Ukrayna’nın bağımsızlığının 33’üncü yıl dönümü, Ankara’da düzenlenen bir resepsiyonla kutlandı.
Bağımsızlık yıl dönümü dolayısıyla Ankara Oran Semti’ndeki Ukrayna Büyükelçiliği rezidansında bir resepsiyon düzenlendi.
Resepsiyon, Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasily BODNAR ile eşleri Hanımefendi Katharina Rodnar’ın ev sahipliğinde yapıldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat IŞIKHAN Türkiye’yi temsilen Ukrayna Bağımsılık Günü resepsiyonuna katıldı.
Resepsiyonda, eski Devlet Bakanı Başbakan yardımcısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent ARINÇ da hazır bulundu.
Ukrayna Milli Gün resepsiyonunda, Büyükelçiler, Askeri Ataşeler, elçilik görevlileri ve seçkin bir davetli topluluğu da yer aldı.
Ukrayna Bağımsızlık Günü resepsiyonu, Rusya’nın Ukrayna savaşında hayatını kaybeden sivil ve askerlerin hatırası dolayısıyla saygı duruşu ve akabinde Türk ve Ukrayna Milli marşlarının seslendirilmesiyle başladı.
Milli Gün resepsiyonundaki ilk konuşmayı Ukrayna Büyükelçisi Vasyl BODNAR yaptı.
Programın açılış konuşması, Ukrayna Büyükelçisi Vasyl Bodnar tarafından yapıldı.
Konuşmasında, Ukrayna’nın verdiği bağımsızlık mücadelesinin önemine vurgu yapan Büyükelçi Bodnar şöyle konuştu: “Bugün Ukrayna’nın Bağımsızlık Günü’nü kutluyoruz. Bağımsızlık, bugün Ukraynalılar için çok şey ifade etmekte, varlığımızın anlamını oluşturmakta. Rusya hâlâ devam eden bir savaş başlattı. Moskova cephede saldırılarını sürdürüyor, şehirlerimizi vuruyor, sivillerimizi öldürüyor. Neredeyse bin gündür çocuk hastanelerinin, rehabilitasyon merkezlerinin, enerji santrallerinin ve elektrik şebekelerinin sürekli bombalanmasına tanık oluyoruz. Rusya sistematik olarak Ukraynalıları karanlığa ve kesintisiz hava saldırı alarmlarına sürüklemeye çalışıyor. Şubat 2022’den bu yana binlerce eğitim tesisi tahrip edildi veya yıkıldı. 6 binden fazla sivil yapı saldırıya uğradı. Rusya 600 Ukraynalı çocuğu öldürdü ve bin 600’ünü yaraladı. 19 bin çocuk kaçırıldı. Her Rus saldırısının ardından binlerce şehir ve kasabamızda ciddi elektrik kesintileri yaşanıyor. Her şeye rağmen hayattayız ve savaşıyoruz, işgale karşı mücadele sergiliyoruz! Boyun eğmiyoruz! Her zamankinden daha güçlü oluyoruz! Ukrayna’nın direnişi ve yardımlarınız, ışığı geri getirdi! Ukrayna’ya adanmış her türlü yardım, katkı, destek ve dayanışma için son derece minnettarız.”
Büyükelçi Vasyl BODNAR, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Her şeye rağmen hayattayız. Karşı mücadele sergiliyoruz! Boyun eğmiyoruz! Her zamankinden daha güçlü oluyoruz! Ukrayna’nın Direnişi ve yardımlarınız ışığı geri getirdi! Ukrayna’ya adanmış her türlü yardım, katkı, destek ve dayanışma için son derece minnettarız.
Geçen yıl sizlerden Ukrayna First Leydisi Olena ZELENSKA’nın İzyum’da Ruslar tarafından yıkılan çocuk hastanesini yeniden inşa etme girişimini desteklemenizi rica etmiştik. Siz ve pek çok iyi insan sayesinde hastane şu anda çalışıyor. Sizden, geleceği Ukraynalı çocuklara geri getirmek için bu ve diğer asil çabalarınızı her düzeyde sürdürmenizi rica ediyoruz.
