Türkiye Güreş Federasyonu Başkan Adayı Selçuk ÇEBİ Ankara’da bir basın toplantısı düzenledi.
Selçuk ÇEBİ, basın toplantısında şöyle konuştu: “Değerli güreş ailesi, spor dünyasının kıymetli temsilcileri ve basınımızın güzide mensupları, sizleri saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.
Camiamızı bir arada tutan, yolumuza ışık olan büyüklerimize, bu zamana kadar görev yapmış Bakanlarımız ile federasyon başkanlarımıza, kulüp yöneticilerimize, antrenörlerimize ve sporcularımıza yaptıkları hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimi bir borç bilirim. Ayrıca ömrünü bu spora vakfederek ebediyete irtihal etmiş kılavuz bildiklerimiz var. Onları da minnet ve şükranla yâd etmek isterim.
Neden buradayım sorusunun cevabını önce kendime, sonra sizlere vermeye hazır olarak, içimdeki spor aşkını, sizlerden aldığım güçle daha büyük bir meşale olarak taşıma idealini giyinmiş bir şekilde karşınıza geldim.
12 yaşında başladığım bu yolculukta, 25 yıl süren bir mücadelenin azmini, kararlılığını, alın terini ve gururunu yaşadım. Bu süreçte, üç dünya şampiyonluğu elde ederek bayrağımızı dalgalandırdım ve İstiklal Marşımızı gururla tüm dünyaya dinlettim. İçimde, yüreğini milli ve manevi değerlerine adayan ve güreşi sadece bir mücadele olarak görmeyip kendi kültürüyle yoğuran bir yaşam tutkusu var.
Beden eğitimi öğretmenliği ile başladığım çalışma hayatımda, Gençlik ve Spor Bakanlığı spor kontrolörlüğü, spor müşavirliği, Spor Eğitimi Daire Başkanlığı görevlerini yürüttüm. Şu anda Sporcu Yetiştirme Daire Başkanlığı görevini aktif bir şekilde icra etmekteyim. Bahsettiğim görevlerin yanı sıra çeşitli kurul ve komisyon üyeliklerinde bulunarak öğrenmeye ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Bu geniş deneyim yelpazesi, sporun tüm yönleri hakkında kapsamlı bir anlayış geliştirmeme ve bu bilgileri güreş sporunun hizmetine sunmama olanak tanıdı.
Akademik anlamda, 19 Mayıs Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulundan mezun oldum. Ardından Konya Selçuk Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Bölümünde yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Bu eğitimler, içinde yaşadığım toplumun dinamiklerine, mozaiğine, idari yapısına farklı bir gözle bakmama imkân tanıdı. Gerek sporculuk hayatımdaki deneyimlerim, gerekse eğitim ve idari görevlerimde elde ettiğim tecrübeler, bazı değerlerin içinde olgunlaşma ve bu değerler odağında pişmeme vesile oldu. Bu nedenle, değer katmaya ve yeni değerler üretmeye talibim.
Yıllarca Bakanlığımızda yürüttüğüm daire başkanlığı görevi, şahsıma geniş bir vizyon kazandırdı. Ayrıca bu bilgi birikimi ve idari tecrübeler daha derin bir anlayış geliştirmemi sağladı. Bu sürede altına imza attığımız ve yönettiğimiz; Yüzme Bilmeyen Kalmasın, Türkiye Sportif Yetenek Taraması, Antrenörlük Eğitim Sistemi, Olimpik ve Paralimpik Takip, Sporcu Harçlıkları ve Vakıf Üniversiteleriyle Yapılan Millilik Bursu Daire Başkanlığımız olarak gerçekleştirdiğimiz ve yürüttüğümüz önemli işlerden bazılarıdır. “Yaptıklarımız, Yapacaklarımızın Teminatıdır”
Bu bakış açısıyla, bu süreçte edindiğim derin bilgi ve deneyim, federasyonumuzun yönetiminde daha etkili, şeffaf, katılımcı ve adil bir yaklaşım sergileme konusunda bana güçlü bir temel sağladı. Bu birikimle, federasyonumuzu daha ileriye taşıyacak ve güreşin tüm paydaşlarıyla birlikte, ortak hedefler doğrultusunda başarılı bir yolculuğa çıkacağımızdan eminim.
