Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Ülkemizi büyütme üzerine kurulu temel ekonomik stratejimizden asla taviz vermeden, yeni yol ve yöntemlerle, enflasyonun ve yol açtığı sıkıntıların üstesinden gelecek bir program uyguluyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, Türkiye’nin, 14 Mayıs 1950’den sonra 14 Mayıs 2023’te, Cumhuriyetin kuruluşunun ilk asrını tamamlarken bir kez daha demokrasisinin gücünü tüm dünyaya gösterdiğini belirtti.
Bu seçimlerde millî iradenin üstünlüğü anlayışından taviz vermeden mücadelelerini yürüttüklerinde vesayetin de darbelerin de iç ve dış kumpasların da üstesinden gelebileceklerini ispatladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhur İttifakı’nın bu süreçte sergilediği sağlam ve ilkeli duruş, tarihe altın harflerle nakşolunmuştur” diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli başta olmak üzere Cumhur İttifakı’ndaki tüm ortaklarına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah Türkiye Yüzyılı destanını, Cumhur İttifakı olarak beraberce yazacak ve gelecek nesillere armağan edeceğiz. Ülkesinin ve milletinin bekası, istiklali ve istikbali uğrunda verdiğimiz mücadeleye katılmak isteyen herkese, Cumhur İttifakı’nın kapısının, tabii ortaklarımızın da rızası şartıyla, açık olduğunu belirtmek isterim” dedi.
“GAZİ MECLİSİMİZE HÜRMETSİZLİK EDİYORLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin, kuruluşundan bugüne girdiği her seçimde olduğu gibi, 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde de oylarıyla, dualarıyla, destekleriyle yanlarında olan milletin tüm fertlerine, dünyanın dört bir yanındaki tüm kardeşlerine teşekkür etti.
Özellikle deprem bölgesindeki vatandaşların, sırf sandıktaki tercihlerinden dolayı maruz kaldıkları alçakça hakaretler karşısında sergilediği vakur tavrı asla unutmayacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Kendilerinden başka kimseye tahammülü olmayan faşist zihniyet, bu son hezeyanının bedelini mayıs seçimlerinde olduğu gibi, inşallah 2024 Mart mahalli idareler seçimlerinde de ödeyecektir. Anadolu insanının ferasetinden ve basiretinden nasibini almamış olanlar, suçu kendilerinde aramak yerine hâlâ millete yüklemeye kalkıyor. Meclis çatısı altında niçin yer bulamadıklarını sorgulamak yerine, millî iradenin temsilcisi olan Gazi Meclisimize hürmetsizlik ediyorlar. Tercihini ülkesinin ve kendinin geleceği için en doğrusundan yana yapma iradesini gösteren milletin asil evlatlarını aşağılayarak, tahkir ve tahrik ederek iktidara geleceğini sananlar, bir kez daha hüsrana uğramıştır. Kimse, hiçbir partiye ve adaya ‘tıpış tıpış oy vermek’ mecburiyetinde olmadığını göstermiştir.”
“MİLLETİN GÜCÜNDEN DAHA BÜYÜK GÜÇ GÖRMEDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete saygısı olmayanın kendisinin de saygıyı hak etmediğini belirterek, bu konuda Arif Nihat Asya’nın “Adamlar bilirim sönük/Adamlar bilirim çürük/Adamlar bilirim rozetleri/Yüreklerinden büyük Adamlar bilirim anlamamış/Anlamayacak ne olduğunu/Adamlar bilirim dolduramamış/Dolduramayacak koltuğunu. Sabahlar bilirim, öğlenler/İkindiler, akşamlar bilirim/Ve günlerin gecelerin/Dışında yaşayan adamlar bilirim” dizelerini aktardı.
