Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 4. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Cumhurla Cumhuriyet’in arasındaki duvarları yıktığımız gibi, Cumhuriyeti gerçek demokrasiyle kucaklaştıracak sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasayı inşallah ülkemize kazandıracağız” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte AK Parti 4. Olağanüstü Büyük Kongresi’ne katıldı.
Kongrede yaptığı konuşmasına, Abdurrahim Karakoç’un Ülkü Türküsü şiirinden dizeler okuyarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm partilileri ve katılımcıları selamladı.
Hakka ve millete hizmet sevdasına, Türkiye sevdasına gönül veren herkesin bedeniyle olmasa bile kalbiyle, ruhuyla, aşkıyla, sevdasıyla bu salonda olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bu sevda, hayatımızın gayesi olan davamızı yüceltme sevdasıdır. Bu sevda, Türkiye Yüzyılı’nı inşa etme sevdasıdır. Bu sevda, Türkiye binyılına yürüyüş sevdasıdır. Bu sevda, şehitleri ve gazileriyle ecdadın emanetine sahip çıkma sevdasıdır. Bu sevda, yok sayıldıkça daha çok var olanların sevdasıdır. Bu sevda, kutsalları, ülkesi ve milleti için gözünü kırpmadan canını ortaya koyanların sevdasıdır. Bu sevda, ak saçlı ninelerimizin, ak sakallı dedelerimizin, gözleri umutla parlayan kadınlarımızın, erkeklerimizin, gençlerimizin sevdasıdır. Bu sevda, daha doğmamış bebeklerin, gelecek kuşakların sevdasıdır. Bu sevda, her gün yeni bir umutla uyanan mazlumların, mağdurların sevdasıdır. Bu sevda, her seçimde sandıklardan partimizi birinci çıkaran ana kadememizin, kadın kollarımızın, gençlik kollarımızın, mahalle ve sandık temsilcilerimizin, velhasıl teşkilatımızın tüm mensuplarının, AK Parti’ye gönül veren herkesin, AK Parti ailesinin tüm üyelerinin sevdasıdır. Bu sevda, ülkemizin, milletimizin ve devletimizin beka mücadelesinin adı olan Cumhur İttifakı’nın sevdasıdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sevdanın, bin yılda bu toprakları vatan yapan, Allah’tan başka kimseden korkusu olmayan, vicdanı ve irfanıyla, bilgisi ve görgüsüyle insanlığa örnek olan aziz milletin her bir ferdinin sevdası olduğunu dile getirdi.
Bu sevdanın, Türkiye’nin 81 iline ait olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gönül coğrafyamızı kucaklayan bu sevda, Lefkoşa’dan Karabağ’a, Saraybosna’dan Sarı Irmak’a, Medine’den Semerkant’a, Kudüs’ten Kazan’a, Alp Dağları’ndan Altay Dağları’na, Adriyatik’ten Afrika’nın ortalarına kadar, gerisinde binlerce yıllık tarih, kültür, medeniyet kardeşliği ve kader ortaklığı olan necip bir milletin sevdasıdır. Bu yüce sevdayı gönlünün en mutena köşesinde taşıyan siz değerli kardeşlerimi bir kez daha muhabbetle selamlıyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşundun bugüne AK Parti’nin temsilcisi olduğu sevdaya, davaya, yürüttüğü çalışmalara, verdiği mücadeleye destek olan, katkı sağlayan, fedakârca sorumluluk üstlenen herkese şükranlarını sundu, AK Parti çatısı altında ülkeye ve millete hizmet verip de ebediyete irtihal etmiş isimleri rahmetle, minnetle yâd etti.
“Bilhassa, ülkemizin üzerinde son dönemde oynanan en büyük oyunların tekmilinin birden sergilendiği 14 ve 28 Mayıs seçimlerindeki gayretlerinizi asla unutmayacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seçimlerde, millî iradenin tecellisi için gece gündüz çalışan her bir teşkilat mensubu ile vatandaşlara teşekkür etti.
Bu seçimlerde omuz omuza mücadele ettikleri Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarına, ittifak partilerine gönül veren vatandaşlara da teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimlerinde bu kararlı tutumu tekrar sergileyerek, Türkiye Yüzyılı’nın muştusunu bir kez daha cümle âleme beraber ilan etmeye hazır mıyız?” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası” diyen Yunus Emre’nin izinde, “Dün dünle gitti cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” diyen Hazreti Mevlana’nın yolunda, “Lütfunu dilediğine vereceğini” buyuran Allah’a ram olarak, yeminli İslam ve Türk düşmanlarının ne dediğine bakmadan, davalarının ve memleketin söz konusu olduğu her durumda, geri kalan her şeyi teferruat görerek durmadan, yorulmadan, usanmadan yola devam edeceklerini söyledi.
