Kenya’nın Cumhuriyet Günü Ankara Gölbaşı KÖŞK tesislerinde verilen bir resepsiyonla kutlandı.
Gölbaşı Köşk tesislerindeki resepsiyona, Kenya’nın Ankara Büyükelçisi Leonard NGEYWA BOIYO ve eşi Veronica NGEYWA ev sahipliği yaptı.
Kenya Cumhuriyet Günü resepsiyonunda Türkiye’yi Dışişleri Bakanlığı Doğu ve Güney Afrika Genel Müdürü Elif ÇOMOĞLU ÜLGEN temsil etti.
Resepsiyonda, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan ülkelerden Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu da yer aldı.
Kenya Milli Gün resepsiyonu Kenya ve Türk Milli Marşlarının seslendirilmesiyle başladı.
Gölbaşı Köşk tesislerindeki resepsiyonda, ilk konuşmacı olarak kürsüye Kenya’nın Ankara Büyükelçisi Leonard NGEYWA BOIYO geldi.
Kenya’nın Ankara Büyükelçisi Leonard BOIYO konuşmasına, davetlileri aralarında görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı.
Büyükelçi BOIYO, 2023 yılının pek çok ülke ve halkı için çok zor geçtiğini, Türkiye’nin yıkıcı bir deprem yaşadığını, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarının devam ettiğini hatırlatarak, İsrail-Filistin krizinin Gazze’deki sivil halkın ve Hamas saldırılarında sevdiklerini kaybeden veya rehin alınanların büyük acılar çekmesine sebep olduğunu söyledi.
Kenya ‘nın Ankara Büyükelçisi Leonard NGEYWA BOIYO, konuşmasına konukları aralarında görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı.
Büyükelçi Boiyo şunları söyledi.; Bugün burada Cumhuriyet (JAMHURI) günümüzü kutlamak için bize katılmak üzere ağırlamaktan mutluluk duyuyorum.
Bu arada Büyükelçi Boiyo, resepsiyonun düzenlenmesine katkıda bulunan sponsorlara ve Kenya Büyükelçilik çalışanlarına da teşekkür etti.
Kenya’nın Ankara Büyükelçisi Leonard NGEYWA BOIYO, daha sonra konuşmasına şu şekilde devam etti; “Bugün Kenya’nın 12 Aralık 1963’te kazandığı bağımsızlığın 60’ıncı yıldönümünü anıyoruz. Yüzüncü yılını iki aydan kısa bir süre önce dolduran Türkiye Cumhuriyeti kırk yıl daha yaşlı. Yaş farkımıza rağmen samimi kardeşlik ilişkiniz, işbirliğiniz ve desteğiniz için teşekkür ederiz. Mustafa Kemal ATATÜRK ve yurttaşlarının başarıyla yürüttüğü bağımsızlık, egemenlik ve onur ve haysiyet mücadelesi, Kenya dahil Afrika’daki özgürlük mücadelesine ilham kaynağı oldu. Çok daha sonra, 1980’lerin sonlarından 1990’lara kadar daha geniş bir demokratik alan, anayasacılık ve hukukun üstünlüğü için yapılan ajitasyon sırasında Kenya’nın reform hareketinin liderleri JÖN TÜRKLERDEN İLHAM aldılar ve bu tarihe kadar bu terim Kenya’nın siyasi sözlüğüne derinden yerleşmiş durumda. Türkiye Yüzyıl’ına doğru ilerlerken sizinle güçlü bir ortaklık kurmayı sabırsızlıkla bekliyoruz. Ancak bu dönü. noktalarını kutlarken bile, bu yıl 6 Şubat’ta yaşanan YÜZYILIN DEPREMİNİN yarattığı yıkımı büyük bir üzüntüyle anıyoruz. Büyük can kayıpları, yaralanmalar, yerinden edilmeler ve sosyo-ekonomik yıkımlar karşısında taziyelerimizi sürdürürken, Türkiye halkının direncini alkışlıyor ve Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep ve Hatay ve Kahramanmaraş’ın iyi olması için dua ediyor ve Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’nın yeniden güçlü bir şekilde yükselerek ve TÜRKİYE YÜZYILI’nın başarısına büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Altmış yıl önce Kenya; amansız protestolar, silahlı mücadeleler, konferanslar ve uzlaşmaların ardından bağımsız ve egemen bir devlet olarak uluslar topluluğuna katıldı. Kurucu babalarımız, kapsayıcı misyonlarını, Yoksulluk, Cehalet ve Hastalıktan oluşan “KUTSAL OLMAYAN ÜÇLÜYLE mücadele etmek olarak özetlediler. Bu açıklama yeni bağımsızlığını kazanan ulusun önündeki devasa zorlukları yeterince basitleştirmedi. Bunun yerine, tüm Kenyalıların birleşmesi ve ulus inşasına katkıda bulunması için bir eylem çağrısıydı.
