TAYLAND KRALLIĞI’NDAN ANKARA’DA MİLLİ GÜN KUTLAMASI
Tayland Krallığı’nın Milli Günü Ankara Çankaya Belediyesi Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’ndeki bir resepsiyonla kutlandı.
Tayland Milli Günü, Müteveffa Kral Bhumibol Adulyadej’in doğum günü dolayısıyla ilan edilen TAYLAND BABALAR GÜNÜ dolayısıyla kutlanıyor.
Çankaya Belediyesi Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’ndeki resepsiyona, Tayland Krallığı’nın Ankara Büyükelçisi Apirat SUGONDHABHIROM, ev sahipliği yaptı.
Tayland Krallığı Milli Gün resepsiyonunda Türkiye’yi Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir URALOĞLU temsil etti.
Tayland Krallığı resepsiyonunda, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan ülkelerden Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu da yer aldı.
Tayland Krallığı Milli Gün resepsiyonu Tayland Kraliyet ile İstiklal Marşlarının seslendirilmesiyle başladı.
Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’deki resepsiyonda ilk konuşmacı olarak kürsüye Tayland Krallığı’nın Ankara Büyükelçisi Apirat SUGONDHABHIROM geldi.
Tayland Krallığı Büyükelçisi Apirat SUGONDHABHIROM, konuşmasına, davetlileri aralarında görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı.
Tayland Krallığı’nın Ankara Büyükelçisi Apirat SUGONDHABHIROM, daha sonra şunları söyledi; “5 Aralık Tayland’da üç olayla kutlanır. i) Majesteleri Kral’ın babası merhum kral Büyük Bhumibol ADULYADEJ’in doğum günü yıldönümü, ii) Tayland Krallığının ULUSAL GÜNÜ, iii) Tayland Babalar Günü. Kral Bhumibol’un yetmiş yıllık saltanatı modern Tayland tarihinde iz bıraktı. O’nun YETERLİLİK EKONOMİSİ FELSEFİ düşüncesi bu güne kadar bize yol göstermeye devam ediyor. Çalışmaları Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve diğerleri tarafından tanınmıştır. Merhum Kral bu sebeple KALKINMA KRALI olarak anılıyor. Ve oğlu şu anki Kral Maha VAJİROLONGKORN PHARA VAJIRAKLAOCHAOYUHUA, taç giyme töreninde babasının mirasını sürdüreceğine ve üzerine inşa edeceğine söz verdi. Kral, 1992 yılında Veliaht Prens olarak Türkiye’yi ziyaret etti. Ziyareti SİYAM KRALLIĞI ve OSMANLI İMPARATORLUĞU zamanlarına kadar uzanan ve MODERN ÇAĞDA 65 yıllık diplomatik ilişkilerle güçlenen Tayland Türkiye dostluğunun bir kanıtıdır. 2023, hem Tayland ve Türkiye hem de bölge ve Dünya için dönüm noktaları gelişmeler, zorluklar, krizler ve iş birliği fırsatlarının ortaya çıktığı olaylarla geçti. Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti’nin İlanının 100’üncü yıl dönümünü, Türk dostlarımızı tebrik etmek istiyorum. Bu yıl aynı zamanda diplomatik ilişkilerimizin kuruluşunun da 65’inci yıldönümüdür. Bu çifte kutlama için Büyükelçilik, akademik ve kültürel etkinlikler düzenledi. Nisan ayında İstanbul’da SUANPLU Korosu’nun az önce dinlediğiniz Tayland Kraliyet Marşını ve İstiklal Marşını da seslendiren performansları dikkat çekiciydi. Bir kısmı bu salonun önünde sergilenmek üzere getirilen Taylandlı gençlerin resim yarışması ve Tayland ve Türk Üniversiteleri ile düzenlenen bazı akademik etkinlikler yer alıyor. Ekim ayında Ankara’nın kardeş şehri Bangkok’tan genç sanatçılar, Türkiye’nin 100’üncü yıldönümü ve Ankara’nın Başkent Oluşu’nun kutlamalarına katıldı. Siyasi olarak her iki ülkede de seçimler 14 Mayıs’ta gerçekleşti. Görevde olan Türk ve Tayland hükümetlerinin 2028 yılına kadar stratejik ortaklığı yükseltmek için birlikte çalışmaya devam edeceğinden eminim.
