Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir mitinginde yaptığı konuşmada, “İzmir’in yatırım eksiklerini en kısa sürede tamamlayarak, şehrimizin kayıp yıllarını hep birlikte telafi etmek istiyoruz. Sadece ülkemizin değil, dünyanın en nadide köşelerinden bu şehri, kadim tarihine ve potansiyeline uygun bir seviyeye getirmeye talibiz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gündoğdu Meydanı’nda düzenlenen İzmir mitingine katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî mücadelenin zafer şehri, millî iktisadın ilham şehri, Anadolu’nun bereket kapısı, Ege’nin incisi İzmir’de bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade etti.
“Şükür, efelerin, yiğitlerin var. Uğruna verilmiş şehitlerin var. Bugün gönlün mahzun olmuş ne çıkar? Bir gün sarılacak yaralar İzmir. Sana yakışmıyor karalar İzmir?” dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Sadece başındaki kara bulutları değil vatanın istiklali üzerindeki hain emelleri de dağıtan İzmir’in yaralarını sarmaya az kaldı, 20 gün. Tamam, ama durmayacağız. Ana kademe, kadın kolları, gençler 20 gün durmak yok. 31 Mart akşamı İzmir bir başka güzel olacak. Buna inanıyorum.”
“TERÖR ÖRGÜTLERİYLE GİZLİ SAKLI ANLAŞMA YAPTILAR”
İzmir’in bir asır önce düşmandan kurtulduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama epeydir eser ve hizmet fukaralarından yakasını maalesef kurtaramadı” dedi.
Tarih boyunca Ege’nin en ışıltılı, en hareketli, en müreffeh şehrinin İzmir olduğunu ancak, şehrin hep yerinde saydığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye, tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla büyürken, gelişirken, zenginleşirken bu şehir hak ettiğinden yerel yönetimler açısından maalesef çok azını aldı. Hükûmet olarak İzmir’e verdiğimiz destekler, yereldeki umursamazlık ve beceriksizlik sebebiyle arzu ettiğimiz etkiyi göstermedi. Sizleri Mecliste ve belediyelerde temsil etsin diye yetki verdiğiniz kişiler soruyorum ne yaptı? Yüzlerine Atatürk maskesi takıp her dönem yan gelip yattılar. Yetmedi, İzmirlinin can düşmanı olarak gördüğü terör örgütleriyle gizli saklı anlaşmalar yaptılar. Yetmedi, kendi içlerinde çıkar kavgasına tutuştular. Hem de ne kavga. Hani Tepecik’teki o meşhur kavgalar var ya bunun yanında çocuk oyuncağı kalır. Hepsinin üstüne bir de ‘çantada keklik’ olarak gördükleri iradenizi açık arttırmaya çıkardılar. Mayıs seçimlerinde yaşananları biliyorsunuz. Sizlerin oyuyla her gün bir yenisi ortaya çıkan pazarlıklarla, Meclise taşıdıkları kişiler şimdi nerede? Bu seçimlerde sizlerin oyuyla seçileceklerin bir kısmının yarın nerede olacağını biliyor musunuz? Cumhur İttifakı bu konuda gayet şeffaf. AK Partili ve MHP’li belediye başkan adaylarımızı bizzat kendimiz sahneye çıkartıp takdim ediyoruz.”
Belediye meclis üyeliklerinde de kimin hangi partiden olduğunun açıkça belli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Peki CHP’nin demlendiği müttefikleriyle ilişkisinde böyle bir şeffaflık var mı? Yok. Belediye müdürlüklerine kadar uzanan pazarlıklardan sizin haberiniz var mı? Yok. CHP’nin sırtından belediyelere kimlerin taşınacağını biliyor musunuz? Yok. Sırf bize kaybettirsin diye ortaya sürdükleri kimi partilere ve adaylara ne verdiklerinden, ne vadettiklerinden haberdar mısınız? Yok. Böyle siyaset olur mu?”