Güven ve istikrar iklimini tahkim etmek, refahı artırmak başta olmak üzere, millete verdikleri tüm sözleri yerine getireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhurla Cumhuriyet’in arasındaki duvarları yıktığımız gibi, Cumhuriyeti gerçek demokrasiyle kucaklaştıracak sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasayı inşallah ülkemize kazandıracağız. Depremle yıkılan şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmakla kalmayacak, deprem tehdidi altındaki tüm yerleşim birimlerini tekrar inşa ve ihya edeceğiz. Siyasi, sosyal, bireysel sapkın akımları destekleyerek millî bünyemizi, aile kurumumuzu, değerlerimizi yıkmayı hedef alan sinsi faaliyetlerin kökünü kurutacağız. Biz LGBT tanımıyoruz. Kim LGBT’yi tanıyorsa onlar beraber yürüsün.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Cumhur İttifakı olarak da tanımıyoruz ve biz bu noktada aile kurumunu sağlam tutan, aile kurumuna sağlam olarak sarılan bir yapının mensuplarıyız. Yarısı yalan, yarısı yanlış haberler ve beyanlarla milletimizi, özellikle de gençlerimizi karamsarlığa sürüklemek isteyenlere biz ülkemizde izin vermeyeceğiz. Sınırlarımız içinde ve dışında tek bir insanımızın dahi burnunun kanamasına, onurunun zedelenmesine, hayallerinin gölgelenmesine asla rıza göstermeyeceğiz. Terörü kaynağında kurutma, bu stratejimizi kararlılıkla uygulayacak, PKK’sından FETÖ’süne, DEAŞ’ından marjinal örgütlere, bütün bunlara kadar eli kanlı canilerden döktükleri her damla kanın hesabını misliyle soracağız. ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ ikazının, vatanımızın bekasına kasteden alçakların yüreklerine saldığı korkuyu hiç eksiltmeyeceğiz.”
“BÖLGEMİZDEKİ TÜM ÜLKELERLE SORUNLARIMIZI DİYALOG VE DİPLOMASİYLE ÇÖZMENİN GAYRETİNDEYİZ”
Terörle mücadeleyi kararlı şekilde sürdürürken bölgede barış, huzur ve istikrarın tesisi için diplomatik çabaları yoğunlaştıracaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Komşularımızdan başlayarak bölgemizdeki tüm ülkelerle sorunlarımızı diyalog ve diplomasiyle çözmenin gayretindeyiz. Orta Doğu’dan Kafkaslar’a, Balkanlar’dan Karadeniz’e bölgede akan kanın durması öncelikli gündemimizdir. Bunun yolu da adaletin ve uluslararası hukukun korunmasından geçer” değerlendirmesini yaptı.
İlk kıble Mescidi Aksa’nın tarihî ve dinî statüsünü aşındırmaya yönelik her türlü girişimin, her türlü işgalin karşısında durmaya devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak bu sabah İsrail’de meydana gelen hadiseler ışığında tüm tarafları itidalle hareket etmeye, gerilimi daha da tırmandıracak fevri adımlardan uzak durmaya çağırıyoruz” dedi.
“YENİ MÜJDELER VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Bu ülkenin her bir vatandaşının, doğumundan ölümüne kadar adalet, güvenlik, eğitim ve sağlık başta olmak üzere her türlü hizmetten en üst düzeyde yararlanabilmesini sağlayacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Son 21 yıldır enflasyona ezdirmediğimiz işçi, memur ve emeklilerimize inşallah önümüzdeki dönemde yeni müjdeler vermeye devam edeceğiz. Tüm dünyayla birlikte ülkemizi de olumsuz etkileyen hayat pahalılığı meselesini, gereken her türlü tedbiri alarak çözmekte kararlıyız. Kaderini ülkesinin ve milletinin kaderiyle bütünleştirmiş bir partiye, bir kadroya ve bir ittifaka yakışan da budur. Bize düşen hak ve hakikat mücadelesini son nefesimize kadar sabırla sürdürmektir. Bugün buradaki birlikteliğimizi, işte bu ahdin ve azmin bir sembolü olarak görüyoruz. Rabbim bu kutlu mücadelede yolumuzu, bahtımızı açık eylesin. Rabbim bu meşakkatli yolda istikametini kaybedenleri de ıslah eylesin.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin kadrosuyla, teşkilatıyla, programıyla, eser ve hizmetleriyle, milleti hayalleriyle buluşturan siyasetiyle Türkiye’yi bugünlere getirdiğini belirtti.
Şimdi Türkiye’nin, yine Cumhur İttifakı’nın ve AK Parti’nin kılavuzluğunda yeni bir çağın, yeni bir dönemin eşiğinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yeni dönemde, son iki asırdır bize dayatılan fiziki ve zihni sınırlara teslim olmayacağız. Gönlümüze dar gelen hudutlara sıkışıp kalmayacağız. Sahibi Hak olduğu için zaferinin mutlaklığına tüm kalbimizle inandığımız davamızın bayrağını hep yükselteceğiz. Bu ufku önce Türkiye Yüzyılı ile aydınlatacak, ardından hedeflediğimiz asıl yere çıkaracağız. İnsanlığın geleceğine yön veren, ruhunu şekillendiren, yolunu çizen ne varsa, hepsine de kendi değerlerimizin, kendi ülkülerimizin, kendi sevdalarımızın damgasını vuracağız. İnsanıyla, tabiatıyla, teknolojisiyle her alanda dünyanın yeni düzeninde bize sunulana tabi olarak değil, belirleyici olarak yerimizi alacağız.”
AK Parti’nin kuruluşundan bugüne yaptıkları her işi, ülkeye kazandırdıkları her eser ve hizmeti, bu büyük şahlanışın girizgâhı ve besmelesi olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ömrümüz yeterse biz, yetmezse gözlerindeki ışıltıyı, yüreklerindeki coşkuyu buradan bile görebildiğim gençlerimizin gayretiyle hedeflerimize mutlaka ulaşacağız” diye konuştu.
“İnşallah, bu bayrak yarışında, son 21 yılda olduğu gibi, bundan sonra da en önde hep sizler yer alacaksınız” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bazıları, nasıl olup da bunca zamandır partimizin girdiği her seçimden açık ara birinci çıkabildiğini bir türlü anlayamıyor. Hâlbuki ülkenin 21 yılda katettiği kalkınma ve demokrasi mesafesine baksalar, bu sorunun cevabını kendiliğinden bulacaklar” dedi.
