Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şırnak mitinginde yaptığı konuşmada, “Türkiye Yüzyılı güneşinin doğuşuna kimse mani olamayacaktır. Artık sadece daha kararlı değil, aynı zamanda daha güçlüyüz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adliye Meydanı’nda düzenlenen Şırnak mitingine katılarak bir konuşma yaptı.
Buradaki konuşmasına, Şırnak’ta bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şırnak’ın dağlarıyla, nehirleriyle, vadileriyle, insanıyla yine bir başka güzel olduğunu söyledi.
Şırnak’ın, dünyanın en güzel sevda hikâyelerinden biri olan Mem-u Zin’e ev sahipliği yaptığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yavuz’un emaneti Şırnak’ın, dağlarıyla, nehirleriyle, vadileriyle, insanıyla bir başka güzel olduğunu ifade etti.
Bin yılı aşkındır, medeniyetin, kardeşliğin, inancın, birlik ve beraberlik ruhunun nabzının attığı Şırnak’ı, Allah için sevdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Yaşadığı acıları ve sevinçleri dengbejleriyle, türküleriyle destana dönüştüren Şırnak’ın bize olan muhabbetini biliyoruz. İnşallah başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedî azaptan kurtuluş olan Ramazan-ı Şerif bu muhabbetin güçlenmesine vesile teşkil edecektir. Rabb’im, bu kutlu ayda tuttuğumuz oruçları, yaptığımız ibadetleri katında kabul eylesin. Bu mübarek günler yüzü suyu hürmetine Rabb’im dünyadaki tüm mazlumlara, mağdurlara, gariplere huzur, esenlik, selamet ihsan eylesin. Bizler kendi evlerimizde, yuvalarımızda oruçlarımızı tutar, ibadetlerimizi eda ederken, yakın uzak coğrafyamızda durum hiç iç açıcı değil. Her an başlarına bir şey gelme endişesiyle yaşamak, iftarını açacak bir lokma bulabilme umuduyla koşturmak zorunda kalan insanların Allah yardımcısı olsun diyoruz. Sahip olduğumuz huzurun, güvenin, sağlığın, nimetin şükrünü ifa etmek için ramazan ayı önemli bir fırsat. Kendimizi gelip geçici sıkıntıların girdabına kaptırıp elimizdekilerin değerini bilmezsek, Hakk’ın huzuruna vardığımızda mahcup oluruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çoğu yalan, yanlış haberlerle milleti karamsarlığa sürüklemek isteyenlerin amacının, eleştirdiklerinin yerine daha iyisini koymak olmadığının altını çizerek, “Bunların gayesi, ülkeyi tekrar eski istikrarsızlık, kavga, terör günlerine döndürmektir. Türkiye’nin geleceği için en küçük bir hayalleri, vizyonları, programları olmayanların heybesindeki tek malzeme budur” değerlendirmesinde bulundu.
“BİZ SADECE ESER VE HİZMET SİYASETİ YAPTIK”
Bu ülke ve millet için çok büyük hayallerinin olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce 2023 hedefleri ile Türkiye’yi bugünlere hazırladıklarını, şimdi de Türkiye Yüzyılı ile ülkenin geleceğini inşa etmenin mücadelesini verdiklerini dile getirdi.
Sadece eser ve hizmet siyaseti yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Geçtiğimiz 21 yılda vatan topraklarının her karışına terimizi akıttık. Ülkenin her bireyinin hayatına olumlu yönde dokunduk. Yaptığımız hizmetlerin en yakın şahitlerinden biri de Şırnak’tır. Gerçi Şırnak ile aramıza girmek için her yolu deneyenler de oldu. Sadece Şırnak’la değil, bu bölgenin tamamıyla bizim ve ülkemizin bağını koparmaya çalıştılar. Hâlbuki kalpsiz bir vücut olur mu? Şırnaksız, Mardinsiz, Diyarbakırsız bir Türkiye de olmaz. Geçmişte yaşanan kimi olumsuzluklar bu gerçeği asla değiştiremez. Cumhuriyet tarihi boyunca ülkemizin pek çok yerinde insanlarımız farklı sebeplerle sıkıntı, eziyet çekti, yokluk yaşadı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geri kalmışlık sadece bu bölgenin değil, küçük bir kesim dışında milletimizin tamamının, ülkedeki her şehrin kaderi yapılmak istendi. Tek parti faşizmi hem maddi mahrumiyetleriyle hem manevi eziyetleriyle bu anlayışın en başta gelen temsilcisiydi. Rahmetli Menderes bu gidişe ‘dur’ diyen ilk lider olarak milletimizin önüne yeni bir ufuk açtı. Darbeler, cuntalar ve vesayetler devriyle bu ufuk sürekli karartılmak istenmişse de milletimiz kazanımlarına hep sahip çıktı. Millet bununla kalmadı, yakaladığı her fırsatta tercihini millî iradenin güçlenmesinden yana yaparak, kazanımlarını adım adım ileriye taşıdı. Dolayısıyla bir döneme damgasını vuran faşizan uygulamalar, sizlerle birlikte bu ülkenin inancına, kültürüne, değerlerine sahip çıkmak isteyen tüm insanların başına musallat olmuştur.”