“ÜLKEMİZ ADINA SAMİMİ OLARAK ÜZÜNTÜLÜYÜZ”
Alandakilere, “İzmirliye ve diğer şehirlerimizdeki CHP seçmenlerine bu yapılan reva mı?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, aldığı “Hayır” cevabı üzerine, şöyle devam etti: “CHP’nin başında güya bir genel başkan var ama varlığı, yokluğu belli değil. Bu genel başkana gelen posta koyuyor, giden posta koyuyor. Sabah erken kalkan, eline mikrofonu önce alan Özgür efendiden rol çalıyor. Biz siyasetteki 40 yılı aşkın tecrübemizle aslında Özgür efendiye birtakım tavsiyelerde bulunabiliriz. Ama o meşhur Türk filmindeki replikle ifade edecek olursak, ‘fikrimizi kendisine verip zayi etmek’ istemiyoruz. Özgür efendi bir diğer Türk filmindeki ‘Mazlum’ karakterine döndü. Her canı sıkılan, her kafası bozulan gelip kendisine tekme tokat dalıyor. Anlaşılan Bay Kemal’in ahı kurultayın üzerinden henüz dört ay bile geçmeden bunları tutmaya başladı. Tabii bir de İstanbul’dan kendini göstermek için sürekli azarlanıp duran, ‘tutmayın küçük enişteyi’ karakteri var. Kibirli bir eda ile ha bire atıp tutuyor. Ama herhangi bir icraatı vaki değil. Zaten yarım gün mesai yapıyor. CHP’nin genel merkezi ve adaylarıyla kendini kaptırdığı promosyon siyaseti belki bir yere kadar işe yarayabilir fakat nihayetinde milletin irfanına çarpıp darmadağın olur. Türk siyasetinin, muhalefetin kifayetsizliği yüzünden geldiği şu noktaya, şu içler acısı duruma bakar mısınız? Ülkemiz adına samimi olarak üzüntülüyüz.”
Türkiye’de 21 yılda her şeyi değiştirdiklerini, geliştirdiklerini, ülkeye her konuda çağ atlatacak işler yaptıklarını ve milletin de çalışkanlığıyla, gayretiyle, becerisiyle her alanda bu değişime ayak uydurduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece muhalefetin bu sürecin dışında kaldığını, onu değiştiremediklerini söyledi.
“GİZLİ SAKLI İŞLER ÇEVİRMEYİ SÜRDÜRÜYORLAR”
Muhalefetin dün de bugün de kendini milletin üstünde gördüğünü, insanlara tepeden baktığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, mensupları dâhil herkese aynı nobranlıkla davranan muhalefetin, geçmişte de ülke ve millet düşmanlarıyla kol kola yürümekten geri durmadığını belirterek, şöyle konuştu: “Bugün de terör örgütlerinin uzantılarıyla ‘kent uzlaşısı’ adı altında gizli saklı işler çevirmeyi sürdürüyorlar. Dün de eser ve hizmet namına bir hikâyeleri yoktu, bugün de tuğla üstüne tuğla koydukları, herhangi bir hayırlı işe el verdikleri görülmüş değil. Şu İzmir’de tüm ilçeleri alalım, yaptıkları bir hizmet var mı? Şu körfezin çektiği nedir? Şu pisliğin hâlini görüyorsunuz değil mi? Yapılan bir şey var mı? İzmirli buna mahkûm mu? İzmir gibi bir şehrimiz buna layık mı? CHP Genel Başkanı’nın, CHP’nin kimi adaylarının üsluplarını, tavırlarını, beyanlarını, edalarını sizler de takip ediyorsunuz. Atalarımızın çok güzel bir sözü var, ‘Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar.’ İşte bunların durumu tam da o şekilde. Üstelik bu kibirlerinin üstünü taklitçilikle örtmeye kalkıyorlar. Hâlbuki yine atalar ne demiş, ‘Karga kekliği taklit edeyim derken, kendi yürüyüşünü şaşırmış.”
“ROTAMIZI TÜRKİYE YÜZYILI’NA ÇEVİRDİK”
Muhalefetin, taklitçilik peşinde koşarken kendi yolunu kaybettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu şaşkınlar kerameti kendilerinde gördükleri için herkese ayar vermeye, her yere laf yetiştirmeye, herkesi kendilerine tabi etmeye çalışıyorlar.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hedeflerine ulaşmak için her yolu mubah görenlerin kullandıkları yöntemlerin adını anmaktan biz hicap ederiz. Bugünden havaya girenlerin yarın milletin başına neler açacaklarını düşünebiliyor musunuz? Allah göstermesin ülke bunların elinde kalsa neler olabileceğini, hangi facialarla karşılaşabileceğimizi mayıs ayından bu yana yaşananlara bakarak görebiliriz. Muhalefet salkım saçak da olsa hamdolsun biz bu ülkenin önüne Türkiye Yüzyılı gibi bir vizyon koymayı başardık. Dün Cumhuriyetimizin 100. yılına kilitlenmiştik, şimdi rotamızı Türkiye Yüzyılı’na çevirdik.”