Tayland’ın Ankara Büyükelçisi Apirat SUGONDHABHIROM, Cumhuriyet’in kuruluşunun 100’üncü yılını kutlayarak, Tayland ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 2023’te 65’inci yıl dönümü olduğunu da söyledi.
Tayland ile Türkiye arasındaki İkili ilişkilerin 2028 yılına kadar STRATEJİK PARTNERLİK düzeyine yükseltilmesi için tarafların çalışmalarını sürdüreceğine dikkati çeken SUGONDHABHIROM, Tayland Başbakanı Srettha Thavisin’in ticaret ve yatırım ilişkilerinin güçlendirilmesinde önemli rol oynadığına inandığını da söyledi.
Büyükelçi Apirat SUGONDHABHIROM, Ankara’da Türkiye ile Tayland arasında düzenlenen “Ekonomik ve Teknik İşbirliği Karma Komitesi Dördüncü Dönem Toplantısı’na atıfta bulunarak Tayland-Türkiye Ticaret Anlaşması görüşmelerinin bir an önce sonuçlandırılmasını umduğunu dile getirdi.
Kahramanmaraş merkezli İki depremin oluşturduğu büyük tahribata dikkati çeken SUGONDHABHIROM, ülkesinin yardıma koştuğunu ve bundan gurur duyduklarını kaydetti.
Apirat SUGONDHABHIROM, sözlerine şu şekilde devam etti; Şubat 2023’te Türkiye’nin Güneydoğusunda modern tarihin en yıkıcı depremlerinden biri yaşandı. Bu felaket karşısında Türkiye’nin dünyanın pek çok dostu gibi Tayland da yardıma koştu. Arama-Kurtarma ekibimizi Hatay’a göndermekten, Türk dostlarımıza insani yardımda bulunmaktan gurur duyuyoruz. Yardım akışları Tayland toplumunun her kesiminden ve Tayland’ın her yerinden geldi. Tayland Kraliyet Ailesi, Tayland Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin iki özel uçuşuyla desteğini genişleterek Saray, Tayland Hükümeti, Tayland Kızıl Haçı, İş dünyası, Budist, Müslüman ve diğer topluluklardan yardım ulaştırdı. Yeniden yapılanma devam ederken Türkiye’nin yeniden dirençli bir şekilde ayağa kalkacağına ve daha da güçleneceğine inancımız tamdır.
Büyükelçi SUGONDHABHIROM, Türkiye’nin Orta Doğu’da adil ve kalıcı barış için yürüttüğü çalışmaları takdir ettiklerini de belirtti.
Tayland’ın Ankara Büyükelçisi Apirat SUGONDHABHIROM, şöyle konuştu; Doğal afetlerin yanı sıra, ne yazık ki bu yıl insan eliyle diğer insanlara yapılan zulümlere de tanık olduk. Dünyanın pek çok yetinde çocuklar da dahil olmak üzere masum hayatlar kaybedildi. Birçoğu yaralanıyor, yerinden ediliyor veya kendi iradeleri dışında esaret altında tutuluyor. Herkesi, insanlığın felaketler karşısında, farklılıkları ne olursa olsun, diğer insanlara yardım etmek için birleştiği Şubat ayındaki zamanı hatırlamaya teşvik ediyoruz; Türkiye’nin Ortadoğu’da ve başka yerlerde adil ve kalıcı bir barış için çalışmadaki rolünü takdir ettiğimizi ifade ederim. Pek çok dost gibi Tayland da ilgili Birleşmiş Milletler kararları ve uluslararası hukuka dayanan iki devletli çözüme hem Filistin hem de Yahudi devletinin barış içinde bir arada yaşama hakkına inanmaktadır. Vatandaşlarımızın evlerine dönebilmesi ve esaretten kurtarılması konusunda Türkiye’ye değerli yardımlarından dolayı minnettarız.”
SUGONDHABHIROM, İstanbul ile Bangkok arasında direkt uçuşların başladığını belirterek, iki halkı yakınlaştıracak işbirliklerinin artmasınını sabırsızlıkla beklediklerini de sözlerine ekledi.