Bugün aramızda Ukrayna’nın gerçek dostu. Türk plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanı Prof. Dr. Hakan AĞIR var. Kendisi gönüllü olarak Ukrayna’da Rus saldırılarından zarar gören çocuklara yardım etmek için çalışıyor. Hem savaştan önce, hem de günümüzde bize destek olmaya ve her ay farklı şehirlerdeki Ukraynalı çocuklara yardım etmek için Ukrayna’yı ziyaret etmeye devam ediyor.
Teşekkürler Sevgili Hakan Bey! Türkiye bu yıl boyunca bize destek oldu.
Ukrayna Büyükelçisi Vasyl BODNAR’ın konuşmasından sonra kürsüye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat IŞIKHAN geldi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat IŞIKHAN, konuşmasında şunları söyledi: “ Ukrayna’nın bağımsızlık gününü 33’üncü yıldönümünü kutlamak için sizlerle bir araya gelmekten büyük bir mutluluk ve onur duyuyorum öncelikle cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ve yiğit dileklerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Komşumuz ve Stratejik ortağımız ve dostumuz Ukrayna’nın kalbimizde çok özel bir yeri vardır.
Ukrayna’nın 1991 yılında bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana Ukrayna ile ilişkilerimize büyük önem veriyoruz.
2011 yılında ilişkilerimizi stratejik ortaklık düzeyine çıkardık. Bugün on yıldan fazla bir süre sonra ülkelerimiz arasındaki iş birliği benzeri görülmemiş bir seviyeye ulaşmıştır.
Özellikle son birkaç yıldır iş birliğimiz geniş bir yelpazede ivme kazanmıştır ve serbest ticaret anlaşmasının onay sürecinin tamamlanmasıyla ülkelerimiz arasındaki stratejik ortaklığın yeni bir boyuta taşınacağına inancımız tamdır. Stratejik ortaklığımız çerçevesinde Ukrayna’nın yeniden yapılanma sürecinde de aktif rol almayı umuyoruz.
Ukrayna’da halihazırda varlık gösteren ve önemli bir bilgi ve tecrübe birikimine sahip olan Türk müteahhitlik firmalarının bu zorlu süreçte büyük katkı sağlayabileceğine inanıyoruz.
Türkiye ile Ukrayna arasındaki işbirliği ve dostluğun uzun vadede giderek güçleneceğiliğinden kimsenin şüphesi yok. Vatandaşlarımız adına sayın büyükelçi‘ye ve Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği‘nin tüm çalışanlarına Türk Ukrayna ilişkilerinin daha ileri bir noktaya taşınması yönündeki değerli katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum.
Saygıdeğer Büyükelçi, değerli misafirler bu vesileyle Türkiye’nin Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü egemenliğini ve bağımsızlığını desteklemeye devam ettiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ukrayna’nın davasında haklı olduğu bu savaşın sona ermesi için uluslararası hukuk çerçevesinde elinizden gelen tüm desteği vermeye devam edeceğiz. Ukrayna’da daha güvenli ve müreffeh koşulları altında bu özel günü kutlayacağımız günü de sabırsızlıkla bekliyoruz.
Ukrayna’nın bağımsızlık gününü en içten dileklerimizle tebrik ettiğimizi belirterek sözlerime son vermek isterim ülkelerimiz arasında daha yakın güçlü ve sağlam bir geliştirmesi temennisiyle en içten dileklerimizi sunuyorum. Teşekkür ediyorum sizlere.
Konuşmalardan sonra Prof. Dr. Hakan AĞIR’a Ukrayna’da ki fedakarca çalışmalarından dolayı madalya takdimi yapıldı.