“BÖLGESEL VE KÜRESEL DENKLEMLERİN ANAHTAR ÜLKESİ HÂLİNE GELEN TÜRKİYE’NİN, BU NOKTADAN GERİYE DÖNÜŞÜ ASLA OLMAYACAKTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Maalesef bunların gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyor, dilleri var hakikati söyleyemiyor, kalpleri ve vicdanları zaten nasır bağlamış durumda. Şöyle azıcık gözlerini açsalar, kulaklarını kabartsalar, gönüllerinin pasını silseler, her şeyin farkına varacaklar. Eğitime baksalar, derslik sayımızı 343 binden 620 bine, üniversite sayımızı 76’dan 208’e yükselttiğimizi, okullarımıza 800 bin yeni öğretmen atadığımızı, üniversite öğrenci sayımızı 7,5 milyona çıkardığımızı, yurt kapasitesini 950 bine ulaştırdığımızı, mesleki eğitimi güçlendirdiğimizi görecekler. Ama böyle bir dertleri yok. Sağlığa baksalar, hastane yatak kapasitemizi 164 binden 268 bine ulaştırdığımızı, şehir hastaneleriyle hizmet kalitesini zirveye çıkardığımızı, sağlık sistemini baştan sona yenilediğimizi görecekler. Adalete baksalar, hâkim-savcı sayımızı 24 bine yaklaştırdığımızı, yargının yükünü azalttığımızı, adalet sisteminin altyapısını yenilediğimizi, yargıyı vesayetin güdümünden kurtarıp adına hüküm verdiği millete ram ettiğimizi görecekler.”
Terörle mücadelede gelinen noktaya dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güvenliğe baksalar, istiklalimize ve istikbalimize göz diken terör örgütlerinin, onları üzerimize salan emperyalistlerin heveslerini nasıl kursaklarında bıraktığımızı, sınır ötesi harekâtları ve 15 Temmuz gibi destanları nasıl yazdığımızı görecekler” değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi: “Sosyal yardımlara baksalar, ülkemizdeki ihtiyaç sahibi her vatandaşımızın, her mazlumun yanında yer aldığımızı, engellileri eğitimden istihdama hayatın her alanında desteklediğimizi, kimsesizlerin kimsesi olduğumuzu görecekler. Ulaştırmaya baksalar, bölünmüş yol uzunluğumuzu 29 bin kilometreye 6 bin 100 kilometreden nasıl çıkardığımızı görecekler. Otoyol uzunluğumuzu 3 bin 630 kilometreye, tünellerimizin adedini 486’ya, havalimanlarımızın sayısını 57’ye çıkardığımızı, ülkemizi hızlı trenle nasıl buluşturduğumuzu, internet ve e-devlet gibi haberleşme devrimleri gerçekleştirdiğimizi görecekler. Enerjiye baksalar, kurulu gücümüzü 105 bin 417 megavata yükselttiğimizi, Karadeniz’de tarihimizin en büyük doğal gaz keşfini yaptığımızı ve bunun sevincini faturalardaki indirimle milletimizle paylaştığımızı, yenilenebilir enerji yatırımlarıyla ülkemizi öne geçirdiğimizi görecekler. Tarıma baksalar, çiftçilerimize güncel rakamıyla 844 milyar lira tarımsal destek verdiğimizi, baraj sayımızı 992’ye, hidroelektrik santrali sayımızı 740’a, içme suyu tesisimizi 386’ya, sulama tesisimizi 3 bin 400’e çıkardığımızı, orman varlığımızı artırdığımızı görecekler. Ticarete baksalar, ihracatımızı 36 milyar dolardan her ay rekor kırarak 254 milyar dolara yükselttiğimizi, böylece istihdamı ve üretimi sürekli güçlendirdiğimizi, turizmde 51 milyonun üzerinde turist ve 46,5 milyar dolar turizm gelirine nasıl ulaştığımızı görecekler.”
Ekonomi alanındaki gelişmelere de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomiye baksalar, maruz kaldığımız tüm tuzaklara ve yaşadığımız sıkıntılara rağmen ülkemizi 1 trilyon doların üzerinde millî gelire çıkardığımızı, satın alma paritesine göre dünyada 11. sıraya yükselttiğimizi görecekler. Sanayiye baksalar, ülkemizin artık 90 milyar doları bulan proje büyüklüğüyle savunma sanayisinde dünyanın önde gelen aktörleri arasına girdiğini, faaliyete geçirdiği 163 yeni organize sanayi bölgesi, 37 endüstri bölgesi, 100 teknoparkıyla küresel bir üretim üssü hâline geldiğini görecekler” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çevre ve şehirciliğe baksalar, teslim ettiğimiz 1 milyon 158 bin ve inşası süren 413 bin konutla, 81 ilimize yayılan 81 milyon metrekare millet bahçeleriyle, dünyaya örnek olan sıfır atık uygulamalarıyla, deprem bölgelerini yeniden ayağa kaldırma çalışmalarıyla kendimizle yarıştığımızı görecekler. Çalışma hayatına baksalar, asgari ücreti 184 liradan 11 bin 402 liraya, en düşük emekli maaşını 64 liradan 7 bin 500 liraya çıkardığımızı, istihdamı 32 milyona yaklaştırdığımızı, çalışma şartlarını iyileştirdiğimizi görecekler. İnşallah bu yıl sonuna doğru özellikle emekli memurlarımızın maaşlarıyla ilgili şu anda bakanlığımız çalışmasını yapıyor ve ilk kabine toplantımızdan sonra yeni müjdemizi de inşallah emekli memurlarımıza açıklayacağız. Velhasıl hangi alana baksalar, büyüyen, güçlenen, itibarı artan, refahı yükselen, huzuru ve güvenliği tahkim olan bir Türkiye görecekler. Milletimiz, bu tarihî yürüyüşünde yanında olanlarla, kendisini yalnız bırakanları ve karşısında yer alanları hiçbir vakit unutmayacaktır. Bu ülkeye müstemleke muamelesi yapılırken seslerini çıkarmayan kimi siyasetçi ve aydın kesiminin, kendi politikasını belirleyip bağımsızca uygulayan Türkiye gerçeğini inkâr etmek için gösterdikleri çaba ibretliktir. Ayaklarındaki prangaları parçalayıp atan Türkiye’nin paçasından çekiştirenlerin gayretleri beyhudedir.”