“21 YILDA GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ DEMOKRASİ VE KALKINMA DEVRİMİYLE İÇERİDEKİ VE DIŞARIDAKİ TÜM UNSURLARIYLA SİNSİ OYUNU BOZDUK”
“Bölücü terör örgütü, tek parti faşizmiyle bu topraklarda kurulmaya çalışılan zulüm düzeninin sürmesi için ülkemizin başına bela edilen bir araçtır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devletin hataları elbette olmuştur, ama bölücü örgüt aleni bir ihanetin, hepimizi birden hedef alan karanlık bir senaryonun maşalığını yapmıştır. Son 21 yılda gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma devrimiyle içerideki ve dışarıdaki tüm unsurlarıyla biz işte bu sinsi oyunu bozduk. Şimdi de güney sınırlarımız boyunca oluşturmaya başladığımız güvenlik koridoruyla etrafımızdaki ateşin ülkemize sıçramasının önüne tamamen geçiyoruz. Türkiye’yi bu ateşin içine çekmek için kullanılan terör örgütleriyle sınırlarımız arasına set çekerek hem emperyalistlere hem maşalarına mesafe koyuyoruz. Elbette bu noktaya kolay gelmedik. Kendi mücadelemizi, kendi imkânlarımızla yürütecek seviyeye gelmek kolay olmadı. Çok fedakârlık yaptık. Hamdolsun emeklerimizin karşılığını alıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha düne kadar bu ülkenin kaynaklarını sömürmek için bize uçağından tankına, helikopterinden radarına envaiçeşit savunma sanayi ürünü pazarlayanlar, şimdi bizim ürünlerimize talip olmaya başladılar. Yıllarca ülkemizi pazar, insanımızı ucuz insan gücü, topraklarımızı ucuz ham madde kaynağı olarak görenler, şimdi bizim pazarımız hâline dönüştü. Yani oyunu tersine çevirdik. Şayet istikrar ve güven iklimimizin zarar görmesine engel olursak, birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkarsak, aramıza fitne sokmak isteyen muhterislere fırsat vermezsek, sahip olduğumuz imkânları çok çalışarak fırsata dönüştürürsek, emin olun Allah’ın izniyle daha fazlasını gerçekleştireceğiz. Siz bakmayın felaket tellallığı yapanlara” diye ekledi.
“ÜLKEMİZİ DEMOKRASİSİYLE, ALTYAPISIYLA, EKONOMİSİYLE, SOSYAL DESTEKLERİYLE DÜNYANIN İLK 10 ÜLKESİ ARASINA DÂHİL ETMEYE AZ KALDI”
Türkiye’nin önünün, ufkunun ve bahtının açık olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı güneşinin doğuşuna kimsenin mani olamayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık sadece daha kararlı değil, aynı zamanda daha güçlüyüz. Yıllarca vaktimizi ve enerjimizi heba eden yüklerden kurtuldukça ülkemizi geliştirme, milletimizi zenginleştirme yolunda daha hızlı ilerliyoruz. Ülkemizi demokrasisiyle, altyapısıyla, ekonomisiyle, sosyal destekleriyle dünyanın ilk 10 ülkesi arasına dâhil etmeye az kaldı” diye konuştu.
Türkiye’nin satın alma paritesine göre millî gelirde dünyada 11’inci sırada olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biraz daha gayretle, çalışmayla, üretmeyle inşallah bu işi başaracağız. Herkesi iş sahibi yaparak, millî gelirimizi artırarak, kişi başına gelirimizi çoğaltarak, garip gurebaya kol kanat gererek, hedeflerimize mutlaka ulaşacağız” ifadelerini kullandı.