Tayland Büyükelçisi Apirat SUGONDHABHIROM’un konuşmasından sonra kürsüye resepsiyonda Türkiye’yi temsil eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir URALOĞLU geldi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir URALOĞLU, sözlerine Tayland Krallığı Milli Günü dolayısıyla duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşmasına başladı.
2023 yılının Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılının idrak edildiğini hatırlatan Bakan URALOĞLU, iki ülke ilişkilerinin Türkiye ve Tayland’da Büyükelçiliklerin açılmasını takiben, dostluk ve karşılıklı yarar temelinde çeşitli alanlarda gelişmeye devam ettiğini belirtti.
Bakan Abdülkadir Uraloğlu, Güneydoğu Asya Bölgesi’ndeki önemli ortaklarından olan Tayland ile 12 Mayıs 1958 yılında tesis edilen diplomatik ve ticari ilişkilerin 65 yıldır aralıksız sürdüğünü söyledi.
Dönemin Tayland Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’yi Ocak ayında ziyareti sırasında imzalanan 2023-2028 tarihlerini içine alan Ortak Eylem Planı’nın bu anlamda kendilerine bir yol haritası sunduğunu kaydetti.
Abdülkadir URALOĞLU, karşılıklı olarak üst düzey ziyaretlerin gelecek dönemde de artarak devam etmesinin bu yol haritasının somut iş birliği projeleriyle zenginleştirilmesi açısından önem taşıdığına da inandıklarını dile getirdi.
Bakan Uraloğlu, konuşmasında sözü Şubat ayında Kahramanmaraş merkezli iki depreme getirerek şunları söyledi. “Şubat ayında ülkemizde yaşanan deprem sonrasında Tayland Hükümeti ve halkının destek ve dayanışması için şükranlarını sunarken İkili ticaret hacmimizin ivme kazanarak büyüdüğünü memnuniyetle müşahede ediyoruz. 2002 yılında 200 milyon Dolar civarında olan ticaret hacmimiz, 2023 yılının ilk 9 ayında 1 virgül 8 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Ticaretimizin dengeli şekilde büyümesi ve karşılıklı yatırımların artması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Türk Hava Yolları’nın doğrudan İstanbul-Bangkok ile İstanbul-Phuket seferleri ile ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinde ve halkları birbirine yakınlaştırmada bir köprü işlevi gördüğünü belirten Bakan Uraloğlu, şöyle konuştu; “İkili bağlarımızın ilerletilmesinde ülkemizde eğitim gören Taylandlı öğrenciler önemli yere sahipler. İlişkilerimiz bakımından önem arz eden ve derinleştirilmesi yönünde çalıştığımız diğer alanlar da savunma sanayii ve güvenlik iş birliği alanlarıdır.”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir URALOĞLU, çok boyutlu dış politikalar ve Yeniden Asya Girişimi çerçevesinde Asya-Pasifik bölgesiyle ilişkilerin güçlendirilmesine önem atfettiklerine de vurgu yaparak şunları söyledi; “Bu çerçevede, Tayland’la iş birliğimizi de ikili boyutun yanı sıra, Birleşmiş Milletler ve Sektörel Diyalog Ortağı olduğumuz ASEAN gibi çok taraflı platformlarda daha da ilerletmeyi hedefliyoruz. Küresel ve bölgesel sınamaların arttığı bir dönemde yakın iş birliğimizin ortak çabalarımızla çeşitlenerek güçleneceğine inanıyorum. Sözlerime son verirken, Tayland’da Ekim ayında işbaşına gelen yeni Hükümeti tebrik ediyor, başta TAYLAND’ın Ankara Büyükelçisi Apirat SUGANDHABHIROM olmak üzere, Tayland Hükümeti ve dost Tayland Halkı ile Türkiye’deki Tay vatandaşlarını en içten dileklerimle kutluyorum.”