“Siyasi ikballeri uğruna etnik köken, mezhep ve meşrep üzerinden milletimizin arasına nifak sokmaya çalışanlar, boşuna uğraşmasın” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgesel ve küresel denklemlerin anahtar ülkesi hâline gelen Türkiye’nin, bu noktadan geriye dönüşü asla olmayacaktır” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NIN YÜKSELİŞİNE ENGEL OLAMAYACAKSINIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizim dilimiz artık sadece ‘Yüksel ki yerin bu yer değildir, dünyaya gelmek hüner değildir’ mısralarını terennüm edecektir. Bugün buradan bir kez daha ilan ediyorum, büyük ve güçlü Türkiye’nin doğuşuna engel olamayacaksınız. Türkiye Yüzyılı’nın yükselişine engel olamayacaksınız. Türk milletinin binlerce yıllık devlet ve medeniyet birikiminin inkişafına engel olamayacaksınız. Mazlumların ahıyla çınlayan yeryüzünün adalet ve merhametle yeniden dirilişine engel olamayacaksınız. İnsanlığın ortak sesi hâline dönüşen hak ve hakkaniyet mücadelemizin yayılışına engel olamayacaksınız. Dünyada asırlardır süren sömürge ve zulüm düzeninin çöküşüne engel olamayacaksınız. Çünkü Cumhur İttifakı dimdik ayaktadır. Çünkü Cumhuriyet’in yüz akı, Türkiye’nin ortak aklı AK Parti, kadroları ve müktesebatıyla dimdik ayaktadır. Çünkü aziz milletimiz, iradesi ve kararlılığıyla dimdik ayaktadır. Dünya yıkılsa, âlem üstümüze gelse, gök girse kızıl çıksa Allah’ın izniyle biz bu davadan, bu yoldan, bu mücadeleden asla geri dönmeyiz.”
AK Parti’nin, Türkiye’nin, kendi iradesiyle kendini sürekli yenilemeyi başarabilen en büyük siyasi organizasyonu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için AK Parti’nin her kongresinin, bir değişim rüzgârına şahit olduğunu, her milletvekili seçiminin, AK Parti açısından bir değişim esintisi, bir yenilenme heyecanı eşliğinde gerçekleştiğini, her mahalli idareler seçiminin, AK Parti veçhesinde yeni seslerin, yüzlerin, isimlerin temayüz vesilesi hâline dönüştüğünü söyledi.
Ana kademesi, kadın kolları ve gençlik kollarıyla partisinin tüm kadrolarının, hem kendi içinde hem de dışarıdan beslenerek kendini sürekli diri, dinamik, üretken tuttuğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluş yıllarında ve daha sonraki dönemlerde il ve ilçe teşkilatlarında, kadın ve gençlik kollarında görev alan arkadaşların serencamını yakından takip ettiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu arkadaşlarının sorumluluk üstlendikleri teşkilat kademelerinde yetiştikçe, piştikçe, kendilerini geliştirdikçe hep daha üst basamaklara yürüdüklerini belirterek kiminin milletvekili, kiminin belediye başkanı, kiminin genel merkez yöneticisi, kiminin bakan veya bakan yardımcısı, kiminin benzer görevler üstlendiğini ifade etti.
Aralarından rotayı iş dünyasına, bürokrasiye, sivil toplum faaliyetlerine çevirerek oralardaki başarılarıyla göğüslerini kabartanların da çıktığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kongrede yine yeni bir değişimi AK Parti’de göreceksiniz. Geniş dağılımı olan, parlamentodaki yapısıyla parti yapısının çok çok farklı olduğu bugünkü kongremizde de Merkez Karar ve Yönetim Kurulumuzla, diğer genel merkez organlarımızla aynı heyecanı tekrar yaşayacağız” dedi.
Kurullardaki görevlerine devam edenler yanında yeniden ve ilk defa bu kademelerde vazife üstlenecek isimleri de göreceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti olarak kendi içlerindeki bu değişim ruhuna sahip çıktıkları sürece Allah’ın izni ve milletin desteğiyle daha nice zaferlerin, başarıların kendilerini beklediğine inandığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kongre öncesinde, AK Parti 4. Olağanüstü Büyük Kongresi’nin düzenleneceği Ankara Spor Salonu’nun dışında kendisini bekleyen partililere hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünün çok özel, Türkiye Yüzyılı için istisnai, AK Parti için, partinin temsilcisi olduğu dava için müstesna bir gün olduğunu belirterek birazdan “Türkiye Yüzyılı için hep yeni, hep ileri” diyerek, partilerinin 4. Olağanüstü Büyük Kongresi’ni gerçekleştireceklerini söyledi.
“ÇIKTIĞIMIZ BU KUTLU YOLCULUKTA AĞIR BİR SORUMLULUK ÜSTLENDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 4. Olağanüstü Büyük Kongre’de 1399 geçerli oyun tamamını alarak AK Parti Genel Başkanlığına yeniden seçildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel başkanlığa yeniden seçilmesinin ardından salona gelerek teşekkür konuşması yaptı.
Kongreye yurt dışından gelen misafirleriyle görüşmeler yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın misafirleri ağırlamaya devam edeceğini söyledi.