Hakan AĞIR, madalya takdiminden sonra bir teşekkür konuşması yaptı. Prof. Dr. AĞIR, konuşmasında şunları söyledi: “Bir Türk cerrah olarak, sevgili ülke Ukrayna’nın bu anlamlı bağımsızlık gününde bu madalyayı almaktan ne kadar onur ve gurur duyduğumu tahmin edemezsiniz. Derinden etkilendim… İnsani nedenlerden ötürü düzenli olarak Ukrayna’ya gidiyorum ve esas olarak çocukları bir cerrah olarak tedavi edip onlara yardım ediyorum… aynı zamanda neredeyse altı yıldır her iki ayda bir, bir ay boyunca ders veriyorum… Bu yüzden onların gerçekliğini çok iyi biliyorum. Füze saldırıları nedeniyle birkaç kez ameliyatlarımı durdurmak zorunda kaldım… Ukrayna’ya yardım ve destek Ukrayna’nın yanında yer almak, en basit tabirle insan olmak demektir… Her zaman söylediğim gibi, dünyanın iyi insanları birlikte daha güçlüyüz… Bu madalyayı Ukrayna’da her gün, her an hayat ve uzuv kurtaran tüm hayat kurtarıcılar adına alıyorum. Bu onuru tüm düşmüş kahramanlara ve şu anda cennette olan tüm çocuk meleklere adıyorum…Bize güç ve dayanıklılık verdiklerine inanıyorum… Bu gece burada olduğunuz için çok teşekkür ederim, her birinizin Ukrayna için bir şeyler yapabileceğinize inanıyorum… ve hayat kurtarabilirsiniz…
Çıcukları kurtarın… Çocuklara yardım edin…
Sims yakuyu Slava Ukrayna!!!
Prof. Dr. Hakan AĞIR’a madalya takdiminin akabinde resepsiyonda Orkestra, Ukrayna müziğinden sevilen şarkılar seslendirdi.
Bu arada, davetlilere Türk ve Ukrayna mutfağından yemekler ikram edildi.
Davetliler, Ukrayna müziğinin sevilen şarkılarının eşliğinde lezzetli yemeklerin tadını çıkararak geceyi sonlandırdılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında, Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, baş başa ve heyetler arası görüşmeleri ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına dördüncü yılına girecek Rusya-Ukrayna Savaşı’nda hayatını kaybedenler için Ukrayna halkına taziyelerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zelenskiy’nin ziyaretinin, Ukrayna’daki savaşın temel dinamiklerinde önemli değişimlere aday olunan bir dönemde gerçekleştiğini söyledi.
Türkiye’nin, “Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı” anlayışıyla savaşın ilk gününden bu yana taraftar arasında müzakere edilmiş bir barışın tesisi için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu doğrultuda Mart 2022’de İstanbul’da iki ülke arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık. Taraflarla yürüttüğümüz temaslar neticesinde Karadeniz Tahıl Girişimi’ni hayata geçirdik. Son üç yılda Rusya ve Ukrayna ile her seviyede doğrudan girişimlerde bulunduk. Tüm bu çabalarımızda her iki taraf içinde güvenilir bir arabulucu olmaya, samimi olarak gayret gösterdik, somut neticeleri aldık” ifadelerini kullandı.
“MÜZAKERE SÜRECİNİN KALICI BİR BARIŞLA SONUÇLANDIRILMASI İÇİN HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ”
Gelinen aşamada ABD Başkanı Donald Trump’ın, savaşın müzakereler yoluyla ve süratle sonlandırılması için başlattığı diplomatik girişimin, Türkiye’nin son üç yıldır izlediği politikayla da örtüştüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Haddizatında, İstanbul Müzakereleri taraftar arasında mutabakata en fazla yaklaşılan platform olması ile önemli bir referans noktası teşkil ediyor. Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır. Sayın Zelenskiy ile görüşmemde Türkiye’nin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bağımsızlığını olan kuvvetli desteğini ifade ettim. Aynı zamanda müzakere sürecinin kalıcı bir barışla sonuçlandırılması için her türlü desteği vereceğimizin altını çizdim. Çok sayıda masumun ölümüne ve muazzam bir yıkama neden olan bu savaş, artık sona ermelidir.