Mahalli idareler seçimlerinde desteği, bu mücadeleyi tüm şehirlerle vermek için istediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şırnak’ın desteğinin ayrı bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
ŞIRNAK’A YAPILAN YATIRIMLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eser ve hizmet siyasetinin en somut örneklerinin şehirlere yaptıkları yatırımlar olduğunun altını çizerek, bu anlayışla Şırnak’a 100 milyar lira kamu yatırımı yaptıklarını söyledi.
Eğitimde 4 bin 244 adet yeni derslik inşa ettiklerini ve Şırnak Üniversitesini kente kazandırdıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlik ve sporda 2 bin 476 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurtları açtıklarını, dört gençlik merkezi, Şırnak Şehir Stadyumu ile 38 spor tesisi yaptıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 bin kişilik Cizre Stadyumu’nun yapımı için şu anda ihale aşamasında oldukları bilgisini vererek ihtiyaç sahibi vatandaşlara da toplam 10 milyar lira kaynak aktardıklarını belirtti.
Sağlıkta 545 yataklı, sekizi hastaneden oluşan toplam 64 sağlık tesisini şehre kazandırdıklarını da vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 517 yataklı Şırnak Merkez Devlet Hastanesi ile Silopi Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ek binasının inşaatının devam ettiğini aktardı.
TOKİ aracılığıyla Şırnak’ta bugüne kadar 11 bin 111 konut yaptıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Kentsel dönüşümde şehrimizde 16 bin 219 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. Şırnak’taki iki millet bahçemizden birinin yapımı sürüyor, diğeri proje aşamasında. Şehrimizde 25 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafesini 197 kilometreye çıkardık. Silopi-Habur yolunu, Cizre ve Silopi çevre yollarını yaptık. Tır Parkı Köprülü Kavşağı, Cizre Köprülü Kavşağı ve Silopi Çevreyolu köprülü kavşaklarını tamamladık. Saklan, Zencur, Telkabin ve Habur 3 köprülerini hizmete verdik. Ayrıca Çizre-Şırnak yolundaki Şehit Dündar Page Tüneli’ni, Şehit Mustafa Erdal Tüneli’ni ve Cudi viyadüğünü tamamladık. Şırnak Ortabağ-Çığlı yolunda, Ballı Tüneli, İnceler Tüneli, Ortabağ1 ve 3 tünelleri hizmete girdi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, projeleri kapsamında çok sayıda tünelin de yer aldığı çeşitli yol-inşa çalışmalarının sürdürüldüğüne işaret ederek, Şırnak, şehir içi yolları ile Silopi, Cizre, İdil, Kumçatı ve Kasrik geçiş yollarındaki üstyapı çalışmalarını da büyük ölçüde tamamladıklarını bildirdi.
Uzunluğu 179 kilometreyi bulan Nusaybin, Cizre, Silopi, Ovaköy demir yolunu elektrikli, sinyalli ve çift hatlı olarak yapmayı planladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şehrimize kazandırdığımız Şerafettin Elçi Havalimanımızın yolcu trafiği açıldığı günden bugüne 10 katına çıktı. Şırnak’a son 21 yılda yedi baraj, bir sulama tesisi, 40 taşkın koruma tesisi ve altı hidroelektrik santral inşa ettik. Tamamladığımız tesislerle Şırnak Silopi, Cizre ve İdil’e içme suyu temin ettik. Yapımına başlayacağımız Cizre Barajı ile Cizre İdil ovalarının toplamda 640 bin dekar zirai arazisini suyla buluşturacağız.”
Planlama çalışmaları süren Nerdüş ve Şenoba Barajları ile Bazamir Göleti’ni inşa edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tesislerle Silopi Ovası sulaması projesi dâhilinde 307 bin dönüm zirai araziyi daha su ile buluşturacaklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şırnaklı çiftçilere yaklaşık 15 milyar lira tarımsal hibe desteği verdiklerini dile getirerek, Siirt fıstığını atıl durumdaki arazilerde yeni aşılarla hızla yaygınlaştırdıklarını anlattı.