Kongreyi alınlarının akıyla, partilerine yaraşır bir coşkuyla tamamladıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrenin ülke, millet ve parti için hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz etti.
Kendisini bir kez daha genel başkanlık görevine layık gördükleri için herkese şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Karar ve Yönetim Kuruluna, Merkez Disiplin Kuruluna, Demokrasi Hakem Kuruluna, Siyasi Erdem ve Etik Kuruluna asil ve yedek olarak seçilen tüm arkadaşlarını kutladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı ülküsüyle çıktıkları bu kutlu yolculukta çok ağır bir sorumluluk üstlendiklerini belirterek bir taraftan ülkeyi hedefleriyle buluşturmaya çalışacaklarını diğer taraftan da vatandaşların sorunlarına, sıkıntılarına çözüm üreteceklerini bildirdi.
Gelecek hafta yedi kişilik Yüksek İstişare Kurulunu açıklayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kurulun ağırlıklı olarak daha önce TBMM’de başkanlık görevi yapanlardan oluştuğunu anımsattı.
Terörden savaşa kadar bölgede çok ciddi krizler yaşanırken kendilerinin hep birlikte omuz omuza vererek Türkiye Yüzyılı’nı inşa edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece 85 milyonun değil, yönünü Türkiye’ye çevirmiş yüz milyonların da umudu olan bir parti olduklarını söyledi.
“DAHA FAZLA GÖNÜLE GİREREK MÜCADELEYİ DEVAM ETTİRECEĞİZ”
Kendi insanlarıyla birlikte gönül coğrafyalarındaki insanların da emanetini taşıdıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, her zamankinden daha çok çalışarak, koşturarak, daha fazla sayıda gönle girerek mücadeleyi devam ettireceklerini belirtti.
“İki günü birbirine eşit olan ziyandadır” tavsiyesine uygun şekilde, özellikle 31 Mart Mahalli İdareler seçimlerine kadar tempolarını biraz daha artırmaları gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “CHP zihniyetinin elinde bakımsızlığa, hizmetsizliğe, adeta çürümeye terk edilen illerimizi gerçek belediyecilikle buluşturmak, boynumuzun borcudur. Cumhur İttifakı olarak, başta İstanbul, Ankara olmak üzere bu illerimizle birlikte deprem bölgesinin 11 vilayetini de kucaklayacak şekilde büyük oranda büyükşehirlerimizi masaya tam manasıyla yatırıp gece gündüz demeden, yoğun bir çalışmayla durmak yok, yola devam diyeceğiz. CHP karanlığının karabasan misali çöktüğü tüm vilayetlerimiz, buralarda yaşayan vatandaşlarımız sabırsızlıkla 31 Mart’ı bekliyor. ’31 Mart gelsin de biz bunlardan kurtulalım’ diyorlar. 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde elde ettiğimiz kritik başarıyı, 31 Mart’ta tekrarlayarak yerel yönetimlerde de yeni bir dönemi başlatacağız.”
Bunun için yapmaları gerekenlerin belli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Kapısı çalınmadık hane, hâli hatırı sorulmadık vatandaş bırakmayacağız. Çarşıda, pazarda, sokakta, kahvede daima insanımızla beraber olacağız. Tevazudan taviz vermeyeceğiz. Zira AK Parti’nin mensupları tevazu ehlidir. Gurur, kibir abidesi değildir. Buna çok dikkat edeceğiz. Kibre kesinlikle kapılmayacak, hangi görüşten, kökenden olursa olsun vatandaşlarımıza karşı her zaman tevazuyla yaklaşacağız. Muhalefetin bizi bölmesine, aramıza nifak tohumları ekmesine, bizi kendi sığ gündemiyle oyalamasına fırsat vermeyeceğiz. Özellikle gençlerimizin muhalefetin bir türlü bitmeyen koltuk kavgalarına bakıp da siyasete küsmesine, siyasetten uzaklaşmasına mani olacağız. Bunları yaptığımızda Allah’ın izniyle 31 Mart’ta da çok büyük bir zaferin bizleri beklediğine inanıyorum. Sizlerden davamıza, partimize ve ittifakımıza sahip çıkmanızı bekliyorum. Sizlerden omuzlarınızdaki ağır yükün bilinciyle gece-gündüz demeden çalışmanızı istirham ediyorum. Sizlerden evlatlarımıza bırakacağımız en büyük miras olan Türkiye Yüzyılı’nın inşasına tüm kuvvetinizle omuz vermenizi özellikle rica ediyorum. Sizlere güveniyorum, inanıyorum.”
Bu seçimde farklı bir uygulama yaptıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nedir bu farklı uygulama? Parlamentoyu çalışmalarımızın içerisinde hemen hemen hiç değerlendirmedik. Yeni, geniş, kapsamlı bir ekiple partimiz teşkilatını oluşturduk. İstedik ki çok daha farklı çalışma ekibiyle parti teşkilatını oluşturalım, yayılmacı bir yapımız olsun ve onlarla çalışmamızı sürdürelim” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında, Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, baş başa ve heyetler arası görüşmeleri ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına dördüncü yılına girecek Rusya-Ukrayna Savaşı’nda hayatını kaybedenler için Ukrayna halkına taziyelerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zelenskiy’nin ziyaretinin, Ukrayna’daki savaşın temel dinamiklerinde önemli değişimlere aday olunan bir dönemde gerçekleştiğini söyledi.
