Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 40’ıncı yıl dönümü Ankara’da kutlandı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 40’ıncı yıl dönümü dolayısıyla Ankara’da bir resepsiyon düzenlendi.
Ankara Divan otelde düzenlenen resepsiyona, Türkiye’yi temsilen Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler katıldı.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ankara Valisi Vasip Şahin, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün de resepsiyonda yer aldı.
Resepsiyonda, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan bazı ülkelerin Askeri ataşeleri, elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu da yer aldı.
Kısa adı TÜSİAV olan Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı Verimlilik Platformu Başkanı Kutlu TAMAY da resepsiyonda bulunanların arasındaydı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 40’ıncı yıl dönümü resepsiyonunda, kürsüye önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Büyükelçisi İsmet KORUKOĞLU geldi.
Büyükelçi KORUKOĞLU, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, Doğu Akdeniz ve enerji kaynaklarına ilişkin tek yanlı faaliyetlerine seyirci kalmayacaklarını söyledi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu, 15 Kasım 1983 tarihinin, Kıbrıs Türkü’nün Kıbrıs adasındaki varlığının baki olduğunu tüm dünyaya haykırdığı gün olarak tarihe kayıt düşüldüğünü söyledi.
Türkiye’nin, Kıbrıs Türkü’nün ekonomik kalkınması ve genç nesillere daha müreffeh bir ülke inşa edebilmek için katkı sağlamaya koşulsuz devam ettiğini vurgulayan Korukoğlu, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaptığı ve sürdürdüğü bazı projelere de değindi.
KORUKOĞLU, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’deki meselelerin çözümü için diplomasi yolunu seçerek birçok kez işbirliği iradesiyle işbirliği isteğine dikkat çekerek, Kıbrıs Rum tarafının ise tek yanlı ve maksimalist yaklaşımlarını sürdürdüğünü gördüklerini, Kıbrıs Türk halkının haklarını gasp etmeye ve Ada’nın tek temsilcisi olma iddiasını devam ettiren Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, Doğu Akdeniz ve enerji kaynaklarına ilişkin tek yanlı faaliyetlerine seyirci kalmayacaklarını belirtti.
KKTC’nin Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu da 15 Kasım 1983 tarihinin, Kıbrıs Türkü’nün Kıbrıs adasındaki varlığının baki olduğunu tüm dünyaya haykırdığı gün olarak tarihe not edildiğini belirtti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi İsmet KORUKOĞLU’ndan sonra kürsüye Milli Savunma Bakanı Yaşar GÜLER geldi.
Bakan Yaşar Güler konuşmasında, her zaman ifade ettikleri şekilde Kıbrıs’ın Türkiye’nin MİLLİ MESELESİ olduğun altını çizdi.
Kıbrıslı Türklerin yıllarca süren bağımsızlık mücadelesinin 40 yıl önce bugün zaferle sonuçlandığını ifade eden Yaşar GÜLER, Her zaman ifade ettikleri şekilde Kıbrıs’ın Türkiye’nin MİLLİ MESELESİ olduğunun söyledi.
Yaşar GÜLER. Garantör devlet olan Türkiye’nin, adadaki askeri varlığını farklı bir şekilde tanımlamanın, bu konuda provokatif söylemler dile getirmenin Rum tarafına hiçbir fayda sağlamayacağını ifade etti.
Kıbrıs meselesinin Kıbrıs Türk halkının meşru çıkarlarını ve güvenliğini teminat altına alacak şekilde bir an önce çözüme kavuşturulmasının Türkiye’nin en önemli önceliklerinden birisi olduğuna işaret eden Bakan GÜLER, bu konuda 50 yıl daha kaybetmeye tahammüllerinin olmadığını, geçmişten süregelen ve miyadı dolmuş söylemlerin çözüm çabalarına katkı sağlamadığının anlaşılmasını belirtti.
Güler, statükocu söylemlerle hayal kuranların çözümsüzlüğün yegane kaynağı olduğunu kaydederek yaptıkları askeri anlaşmalar ve üçüncü ülkelerden aldıkları askeri yardımlar ile sadece ve sadece çözümsüzlüğe hizmet ettiklerini bildirdi.
GÜLER, Muhataplarından Kıbrıs Türkü’nün ve Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarına saygılı olarak hareket etmelerini beklediklerini belirtti.
Türkiye’nin Akdeniz’deki hak ve menfaatlerini korumak için kararlı olduklarını ifade eden Bakan Güler, uluslararası camiayı da Kıbrıs konusunda, adil ve kalıcı bir çözüm için destek olmaya, sadece bir tarafın iddialarını desteklemeyi bırakarak konuya makul, mantıklı ve tarafsız şekilde yaklaşmalarını istedi.
Yaşar Güler, Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün Kıbrıs adasında bulunma misyonuna uygun hareket etmesi, KKTC’nin egemenlik haklarına saygı göstermesini beklediklerini belirterek, Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün adadaki varlığına yönelik, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yönetimi ile de bir anlaşma yapılması gerekliliğine dikkat çekti.