Bu yolda Sayın Cumhurbaşkanımızın Türk sporuna ve özellikle Türk Güreşine vermiş olduğu önem ve değer aşikârdır. Ayrıca Bakanlığımızın merkez ve il müdürlükleriyle federasyonlarımıza sağladığı değerli katkılar, güreş sporunun yaygınlaşmasını ve gelişmesini büyük ölçüde desteklemiş ve bu süreçte başarının elde edilmesinde belirleyici bir rol oynamıştır.
Bakanlık ile federasyon arasındaki iş birliğinin derinleştirilmesinde Federasyon Başkanının kilit bir rolü vardır. Bu iş birliğinin güçlendirilmesi, sporun her kademesinde etkili ve uyumlu bir yönetim yapısının oluşmasını sağlar ve güreş sporunun daha ileri seviyelere taşınmasının önünü açar.
Nereden başladığımızı biliyoruz. Nereye varmak istediğimizden eminiz.
Yola kalbimizle girdik. Onun bereketine talibiz.
Akıl, akılla yan yana güzeldir. Bu yüzden ortak akla inanıyoruz. Akıl ile alın teri birleşsin istiyoruz. Bilimden yana olan tüm girişimler ve yenilikler adına yorulmak için kolları yeniden sıvıyoruz. Bilirsiniz ki kollarımız her zaman sıvalıydı. Antrenörlerimiz, kulüplerimiz, teknik ekibimiz, yüreği atalarından aldığı güçle çarpan sporcularımız; büyük fotoğrafa baktığımızda uluslararası arenada elde edilen başarıların ortak mimarıdır. Aldığımız alkışlarda da yaşadığımız sevinç ve hüzünde de birlikte ve omuz omuzayız.
Birlikte atılan her adımın güreş ailemizi kuvvetlendirdiğine yürekten inanıyoruz. Yürek birliği, bizi olduğumuz yerden alır, olmak istediğimiz yere götürür. O yüzden biz, sizlerin bizi güçlendirecek yüreğine talibiz.
Bu süreçte bize göstereceğiniz destek ve güven, Türk güreşinin geleceğini şekillendirmede en büyük motivasyon kaynağımız olacaktır. Güreşin içinden gelen ve alanında tecrübe sahibi olan ekibimizle güreşimizi ulusal alanda yaygınlaştırmak, uluslararası arenada ise daha büyük başarılara imza atmak için kararlılıkla ve istikrarlı bir şekilde çalışacağız.
Benim için kutsal bir değere sahip olan talip olduğum bu önemli görevi en yüksek başarıyla etkili ve verimli bir şekilde yerine getirebilmek için belirlediğimiz bazı politika ve projelerimizi maddeler halinde sizlerle paylaşmak istiyorum.