Son 60 yıldır Kenya, bilinçli, barışçıl, istikrarlı, uyumlu, sağlıklı ve müreffeh bir ulus yaratmaya yönelik odaklanmış ve kalibre edilmiş adımlar atıyor. Sürekli olarak ulusal vizyonun yeniden yönlendirilmesinde siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel kurumları amaca uygun hale getirmek için mühendislik yapıyor. Yetki devri ilkesi, karar alma sürecini ve kaynakları merkezi olmayan bir hale getirerek yönetimi, planlamayı ve hizmetleri halka yaklaştırıyor ve kaynakların ülke genelinde daha adil bir şekilde dağılmasını sağlıyor.
Cumhurbaşkanı William RUTO’nun öncülüğünde KENYA, (AŞAĞIDAN YUKARIYA EKONOMİ DÖNÜŞÜM GÜNDEMİ-BETA) aracılığıyla insanları ekonomik olarak güçlendirmeye odaklandı. Bu yaklaşım tarım, mikro küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler), konut ve yerleşim, sağlık hizmetleri, dijital otoyol ve yaratıcı ekonomiye vurgu yaparak iş yaratmayı, küçük işletmeleri desteklemeyi ve yaşam maliyetlerini düşürmeyi gerektirir. Kenya, 2030 yılına kadar vatandaşlarına yüksek yaşam kalitesi sağlayan, sanayileşen, orta gelirli bir ülke olmayı hedeflemektedir. Bu amaçla, önemli sosyo-ekonomik reformlar ve yatırımlar gerçekleştirerek kendisini bölgesel bir merkez, Doğu ve Orta Afrika’ya açılan bir kapı haline getirmiştir. Kenya çeşitli sektörlerde yatırım için sağlam bir ortam sunmaktadır. Nüfusunun yüzde 70’den fazlasının internet erişimi olmasıyla Afrika’daki en yüksek internet erişim oranlarından birine sahiptir. Kenya 5 yüz milyondan fazla kişiden oluşan birleşik bir pazarla Doğu Afrika Topluluğu’nun-EAC, Doğu ve Güney Afrika Ortak Pazarı’nın-COMESA ayrılmaz bir üyesidir. Afrika içi ticaretin güçlü bir savunucusu ve aslında AFRİKA KITASAL SERBEST TİCARET BÖLGESİ’ne-AfCFTA pilot uygulama yapan ülkelerden biri. Serbest ticareti ilerlettiğimiz müddetçe vizesiz bir ülke olma yolunda ilerliyoruz. Kenya, ARABULUCULUK, ÇATIŞMA ÇÖZÜMÜ, BARIŞI KORUMA ve İNSANI MİSYONLAR ARACILIĞIYLA BÖLGESEL ve ULUSLARARASI İLİŞKİLERE olumlu katkıda bulunuyor. Yıllar geçtikçe KALICI BARIŞ ve GÜVENLİĞE ulaşmak için bu yetenekleri diğer zorlukların yanı sıra DEVLET İÇİ ÇATIŞMALAR, ŞİDDET İÇEREN AŞIRILIK ve küçük silahların yasadışı hareketiyle karşı karşıya kalan bölgelerde kullandık. Bu sebeple, 2 Ekim 2023’te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi-UNSC, Haiti’nin ve bölgenin barışını, istikrarını ve güvenliğini baltalayan suistimaller ve ihlaller, şiddet, suç faaliyetleri ve insan haklarıyla mücadeleye yardımcı olmak amacıyla Kenya başkanlığında bir ÇOK ULUSLU GÜVENLİK DESTEĞİ-MSS misyonunun konuşlandırılmasına izin veren 2699 (2023) sayılı kararı kabul etti. İklim değişikliğinin gerçekleri giderek daha belirgin hale geldikçe Kenya, bu varoluşsal tehdide karşı bölgesel ve Uluslararası girişimlere aktif olarak katılıyor. Afrika İklim Değişikliği Devlet ve Hükümet Başkanları Komitesi’nin-CAHOSCC Başkanı olan Cumhurbaşkanı WILLIAM RUTO, iklim eyleminin sağlam ve saygın bir sesi olarak ortaya çıktı. Onun liderliğinde Kenya, kapsamlı bir iklim değişikliği politikası çerçevesi geliştirdi ve bunun uygulanmasını yönlendirecek kurumlar kurdu. Yenilenebilir Enerji Projeleri ( JEOTERMAL, RÜZGAR ve GÜNEŞ ENERJİSİ) dahil olmak üzere bir dizi yenilikçi iklim değişikliği çözümü hayata geçirdi ve bugün Kenya’da üretilen enerjinin yaklaşık yüzde 87’si YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINDAN geliyor. Ayrıca ülke genelinde 10 yıllık 15 milyar dolarlık AĞAÇ DİKME PROGRAMI’nı ve SU TASARRUFU girişimlerini başlattık.