Türkiye’nin Karadeniz’den Afrika’ya, Orta Doğu’dan Kafkaslar’a kadar olan bölgede barış ve istikrarın hakim olması için yoğun gayret gösterdiğini, İsrail ve Filistin arasında yaşanan çatışmaları da yakından takip ettiklerini kaydeden Yaşar Güler, Gazze’de uluslararası hukukun ihlal edilmesi, hastaneler, okullar, kutsal mekanlar, mülteci kampları ile daha da vahimi çocuk ve kadınların katledilmesinin, olayın vahşet boyutuna dönüşmesinin savaş suçu olduğunu ve asla kabul edilmeyeceğini, sivillere yönelik saldırıların derhal sonlandırılması ve acilen ateşkes ilan edilmesi gerektiğini bir kez daha vurguladıklarını dile getirdi.
Yaşar Güler, Türkiye’nin, insani yardım konusunda üzerine düşeni yapmaya, Gazze’ye yönelik saldırıların durdurulması ve kalıcı çözüm için diplomatik girişimlerde bulunmaya devam edeceğini de sözlerine ekledi.
Resepsiyon, konuşmaların akabinde Hacettepe Üniversitesi Halk Dansları ekibinin Kıbrıs-Türk halk dansları gösterisiyle devam etti.
Bu arada, resepsiyonda davetlilere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türk mutfağından lezzetli yemekler ikram edildi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, e-ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli “proaktif denetim” yaklaşımını hayata geçireceklerini belirterek, “Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak.” dedi.
Bakan Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılımıyla Ticaret Bakanlığı’nda düzenlenen Ürün Güvenliği Haftası Açılış Konferansı’nda konuştu.
Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğinin, yalnızca teknik ve idari bir konu değil, güçlü, kapsayıcı ve güncel mevzuatın günlük hayata yön verdiği bir alan olduğunu söyledi.
Bu alanda sadece kamu kurumlarının değil, özel sektörün ve tüketicilerin de etkin rolünün bulunduğuna dikkati çeken Bolat, güvenli ve mevzuata uygun üretim yapan firmaların emeğinin karşılığını alabildiği, kuralları ihlal edenlere ise gerekli müdahalenin uygulandığı ve tüketicilerin gönül rahatlığıyla alışveriş yapabildikleri yapıyı oluşturmanın temel sorumlulukları olduğunu anlattı.
Bakan Bolat, Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi’nin (TAREKS) devreye alındığı 2011’den bu yana ithalatta toplam 49 milyar sanayi ürününün denetlendiğini, uygunsuz bulunan 424 milyon ürünün ülkeye girişinin engellendiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Bugüne kadar tarım ürünlerinde 31 milyar ürün ticari kalite standartlarına uygunluk açısından denetlenmiş ve yapılan denetimler dış pazarlarda Türk malı imajının korunması hedefimize doğrudan katkı sağlamıştır. Bu denetimlere ek olarak, iç piyasada yerli ve ithal tüm ürünlere yönelik 2009’dan bu yana yapılan denetimlerde 708 milyon adet uygunsuz ürün bulunmuştur. Yapay zeka destekli yeni sistemlerimizle, hem denetim kapasitemizi artırıyor hem de kaynaklarımızı daha verimli kullanarak daha hızlı, hedefe odaklı ve önleyici denetimler gerçekleştiriyoruz.”
“TAREKS’i baştan sona yeniliyoruz”
Ürün Güvenliği Haftası’nın bu yılki konusunu “e-Ticaret Ürün Güvenliği” olarak belirlediklerini dile getiren Bolat, vatandaşların güvenle alışveriş yapabilmeleri için sadece mevzuatla değil, altyapı ve denetim sistemleriyle de kendilerini sürekli yenilediklerini söyledi.
Ticaret Bakanı Bolat, ürün güvenliğini doğrudan güçlendirecek bazı yeniliklere dair de şu bilgileri verdi:
“Ürün güvenliği denetimlerinin dijital kalbi konumundaki TAREKS’i baştan sona yeniliyoruz. Sistem kurulduğu günden bu yana sayısız başarıya imza attı. Ancak zamanla sistemin yenilenmesi zorunlu hale geldi. Yapay zekanın üretim süreçlerine dahil olduğu bu yeni dönemde, ithalat denetimleri sistemimizde, uygunsuz ürünlerin piyasaya arzını engelleme misyonumuzu dijital dönüşüm hedefleriyle harmanlayarak yapay zeka destekli yeni bir yapı tasarladık. Yeni sistemimizde, yapay zeka tabanlı, skor bazlı bir risk analizi modeline geçtik.”