1) Federasyonun yeni teşkilat yapısını ve kurumsallığını oluşturmak 2) Yeni lig yapısını oluşturmak 3) Alt yaş gruplarında (SEM’lerin katılımının zorunlu olduğu) bölgesel gelişim ligleri düzenlemek 4) Lig ve şampiyonalara ödül sistemi kurmak 5) Mevcut kulüpleri ayni ve nakdi olarak desteklemek 6) Kulüp sayısını artırmak için girişimlerde bulunmak 7) Sponsorluk gelirlerini artırmak 8) Tüm yaş grupları milli takımlardaki sağlık ve performans ekibini güçlendirmek 9) Milli takım kamp ve seçme kriterlerini netleştirmek 10) Güreş Vakfı ve Güreş Dernekleriyle birlikte ulusal ve uluslararası projeler yürütmek 11) 4 yıllık olimpiyat takvimini yayımlayarak, 2025-2028 Lig ve Şampiyona Faaliyet Programını önceden hazır hale getirmek. (Şuan hazır) 12) Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonumuzla işbirlikleri yürütmek 13) Her yıl sonunda Güreşin Enlerinin ödüllendirildiği gala gecesi düzenlemek 14) İçerisinde idari binası, spor salonları, güreş müzesi ve konaklama hizmetinin de yer alacağı müstakil bir tesis kazandırmak 15) UWW ile işbirliğini kuvvetlendirmek (Kurullardaki temsilci sayımızı artırmak) 16) Aralık ayı içerisinde planlanan Çalıştayı yapmak
Güreşin tüm paydaşlarına ve destekçilerine en içten teşekkürlerimi sunuyor, bu heyecan verici yolculukta sizinle birlikte olmanın onurunu ve mutluluğunu yaşıyorum. Buradan siz değerli basın mensupları aracılığıyla Türkiye Güreş Federasyonu başkan adayı olduğumu ilan ediyor ve hepinize saygılarımı sunuyorum.”
GA İstanbul Havalimanı’nda Üçlü Bağımsız Pist Operasyonları Başladı Türk Hava Yolları, İGA İstanbul Havalimanı’nın 17 Nisan itibarıyla Avrupa’da ilk kez Üçlü Bağımsız Pist Operasyonlarını uygulamaya başlamasıyla birlikte Türkiye havacılık tarihinde bir dönüm noktasına daha tanıklık etmenin gururunu yaşıyor. Bu önemli gelişme, İGA İstanbul Havalimanı’nın küresel aktarma merkezi olma rolünü pekiştirirken, Türkiye’nin uluslararası hava taşımacılığındaki stratejik konumunu daha da güçlendiriyor.
Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun öncülüğünde, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Enes Çakmak, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Ahmet Bolat, İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen ve diğer değerli isimlerin katılımıyla gerçekleştirilen bu öncü sistemin tanıtımında, üç Türk Hava Yolları uçağının canlı operasyonda eşzamanlı kalkışı gerçekleştirildi. Bu kalkışlar yalnızca İGA İstanbul Havalimanı’nın kabiliyetlerini değil, aynı zamanda Türkiye’nin havacılık ekosisteminin gücünü ve gelişmişliğini de ortaya koydu.
Üçlü Bağımsız Pist Operasyonları’nın Türkiye ve Avrupa havacılığı için bir ilk, küresel havacılık içinse tarihi bir adım olduğunu belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu açılışta şu ifadelerde bulundu: “Gururluyuz… Çünkü bu uygulamayı ABD’nin ardından hayata geçiren tek ülke Türkiye! Artık İstanbul Havalimanı trafik hacmiyle olduğu kadar operasyonel kapasite ve teknik yeterlilik açısından da küresel havacılığın en üst ligine yükseldi. Bu sistemle hava trafik akışı hızlanacak, havalimanımızın dinamik kapasitesi önemli ölçüde artacak ve yolcularımıza daha hızlı, daha güvenli bir hizmet sunulacak. İstanbul’un kıtaları birleştiren stratejik konumu, bu yeni yetenekle birleştiğinde, havalimanımız küresel havacılık lojistiğinde daha kritik bir rol üstlenecek.”
Türk havacılığı açısından bu önemli anda yer almaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat şu açıklamayı yaptı: “Türk Hava Yolları olarak, Türkiye havacılık tarihi adına bir tarihi anın daha parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Aynı anda üç uçağımızın kalkışı ile ana üssümüz İGA İstanbul Havalimanı Avrupa’da bir ilki gerçekleştirirken, bu operasyonel kapasite bayrak taşıyıcımızın uçuş verimliliğini artırıp büyüme hedeflerimize giden yolda önemli bir mihenk taşı görevi görecektir.”dedi.