Tayland Krallığı Milli Günü Resepsiyonu, davetlilere Tayland mutfağından yemeklerin ikramı ile sona erdi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’yi küresel bir çekim merkezi haline getirmeyi sürdürülebilir kalkınmanın temeli olarak addettiklerini söyleyerek, “Dünyanın her yerinden parlak zihinlerin, yenilikçi fikirlerini bu topraklarda geliştirerek önemli ve kritik girişimlere dönüştürmesine imkân sağlayacak Türkiye Tech Visa Programı’nı ilan ettik. Programın ilk 5 ayında Dünyanın dört bir yanından 214 teknoloji girişimi Türkiye’ye taşınmak için başvuru yaptı.” dedi.
TÜBİTAK’ta Türkiye için kritik pek çok projeyi hayata geçirdiklerini belirten Bakan Kacır “Ülkemizin kritik projelerinde görev almak üzere TÜBİTAK çatısı altında 737 yeni çalışma arkadaşımıza yönelik ilana çıkmış durumdayız. TEKNOFEST kuşağını, Türk Gençliğini TÜBİTAK’ta bizlerle birlikte alın teri, akıl teri dökmeye bu vesileyle davet ediyorum.” diye konuştu.
Bakan Kacır, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından düzenlenen ve bu yıl “Yeteneğe Dayalı Kalkınma” temasıyla gerçekleşen 3. İstanbul İnsan Kaynakları Forumu’na katıldı. Kacır, burada yaptığı konuşmada tarih boyunca ekonomik ve toplumsal kalkınmanın temelleri, her dönemin hâkim dinamiklerine göre şekillendiğini söyledi. Tarım çağında, bir milletin zenginliğini belirleyen en önemli unsurun; sahip olduğu verimli topraklar ve su kaynaklarına erişim olduğunu belirten Kacır, Sanayi Devrimi ile birlikte bu paradigmanın kökten değiştiğini söyledi. Bilgi çağıyla birlikte fiziksel varlıklardan ziyade bilgi, teknoloji ve inovasyonun ekonomik gücün merkezine yerleştiğini kaydeden Kacır konuşmasında şunları söyledi:
YENİ ÇAĞIN GERÇEĞİ: Bir zamanlar tarımsal üretime, sanayi gücüne ve yeraltı zenginliklerine dayalı olan büyüme modelleri, yerini bilgi ekonomisine, inovasyona ve yetenek gelişimine bıraktı. Yeni çağın gerçeği şudur: Yetenek, en kıymetli sermaye; inovasyon ise sürdürülebilir büyümenin lokomotifidir.
İTİCİ GÜÇ: Türkiye olarak nüfusumuzun ortanca yaşı bugün 34 düzeyinde. Yani pek çok gelişmiş ülkeye kıyasla 10-15 yaş daha genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz. Biz, bu demografik avantajı yalnızca bir istatistik olarak değil, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma hedefimizin en güçlü itici gücü olarak addediyoruz.
ADIMLARIN ODAĞI: Milli Teknoloji Hamlemiz doğrultusunda, daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye için attığımız adımların odağına her daim insan kaynağımızı koyuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, son 22 yılda üniversitelerden teknoparklara, Ar-Ge merkezlerinden girişimcilik destek programlarına kadar geniş bir yelpazede insan kaynağımızın niteliğini artırmaya yönelik pek çok adım attık.
BÜYÜK ATILIMLAR: Nitelikli insan kaynağımızı destekleyerek; kendi eğitim uçaklarını, helikopterlerini, deniz platformlarını, kara araçlarını, uydularını geliştirebilen, üretebilen, büyük atılımlara imzasını atan bir ülke konumuna yükseldik. Girişimcilerimizin, mühendislerimizin ve genç zihinlerin hak ettiği değeri bulması ile bugün insansız hava aracı üretiminde dünya birincisiyiz. Yerli ve millî otomobilimiz Togg; elektrikli, bağlantılı ve akıllı araç olarak yollarda.
TEKNOLOJİK DÖNÜŞÜMÜN ÖNCÜSÜ: Artık imkânsız zannedileni Türkiye’nin girişimcileri başarıyor, Türkiye’nin mühendisleri hayalleri gerçeğe dönüştürüyor. Elde ettiğimiz bu tarihi kazanımları devam ettirmek ve gençlerimizin potansiyelini ortaya çıkarmak için hep birlikte gayretlerimizi sürdürüyoruz. Biliyoruz ki; günümüz dünyasında teknolojik dönüşümün öncüsü ve lideri esasen gençlerdir.