Sadece günlerin ve gecelerin değil, ülkeye ve millete dair ne varsa her türlü derdin, tasanın, çilenin, gayretin dışında yaşayan adamlar bildiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Seçimden sonra olup bitenleri, verilen koltuk kavgalarını, yapılan kirli pazarlıkları hep birlikte görüyoruz. Allah kimseyi böyle bir duruma düşürmesin diyoruz. Hep söylediğimiz gibi biz beşeri planda milletin gücünden daha büyük güç görmedik, tanımadık, bilmiyoruz. AK Parti’nin 3 Kasım 2002’den 14 ve 28 Mayıs 2023’e kadar girdiği her seçimde bu hakikati bizzat yaşadık. Aynı şekilde vesayetle ve terörle mücadelemizden 15 Temmuz şanlı direnişimize kadar maruz kaldığımız her saldırıda bu hakikati tecrübe ettik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin gücü, milletle olan gönül bağının gücü kadar olduğuna dikkati çekerek, “Bu bağı ne kadar kuvvetli tutarsak, sandıkta o derece yenilmez oluruz. Bu bağı zayıflattığımızda ise kendi elimizle kendi hazin akıbetimizi hazırlamış oluruz” diye konuştu.
“GÖNLÜNE GİRDİĞİMİZ HER VATANDAŞIMIZ, BİZİM İÇİN BİR KAZANÇTIR”
AK Parti Genel Merkezi, kadın ve gençlik kolları, milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe teşkilatları, üyeleriyle bu gerçeği bir an bile akıllarından çıkarmadan çalışmalarını yürüteceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Aksi takdirde, yolunu şaşırıp bizden uzağa düşenlere ve onların sığındığı tek parti faşizminin temsilcisi olan partiye benzeriz. Allah sadece bizi değil, herkesi böyle bir kâbusun içine düşmekten korusun. Kimseye yar olmamış bu gök kubbede bırakacağımız hoş sedalar ne kadar çok olursa, gelecek nesillerden o derece samimi hayır dua alacağımıza inanıyorum. Sizlerden de çalışmalarınızı bu anlayışla yürütmenizi istiyorum. Önümüzdeki dönemde Türkiye Yüzyılı’nın inşasına vereceğiniz katkılar için şimdiden sizlere teşekkür ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta demokrasi şöleni havası içinde gerçekleştirdikleri AK Parti 4. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde Merkez Karar ve Yönetim Kuruluna (MKYK), Merkez Disiplin Kuruluna, Parti İçi Demokrasi Hakem Kuruluna, Siyasi Erdem ve Etik Kuruluna seçilenleri tebrik etti.
MKYK’da, Genel Merkezde hâlen görev üstlenenler dışında milletvekillerine yer vermediklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem illerindeki yoğun çalışmaları hem Meclis faaliyetleri sebebiyle zaten ağır bir yük altında olan milletvekillerine, seçimlerde ilave görevlendirmeler de yaptıklarını belirtti.
Milletvekillerine seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler, milletin temsilcisi ve AK Parti Milletvekili konumunuzla, Genel Merkezimizin tüm faaliyetlerinin tabii bir parçası olarak, sıfatların en yücesine sahipsiz” diye konuştu.
MKYK’yı daha geniş bir yelpazeye yayarak, Genel Merkezin temsil alanını genişletme ve ülkenin tamamında daha etkin çalışmalar yürütmesine imkân sağlama düşüncesiyle hareket ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 seçimlerine bu MKYK ve MYK ile hazırlanacaklarını, vakti geldiğinde yapacakları olağan kongrede ise Genel Merkez yönetimini, performans ve temsil odaklı bir anlayışla tekrar gözden geçireceklerini dile getirdi.
Bu süreçteki en önemli kriterlerinin, gelecek yıl mart ayında yapılacak belediye başkanlığı seçiminde elde edilecek sonuçlar olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Mevcut belediyelerimizi daha güçlü bir şekilde elde tutarken, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere yeni şehirlerle milletimizi ‘gerçek belediyecilikle’ tanıştırana kadar bize durmak, duraksamak yoktur. Sizlerin, mayıs seçimlerinin ardından yaz döneminde de köy köy, mahalle mahalle, ilçe ilçe, şehir şehir dolaştığınızı, hem teşkilatımızla, hem vatandaşlarımızla kucaklaştığınızı biliyorum. Sözüne, şikâyetine, talebine kulak verdiğimiz, derdine derman olmak için samimi gayret göstererek gönlüne girdiğimiz her vatandaşımız, bizim için bir kazançtır. Bu süreçte bakanlarımız da 81 vilayetimize adeta çıkarma yaptılar, milletvekillerimiz, teşkilatlarımız ve milletimizle istişareler gerçekleştirdiler. Verimini hep birlikte gördüğümüz şehir buluşmalarımızı devam ettireceğiz.”