“GABAR’DA GÜNLÜK PETROL ÜRETİMİNDE HEDEF 100 BİN VARİL”
Bölgenin en önemli geçim kaynakları arasında yer alan hayvancılığı geliştirmek için çok sayıda proje uyguladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İstihdamı desteklemek için Şırnaklı işverenlerimize 1,5 milyar lira tutarında prim teşviki verdik. Enerjide Şırnak’a, İdil’e ve Silopi’ye doğal gaz arzını sağladık. Beytüşşebap, Güçlükonak, Karalar ve Uludere’ye de inşallah 2026’da doğal gaz arzını sağlayacağız. Şu anda Gabar’da günlük petrol üretiminde nereye vardık biliyor musunuz? 37 bin varili geçmiş durumdayız. Hedef 100 bin varil. Buralar uçacak, uçacak. Bu ay sonuna kadar günlük 40 bin varili geçmek, yıl sonunda da 100 bin varil üretime ulaşmayı hedefliyoruz. Kato Dağı ve Faraşin Yaylası da yeni petrol arama alanlarımız arasına girdi. Boş durmuyoruz, çalışıyoruz. Hayata geçirdiğimiz yatırımlarla Şırnak’ı madenleriyle, jeotermaliyle, güneşiyle, rüzgârıyla ülkemizin önde gelen enerji üslerinden biri yapmakta kararlıyız. Daha düne kadar terör yüzünden kimsenin giremediği yerlerde bugün insanlarımız huzur içinde yaşıyor, geziyor, dolaşıyor. Hatta Gabar’daki Süryani vatandaşlarımızdan, Beytüşşebap’taki Keldani vatandaşlarımızdan köylerine geri dönenler oldu.”
Vatandaşların rahatı için yaylalara, mesire alanlarına içinde her türlü ihtiyacı karşılayacak tesislerin yer aldığı dinlenme alanları inşa ettiklerini, yollarını yaptıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir dönem adı korkuyla anılan Cehennem Deresi’nde cam ve ahşap seyir terasları, yürüyüş parkurları kurulduğunu kaydetti.
“ŞIRNAK’I BÖLGEMİZİN VE ÜLKEMİZİN ÖNDE GELEN ÜRETİM VE İSTİHDAM MERKEZLERİNDEN BİRİ HÂLİNE GETİRMEK İSTİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, miting alanında 25 bin vatandaşın olduğunu bildirerek, Şırnaklıların yol boyunca kendisini karşıladığını söyledi.
31 Mart’tan sonra yerel yönetimlerle iş birliği içinde bu yatırımlara çok daha fazlasını ekleyeceklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Cumhurbaşkanıyla, bakanlıklarıyla, belediyeleriyle ele ele vererek Şırnak’ı bölgemizin ve ülkemizin önde gelen üretim ve istihdam merkezlerinden biri hâline getirmek istiyoruz. Bunun için şu üç hususta sizlerin desteğine ve katkısına ihtiyacımız var. Öncelikle terörün bir daha bu topraklarda tutunamamasını sağlayacağız. Sizler de gördünüz. Terör varsa ne yatırım ne iş ne huzur ne muhabbet oluyor. İkinci olarak şehrimizin imkânlarıyla ülkemizin hedeflerini örtüştürüp doğru ve gerçekçi adımlarla Şırnak’ı kalkındıracağız. Üçüncü olarak sizlerin ve evlatlarınızın güvenli ve müreffeh geleceği için zihinlerinde hiçbir program, yüreklerinde hiçbir heyecan olmayanlara iradenizi teslim etmeyin. Onları kendi ağababalarıyla baş başa bırakın ki gerçek çapları ve yüzleri ortaya çıksın. Belediye başkan adaylarımızı sizlere emanet ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitingin ardından Şırnak Valiliğine geçerek Vali Cevdet Atay’dan çalışmalara ilişkin bilgi aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında, Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, baş başa ve heyetler arası görüşmeleri ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına dördüncü yılına girecek Rusya-Ukrayna Savaşı’nda hayatını kaybedenler için Ukrayna halkına taziyelerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zelenskiy’nin ziyaretinin, Ukrayna’daki savaşın temel dinamiklerinde önemli değişimlere aday olunan bir dönemde gerçekleştiğini söyledi.
