Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Felaket tellallarına aldırmıyoruz, fitne tüccarlarına kulak asmıyoruz. Bahanelerin arkasına sığınmadan Türkiye’yi büyütmenin, kalkındırmanın ve daha da yüceltmenin mücadelesini veriyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Sözlerimin hemen başında bu sabah eğitim sırasında kaza kırıma uğrayan uçağımızda şehit olan iki pilotumuza Allah’tan rahmet, ailelerine, Türk Hava Kuvvetlerine ve kahraman ordumuza başsağlığı diliyorum. Rabbim şehitlerimizin ruhlarını şad, mekânlarını inşallah cennet eylesin.
14-28 Mayıs seçimleri sonrasında oluşturduğumuz kabinemizin görevdeki birinci yılını dün itibarıyla tamamladık. Öncelikle Rabbimize, mensubu olmaktan iftihar ettiğimiz necip milletimize ve Türkiye’ye hizmet etme imkânını bizlere bahşettiği için hamdediyoruz.
85 milyonun her bir ferdine şahsımıza, partimize ve ittifakımıza duydukları güven için yürekten teşekkür ediyorum. Kabine üyeleri olarak hep birlikte aziz milletimizin teveccühüne mazhar olabilmenin gayretindeyiz. Demokrasilerin ilk ve öncelikli şartı, halka hesap vermektir. 22 yıla yaklaşan iktidarlarımız döneminde 18 kez sandıkta millete hesap verdik ve hepsinde de ibra olduk. Her yıl bütçe ve kesin hesap görüşmelerinde millî iradenin tecelligâhı olan Meclis’e hesap verdik, veriyoruz.
“85 MİLYONUN TAMAMININ HÜKÛMETİYİZ”
Bunların dışında, 81 vilayetimizin tamamında katıldığımız toplantılarda ve mitinglerde doğrudan milletimize hesap verdik. Türkiye’nin kaynaklarının nereye gittiğini, neye ne kadar harcandığını ayrıntılarıyla insanımıza anlattık. Vatandaşa hesap veren, şeffaf, etkin ve güven duyulan bir yönetim geleneğinin ülkemizde yerleşmesi için ne gerekiyorsa yaptık, yapacağız.
Şunu burada altını çizerek tekrar ifade etmek arzusundayım: Biz 85 milyonun tamamının hükûmetiyiz. Emekçinin olduğu kadar işverenin de hükûmetiyiz. Köylünün olduğu kadar şehirlinin de hükûmetiyiz. Çiftçinin olduğu kadar memurun, emeklinin de hükûmetiyiz. Gençlerin olduğu kadar kadınların, yaşlılarımızın da hükûmetiyiz. Batıda yaşayanların olduğu kadar doğuda yaşayanların da hükûmetiyiz. Bize oy verenler kadar tercihini farklı yönde kullananların da hükûmetiyiz. Vatandaşımız, ülkenin direksiyonunda nasıl idareciler görmek istiyorsa, biz işte öyle bir kadro olmanın peşindeyiz.
783 bin kilometrekare vatan toprağının her karışına, 85 milyon insanımızın her bir verdine aynı nazarla yaklaşıyor ve aşkla hizmet ediyoruz. Felaket tellallarına aldırmıyoruz, fitne tüccarlarına kulak asmıyoruz. Bahanelerin arkasına sığınmadan Türkiye’yi büyütmenin, kalkındırmanın ve daha da yüceltmenin mücadelesini veriyoruz. Hükûmetlerimizin ismini milletimizin gönlüyle birlikte büyük bir başarı hikâyesi olarak siyaset literatürüne yazdıran temel vasfımız işte budur.
Hükûmet olarak yegâne referansımız hizmetlerimiz ve eserlerimizdir. Türkiye’ye kazandırdıklarımız ortadadır, hedeflerimiz ortadadır. Milletimiz de yaptıklarımızı, yapacaklarımızı çok net görmektedir. Bizim için esas olan zaten milletimizin takdiridir, duası ve kararıdır. Allah ömür verdikçe ‘Bugün hak için, halk için ve Türkiye için ne yaptık?’ sorusunu kendimize sormaktan geri durmayacağız.
“ADALETİN, HIZLI VE TARAFSIZ BİR ŞEKİLDE İŞLETİLMESİ İÇİN HİÇBİR FEDAKÂRLIKTAN ÇEKİNMEYECEĞİZ”
Adalet hizmetlerinin kalitesinin iyileştirilmesi 2002’den beri üzerinde hep titizlikle durduğumuz bir konudur. Son bir yılda teşkilatımızın fiziki altyapısını güçlendirmek için toplam 52 bin metrekare kapalı alana sahip beş adalet sarayını hizmete açtık. 11 ilimizde toplam 972 bin metrekare kapalı alana sahip adliye binasının inşaatına başladık.
İki yeni adli tıp binasının inşaatını tamamladık, inşaatı ve proje çalışmaları devam eden adli tıp kurumu binası sayısı ise beştir. Bu dönemde toplam 11 bin 307 kişi kapasiteli 14 ceza infaz kurumu ile iki denetimli serbestlik binası faaliyete geçti. Hâkim ve savcı sayımız 24 bin 829’a ulaştı. Son bir yılda toplam 2 bin 294 hâkim ve savcı ataması yaptık. Son bir yıllık süreçte alınan hâkim ve savcı adayı bin 498 oldu. Aynı dönemde atanan yardımcı personel sayısı ise 20 bin 779’dur.
Yargılamanın hızlandırılması için ilk derecede 168 adli, dokuz idari olmak üzere toplam 177 mahkemenin yanı sıra, istinaf kanun yolu incelemelerinin daha hızlı sonuçlanması için 21 istinaf dairesi faaliyete geçirildi. Duruşmalara uzaktan katılımı sağlayan 386 SEGBİS cihazının kurulumu yapılmış ve 1 milyon 708 bin SEGBİS görüşmesi gerçekleştirilmiştir. Kurulumu yapılan elektronik duruşma sistem sayısı ise 340’tır. İhdas edilen 40 yeni noterlik ile toplam noterlik sayısı 2 bin 385’e yükseldi.
Yine bu dönemde 8’inci Yargı Paketi ile önemli değişikliklere imza attık. 9’uncu Yargı Paketimiz hâlihazırda Meclis’imizin gündemindedir.
Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin etkin bir şekilde uygulamasını sağladık.