“BİZDE SADECE ESER, HİZMET, ÇALIŞMAK OLUR”
Türkiye’nin diplomasi, ekonomi, üretim, ordu, sanayi, turizm ve insani tüm zenginlikleriyle dünyanın en ileri ülkeleri arasındaki hak ettiği yeri almasını sağlamayı amaçladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, güncel tartışmalar, gelip geçici sıkıntılar ve üstesinden gelinebilecek sorunların kimseyi yanıltmaması gerektiğini söyledi.
Programlarını kararlılıkla uyguladıklarını, hedeflerine adım adım yaklaştıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhurbaşkanıyla, kabinesiyle, meclisiyle, belediyeleriyle ve tüm kadrolarıyla milletin hizmetkârı olarak yola devam ettiklerini kaydetti.
Bundan daha sağlam bir adım olmayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Biz size inanıyoruz. Siz de bize inanıyor musunuz? Mesele yok. Şayet aksi yönde bir duruşumuzu görürseniz, hiç çekinmeyin. Yüzümüze hakikatleri haykırın. Haykırın ki hatamızı görüp kendimizi düzeltelim. Bizde kibir, enaniyet, riyakârlık olmaz. Bizde sadece eser, hizmet, çalışmak, mücadele etmek olur, eksik bırakmışsak tamamlama, hata yapmışsak düzeltme olur. Biz kendimize işte bu kadar güveniyoruz. Bütün bunlara rağmen hâlâ korku siyasetiyle iradenize ipotek koymaya çalışanlar varsa emin olun tek dertleri sizin bu hassasiyetinizi istismar etmektir. Bizim öyle bir gündemimiz yok.”
“KAZANANIN İZMİR OLMASINI DİLİYORUZ”
Gündoğdu Meydanı’ndaki mitinge katılımın 100 bin olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gündoğdu Meydanı bizi bugün yine yanıltmadı” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’in yatırım eksiklerini en kısa sürede tamamlayarak, şehrin kayıp yıllarını hep birlikte telafi etmek istediklerini söyledi. Sadece Türkiye’nin değil dünyanın da en nadide köşelerinden olan İzmir’i, kadim tarihine ve potansiyeline uygun bir seviyeye getirmeye talip olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Unutmayınız, belediyecilik zaten bizim işimiz. 21 yıldır tek başımıza iktidarız. Şayet başka bir niyetimiz olsaydı şimdiye kadar zaten ortaya çıkardı, benim milletim de bizi buralarda bırakmazdı. Onca yılın ardından artık kimsenin hayat biçimiyle derdimizin olmadığını herhâlde kabul etmeyen kalmamıştır. Amacımızın insanımızın huzur, güven ve refah seviyesini yükseltmek olduğunu akıl ve vicdan sahibi herkes görmüştür. İzmir 31 Mart’ta işte bu siyaset tarzlarından birini seçecek. Kazananın İzmir olmasını diliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün ilk teravinin kılınacağını ve sahura kalkılacağını anımsatarak, ramazan ayının rahmet, mağfiret ve bereket ayı olduğunu söyledi.
Ramazan Bayramı gelmeden 31 Mart’ta millî irade bayramını kutlayacaklarına inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millî irade bayramını en coşkulu kutlayacağımız yerlerden biri inşallah İzmir olacak” ifadesini kullandı.
Boş laflarının olmadığını, icraat ve projelerle konuştuklarını ve konuşmaya devam ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla İzmir’e 21 yılda 449 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptıklarını bildirdi.
Eğitim alanında İzmir’e 11 bin 687 adet yeni derslik inşa ettiklerini, şehirde üçü devlet olmak üzere dört yeni üniversite kurduklarını, 26 bin 431 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binalarını hizmete açtıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Peki, İzmir’in belediyesi acaba kaç tane yurt binası yaptı, hiç gördünüz mü, duydunuz mu? Ama yalan bol, laf ola beri gele. Halkapınar, Alsancak ve Göztepe Gürsel Aksel stadyumları başta olmak üzere 115 spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda İzmirli ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 17 milyar lira tutarında kaynak sağladık. Sağlıkta 2 bin 60 yataklı Bayraklı Şehir Hastanesi başta olmak üzere toplamda 4 bin 670 yataklı 47 hastanenin aralarında olduğu 129 sağlık tesisini şehrinize kazandırdık. TOKİ kanalıyla 21 bin konutu tamamlayarak hak sahiplerine teslim ettik, 4 bin 163 konutun yapımına devam ediyoruz. Şehrinizde riskli yapı olarak belirlediğimiz 62 bin 683 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. İktidara geldiğimizde şehir sınırları içerisinde 6 adet atık su arıtma tesisi varken, bugün 70 adet atık su arıtma tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 98’ine hizmet veriyoruz.”