Karadeniz’de ticari seyrüsefer emniyetini hedefleyen bir düzenlemenin hayata geçirilmesi için ülkemizin çalışmayı sürdüreceğini de belirttim. Karadeniz’de hayata geçirilebilecek böyle bir düzenlemenin müzakerelere giden süreçte önemli bir güven artırıcı tedbir işlevi göreceğine inanıyoruz. Sayın Zelenskiy ile gündemimizde, Ukrayna ile stratejik ortaklık ilişkilerimiz kapsamındaki konu başlıkları önemli yer tuttu. Ticari ilişkilerimizin daha da güçlendirilmesi için önümüzdeki dönemde atabileceğimiz adımları masaya yatırdık. Savaşın getirdiği tüm zorluklara rağmen ikili ticaretimizde tespit ettiğimiz 10 milyar dolar hedefine emin adımlarla yürümek istiyoruz.”
“İLİŞKİLERİMİZİN DAHA DA ÜST SEVİYELERE ÇIKACAĞINA İNANIYORUM”
Zelenskiy’e, Türk şirketlerinin savaşın yol açtığı tahribatın giderilmesi ve yeniden imar konusunda Ukrayna’ya destek vermeye istekli olduklarını aktardığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ukrayna’da barışın tesisi ile birlikte önümüzdeki dönemde ilişkilerimizin stratejik ortaklığımıza yaraşır düzeyde daha da üst seviyelere çıkacağına tüm samimiyetimle inanıyorum. Sözlerime son verirken Ukrayna’nın toprak bütünlüğü için özellikle mücadele veren Kırım Tatarı soydaşlarımızın hakları konusunda değerli dostum Zelenskiy’nin attığı cesur adımları takdirle karşıladığım belirtmek istiyor, ilave adımların geleceğini de temenni ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ BİZİM OLMAZSA OLMAZIMIZDIR”
Ukraynalı bir gazetecinin barış görüşmelerine vurgu yaparak, Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne ilişkin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi: “Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği bizler için çok çok önemli ve toprak bütünlüğüne, egemenliğine Türkiye’nin saygısını her yerde anlattık. Bütün uluslararası toplantılarda bu konuyu daima işledik, işlemeye devam ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de özellikle Ukrayna’nın toprak bütünlüğü bizim olmazsa olmazımızdır. Egemenliği aynı şekilde bizim olmazsa olmazımızdır. Temennimiz odur ki barışın kaybedeni olmaz. Dolayısıyla barışın bir an önce sağlanmasını temin etmektir. Bu konuda değerli dostum, o da zaten barıştan yana olduğunu açık net olarak bizlere ifade ediyor. Temennim odur ki gerek Dışişleri Bakanımın muhatabıyla yaptığı görüşmelerde gerek şahsımın Sayın Putin ile yaptığı görüşmelerde bu barışla ilgili yolculuğu, yolu kat ederiz, temin ederiz ve bunun için adımları da atarız.”
Türkiye’nin gelecek süreçte Rusya-Ukrayna barışına katkı için adım atıp atmayacağına ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Adil bir barışın mümkün olması için şüphesiz ki güçlü olduğunu bildiğimiz ülkelerin barıştan yana tavrını ortaya koyması lazım. Az önce de ifade ettiğim gibi barışın kaybedeni olmaz. Şu anda tüm dünya Rusya-Ukrayna arasındaki bu savaşta artık barışı bekliyor. Bir an önce barış temin edilsin. Çünkü bunca esir var, bunun yanında bunca insan, yüz binlerce insan burada öldü, öldürüldü. ‘Artık bu ölüme de son verilsin’ deniyor. Şimdi bizler en yakın komşuları olarak Türkiye biz, bir an önce barışın teminiyle alakalı gerek şahsım gerek Dışişleri Bakanım bizler muhataplarımızla bir an önce barışın temini için adım atalım istiyoruz.