Hukuk uyuşmazlıklarında ara buluculuk mekanizmasıyla son bir yıllık süreçte 1 milyon 340 bine yakın uyuşmazlık çözüme kavuşturuldu.
Son bir yılda uzlaştırma kapsamında 324 bin 744, seri muhakeme usulü kapsamında 141 bin 243 ve basit yargılama usulü kapsamında 256 bin 826 dosya hızlı bir şekilde sonuçlandırılmıştır. Önümüzdeki dönemde adaletin tecellisini hızlandıracak, toplumumuzdan gelen bazı şikâyetlerin önüne geçecek adımları atmaya devam edeceğiz.
Reform irademizin somut sembolü olacak bazı hazırlıkların içindeyiz. Yeni Yargı Reformu Stratejisi ve İnsan Hakları Eylem Planı ile inşallah bu alanda beklentileri karşılayacağız. Mülkün temeli olan adaletin, etkin, hızlı ve tarafsız bir şekilde işletilmesi için hiçbir fedakârlıktan çekinmeyeceğiz.
“AİLE KURUMUNU GÜÇLENDİRECEK PEK ÇOK ÇALIŞMA YAPTIK”
Toplumun temel direği olan aile kurumunun önemini daha iyi anladığımız günlerden geçiyoruz. Aile müessesesi bir bütün olarak tarihinin en çetin sınavını veriyor, en ağır saldırılarına maruz kalıyor. Küresel kültürün desteklediği ve teşvik ettiği cinsiyetsizleştirme politikaları insan neslini ve fıtratını tehdit eder boyutlara ulaştı. LGBT dayatması, faşizmi dahi aratır bir zorbalığa, baskıya ve toplumu yozlaştırma aracına dönüştü.
Ekonomik zorluklardan şehirleşmeye, bireyselleşmeden değişen algılara kadar çok farklı alanlarda ailenin ciddi sıkıntılarla yüzleştiğini görüyoruz. Yakın zaman önce açıklanan 2023 yılı doğum istatistikleri, bu tehditlerden ülkemizin de azade olmadığını göstermiştir. Biliyorsunuz uzun bir süredir muhalefetten gelen eleştirilere rağmen aile meselesinin önemine her vesileyle dikkat çekiyorduk.
Son veriler, bizim haklılığımızı bir kez daha ortaya koymuştur. Azalan doğum oranları dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de alarm veriyor. İnşallah bu konuda yeni uygulamaları devreye alacağız. Son bir yılda aile kurumunu güçlendirecek, tehditler karşısında dirençli hâle getirecek pek çok çalışma yaptık.
‘Ailemiz, istikbalimiz’ temasıyla 8. Aile Şûrası’nı düzenledik. Evlenecek çiftlere Aile ve Gençlik Fonu ile faizsiz kredi desteğinin yanında eğitim ve danışmanlık hizmetleri veriyoruz. Fonun ilk uygulamasını deprem bölgesindeki illerimizde başlattık. Bugüne kadar 9 bin 617 başvuru oldu. Başvurusu kabul edilenlere ödemeleri peyderpey gerçekleştiriliyor. İlk kez hazırlanan Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planını hayata geçirdik. Aile Enstitüsü’nün kuruluş hazırlıklarına başladık.
“GÜÇLÜ AİLE, GÜÇLÜ TÜRKİYE VİZYONUYLA BU ALANDAKİ FAALİYETLERİMİZİ GENİŞLETEREK SÜRDÜRECEĞİZ”
Türk Devletleri Teşkilatı’nın Birinci Sosyal Politika Bakanlar Toplantısı’na ülkemizde ev sahipliği yaptık. Dünyada bir başka örneği bulunmayan Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri’ni hizmete açtık. 145 bin 727 metrekareyi bulan inşaat alanıyla sosyal hizmet şehrimiz 928 yatak kapasitesi, idari binaları, polikliniği, ibadethaneleri, rehabilitasyon ve fizik tedavi merkezleriyle örnek bir eser oldu.
Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nı hayata geçirdik. 2023 yılı OECD değerlendirmesinde Türkiye, OECD genelinde kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçelemeyi uygulayan 23 ülke arasında yer aldı. ‘Şiddete sıfır tolerans’ anlayışıyla kadına yönelik şiddetle mücadeleyi temel politikamız hâline getirdik. 25 Kasım’da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Genelgesi’ni çıkardık.
Savaş mağduru Filistinli kadın ve çocuklara sosyal yardım ve psikososyal destek hizmeti sağlıyoruz. 6 Şubat depremlerinden etkilenen vatandaşlarımız dâhil 1,7 milyon kişiye psikososyal destek verdik. Evde bakım yardımı kapsamında 36 milyar 360 milyon lira ödeme yaptık. 171 bin 915 çocuğu ailesinin yanında destekledik. Son bir yılda bin 33 çocuğumuzu koruyucu aile yanına yerleştirerek çocuk sayısını 10 bin 213’e çıkardık. Ayrıca bin 345 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın, devlet korumasında yetişmiş 2 bin 990 gencimizin, 2 bin 114 engelli kardeşimizin atamasını gerçekleştirdik. ‘Güçlü aile, güçlü Türkiye’ vizyonuyla bu alandaki faaliyetlerimizi genişleterek sürdüreceğiz.
Çalışma hayatının iyileştirilmesine yönelik bugüne kadar tarihî nitelikte birçok adım attık. Dünyanın en kapsayıcı, yaygın ve kuşatıcı sosyal güvenlik sistemine sahip ülkesiyiz. Çalışanı, memuru, emekliyi, ücretli kesimi enflasyona ezdirmeme ilkemize bugüne kadar sadakatle bağlı kaldık. 1 Ocak 2024 tarihinde itibaren geçerli olan asgari ücret net 17 bin 2 lira olarak belirlendi. Böylece bir önceki döneme göre net asgari ücret artış oranı yüzde 49, 2023 Ocak dönemine göre artış oranı ise yüzde 100 olarak gerçekleşti.
Memurlarımızın maaşlarını, söz verdiğimiz üzere, Temmuz 2023’te en düşük 22 bin liraya, Ocak 2024 itibariyle de 33 bin liraya çıkardık. 7’nci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, genele ilişkin oransal zam dışında, 11 hizmet kolunun tamamında mutabakat sağlandı. En düşük emekli aylığında Ocak 2023 tarihine kıyasla net yüzde 82 artışa gittik. 2023 yılı ekim ayında emeklilerimizin tamamına bir defaya mahsus olmak üzere 5’er bin lira ödedik. Ramazan ve Kurban Bayramlarında ödediğimiz emekli ikramiyesi 2024 yılı itibariyle yüzde 50 artışla 3 bin liraya çıktı.