Türkiye’nin, “Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı” anlayışıyla savaşın ilk gününden bu yana taraftar arasında müzakere edilmiş bir barışın tesisi için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu doğrultuda Mart 2022’de İstanbul’da iki ülke arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık. Taraflarla yürüttüğümüz temaslar neticesinde Karadeniz Tahıl Girişimi’ni hayata geçirdik. Son üç yılda Rusya ve Ukrayna ile her seviyede doğrudan girişimlerde bulunduk. Tüm bu çabalarımızda her iki taraf içinde güvenilir bir arabulucu olmaya, samimi olarak gayret gösterdik, somut neticeleri aldık” ifadelerini kullandı.
“MÜZAKERE SÜRECİNİN KALICI BİR BARIŞLA SONUÇLANDIRILMASI İÇİN HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ”
Gelinen aşamada ABD Başkanı Donald Trump’ın, savaşın müzakereler yoluyla ve süratle sonlandırılması için başlattığı diplomatik girişimin, Türkiye’nin son üç yıldır izlediği politikayla da örtüştüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Haddizatında, İstanbul Müzakereleri taraftar arasında mutabakata en fazla yaklaşılan platform olması ile önemli bir referans noktası teşkil ediyor. Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır. Sayın Zelenskiy ile görüşmemde Türkiye’nin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bağımsızlığını olan kuvvetli desteğini ifade ettim. Aynı zamanda müzakere sürecinin kalıcı bir barışla sonuçlandırılması için her türlü desteği vereceğimizin altını çizdim. Çok sayıda masumun ölümüne ve muazzam bir yıkama neden olan bu savaş, artık sona ermelidir.
Karadeniz’de ticari seyrüsefer emniyetini hedefleyen bir düzenlemenin hayata geçirilmesi için ülkemizin çalışmayı sürdüreceğini de belirttim. Karadeniz’de hayata geçirilebilecek böyle bir düzenlemenin müzakerelere giden süreçte önemli bir güven artırıcı tedbir işlevi göreceğine inanıyoruz. Sayın Zelenskiy ile gündemimizde, Ukrayna ile stratejik ortaklık ilişkilerimiz kapsamındaki konu başlıkları önemli yer tuttu. Ticari ilişkilerimizin daha da güçlendirilmesi için önümüzdeki dönemde atabileceğimiz adımları masaya yatırdık. Savaşın getirdiği tüm zorluklara rağmen ikili ticaretimizde tespit ettiğimiz 10 milyar dolar hedefine emin adımlarla yürümek istiyoruz.”
“İLİŞKİLERİMİZİN DAHA DA ÜST SEVİYELERE ÇIKACAĞINA İNANIYORUM”
Zelenskiy’e, Türk şirketlerinin savaşın yol açtığı tahribatın giderilmesi ve yeniden imar konusunda Ukrayna’ya destek vermeye istekli olduklarını aktardığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ukrayna’da barışın tesisi ile birlikte önümüzdeki dönemde ilişkilerimizin stratejik ortaklığımıza yaraşır düzeyde daha da üst seviyelere çıkacağına tüm samimiyetimle inanıyorum. Sözlerime son verirken Ukrayna’nın toprak bütünlüğü için özellikle mücadele veren Kırım Tatarı soydaşlarımızın hakları konusunda değerli dostum Zelenskiy’nin attığı cesur adımları takdirle karşıladığım belirtmek istiyor, ilave adımların geleceğini de temenni ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ BİZİM OLMAZSA OLMAZIMIZDIR”
Ukraynalı bir gazetecinin barış görüşmelerine vurgu yaparak, Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne ilişkin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi: “Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği bizler için çok çok önemli ve toprak bütünlüğüne, egemenliğine Türkiye’nin saygısını her yerde anlattık. Bütün uluslararası toplantılarda bu konuyu daima işledik, işlemeye devam ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de özellikle Ukrayna’nın toprak bütünlüğü bizim olmazsa olmazımızdır. Egemenliği aynı şekilde bizim olmazsa olmazımızdır. Temennimiz odur ki barışın kaybedeni olmaz. Dolayısıyla barışın bir an önce sağlanmasını temin etmektir. Bu konuda değerli dostum, o da zaten barıştan yana olduğunu açık net olarak bizlere ifade ediyor. Temennim odur ki gerek Dışişleri Bakanımın muhatabıyla yaptığı görüşmelerde gerek şahsımın Sayın Putin ile yaptığı görüşmelerde bu barışla ilgili yolculuğu, yolu kat ederiz, temin ederiz ve bunun için adımları da atarız.”