Cumhuriyet Günü’nü kutlarken, Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerimizin güçlü ve karşılıklı yarara dayalı olduğunu takdirle belirtiyoruz. İşbirliğimiz, Ticaret, Sağlık, Enerji, Barış ve Güvenlik başta olmak üzere bir çok sektörü kapsıyor. Kenya ile Türkiye arasındaki ticaret istikrarlı bir şekilde büyüyerek 2022’de 3 yüz milyon ABD dolarını aştı. İyileşme için muazzam bir potansiyel var ve iki ülke de hacimleri artırmak için yeni alanlar ile EK MEKANİZMALAR keşfetmeye devam ediyor.
Yatırım konusunda Türkiye’den bir çok şirket yıllar içinde Kenya’da başarılı yatırımlar gerçekleştirdi. Türk Sanayi Holdingi Temmuz 2022’de Kenya’nın ÖZEL EKONOMİK BÖLGELERİNDEN birine 760 milyon ABD doları tutarında yatırim yaparak, ağırlıklı olarak ihracat pazarına yönelik çeşitli ürünler imal etmeye hazırlanıyor. Türk Kalkınma Ajansları ve STK’lar Kenya’nın çeşitli yerlerinde faaliyet gösteriyor. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı-TİKA sağlık, gıda, tarım, hayvancılık ve eğitim projelerine destek veriyor. Maarif Vakfı Okulları, Yunus Emre Enstitüsü, Kızılay, Anadolu Ajansı, Diyanet Vakfı ve Hayrat Vakfı sağlık, temizlik, su, eğitim ve İnsani çalışmalara odaklanıyor. Çeşitli kuruluşlar, Yüksek Öğretim sektöründeki Kenyalı öğrencileri Burs Programları aracılığıyla desteklemektedir. Ayrıca Kenyalı uzmanlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin çeşitli bakanlık ve kurumları tarafından yürütülen güvenlik, tarım, eğitim ve sağlık alanlarındaki kapasite geliştirme programlarından da büyük kazanımlar elde etti.
İşbirliğimizi geliştirme konusundaki kararlılığımızın bir göstergesi olarak bu yılın Temmuz ayında Türkiye Cumhuriyeti ile Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması’nı-DICA imzaladık. Bekleyen diğer anlaşmaların sonuçlandırılmasına yönelik önemli ilerleme kaydedildi ve Ortak Ekonomik Komisyonu-JEC yeniden canlandırdık. Bu yıl Kenya’dan çeşitli sektörleri temsil eden çok sayıda heyet Türkiye’yi ziyaret etti. Benzer şekilde Türkiye’den başta ihracatçı ve yatırımcılar başta olmak üzere çok sayıda heyet Kenya’yı ziyaret etti. Türkiye, Kenyalı iş adamlarının yanı sıra medikal sebeplerle gelen turistleri de çekmeye devam ediyor. Farklı düzenlemelerle Türkiye’de yükseköğrenim gören Kenyalı öğrencilerin sayısı artmaya devam ediyor. Genel olarak Kenya ve Türkiye halkı arasındaki insanlar arası etkileşimler gelişmeye devam ediyor.
Kenya ve Türkiye, Uluslararası Barış ve Güvenliğe yönelik sağlam bir bağlılığı paylaşıyor. Türkiye Cumhuriyeti, Bölge Devletleri’nin ve kuruluşlarının Afrika Boynuzu Bölgesi’nde BARIŞ ve İSTİKRARA yönelik girişimlerini desteklemiştir. Türkiye aynı zamanda Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışma gibi çatışmaların barışçıl çözümüne yönelik aralıksız arayışla KÜRESEL BARIŞ için bir GÜÇ olarak rolünü de ortaya koymuştur. Türkiye’yi, KARADENİZ TAHIL GİRİŞİMİ-BSGI müzakerelerinde BM ile birlikte üstlendiği öncü rolden ve özellikle Afrika’ya tahıl tedarikinde ADALET VE EŞİTLİK yönündeki çabalarından dolayı takdir ediyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti aynı zamanda çok taraflı kurumların mevcut ve yeni ortaya çıkan küresel gerçekleri yansıtacak şekilde reform edilmesi çağrılarında da ön sırada yer almaktadır. CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN’ın @DÜNYA 5’ten BÜYÜKTÜR” şeklindeki net çağrısı, büyük güç rekabetinin yeniden canlanması, devletler arası çatışmalar, iç savaşlar, ulus ötesi suçlar, terörizm ve şiddet içeren aşırıcılık, salgın hastalıklar ve iklim değişikliği gibi benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıya olan bir dünyada gerçekten de tam zamanındadır.