İGA Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu ise yeni yetkinliklerle ilgili şunları söyledi: “Büyük bir mutlulukla ifade etmek isterim ki; 17 Nisan 2025 itibarıyla İGA İstanbul Havalimanı’nda üçlü bağımsız pist operasyonlarına resmen başlıyoruz, Avrupa’da bir ilke imza atıyor ve Türkiye’nin uluslararası seyahat ve havacılık ekosistemine olan katkısını artırıyoruz. Bu bizim için sadece bir teknik başarı değil, aynı zamanda stratejik bir eşiktir. Bugün devreye aldığımız Üçlü Bağımsız Pist Operasyonu ise, bu ekosistemin en önemli yapı taşlarından biridir. Böylece, saatlik hava trafik kapasitemizi 120'den 148 uçak hareketine çıkarıyoruz. Bu, sadece İstanbul’un değil, Avrupa hava sahasının daha da verimli hâle gelmesi demektir. İstanbul artık yalnızca bir varış noktası değil, dünyanın hava ulaşım merkezidir.”
Üçlü Bağımsız Pist Operasyonlarının entegrasyonuyla birlikte İGA İstanbul Havalimanı’nın saatlik uçak hareket kapasitesi yükseldi. Bu gelişme operasyonel verimliliği önemli ölçüde artırırken, Türk Hava Yolları için daha kısa taksi süreleri, daha az gecikme ve daha yüksek dakiklik anlamına geliyor. Böylece, bayrak taşıyıcının misafirlerine daha akıcı, daha hızlı ve daha sürdürülebilir bir seyahat deneyimi sunulmuş olacak. Sistem aynı zamanda karbon emisyonlarının azaltılmasına da katkı sağlayarak, küresel çevresel taahhütlerle uyum içinde ilerliyor.
200 milyon yolcuya hizmet verme vizyonuyla küresel bir aktarma merkezi olma yolunda ilerleyen İGA İstanbul Havalimanı’nın bu yeni operasyonal kabiliyeti, Türk Hava Yolları’nın kesintisiz bağlantı, üst düzey hizmet ve ileri görüşlü altyapı hedeflerini destekliyor. Zamanında kalkış ve varışlar, stratejimizin temel taşlarından biri olup, finansal verimliliği artırma açısından kritik rol oynamaktadır. Yeni operasyonal kapasite sayesinde, günlük 1000’den fazla uçuş gerçekleştiren filomuzun dakik performansında hem yolcu memnuniyeti hem de maliyet optimizasyonu açısından önemli kazanımlar sağlanacaktır.
Ülkemizin bayrak taşıyıcısı olarak, bu başarıyı Türkiye’nin havacılık liderliğinin ve İGA İstanbul Havalimanı’nın küresel ölçekte yeni standartlar belirleme kabiliyetinin bir göstergesi olarak kutluyoruz. Türkiye’nin dünyayı birbirine bağlama rolünü daha da güçlendirme kararlılığımızı sürdürüyoruz.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Jiang Xuebin Büyükelçilik görevine başlaması dolayısıyla bir resepsiyon verdi.
Ankara Sheraton oteldeki resepsiyona Büyükelçiler, Askeri ataşeler, Elçilik görevlileri ile seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
Çin’in Ankara Büyükelçisi Jiang Xuebin ve Çin’in Ankara Büyükelçiliği Savunma Ataşesi Yang Jianjun’un Büyükelçililerinde görevlerine başlamaları dolayısıyla bir resepsiyon verildi.
Resepsiyonda, Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Jiang XUEBIN ve Savunma Ataşesi Yang JIANJUN ev sahipliği ve birer konuşma yaptılar.
Çin Halk Cumhuriyeti resepsiyonunda kürsüye önce Büyükelçi Jiang XUEBIN geldi.
Büyükelçi XUEBIN konuşmasına, Türkiye’de göreve başlamasından dolayı duyduğu memnuniyeti ifade ederek başladı.