Kurban Bayramı ikramiyesini 10-14 Haziran tarihleri arasında emeklilerimizin hesaplarına yatırıyoruz. Böylece tek kalemde emeklilerimize toplam 42 milyar tutarında bir ödeme yapmış olacağız. Kamu Bankalarımızın öncülüğünde emeklilerimize ödenen promosyon tutarlarının yükseltilmesini temin ettik.
Ortak Paylaşım Platformu ve Çalışma Meclisi’ni sendikalarımızla, işverenlerimizle ve çalışma hayatının tüm temsilcileriyle gerçekleştirdik.
“İŞSİZLİK ORANIMIZ YÜZDE 8,6 İLE SON 10 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNE İNDİ”
Şu noktaya özellikle değinmek istiyorum, iş gücü piyasasına yönelik aldığımız tedbirler ve faaliyetlerimiz neticesinde Cumhuriyet tarihimizin rekorları kırıldı. İstihdam sayımızı 32,6 milyon kişiye, istihdam oranımızı yüzde 49,5’e, iş gücüne katılım oranımızı ise yüzde 54,2’ye yükselttik. İşsizlik oranımız ise yüzde 8,6’yla son 10 yılın en düşük seviyesine indi.
Kadın istihdam oranını yüzde 32,5’e, istihdam sayımızı 12,3 milyon kişiye yükselttik. Kadın istihdamını desteklemeye yönelik ‘İş Pozitif’ programıyla 250 binden fazla kadını istihdama kazandırdık. Kadın, genç ve mesleki yeterlilik belgesi olanların istihdamına verdiğimiz teşviki 2025 yılı sonuna kadar uzattık.
Bu teşvik sayesinde yılda 650 bin kişi için sosyal güvenlik primi işveren paylarını karşılıyor, reel sektöre yaklaşık 25 milyar lira destek oluyoruz. Son bir yıl içinde İŞKUR aracılığıyla 1,3 milyon kişiyi işe yerleştirdik. 2024 yılında bu sayı 570 bini geçmiş durumdadır. 6 Şubat depremleri nedeniyle mücbir sebep hâli ilan edilen il ve ilçelerdeki işveren ve sigortalılarımızın SGK’ya olan borçlarının ödenmesi 28 Şubat 2025 yılına kadar ertelendi.
2023 Aralık ayında genel sağlık sigortası prim borcu bulunan 1 milyon 879 bin vatandaşımızın yaklaşık 1,8 milyar liralık borcu silindi. İşverene asgari ücret desteği uygulamasında destek tutarını 700 liraya çıkardık. 2024 Mart ayı itibarıyla işverene toplam 99,1 milyar lira asgari ücret desteği verildi. Son bir yılda geri ödeme listemiz genişletilerek 128 adedi kanser ilacı olmak üzere toplam 570 adet ilaç geri ödeme kapsamına alındı. Böylelikle 858’i kanser olmak üzere Geri Ödeme Listelerinde yer alan ilaç sayısı 8 bin 457’ye ulaştı. Sağlık raporu olan hastalarımızın hastanelerde sıra alıp beklemeksizin aile hekimlerine giderek ilaçlarını yazdırmalarını kolaylaştırdık.
“DEPREMZEDELERİMİZE VERDİĞİMİZ SÖZÜ TUTMAK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ”
Çevre, şehircilik ve iklim değişikliği alanında çok yönlü bir mücadelenin içindeyiz. Ülkemizin bu alanda birinci gündemi deprem bölgesi ve afetlere hazırlıktır. 6 Şubat 2023 tarihinde millet olarak hem kendi tarihimizin hem de insanlık tarihinin en büyük doğal afetlerinden birini yaşadık. Asrın felaketi olan depremlerde 680 bini konut, 170 bini ticari alan olmak üzere 850 bin bağımsız bölüm kullanılamaz hâle geldi. Yıkılan binaların altında kalan 53 bin 614 vatandaşımız hayatını kaybetti. Vefat eden ve inşallah şehit olduklarına inandığımız tüm kardeşlerimize bugün bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.
6 Şubat’tan beri tıpkı önceki kabinemiz gibi yeni kabinemizin de önceliği depremin yaralarının süratle sarılmasıydı. 2024 yılının bütçesinde deprem çalışmalarına 1 trilyon liranın üzerinde kaynak tahsis ettik. Geçtiğimiz yıl da aşağı yukarı aynı tutarda bir harcama yaptık. Kira yardımı, taşınma yardımı, destek ödemesi, tahliye ödemesi gibi farklı kategorilerde vatandaşlarımıza doğrudan yaptığımız ödemelerin tutarı 126 milyar lirayı aşıyor. Depremzedelerimize verdiğimiz sözü tutmak için gece gündüz çalışıyoruz. Depremden etkilenen 11 şehrimiz de 451 bin 297 bağımsız bölümün büyük kısmının ihale sürecini tamamlayarak inşasına başladık.
“YIL SONUNA KADAR 200 BİN KONUTU TESLİM EDECEĞİZ”
4 bin 333 köyde 50 bini çelikten, toplamda 100 bin köy evi inşa ediyoruz. Ayrıca inşası biten konutlarımızın hak sahipliğini belirliyoruz. Şubat ve mart aylarında 76 binden fazla konutumuzun hak sahiplerini belirleyip vatandaşlarımıza teslim ettik. Bu sayı tabii ki bir başlangıç. İnşallah her ay 10-15 bin konut bitirerek yıl sonuna kadar 200 bin konutu teslim edeceğiz.
2025 yılının son aylarına doğru tüm hak sahiplerini konut ve iş yerlerine kavuşturmayı hedefliyoruz. Şehirlerimizi, konutları ve iş yerleri yanında caddeleriyle, meydanlarıyla, üretim ve istihdam altyapısıyla yeni baştan tasarlıyoruz. Özellikle depremde en çok hasar gören Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’ya ‘şehir meydanı’ projesi yapıyoruz. İçme suyu, atık su, kanalizasyon, arıtma tesisi gibi altyapı projeleri için İLBANK aracılığıyla yerel yönetimlere 64 milyar lira hibe desteği veriyoruz.