Yeni yapıyla riskli ürün getiren firmalar üzerinde daha çok yoğunlaşılmasını, bu sayede güvenli ve yasalara uygun ürün ithal eden firmaların haksız rekabetten daha iyi korunmalarını sağlayacaklarını dile getiren Bolat, hedef odaklı denetim gerçekleştirip denetimlerde daha yüksek oranda uygunsuzluk tespit etmeyi ve böylece denetim kaynaklarını daha etkin kullanmayı amaçladıklarını ifade etti.
Ticaret Bakanı Bolat, yeni TAREKS’in sadece daha akıllı değil, aynı zamanda daha kolaylaştırıcı olduğuna dikkati çekerek, eskiden noter kanalları ve fiziksel belgeler üzerinden yürütülen firmaların TAREKS üzerinden yetkilendirme sürecinin, MERSİS, ESBİS ve KPS entegrasyonları sayesinde dijitalleştiğine işaret etti.
Bir diğer yeniliğin ise yeniden yapılandırılarak ihracatçıların kullanımına sunulan “Ticarette Teknik Engeller Platformu” olduğunu bildiren Bolat, yeni platformla artık ihracatçıların, tüm ülkelerde mevcut olan teknik engellere ve o ülke pazarlarına girişte talep edilen belge ve bilgilere tek elden ulaşabileceklerini anlattı.
Bakan Bolat, söz konusu platform sayesinde, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi ülkelerin ürünlere ilişkin mevzuatlarında yapmayı öngördükleri değişiklik ve düzenlemeleri, henüz planlama aşamasında iken ihracatçılarla paylaşabileceklerini belirterek, bu sayede, ihracatçıların sahada daha fazla yer alabileceklerini ve hedef pazarların tüm süreçlerine daha güçlü etki edebileceklerini bildirdi.
“Yapay zeka temelli proaktif denetim yaklaşımını hayata geçiriyoruz”
Öte yandan, e-ticarette de yeni bir denetim dönemini başlatacaklarını kaydeden Bolat, “e-Ticaret platformlarında satılan ürünlerin güvenliğini doğrudan hedef alan, yapay zeka temelli ‘proaktif denetim’ yaklaşımını hayata geçiriyoruz. Vatandaşlarımızın sanal ortamda da fiziki mağaza kadar güvenle alışveriş yapabilmesini sağlıyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim kültürünün de başlangıcı olacak. Adil rekabetin teminatı etkin denetimdir.” diye konuştu.
Her gün binlerce ürünün, fiziksel mağazalar yerine çevrim içi platformlar üzerinden evlere ulaştırıldığını dile getiren Bolat, bu doğrultuda, e-ticarette ürün güvenliğini temin etmek amacıyla, kapsamlı ve güçlü mevzuat altyapısı oluşturduklarının altını çizdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, yeni mevzuatla, vatandaşların çevrim içi alışverişlerini güven içinde yapabilmeleri için satış ilanlarında açıklık ve sorumluluğun esas alındığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Düzenlemeyle, yurt dışı kaynaklı internet sitelerinden doğrudan ülkemize satışa sunulan ürünler için Türkiye’de yerleşik bir iktisadi işletmeci bulunması zorunlu hale getirildi. e-Ticaret platformlarının ‘ürün güvenliği temas noktası’ belirlemesi zorunlu tutulmuştur. Bakanlık olarak bu mevzuatın etkin şekilde hayata geçirilmesini sağlamak için Avrupa Birliği (AB) destekli bir proje başlattık. Projeyle internet üzerinden satılan güvensiz ve mevzuata aykırı ürünleri tespit edebilmek için yapay zeka destekli bir tarama yazılımı geliştirdik, sistemle platformlardaki riskli içeriklere hızlı ve proaktif müdahale imkanı oluşturmayı hedefliyoruz.”
“Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmemize yardımcı olacak”
AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilcinskas da son zamanlarda yapay zeka ve dijital çözümlerin oldukça önemli hale gelmeye başladığını belirterek, hem AB’de hem de Türkiye’de e-ticaret hacminin kayda değer artışlar yaşadığını ifade etti.
Bu artışın tüketici güvenliği ve siber güvenlik gibi hususları gündeme getirdiğini bildiren Vilcinskas, “Gelecekte artan rekabet gücü, dijital çözümlerin benimsenmesi, araştırma, inovasyon ve güvenli ürünler alanında AB’nin desteğine güvenebilirsiniz. Bu haftanın ve projenin, harika işbirliğini geliştirmemize, ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmemize yardımcı olacağını umuyorum.”dedi.
Ticaret Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Hakkı Karabörklü de uluslararası ticaretin hem anahtarının, hem de kilidinin ürün güvenliği olduğuna dikkati çekerek, ürün güvenliğinin can, mal ve çevrenin korunması, verimliliğin sağlanması ile haksız rekabetin önlenmesi gibi fonksiyonlarıyla sürdürülebilir kalkınma bakımından büyük önem oluşturduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir Büyükelçisi Boumediene Guennad’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Guennad, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Büyükelçisi İlkhom Khaydarov’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Khaydarov, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.