Türkiye’nin, “Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı” anlayışıyla savaşın ilk gününden bu yana taraftar arasında müzakere edilmiş bir barışın tesisi için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu doğrultuda Mart 2022’de İstanbul’da iki ülke arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık. Taraflarla yürüttüğümüz temaslar neticesinde Karadeniz Tahıl Girişimi’ni hayata geçirdik. Son üç yılda Rusya ve Ukrayna ile her seviyede doğrudan girişimlerde bulunduk. Tüm bu çabalarımızda her iki taraf içinde güvenilir bir arabulucu olmaya, samimi olarak gayret gösterdik, somut neticeleri aldık” ifadelerini kullandı.
“MÜZAKERE SÜRECİNİN KALICI BİR BARIŞLA SONUÇLANDIRILMASI İÇİN HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ”
Gelinen aşamada ABD Başkanı Donald Trump’ın, savaşın müzakereler yoluyla ve süratle sonlandırılması için başlattığı diplomatik girişimin, Türkiye’nin son üç yıldır izlediği politikayla da örtüştüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Haddizatında, İstanbul Müzakereleri taraftar arasında mutabakata en fazla yaklaşılan platform olması ile önemli bir referans noktası teşkil ediyor. Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır. Sayın Zelenskiy ile görüşmemde Türkiye’nin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bağımsızlığını olan kuvvetli desteğini ifade ettim. Aynı zamanda müzakere sürecinin kalıcı bir barışla sonuçlandırılması için her türlü desteği vereceğimizin altını çizdim. Çok sayıda masumun ölümüne ve muazzam bir yıkama neden olan bu savaş, artık sona ermelidir.
Karadeniz’de ticari seyrüsefer emniyetini hedefleyen bir düzenlemenin hayata geçirilmesi için ülkemizin çalışmayı sürdüreceğini de belirttim. Karadeniz’de hayata geçirilebilecek böyle bir düzenlemenin müzakerelere giden süreçte önemli bir güven artırıcı tedbir işlevi göreceğine inanıyoruz. Sayın Zelenskiy ile gündemimizde, Ukrayna ile stratejik ortaklık ilişkilerimiz kapsamındaki konu başlıkları önemli yer tuttu. Ticari ilişkilerimizin daha da güçlendirilmesi için önümüzdeki dönemde atabileceğimiz adımları masaya yatırdık. Savaşın getirdiği tüm zorluklara rağmen ikili ticaretimizde tespit ettiğimiz 10 milyar dolar hedefine emin adımlarla yürümek istiyoruz.”
“İLİŞKİLERİMİZİN DAHA DA ÜST SEVİYELERE ÇIKACAĞINA İNANIYORUM”
Zelenskiy’e, Türk şirketlerinin savaşın yol açtığı tahribatın giderilmesi ve yeniden imar konusunda Ukrayna’ya destek vermeye istekli olduklarını aktardığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ukrayna’da barışın tesisi ile birlikte önümüzdeki dönemde ilişkilerimizin stratejik ortaklığımıza yaraşır düzeyde daha da üst seviyelere çıkacağına tüm samimiyetimle inanıyorum. Sözlerime son verirken Ukrayna’nın toprak bütünlüğü için özellikle mücadele veren Kırım Tatarı soydaşlarımızın hakları konusunda değerli dostum Zelenskiy’nin attığı cesur adımları takdirle karşıladığım belirtmek istiyor, ilave adımların geleceğini de temenni ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ BİZİM OLMAZSA OLMAZIMIZDIR”
Ukraynalı bir gazetecinin barış görüşmelerine vurgu yaparak, Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne ilişkin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi: “Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği bizler için çok çok önemli ve toprak bütünlüğüne, egemenliğine Türkiye’nin saygısını her yerde anlattık. Bütün uluslararası toplantılarda bu konuyu daima işledik, işlemeye devam ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de özellikle Ukrayna’nın toprak bütünlüğü bizim olmazsa olmazımızdır. Egemenliği aynı şekilde bizim olmazsa olmazımızdır. Temennimiz odur ki barışın kaybedeni olmaz. Dolayısıyla barışın bir an önce sağlanmasını temin etmektir. Bu konuda değerli dostum, o da zaten barıştan yana olduğunu açık net olarak bizlere ifade ediyor. Temennim odur ki gerek Dışişleri Bakanımın muhatabıyla yaptığı görüşmelerde gerek şahsımın Sayın Putin ile yaptığı görüşmelerde bu barışla ilgili yolculuğu, yolu kat ederiz, temin ederiz ve bunun için adımları da atarız.”
Türkiye’nin gelecek süreçte Rusya-Ukrayna barışına katkı için adım atıp atmayacağına ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Adil bir barışın mümkün olması için şüphesiz ki güçlü olduğunu bildiğimiz ülkelerin barıştan yana tavrını ortaya koyması lazım. Az önce de ifade ettiğim gibi barışın kaybedeni olmaz. Şu anda tüm dünya Rusya-Ukrayna arasındaki bu savaşta artık barışı bekliyor. Bir an önce barış temin edilsin. Çünkü bunca esir var, bunun yanında bunca insan, yüz binlerce insan burada öldü, öldürüldü. ‘Artık bu ölüme de son verilsin’ deniyor. Şimdi bizler en yakın komşuları olarak Türkiye biz, bir an önce barışın teminiyle alakalı gerek şahsım gerek Dışişleri Bakanım bizler muhataplarımızla bir an önce barışın temini için adım atalım istiyoruz.