Afetzedelerimizin talepleri doğrultusunda yerinde dönüşüm projesini devreye aldık. Projede konutlar ile köy evleri için 1,5 milyon lira finansman sağlıyoruz. Projeye başvuruların sayısı 256 bine ulaştı. 28 binden fazla vatandaşımız işlemlere başladı. Kentsel dönüşüm çalışmalarının önündeki hukuki engelleri yeni yasayla kaldırdık ve Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nı kurduk.
“ŞEHİRLERİMİZİ DEPREME DAYANIKLI HÂLE GETİRMEK SORUMLULUK MAKAMINDAKİ HERKES İÇİN MİLLÎ BİR GÖREVDİR”
İstanbul’un depreme hazırlanması için hayata geçirdiğimiz Yarısı Bizden Kampanyası ile hak sahiplerine 1,5 milyon lira destek veriyoruz. 1 milyon vatandaşımızın başvurduğu proje kapsamında şu ana kadar 30 bin bağımsız bölüm için dönüşüm süreci başladı. Biliyorsunuz, 31 Mart seçimleri öncesinde İstanbul’un karşı karşıya olduğu riskleri konuşmalarımızda her fırsatta gündeme getirmiştik.
İstanbul’da bulunan toplam 7,5 milyon bağımsız bölümün 600 bininin acilen dönüştürülmesi gerekiyor. Pazar günü Küçükçekmece ilçemizde çöken bina, kentsel dönüşümün İstanbul için ne kadar hayati bir mesele olduğunu hepimize tekrar hatırlatmıştır.
Şunu bir defa kabullenmemiz lazım; İstanbul, bu konuda adım atmakta geciktikçe riskler daha da artacaktır. Şehirlerimizi depreme dayanıklı hâle getirmek, hangi parti olursa olsun, sorumluluk makamındaki herkes için millî bir görevdir. Ancak bu meselenin hâlen yeterince idrak edilemediğini görüyoruz. Hükûmetimizin ve Bakanlığımızın sergilediği hassasiyetin bir an önce yerel yöneticiler tarafından da gösterilmesini özellikle bekliyoruz.
İzmir’in depreme hazırlanması kapsamında Dünya Bankası işbirliğiyle Dirençli Şehirler Projesi’ni başlattık. İzmir dâhil beş şehrimizde hak sahiplerine 180 ay vade ve yüzde 0,69 gibi çok düşük maliyetle 2,5 milyon liralık finansman sunuyoruz.
“DENİZ VARLIĞIMIZI KORUMAK VE KİRLİLİĞİ ÖNLEMEK İÇİN KAPSAMLI TEDBİRLER ALACAĞIZ”
Küresel bir çevre hareketine dönüşen Sıfır Atık ile 2017’de yüzde 13 olan geri kazanım oranımızı 2023’te yüzde 35’e çıkardık. 2035’te hedefimiz yüzde 60’dır. Göcek Mapa-Şamandıra Projesi ile 805 kilometrekarelik alandaki 20 koyumuzu yaklaşık 700 700 mapa-şamandırayla koruma altına alıyoruz.
Ayrıca vatandaşlarımızın denize ulaşmasına engel olan hukuk dışı yapıları yıkıyoruz. ‘TÜRKİYEDENİZ’ projesiyle halkımızın denizlere erişimini kolaylaştırarak, deniz kıyılarında yaşam kalitesini artıracağız. Ayrıca deniz varlığımızı korumak ve kirliliği önlemek için kapsamlı tedbirler alacağız.
“ENERJİ SON YILLARDA TARİH YAZDIĞIMIZ BİR BAŞKA ALANDIR”
Enerji son yıllarda gerçekten tarih yazdığımız bir başka alandır. Ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını ekonomimizin istifadesine sunma noktasında büyük mesafe aldık. ‘Enerjide Tam Bağımsız Türkiye’ vizyonuyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Filyos’ta günlük doğal gaz üretimi 5,1 milyon metreküpü aştı. 2 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacını artık buradan karşılayabiliyoruz.
Karadeniz gazının sevincini milletimizle paylaşmak için başlattığımız 25 metreküplük ücretsiz doğal gaz desteğimizi bir yıl boyunca devam ettirdik. İlk ay ısınma dâhil konutlardan hiç ücret almamış, vatandaşlarımızın doğal gaz faturasını devlet olarak biz ödemiştik. Böylece insanımıza toplam 87 milyar liralık doğrudan destek sağlamış olduk.
Fatih Sondaj Gemisi, Sakarya Gaz Sahası’nda yeni keşifler için Göktepe-1 ve Göktepe-2 kuyularında sondaj çalışmasına başladı. Gabar’da günlük petrol üretimini 43 bin 380 varilin üzerine çıkararak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. Yıl sonunda inşallah günlük 100 bin varile ulaşmayı hedefliyoruz. Hakkâri ve Siirt başta olmak üzere bölgenin diğer yerlerinde arama-tarama ve sondaj faaliyetlerimiz devam ediyor.
Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerimizin üzerinden terörün karanlık ve kanlı gölgesi kalktıkça, Allah’ın izniyle çok daha güzel neticeler alacağız. Türkiye, on yıllar boyunca hain terör saldırıları sebebiyle kullanamadığı kaynaklarından istifade etmeye, faydalanmaya başlamıştır. Terör bölgede zemin kaybettikçe sadece ekonomimiz büyümeyecek aynı zamanda demokrasimiz de serpilecek, güçlenecek.
“AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ’NİN BİRİNCİ REAKTÖRÜNÜN İNŞAATI YÜZDE 90 ORANINDA TAMAMLANDI”
Yeraltı zenginliklerimizin ekonomimize kazandırılması yanında en temiz enerji olan nükleer konusunda da yoğun çaba harcıyoruz. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin birinci reaktörünün inşaatı yüzde 90 oranında tamamlandı. Reaktörde mekanik testler yapılmaya başlandı. Türkiye’nin Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve 2024-2030 yılları arasında uygulanacak İkinci Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nı devreye aldık. Eylem planı ile 2030 yılına kadar enerji tüketimimizi yüzde 16 azaltacağız. Ayrıca 100 milyon ton emisyon azaltımına katkıda bulunacak, kamu ve özel sektör birlikte, 2030 yılına kadar 20 milyar dolarlık enerji verimliliği yatırımı gerçekleştireceğiz.