Bağımsızlığımızın 60’ıncı yıl dönümünü kutlarken, Kenya’nın bağımsızlığını kazanması için muazzam fedakarlıklar yapan birçok erkek ve kadını onurlandırıyoruz. Kendimizi onların özgür, birleşik, barışçıl ve müreffeh bir ülke ve Uluslararası toplumun güvenilir, sorumlu ve becerikli bir üyesi olma vizyonuna adadık.
Kenya’nın Ankara Büyükelçisi Leonard NGEYWA BOIYO, konuşmasını sonlandırırken davetlilere Kenya CUMHURİYET GÜNÜ’ne katıldıkları için teşekkür etti. Büyükelçi BOIYO şöyle konuştu; “Ülkemiz için bu önemli günde değerli zamanınızı bizimle birlikte olmak için ayırdığınız için Kenya Büyükelçiliği, Ailem ve Türkiye’deki Kenyalılar adına size bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Lutfen bu etkinlik için hazırladığımız çeşitli Kenya lezzetlerini tatmak için biraz zaman ayırın. Herkese yeni yılda çalışmalarında başarılar, MUTLU NOELLER ve MUTLU VE REFAH DOLU bir 2024 diliyorum. Çok teşekkür ederim.
Kenya Büyükelçisi Leonard NGEYWA BOIYO’dan sonra kürsüye konuşmasını yapmak üzere Dışişleri Bakanlığı Doğu ve Güney Afrika Genel Müdürü Elif ÇOMOĞLU ÜLGEN geldi.
Dışişleri Bakanlığı Doğu ve Güney Afrika Genel Müdürü Büyükelçi Elif Çomoğlu ÜLGEN, 6O yıl önce bağımsızlığını kazanan Kenya’ nın uluslararası topluluğun saygın bir üyesi olduğunu söyledi.
Elif Çomoğlu Ülgen, Kenya’nın altmış yılda çok dinamik ekonomik reformlar ve toplumsal değişimlerle çok önemli gelişmeler gösterdiğini belirtti.
Ülgen, Sahra altı Afrika’nın en büyük ekonomilerinden biri olan Kenya’nın bölgesel finans ve ulaşım merkezi olduğunu kaydetti.
Kenya’nın bölgesel barış ve güvenliğin etkili aktörlerinden olduğuna dikkat çeken Ülgen, bu ülkenin bölgeye istikrar, güvenlik, barış ve işbirliği konularında öncülük yaptığını İfade etti.
Ülgen, Kenya’nın tüm alt Sahra ülkeleri gibi terörizm tehdidi, su kıtlığı, gıda ve doğal afetler gibi zorluklarla karşı karşıya olduğunun altını çizdi.
Ülgen daha sonra şunları söyledi; “Son aşırı yağışlar sebebiyle meydana gelen sellerden etkilenen dost Kenya halkına bu vesileyle hükümetimiz adına buradan üzüntülerimi ve taziyemizi bildirir, yaralılara da bir an önce iyileşmeleri dileklerimi iletirim.“
Türkiye’nin son yıllarda Afrika’yla yakın ilişkiler ve ortaklıklar geliştirdiğine işaret eden Ülgen, Kenya’nın Afrika ile ortaklık politikalar çerçevesinde, özel bir yere sahip olduğunu dile getirdi.
Elif ÇOMOĞLU ÜLGEN, Türkiye ile Kenya arasındaki en içten dostlukla her alanda gelişen ve derinleşen ikili diplomatik bağlardan büyük bir memnuniyet duyduğunu da bildirdi.
Ülgen, Türkiye Cumhurbaşkanının 2016’da Kenya’ya yaptığı tarihi ziyaretin iki ülkenin ilişkilerinde savunmadan kültüre, spordan sağlığa yeni ekonomik ve ticari ilişkiler hedeflerini tanımlayan önemli bir kilometre taşı olduğuna da vurgu yaptı.
Dışişleri Bakanlığı Doğu ve Güney Afrika Genel Müdürü Büyükelçi ÜLGEN, Kenya’daki Türk şirketlerinin altyapılar ve inşaat alanının gelişimiyle ilgili önemli katkılar yaptıklarını da sözlerini ekledi.