Türkiye’nin gelecek süreçte Rusya-Ukrayna barışına katkı için adım atıp atmayacağına ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Adil bir barışın mümkün olması için şüphesiz ki güçlü olduğunu bildiğimiz ülkelerin barıştan yana tavrını ortaya koyması lazım. Az önce de ifade ettiğim gibi barışın kaybedeni olmaz. Şu anda tüm dünya Rusya-Ukrayna arasındaki bu savaşta artık barışı bekliyor. Bir an önce barış temin edilsin. Çünkü bunca esir var, bunun yanında bunca insan, yüz binlerce insan burada öldü, öldürüldü. ‘Artık bu ölüme de son verilsin’ deniyor. Şimdi bizler en yakın komşuları olarak Türkiye biz, bir an önce barışın teminiyle alakalı gerek şahsım gerek Dışişleri Bakanım bizler muhataplarımızla bir an önce barışın temini için adım atalım istiyoruz.
Tahıl Koridoru’nun kurulmasını isteyişimizin sebebi bu olmuştur ve tahıl koridorunda da iyi bir netice aldık ama maalesef devamını sağlayamadık. 30 bin ton tahıl malum gönderildi biz aracı olduk. Bundan sonraki süreçte de bunun devamını istiyoruz. Bu arada tabii ben huzurlarınızda Sayın Zelenskiy’e bir teşekkürü ifade etmek istiyorum. O da Suriye’ye tahıl gönderme noktasında, bize gönderdikleri tahıl, biz de bu tahılı malum değirmenlerimizde una çevirmek suretiyle Suriye’ye ulaştırdık, ulaştırıyoruz. Bu da tabii Suriye’deki yönetimi ciddi manada mutlu etti, memnun etti. Ben de huzurlarınızda Suriye halkı adına kendilerine teşekkür ediyorum. Çünkü böyle zor bir zamanda Suriye’nin böyle bir imkânı aracılığımızla özellikle de Ukrayna’dan elde etmiş olması bu da insani ve vicdani bir görevdir.”
UKRAYNA DEVLET BAŞKANI ZELENSKİY: “TÜRKİYE, UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VE EGEMENLİĞİ KONULARINDA ÇOK İLKELİ BİR TUTUM SERGİLEDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rusya-Ukrayna savaşının zor zamanlarında Türkiye’den destek gördükleri için teşekkür ederek “Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği konularında çok ilkeli bir tutum sergiledi. Bu, bize göre küresel önem taşıyor” diye konuştu.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, görüşmelerde Ukraynalı esirlerin durumunun da görüşüldüğüne işaret ederek “Türkiye gerek askerlerimizin gerek sivillerimizin serbest bırakılması için kolaylıklar sağladı” dedi.
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy huzurunda, Türkiye ile Ukrayna arasında iki anlaşma imzalandı.
Bu kapsamda iki ülke arasındaki “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması”na Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imza attı.
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Ukrayna Kültür ve Stratejik İletişim Bakanlığı Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imzaladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde törenle karşıladı.
Türkiye ve Ukrayna bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren ve heyetlerini takdim eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’ndeki Halkbank Genel Müdürlüğünde düzenlenen, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı.
Emine Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında, parlak fikirleri ve kadın aklının incelikleriyle salonu dolduran kadınlarla birlikte olmaktan onur duyduğunu belirtti.
Yarışmanın kadın girişimciliğini desteklemede bir marka hâline geldiğini kaydeden Emine Erdoğan, “Halkbank, başarı yolunu kadınlarla yan yana yürüyor. Eğitimden finansmana, onlara her alanda omuz veriyor. Ortaya koydukları vizyonun, ödüllerle taçlanarak, uluslararası bir takdir kazanmasından da ayrıca iftihar ediyoruz” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE, KADINLARIN HER DÖNEMDE, SOSYAL VE KAMUSAL ALANDA VARLIK GÖSTERDİĞİ ÇOK ÖZEL BİR TARİHE SAHİPTİR”
Emine Erdoğan, dünyanın kabuk değiştirdiği dönemlerinin bulunduğunu, içinde yaşanılan çağın da böyle bir değişim ve dönüşüm çağı olduğunu anımsatarak, “Yeni bir gelecek yazılıyor ve ülkeler, insanlığın ortak geleceğini tasarlamak için yarışıyorlar. Bu yarışta, kadınların, ekonomik kalkınmada önemli aktörler olduğu ülkeler, ipi göğüslüyorlar. Türkiye, kadınların her dönemde, sosyal ve kamusal alanda varlık gösterdiği çok özel bir tarihe sahiptir. Türk kadınının girişimci ruhunun kökleri, 13. yüzyıla kadar uzanır. Anadolu’da kadınlar, teşkilatlanmış, sosyal ve ekonomik hayata katılmış, ‘dünya kadın tarihinin’ parlayan yıldızları olmuşlardır” diye konuştu.