“İZMİR’İN BÖLÜNMÜŞ YOL UZUNLUĞUNU 985 KİLOMETREYE ÇIKARDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de beş millet bahçesi projesinden birinin yapımının devam ettiğini, ikisinin ihale aşamasında olduğunu, diğer ikisiyle ilgili çalışmaların ise sürdürdüğü bildirdi.
Ulaştırmada 618 kilometre ilave bölünmüş yol yaparak, İzmir’in bölünmüş yol uzunluğunu 985 kilometreye çıkardıkların vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Osmangazi Köprüsü ve bağlantı yolları dâhil olmak üzere İstanbul-İzmir Otoyolu’nu hizmete açtık. İzmir’e bin 674 metre çift tüp tünel ve bağlantı yollarıyla uzunluğu 2 bin 520 metreyi bulan Konak Tüneli’ni kazandırdık. Etaplar hâlinde inşa ettiğimiz 55 kilometre uzunluğundaki İzmir Çevre Yolu’nu bitirdik, yeni çevre yolu projelerini tamamladık. İnşallah, en kısa sürede yapımına başlıyoruz. Sabuncubeli Tüneli’ni 4 bin 70 metre uzunluğunda çift tüp şeklinde bitirerek trafiğe açtık. Menemen-Aliağa-Çandarlı yolunu inşa ettik. Torbalı-Kemalpaşa ayrımı köprülü kavşağını tamamladık. Hâlen inşası devam eden çok sayıda projeyi önümüzdeki yıl ve sonraki yıl bitirerek hizmete açıyoruz. Biz, İzmir’i bu CHP zihniyetine bırakmayacağız. Gerekenleri biz yapacağız, merkezi yönetim olarak yapacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, demir yollarında İzmir sınırları içindeki konvansiyonel hattı da yenilediklerinin altını çizerek, Aliağa-Selçuk arasındaki İZBAN’ı, Kemalpaşa Organize Sanayi bölgesine demir yolu bağlantı hattını bitirdiklerini bildirdi.
İzmir-Ankara Yüksek Hızlı Tren Hattı’nın yapımına etaplar hâlinde devam ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Halkapınar-Otogar raylı sistem hattını ihale aşamasına getirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes Havalimanı’nı baştan aşağı yenileyerek, yolcu sayısını beş katına çıkardıklarını anımsatarak, “20 yıl önce Adnan Menderes Havalimanı’nın hâlini düşünün. Neydi, ama biz geldik ne oldu. Mesele bu” dedi.
Mordoğan-Eski Foça ve Güzelbahçe Yalı balıkçı barınaklarını, Sığacık, Çeşme ve Yeni Foça yat limanlarını tamamladıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Son 21 yılda 38 baraj, 7 içme suyu tesisi, 44 sulama tesisi, 109 taşkın koruma tesisi, 8 gölet ve 8 yer altı depolama tesisi yaptık. İzmir’de 94 bin dekar arazinin sulanmasına hizmet edecek olan 5 baraj daha inşa ediyoruz. Bitirdiğimiz sulama tesisleriyle 500 bin dekar araziyi sulamaya açtık, çiftçilerimize yıllık 3 milyar 750 milyon lira zirai gelir artışı sağladık. İnşaat safhasında yer alan 4 sulama tesisimizle 115 bin dekar araziyi daha sulayacağız. İzmirli çiftçilerimize bugüne kadar yaklaşık 64 milyar lira tutarında tarımsal hibe desteği verdik. 4 yeni organize sanayi bölgesi, 3 endüstri bölgesi ve 4 teknopark kurduk.”
“YATIRIMIN, HER ESERİN, HER HİZMETİN DESTEKÇİSİ OLACAĞIZ”
Organize tarım bölgelerinin yapımına devam ettiklerini de vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç organize tarım bölgesinin faaliyete geçmesiyle çoğu kadın olmak üzere 8 bin kişiye ilave iş imkânı sağlanacağını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, istihdamı desteklemek için İzmir’deki işverenlere 30 milyar lira prim desteği verdiklerini söyledi.
Enerjide yaklaşık 1 milyon abonesi bulunan İzmir’de, nüfusun yüzde 91’ine doğal gaz imkânı sunduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl Çeşme’ye, 2026’da Karaburun’a doğal gaz arzı sağlamayı planladıklarını duyurdu.