Genel Müdür ÜLGEN, sözlerini sonlandırırken Kenya’nın Cumhuriyet Gününün 60’ıncı yıldönümünü en içten dilekleriyle bir kez daha kutladı.
Konuşmaların hemen akabinde Kenya’nın CUMHURİYET GÜNÜ için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Kenya’nın Ankara Büyükelçisi Leonard NGEYWA BOIYO ile Dışişleri Bakanlığı Doğu ve Güney Afrika Genel Müdürü Elif ÇOMOĞLU ÜLGEN pastayı birlikte kestiler.
Kenya Cumhuriyet Günü Resepsiyonu, davetlilere Kenya ve Türk mutfağından yemek ikramı ile sona erdi.
Kenya Cumhuriyet Gününe katılan davetliler, resepsiyonda, Kenya’nın yerel müziği eşliğinde dans ederek geceyi sonlandırdılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında, Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, baş başa ve heyetler arası görüşmeleri ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına dördüncü yılına girecek Rusya-Ukrayna Savaşı’nda hayatını kaybedenler için Ukrayna halkına taziyelerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zelenskiy’nin ziyaretinin, Ukrayna’daki savaşın temel dinamiklerinde önemli değişimlere aday olunan bir dönemde gerçekleştiğini söyledi.
Türkiye’nin, “Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı” anlayışıyla savaşın ilk gününden bu yana taraftar arasında müzakere edilmiş bir barışın tesisi için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu doğrultuda Mart 2022’de İstanbul’da iki ülke arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık. Taraflarla yürüttüğümüz temaslar neticesinde Karadeniz Tahıl Girişimi’ni hayata geçirdik. Son üç yılda Rusya ve Ukrayna ile her seviyede doğrudan girişimlerde bulunduk. Tüm bu çabalarımızda her iki taraf içinde güvenilir bir arabulucu olmaya, samimi olarak gayret gösterdik, somut neticeleri aldık” ifadelerini kullandı.
“MÜZAKERE SÜRECİNİN KALICI BİR BARIŞLA SONUÇLANDIRILMASI İÇİN HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ”
Gelinen aşamada ABD Başkanı Donald Trump’ın, savaşın müzakereler yoluyla ve süratle sonlandırılması için başlattığı diplomatik girişimin, Türkiye’nin son üç yıldır izlediği politikayla da örtüştüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Haddizatında, İstanbul Müzakereleri taraftar arasında mutabakata en fazla yaklaşılan platform olması ile önemli bir referans noktası teşkil ediyor. Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır. Sayın Zelenskiy ile görüşmemde Türkiye’nin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bağımsızlığını olan kuvvetli desteğini ifade ettim. Aynı zamanda müzakere sürecinin kalıcı bir barışla sonuçlandırılması için her türlü desteği vereceğimizin altını çizdim. Çok sayıda masumun ölümüne ve muazzam bir yıkama neden olan bu savaş, artık sona ermelidir.
Karadeniz’de ticari seyrüsefer emniyetini hedefleyen bir düzenlemenin hayata geçirilmesi için ülkemizin çalışmayı sürdüreceğini de belirttim. Karadeniz’de hayata geçirilebilecek böyle bir düzenlemenin müzakerelere giden süreçte önemli bir güven artırıcı tedbir işlevi göreceğine inanıyoruz. Sayın Zelenskiy ile gündemimizde, Ukrayna ile stratejik ortaklık ilişkilerimiz kapsamındaki konu başlıkları önemli yer tuttu. Ticari ilişkilerimizin daha da güçlendirilmesi için önümüzdeki dönemde atabileceğimiz adımları masaya yatırdık. Savaşın getirdiği tüm zorluklara rağmen ikili ticaretimizde tespit ettiğimiz 10 milyar dolar hedefine emin adımlarla yürümek istiyoruz.”