Tahıl Koridoru’nun kurulmasını isteyişimizin sebebi bu olmuştur ve tahıl koridorunda da iyi bir netice aldık ama maalesef devamını sağlayamadık. 30 bin ton tahıl malum gönderildi biz aracı olduk. Bundan sonraki süreçte de bunun devamını istiyoruz. Bu arada tabii ben huzurlarınızda Sayın Zelenskiy’e bir teşekkürü ifade etmek istiyorum. O da Suriye’ye tahıl gönderme noktasında, bize gönderdikleri tahıl, biz de bu tahılı malum değirmenlerimizde una çevirmek suretiyle Suriye’ye ulaştırdık, ulaştırıyoruz. Bu da tabii Suriye’deki yönetimi ciddi manada mutlu etti, memnun etti. Ben de huzurlarınızda Suriye halkı adına kendilerine teşekkür ediyorum. Çünkü böyle zor bir zamanda Suriye’nin böyle bir imkânı aracılığımızla özellikle de Ukrayna’dan elde etmiş olması bu da insani ve vicdani bir görevdir.”
UKRAYNA DEVLET BAŞKANI ZELENSKİY: “TÜRKİYE, UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VE EGEMENLİĞİ KONULARINDA ÇOK İLKELİ BİR TUTUM SERGİLEDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rusya-Ukrayna savaşının zor zamanlarında Türkiye’den destek gördükleri için teşekkür ederek “Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği konularında çok ilkeli bir tutum sergiledi. Bu, bize göre küresel önem taşıyor” diye konuştu.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, görüşmelerde Ukraynalı esirlerin durumunun da görüşüldüğüne işaret ederek “Türkiye gerek askerlerimizin gerek sivillerimizin serbest bırakılması için kolaylıklar sağladı” dedi.
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy huzurunda, Türkiye ile Ukrayna arasında iki anlaşma imzalandı.
Bu kapsamda iki ülke arasındaki “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması”na Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imza attı.
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Ukrayna Kültür ve Stratejik İletişim Bakanlığı Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imzaladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde törenle karşıladı.
Türkiye ve Ukrayna bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren ve heyetlerini takdim eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’ndeki Halkbank Genel Müdürlüğünde düzenlenen, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı.
Emine Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında, parlak fikirleri ve kadın aklının incelikleriyle salonu dolduran kadınlarla birlikte olmaktan onur duyduğunu belirtti.
Yarışmanın kadın girişimciliğini desteklemede bir marka hâline geldiğini kaydeden Emine Erdoğan, “Halkbank, başarı yolunu kadınlarla yan yana yürüyor. Eğitimden finansmana, onlara her alanda omuz veriyor. Ortaya koydukları vizyonun, ödüllerle taçlanarak, uluslararası bir takdir kazanmasından da ayrıca iftihar ediyoruz” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE, KADINLARIN HER DÖNEMDE, SOSYAL VE KAMUSAL ALANDA VARLIK GÖSTERDİĞİ ÇOK ÖZEL BİR TARİHE SAHİPTİR”
Emine Erdoğan, dünyanın kabuk değiştirdiği dönemlerinin bulunduğunu, içinde yaşanılan çağın da böyle bir değişim ve dönüşüm çağı olduğunu anımsatarak, “Yeni bir gelecek yazılıyor ve ülkeler, insanlığın ortak geleceğini tasarlamak için yarışıyorlar. Bu yarışta, kadınların, ekonomik kalkınmada önemli aktörler olduğu ülkeler, ipi göğüslüyorlar. Türkiye, kadınların her dönemde, sosyal ve kamusal alanda varlık gösterdiği çok özel bir tarihe sahiptir. Türk kadınının girişimci ruhunun kökleri, 13. yüzyıla kadar uzanır. Anadolu’da kadınlar, teşkilatlanmış, sosyal ve ekonomik hayata katılmış, ‘dünya kadın tarihinin’ parlayan yıldızları olmuşlardır” diye konuştu.
Kadınların hak arayışlarında, vatan savunmasında, toplumsal yaraları sarmada hep ön saflarda yer aldığını dile getiren Emine Erdoğan, “Biz, kadınlarımızın nasıl emsalsiz bir güç olduğunun farkında olan ve bu gerçeğe hürmet eden bir ülkeyiz. Ekonomiden sanayiye, spordan sanata, siyasetten akademiye, geldiğimiz her noktada kadınlarımızın alın teri var. Hükûmetimiz, ilk günden bu yana, kadınların her alanda yücelmesi için örnek politikalar geliştirmiştir. Kadın istihdamının artmasını teşvik etmiştir. TÜİK verilerine göre, 2014 yılında yüzde 26’larda olan kadın istihdam oranı, 2024 Aralık ayı itibarıyla, yüzde 31,6’ya yükselmiştir. 2028 yılında, bu oranı yüzde 36,2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. İnşallah bu hedefi hep birlikte başaracağız” sözlerini sarf etti.
Emine Erdoğan, kadın istihdamını artık kadın liderliğiyle birlikte düşünmek zorunda olduklarını, bugün dünyanın kadın liderliğinin önemini tartıştığını, bu konu üzerine araştırmalar yaptığını söyledi.
“KADIN GİRİŞİMCİLERİMİZİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ NE KADAR KALDIRIRSAK BÖLGESEL KALKINMADA O KADAR YOL ALIRIZ”
Liderliğin dönüştürücü bir güç olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir liderin vizyonu, kılcal damarlar gibi, etki alanındaki her şeye nüfuz eder. Kadın liderliğinin, tüm dünyanın acil ihtiyacı olan, belli başlı karakteristik özellikleri vardır. Araştırmalar gösteriyor ki kadın liderlerin soyut becerileri çok yüksek. İletişimde çok başarılılar, iş birliğine büyük önem veriyorlar. Barışçıl bir yönetim anlayışına sahipler ve çevre konularına karşı daha hassaslar. Yani, hangi alanda çalışırlarsa çalışsınlar, bulundukları sektöre iyileştirici bir etki yapıyorlar. İşte bu, kadın etkinliğidir. Bildiğiniz gibi, kadın liderliğinin özünde girişimcilik vardır. Girişimci dediğimizde aklımıza, zekâsı ve sezgileriyle öne çıkan insanlar geliyor. Onlar, mevcut bir eksiği görüyor, gereksinimleri belirliyor ve hayata yenilik katıyorlar. Ülkemiz, tüm bölgeleriyle, girişimcilik için son derece zengin bir potansiyel barındırıyor. Bilhassa, yerel kapasite ve birikimin, küresel rekabette kullanılması için, kadın girişimcilerin önemli yerel aktörler olduğunu unutmayalım. Kadın girişimcilerimizin önündeki engelleri ne kadar kaldırırsak bölgesel kalkınmada o kadar yol alırız. Bize düşen, hep birlikte Türkiye Yüzyılı’nın tarihini yazarken, kalemimizi, bu bilgi ve birikimin mürekkebiyle doldurmaktır.”