İzmir’e yapılan hizmetlere ilişkin videonun gösteriminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart’tan sonra bu hizmetlere yerel yönetimlerle iş birliği içinde çok daha fazlasını ilave edeceklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını “İzmir’in önündeki engelleri dağ gibi sağlam adayımız Hamza kardeşimle birlikte birer birer kaldıracağız. Cumhurbaşkanlığı ve bakanlıklarımız ile belediyelerimizin sizlere getireceği her yatırımın, her eserin, her hizmetin destekçisi olacağız” sözleriyle tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ ve Cumhur İttifakı’nın ilçe belediye başkan adaylarıyla vatandaşları selamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında, Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, baş başa ve heyetler arası görüşmeleri ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına dördüncü yılına girecek Rusya-Ukrayna Savaşı’nda hayatını kaybedenler için Ukrayna halkına taziyelerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zelenskiy’nin ziyaretinin, Ukrayna’daki savaşın temel dinamiklerinde önemli değişimlere aday olunan bir dönemde gerçekleştiğini söyledi.
Türkiye’nin, “Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı” anlayışıyla savaşın ilk gününden bu yana taraftar arasında müzakere edilmiş bir barışın tesisi için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu doğrultuda Mart 2022’de İstanbul’da iki ülke arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık. Taraflarla yürüttüğümüz temaslar neticesinde Karadeniz Tahıl Girişimi’ni hayata geçirdik. Son üç yılda Rusya ve Ukrayna ile her seviyede doğrudan girişimlerde bulunduk. Tüm bu çabalarımızda her iki taraf içinde güvenilir bir arabulucu olmaya, samimi olarak gayret gösterdik, somut neticeleri aldık” ifadelerini kullandı.
“MÜZAKERE SÜRECİNİN KALICI BİR BARIŞLA SONUÇLANDIRILMASI İÇİN HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ”
Gelinen aşamada ABD Başkanı Donald Trump’ın, savaşın müzakereler yoluyla ve süratle sonlandırılması için başlattığı diplomatik girişimin, Türkiye’nin son üç yıldır izlediği politikayla da örtüştüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Haddizatında, İstanbul Müzakereleri taraftar arasında mutabakata en fazla yaklaşılan platform olması ile önemli bir referans noktası teşkil ediyor. Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır. Sayın Zelenskiy ile görüşmemde Türkiye’nin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bağımsızlığını olan kuvvetli desteğini ifade ettim. Aynı zamanda müzakere sürecinin kalıcı bir barışla sonuçlandırılması için her türlü desteği vereceğimizin altını çizdim. Çok sayıda masumun ölümüne ve muazzam bir yıkama neden olan bu savaş, artık sona ermelidir.
Karadeniz’de ticari seyrüsefer emniyetini hedefleyen bir düzenlemenin hayata geçirilmesi için ülkemizin çalışmayı sürdüreceğini de belirttim. Karadeniz’de hayata geçirilebilecek böyle bir düzenlemenin müzakerelere giden süreçte önemli bir güven artırıcı tedbir işlevi göreceğine inanıyoruz. Sayın Zelenskiy ile gündemimizde, Ukrayna ile stratejik ortaklık ilişkilerimiz kapsamındaki konu başlıkları önemli yer tuttu. Ticari ilişkilerimizin daha da güçlendirilmesi için önümüzdeki dönemde atabileceğimiz adımları masaya yatırdık. Savaşın getirdiği tüm zorluklara rağmen ikili ticaretimizde tespit ettiğimiz 10 milyar dolar hedefine emin adımlarla yürümek istiyoruz.”
“İLİŞKİLERİMİZİN DAHA DA ÜST SEVİYELERE ÇIKACAĞINA İNANIYORUM”
Zelenskiy’e, Türk şirketlerinin savaşın yol açtığı tahribatın giderilmesi ve yeniden imar konusunda Ukrayna’ya destek vermeye istekli olduklarını aktardığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ukrayna’da barışın tesisi ile birlikte önümüzdeki dönemde ilişkilerimizin stratejik ortaklığımıza yaraşır düzeyde daha da üst seviyelere çıkacağına tüm samimiyetimle inanıyorum. Sözlerime son verirken Ukrayna’nın toprak bütünlüğü için özellikle mücadele veren Kırım Tatarı soydaşlarımızın hakları konusunda değerli dostum Zelenskiy’nin attığı cesur adımları takdirle karşıladığım belirtmek istiyor, ilave adımların geleceğini de temenni ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ BİZİM OLMAZSA OLMAZIMIZDIR”
Ukraynalı bir gazetecinin barış görüşmelerine vurgu yaparak, Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne ilişkin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi: “Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği bizler için çok çok önemli ve toprak bütünlüğüne, egemenliğine Türkiye’nin saygısını her yerde anlattık. Bütün uluslararası toplantılarda bu konuyu daima işledik, işlemeye devam ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de özellikle Ukrayna’nın toprak bütünlüğü bizim olmazsa olmazımızdır. Egemenliği aynı şekilde bizim olmazsa olmazımızdır. Temennimiz odur ki barışın kaybedeni olmaz. Dolayısıyla barışın bir an önce sağlanmasını temin etmektir. Bu konuda değerli dostum, o da zaten barıştan yana olduğunu açık net olarak bizlere ifade ediyor. Temennim odur ki gerek Dışişleri Bakanımın muhatabıyla yaptığı görüşmelerde gerek şahsımın Sayın Putin ile yaptığı görüşmelerde bu barışla ilgili yolculuğu, yolu kat ederiz, temin ederiz ve bunun için adımları da atarız.”