Tahıl Koridoru’nun kurulmasını isteyişimizin sebebi bu olmuştur ve tahıl koridorunda da iyi bir netice aldık ama maalesef devamını sağlayamadık. 30 bin ton tahıl malum gönderildi biz aracı olduk. Bundan sonraki süreçte de bunun devamını istiyoruz. Bu arada tabii ben huzurlarınızda Sayın Zelenskiy’e bir teşekkürü ifade etmek istiyorum. O da Suriye’ye tahıl gönderme noktasında, bize gönderdikleri tahıl, biz de bu tahılı malum değirmenlerimizde una çevirmek suretiyle Suriye’ye ulaştırdık, ulaştırıyoruz. Bu da tabii Suriye’deki yönetimi ciddi manada mutlu etti, memnun etti. Ben de huzurlarınızda Suriye halkı adına kendilerine teşekkür ediyorum. Çünkü böyle zor bir zamanda Suriye’nin böyle bir imkânı aracılığımızla özellikle de Ukrayna’dan elde etmiş olması bu da insani ve vicdani bir görevdir.”
UKRAYNA DEVLET BAŞKANI ZELENSKİY: “TÜRKİYE, UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VE EGEMENLİĞİ KONULARINDA ÇOK İLKELİ BİR TUTUM SERGİLEDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rusya-Ukrayna savaşının zor zamanlarında Türkiye’den destek gördükleri için teşekkür ederek “Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği konularında çok ilkeli bir tutum sergiledi. Bu, bize göre küresel önem taşıyor” diye konuştu.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, görüşmelerde Ukraynalı esirlerin durumunun da görüşüldüğüne işaret ederek “Türkiye gerek askerlerimizin gerek sivillerimizin serbest bırakılması için kolaylıklar sağladı” dedi.
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy huzurunda, Türkiye ile Ukrayna arasında iki anlaşma imzalandı.
Bu kapsamda iki ülke arasındaki “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması”na Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imza attı.
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Ukrayna Kültür ve Stratejik İletişim Bakanlığı Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imzaladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde törenle karşıladı.
Türkiye ve Ukrayna bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren ve heyetlerini takdim eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’ndeki Halkbank Genel Müdürlüğünde düzenlenen, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı.
Emine Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında, parlak fikirleri ve kadın aklının incelikleriyle salonu dolduran kadınlarla birlikte olmaktan onur duyduğunu belirtti.
Yarışmanın kadın girişimciliğini desteklemede bir marka hâline geldiğini kaydeden Emine Erdoğan, “Halkbank, başarı yolunu kadınlarla yan yana yürüyor. Eğitimden finansmana, onlara her alanda omuz veriyor. Ortaya koydukları vizyonun, ödüllerle taçlanarak, uluslararası bir takdir kazanmasından da ayrıca iftihar ediyoruz” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE, KADINLARIN HER DÖNEMDE, SOSYAL VE KAMUSAL ALANDA VARLIK GÖSTERDİĞİ ÇOK ÖZEL BİR TARİHE SAHİPTİR”
Emine Erdoğan, dünyanın kabuk değiştirdiği dönemlerinin bulunduğunu, içinde yaşanılan çağın da böyle bir değişim ve dönüşüm çağı olduğunu anımsatarak, “Yeni bir gelecek yazılıyor ve ülkeler, insanlığın ortak geleceğini tasarlamak için yarışıyorlar. Bu yarışta, kadınların, ekonomik kalkınmada önemli aktörler olduğu ülkeler, ipi göğüslüyorlar. Türkiye, kadınların her dönemde, sosyal ve kamusal alanda varlık gösterdiği çok özel bir tarihe sahiptir. Türk kadınının girişimci ruhunun kökleri, 13. yüzyıla kadar uzanır. Anadolu’da kadınlar, teşkilatlanmış, sosyal ve ekonomik hayata katılmış, ‘dünya kadın tarihinin’ parlayan yıldızları olmuşlardır” diye konuştu.