Körfez bölgesi başta olmak üzere pek çok ülkeye enerji ve madencilik iş birliğimizi imzaladığımız yeni anlaşmalarla güçlendirdik. Cezayir, İran, Irak, Japonya, Venezuela, Amerika Birleşik Devletleri, Azerbaycan, Gürcistan, Çin Halk Cumhuriyeti ile bu kapsamda iş birlikleri tesis ettik. Doğal gaz ticaret merkezi olma hedefimiz doğrultusunda büyük bir atılım içindeyiz. BOTAŞ, Bulgaristan, Macaristan ve Romanya’ya gaz ihracına başladı. Böylelikle ilk kez sınır komşumuz olmayan iki Avrupa ülkesine doğal gaz ihraç ediyoruz. Türkiye Taşkömürü Kurumu’na, Eti Maden’e, Türkiye Petrolleri’ne aldığımız 2 bin 370 personelle bu kurumlarımızın insan kaynağını güçlendirdik. Ayrıca Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Hattı’nın temeli atıldı. Hattın tamamlanması ile Nahçıvan’ın 500 milyon metreküplük yıllık doğal gaz ihtiyacının tamamı artık Türkiye üzerinden karşılanacak.
“TEK HANELİ ENFLASYON ORANLARINI MUTLAKA YAKALAYACAĞIZ”
Sizlerin de gördüğü üzere, özetin de özeti mahiyetinde bugün ancak beş bakanlığımızın son bir yıldaki karnesini ortaya koyabildik. Cuma günü Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizin tanıtımını yapacağız. Eğitime dair çalışmalarımızı bu vesileyle detaylıca açıklayacağız. Cumartesi günü de Türkiye İhracatçılar Meclisinin 31’inci Olağan Genel Kurulu’na iştirak edeceğiz. Orada da dış ticaret rakamları dâhil, ekonomiyle ilgili son bir yılda neler yaptığımızı kamuoyumuzun ve iş dünyamızın bilgisine sunacağız. Dün açıklanan enflasyon ve dış ticaret rakamlarıyla ilgili kapsamlı bir değerlendirmeyi inşallah gerçekleştireceğiz.
Bugün burada sadece şunu belirtmek isterim: Türkiye, Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı ile belirlediği hedeflere doğru emin adımlarla ilerlemektedir. Son 1 yılda Merkez Bankamızın brüt rezervleri yaklaşık 44 milyar dolar artışla, 142 milyar doların üzerine çıktı. Swap hariç net rezervlerdeki artış son 1 yılda 67 milyar dolara ulaştı. Üretim, istihdam, ihracat ve kaliteli büyümeden taviz vermeden tek haneli enflasyon oranlarını mutlaka yakalayacağız. Bunun sabır, irade ve şüphesiz kararlılık gerektiren bir süreç olduğunun çok iyi farkındayız. Hükûmet olarak hedeflerimize ulaşacağımızdan en küçük bir şüphemiz bulunmuyor.
Milletimizden de ekonomi programımızı sahiplenmeye ve desteklemeye devam etmesini bekliyorum. Önümüzdeki günlerde farklı toplantılarda son bir yıldaki icraatlarımızı milletimizle paylaşmayı sürdüreceğiz. Türkiye’yi hayalleriyle buluşturmak için yılmadan, yorulmadan, bıkmadan, usanmadan koşturacağız.
Bugün ilk yerli ve millî haberleşme uydumuz Türksat-6A’nın yolculuğu başlıyor. Türksat-6A uydusu fırlatmada görev alacak personelle birlikte Antonov kargo uçağıyla Space X’in Uzay Üssü’ne gidecek. 8-15 Temmuz tarihleri arasında da uydumuzu yörüngesine göndermeyi planlıyoruz. Türksat-6A’nın devreye girmesiyle birlikte uydularımızın ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyara çıkacak. Türksat-6A’nın üretimi ile ülkemiz, haberleşme uydusu üreten ilk 10 ülke arasında yerini aldı ve uydu ihracatçısı konumuna yükselmiş oldu. Uydumuzun tasarımı ve üretiminde emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Sözlerimi bitirmeden önce bayram tatiliyle ilgili kararımızı sizlerle ve ekranları başında olan tüm vatandaşlarımla paylaşmak istiyorum. Kamu çalışanlarımız için 16 Haziran Pazar günü başlayacak Kurban Bayramı sonrasındaki iki günlük süreyi de idari izin kapsamına aldık. Böylelikle perşembe ve cuma günlerini de bayram tatiline ekleyerek dokuz günlük bir tatil imkânı sağlamış oluyoruz. Kurban Bayramı’nın şimdiden milletimiz, İslam dünyası ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MSÜ Kurmay Subaylar Mezuniyet Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedeflerimize doğru kararlı, ümitli ve dikkatli bir şekilde ilerliyoruz. Bu menzile vardığımızda, inşallah çok daha güçlü, çok daha müessir, çok daha muteber bir Türkiye’yi hep birlikte hayata geçirmiş olacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi Kurmay Subaylar Mezuniyet Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesinin (MSÜ) Yeni Levent Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen 14. Dönem Müşterek Komuta ve Kurmay Eğitimi ile Kuvvet Harp Enstitüleri 7. Dönem Komuta ve Kurmay Eğitimi Mezuniyet Töreni’ndeki konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başladı.
Kurmaylık eğitimlerini başarıyla tamamlayan subayların mezuniyet töreni vesilesiyle katılımcılarla beraber olmaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların şahsında Türk Silahlı Kuvvetlerinin her bir mensubuna selamlarını ve sevgilerini gönderdiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün 80’i dost ve kardeş ülkelerden gelen askerî misafir personel olmak üzere toplam 241 subayın mezuniyet heyecanına şahitlik ettiklerini kaydederek, 14. Dönem Müşterek Komuta ve Kurmay Eğitimi ile 7. Dönem Kuvvet Harp Enstitüleri Komuta ve Kurmay Eğitimlerini alınlarının akıyla nihayete erdiren her bir subayı yürekten tebrik etti.