Büyükelçi XUEBIN, konuşmasının başında iki kadim medeniyet olan Çin ve Türk medeniyetlerinin binlerce yıl öncesine dayanan ilişkilerini dile getirdi.
Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde iki ülke ilişkilerinin olumlu bir seyir takip ettiğini hatırlatan Büyükelçi XUEBIN, iki ülke arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel bağların daha da güçlendiğinin altını çizdi.
Büyükelçi XUEBIN, “Görevime başlayalı üç ayı aşkın bir süre geçti. Bu süreçte, her gittiğim yerde Türk halkı tarafından sıcak bir dostlukla ve ligiyle karşılandım. Çin Halk Cumhuriyeti ve Türkiye kardeşliği ve dostluluğunun halkın gönlünde kök saldığını, iki ülke arasındaki işbirliğinin büyük potansiyele sahip olduğunu kendi gözlerimle görmüş oldum.” dedi.
Çin Halk Cumhuriyeti Savunma Ataşesi Yang da iki ülke arasındaki askeri ilişkilerin Çin Halk Cumhuriyeti ve Türkiye ilişkilerinin önemli bir halkası olduğunu ifade etti ve son yıllarda iki ordu arasındaki işbirliğinin istikrarlı şekilde ilerlediğini söyledi.
Konuşmalardan sonra Çin Halk Cumhuriyeti Folklor ekipleri geleneksel Çin danslarından oluşan bir gösteri sundu.
Büyükelçi XUEBIN ve Savunma Ataşesi JIUNJUN göreve başlamaları dolayısıyla verilen resepsiyonda, folklor gösterilerinden ardından davetlilere Türk ve Çin mutfağından yemekler ikram edildi.
Resepsiyon, konukların, Büyükelçi XUEBIN ve Savunma Ataşesi JIANJUN ile hatıra fotoğraf çektirmesiyle sona erdi.
Pakistan’ın Milli Günü Ankara’da bir resepsiyonla kutlandı.
Pakistan’ın Milli Günü dolayısıyla Ankara Büyükelçiliği ikametgahındacdüzenlenen resepsiyona Büyükelçi Yousaf Junaid ev sahipliği yaptı.
Pakistan Milli Günü dolayısıyla düzenlenen resepsiyona Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, kuvvet komutanları, Dışişleri Bakan Yardımcısı Berris Ekinci, eski Başbakan, TBMM Başkanı Bülent ARINÇ ve Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallılar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım katıldı.
Resepsiyonda, Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, elçilik görevlileri ile seçkin bir davetli topluluğu da yer aldı.
Pakistan Milli Günü Respsiyonu iki ülkenin milli marşlarının seslendirilmesiyle başladı.
Milli marşların seslendirilmesinden sonra ilk olarak kürsüye Pakistan Büyükelçisi YOUSAF JUNAID geldi.
Büyükelçi JUNAID, Türkiye ile Pakistan arasındaki ilişkilerin çok uzun bir süreçli olduğunu hatırlatarak, iki ülke arasındaki bu uzun süreli dostluğun sıradan olmadığına atıfta bulunarak “Bizim dostluğumuz ortak din, ortak dil ve ortak kültürel mirasa dayanıyor.” şeklinde konuştu.
YOUSAF JUNAİD, iki ülke arasındaki tarihi bağlara dile getirerek Pakistan’ın dirençli yapısına ve ekonomik ilerlemesinin büyüme oranlarının arttığını, enflasyonun azaldığını, ihracatın yükseldiğini ifade etti.
Pakistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin giderek güçlendiğini, bu bağların ortak inanç, tarih ve karşılıklı destek üzerine kurulduğunu belirten Büyükelçi JUNAID, Pakistan’ın barışa, kalkınmaya ve Türkiye ile bağlarını güçlendirmeye olan İsteğinin altını çizdi.