“BİZİM BIRAKTIĞIMIZ HER BOŞLUK, MUHALEFETİN YALANLARI VE İFTİRALARIYLA DOLDURULACAKTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seferberlik ruhuyla koşturarak, 783 bin kilometrekarelik vatan toprağının hiçbir köşesinde ayak basmadık yer bırakmayacaklarını ifade ederek, milletvekillerinin de Meclis çalışmalarından arta kalan günlerini mutlaka seçim bölgelerinde değerlendirmelerinin çok önemli olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ne siyasette ne kamuoyunda ne şehirlerimizin gündeminde en küçük bir boşluğa meydan vermeyeceğiz. Unutmayınız, bizim bıraktığımız her boşluk, muhalefetin yalanları ve iftiralarıyla doldurulacaktır. Türkiye’ye 21 yılda asırlık eser ve hizmetler kazandırmış, demokrasi ve kalkınma atılımları yaptırmış, çağ atlatmış bir kadro olarak, bize yakışan neyse onu yapacağız. Muhalefet kadrolarının milletten kopuk, daha çok iç mücadeleye dönük, ülkenin sorunlarına ilgisiz, lakayt, üretken değil çığırtkan tavrı sizleri şaşırtmasın. Bunlar hep böyleydi. Sadece, iyi birer tiyatro oyuncusu oldukları için dışarıya karşı farklı bir duruş ve söylem sergiliyorlardı. Bunların gündeminde sadece belediyelerinin asansörlerine kimin bineceği vardı. Bugün de koltuklarını, çıkarlarını ve siyasi ikballerini korumaktan başka bir dertleri yok.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hazirandan bu yana AK Parti ile ana muhalefet partisi CHP’nin yaptığı çalışmalara ilişkin bir video izletti. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Üstelik tek parti faşizminin temsilcilerinin bu kifayetsiz muhterislik örnekleri yeni de değildir. Milletin önüne çeyrek asır boyunca hiç sandık koymayan, ilk koyduğunda da ‘açık oy gizli tasnif’ yöntemini kullanan, milletin tercihiyle başa gelmiş Başbakanı asan, darbelere alkış tutan bir zihniyetten söz ediyoruz. Hatırlayınız; rahmetli Menderes, ülke ve millet için ne yaptıysa, bunlara rağmen yaptı. Rahmetli Özal, tarihe damgasını vuran reformlarını bunlara rağmen gerçekleştirdi. Biz de 21 yıldır sessiz devrimlerimizi, kalkınma atılımlarımızı hep bunlara rağmen hayata geçirdik.
Siyaset, şayet siz üzerinize düşenleri hakkıyla yapmazsanız, daima sürprizlere açık bir alandır. Belediye başkanlığı seçimlerinde bu tür sürprizler yaşadık. Önümüzdeki seçimlerde, her şeyi olması gerektiği şekilde yaparak, sürprizi karşımızdakilere yaşatmak istiyoruz. Bu konuda en büyük görev de sizlere düşüyor. Önümüzdeki süreci, ‘önce ülkem, önce memleketim, önce partim’ anlayışıyla yürütürsek, hep birlikte kazanırız. ‘Önce ben, önce benim çıkarlarım, hesaplarım, önceliklerim’ diyenlerin ise karşımızdakilerden farkı kalmaz. Bu konuda her birinize güveniyorum, inanıyorum.”
“EKONOMİ PROGRAMIN BAŞARISI 85 MİLYONUN FEDAKÂRLIĞI VE KARARLILIĞIYLA MÜMKÜNDÜR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletten ülkeyi yönetme vazifesini alırken çok geniş bir alanda sorumluluk üstlendiklerinin bilincinde olduklarını, bunun için sadece iç siyasetin tartışmalarına ve hesaplarına sıkıştıracak her türlü tuzaktan, polemikten, çekişmeden uzak durduklarını belirtti.