“SİLAHLI KUVVETLERİMİZİN İSTİSNASIZ HER BİR FERDİ MİLLETİMİZİN GÖZ BEBEĞİ, UMUDU, KIVANÇ KAYNAĞIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ordumuzun farklı kademelerinde kurmay unvanıyla üstlenecekleri yeni vazifelerinde kendilerine şimdiden başarılar diliyorum. Peygamber ocağı olarak gördüğümüz silahlı kuvvetlerimizin istisnasız her bir ferdi milletimizin göz bebeği, umudu, kıvanç kaynağı ve iftihar beratıdır. Rabbim sizleri her türlü tehlikeden, beladan, musibetten korusun, yolunuzu da, bahtınızı da açık eylesin diyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan, Bosna Hersek, Endonezya, Gambiya, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs, Kuzey Makedonya, Mali, Moğolistan, Pakistan, Somali, Suudi Arabistan ve Ürdün’den gelerek burada eğitim alan misafir subayları da yürekten tebrik ettiğini belirtti.
Sahip oldukları mesleki donanımı yüksek bir vazife şuuruyla perçinleyen subayları eğiten komutanlara ve hocalara da milleti adına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, emekleri ve gayretleri için takdirlerini iletti.
“ÜNİVERSİTEMİZ, BAŞARI ÇITASINI HER GEÇEN GÜN DAHA YÜKSEĞE TAŞIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2016’da kurdukları Millî Savunma Üniversitesinin kendi alanında dünyanın önde gelen eğitim kurumlarından biri olma özelliğini sürdürdüğünü belirterek, “Silahlı kuvvetlerimizin geleceğini şekillendirecek, savunma stratejimize yön verecek, kahraman ordumuzu daha ileri noktalara taşıyacak kurmay kadrolarımız bu ocakta yetişiyor. Üniversitemiz bilhassa güvenlik, strateji ve savunma gibi disiplinlerde yüksek düzeyli eğitim, yayın ve araştırma faaliyetleriyle askerî çalışmalar noktasında dünya çapında ses getiren işlere imza atıyor. Üstlendiği misyon ve sahip olduğu vizyonla sivil asker iş birliğine çok kıymetli katkılar yapan üniversitemiz, başarı çıtasını her geçen gün daha yükseğe taşıyor” değerlendirmesinde bulundu.
“KURULUŞUNDAN İTİBAREN MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTEMİZE DAİMA DESTEK VERDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bünyesindeki harp enstitüleri, harp okulları ve meslek yüksekokulları ile ordumuza bilgili, ahlaklı, vatanına, milletine, millî iradeye bağlı subay ve astsubaylar kazandıran üniversitemize Sayın Rektör ve yöneticilerimize, üniversitemizin sivil asker eğitimci kadrosuna teşekkür ediyorum. Kuruluşundan itibaren Millî Savunma Üniversitemize daima destek verdik. Her ihtiyacında üniversitemizin yanında olduk. İnşallah bundan sonra da tüm imkânlarımızla bu güzide kurumun yanında olmaya devam edeceğiz. Değerli arkadaşlarım şu hakikati burada evvelemirde ifade etmek durumundayım. İkinci Cihan Harbi’nden sonra tesis edilen uluslararası sistemin askerî, siyasi ve iktisadi kırılmalar yaşadığı zorlu bir dönemden geçiyoruz. Ticaret, teknoloji, enerji ve kültür savaşları, askerî ve siyasi rekabetin dozunu günden güne artırıyor.”
“SAVUNMA SANAYİİNDEKİ HAMLELERİMİZLE KÜRESEL PLANDA ADINDAN SÖZ ETTİREN ÜLKELER ARASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapay zekâ, insansız teknolojiler, yarı iletkenler ve nadir toprak elementleri gibi yeni değişkenlerin, konvansiyonel stratejilerin dönüşümünü de zaruri hâle getirdiğini söyledi.
Geçmişin siper savaşlarının yerini bugün artık siber savaşlarını aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem bölgede hem dünyada yeni denklemler kurulurken, jeopolitik dinamiklerin de büyük oranda değişim ve dönüşüme uğradığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, post liberal dönem olarak da adlandırılan bu yeni gerçeklikte, Türkiye’nin güçlü bir şekilde var olması ve yeni sistemde kutupbaşı olarak yerini alması için ellerinden gelen her türlü çabayı gösterdiklerini vurgulayarak, şunları söyledi: “Bilhassa yerli ve millî yüksek teknoloji yatırımlarımızla, savunma sanayiindeki hamlelerimizle küresel planda adından söz ettiren ülkeler arasındayız. Millî Savunma Üniversitemiz burada da hayati sorumluluk üstlenmektedir. Bir yandan ülkemizin caydırıcı gücünü oluşturan kahraman askerlerimizi yetiştirirken, diğer yandan stratejik imkân ve kabiliyetlerimizin tekâmülü noktasında önemli adımlar atıyoruz. Buradan yetişen vatan evlatları bölgemizde ve dünyanın farklı ülkelerinde üstlendiği misyonlarla, küresel barış ve güvenliğin tesisine çok mühim katkılar yapıyor. Bu vesileyle tüm komutanlarımıza, tüm hocalarımıza, milletimizin istiklal ve istikbali, devletimizin bekası için fedakârca görev yapan tüm askerlerimize ve elbette Türk Silahlı Kuvvetlerimizin komuta kademesine bir kez daha tebriklerimi iletiyorum.”
Mezuniyet töreninin yanı sıra bugün Millî Savunma Üniversitesi ve bağlı birimlerinde yapımı tamamlanan altı yeni camiinin ibadete açıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, rektörlük camiiyle birlikte açılışı yapılan diğer camilerin de üniversiteye hayırlı olması temennisinde bulundu.