“İŞ VE AİLE, KADINLARIN ARASINDA SEÇİM YAPMASI GEREKEN BİR YOL AYRIMI OLMAMALI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan ettiğini hatırlatan Emine Erdoğan, “Aile, toplumumuzun ruhu ve lokomotifidir. Dirayetli, ferasetli ve kuvvetli bir toplum oluşumuzun temelinde, sağlam kökleri olan aile müessesemiz vardır. ‘Aile Yılı’nın, iş dünyası için de önemli bir hatırlatıcı olmasını temenni ediyorum. Ne yazık ki kadınların bazen, iş ve aile sorumluluklarına yetişmek için çırpındıklarını görüyoruz. Bu durum, kadınlarda strese, kendine güvensizliğe, hiçbir şeye yetememe duygusuna, mutsuzluğa ve depresyona neden olabiliyor. Hayat kaliteleri düştüğü gibi, zihinsel ve manevi yorgunluk yaşıyorlar. Daha büyük ölçekte, aile ve toplum hayatı olumsuz etkileniyor. İş ve aile, kadınların arasında seçim yapması gereken bir yol ayrımı olmamalı. Bu çatışmayı ortadan kaldıracak, aile hayatını muhafaza edecek uygulamaların sayısını, mutlaka artırmalıyız” görüşünü paylaştı.
Dünyanın her yerinde kadınların erkekler için tasarlanmış, rekabetçi bir iş ortamında tutunabilmek için zorlu mücadeleler verdiğini dile getiren Emine Erdoğan, oysa hükûmetin bu konuda önemli ve iyileştirici adımlar attığını, kadınların, kadın kimliklerini koruyabildikleri çalışma hayatının, ne kadar önemli olduğunun altını çizdiğini belirtti.
“TEKNOLOJİK İMKÂNLARI, KADINLARIN İŞ HAYATINA KATILIMINI KOLAYLAŞTIRMADA MUTLAKA KULLANMALIYIZ”
Emine Erdoğan, cinsiyet adaletine vurgu yapılıp kadınların lehine birçok uygulamanın hayata geçtiğini belirterek, şunları kaydetti: “Burada hepsini tek tek saymak, elbette mümkün değil. Ancak, süt izinleri, kreş desteği, yarı zamanlı çalışma gibi düzenlemelerin ortak amacı, iş ve aile hayatı arasında bir ahenk yaratmaktır. Umarım bu örnekler, tüm sektörlerde yaygınlaşır. İş yerlerinin, kültürel kodlarımızı temel alan çalışma modelleri oluşturması, kadınların önündeki engelleri kaldırmada kuşkusuz çok önemli. Bununla beraber, dünyanın, bilgi ve iletişim teknolojilerinde geldiği ileri seviyeyi de, bir fırsat olarak görmeliyiz. Fiziksel mekân şartını ortadan kaldıran teknolojik imkânları, kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştırmada mutlaka kullanmalıyız. Unutmayalım ki Türkiye, kendi reçetelerini yazabilen, kendi formüllerini ve çözümlerini geliştirebilen, güçlü bir ülkedir.”
Değerli projeleriyle yarışmaya katılan katılımcılara özel olarak teşekkür eden Emine Erdoğan, “Sizler, bilgi ve becerilerinizle hepimizi heyecanlandırdınız. İyilik dolu fikirlerinizle, kadın potansiyelinin zirvelerini gösterdiniz. Kadınların insani ilerlemeye olan büyük katkısını bir kez daha ispat ettiniz. Benim için hepiniz birer kazanansınız. Lütfen, tecrübelerinizi sizinle aynı yolda yürümek isteyen tüm kadınlara ve gençlere aktarın. Çünkü dünyanın problem alanları, kadınların getireceği yeni çözümleri bekliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile birlikte, kadınları merkezine alan ortak projelerin sayısının da artmasını dilediğimi belirtmek istiyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Törene, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Cumhuriyet tarihinin ilk kadın generali Tuğgeneral Özlem Yılmaz, Alev Alatlı’nın kızı Funda Aktan, jüri üyeleri, yarışmacılar ve davetliler de katıldı.
Törende, “Yılın Üreten Kadın Girişimcisi Kategorisi”nde Zahide Arı, “Yükselen Yıldız Kategorisi”nde Nurdeniz Erdoğan, “Teknoloji Tabanlı Kadın Girişim Kategorisi”nde Işıl Melisa Işık, “Sıfır Atık Kategorisi”nde Zeynep Balca Yılmaz ile “Kadın Kooperatifi Kategorisi”nde Ümmühan Keskin ödülünü Emine Erdoğan’ın elinden aldı.
Emine Erdoğan, “Alev Alatlı Özel Ödülü” kazananı Gönül Paksoy’a da ödülünü, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ile birlikte verdi.
Arslan tarafından Emine Erdoğan’a zeytin ağacı hediye edilmesinin ardından tören, aile fotoğrafının çektirilmesiyle sona erdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.