“İLİŞKİLERİMİZİN DAHA DA ÜST SEVİYELERE ÇIKACAĞINA İNANIYORUM”
Zelenskiy’e, Türk şirketlerinin savaşın yol açtığı tahribatın giderilmesi ve yeniden imar konusunda Ukrayna’ya destek vermeye istekli olduklarını aktardığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ukrayna’da barışın tesisi ile birlikte önümüzdeki dönemde ilişkilerimizin stratejik ortaklığımıza yaraşır düzeyde daha da üst seviyelere çıkacağına tüm samimiyetimle inanıyorum. Sözlerime son verirken Ukrayna’nın toprak bütünlüğü için özellikle mücadele veren Kırım Tatarı soydaşlarımızın hakları konusunda değerli dostum Zelenskiy’nin attığı cesur adımları takdirle karşıladığım belirtmek istiyor, ilave adımların geleceğini de temenni ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ BİZİM OLMAZSA OLMAZIMIZDIR”
Ukraynalı bir gazetecinin barış görüşmelerine vurgu yaparak, Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne ilişkin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi: “Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği bizler için çok çok önemli ve toprak bütünlüğüne, egemenliğine Türkiye’nin saygısını her yerde anlattık. Bütün uluslararası toplantılarda bu konuyu daima işledik, işlemeye devam ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de özellikle Ukrayna’nın toprak bütünlüğü bizim olmazsa olmazımızdır. Egemenliği aynı şekilde bizim olmazsa olmazımızdır. Temennimiz odur ki barışın kaybedeni olmaz. Dolayısıyla barışın bir an önce sağlanmasını temin etmektir. Bu konuda değerli dostum, o da zaten barıştan yana olduğunu açık net olarak bizlere ifade ediyor. Temennim odur ki gerek Dışişleri Bakanımın muhatabıyla yaptığı görüşmelerde gerek şahsımın Sayın Putin ile yaptığı görüşmelerde bu barışla ilgili yolculuğu, yolu kat ederiz, temin ederiz ve bunun için adımları da atarız.”
Türkiye’nin gelecek süreçte Rusya-Ukrayna barışına katkı için adım atıp atmayacağına ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Adil bir barışın mümkün olması için şüphesiz ki güçlü olduğunu bildiğimiz ülkelerin barıştan yana tavrını ortaya koyması lazım. Az önce de ifade ettiğim gibi barışın kaybedeni olmaz. Şu anda tüm dünya Rusya-Ukrayna arasındaki bu savaşta artık barışı bekliyor. Bir an önce barış temin edilsin. Çünkü bunca esir var, bunun yanında bunca insan, yüz binlerce insan burada öldü, öldürüldü. ‘Artık bu ölüme de son verilsin’ deniyor. Şimdi bizler en yakın komşuları olarak Türkiye biz, bir an önce barışın teminiyle alakalı gerek şahsım gerek Dışişleri Bakanım bizler muhataplarımızla bir an önce barışın temini için adım atalım istiyoruz.
Tahıl Koridoru’nun kurulmasını isteyişimizin sebebi bu olmuştur ve tahıl koridorunda da iyi bir netice aldık ama maalesef devamını sağlayamadık. 30 bin ton tahıl malum gönderildi biz aracı olduk. Bundan sonraki süreçte de bunun devamını istiyoruz. Bu arada tabii ben huzurlarınızda Sayın Zelenskiy’e bir teşekkürü ifade etmek istiyorum. O da Suriye’ye tahıl gönderme noktasında, bize gönderdikleri tahıl, biz de bu tahılı malum değirmenlerimizde una çevirmek suretiyle Suriye’ye ulaştırdık, ulaştırıyoruz. Bu da tabii Suriye’deki yönetimi ciddi manada mutlu etti, memnun etti. Ben de huzurlarınızda Suriye halkı adına kendilerine teşekkür ediyorum. Çünkü böyle zor bir zamanda Suriye’nin böyle bir imkânı aracılığımızla özellikle de Ukrayna’dan elde etmiş olması bu da insani ve vicdani bir görevdir.”
UKRAYNA DEVLET BAŞKANI ZELENSKİY: “TÜRKİYE, UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VE EGEMENLİĞİ KONULARINDA ÇOK İLKELİ BİR TUTUM SERGİLEDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rusya-Ukrayna savaşının zor zamanlarında Türkiye’den destek gördükleri için teşekkür ederek “Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği konularında çok ilkeli bir tutum sergiledi. Bu, bize göre küresel önem taşıyor” diye konuştu.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, görüşmelerde Ukraynalı esirlerin durumunun da görüşüldüğüne işaret ederek “Türkiye gerek askerlerimizin gerek sivillerimizin serbest bırakılması için kolaylıklar sağladı” dedi.
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy huzurunda, Türkiye ile Ukrayna arasında iki anlaşma imzalandı.
Bu kapsamda iki ülke arasındaki “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması”na Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imza attı.
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Ukrayna Kültür ve Stratejik İletişim Bakanlığı Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imzaladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde törenle karşıladı.
Türkiye ve Ukrayna bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren ve heyetlerini takdim eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’ndeki Halkbank Genel Müdürlüğünde düzenlenen, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı.
Emine Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında, parlak fikirleri ve kadın aklının incelikleriyle salonu dolduran kadınlarla birlikte olmaktan onur duyduğunu belirtti.