TEKNOFEST KUŞAĞI: Her TEKNOFEST’te Gençlerimizin Nuri Demirağların, Vecihi Hürkuşların, Şakir Zümrelerin, Nuri Killigillerin akamete uğramış serüvenlerini tamamlama kararlılığına tekrar tekrar şahit oluyoruz. Ne mutlu ki Millî Teknoloji Hamlesi’ni omuzlayan, bu ülkeyi daha ileriye taşıma derdinde olan azimli, birikimli, çalışkan TEKNOFEST kuşağı var.
DENEYAP ATÖLYELERİ: 81 şehrimizde kurduğumuz Deneyap Teknoloji Atölyelerimizde 35 binden fazla gençlerimizi bilim ve teknoloji dünyasıyla 11 yaşından itibaren buluşturuyoruz. “Sektör Kampüste” programımız ile üniversite öğrencilerine, sektör profesyonelleri tarafından güncel ve sahadan içeriklerle hazırlanarak zenginleştirilmiş dersler alma imkanı sağlıyoruz. Milli Teknoloji Uzmanlık Programlarımızla da teknoloji geliştirme ve katma değerli üretim altyapımızın ihtiyaç duyduğu alanlarda gençlerimizi geleceğin yetkinlikleriyle buluşturuyoruz.
MİLLİ TEKNOLOJİ STAJ PROGRAMI: Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi ile yakın iş birliği içinde yürüttüğümüz Milli Teknoloji Staj Programımızla da gençlerimize sanayi ve teknoloji ekosistemimizin öncü firmalarında staj yapma imkanı tanıyoruz. Ar-Ge teşviklerimizden teknopark uygulamalarımıza, TÜBİTAK desteklerinden KOSGEB programlarına ve girişim sermayesi fonlarına pek çok uygulama ve düzenleme ile gençlerimizin girişimci ruhunu besleyerek, girişimciliği kariyer yolculuğunda bir alternatif haline getiriyoruz.
GELECEĞİN DÜNYASI: Gençlerimizin doğru yetkinliklerle buluşması kadar önem verdiğimiz bir diğer başlık ise kuşkusuz mevcut iş gücümüzü geleceğin dünyasına güçlü şekilde hazırlamak. Özellikle başta yapay zekâ olmak üzere yıkıcı teknolojilerin çok boyutlu etkileri; yetkinlik dönüşümünün bizler için tercihten öte zorunluluk olduğunu gösteriyor.
YENİ İSTİHDAM ALANLARI: Araştırmalar ülkemizde halihazırda 7 milyon kişinin yürüttüğü işlerin 2030 yılına kadar yeni nesil teknolojilerin etkisiyle ya tamamen ortadan kalkabileceği ya da farklı niteliklere sahip rollere dönüşeceğini gösteriyor. Ancak gelişen teknolojilere doğru bir bakış açısıyla yaklaşırsak, bünyesinde 9 milyon kişiyi barındıracak yeni iş modelleri oluşturma imkanına sahibiz. Özellikle teknolojiyle ilgili alanlarda ortaya çıkacak fırsatları da doğru değerlendirdiğimiz takdirde mevcuttan en az 2 milyon ilave istihdam oluşturmamız mümkün.
BÜTÜNCÜL KALKINMA: Sanayimizin dijital dönüşümüne rehberlik eden model fabrikalarımızın sayısını 10’a ulaştırdık. Kocaeli, Denizli, Malatya, Tekirdağ, Sakarya ve Trabzon’da açılışını gerçekleştireceğimiz yeni merkezlerle bu sayıyı 16’e çıkaracağız. Ülke sathına yayılan, bütüncül bir kalkınmayı tüm sektörlerde topyekûn şekilde hayata geçirmeyi sürdüreceğiz.