Kadınların hak arayışlarında, vatan savunmasında, toplumsal yaraları sarmada hep ön saflarda yer aldığını dile getiren Emine Erdoğan, “Biz, kadınlarımızın nasıl emsalsiz bir güç olduğunun farkında olan ve bu gerçeğe hürmet eden bir ülkeyiz. Ekonomiden sanayiye, spordan sanata, siyasetten akademiye, geldiğimiz her noktada kadınlarımızın alın teri var. Hükûmetimiz, ilk günden bu yana, kadınların her alanda yücelmesi için örnek politikalar geliştirmiştir. Kadın istihdamının artmasını teşvik etmiştir. TÜİK verilerine göre, 2014 yılında yüzde 26’larda olan kadın istihdam oranı, 2024 Aralık ayı itibarıyla, yüzde 31,6’ya yükselmiştir. 2028 yılında, bu oranı yüzde 36,2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. İnşallah bu hedefi hep birlikte başaracağız” sözlerini sarf etti.
Emine Erdoğan, kadın istihdamını artık kadın liderliğiyle birlikte düşünmek zorunda olduklarını, bugün dünyanın kadın liderliğinin önemini tartıştığını, bu konu üzerine araştırmalar yaptığını söyledi.
“KADIN GİRİŞİMCİLERİMİZİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ NE KADAR KALDIRIRSAK BÖLGESEL KALKINMADA O KADAR YOL ALIRIZ”
Liderliğin dönüştürücü bir güç olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir liderin vizyonu, kılcal damarlar gibi, etki alanındaki her şeye nüfuz eder. Kadın liderliğinin, tüm dünyanın acil ihtiyacı olan, belli başlı karakteristik özellikleri vardır. Araştırmalar gösteriyor ki kadın liderlerin soyut becerileri çok yüksek. İletişimde çok başarılılar, iş birliğine büyük önem veriyorlar. Barışçıl bir yönetim anlayışına sahipler ve çevre konularına karşı daha hassaslar. Yani, hangi alanda çalışırlarsa çalışsınlar, bulundukları sektöre iyileştirici bir etki yapıyorlar. İşte bu, kadın etkinliğidir. Bildiğiniz gibi, kadın liderliğinin özünde girişimcilik vardır. Girişimci dediğimizde aklımıza, zekâsı ve sezgileriyle öne çıkan insanlar geliyor. Onlar, mevcut bir eksiği görüyor, gereksinimleri belirliyor ve hayata yenilik katıyorlar. Ülkemiz, tüm bölgeleriyle, girişimcilik için son derece zengin bir potansiyel barındırıyor. Bilhassa, yerel kapasite ve birikimin, küresel rekabette kullanılması için, kadın girişimcilerin önemli yerel aktörler olduğunu unutmayalım. Kadın girişimcilerimizin önündeki engelleri ne kadar kaldırırsak bölgesel kalkınmada o kadar yol alırız. Bize düşen, hep birlikte Türkiye Yüzyılı’nın tarihini yazarken, kalemimizi, bu bilgi ve birikimin mürekkebiyle doldurmaktır.”
“İŞ VE AİLE, KADINLARIN ARASINDA SEÇİM YAPMASI GEREKEN BİR YOL AYRIMI OLMAMALI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan ettiğini hatırlatan Emine Erdoğan, “Aile, toplumumuzun ruhu ve lokomotifidir. Dirayetli, ferasetli ve kuvvetli bir toplum oluşumuzun temelinde, sağlam kökleri olan aile müessesemiz vardır. ‘Aile Yılı’nın, iş dünyası için de önemli bir hatırlatıcı olmasını temenni ediyorum. Ne yazık ki kadınların bazen, iş ve aile sorumluluklarına yetişmek için çırpındıklarını görüyoruz. Bu durum, kadınlarda strese, kendine güvensizliğe, hiçbir şeye yetememe duygusuna, mutsuzluğa ve depresyona neden olabiliyor. Hayat kaliteleri düştüğü gibi, zihinsel ve manevi yorgunluk yaşıyorlar. Daha büyük ölçekte, aile ve toplum hayatı olumsuz etkileniyor. İş ve aile, kadınların arasında seçim yapması gereken bir yol ayrımı olmamalı. Bu çatışmayı ortadan kaldıracak, aile hayatını muhafaza edecek uygulamaların sayısını, mutlaka artırmalıyız” görüşünü paylaştı.