Son dönemde vatandaşların canını en çok yakan ve sıkan konunun hayat pahalılığı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, esasen her ülkenin kendi gerçeklerine göre farklı seviyelerde seyreden enflasyondaki yüksek oranlı artışların, tüm dünyanın sorunu olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak biz de birden fazla faktörün üst üste gelmesiyle, bu sorundan ciddi şekilde mustarip durumdayız. Ülkemizi büyütme üzerine kurulu temel ekonomik stratejimizden asla taviz vermeden, yeni yol ve yöntemlerle, enflasyonun ve yol açtığı sıkıntıların üstesinden gelecek bir program uyguluyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu programın başarısının ancak devlet kurumları yanında üreticisinden toptancısına, perakendecisinden tüketicisine, çalışanından kendi adına alım-satım yapanına kadar tüm kesimleriyle 85 milyonun tamamının fedakârlığı ve kararlılığıyla mümkün olduğunu söyledi.
Türkiye’deki hayat pahalılığının, bilhassa bazı alanlarda, ne enflasyonla ne döviz kuruyla ne de başka bir akılcı sebeple izah edilemeyecek seviyelere ulaştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece, belirsizlik ortamını fırsat bilip üç kuruş daha fazla kazanmak uğruna ülkesine bu kötülüğü yapanlar, aslında kendi geleceklerini sabote ettiklerini bilmelidir. Biz, güven ve istikrar iklimini güçlendirdikçe, bu fırsatçıların foyaları daha net bir şekilde dökülmektedir. Milletimden bu fırsatçılara hak ettikleri cevabı, gerektiğinde malını satın almayarak, gerektiğinde hizmetini başka yerlerden temine yönelerek ama her seferinde mutlaka yapılan ahlaksızlığı ifşa ederek vermesini istiyorum. Otomobilden konuta, kiradan gıdaya pek çok alanda yaşanan dengesiz fiyatlamaların önüne ancak bu şekilde geçebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükûmet olarak, aldıkları tedbirlerin etkilerini yavaş yavaş görmeye başladıklarını; milletin de mücadeleye destek vermesiyle sürecin daha da hızlanacağını bildirdi.
“DEPREM BÖLGESİNDE KONUTLARI HAK SAHİPLERİNE TESLİM ETMEYE BAŞLAYACAĞIZ”
Emeklilerin yaşadığı sıkıntıları bir nebze de olsa hafifletmek için, kasım ayının ortasında ödenecek şekilde, bir defaya mahsus beş bin lira ikramiye ödemesi yapmayı kararlaştırdıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hem çalışanlarımızın hem de emeklilerimizin maaşlarında, enflasyon farkı ve refah payını içeren yeni düzenlemeleri yılbaşında ayrıca yapacağız. Emekliklerimizle ilgili aldığımız kararın tekrar hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Deprem bölgesinin ihya ve inşa çalışmalarını da yakından takip ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirleri yeniden ayağa kaldırmak için hem rezerv alanlarda hem de yerinde dönüşüm çalışmalarını süratlendirdiklerinin bilgisini verdi.
Geçici barınma alanlarındaki vatandaşları bir an önce sağlam, güvenli, huzurlu evlerine kavuşturmak için devletin tüm imkânlarını seferber ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah önümüzdeki aylardan itibaren, inşası tamamlanan konutları hak sahiplerine teslim etmeye başlayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında, Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, baş başa ve heyetler arası görüşmeleri ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına dördüncü yılına girecek Rusya-Ukrayna Savaşı’nda hayatını kaybedenler için Ukrayna halkına taziyelerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zelenskiy’nin ziyaretinin, Ukrayna’daki savaşın temel dinamiklerinde önemli değişimlere aday olunan bir dönemde gerçekleştiğini söyledi.
Türkiye’nin, “Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı” anlayışıyla savaşın ilk gününden bu yana taraftar arasında müzakere edilmiş bir barışın tesisi için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu doğrultuda Mart 2022’de İstanbul’da iki ülke arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık. Taraflarla yürüttüğümüz temaslar neticesinde Karadeniz Tahıl Girişimi’ni hayata geçirdik. Son üç yılda Rusya ve Ukrayna ile her seviyede doğrudan girişimlerde bulunduk. Tüm bu çabalarımızda her iki taraf içinde güvenilir bir arabulucu olmaya, samimi olarak gayret gösterdik, somut neticeleri aldık” ifadelerini kullandı.