TECH VİSA PROGRAMI: Tarihimizden aldığımız ilhamla, Türkiye’yi küresel bir çekim merkezi haline getirmeyi sürdürülebilir kalkınmanın temeli addediyoruz. Dünyanın her yerinden parlak zihinlerin, yenilikçi fikirlerini bu topraklarda geliştirerek önemli ve kritik girişimlere dönüştürmesine imkân sağlayacak Türkiye Tech Visa Programı’nı ilan ettik. Programın ilk 5 ayında Dünyanın dört bir yanından 214 teknoloji girişimi Türkiye’ye taşınmak için başvuru yaptı.
LİDER ARAŞTIRMACILAR PROGRAMI: Uluslararası Lider Araştırmacılar Programımız ile; alanlarında dünyanın en iyi merkezlerinde deneyim kazanmış yetkin araştırmacıların ülkemize gelmelerini teşvik ediyor, bilimsel ve teknolojik çalışmaların bu topraklardan yükselmesini sağlıyoruz. Bugüne kadar program kapsamında, 57’si diğer ülke olmak üzere toplam 253 araştırmacıya, çalışmalarını ülkemizde sürdürmeleri için destek sağladık. Bizler, potansiyelini harekete geçirmeyi bekleyen tüm girişimcilerimize fırsat ve imkan kapılarını sonuna kadar açmaya devam edeceğiz.
GENÇLERE TÜBİTAK DAVETİ: TÜBİTAK’ta Türkiye için kritik pek çok projeyi hayata geçiriyoruz. Bugün itibariyle uzay teknolojilerinden savunma sanayine, yapay zekadan raylı sistem teknolojilerine, ülkemizin kritik projelerinde görev almak üzere TÜBİTAK çatısı altında 737 yeni çalışma arkadaşımıza yönelik ilana çıkmış durumdayız. TEKNOFEST kuşağını, Türk Gençliğini TÜBİTAK’ta bizlerle birlikte alın teri, akıl teri dökmeye bu vesileyle davet ediyorum.
Ankara Kent Konseyi Konferans Salonu’ndaki resepsiyona, Büyükelçiler, Elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
Ankara Kent Konseyi Yönetim Kurulu üyeleri de resepsiyonda yer aldı.
Resepsiyonda İki kardeş şehir olan Ankara ve Karakas’ı tanıtan kısa film gösterildi.
Film gösteriminden sonra Venezuela Müsteşarı Antonio Morillo PERDOMO bir konuşma yaptı.
Antonio Morillo PERDOMO konuşmasında şunları söyledi: “Öncelikle, Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti halkı ve hükümeti adına en içten selamlarımızı sunarız.
Burada, kültürlerimizin zenginliğini kutlamak ve halklarımızı onlarca yıldır birleştiren kardeşlik bağlarını daha da güçlendirmek için bir araya geldik.
Bu etkinlik, Venezuela ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin kurulmasının 75’inci yıl dönümünü anmak amacıyla düzenlenen etkinlikler serisinin bir parçasıdır. Bu önemli tarih, her iki ülkenin iş birliğine, karşılıklı saygıya ve samimi dostluk temelinde ortak bir gelecek inşa etme kararlılığına işaret etmektedir.
Ülkelerimiz arasındaki ilişkiler, yıllar içinde siyasi diyalog, artan ekonomik iş birliği ve halklarımızı birbirine daha da yakınlaştıran derin bir kültürel etkileşimle gelişmiştir.
Bu 75 yıl boyunca Venezuela ve Türkiye, coğrafi mesafelerin ortak değerler ve dayanışma ruhu söz konusu olduğunda bir engel olmadığını göstermiştir. En zorlu zamanlarda, ülkelerimiz birbirlerine destek olmayı bilmiş, diplomatik ilişkilerin ötesine geçen ve gerçek kardeşlik temelinde şekillenen bir bağı yansıtmıştır.
Bu bağ, devlet başkanlarımız Nicolás Maduro ve Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğiyle daha da güçlenmiştir. Kendileri, güven, saygı ve karşılıklı fayda temelinde kapsamlı bir iş birliği gündemini teşvik etmişlerdir. Venezuela ve Türkiye arasındaki ilişki, farklı tarihlere ve geleneklere sahip iki ülkenin ortak noktalar bularak birlikte gelişen bir geleceğe doğru ilerleyebileceğinin açık bir örneğidir.