Pakistan Büyükelçisi Yusuf Junaid’in hitabından sonra TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, kürsüye geldi ve bir konuşma yaptı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Yousaf Junaid’in Türkiye’nin bir dostu olduğunu ve uzun yıllardır Türkiye’de hizmet etmiş hem iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunmuş hem de Türkiye’yi fevkalade yakından tanıyan değerli bir insan olduğunu dile getirdi.
Türkiye ve Pakistan arasındaki dostluğa değinen TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Yüksek düzeyde stratejik iş birliğine dönüşen ikili ilişki aslında sadece iki devlet arasındaki ilişkiden ibaret değil, iki halkın tarihin derinliklerinden gelen kalpten kalbe büyük köprülerle kurulmuş olan sarsılmaz bir kardeşlik ilişkisidir” şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, Çanakkale Savaşı sırasında Muhammed İkbal’in ağlayarak yaptığı konuşmanın hafızalarda tazeliğini koruduğunu da kaydetti.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Kurtuluş Savaşı sırasında Pakistan’ın Türkiye’ye yapmış olduğu yardımları da atıfta bulunarak “Türkiye’nin kurtuluş mücadelesinde Pakistan halkının vermiş olduğu fevkalade yüksek desteği unutmamız asla mümkün değildir. Pakistan’ın kadınlarının o zor günlerimizde yüzüklerini, bileziklerini, küpelerini vererek Türkiye’nin milli kurtuluş mücadelesine verdiği destek hepimizin hafızalarında, hepimizin zihnindedir” dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Pakistan ile Türkiye arasındaki dostluk ilişkisine de değinerek, “Ne zaman dara düşsek, dost kötü günde belli olur hükmü gereğince Pakistanlı kardeşlerimizin hemen yanı başımızda olduğunu hissettik. Bunun son göstergesi de 2023 yılının 6 Şubat’ında yaşadığımız fevkalade yıkıcı depremden hemen sonra yarı başımızda saatler içerisinde Pakistanlı dostlarımızı görmemiz olmuştur. Türkiye olarak, Türk milleti olarak Pakistan’ın bağımsızlığını kazandığı ilk günden itibaren 1947’den itibaren her zaman Pakistan halkıyla beraber olduk. Her zaman Pakistan’ın zor zamanlarında yanında olduk” hatırlatmasında bulundu.
“Pakistan ve Türkiye arasındaki dostluk kardeşlik ilişkisinin fevkalade güçlü bir şekilde her alanda gelişerek devam ettiğine işaret eden Kurtulmuş: “ Her türlü doğal afette, her türlü düşmanlıkta Türkiye halkının Pakistan halkının yanında olduğunu, Pakistan’ın tezlerini de her türlü uluslararası platformda savunduklarını ve savunmaya devam edeceklerini belirttti.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “ Özellikle son yıllarda Pakistan ve Türkiye arasındaki bu dostluk kardeşlik ilişkisi fevkalade güçlü bir şekilde her alanda gelişerek devam ediyor. Savunma sanayinde, ticarette, sanayide, eğitimde fevkalade güçlü ilişkilerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Şunu da açıkça söylemek gerekir ki, uluslararası ilişkiler bakımından Türkiye ile Pakistan arasındaki bu istisnai ilişki örnek gösterilecek, fevkalade zor görülecek ve giderek güçlenmekte olan bir ilişkidir. Türkiye ile Pakistan arasındaki bu sağlam dostluk ilişkisinin, özellikle dünyanın fevkalade zor bir süreçten geçtiği, şu günlerde çok daha büyük bir ihtiyaç olduğu, bu dostluğumuzu çok daha kuvvetlendirerek yolumuza devam etmemiz gerektiği de açık bir gerçektir.”
Konuşmalardan sonra Pakistan Milli Günü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Pasta kesiminin ardından davetlilere Pakistan mutfağından hazırlanmış yiyeceklerin ikramı yapıldı.
Pakistan Milli Günü resepsiyonu hatıra fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.