Türkiye’nin gelecek süreçte Rusya-Ukrayna barışına katkı için adım atıp atmayacağına ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Adil bir barışın mümkün olması için şüphesiz ki güçlü olduğunu bildiğimiz ülkelerin barıştan yana tavrını ortaya koyması lazım. Az önce de ifade ettiğim gibi barışın kaybedeni olmaz. Şu anda tüm dünya Rusya-Ukrayna arasındaki bu savaşta artık barışı bekliyor. Bir an önce barış temin edilsin. Çünkü bunca esir var, bunun yanında bunca insan, yüz binlerce insan burada öldü, öldürüldü. ‘Artık bu ölüme de son verilsin’ deniyor. Şimdi bizler en yakın komşuları olarak Türkiye biz, bir an önce barışın teminiyle alakalı gerek şahsım gerek Dışişleri Bakanım bizler muhataplarımızla bir an önce barışın temini için adım atalım istiyoruz.
Tahıl Koridoru’nun kurulmasını isteyişimizin sebebi bu olmuştur ve tahıl koridorunda da iyi bir netice aldık ama maalesef devamını sağlayamadık. 30 bin ton tahıl malum gönderildi biz aracı olduk. Bundan sonraki süreçte de bunun devamını istiyoruz. Bu arada tabii ben huzurlarınızda Sayın Zelenskiy’e bir teşekkürü ifade etmek istiyorum. O da Suriye’ye tahıl gönderme noktasında, bize gönderdikleri tahıl, biz de bu tahılı malum değirmenlerimizde una çevirmek suretiyle Suriye’ye ulaştırdık, ulaştırıyoruz. Bu da tabii Suriye’deki yönetimi ciddi manada mutlu etti, memnun etti. Ben de huzurlarınızda Suriye halkı adına kendilerine teşekkür ediyorum. Çünkü böyle zor bir zamanda Suriye’nin böyle bir imkânı aracılığımızla özellikle de Ukrayna’dan elde etmiş olması bu da insani ve vicdani bir görevdir.”
UKRAYNA DEVLET BAŞKANI ZELENSKİY: “TÜRKİYE, UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VE EGEMENLİĞİ KONULARINDA ÇOK İLKELİ BİR TUTUM SERGİLEDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rusya-Ukrayna savaşının zor zamanlarında Türkiye’den destek gördükleri için teşekkür ederek “Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği konularında çok ilkeli bir tutum sergiledi. Bu, bize göre küresel önem taşıyor” diye konuştu.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, görüşmelerde Ukraynalı esirlerin durumunun da görüşüldüğüne işaret ederek “Türkiye gerek askerlerimizin gerek sivillerimizin serbest bırakılması için kolaylıklar sağladı” dedi.
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy huzurunda, Türkiye ile Ukrayna arasında iki anlaşma imzalandı.
Bu kapsamda iki ülke arasındaki “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması”na Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imza attı.
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Ukrayna Kültür ve Stratejik İletişim Bakanlığı Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imzaladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde törenle karşıladı.
Türkiye ve Ukrayna bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren ve heyetlerini takdim eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’ndeki Halkbank Genel Müdürlüğünde düzenlenen, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı.
Emine Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında, parlak fikirleri ve kadın aklının incelikleriyle salonu dolduran kadınlarla birlikte olmaktan onur duyduğunu belirtti.