Kadınların hak arayışlarında, vatan savunmasında, toplumsal yaraları sarmada hep ön saflarda yer aldığını dile getiren Emine Erdoğan, “Biz, kadınlarımızın nasıl emsalsiz bir güç olduğunun farkında olan ve bu gerçeğe hürmet eden bir ülkeyiz. Ekonomiden sanayiye, spordan sanata, siyasetten akademiye, geldiğimiz her noktada kadınlarımızın alın teri var. Hükûmetimiz, ilk günden bu yana, kadınların her alanda yücelmesi için örnek politikalar geliştirmiştir. Kadın istihdamının artmasını teşvik etmiştir. TÜİK verilerine göre, 2014 yılında yüzde 26’larda olan kadın istihdam oranı, 2024 Aralık ayı itibarıyla, yüzde 31,6’ya yükselmiştir. 2028 yılında, bu oranı yüzde 36,2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. İnşallah bu hedefi hep birlikte başaracağız” sözlerini sarf etti.
Emine Erdoğan, kadın istihdamını artık kadın liderliğiyle birlikte düşünmek zorunda olduklarını, bugün dünyanın kadın liderliğinin önemini tartıştığını, bu konu üzerine araştırmalar yaptığını söyledi.
“KADIN GİRİŞİMCİLERİMİZİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ NE KADAR KALDIRIRSAK BÖLGESEL KALKINMADA O KADAR YOL ALIRIZ”
Liderliğin dönüştürücü bir güç olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir liderin vizyonu, kılcal damarlar gibi, etki alanındaki her şeye nüfuz eder. Kadın liderliğinin, tüm dünyanın acil ihtiyacı olan, belli başlı karakteristik özellikleri vardır. Araştırmalar gösteriyor ki kadın liderlerin soyut becerileri çok yüksek. İletişimde çok başarılılar, iş birliğine büyük önem veriyorlar. Barışçıl bir yönetim anlayışına sahipler ve çevre konularına karşı daha hassaslar. Yani, hangi alanda çalışırlarsa çalışsınlar, bulundukları sektöre iyileştirici bir etki yapıyorlar. İşte bu, kadın etkinliğidir. Bildiğiniz gibi, kadın liderliğinin özünde girişimcilik vardır. Girişimci dediğimizde aklımıza, zekâsı ve sezgileriyle öne çıkan insanlar geliyor. Onlar, mevcut bir eksiği görüyor, gereksinimleri belirliyor ve hayata yenilik katıyorlar. Ülkemiz, tüm bölgeleriyle, girişimcilik için son derece zengin bir potansiyel barındırıyor. Bilhassa, yerel kapasite ve birikimin, küresel rekabette kullanılması için, kadın girişimcilerin önemli yerel aktörler olduğunu unutmayalım. Kadın girişimcilerimizin önündeki engelleri ne kadar kaldırırsak bölgesel kalkınmada o kadar yol alırız. Bize düşen, hep birlikte Türkiye Yüzyılı’nın tarihini yazarken, kalemimizi, bu bilgi ve birikimin mürekkebiyle doldurmaktır.”