Bugün, halklarımızı birbirine yakınlaştıran bir aracı olarak kültürel değişimin önemini vurguluyoruz. Müzik, gastronomi ve tarih aracılığıyla sadece her ülkenin kendine özgü yönlerini değil, aynı zamanda bizi birleştiren unsurları da keşfedebiliriz.
Kültür, engelleri yıkma ve insanlar arasında derin bir anlayış oluşturma gücüne sahiptir. Bir Venezuelalı geleneksel Türk müziğini dinlediğinde veya bir Türkiye vatandaşı geleneksel bir Venezuela yemeğini tattığında, karşılıklı merak ve birbirini daha yakından tanıma arzusu doğar. Bu nedenle, bugün gerçekleştirdiğimiz etkinlikler büyük bir değere sahiptir.
Geleneklerimizi paylaşmamıza, birbirimizden öğrenmemize ve ülkelerimiz arasındaki kardeşlik bağlarını pekiştirmemize olanak tanımaktadır.
Venezuela ve Türkiye arasındaki yakınlığın en somut örneklerinden biri de başkentlerimiz Ankara ve Karakas’ın kardeş şehir ilan edilmesidir. Bu ilişki, halklarımız arasındaki iş birliği ruhunu ve bağlarımızı daha da güçlendirme arzusunu simgelemektedir.
Son olarak, bu etkinliğin düzenlenmesine verdiği destek ve halklarımız arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine yönelik kıymetli katkılarından dolayı Ankara Kent Konseyi’ne en içten teşekkürlerimi sunmak isterim. Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti Büyükelçiliği olarak, ülkelerimiz arasındaki ilişkileri kültür aracılığıyla daha da yakınlaştırma konusundaki kararlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz. Bu etkinliğin, Venezuela ve Türkiye arasındaki kalıcı dostluğun bir kanıtı olmasını temenni ediyoruz. Bugün burada bizlerle olduğunuz için hepinize teşekkür ederiz.
Öte yandan, TÜRKİYE ve VENEZUELA arasındaki 75’inci yıldönümü resepsiyonunda davetlilere Latin Müziği eşliğinde Venezuela ve Türk mutfağından yiyecekler de ikram edildi.
Bu arada, Türkiye-Venezuela ilişkilerinin 75’inci yıldönümü anısına bir DOSTLUK AĞACI dikildi.
Resepsiyon, Ankara Kent Konseyi Diplomasi Meclisi ve Venezuela Büyükelçiliği’nce düzenlendi.
Bulgaristan Haber Ajansı, Balkan Göçmenleri İktisadi Araştırma ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı ile kısa adı BİSAV olan Balkan Sanat Akademisi’nin birlikte düzenledikleri Goblen sergisi açıldı.
Ankara Bulgaristan Haber Ajansı’ndaki sergi açılışına, Bulgaristan Haber Ajansı Müdüresi Nora Ckolakova, BİSAV Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Özkale ile seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
Küratörlüğünü Bilge Özcan’ın yaptığı sergide, Goblen sanatçısı Şengüzel Aydın’ın 23 eseri yer aldı.
Sergi açılışından önce açılışkonuşmaları yapıldı.
BİSAV Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel ÖZKALE, konuşmasında şunları söyledi: “Sanatın gücü ayrı bir önem arz ediyor. Karşılıklı kültür bağlarında en güçlü, en güzel bağı oluşturacak köprülerden biri oluyor.
Öncelikle sergimize geldiğiniz için siz değerli misafirlerimize hoşgeldiniz diyorum. Burası, Bulgaristan Telegraf Ajansı; Anadolu Ajansı’nın muadili bir yapı. Nora hanım geldiği günden beri birlikte çalışıyoruz. Kendiisiyle çok güzel etkinlikler yapıldı, karşılıklı güzel köprüler, güzel diyaloglar ve güzel ilişkiler kuruldu. Bu arada, biz de kendimizi, geldiğimiz topraklara Bulgaristan‘a geldiğimiz memlekete Balkanlar‘a ait olduğumuzu biraz daha hissetmeye çalışıyoruz. Böyle mekanlarda, ortamlarda bizlere evsahipliği yaptığı için kendisine teşekkür ederiz.