Yarışmanın kadın girişimciliğini desteklemede bir marka hâline geldiğini kaydeden Emine Erdoğan, “Halkbank, başarı yolunu kadınlarla yan yana yürüyor. Eğitimden finansmana, onlara her alanda omuz veriyor. Ortaya koydukları vizyonun, ödüllerle taçlanarak, uluslararası bir takdir kazanmasından da ayrıca iftihar ediyoruz” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE, KADINLARIN HER DÖNEMDE, SOSYAL VE KAMUSAL ALANDA VARLIK GÖSTERDİĞİ ÇOK ÖZEL BİR TARİHE SAHİPTİR”
Emine Erdoğan, dünyanın kabuk değiştirdiği dönemlerinin bulunduğunu, içinde yaşanılan çağın da böyle bir değişim ve dönüşüm çağı olduğunu anımsatarak, “Yeni bir gelecek yazılıyor ve ülkeler, insanlığın ortak geleceğini tasarlamak için yarışıyorlar. Bu yarışta, kadınların, ekonomik kalkınmada önemli aktörler olduğu ülkeler, ipi göğüslüyorlar. Türkiye, kadınların her dönemde, sosyal ve kamusal alanda varlık gösterdiği çok özel bir tarihe sahiptir. Türk kadınının girişimci ruhunun kökleri, 13. yüzyıla kadar uzanır. Anadolu’da kadınlar, teşkilatlanmış, sosyal ve ekonomik hayata katılmış, ‘dünya kadın tarihinin’ parlayan yıldızları olmuşlardır” diye konuştu.
Kadınların hak arayışlarında, vatan savunmasında, toplumsal yaraları sarmada hep ön saflarda yer aldığını dile getiren Emine Erdoğan, “Biz, kadınlarımızın nasıl emsalsiz bir güç olduğunun farkında olan ve bu gerçeğe hürmet eden bir ülkeyiz. Ekonomiden sanayiye, spordan sanata, siyasetten akademiye, geldiğimiz her noktada kadınlarımızın alın teri var. Hükûmetimiz, ilk günden bu yana, kadınların her alanda yücelmesi için örnek politikalar geliştirmiştir. Kadın istihdamının artmasını teşvik etmiştir. TÜİK verilerine göre, 2014 yılında yüzde 26’larda olan kadın istihdam oranı, 2024 Aralık ayı itibarıyla, yüzde 31,6’ya yükselmiştir. 2028 yılında, bu oranı yüzde 36,2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. İnşallah bu hedefi hep birlikte başaracağız” sözlerini sarf etti.
Emine Erdoğan, kadın istihdamını artık kadın liderliğiyle birlikte düşünmek zorunda olduklarını, bugün dünyanın kadın liderliğinin önemini tartıştığını, bu konu üzerine araştırmalar yaptığını söyledi.
“KADIN GİRİŞİMCİLERİMİZİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ NE KADAR KALDIRIRSAK BÖLGESEL KALKINMADA O KADAR YOL ALIRIZ”
Liderliğin dönüştürücü bir güç olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir liderin vizyonu, kılcal damarlar gibi, etki alanındaki her şeye nüfuz eder. Kadın liderliğinin, tüm dünyanın acil ihtiyacı olan, belli başlı karakteristik özellikleri vardır. Araştırmalar gösteriyor ki kadın liderlerin soyut becerileri çok yüksek. İletişimde çok başarılılar, iş birliğine büyük önem veriyorlar. Barışçıl bir yönetim anlayışına sahipler ve çevre konularına karşı daha hassaslar. Yani, hangi alanda çalışırlarsa çalışsınlar, bulundukları sektöre iyileştirici bir etki yapıyorlar. İşte bu, kadın etkinliğidir. Bildiğiniz gibi, kadın liderliğinin özünde girişimcilik vardır. Girişimci dediğimizde aklımıza, zekâsı ve sezgileriyle öne çıkan insanlar geliyor. Onlar, mevcut bir eksiği görüyor, gereksinimleri belirliyor ve hayata yenilik katıyorlar. Ülkemiz, tüm bölgeleriyle, girişimcilik için son derece zengin bir potansiyel barındırıyor. Bilhassa, yerel kapasite ve birikimin, küresel rekabette kullanılması için, kadın girişimcilerin önemli yerel aktörler olduğunu unutmayalım. Kadın girişimcilerimizin önündeki engelleri ne kadar kaldırırsak bölgesel kalkınmada o kadar yol alırız. Bize düşen, hep birlikte Türkiye Yüzyılı’nın tarihini yazarken, kalemimizi, bu bilgi ve birikimin mürekkebiyle doldurmaktır.”