Yarışmanın kadın girişimciliğini desteklemede bir marka hâline geldiğini kaydeden Emine Erdoğan, “Halkbank, başarı yolunu kadınlarla yan yana yürüyor. Eğitimden finansmana, onlara her alanda omuz veriyor. Ortaya koydukları vizyonun, ödüllerle taçlanarak, uluslararası bir takdir kazanmasından da ayrıca iftihar ediyoruz” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE, KADINLARIN HER DÖNEMDE, SOSYAL VE KAMUSAL ALANDA VARLIK GÖSTERDİĞİ ÇOK ÖZEL BİR TARİHE SAHİPTİR”
Emine Erdoğan, dünyanın kabuk değiştirdiği dönemlerinin bulunduğunu, içinde yaşanılan çağın da böyle bir değişim ve dönüşüm çağı olduğunu anımsatarak, “Yeni bir gelecek yazılıyor ve ülkeler, insanlığın ortak geleceğini tasarlamak için yarışıyorlar. Bu yarışta, kadınların, ekonomik kalkınmada önemli aktörler olduğu ülkeler, ipi göğüslüyorlar. Türkiye, kadınların her dönemde, sosyal ve kamusal alanda varlık gösterdiği çok özel bir tarihe sahiptir. Türk kadınının girişimci ruhunun kökleri, 13. yüzyıla kadar uzanır. Anadolu’da kadınlar, teşkilatlanmış, sosyal ve ekonomik hayata katılmış, ‘dünya kadın tarihinin’ parlayan yıldızları olmuşlardır” diye konuştu.
Kadınların hak arayışlarında, vatan savunmasında, toplumsal yaraları sarmada hep ön saflarda yer aldığını dile getiren Emine Erdoğan, “Biz, kadınlarımızın nasıl emsalsiz bir güç olduğunun farkında olan ve bu gerçeğe hürmet eden bir ülkeyiz. Ekonomiden sanayiye, spordan sanata, siyasetten akademiye, geldiğimiz her noktada kadınlarımızın alın teri var. Hükûmetimiz, ilk günden bu yana, kadınların her alanda yücelmesi için örnek politikalar geliştirmiştir. Kadın istihdamının artmasını teşvik etmiştir. TÜİK verilerine göre, 2014 yılında yüzde 26’larda olan kadın istihdam oranı, 2024 Aralık ayı itibarıyla, yüzde 31,6’ya yükselmiştir. 2028 yılında, bu oranı yüzde 36,2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. İnşallah bu hedefi hep birlikte başaracağız” sözlerini sarf etti.
Emine Erdoğan, kadın istihdamını artık kadın liderliğiyle birlikte düşünmek zorunda olduklarını, bugün dünyanın kadın liderliğinin önemini tartıştığını, bu konu üzerine araştırmalar yaptığını söyledi.
“KADIN GİRİŞİMCİLERİMİZİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ NE KADAR KALDIRIRSAK BÖLGESEL KALKINMADA O KADAR YOL ALIRIZ”
Liderliğin dönüştürücü bir güç olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir liderin vizyonu, kılcal damarlar gibi, etki alanındaki her şeye nüfuz eder. Kadın liderliğinin, tüm dünyanın acil ihtiyacı olan, belli başlı karakteristik özellikleri vardır. Araştırmalar gösteriyor ki kadın liderlerin soyut becerileri çok yüksek. İletişimde çok başarılılar, iş birliğine büyük önem veriyorlar. Barışçıl bir yönetim anlayışına sahipler ve çevre konularına karşı daha hassaslar. Yani, hangi alanda çalışırlarsa çalışsınlar, bulundukları sektöre iyileştirici bir etki yapıyorlar. İşte bu, kadın etkinliğidir. Bildiğiniz gibi, kadın liderliğinin özünde girişimcilik vardır. Girişimci dediğimizde aklımıza, zekâsı ve sezgileriyle öne çıkan insanlar geliyor. Onlar, mevcut bir eksiği görüyor, gereksinimleri belirliyor ve hayata yenilik katıyorlar. Ülkemiz, tüm bölgeleriyle, girişimcilik için son derece zengin bir potansiyel barındırıyor. Bilhassa, yerel kapasite ve birikimin, küresel rekabette kullanılması için, kadın girişimcilerin önemli yerel aktörler olduğunu unutmayalım. Kadın girişimcilerimizin önündeki engelleri ne kadar kaldırırsak bölgesel kalkınmada o kadar yol alırız. Bize düşen, hep birlikte Türkiye Yüzyılı’nın tarihini yazarken, kalemimizi, bu bilgi ve birikimin mürekkebiyle doldurmaktır.”