Dünyanın her yerinde kadınların erkekler için tasarlanmış, rekabetçi bir iş ortamında tutunabilmek için zorlu mücadeleler verdiğini dile getiren Emine Erdoğan, oysa hükûmetin bu konuda önemli ve iyileştirici adımlar attığını, kadınların, kadın kimliklerini koruyabildikleri çalışma hayatının, ne kadar önemli olduğunun altını çizdiğini belirtti.
“TEKNOLOJİK İMKÂNLARI, KADINLARIN İŞ HAYATINA KATILIMINI KOLAYLAŞTIRMADA MUTLAKA KULLANMALIYIZ”
Emine Erdoğan, cinsiyet adaletine vurgu yapılıp kadınların lehine birçok uygulamanın hayata geçtiğini belirterek, şunları kaydetti: “Burada hepsini tek tek saymak, elbette mümkün değil. Ancak, süt izinleri, kreş desteği, yarı zamanlı çalışma gibi düzenlemelerin ortak amacı, iş ve aile hayatı arasında bir ahenk yaratmaktır. Umarım bu örnekler, tüm sektörlerde yaygınlaşır. İş yerlerinin, kültürel kodlarımızı temel alan çalışma modelleri oluşturması, kadınların önündeki engelleri kaldırmada kuşkusuz çok önemli. Bununla beraber, dünyanın, bilgi ve iletişim teknolojilerinde geldiği ileri seviyeyi de, bir fırsat olarak görmeliyiz. Fiziksel mekân şartını ortadan kaldıran teknolojik imkânları, kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştırmada mutlaka kullanmalıyız. Unutmayalım ki Türkiye, kendi reçetelerini yazabilen, kendi formüllerini ve çözümlerini geliştirebilen, güçlü bir ülkedir.”
Değerli projeleriyle yarışmaya katılan katılımcılara özel olarak teşekkür eden Emine Erdoğan, “Sizler, bilgi ve becerilerinizle hepimizi heyecanlandırdınız. İyilik dolu fikirlerinizle, kadın potansiyelinin zirvelerini gösterdiniz. Kadınların insani ilerlemeye olan büyük katkısını bir kez daha ispat ettiniz. Benim için hepiniz birer kazanansınız. Lütfen, tecrübelerinizi sizinle aynı yolda yürümek isteyen tüm kadınlara ve gençlere aktarın. Çünkü dünyanın problem alanları, kadınların getireceği yeni çözümleri bekliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile birlikte, kadınları merkezine alan ortak projelerin sayısının da artmasını dilediğimi belirtmek istiyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Törene, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Cumhuriyet tarihinin ilk kadın generali Tuğgeneral Özlem Yılmaz, Alev Alatlı’nın kızı Funda Aktan, jüri üyeleri, yarışmacılar ve davetliler de katıldı.
Törende, “Yılın Üreten Kadın Girişimcisi Kategorisi”nde Zahide Arı, “Yükselen Yıldız Kategorisi”nde Nurdeniz Erdoğan, “Teknoloji Tabanlı Kadın Girişim Kategorisi”nde Işıl Melisa Işık, “Sıfır Atık Kategorisi”nde Zeynep Balca Yılmaz ile “Kadın Kooperatifi Kategorisi”nde Ümmühan Keskin ödülünü Emine Erdoğan’ın elinden aldı.
Emine Erdoğan, “Alev Alatlı Özel Ödülü” kazananı Gönül Paksoy’a da ödülünü, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ile birlikte verdi.
Arslan tarafından Emine Erdoğan’a zeytin ağacı hediye edilmesinin ardından tören, aile fotoğrafının çektirilmesiyle sona erdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.