“MÜZAKERE SÜRECİNİN KALICI BİR BARIŞLA SONUÇLANDIRILMASI İÇİN HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ”
Gelinen aşamada ABD Başkanı Donald Trump’ın, savaşın müzakereler yoluyla ve süratle sonlandırılması için başlattığı diplomatik girişimin, Türkiye’nin son üç yıldır izlediği politikayla da örtüştüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Haddizatında, İstanbul Müzakereleri taraftar arasında mutabakata en fazla yaklaşılan platform olması ile önemli bir referans noktası teşkil ediyor. Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır. Sayın Zelenskiy ile görüşmemde Türkiye’nin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bağımsızlığını olan kuvvetli desteğini ifade ettim. Aynı zamanda müzakere sürecinin kalıcı bir barışla sonuçlandırılması için her türlü desteği vereceğimizin altını çizdim. Çok sayıda masumun ölümüne ve muazzam bir yıkama neden olan bu savaş, artık sona ermelidir.
Karadeniz’de ticari seyrüsefer emniyetini hedefleyen bir düzenlemenin hayata geçirilmesi için ülkemizin çalışmayı sürdüreceğini de belirttim. Karadeniz’de hayata geçirilebilecek böyle bir düzenlemenin müzakerelere giden süreçte önemli bir güven artırıcı tedbir işlevi göreceğine inanıyoruz. Sayın Zelenskiy ile gündemimizde, Ukrayna ile stratejik ortaklık ilişkilerimiz kapsamındaki konu başlıkları önemli yer tuttu. Ticari ilişkilerimizin daha da güçlendirilmesi için önümüzdeki dönemde atabileceğimiz adımları masaya yatırdık. Savaşın getirdiği tüm zorluklara rağmen ikili ticaretimizde tespit ettiğimiz 10 milyar dolar hedefine emin adımlarla yürümek istiyoruz.”
“İLİŞKİLERİMİZİN DAHA DA ÜST SEVİYELERE ÇIKACAĞINA İNANIYORUM”
Zelenskiy’e, Türk şirketlerinin savaşın yol açtığı tahribatın giderilmesi ve yeniden imar konusunda Ukrayna’ya destek vermeye istekli olduklarını aktardığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ukrayna’da barışın tesisi ile birlikte önümüzdeki dönemde ilişkilerimizin stratejik ortaklığımıza yaraşır düzeyde daha da üst seviyelere çıkacağına tüm samimiyetimle inanıyorum. Sözlerime son verirken Ukrayna’nın toprak bütünlüğü için özellikle mücadele veren Kırım Tatarı soydaşlarımızın hakları konusunda değerli dostum Zelenskiy’nin attığı cesur adımları takdirle karşıladığım belirtmek istiyor, ilave adımların geleceğini de temenni ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ BİZİM OLMAZSA OLMAZIMIZDIR”
Ukraynalı bir gazetecinin barış görüşmelerine vurgu yaparak, Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne ilişkin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi: “Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği bizler için çok çok önemli ve toprak bütünlüğüne, egemenliğine Türkiye’nin saygısını her yerde anlattık. Bütün uluslararası toplantılarda bu konuyu daima işledik, işlemeye devam ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de özellikle Ukrayna’nın toprak bütünlüğü bizim olmazsa olmazımızdır. Egemenliği aynı şekilde bizim olmazsa olmazımızdır. Temennimiz odur ki barışın kaybedeni olmaz. Dolayısıyla barışın bir an önce sağlanmasını temin etmektir. Bu konuda değerli dostum, o da zaten barıştan yana olduğunu açık net olarak bizlere ifade ediyor. Temennim odur ki gerek Dışişleri Bakanımın muhatabıyla yaptığı görüşmelerde gerek şahsımın Sayın Putin ile yaptığı görüşmelerde bu barışla ilgili yolculuğu, yolu kat ederiz, temin ederiz ve bunun için adımları da atarız.”