Bizleri, sizleri burada bu sergiyle bir araya toplarken bunu şöyle anlatmak isterim. Bu bir ekip çalışması oldu. Gerek Bulgaristan’da gerekse buradan arkadaşlarımız, kendilerine ait evlerindeki Goblenleri toplayıp getirdiler. Eserlerin her biri aslında milyon değerinde eserler; biraz sonra arkadaşlarımız kısaca bilgi verecekler. Goblen nedir?, nasıl yapılır?, nasılsı?, sanatsal değeri, önemi ve yapılanması. Bu sergide, özellikle Münevver Hanım burada, onun katkısı çok büyük, çok teşekkür ederiz kendilerine. Bulgaristan elçiliğiinden Margarıta hanım burada. Margarıta merhaba ondan da kendisinden de destek aldık. Azize hanım, şu anda burada yok. Tabii ki Şengüzel hanım, Şengüzel hanım, kendisi sağ olsun bize çok yardımcı oldu, destek oldu. Kısaca bir ekip çalışmasıyla bir doğaçlama ile uluslararası aidiyeti olan bir yapıyla bir sergi hazırladık. Sizin beğeninize sunmak istedik.
İnşallah beğenirsiniz ve bundan sonraki zaman dilimlerinde de diğer etkinliklerimizde bir araya geliriz.
Teşekkür ederiz.
GOBLEN Sanatçısı Şengüzel AYDIN da şöyle konuştu: “Biraz daha açalım gösterelim. Bu sanat, çok bilinen bir sanat değil, bu sanat iğneyle resim yapma sanatı diyorum. İğneyle kuyu kazma, sabır ve çalışkanlık gerektiren bir sanat.
İnsan bir defa GOBLEN yapmaya başladığında tabi bırakamıyor.
Tarihçesine gitmeme gerek yok, sadece ismin nereden geldiğini söylemek istiyorum. Çok eskiden Tezgahlarda dokunan, bir teknikle dokunan bir sanatmış. Fransa’da 17’inci yüzyılda, dönemin Fransa maliye Bakanı, Bob Len ailesine bu küçük atölyeleri birleştirin deyip bir fikir öne sürüyor. Bütün atölyelerin birleşmesiyle ailenin adını taşıyan goblenler ortaya çıkmaya başlıyor. O dönem goblenler tabii dokunarak yapılıyormuş ve daha çok varlıklı ailelerin şatolarında veya kiliselerin yaptıkları siparişler üzerine dokunuyormuş. Daha sonra üretim devam ederken ünlü Fransız ressamlar da Goblenlerle ilgili şemaları hazırlamaya başlamışlar. Benim yaptığım Goblenler şema üzerinden gidiyor, bir şema var orada değişik şekiller var ve o şekilleri bire dört veya birebir etamin üzerine aktarılan bir sanat. Tabii zaman alıyor. Çok zevkli, nereden zevkli olduğunu biliyorum. Babam 60 yaşından sonra Goblen yapmaya başladı ve burada bu Goblenlerin yarısı benim. Koleksiyonum ve bu koleksiyonun bir çoğu da babam tarafından yapıldı. Goblen yapmayı çok seviyordu ve yapıyordu. Onun için çok zevkliydi, boş zamanlarını Goblen yaparak geçiriyordu.
Şu anda çocuklara biz bunu kodlama olarak söylüyoruz. okullarda kotalar yapıyoruz farklı şekilde. Tabii mesleğim gereği, ben emekli bir sınıf öğretmeniyim. Oraya da dokunuyorum. Yani bir çeşit kodlama, şemada gördüğünüzü bire dört olarak veya birebir olarak etamin üzerine aktarıp daha sonra çerçeveli güzelliği aktarıyoruz. Ben şimdi oradaki problemler; üç boyutları ben hiç yapmadım.
Konuşmalardan sonra GOBLEN sergisinin açılışı gerçekleştirildi.
Küratörlüğünü Bilge Özcan’ın yaptığı sergide Goblen sanatçısı Şengüzel Aydın’ın 23 eseri yer aldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.