“İŞ VE AİLE, KADINLARIN ARASINDA SEÇİM YAPMASI GEREKEN BİR YOL AYRIMI OLMAMALI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan ettiğini hatırlatan Emine Erdoğan, “Aile, toplumumuzun ruhu ve lokomotifidir. Dirayetli, ferasetli ve kuvvetli bir toplum oluşumuzun temelinde, sağlam kökleri olan aile müessesemiz vardır. ‘Aile Yılı’nın, iş dünyası için de önemli bir hatırlatıcı olmasını temenni ediyorum. Ne yazık ki kadınların bazen, iş ve aile sorumluluklarına yetişmek için çırpındıklarını görüyoruz. Bu durum, kadınlarda strese, kendine güvensizliğe, hiçbir şeye yetememe duygusuna, mutsuzluğa ve depresyona neden olabiliyor. Hayat kaliteleri düştüğü gibi, zihinsel ve manevi yorgunluk yaşıyorlar. Daha büyük ölçekte, aile ve toplum hayatı olumsuz etkileniyor. İş ve aile, kadınların arasında seçim yapması gereken bir yol ayrımı olmamalı. Bu çatışmayı ortadan kaldıracak, aile hayatını muhafaza edecek uygulamaların sayısını, mutlaka artırmalıyız” görüşünü paylaştı.
Dünyanın her yerinde kadınların erkekler için tasarlanmış, rekabetçi bir iş ortamında tutunabilmek için zorlu mücadeleler verdiğini dile getiren Emine Erdoğan, oysa hükûmetin bu konuda önemli ve iyileştirici adımlar attığını, kadınların, kadın kimliklerini koruyabildikleri çalışma hayatının, ne kadar önemli olduğunun altını çizdiğini belirtti.
“TEKNOLOJİK İMKÂNLARI, KADINLARIN İŞ HAYATINA KATILIMINI KOLAYLAŞTIRMADA MUTLAKA KULLANMALIYIZ”
Emine Erdoğan, cinsiyet adaletine vurgu yapılıp kadınların lehine birçok uygulamanın hayata geçtiğini belirterek, şunları kaydetti: “Burada hepsini tek tek saymak, elbette mümkün değil. Ancak, süt izinleri, kreş desteği, yarı zamanlı çalışma gibi düzenlemelerin ortak amacı, iş ve aile hayatı arasında bir ahenk yaratmaktır. Umarım bu örnekler, tüm sektörlerde yaygınlaşır. İş yerlerinin, kültürel kodlarımızı temel alan çalışma modelleri oluşturması, kadınların önündeki engelleri kaldırmada kuşkusuz çok önemli. Bununla beraber, dünyanın, bilgi ve iletişim teknolojilerinde geldiği ileri seviyeyi de, bir fırsat olarak görmeliyiz. Fiziksel mekân şartını ortadan kaldıran teknolojik imkânları, kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştırmada mutlaka kullanmalıyız. Unutmayalım ki Türkiye, kendi reçetelerini yazabilen, kendi formüllerini ve çözümlerini geliştirebilen, güçlü bir ülkedir.”
Değerli projeleriyle yarışmaya katılan katılımcılara özel olarak teşekkür eden Emine Erdoğan, “Sizler, bilgi ve becerilerinizle hepimizi heyecanlandırdınız. İyilik dolu fikirlerinizle, kadın potansiyelinin zirvelerini gösterdiniz. Kadınların insani ilerlemeye olan büyük katkısını bir kez daha ispat ettiniz. Benim için hepiniz birer kazanansınız. Lütfen, tecrübelerinizi sizinle aynı yolda yürümek isteyen tüm kadınlara ve gençlere aktarın. Çünkü dünyanın problem alanları, kadınların getireceği yeni çözümleri bekliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile birlikte, kadınları merkezine alan ortak projelerin sayısının da artmasını dilediğimi belirtmek istiyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Törene, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Cumhuriyet tarihinin ilk kadın generali Tuğgeneral Özlem Yılmaz, Alev Alatlı’nın kızı Funda Aktan, jüri üyeleri, yarışmacılar ve davetliler de katıldı.
Törende, “Yılın Üreten Kadın Girişimcisi Kategorisi”nde Zahide Arı, “Yükselen Yıldız Kategorisi”nde Nurdeniz Erdoğan, “Teknoloji Tabanlı Kadın Girişim Kategorisi”nde Işıl Melisa Işık, “Sıfır Atık Kategorisi”nde Zeynep Balca Yılmaz ile “Kadın Kooperatifi Kategorisi”nde Ümmühan Keskin ödülünü Emine Erdoğan’ın elinden aldı.
Emine Erdoğan, “Alev Alatlı Özel Ödülü” kazananı Gönül Paksoy’a da ödülünü, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ile birlikte verdi.
Arslan tarafından Emine Erdoğan’a zeytin ağacı hediye edilmesinin ardından tören, aile fotoğrafının çektirilmesiyle sona erdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.