Türkiye’nin gelecek süreçte Rusya-Ukrayna barışına katkı için adım atıp atmayacağına ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Adil bir barışın mümkün olması için şüphesiz ki güçlü olduğunu bildiğimiz ülkelerin barıştan yana tavrını ortaya koyması lazım. Az önce de ifade ettiğim gibi barışın kaybedeni olmaz. Şu anda tüm dünya Rusya-Ukrayna arasındaki bu savaşta artık barışı bekliyor. Bir an önce barış temin edilsin. Çünkü bunca esir var, bunun yanında bunca insan, yüz binlerce insan burada öldü, öldürüldü. ‘Artık bu ölüme de son verilsin’ deniyor. Şimdi bizler en yakın komşuları olarak Türkiye biz, bir an önce barışın teminiyle alakalı gerek şahsım gerek Dışişleri Bakanım bizler muhataplarımızla bir an önce barışın temini için adım atalım istiyoruz.
Tahıl Koridoru’nun kurulmasını isteyişimizin sebebi bu olmuştur ve tahıl koridorunda da iyi bir netice aldık ama maalesef devamını sağlayamadık. 30 bin ton tahıl malum gönderildi biz aracı olduk. Bundan sonraki süreçte de bunun devamını istiyoruz. Bu arada tabii ben huzurlarınızda Sayın Zelenskiy’e bir teşekkürü ifade etmek istiyorum. O da Suriye’ye tahıl gönderme noktasında, bize gönderdikleri tahıl, biz de bu tahılı malum değirmenlerimizde una çevirmek suretiyle Suriye’ye ulaştırdık, ulaştırıyoruz. Bu da tabii Suriye’deki yönetimi ciddi manada mutlu etti, memnun etti. Ben de huzurlarınızda Suriye halkı adına kendilerine teşekkür ediyorum. Çünkü böyle zor bir zamanda Suriye’nin böyle bir imkânı aracılığımızla özellikle de Ukrayna’dan elde etmiş olması bu da insani ve vicdani bir görevdir.”
UKRAYNA DEVLET BAŞKANI ZELENSKİY: “TÜRKİYE, UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VE EGEMENLİĞİ KONULARINDA ÇOK İLKELİ BİR TUTUM SERGİLEDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rusya-Ukrayna savaşının zor zamanlarında Türkiye’den destek gördükleri için teşekkür ederek “Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği konularında çok ilkeli bir tutum sergiledi. Bu, bize göre küresel önem taşıyor” diye konuştu.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, görüşmelerde Ukraynalı esirlerin durumunun da görüşüldüğüne işaret ederek “Türkiye gerek askerlerimizin gerek sivillerimizin serbest bırakılması için kolaylıklar sağladı” dedi.
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy huzurunda, Türkiye ile Ukrayna arasında iki anlaşma imzalandı.
Bu kapsamda iki ülke arasındaki “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması”na Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imza attı.
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Ukrayna Kültür ve Stratejik İletişim Bakanlığı Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imzaladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde törenle karşıladı.
Türkiye ve Ukrayna bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren ve heyetlerini takdim eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’ndeki Halkbank Genel Müdürlüğünde düzenlenen, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı.
Emine Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında, parlak fikirleri ve kadın aklının incelikleriyle salonu dolduran kadınlarla birlikte olmaktan onur duyduğunu belirtti.
Yarışmanın kadın girişimciliğini desteklemede bir marka hâline geldiğini kaydeden Emine Erdoğan, “Halkbank, başarı yolunu kadınlarla yan yana yürüyor. Eğitimden finansmana, onlara her alanda omuz veriyor. Ortaya koydukları vizyonun, ödüllerle taçlanarak, uluslararası bir takdir kazanmasından da ayrıca iftihar ediyoruz” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE, KADINLARIN HER DÖNEMDE, SOSYAL VE KAMUSAL ALANDA VARLIK GÖSTERDİĞİ ÇOK ÖZEL BİR TARİHE SAHİPTİR”
Emine Erdoğan, dünyanın kabuk değiştirdiği dönemlerinin bulunduğunu, içinde yaşanılan çağın da böyle bir değişim ve dönüşüm çağı olduğunu anımsatarak, “Yeni bir gelecek yazılıyor ve ülkeler, insanlığın ortak geleceğini tasarlamak için yarışıyorlar. Bu yarışta, kadınların, ekonomik kalkınmada önemli aktörler olduğu ülkeler, ipi göğüslüyorlar. Türkiye, kadınların her dönemde, sosyal ve kamusal alanda varlık gösterdiği çok özel bir tarihe sahiptir. Türk kadınının girişimci ruhunun kökleri, 13. yüzyıla kadar uzanır. Anadolu’da kadınlar, teşkilatlanmış, sosyal ve ekonomik hayata katılmış, ‘dünya kadın tarihinin’ parlayan yıldızları olmuşlardır” diye konuştu.