“İŞ VE AİLE, KADINLARIN ARASINDA SEÇİM YAPMASI GEREKEN BİR YOL AYRIMI OLMAMALI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan ettiğini hatırlatan Emine Erdoğan, “Aile, toplumumuzun ruhu ve lokomotifidir. Dirayetli, ferasetli ve kuvvetli bir toplum oluşumuzun temelinde, sağlam kökleri olan aile müessesemiz vardır. ‘Aile Yılı’nın, iş dünyası için de önemli bir hatırlatıcı olmasını temenni ediyorum. Ne yazık ki kadınların bazen, iş ve aile sorumluluklarına yetişmek için çırpındıklarını görüyoruz. Bu durum, kadınlarda strese, kendine güvensizliğe, hiçbir şeye yetememe duygusuna, mutsuzluğa ve depresyona neden olabiliyor. Hayat kaliteleri düştüğü gibi, zihinsel ve manevi yorgunluk yaşıyorlar. Daha büyük ölçekte, aile ve toplum hayatı olumsuz etkileniyor. İş ve aile, kadınların arasında seçim yapması gereken bir yol ayrımı olmamalı. Bu çatışmayı ortadan kaldıracak, aile hayatını muhafaza edecek uygulamaların sayısını, mutlaka artırmalıyız” görüşünü paylaştı.
Dünyanın her yerinde kadınların erkekler için tasarlanmış, rekabetçi bir iş ortamında tutunabilmek için zorlu mücadeleler verdiğini dile getiren Emine Erdoğan, oysa hükûmetin bu konuda önemli ve iyileştirici adımlar attığını, kadınların, kadın kimliklerini koruyabildikleri çalışma hayatının, ne kadar önemli olduğunun altını çizdiğini belirtti.
“TEKNOLOJİK İMKÂNLARI, KADINLARIN İŞ HAYATINA KATILIMINI KOLAYLAŞTIRMADA MUTLAKA KULLANMALIYIZ”
Emine Erdoğan, cinsiyet adaletine vurgu yapılıp kadınların lehine birçok uygulamanın hayata geçtiğini belirterek, şunları kaydetti: “Burada hepsini tek tek saymak, elbette mümkün değil. Ancak, süt izinleri, kreş desteği, yarı zamanlı çalışma gibi düzenlemelerin ortak amacı, iş ve aile hayatı arasında bir ahenk yaratmaktır. Umarım bu örnekler, tüm sektörlerde yaygınlaşır. İş yerlerinin, kültürel kodlarımızı temel alan çalışma modelleri oluşturması, kadınların önündeki engelleri kaldırmada kuşkusuz çok önemli. Bununla beraber, dünyanın, bilgi ve iletişim teknolojilerinde geldiği ileri seviyeyi de, bir fırsat olarak görmeliyiz. Fiziksel mekân şartını ortadan kaldıran teknolojik imkânları, kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştırmada mutlaka kullanmalıyız. Unutmayalım ki Türkiye, kendi reçetelerini yazabilen, kendi formüllerini ve çözümlerini geliştirebilen, güçlü bir ülkedir.”
Değerli projeleriyle yarışmaya katılan katılımcılara özel olarak teşekkür eden Emine Erdoğan, “Sizler, bilgi ve becerilerinizle hepimizi heyecanlandırdınız. İyilik dolu fikirlerinizle, kadın potansiyelinin zirvelerini gösterdiniz. Kadınların insani ilerlemeye olan büyük katkısını bir kez daha ispat ettiniz. Benim için hepiniz birer kazanansınız. Lütfen, tecrübelerinizi sizinle aynı yolda yürümek isteyen tüm kadınlara ve gençlere aktarın. Çünkü dünyanın problem alanları, kadınların getireceği yeni çözümleri bekliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile birlikte, kadınları merkezine alan ortak projelerin sayısının da artmasını dilediğimi belirtmek istiyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Törene, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Cumhuriyet tarihinin ilk kadın generali Tuğgeneral Özlem Yılmaz, Alev Alatlı’nın kızı Funda Aktan, jüri üyeleri, yarışmacılar ve davetliler de katıldı.
Törende, “Yılın Üreten Kadın Girişimcisi Kategorisi”nde Zahide Arı, “Yükselen Yıldız Kategorisi”nde Nurdeniz Erdoğan, “Teknoloji Tabanlı Kadın Girişim Kategorisi”nde Işıl Melisa Işık, “Sıfır Atık Kategorisi”nde Zeynep Balca Yılmaz ile “Kadın Kooperatifi Kategorisi”nde Ümmühan Keskin ödülünü Emine Erdoğan’ın elinden aldı.
Emine Erdoğan, “Alev Alatlı Özel Ödülü” kazananı Gönül Paksoy’a da ödülünü, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ile birlikte verdi.
Arslan tarafından Emine Erdoğan’a zeytin ağacı hediye edilmesinin ardından tören, aile fotoğrafının çektirilmesiyle sona erdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.