“SAVAŞ HUKUKUNUN, SAVAŞ AHLAKININ TEMEL İLKELERİNE HER ŞARTTA RİAYET ETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişi şanla, şerefle, sayısız zaferlerle dolu bir ordu millet olarak, tıpkı diğer alanlar gibi dünya askerî müktesebatına da çok önemli katkılarda bulunulduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Kurmaylık zekâmızı yalnızca harp sahalarında değil, cephe gerisindeki çalışmalarımızda da dost, düşman herkese gösterdik. Tarih boyunca atalarımız bir yandan yeryüzünde iyiliği, adaleti, huzur ve emniyeti hâkim kılmak için çabalarken, diğer yandan dünya tarihine geçen önemli başarılara imza attılar. Savaş hukukunun, savaş ahlakının temel ilkelerine her şartta riayet ettik. Bu noktadaki hassasiyetimizi her seferinde vurguladık. Akıncılarımızın Allah Allah nidaları cenk meydanlarından hiç eksik olmadı. Sayıca bizden katbekat nice orduyla karşı karşıya geldik. Ancak tarihimizin hiçbir döneminde en kanlı muharebe koşullarında dahi kadınlara çocuklara, yaşlılara, masum ve sivillere dokunmadık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Farklı kıtalara nizam veren idari ve siyasi teşkilatlanma kabiliyetimizi askerî taktik ve stratejilerimizle besledik, zenginleştirdik. İlk düzenli ve disiplinli ordumuzu bundan tam 2 bin 234 yıl evvel milattan önce 209’da kurduk. Modern ordularla uygulanan 10’lu sistemi dünya askerî literatürüne 2 bin yıl önce biz hediye ettik. Alplerimizle, erenlerimizle, gazilerimizle, fetih ve gaza ruhunu gönül coğrafyamızın dört bir yanına yayarken istimalet anlayışımızla aynı zamanda kalpleri de fethettik. Bugün sert ve yumuşak gücün mükemmel terkibini ifade eden akil güç, ecdadımız tarafından istimalet politikası olarak yıllarca uygulandı. Sultan Fatih’in liderliğinde 1453’te topları etkin bir şekilde kullanarak yalnızca İstanbul’u fethetmekle kalmadık, aynı zamanda savaş konseptini de baştan aşağı değiştirdik. Lojistik yapılanmadan sefer planlamasına, haritacılıktan haber alma operasyonlarına harp sahasına yeni bir ufuk kazandırdık.”
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETMEK BİZİM EN TEMEL VAZİFEMİZDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muharip unsurların sevk ve idaresinde, taktik ve manevra kabiliyetinin geliştirilmesinde dünyada eşi benzeri olmayan yeniliklere imza atıldığını dile getirerek, şöyle konuştu: “Bakınız şu örneği özellikle sizlerle paylaşmak istiyorum; Hadimü’l Harameyn-i Şerifeyn Yavuz Sultan Selim Han, Mısır seferi sırasında geçilmez denilen Sina Çölü’nü sadece 13 günde geçti. Kendisinden üç asır sonra Napolyon ordularının dahi geçemediği bu çölü üstün bir askeri zekâyla, tasarladığı ikmal ve su tedarik sistemiyle neredeyse hiçbir zayiat vermeden aşmayı başarmıştır. Aynı şekilde Malazgirt Savaşı’nda Sultan Alparslan Türk askeri dehasının bir başka örneği olan hilal taktiğini son derece başarılı şekilde uygulayarak, Anadolu’nun kapılarını ardına kadar açmıştır. Hayat ve haysiyetimiz için çarpıştığımız yedi düvele meydan okuduğumuz İstiklal Mücadelesi de hiç şüphesiz milletimizin iman ve cesaretinin yanı sıra subaylarımızın feraset ve dehasıyla zafere ulaşmıştır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu zaferlerden birinin de 26 Ağustos 1922’de Gazi Mustafa Kemal’in büyük taarruzla başlayan ve 30 Ağustos’ta Başkomutan Meydan Muharebesi’yle taçlanan harekâtı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “Subaylarımızı ‘ordunun ruhu’ olarak tanımlayan Gazi Mustafa Kemal, bu harekâta ilişkin şu değerlendirmeyi yapmıştır; ‘Her safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekât Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir.’ Her sayfasını zaferle, erdemle hakkaniyetle süslediğimiz köklü tarihimiz, askerî deha ve kabiliyet anlamında daha nice başarılarla doludur. Şehit ve gazilerimizden emanet aldığımız bu toprakları çok daha güçlü bir şekilde geleceğe taşımak büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmek bizim en temel vazifemizdir. Çalışmalarımızı şanlı mazimizden aldığımız güç ve cesaretle milletimize duyduğumuz sarsılmaz güvenle işte bu istikamette sürdürüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında savunma sanayii teknolojisi alanında yapılanlara dikkati çekti.
“İHA’larımızla, SİHA’larımızla, son teknoloji ürünü kara, hava, deniz ve haberleşme araçlarımızla bugünün savaş konseptini de yine biz belirliyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer taraftan iç cephemizi de tahkim ediyor, birliğimizi, dirliğimizi, kavlimizi güçlendirmek için tarihî nitelikte adımlar atıyoruz. Bu adımlarla Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedeflerimize doğru kararlı, ümitli ve dikkatli bir şekilde ilerliyoruz. Bu menzile vardığımızda inşallah çok daha güçlü, çok daha müessir, çok daha muteber bir Türkiye’yi hep birlikte hayata geçirmiş olacağız” ifadelerini kullandı.
Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin “Söz tirendazın çektiği oka benzer” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm dünya bilsin ki bizim birlik ve kardeşliğimiz de gerilmiş bir yay gibidir. Bu yaydan çıkan her ok, milletimizin bekasına kasteden düşman her kimse ona yönelmiştir. Okun er ya da geç hedefi tam isabetle vuracağına, kirli kuşatmaları yarıp geçeceğine, Allah’ın izniyle emperyalist planları yırtıp atacağına biz tüm kalbimizle inanıyoruz. Bundan hiçbir şüphe duymuyoruz” diye konuştu.
“İSTİKLAL VE İSTİKBAL SEVDAMIZDAN ASLA TAVİZ VERMEDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm dost, kardeş ve soydaşlarına seslendiğini belirterek, şöyle devam etti: “Gazze ve Suriye başta olmak üzere bölgemizdeki kardeşlerimizin yaşadığı ağır imtihanlar kimseyi endişeye sevk etmesin. Coğrafyamızı kana, katliama, vahşete ve gözyaşına boğmak isteyenlerin pervasızlıkları kimseyi karamsarlığa sürüklemesin. Bin yıldır yaşadığımız bu topraklarda biz nice imtihanlarla karşılaştık, nice badireler atlattık, nice musibetlere göğüs gerdik. İçeriden ve dışarıdan nice ihanete muhatap olduk. Hepsinin de üstesinden gelmeyi hamdolsun başardık. Zümrüdüanka gibi her seferinde küllerinden yeniden doğduk. Zalimler karşısında diz çökmedik, müstevliler karşısında boyun eğmedik, zorbalar karşısında teslim olmadık. Can verdik, canımızdan aziz bildiklerimizi kara toprağa verdik fakat istiklal ve istikbal sevdamızdan asla taviz vermedik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin mücadele azmine işaret ederek, “Bize ömür biçenler oldu. Bize kefen biçenler oldu. ‘Hasta adam’ dediler, ‘Bu sefer tamam’ dediler. ‘Türkler yok olacak, esir olacak’ dediler. Her defasında Türk’ün sarsılmaz imanına ve çelikten iradesine çarptılar. Her defasında Türk milletinin mücadele azmi, sabrı, cesareti karşısında kaybettiler. Bize ömür biçenlerin çoğu tarih oldu, çoğu unutulup gitti, şimdi onları kimse hatırlamıyor ama Türk milleti olarak biz hamdolsun dimdik ayaktayız, tarih yazmaya devam ediyoruz. Değerli kardeşlerim, dün vardık, bugün varız. İnşallah kıyamete kadar da var olacağız” dedi.
