlarına uygunluk açısından denetlenmiş ve yapılan denetimler dış pazarlarda Türk malı imajının korunması hedefimize doğrudan katkı sağlamıştır. Bu denetimlere ek olarak, iç piyasada yerli ve ithal tüm ürünlere yönelik 2009’dan bu yana yapılan denetimlerde 708 milyon adet uygunsuz ürün bulunmuştur. Yapay zeka destekli yeni sistemlerimizle, hem denetim kapasitemizi artırıyor hem de kaynaklarımızı daha verimli kullanarak daha hızlı, hedefe odaklı ve önleyici denetimler gerçekleştiriyoruz.”
“TAREKS’i baştan sona yeniliyoruz”
Ürün Güvenliği Haftası’nın bu yılki konusunu “e-Ticaret Ürün Güvenliği” olarak belirlediklerini dile getiren Bolat, vatandaşların güvenle alışveriş yapabilmeleri için sadece mevzuatla değil, altyapı ve denetim sistemleriyle de kendilerini sürekli yenilediklerini söyledi.
Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğini doğrudan güçlendirecek bazı yeniliklere dair de şu bilgileri verdi:
“Ürün güvenliği denetimlerinin dijital kalbi konumundaki TAREKS’i baştan sona yeniliyoruz. Sistem kurulduğu günden bu yana sayısız başarıya imza attı. Ancak zamanla sistemin yenilenmesi zorunlu hale geldi. Yapay zekanın üretim süreçlerine dahil olduğu bu yeni dönemde, ithalat denetimleri sistemimizde, uygunsuz ürünlerin piyasaya arzını engelleme misyonumuzu dijital dönüşüm hedefleriyle harmanlayarak yapay zeka destekli yeni bir yapı tasarladık. Yeni sistemimizde, yapay zeka tabanlı, skor bazlı bir risk analizi modeline geçtik.”
Yeni yapıyla riskli ürün getiren firmalar üzerinde daha çok yoğunlaşılmasını, bu sayede güvenli ve yasalara uygun ürün ithal eden firmaların haksız rekabetten daha iyi korunmalarını sağlayacaklarını dile getiren Bolat, hedef odaklı denetim gerçekleştirip denetimlerde daha yüksek oranda uygunsuzluk tespit etmeyi ve böylece denetim kaynaklarını daha etkin kullanmayı amaçladıklarını ifade etti.
Ticaret Bakanı Bolat, yeni TAREKS’in sadece daha akıllı değil, aynı zamanda daha kolaylaştırıcı olduğuna dikkati çekerek, eskiden noter kanalları ve fiziksel belgeler üzerinden yürütülen firmaların TAREKS üzerinden yetkilendirme sürecinin, MERSİS, ESBİS ve KPS entegrasyonları sayesinde dijitalleştiğine işaret etti.
Bir diğer yeniliğin ise yeniden yapılandırılarak ihracatçıların kullanımına sunulan “Ticarette Teknik Engeller Platformu” olduğunu bildiren Bolat, yeni platformla artık ihracatçıların, tüm ülkelerde mevcut olan teknik engellere ve o ülke pazarlarına girişte talep edilen belge ve bilgilere tek elden ulaşabileceklerini anlattı.
Bakan Bolat, söz konusu platform sayesinde, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi ülkelerin ürünlere ilişkin mevzuatlarında yapmayı öngördükleri değişiklik ve düzenlemeleri, henüz planlama aşamasında iken ihracatçılarla paylaşabileceklerini belirterek, bu sayede, ihracatçıların sahada daha fazla yer alabileceklerini ve hedef pazarların tüm süreçlerine daha güçlü etki edebileceklerini bildirdi.
“Yapay zeka temelli proaktif denetim yaklaşımını hayata geçiriyoruz”
Öte yandan, e-ticarette de yeni bir denetim dönemini başlatacaklarını kaydeden Bolat, “e-Ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli ‘proaktif denetim’ yaklaşımını hayata geçiriyoruz. Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak. Adil rekabetin teminatı etkin denetimdir.” diye konuştu.
Her gün binlerce ürünün, fiziksel mağazalar yerine çevrim içi platformlar üzerinden evlere ulaştırıldığını dile getiren Bolat, bu doğrultuda, e-ticarette ürün güvenliğini temin etmek amacıyla, kapsamlı ve güçlü mevzuat altyapısı oluşturduklarının altını çizdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, yeni mevzuatla, vatandaşların çevrim içi alışverişlerini güven içinde yapabilmeleri için satış ilanlarında açıklık ve sorumluluğun esas alındığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Düzenlemeyle, yurt dışı kaynaklı internet sitelerinden doğrudan ülkemize satışa sunulan ürünler için Türkiye’de yerleşik bir iktisadi işletmeci bulunması zorunlu hale getirildi. e-Ticaret platformlarının ‘ürün güvenliği temas noktası’ belirlemesi zorunlu tutulmuştur. Bakanlık olarak bu mevzuatın etkin şekilde hayata geçirilmesini sağlamak için Avrupa Birliği (AB) destekli bir proje başlattık. Projeyle internet üzerinden satılan güvensiz ve mevzuata aykırı ürünleri tespit edebilmek için yapay zeka destekli bir tarama yazılımı geliştirdik, sistemle platformlardaki riskli içeriklere hızlı ve proaktif müdahale imkanı oluşturmayı hedefliyoruz.”
“Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmemize yardımcı olacak”
AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilcinskas da son zamanlarda yapay zeka ve dijital çözümlerin oldukça önemli hale gelmeye başladığını belirterek, hem AB’de hem de Türkiye’de e-ticaret hacminin kayda değer artışlar yaşadığını ifade etti.
Bu artışın tüketici güvenliği ve siber güvenlik gibi hususları gündeme getirdiğini bildiren Vilcinskas, “Gelecekte artan rekabet gücü, dijital çözümlerin benimsenmesi, araştırma, inovasyon ve güvenli ürünler alanında AB’nin desteğine güvenebilirsiniz. Bu haftanın ve projenin, harika işbirliğini geliştirmemize, ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmemize yardımcı olacağını umuyorum.”dedi.
Ticaret Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Hakkı Karabörklü de uluslararası ticaretin hem anahtarının, hem de kilidinin ürün güvenliği olduğuna dikkati çekerek, ürün güvenliğinin can, mal ve çevrenin korunması, verimliliğin sağlanması ile haksız rekabetin önlenmesi gibi fonksiyonlarıyla sürdürülebilir kalkınma bakımından büyük önem oluşturduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir Büyükelçisi Boumediene Guennad’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Guennad, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Büyükelçisi İlkhom Khaydarov’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Khaydarov, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.