Kadınların hak arayışlarında, vatan savunmasında, toplumsal yaraları sarmada hep ön saflarda yer aldığını dile getiren Emine Erdoğan, “Biz, kadınlarımızın nasıl emsalsiz bir güç olduğunun farkında olan ve bu gerçeğe hürmet eden bir ülkeyiz. Ekonomiden sanayiye, spordan sanata, siyasetten akademiye, geldiğimiz her noktada kadınlarımızın alın teri var. Hükûmetimiz, ilk günden bu yana, kadınların her alanda yücelmesi için örnek politikalar geliştirmiştir. Kadın istihdamının artmasını teşvik etmiştir. TÜİK verilerine göre, 2014 yılında yüzde 26’larda olan kadın istihdam oranı, 2024 Aralık ayı itibarıyla, yüzde 31,6’ya yükselmiştir. 2028 yılında, bu oranı yüzde 36,2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. İnşallah bu hedefi hep birlikte başaracağız” sözlerini sarf etti.
Emine Erdoğan, kadın istihdamını artık kadın liderliğiyle birlikte düşünmek zorunda olduklarını, bugün dünyanın kadın liderliğinin önemini tartıştığını, bu konu üzerine araştırmalar yaptığını söyledi.
“KADIN GİRİŞİMCİLERİMİZİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ NE KADAR KALDIRIRSAK BÖLGESEL KALKINMADA O KADAR YOL ALIRIZ”
Liderliğin dönüştürücü bir güç olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir liderin vizyonu, kılcal damarlar gibi, etki alanındaki her şeye nüfuz eder. Kadın liderliğinin, tüm dünyanın acil ihtiyacı olan, belli başlı karakteristik özellikleri vardır. Araştırmalar gösteriyor ki kadın liderlerin soyut becerileri çok yüksek. İletişimde çok başarılılar, iş birliğine büyük önem veriyorlar. Barışçıl bir yönetim anlayışına sahipler ve çevre konularına karşı daha hassaslar. Yani, hangi alanda çalışırlarsa çalışsınlar, bulundukları sektöre iyileştirici bir etki yapıyorlar. İşte bu, kadın etkinliğidir. Bildiğiniz gibi, kadın liderliğinin özünde girişimcilik vardır. Girişimci dediğimizde aklımıza, zekâsı ve sezgileriyle öne çıkan insanlar geliyor. Onlar, mevcut bir eksiği görüyor, gereksinimleri belirliyor ve hayata yenilik katıyorlar. Ülkemiz, tüm bölgeleriyle, girişimcilik için son derece zengin bir potansiyel barındırıyor. Bilhassa, yerel kapasite ve birikimin, küresel rekabette kullanılması için, kadın girişimcilerin önemli yerel aktörler olduğunu unutmayalım. Kadın girişimcilerimizin önündeki engelleri ne kadar kaldırırsak bölgesel kalkınmada o kadar yol alırız. Bize düşen, hep birlikte Türkiye Yüzyılı’nın tarihini yazarken, kalemimizi, bu bilgi ve birikimin mürekkebiyle doldurmaktır.”
“İŞ VE AİLE, KADINLARIN ARASINDA SEÇİM YAPMASI GEREKEN BİR YOL AYRIMI OLMAMALI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan ettiğini hatırlatan Emine Erdoğan, “Aile, toplumumuzun ruhu ve lokomotifidir. Dirayetli, ferasetli ve kuvvetli bir toplum oluşumuzun temelinde, sağlam kökleri olan aile müessesemiz vardır. ‘Aile Yılı’nın, iş dünyası için de önemli bir hatırlatıcı olmasını temenni ediyorum. Ne yazık ki kadınların bazen, iş ve aile sorumluluklarına yetişmek için çırpındıklarını görüyoruz. Bu durum, kadınlarda strese, kendine güvensizliğe, hiçbir şeye yetememe duygusuna, mutsuzluğa ve depresyona neden olabiliyor. Hayat kaliteleri düştüğü gibi, zihinsel ve manevi yorgunluk yaşıyorlar. Daha büyük ölçekte, aile ve toplum hayatı olumsuz etkileniyor. İş ve aile, kadınların arasında seçim yapması gereken bir yol ayrımı olmamalı. Bu çatışmayı ortadan kaldıracak, aile hayatını muhafaza edecek uygulamaların sayısını, mutlaka artırmalıyız” görüşünü paylaştı.