“BÖLGEMİZİN ÜZERİNE BARIŞ GÜNEŞİNİN DOĞMASINA KİMSE ENGEL OLAMAYACAK”
Her karışı şehit kanlarıyla mühürlenmiş kutsal vatan topraklarında özgürce yaşamaya, zalime kâbus, mazlum ve mahzun gönüllere umut ışığı olmaya ebediyen devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutulmasın ki karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu andır. Etrafımızdaki karanlık kimseyi ürkütmesin, kimsenin umutlarını kırmasın. Allah’ın izniyle bölgemizin üzerine barış güneşinin doğmasına kimse engel olamayacak. Coğrafyamızın her köşesinde huzurun hâkim olmasına kimse set çekemeyecek” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karanlıktan beslenenler, kandan ve kaostan beslenenler eninde sonunda kaybedecek. Kazanan kardeşlik olacak, insanlık olacak. Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla geniş coğrafyamızda merkezinde zulmün ve çatışmanın değil, inşallah istikrarın, adaletin, özgürlüğün ve iş birliğinin olduğu yepyeni bir sayfa açacağız. Bu coğrafyanın ebedî sakinleri olarak sırt sırta verecek, kenetlenecek, fitne tüccarlarına aldanmayacak, kurulan tuzaklara düşmeyecek, hep beraber bölgemize yönelik kirli senaryoları inşallah yırtıp atacağız” ifadelerini kullandı.
Kurmaylık eğitimlerini tamamlayan 241 subayı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin farklı kademelerinde üstlenecekleri vazifelerde her bir subaya üstün başarılar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, misafir subayların da ülkeleri, orduları ve milletleri için hayırlı görevler icra etmelerini, alacakları yeni vazifelerle aradaki gönül bağını daha da güçlendirmelerini temenni etti.
Vatan, bayrak, milletin istiklal ve istikbali için toprağa düşen tüm şehitleri rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazilere de hayırlı ve bereketli ömür diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MSÜ Kurmay Subaylar Mezuniyet Töreni öncesinde Millî Savunma Üniversitesi ve bağlı birimlerinde yapımı tamamlanan altı yeni camiinin açılışını yaptı.
Pakistan’ın Ankara Büyükelçiliği rezidansında MANGO GÜNÜ ŞENLİĞİ gerçekleştirildi.
Büyükelçiliğin rezidansının bahçesinde gerçekleştirilecek şenlik bardaktan boşanırcasına yağan yağmur sebebiyle rezidansın içinde düzenlendi.
Mango günü şenliğine Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Ekselansları Yousaf JUNAİD ev sahipliği yaptı.
Meyvelerin Kralı Mango Günü Şenliği’ne Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
Şenlik’te Türkiye’yi Ankara Valisi Vasip ŞAHİN temsil etti.
Mango şenliğinde AB Uyum Komisyonu Başkanı, Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Burhan KAYATÜRK, SESRIC Genel Müdürü Zehra Zümrüt Selçuk, Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürlerinden Cihat Erginay da yer aldı.
Mango Şenliğinde Uluslararası Taşımacılık Şirketi NOR TRANSS’ın Yönetim Kurulu Başkanı Oya ERDOĞAN da hazır bulundu.
Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Yousaf JUNAİD, Pakistan mangolarının bütün dünyada meyvelerin kralı olarak bilindiğini söyleyerek konuşmasına başladı.
Büyükelçi JUNAİD, Pakistan’ın küresel mango endüstrisindeki önemli yerine atıfta bulunarak ülkesinin önde gelen mango üreticileri arasında olduğuna da dikkat çekti.
Türklerin tatlılara olan tutkusunu hatırlatan Büyükelçi Junaid, Pakistan’ın Türkiye’ye mango ihracatını mevcudun çok ötesine taşıma konusunda iyimser bir düşünceye sahip olduğunun da altını çizdi.
Mango şenliğinde bir konuşma yapan Ankara Valisi Vasip Şahin ise Büyükelçi JUNAID ile uzun yıllardır olan dostluğunu hatırlatarak, “Benim bildiğim, Büyükelçi JUNAİD, ülkemizde görev yaptığı 10 yıldan bu yana artık Türkiye’nin bir vatandaşı gibi.” dedi.
ŞAHİN, “Büyükelçi JUNAİD, bizimle hemhal oldu hem de bizim ülkemizin bir sempatizanı veya ülkemizin bir taraftarı konumuna geldi. Türk toplumuyla gerçekten güzel bir ilişki kurdu.” şeklinde konuştu.
Büyükelçi Junaid’in Türkiye’de dostlarını artırdığını dile getiren Ankara Valisi ŞAHİN, Zannediyorum, büyükelçinin Ankara’da benden daha fazla dostu var, İstanbul’da da öyle. Kendisine teşekkür ediyoruz. Dışarda yapan sağanak yağmur biraz mekanı daraltsa da kalpleri birleştirdi ve büyüttü. Mekanlar önemli değil. Kalplerin birbiriyle irtibat kurması önemli, O’ da sağlandı” diye konuştu.
Konuşmalardan ardından, konuklara, içinde mango bulunan yemek çeşitleri, içecekler, tatlılar ve dondurma ikramı yapıldı.
Mango Günü Şenliği, konukların Büyükelçi Yousaf JUNAID ile hatıra fotoğraf çekimleriyle sona erdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
BAE Devlet Başkanı Al Nahyan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından BAE Devlet Başkanı Al Nahyan tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve BAE bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve BAE Devlet Başkanı Al Nahyan daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey’in ilk toplantısına başkanlık etmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.