“İŞ VE AİLE, KADINLARIN ARASINDA SEÇİM YAPMASI GEREKEN BİR YOL AYRIMI OLMAMALI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan ettiğini hatırlatan Emine Erdoğan, “Aile, toplumumuzun ruhu ve lokomotifidir. Dirayetli, ferasetli ve kuvvetli bir toplum oluşumuzun temelinde, sağlam kökleri olan aile müessesemiz vardır. ‘Aile Yılı’nın, iş dünyası için de önemli bir hatırlatıcı olmasını temenni ediyorum. Ne yazık ki kadınların bazen, iş ve aile sorumluluklarına yetişmek için çırpındıklarını görüyoruz. Bu durum, kadınlarda strese, kendine güvensizliğe, hiçbir şeye yetememe duygusuna, mutsuzluğa ve depresyona neden olabiliyor. Hayat kaliteleri düştüğü gibi, zihinsel ve manevi yorgunluk yaşıyorlar. Daha büyük ölçekte, aile ve toplum hayatı olumsuz etkileniyor. İş ve aile, kadınların arasında seçim yapması gereken bir yol ayrımı olmamalı. Bu çatışmayı ortadan kaldıracak, aile hayatını muhafaza edecek uygulamaların sayısını, mutlaka artırmalıyız” görüşünü paylaştı.
Dünyanın her yerinde kadınların erkekler için tasarlanmış, rekabetçi bir iş ortamında tutunabilmek için zorlu mücadeleler verdiğini dile getiren Emine Erdoğan, oysa hükûmetin bu konuda önemli ve iyileştirici adımlar attığını, kadınların, kadın kimliklerini koruyabildikleri çalışma hayatının, ne kadar önemli olduğunun altını çizdiğini belirtti.
“TEKNOLOJİK İMKÂNLARI, KADINLARIN İŞ HAYATINA KATILIMINI KOLAYLAŞTIRMADA MUTLAKA KULLANMALIYIZ”
Emine Erdoğan, cinsiyet adaletine vurgu yapılıp kadınların lehine birçok uygulamanın hayata geçtiğini belirterek, şunları kaydetti: “Burada hepsini tek tek saymak, elbette mümkün değil. Ancak, süt izinleri, kreş desteği, yarı zamanlı çalışma gibi düzenlemelerin ortak amacı, iş ve aile hayatı arasında bir ahenk yaratmaktır. Umarım bu örnekler, tüm sektörlerde yaygınlaşır. İş yerlerinin, kültürel kodlarımızı temel alan çalışma modelleri oluşturması, kadınların önündeki engelleri kaldırmada kuşkusuz çok önemli. Bununla beraber, dünyanın, bilgi ve iletişim teknolojilerinde geldiği ileri seviyeyi de, bir fırsat olarak görmeliyiz. Fiziksel mekân şartını ortadan kaldıran teknolojik imkânları, kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştırmada mutlaka kullanmalıyız. Unutmayalım ki Türkiye, kendi reçetelerini yazabilen, kendi formüllerini ve çözümlerini geliştirebilen, güçlü bir ülkedir.”
Değerli projeleriyle yarışmaya katılan katılımcılara özel olarak teşekkür eden Emine Erdoğan, “Sizler, bilgi ve becerilerinizle hepimizi heyecanlandırdınız. İyilik dolu fikirlerinizle, kadın potansiyelinin zirvelerini gösterdiniz. Kadınların insani ilerlemeye olan büyük katkısını bir kez daha ispat ettiniz. Benim için hepiniz birer kazanansınız. Lütfen, tecrübelerinizi sizinle aynı yolda yürümek isteyen tüm kadınlara ve gençlere aktarın. Çünkü dünyanın problem alanları, kadınların getireceği yeni çözümleri bekliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile birlikte, kadınları merkezine alan ortak projelerin sayısının da artmasını dilediğimi belirtmek istiyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Törene, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Cumhuriyet tarihinin ilk kadın generali Tuğgeneral Özlem Yılmaz, Alev Alatlı’nın kızı Funda Aktan, jüri üyeleri, yarışmacılar ve davetliler de katıldı.
Törende, “Yılın Üreten Kadın Girişimcisi Kategorisi”nde Zahide Arı, “Yükselen Yıldız Kategorisi”nde Nurdeniz Erdoğan, “Teknoloji Tabanlı Kadın Girişim Kategorisi”nde Işıl Melisa Işık, “Sıfır Atık Kategorisi”nde Zeynep Balca Yılmaz ile “Kadın Kooperatifi Kategorisi”nde Ümmühan Keskin ödülünü Emine Erdoğan’ın elinden aldı.
Emine Erdoğan, “Alev Alatlı Özel Ödülü” kazananı Gönül Paksoy’a da ödülünü, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ile birlikte verdi.
Arslan tarafından Emine Erdoğan’a zeytin ağacı hediye edilmesinin ardından tören, aile fotoğrafının çektirilmesiyle sona erdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.