Dünyanın her yerinde kadınların erkekler için tasarlanmış, rekabetçi bir iş ortamında tutunabilmek için zorlu mücadeleler verdiğini dile getiren Emine Erdoğan, oysa hükûmetin bu konuda önemli ve iyileştirici adımlar attığını, kadınların, kadın kimliklerini koruyabildikleri çalışma hayatının, ne kadar önemli olduğunun altını çizdiğini belirtti.
“TEKNOLOJİK İMKÂNLARI, KADINLARIN İŞ HAYATINA KATILIMINI KOLAYLAŞTIRMADA MUTLAKA KULLANMALIYIZ”
Emine Erdoğan, cinsiyet adaletine vurgu yapılıp kadınların lehine birçok uygulamanın hayata geçtiğini belirterek, şunları kaydetti: “Burada hepsini tek tek saymak, elbette mümkün değil. Ancak, süt izinleri, kreş desteği, yarı zamanlı çalışma gibi düzenlemelerin ortak amacı, iş ve aile hayatı arasında bir ahenk yaratmaktır. Umarım bu örnekler, tüm sektörlerde yaygınlaşır. İş yerlerinin, kültürel kodlarımızı temel alan çalışma modelleri oluşturması, kadınların önündeki engelleri kaldırmada kuşkusuz çok önemli. Bununla beraber, dünyanın, bilgi ve iletişim teknolojilerinde geldiği ileri seviyeyi de, bir fırsat olarak görmeliyiz. Fiziksel mekân şartını ortadan kaldıran teknolojik imkânları, kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştırmada mutlaka kullanmalıyız. Unutmayalım ki Türkiye, kendi reçetelerini yazabilen, kendi formüllerini ve çözümlerini geliştirebilen, güçlü bir ülkedir.”
Değerli projeleriyle yarışmaya katılan katılımcılara özel olarak teşekkür eden Emine Erdoğan, “Sizler, bilgi ve becerilerinizle hepimizi heyecanlandırdınız. İyilik dolu fikirlerinizle, kadın potansiyelinin zirvelerini gösterdiniz. Kadınların insani ilerlemeye olan büyük katkısını bir kez daha ispat ettiniz. Benim için hepiniz birer kazanansınız. Lütfen, tecrübelerinizi sizinle aynı yolda yürümek isteyen tüm kadınlara ve gençlere aktarın. Çünkü dünyanın problem alanları, kadınların getireceği yeni çözümleri bekliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile birlikte, kadınları merkezine alan ortak projelerin sayısının da artmasını dilediğimi belirtmek istiyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Törene, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Cumhuriyet tarihinin ilk kadın generali Tuğgeneral Özlem Yılmaz, Alev Alatlı’nın kızı Funda Aktan, jüri üyeleri, yarışmacılar ve davetliler de katıldı.
Törende, “Yılın Üreten Kadın Girişimcisi Kategorisi”nde Zahide Arı, “Yükselen Yıldız Kategorisi”nde Nurdeniz Erdoğan, “Teknoloji Tabanlı Kadın Girişim Kategorisi”nde Işıl Melisa Işık, “Sıfır Atık Kategorisi”nde Zeynep Balca Yılmaz ile “Kadın Kooperatifi Kategorisi”nde Ümmühan Keskin ödülünü Emine Erdoğan’ın elinden aldı.
Emine Erdoğan, “Alev Alatlı Özel Ödülü” kazananı Gönül Paksoy’a da ödülünü, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ile birlikte verdi.
Arslan tarafından Emine Erdoğan’a zeytin ağacı hediye edilmesinin ardından tören, aile fotoğrafının çektirilmesiyle sona erdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.